Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Yarının Büyükleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
efsanesi, şahmaran

Şahmaran Efsanesi

Eski 10-02-2007   #1
Ergenekon
Varsayılan

Şahmaran Efsanesi



Şahmaran Efsanesi


Şahmaran efsanesi


Efsaneye göre Şahmaran yüzlerce yıl önce Tarsus'ta yaşayan yılan vücutlu kadın başlı bir kahraman Bahçesinde insanoğlunu cezbedecek her türlü yiyecek ve ziynet eşyası bulunan Şahmaran kimsenin bilmediği bir yerde insanoğlundan uzakta yerin altında yaşamış, ta ki insanoğlu Camsab tarafından bulunana kadar

Yoksul bir ailenin oğlu olan Camsab bir gün ormanda bir kuyu dolusu bal bulmuş Balı çıkarmak üzere kuyuya inen Camsab'ı, bütün balı yukarı çeken arkadaşları aç gözlülükleri yüzünden kuyuda bırakmış Yalnız başına feryat eden Camsab tam da ümidini kesmişken topraktan iğne deliği büyüklüğünde ışık sızdığını farketmiş Cebindeki bıçak ile ışığın geldiği deliği büyüten Camsab, ömründe görmediği kadar güzel bir bahçeye girmiş Bu bahçede dünyada eşi benzeri olmayan çiçekler, ortasında bir havuz ve çevresinde oturaklar ile bir yığın yılan bulunuyormuş Havuzun başındaki taht üzerinde insan başlı, süt beyaz vücutlu bir yılan Camsab'a kendi diliyle hitap etmiş; 'Hoşgeldin insanoğlu, çevrendekilerden korkma sen bizim misafirimizsin'

Şahmaran Camsab'a türlü türlü yiyecekler ikram edip kendi ülkesine nasıl ve neden geldiğini sormuş Camsab hikayesini uzun uzun anlatmış Camsab'ı dinleyen Şahmaran başını sallayıp 'İnsanoğlu nankördür, hilekardır Küçücük menfaatleri karşısında muazzam zararlarına razı olur' demiş

Şahmaran'ın güvenini kazanan Camsab uzun yıllar bu bahçede yaşamış Yıllar sonra bir gün Şahmaran'a yaklaşan Camsab, ailesini çok özlediğini söyleyip 'Nolur beni aileme kavuştur' diye yalvarmış Bunun üzerine Şahmaran kendisini salıvereceğini, ancak yerini kimseye söylemeyeceğine ve asla hamama girmeyeceğine dair söz vermesini istemiş Çünkü Şahmaran'la karşılaşan her kim olursa hamama gittiğinde vücudu pullarla kaplanırmış Şahmaran'a söz verip ailesine kavuşan Camsab uzun yıllar verdiği sözde durarak Şahmaran'ın yerini kimseye söylememiş ve hiç hamama gitmemiş

Derken bir gün Camsab'ın yaşadığı ülkenin hükümdarı Keyhüsrev hastalanmış Vezir, hastalığın çaresinin Şahmaran'ın etini yemek olduğunu söylemiş ve herkesin hamama getirilmesini istemiş Önceleri direnen sonra zorla hamama gotürülen Camsab'ın vücudu hamama girince pullarla kaplanmış Sonunda da yapılan işkenceye dayanamayarak canını kurtarmak için kuyuyu göstermiş Hemen kuyunun başına gidilmiş ve Şahmaran dışarı çıkarılmış Camsab'ı gören Şahmaran 'İşte Camsab nihayet kanıma girdin Ben insanoğluna itimat edilmeyeceğini biliyordum Fakat ne çare ki yine aldandım' demiş Ölüme giderken de Camsab'a 'Beni toprak çanakta kaynatıp ilk suyumu sana içirecekler sakın içme zehirlidir İkinci suyumu iç gövdemi de hükümdara yedir' demiş Şahmaran'ın söylediklerini harfiyen yerine getiren Camsab ilk suyu vezire içirip ikincisini kendisi içmiş Etini de hükümdara yedirmiş Vezir ölmüş hükümdar da kısa sürede iyileşip Camsab'ı veziri yapmış

Efsaneye göre Şahmaran'ın öldürüldüğünü yılanlar bilmemekte Tarsus'un Şahmaran'ın öldürüldüğünü öğrenen yılanlar tarafından basılacağı rivayet edilir



Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 10-02-2007   #2
Ergenekon
Varsayılan


Şahmaran efsanesi




Şahmeran Efsanesi ve Mitolojik Kaynakları

Anadolu’ nun sadece sözlü halk edebiyatında değil, el sanatlarında da etkisini sürdüren bir efsanedir Şahmaran yada Şahmeran Özellikle genç kızların çeyizlerinde ki işlemelerde ve duvar resimlerinde kem gözlerden korunmak için kullanılmaktadır Kimilerine göre Ceyhan ile Misis arasında Ortaçağda yapılan Yılankalede yaşamıştır Bu söylencenin izleri Adana’nın selle, Ceyhan’ın yelle, Misis’in yılanla gideceği şeklindeki bir tekerlemeyle bütün canlılığını korumaktadır Bu tekerlemede Yılankalenin koruyucu yılanlarının efendileri Şahmeran’ın öldürüldüğünü bilmedikleri ve bunu duydukları gün insanlardan intikam almak için Misis’e inerek insanları öldüreceklerine inanılır Evliya Çelebi Seyahatnamesinde Yılankaleden bahsederken ”Evsafı Kal’ai şah Maran” yani Şahmaran Kalesi olarak söz eder ve bu kalede sürü sürü yılanın yanında boynuzlu ve ensesi tüylü bir yılanın görüldüğünü yazar (Evliya Çelebi,1935:340)

Misis’te, Tarsus’ta ya da herhangi bir yerde anlatılan efsanelerde yoksul bir ailenin oğlu olan Lokman’ın odunculuk yaparak geçimini sağlarken Şahmeran’la tesadüfi karşılaşması anlatılır Bu karşılaşmadan sonra Lokman uzunca bir süre Şahmeran’ın himayesinde yaşar Daha sonra Lokman Şahmeran’ın yaşadığı yeri kimseye söylemeyeceği sözünü vererek evine döner Ülkenin hükümdarının bir gün amansız bir hastalığa yakalanması ve hastalığın tek çaresinin Şahmeranın etinde olması üzerine Lokman’dan zorla Şahmeran’ın yeri öğrenilir Şahmeran Lokman’ın ihanetine karşılık yine de ona iyilik yapar Kesildikten sonra etinin kaynatılan ilk suyunun zehirli, ikinci suyunun ise şifalı ve iksirli olduğunu söyler İkinci suyu içen Lokman bütün hastalıkların çaresini de bulmaya başlar

Şahmeran’ın ölümü Medusa’nın ölümüne benzer Her iki ölümle ele geçen sihirli güç insanlığın sağlık ve şifa bulması için kullanılmıştır Yunan mitolojisinde geçen Gorgo canavarlarının mı Şahmeran’a mı yoksa Şahmeranın mı Gorgolara kaynak olduğu düşüncesi tartışılmaktadır Özellikle Hesiodos’un Tanrıların Doğuşu adlı eserinde anlatılan Ekhidna Şahmerana çok benzerlik göstermektedir

Hesiodos eserinde “ Ne ölümlülere, ne de ölümsüzlere benzeyen

Bir mağarada doğdu bu azgın yürekli Ekhidna

Yarı bedeni bir genç kızdı onun,

Güzel yanakları ve gözleri fıldır fıldır,

Yarı bedeniyse koskoca bir yılandı, korkunç,

Her yanı benek benek amansız bir yılan

Yerin gizli deliklerinde kaybolan;

Mağarasında otururdu Ekhidna,” diyerek tanımlamıştır Ekhidna’yı (Eyuboğlu, Erhat,1977:114) Mitolojiye göre Ekhidna’nın ini Arima dağları denen Kilikya’da yerin altındadır Yani efsanenin kaynağı Kilikya bölgesi olsun ya da olmasın yaşadığı yer burasıdır

Efsanelerin çoğunda Şahmeran erkek olarak ifade edilir Fakat özellikle Tarsus dahil olmak üzere Anadolunun her yerinde kullanılan Şahmeran motifinde Şahmeran kadın olarak resmedilir Öykülerdeki bu cinsiyet değişikliği belki adının başındaki Şah kelimesinden kaynaklanmaktadır

Efsanenin Hatti ve Hurrilerin etkisindeki Hitit mitolojisinden de izler taşıdığı düşünülmektedir Hatti kökenli olan gök tanrısı Telepinu’nun Illuyanka ejderi ile savaşı Hitit mitolojisinin bir parçasıdır Telepinu mitosunun ele geçen iki anlatısının birinde Illuyanka adlı ejdere yenilen gök tanrısı, ejderi yenmek için tanrıça İnar’ın Hupasiya adlı bir ölümlüye aşkını vaat etmesini kullanır Aşka karşılık bu ölümlü, Illuyankayla yer içer, onu sarhoş eder Bu fırsattan yararlanan gök tanrısı gelir, ejderi öldürür Diğer hikayede ise gök tanrısını yenen Illuyanka gök tanrısının yüreğini ve gözlerini alır Gök tanrısı öç almak için Arm adlı bir ölümlünün kızıyla evlenir ve ondan bir oğlu olur Oğul büyüyünce ejderin kızıyla evlenir ve babasının yüreğiyle gözlerini geri alır Gök tanrısı eski gücüne kavuşunca ejderi öldürmeye gider oğlu araya girerek “Ejderi öldüreceksen beni de öldür ” der ve babası oğluyla beraber ejderi öldürür Bu efsanenin benzeri Yunan mitolojisinde de vardır Zeus ile Typhon arasında geçen savaşta, Illuyanka efsanesinin ana öğeleri bulunur (Akurgal,1993:107)

Typon omuzlarından yüz yılan başının yükseldiği, korkunç bir tanrı olarak ifade edilir Yanardağ tanrısı olarak da tanımlanır Ekhidnayla birleşerek korkunç canavarlar üretmişlerdir (Erhat,1989:316) Helen anlatısında Typhon tanrı Zeus’un yüreğini ve gözlerini değil, kollarının ve bacaklarının kas lifini almıştırBu örnekte ejderin gözcülüğünü yapan kızını Aigipan adlı bir kadın oyalarken Zeus’un kas liflerini tanrı Hermes geri alır Efsanenin Kilikya bölgesinden geldiğini de yer adları açığa vurur Helen anlatısında Typhon’un oturduğu yer Mersin civarınaki Korykos mağarasıdır Adı geçen Casius Dağı ise Antakya yakınlarındadır Efsanelerin hepsinde bir ölümlünün ihaneti söz konusudur

Kimilerine göre Typhon’la Ekidna’nın kızı olan ve Odyseia’da sözü geçen mitolojik deniz canavarı Skylla da Şahmeran’a benzerlik gösterir Skylla MS III yüzyılda Tarsus sikkelerinin üzerine de basılmıştır Sikkenin ön yüzünde Şua taçlı PUPIENUS arka yüzünde cepheden duran SCYLLA vardır (SNG Levante 1633 ) Kaynağı ne olursa olsun bu gün hala Misis yakınında Çokçapınar köyünde Şahmeran Mağarası adı altında bilinen kutsal bir mekan vardır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.