Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Dualar

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ahirete, göçerken

[ Ahirete Göçerken ]

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

[ Ahirete Göçerken ]




Ahirete Göçerken:
Hakk katında yakınlık kazanmış, mânevî olgunluğa ermiş olan öncülerin son nefeslerindeki durumları hakkında ALLAH-u Teâlâ Âyet-i kerime’lerinde şöyle buyurmaktadır:
“Ölen kişi ALLAH’a yaklaştırılanlardan ise; ona rahatlık, güzel rızık ve Naim cenneti var(Vâkıa: 88-89)
Bu gibi kimselerin cennette yerini görmeyince, cennet çiçeklerinden bir dal gelip onun kokusunu koklamayınca ruhunun kabzolunmayacağına dair muhtelif Hadis-i şerif’ler vardır
O kişiye Âyet-i kerime’deki bu müjde verildiğinde ALLAH-u Teâlâ’ya ulaşmak ister, ALLAH-u Teâlâ ise onun kendisine ulaşmak istemesinden çok daha sevinç duyar
Diğer bir Hadis-i kudsî’de şöyle buyurur:
“Muhakkak ki Ebrar’ın benimle mülâki olmaya iştiyakları çoğalmıştır Halbuki benim onlarla mülâki olmaya iştiyakım daha kuvvetlidir
Tasavvur buyurun ki ALLAH-u Teâlâ’nın onların üzerinde ne kadar sevgisi var?
Bu gibi kimseler taraf-ı ilâhiden şu hitapla taltif edilirler:
“Ey mutmain olan nefis! Sen O’ndan râzı, O senden râzı olarak dön Rabbine Gir salih kullarımın içine, gir cennetime!” (Fecr: 27-28-29-30)
Bu hitap ona hem vefat anında hem de kıyamet gününde söylenir
Mutmain nefis; Hakk’ta karar kılmış, yakîn serinliğinin yatıştırmış olduğu nefistir
Ruhları alınırken hiçbir sıkıntı görmeyecek olan bu gibi kimseler hakkında Âyet-i kerime’lerde şöyle buyurulmaktadır:
“Eğer sağcılardan ise; ‘Ey sağcı! Sana sağcılardan selâm!’ denir(Vâkıa: 90-91)
Can boğaza gelmiş durumdaki mümin o selâmı kemâl-i meserretle alır ve rahatlar, dostluğun ünsiyetini hisseder
Onların bir mükafatı da meleklerin iltifatlarıdır
Âyet-i kerime’lerde şöyle buyuruluyor:
“Rabbimiz ALLAH’tır deyip, sonra da doğru yolda sebat edenlerin üzerine melekler iner ve derler ki:
(Ölümden) korkmayın, (dünyada bıraktıklarınızdan dolayı da) tasalanmayın, vaad olunduğunuz cennetle sevinin!
Biz dünyada da ahirette de sizin dostlarınızız
Çok bağışlayıcı, çok rahmet edici ALLAH’ın bir fazl-u keremi olarak canlarınız neyi isterse hepsi sizindir, ne isterseniz hepsi sizin!” (Fussilet: 30-32)
Melekler böylece onların bu yeni hayata intibakları sırasında onlara yardımcı olurlar Kabirdeki yalnızlıklarında, Sur’a üfürülüş esnasındaki durumlarda kendilerini teselli edeceklerini, ALLAH-u Teâlâ’nın kendileri için her türlü üzüntü ve kederden yana emniyet altında olmayı takdir buyurduğunu müjdelerler
Diğer bir Âyet-i kerime’de şöyle buyuruluyor:
“Onlar meleklerin: ‘Selâm sizin üzerinize olsun Yapmış olduğunuz iyi işlere karşılık cennete girin!’ diyerek iyilikle canlarını aldıkları kimselerdir(Nahl: 32)
Onlar böyle bir takdir ve övgüye lâyık olmuşlardır
ALLAH-u Teâlâ Nâziat sûre-i şerif’inde bazı melek grupları üzerine yemin ederken can alan melekleri de katmış ve:
“andolsun yavaşça çekenlere!” buyurmuştur (Nâziat: 2)
Müminlerin canlarını ise şefkat ve merhametle, sühulet ve yumuşaklıkla, rahatça ve usulca, sanki çözülmesi kolay bir düğümü çözer gibi kolayca alırlar

Mümin bir kulun ahiret yolculuğu Hadis-i şerif’lerde şöyle izah edilmektedir:
Mümin bir kula ölüm anında gökten, yüzleri güneş gibi parlayan melekler inerler Beraberlerinde cennet kefenlerinden bir kefen ve cennet kokularından bir koku vardır Görüş ufkunu dolduracak şekilde mümini kuşatarak otururlar Sonra ölüm meleği gelir, başucunda oturur
“Ey temiz ve güzel ruh! ALLAH’ın mağfiretine ve hoşnutluğuna yönelerek bedenden çık!” der
Ruh, su kabının ağzından damlanın aktığı gibi akarak çıkar Can alındıktan sonra melekler bir lâhza dahi ruhu ölüm meleğine bırakmayarak cennet kefenine sararlar ve cennet kokusuna daldırırlar
Onu yükseltirler Rastladıkları her bir melek topluluğu: “Bu güzel ruh kimin ruhudur?” derler Melekler ise dünyada isimlendirildiği adların en güzeli ile onu tanıtırlar Nihayet dünya semâsına gelirler, semânın onun için açılmasını isterler ve ona açılır
Her bir semânın mukarrebûn melekleri müminin ruhunu karşılayıp onu bitişiğindeki semâya uğurlarlar Böylece yedinci semâya ulaşırlar
ALLAH-u Teâlâ Hazretleri: “Kulumun amel kitabını illiyyin’de yazın Onu yeryüzüne geri döndürün buyurur
Bu noktada Resulullah -sallALLAHu aleyhi ve sellem- Efendimiz:
“Sizi topraktan yarattık, ölümünüzden sonra yine O’na döndüreceğiz ve sizi tekrar oradan çıkaracağız (Tâhâ: 55)
Âyet-i kerime’sini okumuştur
Ruhu cesedine iade edilir Bu arada kendisini defnedip dönenlerin ayak seslerini işitir
Kabir tarafından bir dost gibi karşılanır Kabirde müminin namazı baş ucuna, zekâtı sağ tarafına, orucu sol tarafına, sadaka, akraba ziyareti, iyilik gibi hayırları da ayak tarafına gelir yerleşir
Bu sırada Münker ve Nekir adlı sual melekleri gelirler Başucundan geldiklerinde namazı, sağ tarafından geldiklerinde ise zekâtı, sol tarafından geldiklerinde orucu, ayak tarafından geldiklerinde ise hayırları, “Bizim tarafımızdan yaklaşmak mümkün değildir” derler Bunun üzerine mümine oturmasını ve suallerine cevap vermesini söylerler O da: “Beni bırakın da namaz kılayım!” der Melekler: “Namazını kılacaksın, fakat şimdi suallerimizi cevaplandır derler Mümin de endişesizce: “Ne soracaksanız sorun bakalım der Onlar sordukça o da cevap verir
- Rabbin kim?
- ALLAH!
- Dinin ne?
- İslâm!
- MUHAMMED Aleyhisselâm kimdir?
- Ben şehadet ederim ki, MUHAMMED Aleyhisselâm ALLAH’ın kulu ve Resulü’dür
Bu cevaplardan sonra melekler:
“Biz senin dünyada da böyle söyleyip kalbinle tasdik ettiğini bilirdik” derler
Resulullah -sallALLAHu aleyhi ve sellem- Efendimiz:
“ALLAH imân edenlere hem dünyada hem de ahirette o sabit söz üzerinde daima sebat ihsan eder (İbrahim: 27)
Âyet-i kerime’sini okumuş ve müminin kabirde ALLAH’tan başka ilâh olmadığına, MUHAMMED Aleyhisselâm’ın ALLAH’ın Resulü olduğuna şehadet etmesinin, ALLAH-u Teâlâ’nın hem dünyada hem ahirette o sabit söz üzerinde tutması olduğunu haber vermiştir (Buhâri)
Dünyada imanda sebat eden bir mümin, ne kayar ne de fitneye uğratılır Ahirette de melekler soru sorduğunda tereddüt etmez İnançlarında şüphe yoktur ki cevaplarında şaşkınlık ve hayret olsun
Bu sırada nur yüzlü, güzel elbiseli, hoş kokulu birisi gelir “Seni cennetle müjdelerimder O da “ALLAH seni hayırla mükâfatlandırsın, sen kimsin?” diye sorar “Ben senin sâlih amelinimdiye karşılık verir
Bundan sonra kabir, göz alabildiğine enine ve boyuna genişletilir Cehennem tarafına bir pencere açılır ve bu pencereden cehennemi ve cehennemin alevlerinin birbiri üzerinde şiddetle dalgalandığını görür Ona şöyle denir:
“Ey mümin! Bir de ALLAH’ın bu ateşten seni koruyarak koyacağı makamına bak!”
Mümin bu defa cennetin meltemlerinin kabre dolduğu bir başka pencereden cennetin yeşil manzaralarını ve birbirinden güzel nimetleri görür Kendisine:
“İşte bu mübarek yer senin makamındır Samimi bir imanla yaşamıştın, bu iman üzerine de öldün İnşaALLAH aynı şekilde dirileceksin Burada rahat uyu istirahat etdenilir
O da onlara şöyle der: “Bu mesut hayatımı gidip ehl-ü ıyâlime haber veriniz
Melekler ise şu karşılığı verirler:
“ALLAH seni şu mübarek kabrinden diriltinceye kadar aile halkının kendilerine en sevgili olanı tarafından uyandırılan gelin ve güveyin uykusu gibi uyu


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.