Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Sanat Tarihi / Arkeoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
beypazarı’nın, evlerinde, geleneksel, kapılar

Beypazarı’nın Geleneksel Evlerinde Kapılar

Eski 06-30-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Beypazarı’nın Geleneksel Evlerinde Kapılar



Beypazarı’nın geleneksel evlerinde kapılar




Bu çalışmada evlerin avlu ve ev kapıları değerlendirmeye alınmış, evlerin içine girilmemiştir İçine girilebilen evlerde çoğunlukla iç kapılar ile dış kapı biçimlenişinin aynı olduğu görülmüştür Evler hakkındaki yayımlarda genellikle kapı gibi elemanlarda ayrıntılara girilmediği görülmektedir Yayın sayısının fazlalığına rağmen, Türkiye’deki her bölgenin evleri hakkında doyurucu çalışma bulunmadığı dikkate alınırsa, bu normal de sayılabilir Bu tür ayrıntılara, daha çok profesyonel çalışma oldukları için, koruma amaçlı imar planlarında girilmektedir Bunların da sayısı azdır ve çok azı yayımlanmıştır
Kaynak
Özlem ATAOĞUZ ÇAL

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Beypazarı’nın Geleneksel Evlerinde Kapılar

Eski 06-30-2010   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Beypazarı’nın Geleneksel Evlerinde Kapılar



I- KAPININ BÖLÜMLERİ

Kapının bölümlerine Türkiye’nin değişik bölgelerinde farklı isimler verilmiştir Kapının kenarlarına seren, alt ve üst kenarlarına alt ve üst başlık, veya kenarlarına pervaz, kenarları birleştiren yatay elemanlara kayıt ya da kuşak, kapının ön yüzeyinde oluşan bölümlere ise ayna veya tabla denilmektedir

Beypazarı’nda kapının yan, alt ve üst kenarlarına pervaz, ara bölmelere de iç pervaz ismi verilmiştir İç pervazlarla bölünen yüzeyde, üst ve alttaki büyük parçalar üst ve alt göbek, bu iki büyük parçanın arasında kalan yatay dikdörtgen küçük parça ise göğüstür (1 Çizim ) Biz de çalışmamızda bu terimleri tercih ettik

II- MALZEME

Kapıların hemen hepsinde çam, daha çok da sarı çam tercih edilmiştir

III- TEKNİKLER VE KAPININ YAPIM AŞAMALARI

Beypazarı kapılarında esas olarak 2 teknik kullanılmıştır : çakma ve geçme

A- Çakma Tekniği :

1- Pervazsız Kapılar : Bu teknikte, kapının tek veya çift kanat olmasına ve büyüklüğüne göre değişen sayıda, genellikle 20 - 30 cm eninde, 2 - 3 cm kalınlığında tahtalar yan yana getirilir Bunların arkasına, kapının büyüklüğüne göre 2 - 4 tane 5 x 10 cm ölçülerinde tahta yerleştirilir Bunlara kapının ön yüzünden, her bir tahtaya 2 - 4 tane olmak üzere kalın dövme demir çivi çakılır Arkada kaç tane tahta varsa önden de o kadar sıra çivi görülür Çivilerin baş kısımları kabara gibi iri yapıldığından çiviler aynı zamanda kapının bezemesini oluştururlar Bu işleme kuşaklama da denilir Bu türde kapının bir dış çerçevesi olmaz (2 Çizim 1ve 2 aşamalar) Beypazarı evlerinde hem ev hem avlu kapısı olarak kullanılmıştır Bölüntüsüz olarak yapılan bütün kapılar bu teknikte yapılmışlardır Yapımı basit ve ölçüleri büyük olduğu için Türkiye genelinde avlu kapılarında daha fazla görülür

2- Pervazlı Kapılar :
Beypazarı’nda yalnız bir örneğine rastladığımız bu tipin birincisinden tek farkı, kapının alt, üst ve yan yüzlerine birer pervaz çakılmasıdır (3 Çizim A 2 tipi )

3- Taklit Pervazlı Çakma Kapılar :
Fazla kullanılan bir tekniktir Kapı ön yüz düzenlemesi itibarıyla tek ve iki bölmeli bütün kapılar bu teknikle oluşturulmuştur Birinci tipte olduğu gibi, kapının ölçüsüne göre tahtalar yan yana getirilir, arkadan iki veya üç tahtayla kuşaklanır Kapının ön yüzüne, alt, üst, yan ve iç pervazlar yerine 15- 20 cm eninde, 1 - 2 cm kalınlığında tahtalar çakılır Bu tahtalar kapıda sadece ön görünüşte pervaz gibi görünürler Taşıyıcı bir çerçeve nitelikleri yoktur ( 2 Çizim 1-3 aşamalar )


B- Geçme Tekniği :
Bu teknikte bütün pervazlar, kapı göbekleri ve kapı göğüsleri erkekli dişili yapılıp birbirine geçmeli olarak kurulurlar Demir çivi yoktur Yalnızca pervazların geçme yerlerinde ahşap çiviler kullanılmıştır Üç,dört ve beş bölmeli kapıların hepsi geçme tekniklidir Taklit pervazlı çakma kapılar için verilen ikinci çizim aşamalarında, alttaki tahtalar yok sayılırsa, aynı zamanda geçme tekniğini ifade eder Bu durumda pervazlar taşıyıcı hale gelir

IV- KAPILARDAKİ CEPHE DÜZENLEMELERİ

Kapıların ön yüz düzenlemeleri, alt, üst ve yan pervazlar ile ara pervazların böldüğü alanların değişik biçimler oluşturmasına dayanır Yapılan gruplama kapının ön yüzünde, pervazlar arasında, düşey eksende kaç bölüm olduğuna bakılarak yapılmıştır Kapılarda yatay eksenlerde de birden fazla bölüm olabilmektedir Kapılarda 5 tür uygulama görülür :

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Beypazarı’nın Geleneksel Evlerinde Kapılar

Eski 06-30-2010   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Beypazarı’nın Geleneksel Evlerinde Kapılar



A- Bölüntüsüz Kapılar : Kendi içinde iki alt gruba ayrılır





1- Pervazsız Kapılar : Bu tür kapılarda çakma tekniği uygulanmıştır Kapının hazırlanışı çakma tekniğinde açıklanmıştı Bütün yükü arkadaki kuşaklar çektiği için, ön yüzde herhangi bir çerçeve olmaz (4 Çizim ) Türkiye genelinde genellikle avlu kapılarında görülürken, Beypazarı’nda ev kapılarında da kullanılmıştır Toplam 79 örnekten 8 tanesi bu tiptedir ( Bkz Liste 1-8 örnekler ) Siirt’ten Edirne’ye kadar genellikle avlu kapılarında en çok uygulanan tiplerdendir Bu yüzden Sivas, Erzurum, Tokat, Safranbolu, Kula, Uşak, Kastamonu, Bitlis, Eskişehir, Bursa gibi merkezlerin adını vermekle yetineceğiz[3] 17 yydan Hubanname-Zenanname’deki bir minyatürdeki avlu kapısı da aynı tekniktedir[4] 1606, 1889, 1903 olmak üzere üç tarih bulunan Diyarbakır Cemil Paşa Konağı’nda ve 1878 tarihli bir evde de vardır

2- Pervazlı Kapılar : Birinci gruptan tek farkı, kapının alt, üst ve yan yüzlerine birer ahşap
çakılmasıdır Bu ahşapla ön yüzdeki tahtalar aynı seviyede oldukları için, bunlar gerçekte taşıyıcı birer pervaz oldukları halde, görünüş bakımından birinci gruba yakındır Beypazarı’nda bir örneğine rastladık (3 Çizim A 2 ) (Liste 9 örnek)

B- Tek Bölmeli Kapılar : Taklit pervazlı çakma kapı tekniğinde yapılmışlardır

1- Bu grubun A 1 grubundan tek farkı, ön yüzde ince çıtalarla düşey dikdörtgen bölüm oluşturulmasıdır Fazla yaygın değildir, 2 örneği belirlenmiştir (Bkz Liste 10,11 örnekler) (5 - 6 Çizim ) Kula evlerinde de benzer örnekler görülmektedir[6] Adı tarihi ve yeri belirtilmeyen bir evin kapısında yine aynı düzenleme vardır[7]

2- Taklit pervazlı çakma tekniğinde anlatıldığı gibi, kuşaklanan kapının ön yüzünde kenarlara pervaz görünüşü veren ama taşıyıcı niteliği olmayan tahtalar çakılır ( 7 Çizim ) Sadece 1 örneği vardır (Bkz Liste 12 örnek)

C- İki Bölmeli Kapılar
: B 2 grubundan farkı, yan pervazlar yerine çakılan iki tahtanın, iç pervaz yerine çakılan bir tahta ile birleştirilerek, kapıda düşey eksende iki dikdörtgen alan elde edilmesidir Bu grubun bütün örnekleri taklit pervazlı çakma tekniğinde yapılmışlardır Her avlu hem ev kapılarında tek veya çift kanat olarak kullanılmıştır 13 tanesi tek kanatlı ev kapısı ( bkz liste 13-25 örnekler), 21 tanesi iki kanatlı ev kapısı (liste 26-46 örnekler), 4 tanesi iki kanatlı avlu kapısı ( 47-50 örnekler), 1 tanesi tek kanatlı avlu kapısı ( liste 51 örnek) olmak üzere 79 toplam örnekten 39 tanesi bu tiptedir ve en yaygın grubu oluştururlar Yapımları ve teknikleri basittir Beypazarı’nda da daha çok geç dönem evlerinde görülürler ( 8 - 11 Çizimler ) 17 yy Osmanlı yazmalarından Divan-ı Nadiri’den bir minyatürdeki Gazanfer Ağa Medresesi’nin kapısı bu tiptedir[8] Eskişehir’de hem ev hem avlu kapılarında hem aynı, hem de üst ve altta ikişer veya üstte yan yana iki altta bir göbek gibi farklı tipleri tespit edilmiştir[9] Bursa Hazma Bey Türbesi’nin geç dönemde değiştirildiği anlaşılan kapısı da iki bölmelidir[10] 18 yy a tarihlenen İst Sütlüce’deki ev ve Hasköy Hahambaşı Konağı kapıları, 20 yy başına tarihlenen Cihangir Hasan Efendi Konağı kapılarının çoğu bu gruptandır[11]

D- Üç Bölmeli Kapılar
: Kendi içinde 5 alt gruba ayrılır Geçme tekniği ile yapılmışlardır Bu tip, bütün alt grupları ile en fazla uygulanan ikinci türdür Aynı şekilde Eskişehir evleri kapılarındaki yaygın tiptir, örnekleri ilgili bölümlerde gösterilecektir Türkiye’de Anadolu Selçuklularından itibaren anıtsal mimarimizde yoğun olarak kullanılmışlardır

1- Üç Eşit Göbekli Kapılar :Pervazları iki iç pervaz ile birleştirilmesiyle üç eşit göbek oluşturulmuştur Belirlenen tek örneği Beypazarı Müzesi olarak kullanılan evin iki kanatlı kapısıdır ( 12 Çizim-Liste 52 örnek) Eskişehir[13] evlerindekilerin yine sade olmasına karşılık, Kastamonu’daki örneklerde bölümlerin içi çıtalar çakılarak değişik şekillerde bezenmişlerdir[14] İst Beyoğlu Asmalı Mescit Minare Sokaktaki 19 yy tarihlenen evin kapısında[15], Diyarbakır’da 1899 ve 1903 tarihlerini taşıyan evde, 1898 ve 1901 tarihlerini taşıyan evde, 1911 tarihli evde ve Cahit Sıtkı Tarancı Evi’nde bölümler kare değil de dikdörtgendir [16] Cahit Sıtkı Tarancı Evi kapısı üzerindeki duvardaki kitabede 1747 tarihi olmasına karşılık, kapı 19 yy dan kalma olmalıdır Nitekim 1865 tarihli bir evde[17] hemen hemen aynısı bir kapı vardır ve Diyarbakır’da bu tipin yaygın olduğunu, 1936 tarihli evdeki kapı[18] ise, 20 yy da da bu biçimin devam ettiğini göstermektedir


2- Bu tipte üstte ve altta yatay dikdörtgen birer göğüs ortada yan yana iki düşey dikdörtgen göbek yer alır Bir örneğine rastlanmıştır ( 3 Çizim D-2, 13 Çizim – Liste 53 örnek) Aynı düzenleme Eskişehir ve Ormana (İbradı) evlerinde de bulunur[19] 1493 tarihli Edirne Süleyman Paşa Camisi’nin muhtemelen sonradan değiştirilen kapısı da bu tiptedir[20] 18 yya tarihlenen Gebze Kadri Usta Evi kapılarında[21], 1890 yılında yaptırıldığı belirtilen Karaman Hacı Lütfullah Efendi Evi dolap kapağı[22], 1885-1895 yıllarına tarihlenen Karaman Tahir Özyol Evi dolap kapağı[23], tarih vermesi bakımından önemlidir Bu tipteki Ankara Yusuf Oğraş Evi Divanhane kapısı[24] cephe çizimi ve kesitleri, uygulamayı göstermesi bakımından dikkate değerdir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Beypazarı’nın Geleneksel Evlerinde Kapılar

Eski 06-30-2010   #4
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Beypazarı’nın Geleneksel Evlerinde Kapılar



V- SONUÇ

Coğrafya, mimariyi etkileyen en önemli faktörlerden birisidir Türkiye’deki evlerde farklı coğrafyalardan kaynaklanan değişiklikler vardır Ancak planlamada, oda - sofa ilişkisinde, odanın iç düzenlemesinde Türk evi kavramını kullanmamızı sağlayan ortak noktalar daha çoktur Ahşap karkas - kerpiç, taş, ahşap dolgu tekniği ile yapılan evlerde bile şehirden şehire değişen özellikler bulunabilmektedir

Kapılarda da aynı gelişimi görebilmek mümkündür Kapıların bölüntüsüz, üç, dört, beş bölmeli düzenlemeleri erken Osmanlı anıtsal yapılarının kapılarına kadar inebilmektedir[1] Ev kapıları, zaman zaman çok ince işçilikli olanları bulunabilmekle birlikte, anıtsal yapıların kapılarına göre daha basittirler


Kapılarda, anıtsal örneklere göre yeni düzenlemelerden çok, mevcut tiplerin şehirden şehire, bölgeden bölgeye değişebilen kompozisyon tercihleri söz konusudur Beypazarı’ndaki yangından sonra Safranbolu’lu ustaların gelip burada çalıştığı biliniyor[2] Bu yüzden evler gibi kapılarda da Safranbolu ile benzerlikler çoktur Buna karşılık en yakın merkez olan Ayaş evlerinin kapılarında D 5 ve E grubu tiplerine rastlanmaz[3] Yine E tipi kapı, Malatya ve Uşak’ta, yığma taş mimari ile yapılan Ormana evlerinde bulunabilmektedir

Osmanlı anıtsal yapılarındaki kapılarda ise daha çok üç bölmeli tip (üst ve altta kare birer göğüs ile ortada düşey dikdörtgen göbek) tercih edilmiştir Orijinal taç kapıları günümüze ulaşabilen 1445 tarihli Edirne Üç Şerefeli Cami avlu kuzey taç kapısı, harim kuzey doğu ve kuzey batı kapılarında[4], 1586 tarihli Manisa Muradiye Camisi kapısında[5] kündekari tekniğinde aynı şema görülmektedir Diyarbakır’da Şeyhoğulları Evi adıyla bilinen ancak Özdemiroğlu Osman Paşa’nın (1571-1575 tarihlerinde Diyarbakır Beylerbeyi) Konağı olduğu ileri sürülen evin[6] harem kısmındaki kapı ilginç örneklerden biridir Hatayi üslubunda vazodan çıkan çiçek kompozisyonuyla 16 belki de 17 yy özellikleri taşımaktadır Ancak 1889 ve 1903 tarihlerinin ahşap binisinde yazılı olduğu söylenen bir başka evin kapısında[7] aynı nitelikte bezemeye sahip bir kapının bulunması, bir geleneğe bağlılığı da akla getiriyor 17 yy sonuna tarihlenen Bursa Namazgah Evi kapısı[8], yine Diyarbakır’da 1863 tarihli evdeki, 1880 tarihli evdeki kapı[9], 19 yy a tarihlenen Bursa Muradiye Abdülvahab Evi[10] kapısı, bu tipin 15-20 yy larda kullanıldığını göstermektedir

Minyatürlerde de bunların çok sayıda örneğini bulmak mümkündür : Benzer olanlar ilgili başlık altında gösterilmiştir 16 yüzyıldan Hünername, Terceme-i Miftah-i Cifrü’l-Cami, Hadikatü’s Süeda, 1581 tarihli Şehname-i Selim Han, aynı tarihten Nusretname, Surname-i Hümayun’dan Süleymaniye Camisi maketi, 18 yydan Surname-i Vehbi minyatürlerinde kapılar hep bu tiptedir[11] Anlaşıldığı kadarıyla bu tip geleneksel şemayı oluşturmaktadır 1782 yılına tarihlendirilen Birgi Karaoğlu Camisi[12] kapısında görülmesi, bu tipin sonraki yüzyıllarda da tercih edildiğini göstermektedir

Evler hakkındaki yayımlardan belirlenebildiği kadarıyla konak gibi nitelikli evlerin kapıları, anıtsal yapılardaki kapılara yakın ince işçiliklidir Ortalama evlerdeki kapılar daha sadedirler Şehirlerin ekonomik gelişmişliklerine göre, geleneğe bağlılık veya çeşitlenme ortaya çıkmaktadır Bu alandaki değişimin ağırlıklı olarak 19 yüzyılda başladığını söyleyebiliriz Beypazarı kapıları, bölüm sayısı bakımından nispeten geleneği sürdürmesine karşılık daha sadedirler Bu geleneğe bağlılık, Beypazarı evlerindeki kapı tokmaklarında da görülmektedir[13] Tipolojisi verilen Kastamonu ve Eskişehir evleri kapıları ise daha çeşitli ve süslüdürler

Kapılar konusunda iki temel sorun vardır Birincisi daha önce de ifade ettiğimiz gibi, kapılar hakkında yayımların çok az oluşudur Bu durum sağlıklı bir sonuca varmayı zorlaştırmaktadır İkincisi ise tarihlemede karşımıza çıkmaktadır Evlerin kapılarında bir iki istisna dışında tarih yoktur 13-17 yy anıtsal mimarideki kapıların bezeme ve teknikleri farklı olduğu için, bu dönemlerden tarihi bilinen bir yapıdaki kapıyı daha rahat bir şekilde orijinal veya değil diye ayırabiliyoruz Ancak 18 yy dan itibaren bezemeler ve teknikleri değiştiği için bu ayırım kolayca yapılamamaktadır Örneğin 17 yy a tarihlenen veya 18 yydan olduğu tarihiyle belli bir evin kapısının evle aynı tarihten mi olduğu, yoksa 19yyda mı değiştirildiği anlaşılamamaktadır Kapılardan parçalar alıp laboratuar incelemeleriyle bir sonuca varmak mümkündür, ancak bugün için böyle bir imkanımız da yoktur

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.