Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
halk, hikayeleriferaye, oyunlarının, zeybeği

Halk Oyunlarının Hikayeleri-Feraye Zeybeği

Eski 11-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Halk Oyunlarının Hikayeleri-Feraye Zeybeği



Halk Oyunlarının Hikayeleri-Feraye Zeybeği

Milâs, tarih boyunca iki uygarlığa başkentlik etmiştir İlkin Halikarnassos'tan (Bodrum'dan) önce Karya Krallığına; daha sonra da Menteşe Beyliğine

Menteşe beylerinden Yakup'un oğlu İlyas, av meraklısı, dağlar sevdalısıymış Silahını omuzladığı gibi, dağlara düşermiş O dağ senin, bu dağ benim Hani, bizim Muğla'mızın dağları da dağdır ha Adam, avcı olmasa bile aç kalmaz Muğla dağlarında Mevsimine göre çıntar (mantar) toplar, közde kebap edip yer Mersindi, çilekti, geyik elmasıydı, haruptu, incirdi; doyurur karnını Sözün akışını değiştirmeyelim; İlyas Bey'den anlatıyorduk: Bu İlyas Bey, bir ilkyaz günü Muğla dağlarında av ardında koşuyormuş Göktepe dolaylarında olacak; dünya güzeli bir Yörük kızına rastgelmiş Bilinir ki; Yörükler yazı yaylada, kışı yazıda (ovada) geçirirler İlyas Bey; bu becene(ıssız) dağ başında bir güzeller güzeliyle karşılaşınca şaşırmış:

- İn misin, cin misin? diye sormuş Kız:
- Ne in'im, ne cin! Sencileyin bir insanım
- Peki, ne arıyorsun bu dağ başında?
- Kuzularımı, oğlaklarımı güderim Ya sen?
- Ben mi? av avlayıp kuş kuşlardım ki; bugün bahtım karşıma seni çıkardı Adın ne senin?
- Ferayi
- Ferayi Ferayi Ferayi
- Benim Türkmen adımı Beyenmedin yalım "galiba"?
- Yoo Çok Beyendim de, Beyendiğimden, düşürmem adını dilimden
- Ya senin adın ne? Neyin nesi, kimin fesisin?
- Adım İlyas Yakup beyin oğlu
- Ooo Beyimizin oğlu beyimiz onurlandırmış obamızın konduğu yerleri Ne mutluluk canımıza Hadi, çadırımıza buyur da, bir tas ayran sunayım sana Açsındır, çökelek çıkarayım

İlyas Bey, Ferayi'nin sunduğu çökeleği bazlamaya sarıp yemiş, tas tas ayran içmiş Bir yandan da, Ferayi'yle evlenmeyi kafasına koymuş, içini açmış:<br>

- Benle evlenir misin Ferayi?
- Bunu anam-atamla konuşman gerek bey

İlyas Bey dönmüş Milas'a Anasına iletmiş kararını:

- Ana can, hep, benim evlenmemi ister durursun değil mi?
- Hem de nasıl! Hayrola, buldun mu yoksa gönlünün sultanını?
- Buldum ana Senden dileğim odur ki; dileğimi bey babama açasın
- Olur oğul Kim ki gelinimiz olacak kız?
- Göktepe'de oba kurmuş Yörük kızı Ferayi

Yakup bey, adamlarından birkaçını yanına alıp, varmış, Ferayi'nin obasına Hoş-beşten sonra da çıkarınış ağzında baklayı:

- Gelişimiz şundandır ki; diye söze başlamış "Bahçenizdeki gülü dermeye geldik, sizinle kardeşlik olmaya geldik Oğlum bir Beyenmiş Ferayi'yi, ben iki beyendim"

Bey bu, sözü buyruktur Ferayi'nin babası da mırın-kırın etmemiş:
- Civan oğlun İlyas'a kız vermek, obamıza şan verir, demiş

Düğün hazırlıklarına tezelden başlanması kararlaştırıldıktan sonra konuklar daha oturmamışlar Muştuyu İlyas'a ve halka vermek için, Milâs'a doğru yola koyulmuşlar

Onlar obadan uzaklaşırken, Ferayi'nin ağabeyi Mıstık dönmüş sürüyü yaylatmaktan Neler olup bittiğini sormuş babasına Babası:
- Obamızın başına devlet kuşu kondu oğul! diye girmiş söze; "Yakup Beyoğlu İlyas Bey, bacın Ferayi'ye gönül koymuş ki; babası Ferayi'yi istemeye gelmiş"

Mıstık:
- O İlyas olacak beyoğlu Ferayi'yi nerde görmüş? demiş ve "Anlaşılan Ferayi onunla yavuklanmadan (nişanlanmadan) görüşmüş Ben bunu ar ederim İlyas kendine başka kısmet arasın" diye eklemiş Nice ısrar etmişlerse de, "nal" demiş, "mıh" dememiş Mıstık

- Ferayi, bakmış ki başka yol yok; haber salmış İlyas Bey'e:
"- Beni falan gün Kanlı Kapuz'un (kanyonun) ağzında bekle Ben çeyizimi sarı mayaya (dişi deveye) yükler gelirim Ordan da kaçarız birlikte" İlyas Bey, atlamış atına, kavil (buluşma) yerine doğru yola düzülmüş Gelin görün ki; Mıstık sezmiş olan biteni İzlemiş Ferayi'yi Kanlı Kapuz'un başında yakalamış "Demek İlyas'la kaçacaksın ha?" diyerek, çekmiş bıçağını, delik-deşik etmiş biricik bacısını Sonra da kendini, kapusun kara derinliklerine atmış İlyas bey kavil yerinde, çeyiz yüklü sarı mayayı başıboş görünce, yüreği ağzına gelmiş Az sonra da Ferayi'nin, al kanlar içindeki ölüsünü bulmuş Bunun üzerine İlyas Bey ne yapmış, bilmiyoruz Bildiğimiz bir yey var: Halk usta, bu acılı öyküyü türküleştirmiş, dünya durdukça çığrılsın; sevenlerin arasına kimse girmesin diye:

Ferayidir gızın adı Ferayi de yandım aman
Esmer yarim de aman da Ferayi
Türkmen de gızı,katarlamış mayayı of yandım aman
Esmer yarim de aman da mayayı
Ninni ninna,ninni ninnana,nininih,ninaynam
Aman da aman Ferayi
Demirciler demir döğer,tuncolur öf yandım aman
Esmer yarim de aman da tunçolur
Sevip sevip ayrılması,gücolur öf yandım aman
Esmer yarim de aman da gücolur

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.