Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Aşk & Sevgi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cengizhan, hattat, konuş, sadece

Cengizhan Konuş - Hattat ( Sadece )..

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cengizhan Konuş - Hattat ( Sadece )..





Çok yaşa hattat
Gözünün gördüğü her şeyin aslında göründüğünden daha görünmez oluşunu bildiğim için,
aşkın cismaniyetine gördüm ve yaşadım diyemem
Bu yüzden çok yaşa
Anlatamadıklarını aherlenmiş kağıtlara mürekkep fırtınasıyla yazarken sen ayn, şın ve kaf sürdüğün kelamın nefesinde kaldı düşüncelerim
Düşlerimden çok sana yandım, seni yalnız bırakacağımı bile bile
Ağlamaktan mimli, gülmekten tutuklu gözlerimdeki buğuya isimdin

Kalabalıklaşan aşkın en yalnızı gözlerimken geçmiş zamana yıktığın kabahatlerini suçüstü üstlendim
Eğreti yağmuru usul usul giyinirken ayaklarına dolanıyor diye, sana koşar adım başkaldıran kalbimi söktüm yerinden
Dört elif miktarınca aklımı sigaya çektim
Şeddeyle çift söyledim adını, cezmde yüzünün sesli harflerini yuttum
Her eksilişimden sonra yanağıma ayn, şın ve kaf mühürlü noktalı virgül koydum
Öylesine yazılamazsın aherlenmiş kağıtlara derken kağıtlar arası boşlukta dizinde beni uyuttuğunu ne çabuk unuttun?
Ne kadar uyutursam o kadar unuttururum harflerimin kaderinde bıraktığım çizikleri mi diyordun yoksa?
Beni azapla sevip çoğul yaşadığın için
ve dokunuşunla çırılçıplak soyuşunla özletip suyun kenarına bıraktığın için seni bağışlamıyorum
Rüzgara ifşa ettiğin saçlarımdan başlasan da boğulmalara, kendini boğmadan bağışlamıyorum seni kendime

Çözülmek değil bütünleşmekti kapına dayanmalarım
Gece rengi uykularımla sana adandığımı bilmesede karanlık, yazdığın ve unuttuğun ve hatta unuturken yazdığın her yarayı ruhunla kapattım
Açık kaldı yüzün; onuda güzelliğimle setrettim
Ağlar gibi bakma bana
Kirpiğimi azat et yalvarışlarım üzmesin canını Aramıza giren ayn, şın ve kaf’ın acısıyla biraz daha çoğaldığını biliyorum ama böyle çoğalma ve böyle tutkunun çıldırmışlığıyla sevme beni; hakkıma giriyorsun

Sen aşka verdiğin yüzünle ağartırken gecenin şafağını aklımda kalan harflerini uyuttum
Yan yana yazdığın isimlerimizin üstünden hışımla geçerken bulutlar, yağmur bu kadar utangaç değildi
Ben bu kadar alnında nur değildim
Geçti Işık ardına düşen gölgesini kollayarak
ve suya attığım imza acısını toplayarak kalp yorgunluğumdan geçti
Bu kez gülmen gerek
Ağlamam için gülmen gerek
Bildiklerimi unutmam için, bulduklarımı yitirmem için gülmen gerek
Andığım kalp sendin ya bağışlanmanı dileme
Seni var ederken ben sesli harflerimin meleklerini yakarak bittim
Bildim, senin var olman benim yok olmamı gerektiriyormuş
Ölmek dizlerimde öldüğünde ölmekmiş
Korkma hattat, ben sana ek fillerle bağlanmadım ki çekilince kopsun kalbim
Rüzgâr koşuştururken kapımızda yaşatılan her acının kanama saatlerine denk geldim
Uzandığım halin esre ile yazılmasını değil aşkla yakılmasını diledim
Tenimde uyuyan külü öpen dudaklara bahşetmediğim nefesi kim üfleyebilir ki bana senden başka?

Tırnağından öptüğümü ellerin bilsede seni övülmüş kılan benim ışığımdı Gözlerini heceletme dudaklarıma
Bir elin parmaklarını geçmeyen sıcaklığımı feda etme kar beyazlığına
Olmazsam olamazsın
Perde kalktı içimden Bilinmedik öyküleri anlatmanın kaygısı değildi yüreğindeki fırtına
Bildiklerin, buldukların ve yazdıkların arasında kaybolan güzelliğime temme olsun ayn, şın ve kaf
Bildin mi hattat, aşk aslında seninle benim var olma savaşımız
Sevmezsen ve yazmazsan bilinip bulunmayacağım
Sevmezsem ve yakmazsam bilinip bulunmayacaksın
Seni kendim için sevmediğimi kim söyleyebilir ki?

Bütün hikâyeler kahramanlar öldüğünde biter oysaki,
sen dizlerimin dizlerine değişini ayn, şın ve kaf’a sebep bilerek ölümümü başlangıç sayıyorsun
Beni bu kadar yüzün sayma hattat
Gözlerin değerse ruhumun yangınına kırılır kendini görmek için içime koyduğun aynalar
Ayıplanmış her dokunuşla kirlenirken tenimiz, alnındaki terden utanmazdı eteğim
Yaşamak senken kollarında ölmekten korkmazdım
Bir damla har yeterdi de kirpiğimi yakmaya, sen ateşi yazmayı yeğledin
Ra’nın eğikliğiyle eğilirken adım sana doymak bilmeyen kalbimi aherlenmiş kağıtlara bırakma
Eteğimde kansın, eşiğimde cansın
Gözünün gördüğü güzelliğimi görme diye yağmuru giydim sırtıma
Dizimde uyurken sen gözlerimi kaçırdım rüyandan yanma diye ama bu kez de ben yandım
Razıyım senden, razıyım kendimden
Razıyım ayn, şın ve kaf’la içimize çektiğin nefesinden
Yeter ki beni aşkla baş başa bırakma hattat

Gözlerinin karanlık olduğunu bilmek mi yoksa gözlerine karanlıktan bakmak mı zordu bilmiyorum
Ellerim suyu yıkarken arındıramadığım saçlarına düşen gecenin kalp kafesine sığmayan heyecanıydı
Bırak hattat, gemiler alıp götürsün biz diye adlandırılmış ama asla bizliğe yanaşmamış suretlerimizi
Bizi bize vermediğin için yüzümüz aynaların esrarında kalıyor ya, beni en çok bu incitiyor Kendin olamamanın acısını yaşadın mı sen?
Sana gitmeye engel olan sensin lakin sana senden başka yol yokmuş, anladım

Ayn, şın ve kaf’ı düşerken kağıtlara nokta diye başlayarak beni aşikar edilmişliğimle öldüreceğini bildiğimden,
bu yazılmış ama sonrasında unutulacak hikâyenin içinde sadece seni andım
Öldüren ve ölen, yazılan ve yazan, susan ve konuşan, yanan ve yakan bendim
Olmayışına ama illaki ölüşüne dizime başını koyarak ağla
Hatırlanmana rağmen sonrasında unutuluşuna ağla
Beni hikâyemle yüzümden dışarı koyma Kurban et kendini hattat

Cengizhan Konuş

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.