Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Sanat Tarihi / Arkeoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
sarayı, yıldız

Yıldız Sarayı

Eski 02-14-2010   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Yıldız Sarayı



yıldız sarayı




Eski Saray, Topkapı ve Dolmabahçe'den sonra Osmanlı sultanlarının oturduğu dördüncü saraydır Beşiktaş ile Ortaköy semtleri arasında yer alan Yıldız Sarayı, bugün Çırağan Sarayı arkasındaki caddeden başlayarak bütün sırtı kaplayan 500000 m2'lik korunun içindeki köşk, kasır, yönetim ve hizmet yapılarından oluşur Yıldız Sârayı'mn bulunduğu tepeden Orta-köy'e kadar uzanan yamaçlar eskiden tümüyle ormanlarla kaplıydı Kanuni Sultan Süleyman'dan başlayarak bu korular padişahların av ve mesire yeriydi i Ahmed'in Beşiktaş tepesi korusunda yaptırdığı küçük kasır buranın ilk yapısıdır

Yıldız Sarayı adı ilk kez III Selim'in annesi Mihrişah Sultan için yaptırdığı, ama günümüze ulaşamayan kasra verilmiştir Ayrıca III Selim'in emriyle gerçekleştirilen dört cepheli rokoko üslubundaki çeşme bugün Yıldız Sarayı'nın iç bahçesinde yer almaktadır Yıldız Sarayı'nın bahçesinde düzenlenen ok atışlarını ve güreşleri seyretmek için buraya gelen II Mahmud korunun tepesine büyük bir bahçe içinde küçük bir köşk yaptırmıştı Daha sonra babasının bu küçük köşkünü yaktıran Abdülmecid, yerine, annesi Bezm-iâlem Sultan için daha büyük bir köşk olan Kasr-ı Dilkuşa'yı yaptırdı Ortaköy caddesi üzerine yaptırdığı köprüyle Çırağan Sarayı ile Yıldız Bahçesi'ni birbirine bağlayan Abdülaziz dış bahçe adı verilen bu bölüme Malta Köşkü, Çadır Köşkü ve ikinci dış bahçedeki Dere Havuzu'nda, Çit Kasn adıyla anılan köşkleri yaptırdı



Sonradan II Abdülhamid'in kâtip ve mabeyncile-rine verdiği Büyük Mabeyn adlı köşkün yapımına da Abdülaziz döneminde başlanmıştı II Abdülaziz tahttan indirilirken Dolmabah-çe Sarayı'nın denizden kuşatıldığını göz önüne alan II Abdülhamid 1877'de Yıldız Sarayı' na taşınınca buraya Yıldız Saray-ı Hümayunu adı verildi Bu dönemde çevredeki topraklar da alınarak Yıldız Parkı adı verilen dış bahçe genişletildi Saray, sultan ve şehzadelerin ko-nutlarıyla resmi görevlilerin oturduğu köşklerin dışında tiyatro, müze, tamirhane, bakımhane, mescit, hamam gibi çeşitli yapıları da kapsıyordu Hamidiye Camisi önünden başlayarak Beşiktaş ve Ortaköy'e kadar uzanan büyük parkı Abdülhamid dışarıdan gelebilecek bir saldırıya karşı koyabilecek biçimde kalın ve yüksek duvarlarla çevirmişti Sarayı dış dünyadan ayıran bu duvarların üstündeki birçok kapıdan ancak birkaçı kullanılırdı

Bunlardan Koltuk Kapısı gün boyu açık kalırdı Paşalar, nazırlar, yabancı ziyaretçiler ve saray çalışanları bu kapıdan girerdi Koltuk Kapısı'ndan sarayın birinci bölümüne geçilirdi Burada sağda, cuma selamlığında hazır bulunacak yabancı konuklar için bir set ile Küçük Köşk ve Büyük Mabeyn Dairesi, solda Kiler-i Hümayun ve kiler çalışanlarının oturduğu yapı, mutfak, Hazine-i Evrak (arşiv), Tercüme Odası, başkâtip ve teşrifat nazırının odaları bulunurdu




Sultan Kapısı, Koltuk Kapısı'nın üstünde yer alırdı Altın yaldızlı bu kapıdan sadece padişah girip çıkardı Harem Kapısı'nı ise yalnızca haremle ilişkisi olan kişiler kullanırdı Beşiktaş'tan Ortaköy'e giden sahil yolu üzerinde ve Çırağan Sarayı' nın karşısında ise Mecidiye Kapısı bulunurdu Yıldız Sarayı'nı oluşturan yapılar korunun kuzey ucuna kümelenmiştir Korunun bütün çevresi yüksek duvarlarla çevrilmiş, harem ve padişaha ait köşklerin bulunduğu Hasbahçe de ayrıca duvarlarla ayrılmıştı Hasbahçe'nin yanında hizmet yapılarıyla resmi daireler yer alır



Korunun geri kalan bölümüyse bugün Yıldiz Parkı adıyla anılan dış bahçeyi oluşturur Dış bahçeye Mecidiye Kapısı'ndan girilince iki tepe arasında yer alan, 30 metre genişliğinde, küçük çağlayan ve gölcüklerin bulunduğu bir boğazla karşılaşılır Dere Havuzu denen bu boğazın çevresi çiçek tarlalanyla süslenmiştir Yamaçlarda bağ ve meyve bahçeleri vardır Sağdaki tepeye çıkıldığında yüksek ağaçların altındaki Malta Köşkü'ne ulaşılır Burada, kıyısında Çadır Köşkü'nün bulunduğu yuvarlak bir gölcük daha vardır Dış Bahçede ayrıca Acem Köşkü, Merasim Köşkü, Talimhane Köşkü, Yıldız Porselen Fabrikası, Ferhan Köşkü, Tamirhane gibi yapılar yer alır

Harem Kapısı'ndan girip sola yönelindiğin-de Hasbahçe'ye ulaşılır Önemli yabancı konukların ağırlandığı Şale Köşkü buradadır Abdülhamid döneminde büyük mabeyn olarak kullanılan yapı Sultan Abdülaziz tarafından mimar Sarkis Balyan'a yaptırılmıştır İki katlı olan bu binanın duvar, tavan ve kapıları altın yaldızlıdır Mabeynin arkasında Çit Kasrı, onun karşısındaysa Küçük Mabeyn yer alır Yerii Köşk diye adlandırılan ve Vahided-din döneminde yanan yapı Abdülhamid'ce özel harem dairesi olarak kullanılmakta ve Küçük Mabeyn'e bir galeriyle bağlanmaktaydı Hasbahçe'de ayrıca Saray Tiyatrosu, Si-lahhane ve Set Kasrı gibi yapılar da vardır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Yıldız Sarayı

Eski 02-14-2010   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Yıldız Sarayı



İstanbul ili Beşiktaş ilçesinde bulunan Yıldız Sarayı, deniz kıyısından başlayarak, kuzeye doğru yükselen tüm yamaçları ağaçlarla kaplı 500000 m2 yüzölçümü olan koruluk ve bahçeler içerisindeki köşklerden, saraylardan ve çeşitli yapılardan meydana gelmiştir Sarayın bulunduğu “Hazine-i Hassa”ya kayıtlı bu arazi Kanuni Sultan Süleyman döneminden beri padişahlar tarafından av sahası olarak kullanılmaktaydı




Bu araziye ilk kasrı Sultan I Ahmet (1603–1617) yaptırmıştır Sultan IV Murad (1617–1640) bu alana avlanmaya geldiğinde bu kasırda dinlenmiştir Bunun ardından XVIII yüzyılda önce Sultan III Selim (1789–1807) annesi Mihrişah Sultan için bir başka kasır daha yaptırmış ve bu kasra Yıldız ismini vermiştir Bunun yanı sıra sarayın iç bahçesine de rokoko üslubunda bir çeşme eklemiştir Sultan III Selim’den sonra Sultan II Mahmud (1808–1839) Yıldız Sarayı bahçesinde düzenlenen ok atışları ve güreş oyunlarını seyretmek için buraya gelmiştir



Bu nedenle de 1834–1835 yıllarında yeni bir köşk yaptırarak çevresine yeni bir bahçe düzenlemiştir Sultan IIMahmud “Asakir-i Mansure-i Muhammediye” ismi ile kurduğu yeni ordusunun talimlerini Yıldız Sarayı bahçesinde yaptırmış ve onları izlemiştir Sultan II Mahmud’un oğlu Sultan Abdülmecid (1839–1861) burada yapılmış olan köşkleri yıktırmış ve onlardan daha güzel olan “Kasr-ı Dilküsa” isimli köşkü 1842 yılında annesi Bezm-i Alem Valide Sultan için yaptırmıştır Sultan Abdülaziz’in (1861–1876) ise, Osmanlı İmparatorluğu’nda bir yüzyılı aşkın süre mimari yapıları ile hâkim olan Balyan ailesine Büyük Mabeyn Köşkünü yaptırmış ardından dış bahçede Malta ve Çadır Köşkleri ile asıl sarayı oluşturan Çit Kasrını onlara eklemiştir Böylece Yıldız Sarayı, Osmanlı padişahlarının yaptırmış olduğu köşklerle saray kompleksine dönüşmüştür





Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesinden sonra yerine geçen Sultan V Murad (1876) üç aylık saltanatını Yıldız Sarayı’nda sürdürmüştür Sultan Murad’ın akli dengesizliğinden ötürü tahttan indirilmesinden sonra kardeşi Sultan II Abdülhamid (1876–1909) Dolmabahçe Sarayı’nın deniz kıyısında bulunması ve sarayın herhangi bir ayaklanmada denizden kuşatılma olasılığını göz önünde bulundurarak Yıldız Sarayı’na taşınmıştır


Bundan sonra sarayın yeniden yapılanmasına başlanmış, çevredeki araziler satın alınarak bugün Yıldız Parkı denilen dış bahçeler genişletilmiş ve bunun içerisinde de yeni imar çalışmaları yapılmıştır Böylece saray bahçeleri ile birlikte 80 dönümlük bir araziye yayılmıştır Yıldız Sarayı Hümayunu ismi verilen bu yapı topluluğunda sultanların, şehzadelerin ikamet olarak kullandıkları, resmi görevlilerin görev yaptıkları köşkler, tiyatro, müze, kitaplık, eczane, hayvanat bahçesi, mescit, hamam, tamirhane, marangozhane, demirhane, kilithane gibi çeşitli yapılar bulunuyordu Ayrıca sarayın hemen dışında da Osmanlı IOrdusuna bağlı bir hassa tümeni de konuşlanmıştı
Sultan Abdülhamid’in tahttan indirilmesinden sonra yerine geçen Sultan Mehmet Reşat (1909–1918) buradaki Hususi Daire denilen köşkün Dört Mevsim Salonunda ameliyat edilmiştir Sultan VI Mehmet Vahdettin ise (1918–1922) Dolmabahçe Sarayı’nda ikamet etmiş zaman zaman da Yıldız Sarayı’na gelmiştir


Yıldız Sarayı, Avrupa şehircilik ve saray kompleksine göre biçimlendirilmiştir Sarayda birbirini izleyen avlular, bu avluların çevresinde yapılar sıralanmıştır Oldukça geniş bahçenin çevresinde de küçük köşkler, tiyatro, kütüphane sıralanmıştır Sarayın IAvlusunda Büyük Mabeyn Köşkü, Yaveran Dairesi, Çit Kasrı, Silahhane, Marangozhane bulunmaktadır Sarayın II Avlusunda ise Harem binalarının yanı sıra kültürel ve sanatsal yapılar bulunmaktadır Has Bahçe adı ile bilinen yerdeki Harem Dairesi’nden başlayan saray Cihannüma Köşkü’ne kadar devam etmektedir İç Bahçenin değişik yerlerine birbirlerinden bağımsız, Ata Köşkü, Kameriye Köşkü ve Cihannüma Köşkü gibi köşkler yapılmıştır


Sarayın en görkemli yapısı olan Abdülaziz’in Balyan ailesine yaptırdığı Büyük Mabeyn Köşkü’nün yanında Seyir Köşkü ve Çit Kasrı, onların karşısında da Yaveran Dairesi bulunmaktadır


Osmanlı İmparatorluğu’nun sona ermesinden sonra saray uzun süre terk edilmiş, bir süre Harp Akademileri binası olarak kullanılmıştır Bu arada sarayın bazı bölümleri TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı’na, İslam Tarih Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi’ne (IRCICA) Yıldız Üniversitesi’ne bağlanmış bir bölümü de 1978 yılında Kültür Bakanlığı’na devredilmiştir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Yıldız Sarayı

Eski 02-14-2010   #3
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Yıldız Sarayı



Yeşil bir ormanı andıran Yıldız koruluğu denilen bu güzel yerde Topkapı sarayında olduğu gibi köşkler bulunmaktadır Bütün bu köşkler topluluğu Yıldız sarayını oluşturur
Burada ilk köşkü III Selim’in annesi Mihrişah sultan inşa ettirmiş, II Mahmud da güzel bahçeli bu yerde bir köşk yaptırmıştır Bu köşkü oğlu Abdülmecid dayayıp döşeyerek Yıldız adlı gözdesini yerleştirmiş , bu nedenle Sultan Abdülmecid zamanında daha çok değer kazanan bu yere Yıldız sarayı denmiştir

Sultan Abdülmecid’in annesi Bezmialem sultan 1842 yılında Kasrı Dilkûşa isimli bir köşk yaptırarak Yıldız sarayının büyümesini sağlamıştır Abdülaziz devrinde ise Malta, Çadır ve Çit köşkleri yapılarak zaman zaman kalınabilen hale getirilmiş, Çırağanla Yıldızı birbirine bağlayan bir de köprü yaptırılmıştır

IIAbdülhamit Dolmabahçeyi emniyetli bulunmadığından Yıldız’a taşınmış, 33 yıllık saltanatını burada sürdürmüştür Daha sonraları 500 000 m2 lik bir alanı kaplayan Yıldızın etrafı yüksek duvarlarla çevrilmiş, içinde tiyatrosu, müzesi, atölyeleri, kütüphanesi, eczanesi ve parkları ile burası bütün ihtiyaçlara cevap veren bir şehir haline gelmiştir IIAbdülhamid adeta sur gibi olan ihata duvarlarının dışında kışlalar yaptırarak askeri birlikleri yerleştirmiş, böylece kendini ve tahtını korumak istemiştir




Yıldızda yer alan bütün binalar üç bahçede toplanmakta ve binalara dört büyük kapı ile girilmekteydi Birinci avluda Sultan Abdülaziz’in 1866 da yaptırdığı söylenen Büyük Mabeyn yer almaktadır Çift taraflı merdivenle çıkılan bu binanın tavanı kapı ve duvarları altın yaldız tezyinatlıdır Çini soba ve avizeleri görülmeğe değer eşyalardandır
Aynı bahçe üzerinde Sultan Abdülaziz’in yaptırdığı ve sefillerin kabul edildiği Çit köşkü bulunur Buradan ikinci büyük bir kapı ile Sultan Abdülhamid’in esas dairelerinin bulunduğu diğer avluya geçilir İçeri girildiğinde sağda 1900 yılında II Abdülhamid tarafından yaptırılan Küçük Mabeyn görülür Padişahın nazırlarıyla görüştüğü bu bina iki katlı olup alt katta kendisinin bir çalışma odası vardır Bu binada Sultan Abdülhamid’e tahttan indirildiği bildirilmiş, Vahidettin de Samsun’a giden Mustafa Kemal Paşa ile yine bu binanın üst katlarındaki bir odada görüşmüştür

Çit köşkü ile Küçük mabeyn binaları arasında harem kapısı vardır Bu kapıdan 10 m yükseklikteki duvarların çevirdiği üçüncü avluya geçilir Burası kadınefendilerin, sultanların ve şehzadelerin oturduğu köşklerin ve tiyatronun bulunduğu bir yerdir
İstanbul’a gelen yabancı toplulukların konser ve temsil verdiği tiyatronun tavanı mavi zemin üzerine sarı yıldızlarla süslüydü Sahnenin karşısındaki loca padişaha ait olup üst kat locaları şehzadelerindi

Sarayda birde müze vardı Camiin yanındaki silâh köşkü denilen yerde şimdi Askeri müzede bulunan saray silâhları da teşhir edilmekteydi Çiçeğe benzeyen ve kuşlara son derece düşkün olan Sultan Abdülhamid bir böcek ve kuş müzesi de kurmuştu
Yıldız Sarayının bugün İstanbul Üniversitesi kütüphanesinde bulunan zengin birde kütüphanesi vardı İç bahçede son derece bakımlı ve güzeldi, burada içinde kayıkların yüzdüğü 240000 m2 lik bir havuz bu görkemli bahçeye ayrı renk katardıBurada en önemli yapı son derece göz alıcı manzaraya sahip Cihannûma köşküdür
Dış bahçe saray kadınlarının gezinti yeri olan bugünkü yıldız parkıdır İçinde Şâle, Malta, Çadır köşkleri bulunmaktadır

Çadır Köşkü Sultan Abdülaziz tarafından yaptırılmış olup önünde bir havuzu vardır Burada 1881 de Mithat Paşa ve arkadaşları Sultan Aziz’in katlinden sorumlu tutularak muhakeme edilmişlerdir Yıldız parkı içinde Abdülaziz’in yaptırdığı, Turing’in onarıp işlettiği malta köşkü bulunmaktadır İki katlı olan Malta köşkünün üst katında bir salon ve buna açılan odalar bulunur Nefis manzaralı malta köşkünün alt katında bir havuzlu salon bulunmaktadır

İyi bir marangoz ustası olan Abdülhamid’in marangozhanesi, tamirhane ve bıçkıhanesi de bugün artık yıkılmıştır Yalnız Saraya çini ve vazo yapan Yıldız Çini Fabrikası Sümerbank’a bağlı olarak çalışmalarını sürdürmektedir
Yıldız Sarayı birçok köşkleri, 1886 da yapılan camisi ve 1891 de yapılan saat kulesiyle 12000 kişinin içinde yaşadığı bir şehir haline gelmiştir
Bugün bu sarayın en bakımlı kısmı köşk denmesine rağmen büyücek bir saray olan Şale köşküdür

ŞALE KÖŞKÜ

Şale Köşkü, Yıldız Sarayını meydana getiren köşkler topluluğunun en güzel ve en bakımlı yapısıdır Köşk diye anılmakla beraber başlı başına küçük bir saray niteliğinde bulunan Şale, adını Fransızca dağ kulübesi anlamına gelen “Chalet” sözcüğünden almıştır

Şale Köşkü, Alman İmparatoru Wilhelm’in İstanbul’u ziyaretleri sırasında, dokuz yıl arayla, birbirine bitişik olarak yapılmış iki yapıdan oluşmuştur Birinci yapı 1889 da ikincisi ise 1898 de tamamlanmış, ikinci binanın yapımı sırasında Raimond d’Aronco ve Vallaury gibi mimarlar çalışmıştır

II Abdülhamit döneminde Kaıser Wilhelm gibi hatırlı konukların ikâmetlerine ayrılan, bu arada Ömer Faruk Efendi ile Vahideddin’in kızı Sabiha Sultan’ın görkemli düğünlerine de sahne olan köşk, Cumhuriyetten sonra 1926 yılında kısa bir süre için kumarhane olarak kullanılmıştır

19 yüzyıl ahşap işçiliğinin en güzel örneklerinden biri olan Şale Köşkü, iki katlı olarak yapılmıştır Dış görünüşüyle Fransız dağ evlerini andıran yapının karşılıklı altı, bir de yanda olmak üzere yedi kapısı vardır 64 odasıyla köşkten çok sarayı andıran Şale’nin her biri ayrı değer taşıyan alt ve üst katları birbirine bağlayan son derece cazip üç merdiveni vardır

Köşkün içinde Rokoko ve Barok üslûptaki süslemeler ve yine aynı üslûptaki mobilyalar, Yıldız Çini Fabrikası ürünü soba ve vazolar, Hereke imalâtı halılar köşkün güzelliğini tamamlayan unsurlardır

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.