Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
mutluluk, mutsuzluk, sevmek

Mutsuzluk Mutluluk Ve Sevmek

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mutsuzluk Mutluluk Ve Sevmek



Adam sersemlemiş, dağılmış bir haldedir

Çünkü uzun zamandır aynı evi ve kalbini paylaştığı kadın ondan ayrılacağını söylemiştir

Kadının sözleri alabildiğine soğuk ve açıktır:Sen şimdi işe git, ben de eşyalarımı toplayayım

Hiç hesapta yoktur bu ayrılık

İlk anda ne diyeceğini bilemez genç adam İşine gider ama rahat edemez Eve döner

Bir köşeye saklanıp eşyalarını toplayan sevgilisini izler bir süre

Sonra dayanamayıp ortaya çıkar ve sorar:Ne yaptım sana? Kötü bir insan mıyım? Çekilmez biri miyim? Seni aldattım mı hiç? Canını yaktım mı? Hayır

Bu soruların hepsinin yanıtlarının ;Hayır! olduğunu bilir

Asıl soru kadının kederli gözlerine bakarken gelir: Seni mutsuz mu ettim?

İşte o anda kadın sevdiği adamın gözlerinin içine bakar ve dudakları titreyerek şöyle bağırır: Hayır! Ama sen biraz olsun mutlu olabilirdin!



***

Nick Hornby nin çok tutulmuş romanı High Fidelity den uyarlanan filmin bir sahnesiydi bu

İzleyeli 6 yıl oldu; yine de filmdeki ayrılık anını perçinleyen o söz ara ara kulaklarımda çınlar

Çünkü o söz özellikle günümüz ilişkilerinin en hassas noktasına temas eder ve acıtır

Nasıl mı?

Anlatayım

Bir kere her ciddi beraberlik daha başta mutsuzlukları göze alır

Hatta ilişkinin içinde aşk veya aşka benzer bir tutku varsa;acı ve mutsuzluk Allahın emri diye düşünenler çoğunluktadır

Peki ya mutluluk?

Bir ilişkinin mutsuzlukları olabilir, tamam da mutlulukları hiç mi olmaz; asıl belirleyici olan mutluluk değil midir?

Taraflardan biri sürekli depresif, hep ekşi, hep hafifçe mutsuz kıvamdaysa karşısındaki yorulmaz mı?


***

İnsanlar elbette mutsuz olmak için bir araya gelmez, birlikte yaşamayı seçmezler

Sadece dışarıya karşı ;yıkılmadık ayaktayız fotoğrafı vermek veya yalnızlık korkusundan aşk çıkmaz!

Asıl arayış, asıl hedef (öyle ya da böyle, saklı ya da açık) mutluluktur

Birleşinceye kadar aşk gözlerde parlaklık, hareketlerde telaş ama dudak kenarlarında burukluk olarak yansır yüzlere

Ama birleşince Hele aşkın aşk olduğu birlikteliğin başlangıç günlerinde sevgililerin yüzlerinin mutluluğun resmine dönüştüğünü bilmeyen var mıdır?

Zaten mutlulukta tatlı tatlı esnemeyi andıran bir yan vardır Biri mutlu hissetti mi kendini; yanındaki de uyar eninde sonunda


***

Sonra Tuhaf şey!

Günler, aylar, bazen de yıllar geçer ve mutsuzlukların paylaşılması devam eder de, nedense

Mutluluklar paylaşılmaz olur

Kritik nokta burasıdır

Artık kadınlar kaygılı, erkekler kafaları dolu bir haldedirler ve ikisi de mutluluklarını arkadaşlarıyla yaşayıp paylaşmaktadırlar

Nice düzgün ve düzenli modern ilişkiye yakından bakın; aslında tam bu noktada koptu kopacak bir halde durduklarını fark edersiniz

Sanki ortalıkta birlikte mutsuz, başkalarıyla mutlu çiftler resmi geçidi yapılmaktadır


***

Tabii High Fidelity; filminin sonlarına doğru genç kadının aylardır uzak kaldığı sevdiği adama şöyle dediğini de görürüz: Sensizlikten yorgun düştüm

Bir deneyimi bu kadar çıplak anlatan kaç söz vardır?

Hangisini tercih edersiniz; sevgilinin bir türlü mutlu olamayışını izleyerek bitip tükenmeyi mi; onsuzluğun ve özlemin yorgunluğunu mu?

haşmet babaoğlu'ndan

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.