Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 16 |
03-03-2009 | #16 |
Equinox
|
Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 16Ölüp yok olma korkuların saçma Yoktan vara yükselen dalda oldukça; Sevgiye İsa gibi dirilmişsin sen; Ölüm yok artık sana dünya durdukça 278 Ben kendiliğimden var değilim bu varlığımla; Kendim çıkmış değilim elbet bu karanlık yola; Bir başka varlıktan gelmiş bendeki varlık: Ben dediğin kim ola, nerde, ne zaman var ola? 279 Haksızlık etmekten sakın, hak yoluna gir; Yediğin ekmeği başkasına da yedir; Cana kıyma, kimsenin sırtından geçinme, Seni cennete sokmak benden: Şarap getir! 280 Ben hangi şarapla sarhoş olursam olurum, Ateşe, puta, neye taparsam taparım; Herkes bir türlü görmek istiyor beni Ben kendimi ne türlü yaparsam yaparım 281 Şarap küpü önüne serdik seccademizi; Şarap yakutuyla adam ettik kendimizi; Umudumuz, meyhanede yeniden bulmak Camide, medresede yiten günlerimizi 282 Ben çimen Mısrının Yusufuyum, dedi gül; Dilimden altın, yakut saçılır, dedi gül; Dedim: Senin Yusuf olduğun nerden belli? Kana boyanmış gömleğime bak, dedi gül 283 Ne gündüz oturduk, ne gece uyuduk; Dünyada Cem'in kadehini aradık durduk Öğrenince dünyaları yansıttığını, Cem' in kadehini yüreğimizde bulduk 284 Rintlerin yolunda kendini unut; Namazın, orucun kökünü kurut; Öğütlerin iyisini Hayyam'dan işit: Şarap iç,yol kesme, yoksulları tut 285 Bu ucsuz bucaksız dünya içinde, bil ki, Mutlu yaşamak iki türlü insana vergi: Biri iyinin kötünün aslını bilir, Öteki ne dünyayı bilir ne kendini 286 Şarap güllere çevirsin sabahımızı; Çalalım yere şan şeref külahımızı; Nemize gerek bizim uzun dilekler, Uzun saçlar, çalgılar sarsın havamızı 287 Hayyam, şarap iç, sarhoş olmak ne hoş, Sevgilin de varsa, sarılmak ne hoş; Er geç sonu yokluk madem bu dünyanın, Yok say kendini, bak var olmak ne hoş! 288 Hayyam, bak şu mavi gök nasıl durulmuş; Açmış çadırı, kesmiş dedikoduyu, susmuş Varlığın kadehinde, çünkü, ezel sakisi Bin Hayyam kabarcığı belirtip yok etmiş 289 Bu dünya kimseye kalmaz, bilesin; Er geç kuyusunu kazar herkesin Tut ki Nuh kadar yaşadın zor bela Sonunda yok olacak değil misin? 290 Güneşi balçıkla sıvamak elimde değil; Erdiğim sırları söylemek elimde değil; Aklım düşüncenin derin denizlerinden Bir inci çıkardı ki delmek elimde değil 291 Canım şarap, ne güzelsin billur kasende; Aklı köstekleyen bir büyü var sende Biraz içti mi insan açılır yüreği Döker ortaya nesi varsa içinde 292 Bu sarayın başı göklerdeydi bir zaman; Padişahlar girer çıkardı kapısından Şimdi duvarında bir kumru: Guguk, diyor Guguk, guguk, o şanlı günlerin ardından 293 Hayyam bu zamanda vahlanıp durmak boşuna; Kendi derdine düşmek utanç verir insana İyisi mi şarap iç, çalgı dinleyerek Nerdeyse bir taş düşer senin de sofrana 294 Gören göze güzel, çirkin hepsi bir; Aşıklara cennet, cehennem, hepsi bir; Ermiş ha çul giymiş, ha atlas; Yün yastık, taş yastık, seven başa hepsi bir 295 Kaderin elinde boynum kıldan ince: Tüysüz kuşa dönerim ecel gelince, Yine de toprağımdan testi yapın siz: Dirilirim içine şarap dökünce 296 Yakınırım aynalar gibi felekten; Bıkmaz alçakları yükseltmekten Gözyaşı dolu bir kadeh oldu yüzüm, Yüreğim kan dolu bir desdi gerçekten 297 Yüreğim, kimselerden ihsan dileme; Bu amansız felekten aman dileme; Bil ki, derman aradıkça artar derdin: Derdinle haldaş ol, derman dileme 298 Tanrı gülüşünle öfkeni almış senin, Birinden cennet yapmış, birinden cehennem Sen cennetimsin benim, ben senin uslu kulun: Açılsın kapıları bana cennetimin! 299 Ey canlar, şarapla buldurun bana beni; Yakutlara çevirin kehruba çehremi; Şarapla yıkayın beni öldüğüm zaman Asmadan bir tabut içinde gömün beni 300 Feleğin çarkı dönmeyecek madem muradımca, Gökler ha yedi kat olmuş, ha sekiz, bana ne? Ölüm bütün isteklerimi yok ettikten sonra Ha dağda kurt yemiş beni, ha mezarda karınca 301 Hayyam, olsa olsa bir çadır senin bedenin, Can sultanımızın bir süre oturması için; Ecel hancısı bir başka konak döşeyince Sultan göçer gider, viran olur çadırın senin 302 Şarap içti mi, dilenci sultanlaşır; Tilki çıkar deliğinden, aslanlaşır; Yaşlı başlı adam delikanlaşır; Delikanlı yaşca başca olgunlaşır 303 Günahlarım çok olmasına çoktur benim, Ama dinsizler gibi umutsuz değilim: Cennet cehennem umrumda değilse de Ötede hem şarap olacak, hem de sevgilim 304 Ey kara cübbeli, senin gündüzün gece; Taş atma dünyayı bilmek isteyenlere Onlar Yaradanın sanatı peşindeler: Senin aklın fikrin abdest bozan şeylerde
__________________
|
Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 17 |
03-03-2009 | #17 |
Equinox
|
Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 17306 Şu sonsuz sayvanı donatan yıldızlar Akılların aklını durdururlar; Sen aklından şaşmamaya bak ve bil ki O tedbirli yıldızlar da yoldan çıkarlar 307 Derdin avucundan şarap içmedikçe Bir yudum su içmiş değilim gönlümce; Kimsenin tuzuna da ekmek banmadım Ciğerimi kebap edip yemedikçe 308 Daha nice sürsün yalan dolanı ömrün; Daha nice dert sunsun sakisi ömrün; Uzatma; kadehindeki son yudum gibi Bırak dökülsün yere kalanı ömrün 309 Her gün şarap cümbüşüne dalanların da Her gece mihrap önünde kalanların da Islanmayanı yok, yağmur altında hepsi: Bir uyanık var, ötekiler hep uykuda 310 Unutma, amansız feleğin çarkındasın; Şarap iç, çünkü ateşten bir dünyadasın; Madem ki yerin önünde sonunda toprak Farzet ki üstünde değil altındasın 311 Sevgiliyle sabah içmedeyiz, saki; Biz Nasuh tövbesi bilmeyiz, saki; Yeter okuduğun Nuh hikayesi Hemen dolsun huzur kasemiz, saki 312 Madem aman vermiyor ecel, saki, Kadeh boş kalmasın, aman gel, saki; Şu üç beş günlük dünyada gam yemek Bizim gönlümüzce iş değil, saki 313 Her sabah çiğle bezenir yüzü lalenin; Yeşillikte bükülür boynu menekşenin; Ama daha gönlümcedir hali goncenin Çeker eteğini, derlenir için için 314 Şarap sonsuz hayat kaynağıdır, iç; Gençlik sevincinin pınarıdır, iç; Gamı yakar eritir ateş gibi, Sağlık sularından şifalıdır, iç 315 Açılmışken nasılsa mutluluk gülün Niçin elinde kadeh yok böyle bir gün? Şarap iç, can düşmanındır geçen zaman: Bir daha bu fırsatı bulman ne mümkün? 316 Gönül, bir düş madem dünya gerçeği Ne dertlenir, alçaltırsın kendini? Hoşgör kaderini, gününü gün et: Yazılan senin için bozulmaz ki 317 Sevenlerinden yer yok ben garibe; Derdine düşenlerle başım dertte; Sarmışlar seni kum bulutu gibi Gül yüzünden ışık mı düşer bize 318 Yoksula, yoksulluğa yakın ettin beni; Dertlere, gurbetlere alıştırdın beni; Yakınların ancak ere bu mertebeye; Tanrım, ne hizmet gördüm de kayırdın beni? 319 İnsanlık yaratılalı olgun kişiler Bulduklarıyla yetinip dert çekmediler Birbirine girdi gözü doymayanlarsa: Çok isteme kaderden başın derde girer 320 Kim yüreğini uydurduysa aklına Bir anını yitirmedi bu dünyada; Ya Tanrı uğruna emek verdi candan Ya rahatını aradı buldu şarapta 321 Ben şarabı eskimiş acı acı severim; En çok da ramazanda cumaları içerim; Helal üzümünü ezdim doldurdum küpe: Ne olur,içinceyedek ekşitme Tanrım 322 Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok 323 Aşk o yüce mimar, beden evimi kurunca Aşk dersini yazdırdı bana her dersten önce Sonra bir parça altın koparıp yüreğimden Bir anahtar yaptı mana hazinelerine 324 Gök yaban gülleri döküyor eteğinden Bir çiçek yağmuruna tutuldu sanki çimen Gül şarap dolsun kadehimin lalesine Mor buluttan yere yaseminler düşerken 325 Şarap iç, azlık çokluk silinsin kafandan Kurtul yetmiş iki milletin kaygusundan Perhize kalkma sakın dokunur diye şarap Şarap ki bir dirhemi bin bir derde derman 326 Can yoldaşı dostlar çekildi gittiler Ecel çiğnedi hepsini birer birer Yan yana oturmuştuk hayat sofrasına Bizden birkaç kadeh önce sızdı gittiler 327 Yokluk suyuyla ekilmiş tohumum benim Gam ateşiyle tutuşmuş yanar yüreğim Alındığım toprağa verilmeden önce Dünyanın serseri yelleri önündeyim 328 Bu masmavi kubbenin kurulduğu gün Bu nur Cevza burcuna verildiği gün Mumun başına bağlanan alev gibi Bağlandı yüreğime senin aşk gülün 329 Seher yeli eser yırtar eteğini gülün Güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün Sen şarap içmene bak, çünkü nice gül yüzler Kopup dallarından toprak olmadalar her gün |
Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 18 |
03-03-2009 | #18 |
Equinox
|
Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 18330 Mezarda yatanların toz toprak her biri Zerre zerre dağılıp gitmiş bedenleri Ne şarap ki bir içen sızmış mahşeredek İşten güçten habersizler yıllardan beri 331 Bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye? Ne zaman yıkılıp gidecek bu güzelim kubbe? Aklın yollarıyla ölçüp biçemezsin bunu sen Mantıkların, kıyasların sökmez senin bu işde 332 Bin bir tuzak kurarsın yolum üstüne Adım atma yakalarım dersin bir de Bir zerre var mı dünyada yönetmediğin Neden asi dersin kendi yürüttüğüne? 333 Bu dünya sırrını söylemez kimseye; Bin Mahmud' u bin Ayaz' ı serdi yere; Şarap iç, dünyaya gelinmez iki kez: Bir kez giden bir daha gelmez geriye 334 Bu dünyaya gelip gitmemizin kazancı nerde? Ömrümüzün umut ipliği ne oldu, nerde? Bu feleğin çemberinde nice temiz canlar Yandı kül oldular, hani dumanları, nerde? 335 Bilmem, Tanrım, beni yaratırken neydi niyetin, Bana cenneti mi, cehennemi mi nasip ettin; Bir kadeh, bir güzel, bir çalgı bir de yeşil çimen Bunlar benim olsun, veresiye cennet de senin 336 Feleğin atı eğerlenip dizginlediği gün Göklerin yıldızlarla donatıldığı gün Bize bu nasibi verdi kader divanı Biz yoktuk kusur paylarımız dağıldığı gün 337 Oruç tutup namaz kılmağa kalktım geçende Dedim belki öyle ererim dileklerime Yazık ki bir kuru yelle bozuldu abdestim Bir damla şarapla da orucum gitti güme 338 Bak, Saki, yüreğim arındı bütün kaygılardan Gitti o kükreyen aslanlar, bomboş şimdi orman Gece yıldız saçarken göklerin şarap kasesi Benim kadeh boş günümü gün edeceğim zaman 339 Senden benden önce kadın erkek niceleri Şenlendirip süslediler dünya denen yeri Senin tenin de toprağa karışacak yarın Senden beslenecek nice insan bedenleri 340 Gönlünü hoş tut, sonu gelmez kaygıların Gök kubbede çatışması bitmez yıldızların Senin toprağa karışacak bedenlerinse Tuğla olacak sarayına başkalarının 341 Tanrı evrenin canı, evrense tek bir beden Melekler bu bedenin duyuları hep birden Yerde gökte canlı, cansız ne varsa birer uzuv: Budur Tanrı birliği, boştur başka her söylenen 342 Kader defterimi yeniden yazabilseydim Kendime gönlümce bir hayat seçerdim; Bütün dertleri siler atardım dünyamızdan Sevinçten göklere uçardı düşüncelerim 343 Şu senin benim dediğimiz toprak neyimizdir Birkaç günlük cennetimiz cehennemizdir Bugün su içtiğin şu testi toprak olunca Mezarına atılır belki bir gün, kim bilir 344 İki günde bir somun geçiyorsa eline Soğuk suyu da olursa bir kırık testide Niçin kendinden kötüsüne kul olur insan, Ne diye girer kendi gibisinin hizmetine? 345 Bu varlık denizi nerden gelmiş bilen yok; Öyle bir inci ki bu büyük sır delen yok; Herkes aklına eseni söylemiş durmuş, İşin kaynağına giden yolu bulan yok 346 Oğul, dünyamızı aydınlatan şarabı sun; Sevinç gülümüze ay ışığı gibi vursun; Sular gibi akar gider gençliğin ateşi, Bir uykudur o senin uyanık mutluluğun 347 Dilerim ölünce şarapla yıkanayım Şarap şiirleriyle talkınlanayım Mahşer günü arayan olursa beni Meyhanenin önündeki topraktayım 348 Senden benden önce de vardı bu gün bu gece Felek dönüp durmadaydı hep bu gördüğünce Usulca bas toprağa, çünkü bastığın yer Bir güzelin gözbebeğiydi beş on yıl önce 349 Yaşamanı akla uydurman gerekir, Ama bilmezsin akla uygun olan nedir; Bereket eli çabuktur Zaman Usta' nın, Başına vura vura sana da öğretir 350 Gül mevsimi çimendeyiz su kıyısında Birkaç nur yüzlü güzel de var aramızda Şarap sun çünkü sabah erken içenlere Ne mescit gerekir ne kilise dünyada |
Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 19 |
03-03-2009 | #19 |
Equinox
|
Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 19351 Tanrı gönlünce yaratır da her şeyi Neden ölüme mahkum eder hepsini? Yaptığı güzelse neden kırar atar Çirkinse suçu kim kime yüklemeli? 352 Ezel avcısı bir yem koydu oltasına Bir canlı avladı Adem dedi adına İyi kötü ne varsa yapan kendisiyken Tutar suçu yükler kendinden başkasına 353 Bu dünyada nedir payıma düşen, hiç Nedir ömrümün kazancı felekten, hiç Bir sevinç mumuyum sönüversem hiçim Bir kadehim kırılsam ne kalır benden hiç 354 O yakut dudakları kızıl kızıl yanan nerde? O güzelim kokusu cana can katan nerde? Müslümanlara şarap haram edilmiştir derler İçmene bak, haram işlemeyen müslüman nerde? 355 Bu dünyaya kendi isteğimle gelmedim ben; Şaşkınlıktan başka şeyim artmadı yaşarken Kendi isteğimle de gidiyor değilim şimdi, Niye geldik kaldık, niye gidiyoruz bilmeden 356 Sonsuz çemberinde bu dipsiz evrenin Gönül hoşluğuyla iç, geçmeden devrin Ecel şarabın sunulunca da ah etme: Sıran gelince içmezlik edemezsin 357 İç, şarap iç, Mahmut olmak budur; Çalgı dinle, Davut olmak budur; Geçmişi, geleceği düşünme Gününü gün et, yaşamak budur 358 Bu ömür kervanı bir tuhaf gelir gider Kazancın, yaşamasını bildiğin günler; Saki, bırak şu yarını düşünenleri Geçti gidiyor gece, geçmeden şarap ver 359 Kimileri laf dünyasında şişinip durmuş; Kimi güzel ardında koşturmuş; Perdeler inince anlar her biri, ey Gerçek, Senden ne uzak, ne uzak yollara vurmuş 360 Gönlünce de dönse, bu dünyanın sonu ne? Okunup bitse de ömür destanının, sonu ne? Yüz yıl dilediğince yaşadın diyelim, Bir yüz yıl daha yaşasaydın, sonu ne? 361 Bulut geçti, göz yaşları kaldı çimende Gül rengi şarap içilmez mi böyle günde? Bugün bu çimen bizim, yarın kim bilir kim Gezecek bizim toprağın yeşilliğinde 362 Kendi çarkını döndürmeye bak döndükçe dünya; Keyfinin tahtına çık kadehle dudak dudağa; Tanrının umrunda mı senin günahın sevabın: Sen kendi muradını kendi güzelinde ara |
Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 20 |
03-03-2009 | #20 |
Equinox
|
Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 20Madem ki sevincin adı kaldı yalnız Ham şarabı en olgun dost saymalıyız Keyfin el çekmeğe kalkmasın kadehten Kadehtir şimdi artık tek tutanağımız 364 Kalk, kalk, yeter uyuduğun, saki! Boş kadehim dolsun, dolsun, saki; Er geç testi olmadan kafa tasım, Sen testiden bana şarap sun, saki! 365 Bu kubbe altındaki bin bir belayı gör; Dostlar gideli boşalan dünyayı gör; Tek soluk yitirme kendini bilmeden; Bırak yarını, dünü, yaşadığın anı gör 366 Hayat evini sağlam kurmak istersen, Günlerini gamsız geçirmek istersen, Işıl ışıl şaraptan sakın el çekme, Her gününün tadına varmak istersen 367 Gül der ki yüzüm yüzlerden güzelken Ezer suyumu çıkarırlar bilmem neden Bülbül de şöyle der ona sanki içinden: Bir yıl dert çekmeden var mı bir gün sevinen? 368 Menekşe mor boyalar sürerken gömleğine, Seher yeli el atarken gülün eteğine, Aklı olan gümüş bedenli sevgilisiyle İçer şarabı, döker kadehi yüreğine 369 Boştur dünya saki ve şarap olmayınca, Irak neylerinin sesi duyulmayınca; Nesi var nesi yok bu dünyanın bana sor: Boştur geçen ömrün kadehin dolmayınca 370 Kaygılar tasalar sarmasın içini; Olumsuz düşlere kaptırma kendini; Ayrılma yarin ve çimenin koynundan Kara toprak koynuna almadan seni 371 Olanların olacağı belliydi çoktan; İyiyi kötüyü yazmış kaderi yazan; Ta baştan gereği düşünülmüş her şeyin: Neden boşuna uğraşır, dertlenir insan? 372 Madem ben kervansarayda kalıcı değilim, Şarapsız güzelsiz yaşamak hatadır derim Dünya muhdes mi kadim mi diye tartışmak boş: Ben gittikten sonra ha muhdes olmuş ha kadim! 373 Meyhane rintlerinin sergerdesi benim; Yersiz sözlerle günaha giren benim; Gecesini kızıl şaraba kurban eden Ciğerinin kanıyla dua eden benim 374 Dünyada olan biteni ben de görmedeyim; Haksızlıkları hep baş köşelerde görmedeyim; Fesuphanallah! Nereye bakarsam bakayım Kendi mutsuzluğumu her yerde görmedeyim 375 Bize şarap ve sevgili, size cami kilise; Sizler cennetliksiniz, cehennemliğiz bizlerse; Kader böyleymiş neylersin, kimsenin suçu yok: Kim ne karışır ezel nakkaşının işine? 376 Gülün yüzünde çiy incisi nevruzun ne hos! Yeşillikte gönül aydınlatan yüzün ne hoş! Dün geçti gitti, hoş değil ondan söz etmemiz: Hoş tut gönlün, anma dünü, bak bugün ne hoş 377 Benim varlığım senin yaptığın bir nakış; Türlü garip renklerini hep senden almış; Kendimi düzeltmeğe nasıl varsın elim: Senden güzelini yapmak bana mı kalmış! 378 Yetmiş iki ayrı millet, bir o kadar da din! Tek kaygısı seni sevmek benim milletimin; Kafirlik müslümanlık neymiş, sevap günah ne? Maksat sensin, araya dolambaçlar girmesin 379 Feleğin çarkı döner, ne tuz bilir ne ekmek Balık gibi çıplak kor gider bizi felek Kadınların çıplakları giydiren çıkrığı Feleğin çarkından daha yararlı demek 380 Kalk oyna, ayakların ellerimize uysun Biz içerken o mavi gözler süzülsün Yirmi yaşında şarap içmenin tadı yok Altmışından sonra içeceksin ki değsin |
Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 21 |
03-03-2009 | #21 |
Equinox
|
Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer 21Feleğin çarkı döner, ne tuz bilir ne ekmek Balık gibi çıplak kor gider bizi felek Kadınların çıplakları giydiren çıkrığı Feleğin çarkından daha yararlı demek 380 Kalk oyna, ayakların ellerimize uysun Biz içerken o mavi gözler süzülsün Yirmi yaşında şarap içmenin tadı yok Altmışından sonra içeceksin ki değsin 381 Bu fakir köşede şarap ve çalgı yeter bize Rahmet umudu, azap korkusu bizim nemize? Canı, başı sarığı rehine verip vermişiz Hava, toprak, su ve ateş uğramaz semtimize 382 Zahide hurilerle dolu cennet hoş gelir Onun bana üzümün suyu daha hoş gelir Onun cenneti veresiye benimki peşin Ne var ki uzaktan davulun sesi hoş gelir 383 Şarap beden gücüdür, can gücüdür bana; Çözülmedik ne sırları çözdürür bana; İstemem dünyayı ahreti şarap varken: Bir damlası iki dünyadan yeğdir bana 384 Bülbül ötmeğe başlayınca bahçemizde; Bir lale gibi açsın şarap elimizde; Elde kadehle öldü diyecekler bir gün, Ko desin cahil herifler, ne umrumuzda 385 O bilginler ki evrenin özetidirler; Düşüncelerinin atı göklerde gezer; İş kavramaya gelince Senin özünü Şaşkınlıktan Felek gibi başları döner 386 Baharlar yazlar geçer sonbahar gelir; Ömrümün yaprakları dökülür bir bir; Şarap iç, gam yeme, bak ne demiş bilge: Dünya dertleri zehir, şarap panzehir 387 Güzelim can çıkıp gidince bedenimizde Birkaç kerpiç olacak mezarımızı örten; Gün gelecek, mezar yapmak için başkasına Kerpiç dökecekler kalacak toprakla bizden 388 Aşıklar meclisinde yer bulmuşuz birlikte; Dünyanın dertlerinde kurtulmuşuz birlikte; İçip birer kadeh bu sevincin şarabından Özgürlüğe ermiş, sarhoş olmuşuz birlikte 389 Akılla bir konuşmam oldu dün gece; Sana soracaklarım var, dedim; Sen ki her bilginin temelisin, Bana yol göstermelisin Yaşamaktan bezdim, ne yapsam? Birkaç yıl daha katlan, dedi |
Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer |
03-03-2009 | #22 |
GöKKuŞaĞı
|
Cevap : Ömer Hayyam'dan-RubailerAslında ben bu şiirler sevmedim bunlar Allah'a isyan ediyor Beni özene bezene yaratan kim? Sen! Ne yapacağımı da yazmışın önceden Demek günah işleten de sensin bana: Öyleyse nedir o cennet cehennem? Bu nasıl bi dörtlükİradei cüziye denen bişey vermiş Allah(cc)Bilmeyerek günah işlemek yokturHerkes yolunu kendi çizer Cennet ucuz değil,cehenmen dahi luzumsuz degil
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar NFK GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer |
03-03-2009 | #23 |
bbk
|
Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailerömer hayyam sarhoş bi ataistti zaten şiirlerinde kendiside hep bi çelişki içinde mesela benim imzamdaki dörtlükte onun gerçeği görmüşte idrak edememiş biri kanımca
__________________
Kimler geldi kimler!
Neler istediler neler Sonra bırakıp dünyayı gittiler Sen hiç gitmiycek gibisin değilmi? O gidenlerde senin gibiydiler; |
Cevap : Ömer Hayyam'dan-Rubailer |
03-03-2009 | #24 | |
GöKKuŞaĞı
|
Cevap : Ömer Hayyam'dan-RubailerAlıntı:
|
|
|