Eskişehir Şiirleri - Eskişehir İle İlgili Şiirler

Eskişehir şiir
Eskişehirle ilgili şiirler


ESKİŞEHİR ŞİİRİ

Anadolum ana yurdum
Yöresinde gezdim durdum
Nasreddin,Yunusa sordum
Güzel şehir Eskişehir

Porsuk çayı köprübaşı
Yedin mi çiğ börek aşı
Dünyada tek Lüle taşı
Güzel şehir Eskişehir

Boz dağında yaylaları
Sakarı ılıcaları
Tepede odunpazarı
Güzel şehir Eskişehir

Kudretten sıcak suları
Havuzludur hamamları
Kemer köprü kayıkları
Güzel şehir Eskişehir

Kalabak suyundan içtim
Hamamlar yolundan geçtim
Adaları mekan seçtim
Güzel şehir Eskişehir

Çifteler yazılıkaya
Baştan akıyor sakarya
İndim Alpuya ovaya
Güzel şehir Eskişehir

Kurşunlunun külliyesi
Edebali medresesi
Seyit battal üç tepesi
Güzel şehir Eskişehir





Eskişiir


Yazmakla tükenmez bitmez
Koca şehir Eskişehir
Konan bir daha göçemez
Güzel şehir Eskişehir


Yeni şeyler yapmak gerekiyor
yeni şiirler yazmak
Eskinin köhne duvarları arasında sıkışarak
yazdıkları da kemikleri gibi
çürümüş ilahlara tapmaya paydos

Gelişebilmek için ileri
daha ileri bakmak gerek
bunun gereğini yapmak için
uzun adımlar atmak gerek…

Devrim deniyor bunun adına mirim
devrimci olmak gerek
gerçi yeterince biliniyor
ama bilmeyenler için söylüyorum
devrim adına ölünüyor

Ben bu şiiri Eskişehir'de yazdım gözlerim
Samanpazarı'nda dolaşırken avere avare
sevgili kadar eski bir dostu ararken
Zerbank'ın, Etibank'ın camlarında kendime bakarken
Porsuk kıyılarında dolaşırken yazdım bu şiiri ben

Selam tanıdık tanımadık
yüreği yeni bütün şehirlilere
olsa bile eski/adı

Sevdiğim şehir Eskişehir oldu hep
ama şiirim hiç bir zaman
eskişiir olmadı

Fevzi Günenç

ESKİŞEHİRİM

Severek içilir kalabak suyu,
Damacana alıp dizenlerin var
Es Esin bu yıllar değişti huyu,
Kendine gel artık kızanların var

Madenlere gebe belki boz dağı,
Ovada, yamaçta bostanı, bağı,
Burcu burcu kokar peyniri, yağı,
Petek petek olup sızanların var

Çalışan yolların kavşak merkezi,
Bir arada Türkmen,tatar, Çerkezi,
Çok sağlıklı, mutlu gördük herkesi,
Çiçeğe bezenip tozanların var

İnönümüz Fordun kalbiyle atar,
Arçelik üretir dünyaya satar,
Toprak, fabrikaya fabrika katar,
Ağır sanayide çok izlerin var

Eti bisküvide yılların farkı,
Tatlı tatlı döner gofretin çarkı,
Ovayı kaplamış sulama arkı,
Şekerde sırayla kazanların var

Yazılıkaya yı Frigkler seçmişler,
Selcuklu, Osmanlı sonra geçmişler,
Tırpanı sallayıp ekin biçmişler,
Bahar, yazdan sonra hazanların var

Osmangazi ile düşmüştü cemre,
Nasrettin hocayla neşeli zümre,
Gönülden gönüle ol Yunus Emre
Tarih sayfasında gizemlerin var

Beyaz altın derler bu lületaşı,
Çiğbörek, Göbete, Mantısı, Aşı,
Alabalık yurdu Sakaryabaşı,
Barajdaırmakta sazanların var

Derenin domatla, sivri biberi,
Yerel gazeteler verir haberi,
İstediğin traşı yapar berberi,
Hoşgörü sabırda izanların var

Romatizman varsa dile amanı,
Bize gelmenizin şimdi zamanı,
Her derde devadır,girsen hamamı,
Kaplıcalarında yüzenlerin var

Beraber oldular, sağıyla, solu,
Yüksek okullar öğrenci dolu,
Çarşı ile iç içe, gez hamamyolu,
Hem okuyanın hem yazanların var

Giyerler, pantolon, etek, şalvarı,
İstersen, dolaşma, gezme kulvarı,
Sizleri bekliyor porsuk bulvarı
El ele, kol kola gezenlerin var

Türkiyemin, çağdaş büyükşehiri,
Pırıl pırıl, duru akar nehiri,
Ulaşımda artık yoktur tehiri,
Estram gibi düzenlerin var

Ormanın içinde Beşikderesi,
Öğrenin Fidanlık yolu neresi,
Esnafımız verir taksit veresi,
Halini sormadan sezenlerin var

Sabah, akşam seyret Güneşi, Ayı,
Sulamada büyük güç Porsuk çayı,
Mahmudiyede gör, kısrağı,tayı,
Gurbet, hasret gibi üzenlerin var

Ne hikmetse çoktur şair yazarı,
Güzelce bakanın değmez nazarı,
Yine eksik yazdım, duydum azarı,
Saz çalıp söyleyen ozanların var

Bu ilde olanı şanşlı sayalım,
Hayatı düzene, yola koyalım,
Yaradana şükür sesi duyalım,
Kurtuluşa davet ezanların var

Kadir Kaya