Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
…ses, bilgisi…, daralması, ünlü

…Ses Bilgisi… Ünlü Daralması

Eski 05-15-2009   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

…Ses Bilgisi… Ünlü Daralması



…Ses Bilgisi…
ÜNLÜ DARALMASI
Sözcüklerin sonlarında bulunan geniş ünlüler (a, e) özellikle “-yor” ekinin darlaştırıcı özelliğinden dolayı daralarak, ı, i, u, ü dar ünlülerine dönüşür Buna ünlü daralması denir bekl-e-yor > bekl-i-yor
kalm-a-yor > kalm-ı-yor
özl-e-yor > özl-ü-yor
soll-a-yor > soll-u-yor
örneklerinde bu daralma görülmektedir “-yor” ekin den başka bir ekin ya da sesin darlaştırma özelliği yoktur Ancak tek heceli olan “de- , ye-” fiilleri, kendinden sonra gelen “y” sesinden dolayı darlaşabilir de - yor > di - yor
de - yerek > di - yerek
de - yen > di - yen
Ancak bazen darlaşma olmayabilir de - y - ince > de - y - ince
KAYNAŞTIRMA HARFLERİ (KORUYUCU ÜNSÜZLER)
Türkçe kurallara göre bir sözcükte iki ünlü yan yana gelmez Araya kaynaştırma harfi girer Türkçe’de dört tane kaynaştırma harfi vardır: ş, s, n, y Bunların her birinin özel kullanım yerleri vardır ş kaynaştırma harfi: * Üleştirme sayı sıfatlarında kullanılır
Örnek: İki-ş-er, altı-ş-ar, yedi-ş-er
s kaynaştırma harfi: * Üçüncü tekil şahıs iyelik ekinden önce kullanılır Daha çok isim tamlamalarında tamlanan görevindeki sözcükte görülür
Örnek: Çocuğun oda-s-ı, Balığın koku-s-u
Not: Ancak “su” ve “ne” kelimeleri bu kurala uymaz
Örnek: Yemeğin su-y-u yok , Çocuğun ne-y-i kaybolmuş örneklerinde olduğu gibi…
n kaynaştırma harfi: * Zamirlerden sonra ek geldiğinde kullanılır
Örnek: O-n-a haber verin , Bu-n-u biliyoruz
* İyelik eklerinden sonra hal eki gelirse kullanılır
Örnek: Çocuğun kitabı-n-ı almışlar , Fakirin evi-n-i yıkmışlar
* İlgi eklerinden önce kullanılır
Örnek: Soba-n-ın kapağı düşmüş , Sene-n-in sonu geldi , Kasaba-n-ın sıcağı çok bunaltıcı
y kaynaştırma harfi: Yukarıdaki kuralların dışında olan her yerde “y” kaynaştırma harfi kullanılır
Örnek: Oda-y-a girdim , Üşü-y-erek uyandım , Ağla-y-anı tanıyorum
Not: Kaynaştırma harfleri aslında iki ünlü arasında kullanılır Ancak bazen iki ünlü arasına gelmediği halde de kullanıldığı olur Özellikle “ile, idi, imiş, ise” gibi sözcükler ünlüyle biten bir sözcüğe eklendiğinde baştaki “i” ünlüsü düşer ve yerine “y” kaynaştırma harfi gelir
Örnek: silgi > silgiyle, soba > sobayla, hasta > hastaydı, kısa > kısaymış, bitti > bittiyse
Örneklerinde görüldüğü gibi “y” kaynaştırma harfi iki ünlü arasında değildir Bu durum “n” kaynaştırma harfinde de görülebilir Zamirlerden sonra hal eki geldiğinde gerekmese de bu harf bulunur Örneğin; “Ondan bunu hiç beklemezdim” cümlesinde altı çizili sözcükte “n” kaynaştırma harfi iki ünlü arasında değildir
ULAMA
Sessizle biten sözcükten sonra sesliyle başlayan bir sözcük gelirse, iki sözcük birbirine bağlanarak okunur Buna ulama denir
Örnek: Bakkaldan ekmek aldım cümlesinde iki yerde ulama yapılmıştır Sözcükler arasında herhangi bir noktalama işareti varsa ulama yapılmaz
SES DÜŞMESİ
Sözcüğün aslında bulunduğu halde, ek geldiğinde bazı sesler düşebilir Bu düşme hem ünlülerde hem ünsüzlerde görülür
Ünlü Düşmesi
Sözcüğün aslında bulunan bir ünlünün düşmesidir
Örnek: “Yapraklar daha şimdiden sarardı” cümlesinde sözcüğün aslı “sarı”dır; “-ar-” eki geldiğinde sözcüğün sonundaki “ı” düşmüştür
Ünlü düşmesinin en yaygın kullanımı ise “Hece düşmesi” adıyla anılan kuraldır Buna göre, sözcüğün son hecesinde bulunan dar ünlüler, ünlüyle başlayan bir ek sözcüğe eklendiğinde düşer Bu özellik bazı organ isimlerinde, Arapçadan dilimize geçen bazı sözcüklerde, bazı Türkçe fiillerde görülür sabır - ı > sabrı
akıl - ı > aklı
burun - u > burnu
gönül - üm > gönlüm
Örneğin; “Kahvaltıya hazırlanın” cümlesinde altı çizili söz “kahve altı” sözlerinin birleşmesinden oluşmuş, bu sırada “kahve” sözündeki “e” düşmüştür
Ünsüz Düşmesi
Sözcüğün aslında bulunan ünsüzün, ek geldiğinde düşmesidir küçük - cük > küçücük
büyük - cek > büyücek örneklerinde sözcüklerin sonlarında bulunan “k” ünsüzlerinin düştüğü görülüyor
SES TÜREMESİ
Sözcüğün aslında olmadığı halde, ek geldiğinde ortaya çıkan seslerdir genç - cik > gencecik
bir - cik > biricik
az - cık > azıcık
örneklerinde ünlü türemesi görülmektedir Buna benzer bazı sözcükler de vardır Bunlar “öpücük, gülücük” gibi fiilden türeyen sözcüklerdir Ancak “-cik”” eki isim soylu sözcüklerden yeni sözcükler türetebilir Fiilden türeyen bu sözcüklerin “öpüşcük, gülüş - cük” gibi sözcüklerden “ş” sesinin düşmesiyle oluştuğunu söylemek daha mantıklı olacaktır Dolayısıyla bir ünlü türemesinin olduğunu söylemek bu sözcükler için pek doğru olmaz Not: Bazen sözcüklerde ünsüz de türeyebilir Arapçadan dilimize geçen his, af, zan gibi sözcükler ek ya da yardımcı fiil aldıklarında, sonlarındaki sessizler çiftleşir his - etmek > hissetmek
af - etmek > affetmek
zan - etmek > zannetmek
örneklerinde bu görülüyor Burada aslında bir ses türemesinden çok sözcüğün Arapçadaki aslında bulunan şeklinin ortaya çıktığını söyleyebiliriz Ancak sözcükler Türkçe kurallara göre incelendiğinden, bu, türeme olarak alınagelmiştir
Büyük ve Küçük Ünlü Uyumları
Her dilde olduğu gibi, dilimizde de sesler ünlü ve ünsüz olmak üzere iki grupta incelenir Bir sözcükte ünlüler arasında olduğu gibi ünsüzler arasında da bazı özellikler, hatta ünlülerle ünsüzler arasında bazı özellikler vardır Bunları belli başlıklar altında inceleyelim
BÜYÜK ÜNLÜ UYUMU
Türkçe’de sekiz ünlü vardır Bunlardan a, ı, o, u kalın, e, i, ö, ü incedir Bir sözcükte kalın ünlülerden sonra kalın, ince ünlülerden sonra ince ünlülerin gelmesi kuralına büyük ünlü uyumu denir Örneğin; “öğretmen” sözcüğü, bütün ünlüleri ince olduğu için kurala uyar, “asker” sözcüğü “a” kalın “e” ince ünlü olduğundan kurala uymaz Üniversite sınavlarında bununla ilgili bir soru bugüne dek sorulmamıştır
KÜÇÜK ÜNLÜ UYUMU
Bir sözcükte düz ünlüden sonra düz, yuvarlak ünlüden sonra düz - geniş veya dar - yuvarlak ünlülerin gelmesi kuralıdır Özetle bu kurala göre; a, ı, e, i ünlüleri birbirinden sonra gelebilir o, ö, u, ü ünlülerinden sonra ise u, ü, a, e gelebilir Bundan da soru çıkmadığından üzerinde fazla durmuyoruz
ÜNSÜZ BENZEŞMESİ
Dilimizde ünsüzler sert ve yumuşak olmak üzere iki gruba ayrılır Sert ünlüler “ç, f, t, h, s, k, p, ş” ünsüzleridir Bunun dışında kalanlar ise yumuşak ünsüzlerdir Bir sözcük sert bir ünsüzle bitiyor ve o sözcüğe ünsüzle başlayan bir ek geliyorsa, ekin başındaki ünsüz sertleşir Buna ünsüz benzeşmesi denir Elbette bu benzeşme sert ve yumuşak şekli olan seslerde söz konusudur Bu özelliği dört seste görüyoruz; p - b, ç - c , t - d, ğ - g Şimdi bu kuralı örneklendirelim: “Kitap” sözcüğünün sonundaki “p” sesi serttir Bu sözcüğe biz “-de” hal ekini getirirsek “kitapda” sözü oluşur Bu durumda ekin başındaki “d” sesi yumuşak olduğundan sözcükte ünsüz benzeşmesine aykırı bir durum görülür Kurala uyulması için, “d” sesi sertleşmelidir Bunun serti ise, yukarıda göstermiştik, “t” dir Dolayısıyla sözcük, “kitapta” olacaktır okul-dan > okuldan
av-cı > avcı
ağaç-dan > ağaçtan
ocak-cı > ocakçı
Yukarıdaki sözcüklerde eklerin sözcüğe nasıl uyduğu görülüyor Birinci gruptaki sözcüklerde ek, yumuşak ünsüzle biten sözcüklere geldiğinde değişmemiş, ancak ikinci gruptaki sert ünsüzlere geldiği zaman sertleşmiştir Bu durum sadece çekim eklerinde değil yapım eklerinde de geçerlidir Ekler sayılara geldiğinde de aynı durum geçerlidir Sayının sesleri nasılsa ek de öyle olmalıdır Örnek: 11′de, 8′den, 5′te, 3′ten Özel isimlerde de aynı kural geçerlidir Örnek: Samsun’dan, Emin’de, Sinop’tan, Yunus’ta
ÜNSÜZ YUMUŞAMASI
İki ünlü arasında kalan sert ünsüzler yumuşar Buna “ünsüz değişimi” denir Elbette bu özellik, ancak yukarıda da söylediğimiz sert ve yumuşak şekli bulunan seslerde geçerlidir Bunlar p, ç, t, k sert sessizleridir Örneğin; “ağaç” sözcüğüne -i hal ekini getirsek, sözcüğün sonundaki “ç” sert sessizi yumuşayarak “c” olur; yani “ağacı” şeklinde yazılır Örnek: dolap - a > dolaba, çekiç - e > çekice, kanat - ı > kanadı, yemek - e > yemeğe Yukarıdaki örneklerde sert sessizlerin yumuşadığı görülüyor Ancak bu kural her sözcükte geçerli değil Örneğin; “Davranışları, doğruluğunun kanıtıdır” cümlesinde altı çizili sözdeki “t” sert ünsüzü iki ünlü arasında kaldığı halde yumuşamamıştır Hangi sözcükte bu yumuşamanın olacağı hangisinde olmayacağı, belli bir kurala bağlanamaz Hatta tek heceli sözcüklerin çoğunda olmazken, bazılarında olabilir Bunu sözcüğün günlük kullanımlarını dikkate alarak anlayabilirsiniz Örnek: tek - i > teki, çok - u > çoğu görüldüğü gibi birincide değişim olmadığı halde ikincide olmuştur Dilimize Arapçadan geçen ve son hecesindeki ünlünün uzun okunduğu kelimelerde ünsüz değişimi yapılmaz
Örnek: “Sınavda hukuku seçecekmiş” cümlesindeki altı çizili söz buna örnektir
Bazı sözcüklerde ise ses iki ünlü arasında kalmamasına rağmen yumuşar
Örnek: kalp - i > kalbi, art - ı > ardı, renk - i > rengi, harç - ı > harcı
Görüldüğü gibi iki ünlü arasında kalmadığı halde “p, ç, t, k” sert ünsüzleri yumuşamıştır Bazı sözcüklerde ise bu seslerin yumuşamadığı görülür Örneğin; “Sonunda işler sarpa sardı” cümlesinde altı çizili sözcükte yumuşama olmamıştır Örneğin; “Zonguldak’a yerleştiklerini duydum” cümlesinde altı çizili sözdeki “k” sert sessizi yumuşamamış ancak biz onu okurken “Zonguldağa” diye okumalıyız

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.