Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Nesil Bilinçlendirme Kampı - Gizli Tehlikeler & Tehditler > Atatürk Köşesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
atatürk’ün, ile, ilgili, müzik, sözleri, özdeyişleri

Atatürk’ün Müzik İle İlgili Sözleri ve Özdeyişleri

Eski 03-09-2011   #1
Şengül Şirin
Icontr

Atatürk’ün Müzik İle İlgili Sözleri ve Özdeyişleri



Atatürk’ün Müzik İle İlgili Sözleri ve Özdeyişleri


Atatürk’ün Müzik Anlayışı

Türk milletinin diğer medeniyetler ile kaynaşmasının ve diğer medeniyetlere de öncülük etmesini isteyen ve sanata verdiği önemi sürekli vurgulayan Atatürk millet olarak ilerleyebilmek için her alanda öncülük etmiştirHer alanda örnek olan ve yol gösteren Mustafa Kemal Atatürk hep daha ileriye gitmek için, özellikle söylediği sözler ile Türk milletine de yol göstermiştirİşte Atatürk’ün müzik için söylemiş olduğu özlü sözler…








Atatürk'ün Müzik İle İlgili Sözleri

Atatürk ve Müzik Sözleri

Müzik hayatın neşesi, ruhu, sevinci ve her şeyidir?
Hayatta müzik lazım değildir Çünkü hayat müziktir Müzik ile ilgisi olmayan varlıklar insan değildirler Eğer söz konusu olan hayat insan hayatı ise müzik mutlaka vardır Müziksiz hayat zaten mevcut olamaz
Sanat güzelliğin ifadesidir Bu ifade söz ile olursa şiir, nağme ile olursa musiki, nakş ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa mimarlık olur
Güzel sanatların hepsinde ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim Ancak bunda en çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan Türk müziğidir Bir ulusun yeni değişikliğine ölçü, musıkide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir
Hayatlarını büyük bir sanata vakfeden bu çocukları sevelim
“Ulusal; ince duyguları, düşünceleri anlatan; yüksek deyişleri, söyleyişleri toplamak, onları bir an önce, modern müzik kurallarına göre işlemek gerekir Ancak bu düzeyde Türk ulusal müziği yükselip, evrensel müzikte yerini alabilir
“Halkın da musıki ihtiyacını düşünmek gerekir Halkın musıki zevkinin gelişmesi için bu musıkiye (batı musıkisine) alışması ve bu musıkiden hoşlanması için, köklü bir musıki eğitimine ihtiyaç vardır
“Bir çok defa bu musıkinin (Türk musıkisinin) tam haysiyetini bulamıyoruz İşte bu dinlediğimiz musıki hakiki bir Türk musıkisidir ve hiç şüphesiz yüksek bir medeniyetin musıkisidir Bu musıkiyi dünyanın anlaması lâzımdır Onu bütün dünyaya anlatabilmek için, bizim milletçe bugünkü medeni dünyanın seviyesine yükselmemiz gerekir



Atatürk’ün Müzik İçin Söylediği Sözler

“Türk milletinin yücelmesinde, başlıca hareket unsuru olan milli kültür ve sanatın gelişmesi” Atatürk’ün başlıca isteğiydi
Atatürk bu konudaki çeşitli konuşmalarında, hep Türk milletinin ve dolayısıyla Türk sanatının, milletin hayatındaki önemine işaret etmiş, Türk sanatının ileri hamlelerle, çağdaş uygarlık seviyesine ulaşması gerektiğini vurgulamıştır
Atatürk, Türk milletinin varlığına yönelik bütün değişikliklerin milli ve medenî temellere dayanmasını istiyordu
Sanatta ve kültürde köklü bir geçmişe sahip olan Türk milletinin lâyık olduğu seviyeye ulaşması, onun temel emeli ve ideali olmuştur
Atatürk, milletin hayatında gerçekleştirilmesi gereken bütün değişikliklerin zorlama ile olmayacağını, alıştırıcı ve inandırıcı bir tutumla oluşturulması gerektiğine inandığı için, özellikle Türk musıkisinde bu sistemin uygulanmasını gerekli görmüştür
Atatürk’ün emirleriyle kurulan Cumhurbaşkanlığı orkestrasının bir konserinden sonra, Atatürk şöyle söylemiştir:
“Halkın da musıki ihtiyacını düşünmek gerekir Halkın musıki zevkinin gelişmesi için bu musıkiye (batı musıkisine) alışması ve bu musıkiden hoşlanması için, köklü bir musıki eğitimine ihtiyaç vardır


Nitekim, Devlet konservatuarının temeli olan musıki muallim mektebinin (1925) büyük Atatürk’ün bu işareti üzerine gerçekleştirilmiştir Musıki muallim mekteplerinin amacı sanatçıdan çok orta öğretim için öğretmen yetiştirmekti İkinci adım, bir milli musıki ve temsil akademisinin kurulmasıydı Atatürk, musıkinin sadece nazarî (didaktik) bir uğraşı olarak değil, pratik ve uygulayıcı bir sistemle geliştirilmesini vurgulamış oluyordu
Kurulan musıki muallim mektebinin sanatkârdan çok, öğretmen yetiştirmek amacına yönelik olması, genç öğretmenler mârifetiyle, memleket sathında bir musıki eğitiminin gerçekleştirilmesini sağlamaktı Büyük Atatürk: “Yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin tarihî bir niteliğinin de, güzel sanatları sevmek ve bu sahada yükselmek olduğunu” söylerken, Türk milletinin yüksek karakterine ve çalışkanlığına, milli birlik ve parlak zekâsına bilgiye bağlılığına ve yürek bütünlüğüne güvenini belirtiyor, milletin bu niteliğini her çeşit vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirilmesinin milli ülkümüz olduğunu ve bugünkü dünya içinde, tam anlamıyla medeni bir toplum içinde, yer alması gerektiğine önemle işaret etmiş oluyordu


Atatürk, her konudaki düşüncelerini berrak bir akışla ifade etmiştir Atatürk, elbette bir musıkici değildi, fakat derin bir musıki anlayışına ve zevk üstünlüğüne sahipti Şu sözleri bunu anlatmaktadır:


“Bir çok defa bu musıkinin (Türk musıkisinin) tam haysiyetini bulamıyoruz İşte bu dinlediğimiz musıki hakiki bir Türk musıkisidir ve hiç şüphesiz yüksek bir medeniyetin musıkisidir Bu musıkiyi dünyanın anlaması lâzımdır Onu bütün dünyaya anlatabilmek için, bizim milletçe bugünkü medeni dünyanın seviyesine yükselmemiz gerekir


Atatürk, musıkimizi bütün dünyaya anlatabilmek için, milletçe medeni dünyanın seviyesine yükselmemiz gerektiğine işaret ederken, bizim için, tarihin karanlıklarında ve derinliklerinde kalmış, zengin bir musıki kültürünün gerçek değerlerini meydana çıkarmak, özellikle musıki şuuru, duygusu ve bilgisini, aynı kuvvet ve heyecanla, yeni nesillere aktarmanın gereğine işaret etmek istemişlerdir Eski ve köklü bir geçmişe sahip millet olarak, kültürde olduğu kadar milli ve toplumsal hayatımız için de, önemli olan musıkinin, bizde alaturka- alafranga meselesi, olmakta devam etmesindeki kısır çekişmeleri de Atatürk; 1 Kasım 1934 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde, meclis kürsüsünden söylediği şu sözlerle ülküleştirmiştir
“Arkadaşlar! Güzel sanatların hepsinde ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi biliyorum Bu yapılmaktadır Ancak bana kalırsa bunda çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan Türk musıkisidir Bir ulusun yeni değişikliğine ölçü, musıkide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir Bugün dinletilmeğe yeltenilen musıki, yüz ağartacak değerde olmaktan uzaktır, bunu açıkça bilmeliyiz Ulusun ince duygularını düşüncelerini anlatan, yüksek deyişlerini, söyleyişlerini toplamak, onları genel musıki kurallarına göre işlemek gerekir, ancak Türk ulusal musıkisi böyle yükselebilir, evrensel musıki de yerini alabilir Kültür işleri bakanlığının buna değerince önem vermesini, kanunun ona yardımcı olmasını dilerim
Büyük Atatürk, yıllar önce söylediği bu sözleriyle, Türk musıkisi politikasının sağlam temeller üstünde geliştirilmesinde, temel ilkeyi tespit ediyor, Türk milletinin güçlü bir musıki potansiyeline sahip olduğunu bilerek, bu musıkinin layık olduğu biçimde, çağdaş medeniyet kurallarına göre geliştirilmesini istiyor, Türk gençliğine ve sanatına yeni ve ışıklı ufuklar açıyordu Atatürk, bütün memleket işlerinde olduğu gibi, kültür ve sanat varlığımızda da, dünya ölçüsünde bir yeniliğe ve başarıya ulaşmanın böyle mümkün olabileceğini, musıkide milli olabilmenin dayandığı temel unsurlardan biri olan folklor değerlerinden faydalanmanın önemini de belirtmiş oluyordu Nitekim bir başka zaman da şöyle söylemiştir:” Bizim musıkimiz Anadolu halkından işlenebilir


Atatürk, bu sözleriyle de, memleketin Milli Kültür hazinesi olan halk musıkisini araştırılarak, ilmî esaslar ve metodlarla kültür canlılıklarıyla ortaya konulmasını vurgulamış oluyordu
Atatürk Türk musıkisine alaturka damgasını vuranlardan değildi, hele Arap, Fars ve Bizans musıkilerinden etkilenmiş olduğu görüşünü asla tasvip etmemiştir


Alaturka, her ne kadar, Türk’e mahsus, Türkvâri gibi bir anlama geliyorsa da, bunu tezyif yollu kullanmayı âdet edinenler vardır Başı bozukluk, gerilik, uyuşukluk gibi anlamlarda kullanılmak istenmektedir Gerçekde Türk musıkisinin, bu anlayışla vasıflandırılması son derece âmiyâne bir yakıştırmadır


Atatürk’e ait olduğu söylenen bazı sözler, yanlış aktarılmış, ya da naklederler, işlerine geldiği gibi yorumlamışlardır Bunlardan biri şudur: “Esas müzik batı müziğidir, ulusumuz için de bu müziği normal görmeliyiz


Türk musıkisini sevmeyenler, daha doğrusu bilmeyenler, musıkimizi temelli hor görmüşlerdir Onlara göre, alaturka musıki; Bizans, Arap ve Fars musıkilerinin etkisinde kalmıştır Tek sesli olması dolayısıyla de iptidâidir Daha da ileri giderek: “Kozmopolit ve egzotik, melankolik bir havası vardır, onun için bu musıkiyi kaldırıp atmalı, batı müziğini almalıdır


Atatürk’e mal edilen bu sözler, nakledenlerin yorumladıkları şekilde ise, aynı konularda belgeleşmiş sözleri de vardır ki, tam bir çelişki meydana geliyor demektir Atatürk, gibi bir insan, böyle bir çelişkiye düşmezdi Şu halde bu sözler, ya noksan, ya da yanlış aksettirilmiş ya da Atatürk bunları başka maksatla söylemiştir
Bâzı müfrit muhafazakârlar da Atatürk’ün batı musıkisini sevmediğini, dinlemekten hoşlanmadığını ileri sürmüşlerdir Her ikisi de doğru değildir Atatürk, hiçbir zaman Türk musıkisini tezyif yollu, yerme ve kötülemede bulunmamış, tersine; “Yüksek bir medeniyetin musıkisi olduğunu” söylemiştir


Atatürk: “Bir ulusal eğitim programından söz ederken, yabancı düşüncelerden, doğudan ve batıdan gelebilen bütün etkilerden arınmış, ulusal birliğimize, gelenek ve tarihimize uygun bir kültür kasdediyorum, herhangi bir yabancı kültür, şimdiye kadar takibedilen yabancı kültürlerin bozucu sonuçlarını tekrar ettirebilir Kültür, ortamla uyumlu olmalıdır Bu ortam ulusun öz benliğidir” diyor (Temmuz 1924)


Böyle söyleyen Atatürk, doğrudan doğruya: “Bizim için esas müzik batı müziğidir, bu müziği ulusumuz için normal görmeliyiz” sözünü yorumlayan biçimde söylenmiş olabilir mi?
Atatürk, Türk musıkisinin en iyi şartlarla korunmasını ve geliştirilmesini istiyor, batı musıkisini de seviyor ve hoşlanarak dinliyordu


Halkı çoksesli musıkiye alıştırmada eğitici bir yol tutulmasını, batıya yönelik çalışmalarda, çağdaş milletler seviyesine ulaşma safhalarında, musıki ürünlerinin önemli yeri olduğunu takdir ederek, milli bütünlüğümüzü belirten, kültür değerlerimizi ve geleneklerimizi göz önünde tutarak, milli ve evrensel literatürden de faydalanarak, Türk musıkisinin kudretini batı dünyasına tanıtmak ve göstermek gerektiğine inanıyordu Bu, Türk duygusunu ve milli heyecanını batı ölçüleri ve tekniği içinde işleyerek, bütün dünyaya tanıtmak demektir



__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.