Yüz Şekline Göre Türban...

Başlarını bağlatmaya kuaföre gidiyorlar

Tuğçe ERDEMLİ



Başörtüsü ya da türban, İslami kesimi diğerlerinden ayıran en önemli sosyal simge 1980'lerde siyasi İslam'ın yaygınlaştığı dönemlerde çoğu kentli ve genç olan kadınların üzerinde gördüğümüz üniformanın en önemli parçasıydı

Ancak 1990'larda hem İslamcı kesimin zenginleşmesi, hem de Batılı yaşam tarzıyla yaşadığı yakın etkileşim, bu giyim stilini de değiştirdi; siyasi bir üniforma olmaktan çıkarıp bir moda haline getirdi Günümüzde başörtüsü bu kesimdeki çoğu kadın için bir aksesuvar haline geldi Defilelerden kuaför salonlarına kadar taşınan türban bağlama tasarımları ilk defa sosyetik davetlerde ilgi çekti Kadınlar davetlere katılmadan önce kuaföre gidip fön çektirir gibi başörtülerini gideceği yere uygun olarak bağlatmaya başladılar Bu tasarımlar saç modellerine çok benziyor Hatta başörtüsünün saç buklelerine benzeyecek şekilde katlandığını bile görüyoruz İstanbul'da türban tasarımı yapan kuaförlerden biri olan Nurhan Bingöl bize işinin püf noktalarını anlattı

Başörtülerini hep aynı stilde bağlamaktan sıkılan kadınlar artık özel gün ve gecelerde özel türban tasarımı yapan kuaförlere gidiyorlar Bu kuaförlerin bir özelliği de çalışanlarının hepsinin kadın olması ve içeriye erkek girememesi

Bunlardan biri, üç buçuk yıl önce Fatih'te açılan Kardelen Güzellik Merkezi Merkezde dört kadın kuaför çalışıyor Başörtülü kadınların bütün bakımlarını yaptırdıkları güzellik merkezinin sahibi Nurhan Bingöl mesleğe 20 sene önce çıraklıktan başlamış Kendisinin başı açık: ‘‘Etrafımda başörtülü çok arkadaşım var Hep kuaförlerin erkek olmasından ve oralara gidememekten yakınıyorlardı Ben de onların istekleri doğrultusunda bir kuaför açtım''

SİMLİ KUMAŞ MODA

Her davette başka bir model kullanan kadınlar arasında yandan pileli modeller, omuz üzerinde iliştirilen motifler ya da taşlı tokalarla şekle sokulan başörtüler bu senenin en rağbet edilen stilleri Türban bağlamayı saç kesimi gibi düşünen kuaförler de işe el atarak yüz şekillerine göre model tasarlamaya başladılar ve ortaya sınırsız seçenek sundular Ama istenilen model de her başörtüyle yapılamıyor Örneğin günlük basit bir bağlama için eni dar ama uzun örtüler kullanılıyor Eğer topuz ya da daha karmaşık bir model istenirse şifon kumaş kullanmak şart Bu senenin modası ise ince ve simli kumaşlar

SINIRSIZ MODEL VAR

Türban bağlatırken sınırsız seçeneğiniz var ama, konuyu uzmanına bırakmak belki de en iyisi Bu kadar çok modelin arasında yüzünüze yakışanı bulmak kuaförlerin görevi Çünkü başörtü bağlamak saç kestirmeye benziyor Yüzünüze yakışan şekli kullanmak şart

Türbanın arka kısmında tasarlanan şekiller ve süslemeler saça uygulanabilen modellerden bile daha fazla Hatta uygun bir renk seçilirse saç görüntüsü bile veriyor Tabii türbanının rengi kıyafetinize uymak kaydıyla

Kadınlar gece için abiye biçimdeki bağlama stillerini seçiyor Başın arka kısmından bele kadar uzanan pileler, şaç örgüsünü andıran bağlamalar en çok tercih edilenler arasında Birbirine uyumlu seçilen iki farklı renk baş örtüsünün birbirinin içinden geçirilerek yapılan tasarımlar da var

Gündüz toplantıları ya da iş görüşmeleri için ise daha çok omuz üzerinde sade şekiller kullanılıyor Gelin başlarında ise aksesuvar kullanımı çok yaygın

Bağlatılan türban ne kadar karmaşık olursa olsun yapımı en fazla 45 dakika sürüyor Bazı kadınlar akşam yatarken açmıyor, böylece ertesi gün de kullanabiliyor Çünkü katlanarak yapılan karmaşık modellerde örtüler dikilerek sağlamlaştırılıyor

TÜRBANIN DÜZGÜN DURMASI İÇİN AKSESUVAR GEREKLİ

Türban bağlarken başta duruş şekli çok önemli Bunu sağlamak için çeşitli aksesuvarlar kullanılabiliyor Örneğin başörtünün arkada yüksek gözükmesini sağlamak için saçı uzun olanlar topuz yapıyorlar Kısa saçlılar için vatka ya da yarım daire şeklinde bir sünger parçası kesilip yüksek durması istenilen yere tokayla tutturuluyor Saçın başörtünün içinden gözükmemesi için türban bağlanmadan önce başa bone takılması gerekli Türbanın alın üzerindeki yüksekliğini sağlamak için ise katlama yerine kalın plastik bir parça koyuluyor

YÜZ ŞEKLİNE GÖRE NASIL BAĞLANIYOR

Önden bağlama: Başörtü çenenin altından tutturularak arta kalan parça arkaya doğru toplanıyor Bu stil genellikle yanağının gözükmesini istemeyenler ve uzun bir yüzü olanlar tarafından tercih ediyor Ayrıca başörtünün alın üzerindeki yüksek ve dik durmasını sağlamak için o bölüme parmak kalınlığında röntgen kağıdı ya da kalın plastik koyuluyor

Arkadan bağlama: Başörtü kulağı içine alacak şekilde ensede toplanıyor Arkada uzun kalan kısım istenirse tekrar boyundan geçirilerek bağlanabiliyor ya da arkada uzun olarak bırakılıyor Yüzü toplu kadınlar daha çok bu stili seçiyorlar

Arkadan bağlanan spor stili tercih ediyoruz, önden bağlanan klasik stil yaşımıza uygun değil

Ankara Üniversitesi'nden Senem Gençtürk Hızal'ın 12 tesettürlü üniversite öğrencisiyle konuşarak hazırladığı yüksek lisans tezinde, kentli ve eğitim düzeyi yüksek gençlerin baş örtüsü modellerine nasıl baktığı ortaya çıkıyor Bu 12 öğrenci giyim tarzlarını, Batı tarzı modanın en sık kullanılan terimleriyle adlandırdılar: Spor ve klasik Genç öğrenciler arasında doğal olarak ‘‘spor'' tarz tercih ediliyor Bu tarzda başörtüsü boynun arkasından bağlanıyor, göğüs üstüne düşmüyor, ceketin içine alınıyor Klasik bağlamada ise örtü omuzun üzerine istenildiği kadar çıkartılıyor ya da sadece bir yanı çıkartılıyor Araştırmaya katılan öğrencilerden ikisi klasik kullanımın ‘‘yaşlarına gitmediğini'' bir diğeri ise spor bağlamanın ‘‘bir stil'' olduğunu söylüyor

Araştırmada üç öğrenci dışındakiler ‘‘markalı'' eşarp kullandıklarını söylediler Vakko, Aker, Pierre Cardin en çok tercih edilen markalar arasında Araştırmayı yapan Hızal, sonuç bölümünde tesettür modasının, genel modanın bir uzantısı olarak nitelendirilebileceğine işaret etti

İslamcıların modası bir füzyon

Bilkent Üniversitesi'nden Özlem Sandıkçı ile Güliz Ger, Türkiye'de İslami kesimin yaşam ve tüketim tarzı üzerine yazdıkları bir makalede, bu kesimin hem giyim hem yaşam tarzının gittikçe çeşitlendiğini vurguluyorlar Geleneksel olanla modern olan, Batılı olanla İslami olan, global olanla yerel olan birbiriyle içiçe geçtiğinden, bu modanın da ‘‘Kreolleşme'' ya da ‘‘Melezleşme'' olarak adlandırıldığı oluyor Özlem Sandıkçı ile Güliz Ger ise, ‘‘füzyon'' kelimesini tercih ediyorlar Hatta, bu füzyonu Escher'in resimlerine benzetiyorlar Çok iyi bilinen bu resimlerde Escher, aynı figürü (örneğin kuş, at) farklı renklerde iç içe tekrarlayarak göz aldatmacası yaratmasıyla tanınıyor alıntı


DostÇa KalıN