![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#46 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiTroya Savaşı Efsanesi Zaman: İÖ 13 ![]() Mekân: Çanakkale'nin güneyi Zeus bize ünü sonsuza kadar sürecekse de gelmesi çok uzun süren ve yerine getirilmesi çok uzun sürecek olan bu alameti gönderdi ![]() ![]() ![]() Troya Savaşı Efsanesi üç güzel kadın arasındaki rekabet hikayesiyle başlar: Zeus'un karısı Hera ve kızları Aphrodite ve Athena ![]() ![]() ![]() Hera, Aphrodite ve Athena elmanın ve unvanın kendilerine ait olduğunu iddia ettiler ![]() ![]() ![]() Hera kendisini seçtiği takdirde Paris'e akıllara hayallere sığmayacak derecede büyük bir güç vermeyi vaat etti ![]() ![]() ![]() ![]() Bu karar yüzyıllar ötesine, "Paris'in Kararı" olarak ölümsüzleşerek gelmiştir ![]() ![]() Flâman ressam Peter Paul Rubens'in bu 17 ![]() ![]() DENİZE BİN GEMİ İNDİREN YÜZ O dönemde dünyanın en güzel kadını, Zeus ile Leda'nın kızları Helena'ydı ![]() ![]() ![]() Troya'ya dönen Paris, kendisinin Sparta'ya, Troya elçisi olarak atanmasını sağladı ![]() ![]() ![]() ![]() TROYA SAVAŞI: EFSANE Mİ, TARİH Mİ, HER İKİSİ Mİ? Homeros'un İlyada'sında yer alan Troya Savaşı hikâyesi İÖ 750 yılından kalmıştır ![]() ![]() Çağdaş yazarlar ve bilginler daha kuşkulu davranmaktadırlar ![]() ![]() ![]() ![]() Homeros'un Troya'sı (Troya VI örneğine göre), aşılmaz surlarla sarılmış ve kulelerle korunuyor ![]() İLYADA'NIN TUNÇ ÇAĞI BAĞLAMI İÖ 13 ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak Michael Wood'un in Search of Trojan War adlı eserinde belirttiği gibi listede Homeros zamanında çoktan terk edilmiş ve Yunan coğrafyacılarının bilmedikleri pek çok yer de vardı ![]() ![]() ![]() (Solda) Troya'da ana giriş kapısı ve kule ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hisarlık höyüğü kesitinde birbiri üstüne binmiş katmanlar görülüyor ![]() TROYA GERÇEK BİR YER MİYDİ? ARKEOLOJİK KANITLAR Ya Troya? Arkeologlar ve tarihçiler çok uzun zaman boyunca Çanakkale'nin güneyinde tarihte Troad diye anılan bölgede bu kentin kalıntılarını aramışlardır ![]() ![]() ![]() Troya'nın araştırılmasında başta gelen kişi Heinrich Schliemann'dır ![]() ![]() ![]() ![]() Schliemann ya da diğerleri burasının Homeros'un Troya'sı olduğunu kanıtlayan herhangi bir şey bulmamışlarsa da, Hisarlık'taki arkeolojik kanıtlar, özellikle de Troya VI ve VII(a) katmanları Homeros'un zaman ve mekân tanımlarının ayrıntılarından bazılarına uyum göstermektedir ![]() Homeros'un İlyada'da ![]() ![]() ![]() Troya Vl'nın çevresindeki surlar dört metre eninde ve kimi yerlerde dokuz metre yüksekliğindedir ama batı yanındaki inşaat çok daha zayıftır ![]() ![]() ![]() Hisarlık/Troya sakinlerinin Miken dünyasıyla ilişkide olduğu anlaşılmıştır: Kazıda Yunanistan'dan Tunç Çağı eserleri, özellikle Miken çömlekleri bulunmuştur ![]() ![]() ![]() Schliemann'ın karısı Sophie'nin mücevherleri takınmış olarak çekilmiş fotoğrafı Schliemann'ın büyük egosunun ve ün düşkünlüğünün simgesi olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Son olarak, Troya VI ve Troya VII dönemlerinin sonunda yangın ve yıkılmış taş izleriyle büyük bir olayın izleri vardır ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Schliemann'ın arkeolojik çalışması sona erdikten yüz yıl sonra Hisarlık höyüğünde kazılar devam etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() TROYA ATI Homeros, Troya at terbiyeciliğinden sık sık söz eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gece karanlığında atın içinde gizlenmiş olan bir Yunan askeri birliği çıkıp şehrin kapılarını dışarıda gizlenmiş olan askerlere açmışlardı ![]() ![]() ![]() Homeros'un anlattığı bu Troya Atı'nın tarihi bir geçerliliği olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) İÖ 7 ![]() ![]() ![]() ![]() TROYA GERÇEK Mİ, EFSANE Mİ? Troya Savaşı'nın efsane mi, tarih mi, yoksa her ikisi de mi olduğu kesin olarak saptanamaz ![]() ![]() ![]() ![]() Troya Savaşı'nın sanata yansımasına bakacak olursak iki önemli yapıt öne çıkar ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#47 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiTutankhamon Öldürüldü mü? Zaman: İÖ yaklaşık 1323 Mekân: Thebes, Mısır Kocam öldü ve oğlum yok ![]() ![]() ![]() ![]() Mısır Firavunu Tutankhamon'un (İÖ 1333-1323) mezarının 1922'de Howard Car-ter tarafından bulunması, entelektüel dünyanın gözlerini kamaştırmıştı ![]() ![]() En şaşırtıcı şeylerden biri de, kralın 10 kilo som altından yapılma iç tabutu ve onun içindeki mumyasıydı ![]() ![]() İlk otopsi, tabutlar hemen açıldıktan sonra 1925'te Dr ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1968'de Profesör R ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kralın büyük bir göğüs yarası aldığı ve bunun ancak ölümden sonra yapılan ameliyatla gömme için "temizlenebileceği" de iddia edilmiştir ![]() ![]() Sonuçta, Tutankhamon'un ölüm nedeni konusunda araştırmacıları ikna edecek net bir fiziki ya da tıbbi kanıt yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Ahenaton'un üçüncü kızı ve Tutankhamon'un karısı Kraliçe Ankhesenamun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ÇOCUK KRAL Tutankhamon Mısır'ın geleneksel çoktanrılı dinini kaldırıp yerine tek güneş tanrı Aton'a tapınmayı getiren "sapkın" Ahenaton'un halefi ve herhalde oğluydu ![]() ![]() On yaşında bir çocuk olan Tutankhamon, devlet ileri gelenlerinin ve kral naibi olan general Horemheb ile Ay'ın başında bulunduğu bir asker grubunun korumasındaydı ![]() ![]() Generallerin yönetimi altında kral, geleneksel çoktanrılı dine dönmüş ve büyük bir tapınak restorasyonu programı başlatmıştı ![]() ![]() Kralın, erginlik yaşma eriştikten kısa bir süre sonra ölmesi kuşkulu olarak görülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mektuptaki davete uygun olarak gönderilen Hitit prensi, daha Mısır'a varmadan yolda öldürülmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() Tutankhamon eğer öldürülmüşse, Ankhesenamun'un ondan sonra Hitit askeri desteğini alarak yabancı bir kocayla hüküm sürmeyi planlamış olması da mümkündür ![]() ![]() Ancak mumyada yapılan araştırmalarda kesin bir ölüm nedeni de saptanamadığından, bütün bu senaryolar yalnızca çok zayıf kanıtların muhtemel yorumları olarak kalmaya mahkûmdur ![]() ![]() Cinayet bir olasılıksa da, daha pek çok alternatif de sözkonusu olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Tutankhamon'un mezarından çıkan en büyük hazinelerden biri, çocuk kralın yaldızla kaplı ahşap tabutudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Dr ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#48 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiUzaydan Gelen Felaketler Zaman: son 5000 yıl Mekân: Dünya Ve üçüncü melek boru çaldı, gökten meşale gibi yanan büyük bir yıldız ırmakların üçte biri üzerine ve suların pınarları üzerine düştü ![]() Ateş ve kükürt, veba, Sodom ve Gomorra, yedi yıllık Mısır kıtlığı ve Tufan ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra 2 ![]() ![]() ![]() Bilimadamları ve tarihçiler bu tür felaketlerin etkileri üzerinde tartışırlarsa da, bunların varlıklarından kuşku duyulmaz ![]() Immanuel Velikovsky 1950'de yayınladığı Worlds in Collision'da eski çağlar dünyasının, yeryüzüne çarpan kuyrukluyıldızlar nedeniyle pek çok ekolojik değişikliğe uğradığını iddia etti ![]() ![]() ![]() ![]() Velikovsky'nin kuramları bilimadamları arasında öyle ateşli bir muhalefet doğurdu ki, bazıları kitabını yasaklatmaya bile çalıştılar ![]() ![]() Worlds in Collision'dan yarım yüzyıl sonra kuyruklu yıldızlar, bu kez eski iklim değişiklikleri araştırmalarında büyük ilerlemeler kaydedilmiş olmasının sonucunda tekrar arkeoloji haberlerinde boy göstermeye başlamıştır ![]() ![]() 1908'de Sibirya'da Tunguska'da bir kuyruklu yıldız kalıntılarının patlamasının yarattığı yıkımın çağdaş bir fotoğrafı ![]() ![]() ![]() AĞAÇ HALKALARI, YANARDAĞLAR VE KUYRUKLU YILDIZLAR Palaoekolog Michael Baillie ağaç halkaları ve onların gösterdiği son 5000 yılın iklim değişiklikleri konusunda uzmandır, incelediği İrlanda yaşlı meşelerindeki ve dünyanın pek çok farklı yerindeki ağaçlarda bulunan dar halkaların gösterdiği iklimsel afetler dizisine işaret etmektedir ![]() ![]() Son zamanlara kadar bu tür anormalliklerin büyük yanardağ patlamalarının atmosfere püskürttüğü külün -Tambora olayında olduğu gibi- güneş radyasyonunu azaltarak iklim bozulmasına ve ağaçların büyümesinde aksaklıklara neden olduğu düşünülürdü ![]() ![]() Bu katmanlar sayılıp tarih belirlenebilirse de asit oluşumunu belirli yanardağlarla ilişkilendirmek her zaman kesin sonuçlar vermez, ilginç bir nokta da, 6 ![]() ![]() Baillie, ağaç halkalarında bu çevresel değişimleri teşhis ettikten sonra arkeoloji, tarihi kayıtlar ve folklorun karmaşık labirentine girer ![]() ![]() Ancak böylesine büyük boyutlu ve dramatik olayların sorumlusu yalnızca yanardağ patlamaları olabilir mi? Baillie, "Denklemde başka bir şeyin bulunma olasılığı var mı?" diye sorar ![]() ![]() ![]() 800 km çapında bir asteroidin dünyaya çarpışının uzaydan görünümü gösteren temsili bir resim ![]() THERA PATLAMASI VE ÇIKIŞ İÖ 1628 yılındaki anormalliğin Ege'deki Thera patlamasıyla ilişkili olduğu söylenmektedir ![]() ![]() İsrailliler'e "gündüzün bir bulut sütunuyla ve geceleri ateşle" yol gösteren şeyin 800 kilometre uzaklıktaki Thera olduğunu ileri süren İan Wilson'dan alıntı yapan Baillie, bunun İÖ 1628 yılındaki Thera patlamasına ilişkin bir görgü tanığı ifadesi olabileceği fikrini ortaya atar ![]() ![]() Bütün arkeologlar Thera'nın patlama tarihini İÖ 1628 olarak kabul etmezler ![]() ![]() ![]() Kitabı Mukaddes'e göre Çıkış ile Hazreti Süleyman tapınağının inşası arasında 480 yıl geçmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu 480 yıllık ara Baillie'nin ağaç halkaları olaylarının ikisi arasındaki araya çok yakındır (İÖ 1628 ve 1159-1141) Baillie, Kitabı Mukaddes'in Doğu Akdeniz dünyasında büyük felaketlere neden olan önemli kuyruklu yıldız olaylarını kaydettiği inancındadır ![]() Baillie bunu daha ileri götürerek kuyruklu yıldız çarpmalarının dünyanın varlığı sırasında binlerce kez olmuş olacağım ama bunlardan çoğunun çarpma kraterleri bırakmayacak hava patlamaları olabileceğini söyler ![]() ![]() Garip şeyler olduğu söylentileri yayılmıştı ancak Leonid Kulik adında meraklı bir Rus bilimadamı patlama mekânını aramaya gidip de etkilerini kaydetmemiş olsaydı bunlar gözardı edilip unutulacaktı ![]() ![]() Son zamanlarda ultrason kullanan araştırmacılar atmosferdeki patlamaların boyutlarım ve sıklıklarını açıklamışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() Kuyruklu yıldızların büyük felaketlere eşlik ettiklerine inanılırdı ![]() ![]() FELAKETLERLE DOLU 6 ![]() Ağaç halkaları 540 yılında büyük bir toz perdesi olayı göstermektedir ki, bunun volkanik bir patlama olmadığı anlaşılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Gazeteci David Keys, 535/536 yılında doğal bir afetin güneş ısısını 18 ay boyunca kestiğini ve bunun da dünya çevresinde iklim anormalliklerine neden olduğuna işaret etmektedir ![]() ![]() ![]() 537 ve 538 yıllarında şiddetli bir kuraklık çok sayıda Çinli'nin ölümüne neden olmuş, Avrasya'da göçleri başlatmış ve sonunda Doğu Avrupa ve Ukrayna'da bir Avar imparatorluğu kurulmuştu ![]() Avarlar veba, dini muhalefet ve parasızlıkla sıkıntılar içinde olan Roma İmparatorluğu'yla çatışmaya girecekler ve sonunda Balkanlar Avarlar ve Slavlar, doğu illeri de Persler tarafından işgal edilecekti ![]() ![]() Keys 6 ![]() ![]() ![]() ![]() Andlar'da Quelccaya buzulundan alınan örnekler, Peru'nun kuzey kıyısında Moche Uygarlığı'nın çökmesine ve Titikaka Gölü kıyılarında Tiwanakular'ın yükselmesine neden olan 6 ![]() ![]() Keys bu gelişmelerinin 535 yılında Cava ve Sumatra adaları arasında yer alan Sunda Boğazı'ndaki dev bir yanardağ patlamasından kaynaklandığını ve bu patlamanın sonucunda küllerin ve lavların stratosferde 48 kilometre yükseğe taşınarak dünya çevresinde yaşayan insan toplumlarının dengesini bozduğunu iddia etmiştir ![]() ![]() Baillie'e göre yakından geçen kuyruklu yıldızların tozları insanlık tarihinin önemli unsurlarından biridir ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Ağaçların yıllık büyümelerini gösteren ağaç halkaları zamanın iklim koşullarını yansıtırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#49 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgiİason ve Argonotlar Zaman: İÖ 8 ![]() Mekân: Karadeniz Bölgesi Phoibos, senin gibi yaparak altın postu elde etmek için Pontus'un ağzı ile kara kayalar arasından Argo'yu geçiren o eski zaman insanlarının muhteşem başarılarını hatırlatacağım ![]() ![]() Konusu genç bir kahramanın bir yolculuğa çıkıp uzak bir yerden dönerek yetişkinliğe geçişi olan İason ile Argonotlar efsanesinin Yunanistan'da eskilere dayanan kökleri vardır ![]() ![]() ![]() ![]() İASON'UN MİRASI Efsane, Tesalya'da İolkos kralı Aison'un iktidar yükünden bıkıp devlet dizginlerini, oğlu İason'un erişkinliğine kadar kardeşi Pelias'a bırakmasıyla başlar ![]() ![]() İason'dan korkan ve tahttan da inmek istemeyen Pelias onu İolkos'tan belki de ebediyen uzaklaştırmak için bir hileye başvurur ![]() ![]() ![]() ![]() Bilinmeyen sularda tehlikeli bir yolculuktan sonra İason ile Argonotlar'ı Kolkhis'e varırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Tim Severin'in İason ile Argonotlar'ın yolunu izleyerek yaptığı yolculuktaki Argo gemisinin kopyası ![]() ![]() ![]() İASON'UN YOLCULUĞU EFSANESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Altın postlu koyunlar, tanrılar ve yarı tanrılar dolu bu hikâyenin düşsel unsurlarını kimse gerçek olarak kabul edemez ![]() ![]() Uzak ülkelere yapılan seyahat geleneklerine tarihi bir temel göstermeye yönelik diğer çabalar gibi -Çinliler'in Fu-sang hikâyesi, ya da Aziz Brendan'ın Azizlere Vaat Edilen Ülkeye Gidişi gibi- İason'un seyahatinin tarihe uygun olduğu iddiası maddi kanıtlara dayandırılmamıştır ![]() Bu tür kanıtlar yolculuğu yapanların gittikleri yerlerde bıraktıkları arkeolojik kalıntılar (Argonautika'da İason ile adamları yol boyunca arkeologlar tarafından bulunabilecek bir dizi tapınak inşa etmişlerdir) ya da gittikleri yerin yerlileriyle ticaret yaparken bıraktıkları nesneler ya da ziyaret ettikleri yerden aldıkları ve sonra yurtlarındaki arkeolojik kazılarda bulunan egzotik nesnelerden oluşabilir ![]() Oysa îason ve Argonotlar hikâyesinin tarihi temelinin açıklanması coğrafyaya dayandırılmaktadır ![]() ![]() İASON KARADENİZ'E GİTTİ Mİ? Yunan efsanelerini araştıranlardan çoğu bu yaklaşımı kullanarak Kolkhis krallığının Apollonios'un tarif ettiği gibi Euxine Gölü'nün (Yunanlılar'ın Karadeniz'e verdikleri ad) doğusunda günümüz Gürcistan Cumhuriyeti'nde olduğuna inanırlar ![]() Tarihi ve arkeolojik kanıtlar Yunanlıların antik çağlarda Karadeniz kıyılarını keşfedip koloniler kurduklarını gösterir: Bölgedeki Yunan kolonileri İÖ yedinci yüzyıla kadar uzanır ve ilk keşifler İÖ sekizinci yüzyılda başlamış olabilir ![]() ![]() Apollonios'a göre İason, Yunan kıyı kenti îolkos'tan yola çıkmış, Çanakkale Boğazı'na girmiş, Boğaziçi'nin girişini koruyan "Çarpışan Kayalar" (Symplegades) arasındaki tehlikeli geçitten (önce bir güvercin uçmuş, kapanan kayalar güvercinin kuyruğunu kıstırınca kayaların açılmasını bekleyip ileri atılarak) çıkmış, sonra kuzey Türkiye kıyıları boyunca doğuya giderek Kolkhis'e varmıştır ![]() İason ve yanındaki kahramanlar burada gemiden inerler, ve kral Aietes'in huzuruna çıkarlar ![]() ![]() İason'un hikâyesinin çeşitli versiyonlarında farklılıklar varsa da, Apollonios'un Argonautika'smda Argonotlar geldikleri yoldan dönmeyip kuzeye çıkmışlar, Apolonios'un Istrus adım verdiği, Yunanlılar'ın bildiği, Tuna dediğimiz ırmağa varmışlardır ![]() ![]() Argonotlar bundan sonra Argo'yu Apollonios'un Rhodanus dediği (ki, Fransa'daki Rhöne olduğu anlaşılmaktadır) ırmağa sokmuşlardır ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Kül-Oba'dan Athena başlı altın pandantif, İÖ yaklaşık 400-350 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İASON KUZEY AVRUPA'YA MI GİTTİ? Dönüş yolculuğunun bir başka senaryosunda Istrus, Tuna değil, Rusya'daki Don Irmağı'dır ve Argo buradan Volga'ya geçmiş, Volga üzerinden Barents Denizi'ne çıkmış, batıya doğru Avrupa kıyılarını izleyerek Cebelitarık Boğazı'na gelmiş, oradan doğuya dönüp Akdeniz'den geçerek İolkos'a dönmüştür ![]() Argo'yu bu yolda karadan millerce yürütmek aşılmaz bir sorun gibi görünse de, burada kahramanlardan ve yarı tanrılardan söz ettiğimiz unutulmamalıdır ![]() ![]() İASON AMERİKAYA MI GİTTİ? Henriette Mertz, The Wine Dark Sea (1964) adlı çalışmasında çok daha akılalmaz bir yol önermektedir ![]() ![]() Apollonius'un Çarpışan Kayalar tanımı Hertz'e göre doğal bir gelgit olgusunu anlatmaktadır ki, bu Karadeniz'de mümkün olmayıp Küba ile Haiti arasındaki boğazı göstermektedir ![]() ![]() İASON EFSANESİ: KARAR Bu spekülasyonları destekleyecek arkeolojik kanıt yoktur ![]() ![]() Bir roman yazarının tezgâhında dokunan bütün eserler gibi burada da gerçek iplikleri varsa da, İason'un hikâyesi bir tarih olarak amaçlanmamıştı ![]() ![]() ![]() GEMİ VE MÜRETTEBAT Argo ve Argonotlar Efsanevi gemi Argo (hızlı) elli beş kürekli bir gemiymiş ve onu yapan ustanın adı da Arestor'un oğlu olduğu söylenen Argos imiş ![]() ![]() ![]() İason ile Argonotlar'ın inanılırlık sırasına göre muhtemel yolları ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#50 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş BilgiYazının Doğuşu Zaman: İÖ 3300? Mekân: Mezopotamya Harflerin babası olan sen, onlara gerçek sahip olduklarının tam karşıtı olan bir güç verme isteğinle yönlendiriliyorsun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yazı nasıl başladı? Konuşma özel bir öğretim gerektirmeyen evrensel bir insan yeteneği olduğu halde, yazı, insan tarihinde görece yeni bir gelişmedir ve özel, bilinçli bir öğretim gerektirir ![]() ![]() ![]() Günümüzde bilimadamlarının çoğu ilk yazının, elimizdeki eski Mısır, Hint, Çin ve Orta Amerika yazılarında muhasebeye pek rastlanılmasa da muhasebeden doğduğunu kabul ederler ![]() ![]() Diğer bir deyişle, ÎÖ dördüncü binyılın sonlarında "uygarlığın beşiği" Mezopotamya'nın ilk Sümer kentlerindeki ticaret ve yönetimin karmaşıklığı yönetici seçkinlerin bellek güçlerini aşacak noktaya ulaşmıştı ![]() ![]() ![]() Bazı bilimadamları bu soruna bilinçli bir çözümün ÎÖ 3300 yıllarında Uruk (Kitabı Mukaddes'teki Ereh) kentinde bilinmeyen bir Sümerli tarafından getirilmesinin yazıyı doğurduğuna inanırlar ![]() ![]() ![]() Pek tanınmış bir kurama göre yazı kilden "fişler"in sayılması sisteminden çıkmıştır ![]() ![]() ![]() Büyük güçlüklerden biri "fişler"in Sümer çivi yazısının ortaya çıkışından sonra uzun bir süre devam etmesidir ![]() ![]() ![]() Bazı bilimadamlarına göreyse, yazının tam olarak ne zaman ortaya çıktığı sorusu bilimsel bir soru değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Proto-yazı mı? Fransa'da Pech-Merle'de bir mağaradaki bu simgeler herhalde 20 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "PROTO-YAZI" "Fişler" dışında "proto-yazı" denilebilecek sayısız örnek vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ne demektir? "Ben hayvanlarımla buradaydım" mı? Yoksa burada daha derin bir sembolizm mi vardır? Başka resimlerde atlar, bir geyik kafası, bizon ve bazı simgeler vardır ![]() ![]() "Proto-yazı", bugün kelimeyi kullandığımız anlamda yazı değildir ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan düşüncesini bütün genişliğiyle ifade etmek için, konuşulan dille yakından ilişkili bir sisteme ihtiyacımız vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Modern hiyeroglifler, "proto-yazı"nın çağdaş biçimidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() YAZININ GELİŞMESİ İlk "tam" yazı sistemi sayılabilecek sembollerin genellikle piktogramlar olduğu düşünülür: Bir tencere, ya da bir balık ya da ağzı açık bir baş (yemek kavramını ifade için) ![]() ![]() ![]() Bunların ikonluğu çoğunlukla kısa zamanda o kadar soyutlaşmıştır ki, bizler için artık tanınmaz haldedirler ![]() Ancak piktogramlar resmedilemeyen kelimeleri ve bunları oluşturan parçaları ifadede yetersizdi ![]() ![]() ![]() ![]() Böylece İngilizce'de önünde 4 (four) olan bir arı (bee) resmi "before"u (önce) temsil edebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Konuşma ve düşünmeyi tümüyle ifade edebilen bu "tam" yazı icat edildikten -ya da bir rastlantı sonucu bulunduktan ya da evrimle oraya gelindikten-sonra, bulunduğu Mezopotamya'dan bütün dünyaya yayılmış mıdır? En eski Mısır yazısının tarihi İÖ 3100, İndus Vadisi'ninki (çözülmemiş mühür taşları) İÖ 2500, Girit'inki (çözülmemiş Lineer A yazısı) İÖ 1750, Çin'inki ("kehanet kemikleri") İÖ 1200, Orta Amerika'nınki (çözülmemiş Zapotek yazısı) ÎÖ 500 yıllarından kalmadır ve bu tarihlerin hepsi yaklaşık tarihlerdir ![]() Bu temele dayanarak belirli bir yazının sembollerinin değil de, yazı fikrinin bir kültürden uzak kültürlere ağır bir tempoyla yayıldığını söylemek mantıklı görünmektedir ![]() ![]() ![]() Yine de, fikrin iletilmesi konusunda somut kanıtların yokluğunda (ki, Mezopotamya ve Mısır gibi daha yakın uygarlıklarda bile) bilimadamlarının büyük bir kısmı yazının eski dünyanın büyük uygarlıklarında birbirinden bağımsız olarak geliştiğini düşünmeyi yeğlemektedirler, iyimserler ya da en azından anti-emperyalistler, insan toplumlarının zekâ ve yaratıcılıklarını vurgulayacaklardır ![]() Tarihe daha muhafazakâr açıdan bakan kötümserler ise insanların varolan şeyi mümkün olduğu kadar aslına sadık kalarak kopya ettiklerini, yeniliklerini mutlak ihtiyaç duyulan durumlarla sınırlayacaklarını kabul edecektir ![]() ![]() ![]() İS 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yazıyla uygarlık ve kültürel gelişme arasında dolaysız bir ilişki olduğu öne sürülür ![]() ![]() ![]() Bütün bunların sonucunda son söz olarak şunu söyleyebiliriz: Yazı her zaman ticaretin ve ekonomisinin belli bir düzeye geldiği ve görece geniş bir coğrafya üzerinde merkezi bir yönetimin kurulduğu topluluklarda bir zorunluluk olmuştur ![]() ![]() (Solda) Mezopotamya'dan kil "zarf" ve kil "fiş"ler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir piktogram ne zaman piktogram değildir? M ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#51 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgiİlk Avustralyalılar Kimlerdi? Zaman: 40 ![]() ![]() Mekân: Avustralya Uzun zaman önce ![]() ![]() ![]() Kaptan Cook'tan önce, Macassanlar'ı görüyoruz Gelmişler Bana ile (kuzeybatı rüzgârı) Gelmişler Bulunu ile (güneydoğu rüzgârı) JAMES BARRIPANG, 1994 ![]() Avustralya'nın yerli halkının ataları, bazı geleneksel inanışlarına göre hem doğanın hem de insanların oluşturulduğu Düş-Zamanı'nda yaratılmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak bilimadamları için ilk Avustralyalıların gelişlerinin yeri ve zamanlaması 200 yıldır çözülmeyi bekleyen bir esrardır ![]() Bu sorular her yeni model yeni kuramlarla, kanıtlarla ve tarihlendirme teknikleriyle karşılaştıkça çözümlenmeden kalmaktadır ![]() (Solda) Güneydoğu Asya'nın Homo erectus'u, ilk Avustralyalılarda benzerlikler gösteriyor ![]() ![]() ![]() ![]() İLK AVUSTRALYALILAR NEREDEN GELDİLER? Avustralya, Güneydoğu Asya kütlesinden, bugün Endonezya ve Malezya olarak bilinen yerlerden iskân edilmiştir ![]() ![]() ![]() Araştırmalar Homo erectus'un Cava'da 1,74 milyon yıl önce bulunduğunu saptamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Küresel buzullaşma ve erimeyle bin yıl içinde deniz düzeyleri değiştikçe, Avustralya, kimi zaman Tasmanya ve Yeni Gine'yle birleşerek Sahul olarak bilinen kara parçasını oluşturmuştur ![]() ![]() ![]() Bölgenin rüzgârları ve akıntıları yolculuğun sonunda karaya ulaşılmasını âdeta garanti eder ve ufkun hemen ötesinde karanın olduğu göçmen kuşların uçuş yollarından ve kurak mevsim yangınlarının dumanlarından da anlaşılır ![]() Avustralya'ya ilk gidenler herhalde deniz kıyısındaki balıkçı köyleri gruplarıydı ve bunlar sonunda Timor Denizi'nin güney kıyılarına yerleşmiş olmalılardır ![]() ![]() ![]() Ayrıca Avrupalılar geldiklerinde yerliler denizci değilse de, 10 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Aborijin tarihi, bir yalıtım tarihi değildir ![]() ![]() ![]() ![]() İNSAN, AVUSTRALYA'YA İLK KEZ NE ZAMAN GELDİ? Arkeologlar 20 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1961'de radyo-karbon testleriyle 9000 yıl öncesi ölçülürken, 198l'de bu tarih 38 ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak tarihleme yöntemleri ve sonuçların yorumu konularında hâlâ önemli tartışmalar vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kazı stratejileri, örnekleme yöntemleri ve tarih saptama teknikleri soruşturuldukça tartışmalar da şiddetlenmektedir ![]() ![]() ![]() Ancak insanların 40 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ilk Avustralyalılar değişen iklimlerle ve farklı ortamlarla karşılaşmış olmalıdırlar ![]() ![]() ![]() Willandra Creek'in de aralarında olduğu bu eski nehirler çok daha kuru, soğuk ve rüzgârlı bir arazide akmaktaydılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İLK AVUSTRALYALILAR KİMLERDİ? Çağdaş yerli Avustralyalılar, tıpkı Avrupalılar ya da herhangi bir kıta grubu gibi bölgeden bölgeye fiziki değişiklikler gösterir ![]() ![]() ![]() 20 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kow Bataklığı'ndan daha eski olan Mungo Gölü'ndeki kalıntılar daha narin yapılıydı ![]() ![]() ![]() ilk iskânın tarihleri geriledikçe yerli halk arasındaki fiziki çeşitlilikler için evrimsel açıklamalar da önem kazanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Avustralya'da, 10 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Araştırmalar günümüzden 10 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İLK AVUSTRALYALILARDIN ATALARI KİMLERDİ? Anatomik bakımdan çağdaş insanların ve bunların dünyaya yayılmalarının kökenlerini arama araştırmaları iki model halinde kutuplaşmıştır: Bölgesel Devamlılık Modeli ve Afrika'dan Çıkış Modeli ![]() ![]() ![]() Çağdaş Homo sapiens 130 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Afrika'dan Çıkış modelinde ise, çağdaş insanlar 130 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böylece, Afrika'dan Çıkış modeline göre Cava'daki Homo erectus fosilleri -Solo ve Ngandong- Avustralya aile ağacındandır ve ilk Avustralyalılar 130 ![]() ![]() ![]() O zaman belki de en şaşırtıcı soru, Homo erectus'un neden Avustralya'ya o gayet kısa son geçişi yapmadığıdır ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#52 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgiİndus Yazısı Zaman: İÖ 2500-1900 Mekân: Pakistan/Hindistan İndus vadisi mühürlerini kontrollü realizmin küçük şaheserleri ve boylarıyla oranlanamayacak devasa güçlü ama bir bakıma da ona tümüyle bağlı olarak tanımlamak bir abartma olmayacaktır ![]() İndus Vadisi Uygarlığı, Büyük İskender zamanında bile çoktan kaybolmuştu ![]() ![]() İndus uygarlığı, tarih kayıtlarında bir daha 2000 yıldan fazla bir süre yer almamıştır ![]() ![]() Onun keşfi ve şimdi Pakistan olan 560 kilometre ilerideki Harappa'da benzer bir keşif, kayıtlı Hint uygarlığını bir darbede iki katı uzunluğuna çıkaracak, Ashoka'daki ÎÖ 250 yılındaki imparatorluk kitabelerinden İÖ 2500 yılına götürecekti ![]() ![]() Son seksen yıldır onlar ve onları izleyenler, Pakistan'da ve Kuzeybatı Hindistan'da Avrupa'nın yaklaşık dörtte biri kadar bir alanda, İÖ 3 ![]() ![]() ![]() Indus uygarlığının doruk noktası olan ÎÖ 2500 ile 1900 yılları arasında Mohenco-daro ve Harappa, Mısır'da Memphis ve Mezopotamya'da Ur gibi kentlerle kıyaslanacak kentlerdi ![]() ![]() ![]() Süs eşyalarından bazıları ise -ta Ur kral mezarlığı kadar uzaklarda bile bulunan uzun, delikli akik bocuklar gibi- güzellik ve teknik gelişmişlikleri bakımından firavunların hazineleriyle rekabet edebilirdi ![]() Çünkü yazıları henüz çözülememiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) İndus Vadisi uygarlığının buluntu yerleri Avrupa'nın dörtte biri kadar bir alanı kaplamaktadır ![]() ![]() Bilinen 3700 yazılı nesnenin yüzde 60'ı mühürlerdir, ancak bunların da yüzde 40'ı benzer oldukları için dili çözecek kimsenin elinde sanıldığı kadar fazla bir malzeme yoktur ![]() ![]() ![]() 1990'larda bir miktar daha mühür bulunmuşsa da bu fazla bir şey sayılmaz ![]() ![]() ![]() Bunlar genelde bildik hayvanların resimleridir: Suaygırı, fil, kaplan, bufalo gibi (ama ilginç olan maymun, tavuskuşu ya da kobra olmamasıdır) ![]() ![]() ![]() Başta Marshall olmak üzere çeşitli araştırmacılar bu figürlerin iki bin yıl sonra Sanskrit metinlerinde ilk kez sözü edilen Hindu tanrılarının öncüleri olduğunu iddia etmişler, hatta Marshall bunlardan birine "Proto-Şiva" adını vermiştir ![]() ![]() İndus yazısının yönü konusundaki kanıt ![]() ![]() SİMGE KANITI İndus yazısını çözmek için yüzden fazla ciddi ve bilimsel temelli girişim olmuş ve özellikle önde gelen İndus yazısı bilgini Asko Parpola başta olmak üzere, bütün metinleri toplama, kataloglama ve yayımlama alanında çok önemli çalışmalar yapılmışsa da, ortak bir çözüm konusunda fazla bir fikir birliği yoktur ![]() ![]() Kesin ya da yüksek derecede olası olan şey yazma ve okumanın yönü, yazı sistemindeki simgelerin yaklaşık sayısı, bazı rakamların tanımı ve bazı metinlerin kelimelere ayrılabildiğidir ![]() Önemli bir ilk nokta, mühür baskısının okunmak için olduğudur (karakterler doğal olarak terstir) ![]() ![]() ![]() Ancak metal aletlerde ve çömlekler üzerinde doğrudan okunmak için yazılmış yazılarla, mühürlerdeki yazıların aynı sırayı ve yönü takip etmelerinden mühür baskısının okunduğunu anlıyoruz ![]() ![]() Yazının yönüne gelince, burada en güvenilir kanıt yazılardaki boşluklardır ![]() ![]() ![]() ![]() Simgelerin sayısı olarak kabul edilen rakam 425 (artı-eksi 25)'tir ![]() ![]() ![]() Buna en yakın kıyaslama herhalde 500 simgeli Hitit hiyeroglifleri ve 600 küsur simgeli Sümer çivi yazısıdır ![]() ![]() ![]() İndus Vadisi uygarlığının iki önemli kentinden biri olan Mahenco-daro'da Büyük Hamam ![]() HANGİ DİL? Bunlara karar verebilmek için İndus Vadisi uygarlığında hangi dilin konuşulduğunu ve kitabelerde yazıldığını bilmek gerekir ![]() ![]() ![]() Günümüzdeki Dravid Dili'ni konuşanlar, îndus Vadisi'nden uzakta, hemen hemen yalnızca Güney Hindistan'da yaşadıklarından, coğrafi açıdan proto-Hint-Âri dilinin Dravid Dili üzerinde bir üstünlüğü vardır ![]() ![]() ![]() Bu iddiayı destekleyen bir şey de Kuzey Hindistan'da Dravid dilleri cepleri olmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu nedenle bilimadamlarının çoğu proto-Dravid varsayımını kabul ederler ![]() ![]() ![]() ![]() Hint yarıkıtasının başlıca iki dil ailesi: Hint-Arice (beyaz alanlar) ve Dravid Dilleri (Brahui dili dahil) ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#53 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgiİnkaların Çocuk Kurbanları Zaman: 14-15 ![]() Mekân: Ekvator, Peru, Şili, Arjantin ve Bolivya Bir keresinde bu adaya kurban edilmek üzere on dört yaşında bir kız getirilmişti ![]() ![]() ![]() ![]() İnka İmparatorluğu'nu Konu edinen ilk vakayinameyi yazan İspanyol vakanüvislerinden Peder Barnabe Cobo, bize şimdi Bolivya Cumhuriyeti'nde olan Titikaka Gölü'ndeki Güneş Adası'ndan getirilen genç kızın yukardaki hikâyesini anlatır ![]() ![]() ![]() İnkalar hakkındaki bilgilerimiz Cobo gibi eski zaman vakanüvislerinden ve çağdaş arkeolojik araştırmalardan gelmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() İnka İmparatorluğu'nun Quechua dili konuşan ataları birkaç kuşak içinde Batı Amerika'nın bu geniş topraklarında yaşayan onlarca farklı etnik grubu ve topraklarım fethetmişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Arkeologlar Llullaillaco zirvesinde bir kazıda ![]() ![]() ![]() ![]() ANDLAR'IN KUTSAL YERLERİ İnka İmparatorluğu boyunca ve ondan yüzyıllarca önce And halkları kutsal yerlerde "Huaca" adını verdikleri tapınaklar inşa ederlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() En popüler adaklar koka yaprağı dolu sepetler, renkli deniz kabukları, lamalar, alpakalar, mısır birası, bez, metal heykelcikler ve bazen de çocuklardı ![]() ![]() İmparatorluk büyüdükçe devlet Güneş Adası'nda-ki gibi daha büyük tapmaklar inşa etti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Günümüzde bir maestra ya da şaman, bir adak töreninde koka yaprakları ve günlük yakıyor ![]() ![]() İNSAN KURBAN ETME İnsan kurban etme, İnkalar'ın bir icadı değildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çocukların kurban edilmesi de bu bağlamda ele alınmalıdır ![]() ![]() ![]() Bu bilimadamları, araştırmalarında, altı ile on yaşında çocukların imparatorluğun dört bir yanındaki köy ve kasabalardan Cuzco'daki başkente nasıl gönderildiklerini anlatırlar ![]() ![]() ![]() Cuzco'ya vardıktan sonra kentin merkezinde toplanırlar ve İnka rahipleri tarafından sembolik olarak evlendirilirlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() Arkeologlar Andlar'ın her yerinde çocuk kurban edildiğini saptamışlardır ![]() ![]() ![]() Bu kurbanların oralardan çıkarılması, dünyanın en güç arkeolojik çalışmalarıdır: Reinhard ve arkadaşları 6000 metre yüksekliğe çıkmak, oksijen azlığından doğan yükseklik yorgunluğu, buz, kül ve karla mücadele etmek zorundaydılar ![]() ![]() Bu mumyaların bulunması beceri olduğu kadar şans da gerektirir ![]() ![]() ![]() Belgelerde çocuk kurban etmeye ilişkin büyük törenler hâlâ anlatılmaktadır ![]() ![]() ![]() Kutsal bir renk olan kırmızı toprak, mezarının zeminine serilmek üzere dağın tepesine taşınmıştı ![]() ![]() Eski ve yeni dünyadaki diğer imparatorluklarla kıyaslandığında çocukların kurban edilmesi İnka devletinde pek nadir rastlanan bir şeydir ![]() ![]() ![]() Kurban edilmek üzere Cuzco'ya bir tören alayı halinde götürülen düzinelerce çocuğun görüntüsü, İnka devletinin gücünün yılda bir kere olsun gözler önüne serilmesiydi ![]() ![]() ![]() Gümüş kadın heykelciğinden ayrıntı ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgi |
![]() |
![]() |
#54 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tarihin Gizemleri / Tarihin Gizemleri Hakkında Geniş Bilgiİnsanın Kökenleri Bulmacası Zaman: 5-0 ![]() Mekân: Afrika Bizler diğer türlerin çok yakın akrabalarıyız ![]() ![]() ![]() Etiyopya'nın ve Kenya'nın kurak topraklarında, bilinen en eski atalarımız olan australopithecus'ların fosilleri bulunmaktadır ![]() ![]() Titizlikle kazılıp birleştirildiklerinde bunlardan, yaklaşık bir metre boyunda, şempanze boyutunda 450 santimetre küp beyinleriyle maymunu andıran atalarımızın görüntüsü çıkmaktadır ![]() ![]() ![]() Etiyopya'da Omo Havzası'nda yalnızca 130 binyıl öncesine ait bir kafatası fosili bulunmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bilmecenin cevabı bir bakıma inanılmayacak kadar kadar basittir: Biyolojik evrim ![]() ![]() ![]() Ancak, biyolojik evrim insanın kökenleri bilmecesine bir cevap sağlamışsa da -Charles Darwin;in özgün olarak açıkladığı gibi- bu, çoğumuzun arzuladığı bir cevap değildir ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Etiyopya'da Omo Kibish'de bulunmuş kafatasının tamamlanmış hali ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ÇOKDİSİPLİNLİ BİR YAKLAŞIM Bu tür bir çözümün bulunması çok daha güçtür ve eldeki pek az fosil parçalarının çok farklı bilimadamları tarafından incelenmesini gerektirir ![]() ![]() ![]() Yine atalarımızın hangi ortamda yaşadıklarını bilmemiz gerekir ki, bu da jeologların ve çevrebilimcilerin çalışmalarını gerektirir ![]() ![]() Ayrıca yalnızca geçmişten gelen kanıtların incelenmesi de yeterli değildir ![]() ![]() ![]() İnsan evriminin çağdaş türlerin çeşitliliğini gösteren şeması ![]() ![]() MERDİVEN DEĞİL, ÇALILIK Son birkaç on yılda fosillerin ve arkeolojik kanıtların keşifleri bir bakıma insanın kökenleri bulmacasının çözümünü güçleştirmiş ama aynı zamanda çok da ilginçleştirmiştir ![]() ![]() Ancak yeni keşifler bunun böyle olmadığını göstermiştir: İnsanın evrimi daha çok, pek çok değişik dalı olan bir çalı gibidir, bunlardan her biri atalarımızı ve akrabalarımızı hafif farklı bir yöne götürmüşlerdir ![]() ![]() ![]() Çağdaş insanların sahip oldukları davranış ve anatomik özellikler paketleri unsurlarının da ille birlikte olmaları gerekmediğini anlamışızdır ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan evriminin daha sonraki aşamalarında Neanderthaller'in bizim kadar beyinleri vardı, bunlar da büyük hayvanlar avlarlardı ve herhalde karmaşık bir de dilleri vardı ama onlar da yine evrimsel çıkmazdaydılar ![]() HOMO ERGASTER Böylece fosil keşifleri bize evrim merdiveni gibi basitçi fikirlerden kurtulmamızı ve insanın atalarının ve akrabalarının davranış ekolojisine ve gerçekleşen değişim için ayıklamacı baskılara daha fazla dikkat etmemizi sağlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Tam olarak iki ayak üzerinde yürümenin 2 milyon yıl kadar önce başladığı ve Ekvator Afrikası'nda yağmurdaki şiddetli düşüş nedeniyle bozkır ortamına geçmeyle ilgili olduğu anlaşılmaktadır ![]() ![]() ![]() Çok sayıda toplumsal ilişkiyle baş edebilmek entelektüel bakımdan güç olan işlerin başında geldiğinden, bu durumun beyinleri büyütme baskısı yaptığı sanılmaktadır ![]() ![]() Diğer yandan et yemek, hayvan leşlerini açmak için keskin taş aletlerin kullanılmasıyla ve bunların aranıp bulunmalarıyla mümkün olmuştu ve bu da aslanlar ve çakallar gölgede dinlenirlerken avlanma yeteneğini gerektirirdi ![]() Beyin genişledikçe daha etkili taş aletler yapma, avlanma seferleri planlama ve daha büyük gruplar halinde yaşamak için entelektüel güç sağlanmış oldu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Solda) Etiyopya'daki Hadar'da bulunmuş, 3,5 milyon yıl öncesine ait Australopithecus afarensis'in (Lucy) fosilleşmiş kalıntıları ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ÇAĞDAŞ İNSANIN YÜKSELİŞİ İki milyon yıl önceki bu evrim gelişmeleri örneği, insanın kökeni bilmecesinin yalnızca bütün doğru parçaları bulmak ve bunları doğru sırasına göre dizmek değil, bunların birbirleriyle ilişkilerini de anlamak olduğunu göstermektedir ![]() ![]() Burada elimizdeki parçalar, Omo kafatası gibi fosil örnekleri ve bütün insanların genetik olarak birbirlerine benzemesi ve başka insan türü olmaması gibi olgulardır ![]() ![]() Bilmecenin bu kısmının çözülmesi, özellikle çağdaş insanın Afrika'da nasıl gelişip yayıldığı soruları çok çekişmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugün pek çok antropolog, genetikçi ve arkeolog, çağdaş insanların, 130 binyıl önce Doğu Afrika'da evrim geçirip, özellikle çok sert çevre koşullarının anatomik değişiklikler için ayıklayıcı baskı sağlaması üzerine ortaya çıktığını kabul etmektedirler ![]() O dönemde insan nüfusunun 10 bine kadar düştüğü sanılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() GENEL OLARAK İNSANGİLLER Primates takımının Anthropoidea alt t akımından günümüzde yalnızca tek bir insan türüyle yani Homo sapiens'le temsil edilen familyaya insangiller diyoruz ![]() |
![]() |
![]() |
|