Yaş Soruları

Yüksek Askeri Şûra’dan, irtica ve disiplin suçuna dayanan hiçbir ihraç kararı çıkmadı
On iki yıldır görülmemiş bir durum bu!
1996’daki üç YAŞ toplantısında 307 personel ihraç edilmişti Geçen yıl ihraç edilenlerin sayısı ise 61 olmuştu
İrtica odaklarının Silâhlı Kuvvetler içinde yuvalanmaktan sonunda umutlarını kestikleri ve çengel atma çabalarından bu nedenle vazgeçtikleri söylenebilir mi?
Keşke ama laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiği Anayasa Mahkemesi’nce hükme bağlanmış bir iktidar döneminde böyle bir ihtimalin varlığına inanmak gaflet olur!
Son YAŞ toplantısı, yeni Genelkurmay Başkanı’nın belirlendiği günlere rastladığı için pek çok çevre, adı konmamış bir pazarlığın varlığından şüphelenecektir
Bilindiği gibi AKP iktidarı, yargı denetimine tabi olmadığı için YAŞ kararı ile subay ve astsubayların ihraç edilmelerine itiraz ediyor, kararları Başbakan ve Milli Savunma Bakanı şerh koyarak imzalıyorlardı
Şimdi şerh koymayacaklar ama bu sonucu doğuran sebepler hakkında aklına kurt düşenlerin tatmin edilmeleri gerekecektir
VATAN’ın habercileri “Sıfır İhraç” sürprizinin nedenlerini araştırırken iki bulguya ulaştılar
1 İhraç edilecek personelin Ergenekon’la ilişkili gösterilebileceği ihtimaline tedbir alınmış Çünkü bir süredir Ergenekon iddialarına adı karışan personelin YAŞ toplantısında ihraçlarına karar verilebileceğine dair spekülasyonlar yapılıyordu
2 İrticaî faaliyet ve disiplin suçu işlemiş personelin, YAŞ yerine yargı yoluyla ihraç edilmeleri tercihi artık askeri kanatta da ağırlık kazanmaya başlamış
Yargı denetimine tabi olmayan ihraç kararı görmeyeceğiz bundan böyle O anlaşılıyor Peki eski gerekçeler?
Hani irticaî faaliyetle suçlanan bir personelin, yargılama süresince ordu içinde yaşamaya devam etmesinin doğuracağı katlanılamaz sakıncalar?
Komutanlarının istemediği birinin mahkeme kararı ile geri dönmesi halinde ortada disiplin diye bir şey kalmayacağına dair kaygılar?
Pazarlık ve takas şüphelerine prim vermeyelim ama bu sorular da inandırıcı cevaplar bekliyor!

Dünyada ilk

AKP sözcülerini dinleyen bir yabancı, bu partinin birkaç gün önce kapatılmaktan kıl payı kurtulduğuna asla ihtimal veremez
Anayasa Mahkemesi bu partiyi suçlayan Başsavcı’yı haklı buldu ve hükmünü de ona göre kurdu
Ama karar açıklanırken öyle bir tiyatro oynandı ki sanki AKP bir kazadan kurtulmuştur ve şimdi kaza risklerini ortadan kaldırmak için yeni bir özgürlükçü misyon edinmiştir!
Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç’ın partilere yaptığı “Anayasa’yı değiştirin de böyle davalar artık önümüze gelmesin” çağrısı, iktidar partisiyle ilgili hükmün üstünü örtmüştür
Şimdi AKP’nin liderinden Meclis Başkanı’na bütün aktörleri aynı “kılıç”ı sallıyorlar:
“Yeni bir anayasa yapacağız, parti kapatmayı zorlaştıracağız!”
Laikliğe karşı suç işlemekten hüküm giymiş bir partinin laik cumhuriyete yeni anayasa yaptığına dünya ilk kez tanık olacaktır Ayrıca
Çoğunluk kararıyla suçlu bulunduğu halde AKP kapatılmamıştır zaten Kapatmayı daha fazla zorlaştırmak, laik cumhuriyeti tümüyle savunmasız bırakmak, rejim düşmanlarına hücum borusu çalmak değil midir?
Haşim Kılıç o tiyatro sahnesinde “mahkemenin, ağır ihtar içeren bu karardan sorumlu partinin gereken dersi çıkarması” gerektiğini de söylemişti
Ama bu sözleri hatırlayan kimse yok
Yalnız suçlu ve güçlü değil, aynı zamanda benzersiz bir nalıncı keseri var huzurlarınızda!

Yazıyı kaleme alan şahsın kim olduğunu bilmek isterdim doğrusu,namaz kılıyor diye ordudan ihraç edilmeyenlerin varlığı bu arkadaşları rahatsız ettiği kadar,keşke ordu da yolsuzluğa imza atanların varlıklarından da aynı derece de rahatsız olsalardı!
Anayasa mahkemesi AKP'yi tam olarak suçlu bulup kapatmazken'suç sabit'diyip suça rağmen anayasa mahkemesini kararları icra edemeyecek derecede pasif olduğunu ima etmeseydi

Bir diğer mantıksızlık ise anaya mahkemesiyle ilgili,bildiğiniz gibi mahkeme'ulemalara sorulsun'sözünü laiklik karşıtı olarak değerlendirmiştiBir fıkraya güler gibi güldüm bu karara,neden mi?
Bir trafik kazasın da hakim,trafik kazasına dair raporu tutamaz,yada mahkemeye intikal eden bir uçak kazasına dair kazanın neden oluştuğuna dair raporuda tutamaz,çünkü uzmanlık alanı değildir,bunun için hakim kararı verirken konusun da uzman olanların raporunu okur buna göre kararını verir,ama görüyorum ki din denince uzman olmayan kimse yok çünkü başörtüsü yasasını iptal eden mahkeme konuyu uzmanlarına sorma gereksimi duymadı,duymadıkları gibi bu konuda uzmanlara danışılmasına dair bir öneriyide laiklik karşıtı olarak algıladılar,sizcede orta da bir çelişki,bir trajikomik durum yokmudur?

sbirde şöyle bir şey bundan önce muhalefet gibi çalışan bir cumhurbaşkanımız vardıŞimdi ise yok onun için artık millet namaz kılıyo,oruc tutuyo diye atılamıyo

ya bi kere namaz kılıyor diye kimsenin ordudan uzaklaştırıldığına şahit olmadım bu tam bi efsane gibi söylenti sadece türlü işlere bulaşmış birçok yasa dışı yada laiklik karşıtı eylemde bulunmuş insanlar ordudan atıldığında kendini savunmak için bu yalana başvurmuş arkadaşlar kendimizi kandırmayalım benim namaz kılan birçok ordu mensubu tanıdığım var hiçbiride ordudan ihraç edilmiyorlütfen bu kadar ön yargılı olmayalım

saygılarımla

Askerye içerisinde hiç bulundunuz mu cansel?

Olayı biraz basitleştirelim;
Ben usta birliğine gittikten 3 ay sonra teskereme kadar lumbarağzında yani askeriyenin kapısında görev yaptım giren çıkanın üs araması ve gelen gidenin giriş çıkışını kayıt yapardım,yine kapıdayken dolap araması yapılmış,aramadan haberim,uzmanın yanıma gelip cebinden bana ait cep Kuranı Kerimini çıkarıp 'bu senin mi' diye sormasıyla bilgim oldu,'bunu neden buraya getirdin'diyince'aslında okumadığımı annemin illa yanında bulunsun dediği için annemi kıramadığımı'söyledim,uzmanda bana'şimdi bana denk geldiği için birşey olmadı,bunu başkası bulmasın,çarşıya çıkınca akrabalarından birine bırak'dedi,bu size hiç fikir sunuyormu şimdi?

Kuranı Kerim mi soracak olursanız,terhisime kadar dolbımda durdu,terhisimde ise benden isteyen ancak şimdi ismini bile hatırlamadığım bir alt devreme hediye ettim

Bu konuda askerin kendisine bir baskı yok,ama rütbeli komutanlara karşı bu yönde hiç iyi şeyler duymadım!

Başkalarının ağzından konuşmayı bırakın artık,başkalarının değil kendi fikirlerinizi savunmaya ne zaman başlayacaksınız?

bakın bunlar başkalarının ağzı değil yaşadığınız şey tabiki hoş değil ama bir kişinin yaptığı bu hatayı tüm orduya malletmek ne kadar doğru bunu düşünmek lazım

cansel tafarından gönderildi

bakın bunlar başkalarının ağzı değil yaşadığınız şey tabiki hoş değil ama bir kişinin yaptığı bu hatayı tüm orduya malletmek ne kadar doğru bunu düşünmek lazım

Birkişi mi?

Sanırım tam olarak anlatamadım,uzman bana kızdığı için değil,üst rütbeli komutanların kızmaması için saklayıp bana getirmiş Kuranı,ayrıca buda tek örnek değil

ya bence siz çok önyargılısınız siz hiç komutanlarınızdan böyle bir tepki aldınızmı bu arada zaten almış olsanız bile ben tsk böyle insanların olmadığını sölemiyorum her cemiyette olduğu gibi tsk da böyle insanlara raslanabilir ama bunu tüm orduya mal etmek ne kadar doru tartışılır bu konu da sizin çok önyargılı olduğunuzu düşünüyorum evet yaşadığınız kötü bir olay olmasa iyiydi ama hiç bişey bu kadar basit ve masum değil sizde enaz benim kadar bunu biliyorsunuz