Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Sanat Tarihi / Arkeoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cadı, işlenmiş, maden

İşlenmiş Maden Çağı Çağı

Eski 08-05-2009   #1
[KAPLAN]
Varsayılan

İşlenmiş Maden Çağı Çağı




Cilâlı Taş Çağı'nın sonlarında, dünya aşağı yukarı bugünkü şeklini almıştı Buzul Çağı bittiğinden iklim ısınmış ve büyük buzullar erimeye başlamış; bu da deniz düzeyini yükseltmişti MÖ 6000'de İngiltere'yi kıtaya bağlayan dar kara parçası sular altında kaldı



Seine, Ren ve Tuna ırmakları da dar vadilere çekildiler İnsanlar, uygarlık yolu olan ırmak boylarında yerleşerek toplu bir hayat sürmeye başladılar

Bu yerleşme yerlerinden en eskisi olan Nil vadisi, MÖ 7000-6000 yıllarında uygarlığın ilerlemesine büyük katkısı bulunacak bir olaya sahne oldu Günlerden bir gün, Nil kıyılarında yaşayan biri (artık buradakilere Mısırlı diyebiliriz) Sina yarımadasında yolculuk ederken pek şaşırtıcı bir olayla karşılaştı: Herkesin her zaman yaptığı gibi, bir ateş yakmıştı Ancak ateşin yandığı yerde bazı taşların eridiğini, aktığını ve ateş söndüğünde bunların yeniden sertleştiğini gördü Bu olayı değerlendirinceye, yani ısının bakır madenini ham cevherinden ayırdığını anlayıncaya kadar kaç yıl geçti, bilemiyoruz

Mısırlılar, bu keşiften hakkıyla yararlanmayı faildiler Sina'daki maden yataklarındaki cevheri odunla eritip madenini ayırmayı, kalıplamayı ve çekiçle şekil vermeyi faildiler Yukarı Mısır'da, Badari'de, kolye gibi boyna asılmak üzere hazırlanmış, boncuk şeklinde ve maden çağından kalma birtakım bakır kalıntılar ortaya çıkartılmıştır Görülüyor ki, bu bulgudan ilk yararlananlar zanaatçılar değil, kadınlar olmuşlardı

Bu noktadan şu yalın fikre ulaşıncaya kadar yüzyılların geçmesi gerekti: Eritilmesi ve şekillendirilmesi bunca kolay bir maddeden yalnız kadınların süs eşyaları değil, araçlar da imal edilebilirdi

Bu ikinci aşama, MÖ 4000'e rastlar O çağda hiyeroglif yazısı icat edilmiş, astronomik gözlemler MÖ 4245'te bir takvimin yapılmasına yol açmış, ülkede bir krallık yönetimi kurulmuş; yani Mısır, uygarlıkta enikonu ilerlemişti O döneme kadar yalnız küçük konutlar inşa edilirken, bakırın mimarlıkta sağladığı geniş teknik imkânlar ve bu madenden yapılan araçlar sayesinde MÖ 3000'de 'piramit'ler inşa edilebildi

Bakır, aynı çağda Mezopotamya'ya doğru yayıldı Ancak Fırat ve Dicle boylarında bakır madenleri olmadığından Maden Çağı buralarda daha geç başladı Mısırlılar bakırdan silahlar, baltalar imal ederlerken, Mezopotamyalılar hâlâ taş ve kemikten araçlar kullanıyor, balçıktan evlerde oturuyorlardı MÖ 3500'e doğru bölgeye kuzey ve doğudan gelen Sümerler, güneye ilerleyip orada yerleştiler Sümerler, aynı zamanda önemli icatları da birlikte getiriyorlardı: Zamanla çivi yazısına dönüşecek resim yazısı, mimarlık ve bakır madenciliği Bunlar hünerli kişilerdi; kısa zamanda kolyeler, toplu iğneler, aynalar, olta iğneleri ve her çeşit kesici araç imal etmeyi başardılar

Tarih öncesi ve tarih dönemi arasındaki sınırı bu çağa (Mısır için MÖ 6000, Mezopotamya için MÖ 3500) yerleştirebiliriz Ancak, madenden yararlanmayı önceki çağların tekniğini bir anda silip süpüren 'ani' bir devrim olarak düşünemeyiz Tersine, çok ağır bir geçiş dönemi gerekti ve taş arar ar, yerlerini büyük güçlükle madene bıraktılar Bakır, Mezopotamya'yı aşağı yukarı yirmi beş yüzyıl sonra fethetti Oradan Ege adalarına, İran'a, Avrupa ve İskandinavya'ya yayılması için de daha on sekiz yüzyılın geçmesi gerekti

Sözünü ettiğimiz bu son ülkeler, tembel izleyiciler oldular: Batı Avrupa ve Çin duraksamalı adımlarla Bakır Çağı'na girerlerken, öncüler, yani Mısır ve Mezopotamya Tunç Çağı'na ulaşmışlardı Tunç Çağı'nın yolunu MÖ 2800'de Sümerler açtı Hatırlatalım: Tunç, bir bakır ve kalay alaşımıdır Öyle ki, Sümerli bir zanaatçının, rastlantı sonucu istenen oranda kalayla karışık bir bakır madenini eriterek tunç elde ettiğini düşünebiliriz Aynı adam, her halde yeni elde edilen bu madenin bakırdan daha sert olması nedeniyle daha yararlı olabileceğini de fark etmişti

Gerçekten de, Jacque de Morgan'ın dediği gibi: "Çelik, demire oranla neyse, tunç da bakıra oranla aynı şeydir" Şimdi artık sadece baltalar ve olta iğneleri değil, bıçaklar, bizler, usturalar da madenden yapılabilecekti Bu nedenle olsa gerek, tunç bakırdan daha çabuk yayıldı Mısır bu madeni Firavun Keops'un kendi adını taşıyan piramidi inşa ettirdiği yıllarda (MÖ 2850) tanıdı Girit, MÖ 2500'de Akdeniz kıyılarını tunçtan biblolara boğdu ve Çin, MÖ 1800 yıllarında bu madeni kullanmaya başladı

Babil egemenliğinin sürdüğü ve Teb şehrinde dev tapınakların yükseldiği bu dönemde Avrupa, Yontma Taş Çağı'nda yaşayan oymakların barındığı bir kıtaydı Maden bu kıtaya çok zor girdi İlk olarak Tuna ağzından Avrupa'ya giren maden, ırmak boyunca ilerleyerek Ren ve Rhone vadilerini sardı Önce kuzeye gittikten sonra, İspanya'ya doğru yayıldı

Bu madenle imal edilen yeni tip kesici bir silah olarak kılıç kullanılıyordu Büyük bir yenilikti bu Öyle bir yenilik ki, Avrupa'nın, Yakın Doğu imparatorluklarını yenmesi imkânını sağlayacak ve Agamemnon'un elinde Truva'yı yenen silah haline gelip yepyeni bir uygarlığın doğmasına ön ayak olacaktı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.