Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Şiir Cenneti

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fazıl, kısakürek, necip, şiirleri

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri

Eski 06-18-2008   #16
VANDETTA
Varsayılan

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri



GÖREM


Arkan yıkıntıdır, önün uçurum,
Bir kurtuluş yolu sağla da görem!
Güneşi heybeye tıkan bir durum;
Haydi, bir sebebe bağla da görem!

İlim köle, kanun mahpus, düşünce iğdiş;
Yokluğa üç adım kala bir gidiş!
Ne çıkar sıkılmış otuziki diş?
Şöyle yüksek sesle ağla da görem!


(1964)

__________________
Milliyetçilik,faşizmin millete yutturulabilir halidir,aksini iddia edenler kendi milliyetçiliğini
savunanlara saygı duysunlar!
Tek çare;Din birliğidir


Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri

Eski 06-21-2008   #17
VANDETTA
Varsayılan

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri



Kopkoyu Bir Sis İçinde Bir Akşam
Hatırına Düşeceğim Belki
Bir An Islayacak Yağmur Yüzünü
Birden O Tatlı Demleri Hatırlayacaksın
Sonra Sıcak Yatağında
Uzun Uzun Aglayacaksın!

Ağlayacak, Boğazında Birşeyler Düğümlenecek
Ah Yanımda Olsaydı Diyeceksin
Tüm Yıldızlar Gülecek Haline
Ay da Göz Kırpacak
İliklerine İşleyecek Bensizlik
Kahrolacaksın!

Bir Sigara Tüttüreceksin İhtimal
Ufku Seyredeceksin Saatlerce
Bir Ruzgâr Kopçalayacak Yüzünü
Sonra Hayalim Gelecek Karşına
Bir Şiirimi Mırıldanacaksın
Hıçkıracaksın!

Gönlönden Atamadığın Gibi
Kafandan da Silemeyeceksin Beni
Düşlerine Girecegim Her Gece
İnce Bir Hüzün Bürüyecek Yüzünü
Ve Çırılçıplak Gerçekleri O Zaman
Anlayacaksın!

Sonra Birşeyler Yazmak İsteyeceksin
Kafan Gibi Kalemin de İşlemeyecek
Unutmak Isteyeceksin Her şeyi
Ama Unutamayacaksın Hiçbir şeyi
Kıvranacaksın

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri

Eski 01-06-2009   #18
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri



GURBET

Dağda dolaşırken yakma kandili,
Fersiz gözlerimi dağlama gurbet!
Ne söylemez, akan suların dili,
Sessizlik içinde çağlama gurbet!
Titrek parmağınla tutup tığını
Alnıma işleme kırışığını
Duvarda, emerek mum ışığını,
Bir veremli rengi bağlama gurbet
Gül büyütenlere mahsus hevesle,
Renk dertlerimi gözümde besle!
Yalnız, annem gibi, o ılık sesle,
İçimde dövünüp ağlama gurbet!



__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar
Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar
NFK





GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali
GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri

Eski 01-06-2009   #19
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri



ZİNDANDAN MEHMEDE MEKTUP

Zindan iki hece, Mehmed'im lâfta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de, geri adam, boynunda yafta
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı? Belki Daha ölmedim!

Avlu Bir uzun yol Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli
Bu yol da tutuktur hapse düşeli
Git ve gel Yüz adım Bin yıllık konak
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!

Bir âlem ki, gökler boru içinde!
Akıl, olmazların zoru içinde
Üstüste sorular soru içinde:
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?

Bir idamlık Ali vardı, asıldı;
Kaydını düştüler, mühür basıldı
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil

Müdür bey dert dinler, bugün "maruzât"!
Çatık kaş Hükûmet dedikleri zat
Beni Allah tutmuş, kim eder azat?
Anlamaz; yazısız, pulsuz, dilekçem
Anlamaz; ruhuma geçti bilekçem!

Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil;
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekûn içinde yazıl ve çizil!
İnsanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et

Somurtuş ki bıçak, nâra ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat
Yalnız seccâdemin yününde şefkat;
Beni kimsecikler okşamaz mâdem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccâdem!

Çaycı, getir, ilâç kokulu çaydan!
Dakika düşelim, senelik paydan!
Zindanda dakika farksızdır aydan
Karıştır çayını zaman erisin;
Köpük köpük, duman duman erisin!

Peykeler, duvara mıhlı peykeler;
Duvarda, başlardan, yağlı lekeler,
Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler
Duvar, katil duvar, yolumu biçtin!
Kanla dolu sünger Beynimi içtin!

Sükût Kıvrım kıvrım uzaklık uzar;
Tek nokta seçemez dünyadan nazar
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı, habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?

Ses demir, su demir ve ekmek demir
İstersen demirde muhali kemir,
Ne gelir ki elden, kader bu, emir
Garip pencerecik, küçük, daracık;
Dünyaya kapalı, Allaha açık

Dua, dua, eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu;
İplik ki, incecik, örer boşluğu

Ana rahmi zâhir, şu bizim koğuş;
Karanlığında nur, yeniden doğuş
Sesler duymaktayım: Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri

Eski 01-07-2009   #20
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri



KAFİYELER

Ne diye,
Bu şuna,
Şu, buna,
Kafiye?
Başa taş,
Aşa yaş,
Hey'e ney,
Tuhaf şey!

Kafiye
Mantığı,
O mantık!
Hediye
Sandığı,
Bu sandık!
O mantık,
Bu sandık-
ta sandık,
Ve yandık
Ne yandık!

Hendese,
Kümese
Tıkılmak
Hadise
Kırkayak
Adese,
Oyuncak
Vesvese,
Gökbayrak
Ölümse,
Gel dese;
Tak, tak tak!
Mu-hak-kak!

Sorular
Sordular;
Neden çok,
Nasıl yok,
Niçin var?

Sanatsız
Papağan,
Neden çok;
Ve atsız
Kahraman,
Niçin yok?

Çok ve yok,
Yok ve çok,
Aç ve tok,
Tok ve aç;
Tut ve kaç!
Saklambaç

Neden çok,
Nasıl yok,
Niçin var?

Niçin'i
Boğarken
Piçini,
Yatakta
Bastılar,
Şafakta
Astılar

Ve derken:
Nasıl yok
Niçin var?

Bir varmış,
Bir yokmuş
Karamış
Ve kokmuş
Dünyamız
Rüyamız
Kapkara
Manzara:
Gebeler
Döşeksiz
Ebeler
Isteksiz
Kubbeler
Desteksiz
Habbeler
Süreksiz
Türbeler
Meleksiz
Tövbeler
Gerçeksiz
Cübbeler
Yüreksiz
Cezbeler
Şimşeksiz
Izbeler
Emeksiz
Heybeler
Ekmeksiz

Kafiye,
Hikâye!
Dava tek:
Ölmemek!
Peygamber!
Ne haber?
Bir batan
Var: Vatan!
Kandil loş,
Ocak boş;
Ve dağ dağ
Elveda!

Gitme kal!
Nefes al!
Emir tez,
Bekletmez!
Ve o nur
Bulunur!
İşte iz!
Geliniz!
Toprak post,
Allah dost

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri

Eski 01-08-2009   #21
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri



KARACAAHMET

Deryada sonsuzluğu zikretmeye ne zahmet!
Al sana, derya gibi sonsuz Karacaahmet!
Göbeğinde yalancı şehrin, sahici belde;
Ona sor, gidenlerden kalan şey neymiş elde?
Mezar, mezar, zıtların kenetlendiği nokta;
Mezar, mezar, varlığa yol veren geçit, yokta
Onda sırların sırrı: Bulmak için kaybetmek
Parmakların saydığı ne varsa hep tüketmek
Varmak o iklime ki, uğramaz ihtiyarlık;
Ebedi gençliğin taht kurduğu yer, mezarlık
Ebedi gençlik ölüm, desem kimse inanmaz;
Taş ihtiyarlar, servi çürür, ölüm yıpranmaz
Karacaahmet bana neler söylüyor, neler!
Diyor ki, viran olmaz tek bucak, viraneler,
Zaman deli gömleği, onu yırtan da ölüm;
Ölümde yekpâre ân, ne kesiklik, ne bölüm
Hep olmadan hiç olmaz, hiçin ötesinde hep;
Bu mu dersin, taşlarda donmuş sükûta sebep?
Kavuklu, başörtülü, fesli, başaçık taşlar;
Taşlara yaslanmış da küflü kemikten başlar,
Kum dolu gözleriyle süzüyor insanları;
Süzüyor, sahi diye toprağa basanları
Onlar ki, her nefeste habersiz öldüğünden,
Gülüp oynamaktalar, gelir gibi düğünden
Onlar ki, sıfırlarda rakamları bulmuşlar,
Fikirden kurtularak, ölümden kurtulmuşlar
Söyle Karacaahmet, bu ne acıklı talih!
Taşlarına kapanmış, ağlıyor koca tarih!

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri

Eski 02-09-2009   #22
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri



HEP BU AYAK SESLERİ

Hep bu ayak sesleri, hep bu ayak sesleri,
Dolaşıyor dışarda, gün batışından beri,
Bu sesler dokunuyor
en ağrıyan yerime,
Bir eski çıban gibi işliyor içerime,
Ey şimdi kara haber gibi bana yaklaşan,
Sonra saadet olup yanımdan uzaklaşan,
Sesler, ayak sesleri kesilmez çıtırdılar!
Bana gelen müjdeyi galiba caydırdılar,
Böyle adım atarlar, ayrılanlar eşinden,
Böyle yürür, gidenler, bir tabutun
peşinden,
Kimsesiz gecelerim, bu kesik sesle doldu,
Artık, atan kalbimde bir ayak sesi oldu
Bir gün, sönük göğsüme düştüğü vakit başım
Benden ayrılıyormuş gibi bir can yoldaşım,
Gittikçe uzaklaşan bu sesi duya duya,
Yavaşça dalacağım, o kalkılmaz uykuya


NECİP FAZIL KISAKÜREK

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri

Eski 02-09-2009   #23
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri



UTANSIN

Tohum saç, bitmezse toprak utansın!
Hedefe varmayan mızrak utansın!

Hey gidi küheylan, koşmana bak sen!
Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!

Eski çınar şimdi noel ağacı;
Dallarda iğreti yaprak utansın!

Ustada kalırsa bu öksüz yapı,
Onu sürdürmeyen çırak utansın!

Ölümden ilerde varış dediğin,
Geride ne varsa bırak utansın!

Ey binbir tanede solmayan tek renk;
Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!


Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri

Eski 02-16-2009   #24
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri



TABUT

Tahtadan yapılmış bir uzun kutu;
Baş tarafı geniş, ayak ucu dar
Çakanlar bilir ki, bu boş tabutu,
Yarın kendileri dolduracaklar

Her yandan küçülen bir oda gibi,
Duvarlar yanaşmış, tavan alçalmış
Sanki bir taş bebek kutuda gibi,
Hayalim, içinde uzanmış kalmış

Cılız vücuduma tam görünse de,
İçim, bu dar yere sığılmaz diyor
Geride kalanlar hep dövünse de,
İnsan birer birer yine giriyor

Ölenler yeniden doğarmış; gerçek!
Tabut değildir bu, bir tahta kundak
Bu ağır hediye kime gidecek,
Çakılır çakılmaz üstüne kapak?



NECİP FAZIL KISAKÜREK

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri

Eski 02-17-2009   #25
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri




FEZA PİLOTU

Yirminci Asrın ablak yüzlü feza pilotu!
Buldun mu Ay yüzünde ölüme çare otu?
Bir odun parçasına at diye binen çocuk!
Başında çelik kulâh, sırtında plâstik gocuk
Uzaklıkları yenmiş fâtih edasındasın!
Dibsizliğin dibini bulmak sevdasındasın!
Allah'a dil çıkarır gibi küstah bir yarış
Farkında değilsin ki, Ay dünya'ya bir karış
Fezada milyarlarca ışık, yol, mesâfe;
Seninki, saniyelik zafer, ilmî hurâfe!
Kavanozda, kendini deryada sanan balık;
Ne acı vahşet, mağrur ilimdeki kalabalık;
Fezada "Allah diye bir şey yok" iddiası!!!
Gel gör, kaç füzeye denk, bir mü'minin duası;
Rafa kaldırmak için ruhlarını dürdüler;
Güneş diye kalpteki güneşi söndürdüler
Bilmediler; kalptedir, kalptedir asıl feza;
Kalptedir, ölümsüzlük kefili kutsî imza
Sayıdan sonsuzluğa sınıf geçirtecek not;
Bizdedir ve bizdedir Arş'a giden astronot,
Ve mekândan arınmış ve zamandan ilerde,
Fezayı teslim alma sırrı bizimkilerde

Bizimkiler ışığa gem vurar da binerler;
Yerden göğe çıkmazlar, gökten yere inerler

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri

Eski 02-25-2009   #26
Berna
Varsayılan

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri





O'NA

Benim efendim!
Ben sana bendim!
Bir üfledin de
Yıkıldı bend’im
Ben ki, denizdim,
Dağbaşı bendim
Şimdi sen oldun,
Âleme pendim
Benim efendim!
Feza levendim!
Ölmemek neymiş;
Senden öğrendim
Kayboldum sende,
Sende tükendim!
Sordum aynaya:
Hani ya kendim?
Benim efendim!

Benim efendim!
Emri yüklendim!
Dağlandım kalbden
Ve mühürlendim
Askerin oldum,
Başta tülbendim;
Okum sadakta,
Elde kemendim
Benim efendim

__________________
Fani kalbimde ölümlü olarak kalacak olsan da; ölümsüz ruhumda ebedileşeceksin
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri

Eski 02-25-2009   #27
Berna
Varsayılan

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri



SERSERİ

Yeryüzünde yalnız benim serseri,
Yeryüzünde yalnız ben derbederim
Herkesin dünyada varsa bir yeri,
Ben de bütün dünya benimdir derim

Yıllarca gezdirdim hoyrat başımı,
Aradım bir ömür, arkadaşımı
Ölsem dikecek yok mezar taşımı;
Halime ben bile hayret ederim

Gönlüm ne dertlidir, ne de bahtiyar;
Ne kendisine yâr, ne kimseye yâr,
Bir rüya uğrunda ben diyâr diyâr,
Gölgemin peşinden yürür giderim

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri

Eski 02-25-2009   #28
Berna
Varsayılan

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri



VEDA

Elimde, sükutun nabzını dinle,
Dinle de gönlümü alıver gitsin!
Saçlarımdan tutup, kor gözlerinle,
Yaşlı gözlerime dalıver gitsin!

Yürü, gölgen seni uğurlamakta,
Küçülüp küçülüp kaybol ırakta,
Yolu tam dönerken arkana bak da,
Köşede bir lahza kalıver gitsin!

Ümidim yılların seline düştü,
Saçının en titrek teline düştü,
Kuru bir yaprak gibi eline düştü,
İstersen rüzgâra salıver gitsin!

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri

Eski 02-27-2009   #29
GöKKuŞaĞı
Varsayılan

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri



SON SIGINAK

hayat perdenin arkasinda
hayatin öte yakasinda

su gayflet yükü insana bak
kendinden varlik cakasinda

ve asksiz yobazisi gücü
namazla cennet takasinda

kuran,kalbi kör ezbercide
din,üfürükcü muskasinda

BATI,BATI DER,CIRPINIRLAR
BATI TÜKÜRÜK HOKKASINDA

makine dimdik demirden put
insanoglu ruh lackasinda

hürriyet nerde,söyleyeyim
hakka esaret halkasinda

zamanda hersey kopuk kesik
bickisi kader makasinda

ey insan,sana son siginak
SON PEYGAMBERIN HIRKASINDA


Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri

Eski 03-01-2009   #30
Berna
Varsayılan

Cevap : Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri



BENDEDİR

Ne azap, ne sitem bu yalnızlıktan,
Kime ne, aşılmaz duvar bendedir,
Süslenmiş gemiler geçse açıktan,
Sanırım gittiği diyar bendedir

Yaram var, havanlar dövemez merhem;
Yüküm var, bulamaz pazarlar dirhem
Ne çıkar, bir yola düşmemiş gölgem;
Yollar ki, Allah'a çıkar, bendedir
1936

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.