Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
herşey, ile, ilgili, turizm

Turizm İle İlgili Herşey

Eski 08-19-2012   #46
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm İle İlgili Herşey



Türkiye'De Turizmin Geçmişi Ve Turizm Türkiye'De Turizmin Geçmişi Ve Turizm


Türkiye'De
1Türkiye'De Turizmin Geçmişi
Turizm hareketi dünyada 19 Yy ortalarında Avrupa’da başlamış ve etkisini diğer yerlerde de göstermiştir Sanayi devriminin getirdiği ulaşım kolaylıkları ve refah artışına bağlı olarak zamandan mesafeyi kısaltılma da eklenince insanların gezmek- görmek ve eğlenmek arzusu daha geniş kitlelere yaygınlaşmaya başlamıştır İnsanların bu arzularını gidermeleri için organizasyon gerekiyordu Bunu da Thomas Cook gerçekleştirmiştir

Thomas Cook’un kıta Avrupa’sına başlattığı ilk gezinin Paris Sergisine olması gibi, Osmanlı İmparatorluğu na da ilk toplu ve örgütlü gezi ya da bir başka deyişle ilk modern turizm hareketi böyle bir sergi ile başladı 1863’de “ Sergi-i Umum-i Osmani” adlı serginin açılışı dolayısıyla, başta Avusturya almak üzere çeşitli yerlerden turizm grupları İstanbul’a gelmiştir Osmanlı İmparatorluğu’ndan da ilk turist grupları çeşitli düzenlemelerle yurt dışına gitmeye başladılar

Osmanlı topraklarına bu olaydan önce çeşitli küçük seyahatler oluyordu; ancak bunların miktarı konusunda bir tahminde bulunulmadığı gibi, günümüzde ki tatil yolculuklarıyla da benzerliği yoktu İlk seyahatler arasında eski ve değerli eşyalar, madalyalar, misyonerler, tarihçiler gibi farklı amaçlarla gelenlerin ziyaretleri bulunuyordu Daha sonra Batıdaki turizm gelişmeleri Osmanlı İmparatorluğu’na da yansıması başladıysa da, ulaşım yollarının olmaması, seyahat koşullarının elverişsizliği, can güvenliğinin sağlanamaması gibi nedenlerle olayın küçük ölçekli kalmasına yol açıyordu

Yabancıların gelmeye başlaması bir takım ihtiyaçları da beraberinde getirdi Bunların en önemlisi konaklamaya talebin artmasıydı Türk toplumunda henüz gezmek alışkanlığı yerleşmediğinden Oteller ülkemizde gelişmemiştir

Resmi işler için eyaletlere gönderilen devlet yenilikleri Bizans’tan miras kalan karmaşık bir “ carvee” sisteminden yaralanarak yerel yöneticilerin sağladığı yerlerde ikamet ederlerdi Büyük Pazar merkezlerine mallarını getiren tüccarlar, kervansaray ya da hanlarda kalırlardı O zamana kadar, Şark aleminin büyük kısmında olduğu gibi, Osmanlı İmparatorluğu topraklarında da yolculukta yatacak yer sorunu bedava kalınan ancak döşemesiz konforsuz olan kervansaraylarla çözülmüştü

Yerli- yabancı ayrımı yapılmadan, insanlar yükleri ve hayvanlarıyla birlikte üç güne kadar bir süreyle buralarda misafir ediliyorlardı Müşterileri tüccarların büyük bir kısmını oluşturduğu hanlar ise dört köşe büyük genellikle taştan yapılmış ve geniş bir avlunun etrafında çeşitli malların konulduğu depolardan oluşmuştur ve üst katlarda kemerli geçitler boyunca mütevazı biçimde döşenmiş odalar yer alırdı İstanbul hanlarının çoğu değişik uluslar tarafından paylaşılmıştı Aynı ulustan tüccarlar belirli hanlarda toplanıyorlardı 1860’ların sonlarında Edirne’de açılan ilk otel olan Auberge’de geleneksel han yapısı üzerine inşa edilmiş; odalar çok az döşenmiş ve otelde yemek servi açılmıştı

Modern anlamda turizm hareketleriyle Osmanlı İmparatorluğunun 1863’de tanışması ve 1870’de İstanbul’u Paris’e bağlayan “ Orient Expres (Şark Demiryolu)” nun açılışı, turist sayısının daha sonraki artışında etkili olmuştu İstanbul’daki ilk otellerin yapımı bunu daha da teşvik etti Orient Expres müşterilerini ağırlamak üzere 1892’de Pera Pabs Otelini yaptırdı Bu arada ilk kez bir turizm sektörü de oluşmaya başlamış, oteller, lokantalar, para bozdurma, rehberlik hizmetleri Pera’da örgütlenme yoluna girmişlerdi

Bu dönemde ziyaretçiler İstanbul’a ya vapurla ya da trenle geliyorlardı 20 Yy başlarında Paris’ten İstanbul’a haftada üç kez, posta treni de iki kez kalkıyordu ve yolculuk süresi birincisiyle 68, ikincisi ile de 83 saat sürüyordu Şehirde iki de seyahat acentesi açılmıştı ve bunlar da Pera’da yer alıyorlardı
Yabancılar kolayca vize alarak, İstanbul’a gelebiliyorlar; fakat ülke içinde dolaşmak için tezkere almak zorunlulukları bulunuyordu Ayrıca yolculuğun her aşamasında bunu gerekiyordu Çok zaman olan ve güç olan bu işi ilk başlarda rehberler, daha sonra da, ilk turizm acenteleri üstlenmişti

Osmanlı İmparatorluğunun çöküş dönemiyle birlikte yaşanan savaş yılları diğer ekonomik faaliyetler gibi turizmin de gelişmesini olumsuz etkilemişti

Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren Özellikle ulaşım sektörünü başta olmak üzere turizmle ilgili sektörlerde canlanma başlamıştı Türkiye’nin turizmle ilgili örgütlenme faaliyetlerini sürdürmek üzere Atatürk tarafından “ Seyyabın Cemiyeti” kurulmuştur Bu dernek 2 Dünya Savaşına kadar yarı resmi olarak Türkiye’nin turizm siyasetini belirlemişti 1934 yılında Türk Ofis adıyla kurulan bir büroyla devlet turizm faaliyetlerinin sorumluluğunu üstlendi ve 1957’den itibaren de sektör Bakanlık düzeyinde ele alınmaya başladı

Tüm bu gelişmelere rağmen düzeyinde ele alınmaya başladı Tüm bu gelişmelere rağmen yakın zamanlara kadar Türkiye uluslararası turizmde önemli bir yer edinememiştir Konaklama kolaylıklarını da yine yakın zamanlara kadar genişletme olanağını bulamadı Nedenleri arasında şunlar sayılabilir

1Geniş bir yerel müşteri tabanı yoktu
2İstanbul, Ortadoğu turizm merkezleri arasına girememiştir
3Yerel sermaye turizme ve dolayısıyla da otellere yönelmemiştir kar’ın düşükülğü nedeni ile bu durum yakın zamanlara kadar da sürmüştür

2Gönümüzde Turizm
Uluslar arası turizm, Türkiye’nin uzun zamandır geliştirmeye çalıştığı ve döviz dengeleri için umut başladığı fakat, kitlesel ölçekte ancak yakın bir zamanda tanıştığı bir olgudur

Ülkemize gelen yabancı turist sayısı çok uzun yıllar düşük bir düzeyde idi 1950’de 3000 den bile daha az ziyaretçi çeken Türkiye, dünya turizminin büyük bir gelişme süreci içine girmesi ve bunun ülkemize de yansımasıyla, o zaman için, hızlı sayılabilecek bir şekilde gelişme göstererek 1959’da bu sayı 166000’e çıkarmış, 1960’da siyasal nedenlerle azalan bu sayı daha sonra yeniden artış süreci içine girerek 1965’de ilk kez yarım milyonunu geçmişti 1950’den sonraki 30 yıllık dönem içinde turist sayısı en yüksek değere ise 1973 yılında erişmişti

Bu, Türkiye’de turizmi geliştirme yolunda yapılan çabalarla orantılı bir gelişme idi ve 1973’e kadar harcanan çabalar sonucu turist sayısı bir milyonu aşarken, daha sonraki 11 yıl içinde de elde edilemeyecek bir miktara varmış oluyordu Turizm de, her ekonomik faaliyet gibi arz ve talebe dayandığı ve Türkiye’de talebi karşılayacak düzeye gerek konaklama, gerek turist ihtiyaçları bakımından erişemediği için, turist sayısında beklenen artış uzun yıllar sağlanamamıştı

Ülkemize gelen ziyaretçi sayısının ülke yüzölçümü ve nüfusuna göre biraz önemli bir miktara varması, örneğin, 2000000’u geçmesi, kitlesel turizm olayı ile tanışmanın ancak 1980’li yılların ortalarında olduğu ve bu tür bir turizmin de ancak 10 – 12 yıllık bir geçmişe sahip olduğu söylenebilir

1988’de dünya turizminde gözüken olumlu değişiklikler Türkiye’ye de yansımış ve gelen turist sayısı bir yıl içinde %467’lik bir artışla ilk kez 4000000’u aşmış, 1990’da da 5000000’u geçmiştir 1990’lı yılların ortalarında ise Türkiye uzun yıllardır sürdürdüğü çabaların sonucu olarak, uluslararası turizmde önemli bir yer edinmeye başlayarak dünyada en çok turist ve turizm geliri çeken ilk 20 ülke arasında yer almayı başarmıştır 1991’de Körfez Krizinin bütünüyle Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgeyi etkilediği ve yine Batı Avrupa’dan Türkiye’ye gelenler sayısının üçte bir oranında e hattı bazı ülkelerden gelenlerde yarı yarıya azalmasına yol açtığı halde, Doğu Avrupa ülkelerinden gelenler nedeniyle toplam turist sayısı %2’nin üzerinde artış bile göstermişti 1992’den itibaren Batı Avrupa Ülkelerinden gelenlerin sayısının yeniden artış eğilimi kazanmasıyla 196’da 8000000’u bulan turist sayısı 1997 yılında 9000000’u aşarak 10000000 TL sınırına yaklaşmıştır Türkiye ayda 1000000 turistle ilk kez bu devrede, 1995 yılı Temmuz Ayında tanışmıştır

a)Türkiye uzun yıllardır dünya turist pazarlarında devlet ve özel sektörün birlikte çabalarıyla tanıtımını yapmaya çalışmıştır
b)Bu tanıtımın ülkede uzun bir dönemli istikrar sağlanmadan bir anlam taşıyamazdı 1993’de olduğu gibi ***** yüzünden, küçük bazı olumsuz devreler yaşanmakla beraber bu istikrar artık sağlanmış gibi görünmektedir
c)Gelişmiş ülkelerdeki turizm anlayışında ve arayışında yaşanan önemli değişimler Türkiye’yi de olumlu etkilemiştir Bu etkileşim doğrultusunda gelen turistler ortak sadece dinlenme, eğlence turizmi yerine yeni turizm akımlarından macera turizmi, eko turizm, miras turizmi ve tarihsel turizm ve benzeri araçlarla seyahat eden turistlerin bir kısmı ülkemize yönelmişlerdir

Türkiye’nin turizmle ilgili çabaları belki de bu aşamadan sonra başlayacaktır 6 milyar $’ı bulan turizm gelirleri, başka ülkelerde de olduğu gibi, Türkiye içinde yaşamsal önem taşımaktadır Türkiye’de mili gelir içinde turizmin payı %3,5 dolaylarındadır Ayrıca istihdam açısından da turizm çok önemli bir sektördür Bu nedenle mevcut turist akışında sürekliliği sağlamak ve gelenler arasında birden fazla ziyaretçilerin sayısını arttırmak, kaynaklara özen gösterilmesiyle olacaktır

Konaklama kolaylıklarının çok çabuk ve düşük kalitelerde yapılması, özellikle deniz kıyısı sayfiye yerleşmelerinde turizm sezonunda da inşaatların devam etmesinin meydana getirdiği kötü çevresel koşular, gürültü – patırtı, doğal özelliklere özen gösterilmemesi, gittikçe artan deniz kirliliği, su – elektrik kesintisi, şehirsel kötü yapılaşma ve şehirlerde geçmişin izlerinin adeta silinmeye çalışmasıyla şehirlerin kimliklerinin kaybolması, bunların başlıcaları ve yalnızca fiziksel çevre ile bağlantılı olanlardır Bunun yanında, rezervasyon sorunları, kötü işletmecilik turistlere karşı çeşitli yerlerde çelişkili davranışlar (özellikle fiyatlar konusunda) bu gibi insan kaynaklı davranışlarda turizmi etkileyen diğer sorunlardır

3İç Turizm
Yakın zamanlara kadar Türkiye’de iç turizmden söz etmek de pek kolay değildir Genelde akraba – arkadaş ziyaretlerine dayanan bir tatil geçirme şekli ile ülkede egemen bulunuyor Bunu yazlık evlere gitmek ve çeşitli fuar etkinlikleri gibi ülke çapında bazı düzenlemelere katılmak istiyordu Nüfusun, refah düzeyinin ve otomobil sahibi olanların artması ve başka çok sayıda faktörün etkisiyle, artık tatil geçirmede olmuştur

Tatil günlerinin sayısının ülkemizde gelişmiş sanayileşmiş ülkelerdekinden çok daha fazla olması ve yapay bir şekilde daha da arttırılması, tatil yapanların oranını da arttırmaktadır Doğal olarak, tatil olanağının tüm nüfusa eşit olarak yayıldığından söz etmek mümkün değildir Fakat özellikle çalışan kesim arasında herhangi bir şekilde, kısa ya da uzun süreli tatil geçirme artık kurumlaşmıştır

4Turizmin Etkileri
Turizmin yer aldığı ya da gelişmeye başladığı ülke ya da bölgenin mekanı üzerinde olduğu kadar, ekonomik ve toplumsal yapısı üzerinde de, meydana getirdiği değişimler nedeniyle, olumlu ve olumsuz etkileri vardır Turizmin meydana getirdiği hizmetlerde çeşitli iş olanaklarının ortaya çıkması belirli bir alan üzerinde olumlu hizmetlerinin imkanı değişime uğratarak çevre sorunları meydana getirmesi, olumsuz olabilmektedir
Turizmin çok sayıdaki olumlu ve olumsuz etkileri başlıca üç ana grup altında toplanmaktadır

1Ekonomik Etkiler
2Toplumsal – Kültürel Etkiler
3Çevresel – Ekolojik Etkiler

41Ekonomik Etkiler
Turizmin ekonomik etkileri doğrudan ya da dolaylı etkilerinin ekonominin hemen her kesiminde hissedilmesi, gelişmiş ya da gelişmekte olan hemen her ülkede teşvik edilmesine yol açan en önemli etkidir Ekonomik etkilerinin çok şekillerde yansıması nedeniyle bu etkileri şöyle sıralayabiliriz

1Turizm tesislerinin inşaat ve işletme aşamalarındaki etkiler
2Ödemeler dengesindeki etki
3İstihdam
4Bölgesel Kalkınmadaki Etki
5Sektörler arası rekabet
6Devletin Kazançları

411 Ödemeler Dengesindeki Etki
Uluslararası turizmi geliştirmede gerek gelişmiş, gerekse gelişmekte olan ülkelerin başlıca hedefi ülke dışından gelen gelirleri arttırmak, ödemeler dengesini sağlamaya çalışmaktır uluslararası turizm;

a)Büyüyen bir endüstridir
b)Ham ya da mamul Maddelerin tersine, turizm pazarı son derece az kazanmaktadır Bundan başlıca söz konusu Pazar üreticinin ayağına pazardır
c)Birçok ülke için turizm ekonomideki çeşitlenmenin bir göstergesidir Bu nedenlerle de döviz girdilerini artırmada büyük rol oynamaktadır

Uluslararası turizm dünya toplam ticaretinin yaklaşık %6’sı kadardır Gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerin bir çoğunun dış satımlarındaki payı ise çok daha yüksektir Bununla birlikte, bu payın ödemeler dengesine katkısı o ülkeden ülke dışına gidenlerin yaptıkları harcamaların gelen dövizle kıyaslanmasıyla belirlenir uluslararası turizmin ödemeler dengesine net katkısı yabancı turistlerin yaptıkları harcamalar ile bunlara ilişkin maliyetler kıyaslanarak doğru bir şekilde hesaplanabilir Bu maliyetler ve gelirler, uluslararası turizm örgütlerine göre çeşitlilik göstermektedir Bunlar sırasıyla;

1İthal malların ve turistlerin kullandıkları hizmetlerin maliyeti
2Turizmle ilgili yapılan yaptırımların döviz olarak maliyetleri;
3Dışarıya şu şekillerde yapılan ödemeler
a)Yabancı turizm şirketlerinin karları ve gönderdikleri sermayenin bağlantıları
b)Dışarıdan getirilen iş gücüne ödenen ücretler
c)Yabancı yatırımlara yapılan faiz ödemeleri
d)Otel zincirleri gibi tesisler için hak ya da tescil ödemeleri
e)Yabancı seyahat acenteleri ve tur işletmelerince yapılan ödemeler
4Dışarıda kamuoyu oluşturma ve propaganda harcamalar

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm İle İlgili Herşey

Eski 08-19-2012   #47
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm İle İlgili Herşey



Sağlık Turizmi Ve Sağlık Turizminin Özelikleri Sağlık Turizmi Ve Sağlık Turizminin Özelikleri


Sağlık Turizmi
Sağlık Turizminin Özelikleri
İnsanlar yaşadıkları yıllar içinde sağlıklı olmak zorundadırlar Çünkü, insanlar sağlıklı oldukça verimli bir çalışma yapabilirler
Bu nedenle ilk çağlardan bu yana insanlar sağlık bulmak, ağrılarından, sızılardan, yağlardan kurtulmak için kendilerini sağaltma olanaklarını aramışlar, bulmuşlardır
Kuşkusuz ilk caglarda insanlar ancak bol olanaklardan oldugu gibi yararlanmaya yollarini bulmuşlar Bunlardan bir çogu bugün tip bilimi içinde yer almiş, dolayli olarak da turizme özgü etkinlikleriyle önem kazanmiştir
Sanayileşme ve kentleşme sonucu gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde cevre sorunlari insan sagligini bozan, iş gücü verimini azaltan bir yaşama ortamina neden olmaktadir Beslenme bozukluklari , sinirsel yogunluklari artiran, bu ortamin yarattigi sorunlari gidermek amaciyla Almanya, Fransa, Italya vb ülkeler kaplıca, deniz ve iklim gibi kaynak değerlerinden yararlanma yollarını aramış, başlangıçta halk sağlığını ve işgücü verimini korumak amacıyla sürdürülen bu çabalar, sonraları iç ve iklim kürleri gibi uygulamalara dönüşmüştür
Kür ve tedavi amacı ile belirli bir zaman için yer değiştiren insanlar, gittikleri yerlerde konaklama, beslenme, kür ve tedavi uygulaması, dinlenme ve eğlenme gereksinimlerini karşılayarak alt-üst yapısı tesislerine gerek duymaktadırlarEkonominin arz ve talep kuralı içinde işlerlik kazanan bu olay günümüzde sağlık turizmi olarak adlandırılan önemli bir turizm türünü oluşturmuştur
Doğanın sağlık verici özelliklerinden yararlanmak isteyen insanların sıcak su, maden suyu, hamam, kaplıca ve bunaları tamamlayan kür merkezlerini ve bazı tıbbi hizmetlerin sunulduğu sağlık merkezlerini ziyaret etmeleridir Tıbbi turizm deniz, iklim ve mağara tedavisini içine almaktadır
Kür tedavisi zamanla tüm yıl boyu sürdürülebilmesi, turizm sektörüne ayrı bir çekicilik kazandırmıştırKür kuralları gereğince kaplıca, deniz ve iklim kürlerinde 3 hafta süre ile kür yapılmasının öngörülmesi ise, sağlık turizmi merkezlerinde yer alanyatırımlar için çok güvenilirli ve karlı işletme türü yaratırSağlık turizmini 2 alt başlık şeklinde ele almamız olasıdırBunlar:

1-Termalizm
2-Klimatizm

Mineralize termal sular ile çamurları kaynağın yöresindeki çevre ve iklim faktörleri bileşiminde insan sağlığına olumlu katkı sağlama üzere, uzman doktor denetim ve programında, fizik tedavi, rehabilitasyon, egzersiz, Diyet gibi destek tedavilerle koordineli kür uygulamalarına termalizim denmektedir Bu amaçla yapılan turizm harekatı da termal turizm olarak algılanır
Jeotermal kaynak zenginliği bakımından dünya ilk ona (10) giren Türkiye de sıcak ve soğuk mineralli su kaynağı 1300 civarındadır Bunlardan yaklaşik 600 kadari sicak ve mineralli su kaynaklarıdır Termal suların en yaygın kullanımı balneolojik kullanımdır Balneoterapi; mineralize termal sularda yapılan kür uygulanmaktadır Balneoterapi genel olarak şu birimlerden oluşur;

1Genel yüzme havuzu
2Tedavi havuzu
3Özel tedavi banyosu
4Genel banyo havuzları
5Masaj duşlari
6Masaj birimleri (genel, kısmi, su altı masajı)
7Çamur küvetleri
8Buhar banyosu
9İçme kürü
10Gaz banyosu
11Deri altı enjeksiyon
12Sauna
13Türk hamamı

Klimatizim
Sağlıklı iklim ortamında bulunmayı ifade etmektedir Klimatik kaynaklar; dağlar, mağralar, vb yerlerdir Bir başka deyişle dag istasyonundaki acık havanın sağlık üzerindeki şifa veriçi etkisinden yararlanmak için uygulanan bir tedavi sistemi ve sağlıklı iklimde yapılan temiz hava kürüdür
Sağlıklı iklim tanımına uygun ve insan sağlığına yararı bakımından en çekici yerler arasından deniz seviyesinden 800 m yükseklikten başlayarak 2000 m’ye kadar uzanan yükseklik kuşagi yer alir Bu yükseklik kuşagi orta yükseklikteki daglik yörelerle yogun olunan örtülerinin yayiliş gösterdigi alanlari kapsar Bu yükseklikler aynı zamanda rekreasyon alanları olamaktadır
Yapılan araştırmalara göre deniz seviyesinden yükseklerde yaşayanlarda hamoglobin artışı görülmektedir Bunun sonucu kan basıncı, kan dolaşımı hızlanmaktadırBu olay kas ve hücrelerin güçlenmesine olanak sağlarSonuç olarak insan bedeninin hareketlilik ve güç performansını yükseltmektedir
Türkiye'de sağlık turizmine konu olan tesislerden termal kaynak işletmelerinin önemli bir bölümünün işletmesi İl Özel İdareleri tarafından yapılmaktadırKaplıca, ılıca olarak faaliyet gösteren bu işletmelerin çoğu nitelikli hizmet vermemektedirBu gereksinimden hareketle, devletçe sağlık tesisi yatırımlarının teşvik edildiği görülmektedir
Türkiye'de sağlık turizm tesislerini incelediğimizde, alt ve üst yapı tesislerinin sınırlı olmasına karşın:Yalova, Gören, Bolu, Balçova, Sandıklı, Pamukkkale, Harlek, Sivas-Çermik ve Erzurum-Pasinler gibi kaplıca merkezlerinde yılın altı ayı yer bulmak olanaklı değildirBazı kaplıcaların çevresinde ise çadırlarda konaklayan sağlık turizminden yararlanmaya çalışan insanlar olduğu görülmektedir
Gerekli potansiyele sahip olan ülkemizde, sağlık turizminin geliştirilmesi için yapılan çalışmaların ivme kazanması gerekliliği kaçınılmazdır
Tıbbın bu yeni görevi, şifalı sular, iklim, deniz, dağ, mağara tedavisi gibi çeşitli kaynaklara dayanmaktadırBunlarda tıbbi turizmin varlığını biçimleştirmektedirlerTıpla turizmin bir araya geldiği bu konuda çalışırken her şeyden önce tedavi yerlerinin örgütlenmelerinde hekimlere geniş bir sorumluluk payı bırakmak gerekir
Sağaltma (tedavi), dinlenme, zayıflama ve güçsüzlüğü giderme istasyonlarının halkın gereksinimine göre ayarlanması, değerlendirilmesi, bir yandan sosyal bir problem olarak çok önemlidir
Türkiye'de romatizma, şeker ve karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelen kaplıcalarımız:
Ankara haymana kaplıcaları (kadın ve cilt hastalıkları)

•Aydın Ortakçı kaplıcaları (içme ve banyo hastalıkları)
•Denizli Yenice Kaplıcaları(romatizma, kalp ve damar sertliği)
•Eskişehir Kaplıcaları (romatizma, bedeni ve zihni yorgunluklar)
•İzmir Urla içmeceleri
•İzmir Balçova ılıcaları
•İzmir Çeşme şifalı sular merkezi (katranlı çamur güzelleştirici)
•İzmir Bergama tabakları ılıcası
•İstanbul- Tuzla içmeceleri (karaciğer, safra yolu, böbrek ve bağırsak rahatsızlığı)
•Manisa Kurşunlu kaplıcaları (romatizma)
•Ahmetli Kaplıcaları
•Manisa-Sert Kaplıcaları
•Niğde-Çiftehane Kaplıcaları
•Bursa Kaplıcaları

Diğer Turizm Türlerinden Farkı
Kişilerin çalışma gücünü azaltan ya da çalışmalarına ebgel olan; dolayısıyla ile de ulusal ekonomide olumsuz etkileri bulunan bazı hastalıklarla gençlere sonradan gelen illetler tıbbı ve insanları doğal kaynaklardan yararlanmaya yöneltmiştir
Günümüzde sanayileşme ve aşırı şehirleşmenin yarattığı, toprak, hava, su, çevre kirlenmesi, gürültü gibi çeşitli problemleri ile insanların belirli bir süre içinde olsa sağlıklı bir iklimde bulunarak bedeni ve zihni olarak dinlenme temiz havanın bazı solunum yoları ve kalp kan dolaşımı rahatsızlıklarının tedavisinde şifa verici etkiye sahip olduğu bilinerek ve bunu yanında dağ istasyonaları açık havadan yararlanmak, dağ sporlarının yapıldığı sağlık turizmidir
Kısacası hem tedavi hem de tatil ihtiyaçlarını birlikte gidermeleri doğanın tedavisinden yararlanmaları bu sektörü doğurmuştur
Yalnızca halk sağlığı yönünden ele alındığında dahi, iş gücü verimliliği arttırıcı özelliği ile sağlık turizmi, turizm boyutlarıyla birlikte ülkemiz için ekonomik ve sosyal açıdan son derece önemlidir

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm İle İlgili Herşey

Eski 08-19-2012   #48
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm İle İlgili Herşey



Vakıf Taşınmazların Envanterinin Çıkarılması Projesi Vakıf Taşınmazların Envanterinin Çıkarılması Projesi



Vakıf taşınmazların envanterinin çıkarılarak Coğrafi
Bilgi Sistemine (CBS) aktarılması ve sorgulanmasını
kapsayan bu proje ile,

Vakıflara ait akar taşınmazların en iyi şekilde değerlendirilmesi ve elde edilecek gelirler ile vakfiyelerdeki hayır şartlarının yerine getirilmesi,

Vakıf eski eserlerin restorasyonlarının yapılarak daha iyi şartlarda yaşatılmasının sağlanması,

Vakıf taşınmazların Yap/Restore Et–İşlet–Devret sistemleri ile daha iyi şekilde değerlendirilmesinin sağlanması,

Ve vakıf taşınmazlara yapılacak müdahalelerin anında tespit edilerek önlemlerin alınması hedeflenmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm İle İlgili Herşey

Eski 08-19-2012   #49
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm İle İlgili Herşey



Görülmesi Gereken Tarihi Mekanlar BEYAZIT MEYDANI

İmparator Teodosyus devrinde MS 393 yılında şehrin en büyük meydanı olarak inşa edilmişti Ortasındaki dev boyutlu zafer takının üzerinde yer alan bronz boğa başlarında dolayı buraya “Form Tauri” meydanı denilmişti Üzerinde İmparatorunda heykeli yükselen zafer takından birkaç mermer blok ve sütun kalıntıları bulunmuşken, kuzeydeki abidevi çeşmeden eser kalmamıştır Şehrin bu en büyük çeşmesini Valens su kemeri beslerdi Kuzeyde, Fatih’in yaptırdığı ilk sarayın yerinde İstanbul Üniversitesi bulunmaktadır Üniversite girişi abidevi kapı ve bahçedeki yangın kulesi 19 yy yapılarıdır Meydanı süsleyen ve adını veren 15 yy Beyazıt camii kalabalık ve hareketli kapalı çarşının komşusu olup, buraya ait külliyeden günümüze medrese, hamam ve dükkanlar kalmıştır

GOTLAR SÜTUNU

Topkapı Sarayı dış bahçesinde,Gülhane Parkı Sarayburnu girişinde bulunan Ve Roma Devri'nden günümüze hiç değişikliğe uğramadan gelen en eski abidedir3veya 4yy'da dikilmiş olan sütun yüksek kaide üzerinde 15mboyunda monalit mermerdirSütun başı korint uslubunda kartal arması ile süslüdürGot'lara karşı kazanılan zaferden bahseden kitabe satırlarından dolayı Gotlar Sütunu adıyla anılırEtrafını saran Yüksek ağaçlar arasına saklanmış gibi durmaktadır

ÇEMBERLİTAŞ(KONSTANTİN SÜTUNU)

MS 330’da Başkentin Roma’dan İstanbul’a nakli sebebi ile şehrin ikinci tepesindeki büyük oval bir meydanın ortasına, Konstantin in şerefine dikilmişti Form Konstantin diye bilinen meydanın etrafı sütunlu galeriler ile çevriliydi Çemberli taş, yanık sütun olarak ta bilinir Orijinalinden daha kısa hali ile günümüze gelebilmiştir Eskiden üstünde Büyük Konstantin’in güneş tanrısı pozundaki heykeli bulunurdu Sütunun porfir blokları zamanla ve yangınlardan çatladığı için demir çemberlerle çevrilmiştir Mermer başlık 12 yy, alttaki örme takviye kısmı 18 yy aittir Sütunun dibindeki küçük bir odada erken Hıristiyanlığa ait kutsal emanetler odası olduğuna inanılırdı Buradan geçen ana yol Büyük Konstantin devrinden beri aynı güzergâhtadır

SÜLEYMANİYE CAMİİ

İstanbul’un siluetini minareler ve kubbeler süsler Şehrin en büyük ve görkemli camii Süleymaniye Camiidir Dış ve iç estetiği, fevkalade muntazam, göz okşayıcı proporsiyonları seyredeni büyüler Süleymaniye Camii bir mimari şaheserdir 16 yy, Türk Osmanlı İmparatorluğunun her bakımdan gelişmiş ve ilerlemiş olduğu bir devirdir 36 Osmanlı Sultanı arasında 47 yıl ile en uzun hüküm süreni Kanuni Sultan Süleyman’dır Bu büyük şöhretli Sultan, kendi adına yaptırtacağı camii Koca Mimar Sinan’a havale etmişti Mimarlık dünyasının bir dehası olan Mimar Sinan, camii ve etrafını saran büyük kompleksi 1550-1557 yılları arasında tamamlamıştır Türk sanatının klasik döneminin kurucusu ve geliştireni Mimar Sinan, sanatının üstünlüğünü burada da ispat etmişti Caminin avlusunun etrafını çevreleyen büyük komplekste okullar, kütüphane, hamam, aşevi, kervansaray, hastane ve dükkânlar bulunur Süleymaniye’nin dış güzelliğini seyredebilmek için yapıdan uzakta olmak gerekir Galata Kulesi’nden veya Halic’in Galata kesiminden, bu imparatorluk eseri bütün haşmeti ile görülebilir Dört minaresi olan caminin esas mekânını büyük bir kubbe örter Caminin ana girişi etrafı revaklarla çevrili, ortasında şadırvanı olan iç avludandır İç mimarideki açıklık, bütünlük, ölçülü bir süsleme buranın haşmetli etkisini güçlendirir 53 metre yüksekliğinde 2650 m çapındaki merkezi kubbeyi fil ayağı denilen dört büyük paye taşır Mekânın bütün elemanları uyumlu bir armoni içerisindedir Statik bakımından da yapının dengesi kusursuzdur Zaman içinde İstanbul şehrini sarsan depremler burada tek bir çatlağa bile sebep olamamıştır Kubbenin içi geçen yüzyılda yapılmış barok tesirli dekorasyondur

Yerdeki el yapısı tek örnek, mihraplı halı 1950’li yıllarda yerleştirilmişti İçerideki en göz alıcı yer mihrap duvarındaki 16 yy orijinal, fevkalade renkli, Türk motifleri ile süslü vitraylardır Gayet sade mevlithanlar balkonu ve minber yanında, yine mermerden yapılmış mihrap nişinin etrafı çinilerle süslüdür Sultan locası mihrabın solunda bulunur Duvarlar Kuran’dan alınan ayetlerle süslüdür Bunlar Türk kaligrafi sanatının çok güzel örnekleridir Giriş ve yan cephelerde kadınlara ayrılmış balkonlar yer alır Girişin sağında bronz kafesli bölme 18 yy Türk maden işçiliğinin güzel bir örneğidir Caminin arka avlusunda Sultan Süleyman’ın, bunun yanında da çok sevdiği karısı Roksana’nın büyük türbeleri bulunur Etrafta değişik asırlarda yapılmış önemli kişilerin mezarları vardır Süleymaniye kompleksinin bir ucunda küçük ve gayet mütevazı bir mezar bulunur Burası 99 yıl şan ve şöhret ile yaşamış 50 yıl süre ile İmparatorluk baş mimarlığı yapmış, büyük usta Mimar Sinan’ın mezarıdır Koca Sinan çalışkan ve verimli bir mimardı; uzun yaşamı boyunca 400’den fazla eser tamamlamıştı Kurucusu olduğu klasik Türk mimarisinin en önemli temsilcisi de oydu Eğittiği öğrencileri diğer İslam ülkelerinde de eserler üretmişlerdi

KAPALI ÇARŞI

Dünyanın en eski ve büyük kapalı çarşısı İstanbul şehrinin merkezinde yer alır Dev ölçülü bir labirent gibi, 60 kadar sokağı, üç binden fazla dükkânı ile Kapalı çarşı, İstanbul’un görülmesi gereken, benzersiz bir merkezidir Adeta bir şehri andıran, bütünü ile örtülü bu site zaman içerisinde gelişip büyümüştür 15 yy dan kalan kalın duvarlı, bir seri kubbe ile örtülü eski iki yapının etrafı sonraki yüzyıllarda, gelişen sokakların üzerleri örtülerek, ekler yapılarak bir alış veriş merkezi haline gelmiştir Geçmişte burası her sokağında belirli mesleklerin yer aldığı ve bunların da, el işi imalatının sıkı denetim altında bulundurulduğu, ticari ahlak ve törelere çok saygı gösterilen bir çarşı idi Her türlü değerli kumaş, mücevherat, silah, antika eşyalar, konusunda nesillerce uzmanlaşmış aileler tarafından, tam bir güven içinde satışa sunulurdu Geçen yüzyılın sonlarında deprem ve birkaç büyük yangın geçiren Kapalı Çarşı eskisi gibi onarılmışsa da, geçmişteki özellikleri, yozlaşarak değişikliğe uğramıştır



Eskiden esnafa olan güven duygusu halkın birikmiş parasını, bir banka gibi onlara verilmesine ve işletilmesine neden olurdu Günümüzde birçok sokaktaki dükkânlar fonksiyon değişikliğine uğramıştır Yorgancılar, terlikçiler, fesçiler gibi meslek grupları sadece sokak ismi olarak kalmıştır Çarşının ana caddesi sayılan sokakta çoğunlukla mücevher dükkânları, buraya açılan yan bir sokakta altıncılar bulunur Oldukça küçük olan bu dükkânlar değişik fiyat ve pazarlıkla satış yaparlar Kapalı Çarşı renk ve atraksiyon olarak her ne kadar eski canlılığını koruyor ise de, 1970’li yıllardan itibaren İstanbul’u ziyarete gelen turist gurupları için alışveriş olanakları, çarşının ana girişindeki modern ve büyük kuruluşlar tarafından sağlanmaktadır Haliç kıyısındaki Mısır Çarşısı da daha küçük ölçüde bir kapalı çarşıdır Galata semtindeki diğer bir 15 yy küçük kapalı çarşısı da halen kullanılmaktadır

Kapalı Çarşı günün her saatinde hareketli ve kalabalıktır Esnaf, ziyaretçileri ısrarlı olarak kendi mağazasına çağırırÇarşı girişinde gelişen konforlu, büyük mağazalar Türkiye’de elde imal edilen ve ihracatı yapılan hemen bütün eşyayı satışa sunmaktadır El halıları ve mücevherat geleneksel Türk sanatının en güzel örnekleridir Bunlar kalite ve orijin belgeleri ile satılır ve dünyanın her tarafına garantili gönderme yapılır Halı ve mücevheratın yanında meşhur Türk işi gümüşten yapılmış eserler, bakır, bronz hediyelik ve dekoratif eşyalar, seramik, oniks ve deriden mamul, üstün kaliteli, Türkiye hatıraları zengin bir koleksiyon oluştururlar

TEKFUR SARAYI

Roma ve erken devir Bizans sarayları , şehrin merkezinde Hipodrom civarında bulunurdu 7-8 yy itibaren Haliç kıyılarından tepeye devam eden surlara bitişik bölümde, geniş bir alana yayılmış Blakhernai saray kompleksi, fethe kadar kullanıldı Sarayın günümüze gelen tek pavyonu, surlara bitişik inşa edilmiş Tekfur sarayıdır Çatısı olmayan 3 katlı yapı 12yy da inşa edilmişti Önünde küçük bir avlunun bulunduğu renkli cephe, taş ve tuğla sıraları ile dekorludur Pencere üstlerinde süs kemerleri sıralıdır Pavyonun giriş katı, şehir surlarına bitişik olup 4 büyük kemerler avluya açılır 18yy’da bir süre çini atölyesi olarak kullanılmıştı

İstanbul'un aykırı köşelerinden biri olan Galata, hergün yeniden keşfedilmeyi, yapraklarının daha sıksık karıştırılmasını bekleyen bir tarih kitabı gibidir


Dünyada kimi kentler vardır ki, her biri dünya tarihinde birer köşe taşıdır İstanbul ise yaklaşık ikibin beş yüz yılı aşan yaşamıyla bu kentlerden biridir Galata da dinler ve diller mozayiği ile dünya başkenti olarak adlandırılan bu kentin aykırı, farklı köşelerindendir 19 yüzyıla kadar eski İstanbul ve Üsküdar'ın dışında kentin üçüncü bölgesi olarak yaşamını sürdüren Galata, Bizans döneminde Tophane, Azapkapı ve Galata Kulesi arasınd a yaklaşık 3 km uzunluğunda bir surla çevriliydi ve iç surlarla 5 bölüme ayrılmıştı Bu surlar üzerinde biri hala duran 12 kapı yer alıyordu Galata kelimesinin kökeni belli değil ilk Çağın sonlarında bölge Syka (Sycae=incirlik) olarak adlandırıyordu Kimilerine göre adı buradaki süthaneler nedeniyle Galaktos (süt) sözcüğünden kaynaklandı Kimilerine göre de italyanca merdiven, iskele anlamına gelen Ga*lata kelimesinden türetildi Galata kelimesinin buradan Anadolu'ya geçen Gotlar'ın adından geldiği de ileri sürülmektedir Galata'nın parlak dönemi 12 yüzyılda buraya bazı ayrıcalıklarla yerleşen Cenovalılar ile başlar Bölge bir ara Venediklilerin egemenliğine geçer 13 yüzyıldan sonra Cenovalıların etkinliğinde bir Latin kolonisidir Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinden 23 yıl sonraya 1476 tarihlenen bir belgeye göre Galata'da 592 Rum, 535 Müslüman, 332 Frenk, 62 Ermeni evi varmış Galata çeşitli mezheplere, tekkelere bağlı Müslüman, Rum Ortodoks, Ermeni (Gregoryen, Katolik, Protestan), Süryani, Keldani, Yahudi (Karay, Seferad, Eşkenaz), Arap, Çingene, Sırp, Arnavut, Ulah, Cenovalı, Venedikli, Fransız, Levanten topluluklarıyla zengin bir dinler, diller mozayiği oluşturur Galata'da özellikle Tophane ve Azapkapı çevreleri Müslümanlarca iskan edilmiştir Dolayısıyla semtte cami, mescit, tekke, sebil gibi dinsel, han, bedesten gibi ticari eserler de bulunmaktadır Galata 19 yüzyılda yukarılara doğru genişlemiş ve zaman içinde bugünkü Beyoğlu'nu oluşturmuştur Galata'yı Tophane'den Azapkapı'ya, oradan da Galata Kulesine doğru gezmeye başladığımızda çok ilginç yapılarla karşılaşırız Tophane Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan, daha sonra geliştirilen bir yapılanmadır Bugünkü yapı Sultan III Selim'den (1803) kalmadır Yapı önündeki
Tophane Müşirliği Dairesi 1957'deki yol yapımı nedeniyle yıktırıldı Yapıların bir parçası olan Teftiş Köşkü, bugün Marmara Üniversitesi Konukevi Köşkün yanındaki 1826 tarihli Nusretiye Camisi, Barok mimari örneklerindendir Kılıç Ali Paşa Camisi yanındaki 1732 tarihli Tophane Çeşmesi, Barok yapılı, bitkisel motifler ve arabesklerle süslüdür Kılıç Ali Paşa Ca*misi (1580) italyan asıllı Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa için Mimar Sinan tarafın*dan yaptırılan külliyeye aittir Külliye cami, türbe, sebil, medrese, ve hamamdan oluşur 4 fil ayağı üzerine oturan 2 yarım kubbesi ve pandantifli bir kubbesi vardır Planı Aya Sofya'ya benzer Beş kubbeli son cemaat yerini bir revak sırası sarar Mihrabında İznik çinileri bulunur
Kemankeş Caddesi Yapıları: 19 yüzyıl sonu, 20 yüzyıl başı mimari yapıların ilginç örneklerini barındırır Caddenin Tophane girişindeki Frank Han 1855 tarihli bir şirketi barındırmaktadır Sol taraftaki rıhtım binaları bu yüzyılın başında inşa edilmiştir Sağdaki Voyvoda Karakolu hala Tanzimat Dönemi Osmanlı armalarını sergiler Yine sağdaki Mimar Nafilyan'ın yapıtı Hovagimyan Hanı ilginç önyüz süslemeleri ile dikkati çeker Soldaki Gümrükler Başmüdürlüğü Binası Çevreye aykırılık güden piramidal çıkıntıları, dilimli kabartmaları ile benzeri olmayan bir elektik yapıdır Denizyolları Binası üç kat boyunca yükselen sütunçeleriyle öne çıkar Ali Paşa Değirmeni Sokaktaki Türk Ortodoks Patrikhanesi, Papa I Etfim Enerol tarafından kurulmuştur Kilisedeki en önemli eser 16 yüzyılda Kırım'dan getirildiği söylenen gümüş kaplama içindeki Siyah Meryem ikonasıdır Yakın çevrede yine Türk Ortodokslara ait 1887 tarihli Aya Nikola Kilisesi bulu*nur Her iki kilise de 1992 sonunda restore edilmiştir Vekilharç Sokak'taki Sür*yani Kilisesi bugün güneydoğudan İstanbul'a göç eden Süryanilerin kullanımındadır Galata bölgesinde en ilginç yapılar bazı binaların en üst katlarında yer alan Rus kiliseleridir 1850'li yıllarda Yunanistan'daki manastırlar bölgesi Aynaroz ya da Kudüs'e giden hacı adaylarının konaklaması için Galata'da büyük binalar yaptırılır ve bunların en üst katına birer kilise inşa edilir Bugün bir Vakıfca idare edilen bu binalar 1917'den sonra Beyaz Ruslara da mekan olmuştur Aya Andrea, Aya Elia, Aya Pandelemion adlarını taşıyan kiliselerin yeşil renkli kuleleri Galata Kulesi'nden çok iyi görülmektedir Surp Kirkor Lusavoriç Kilisesi İstanbul'daki en eski Ermeni Gregoryen kilisesidir Tarihi 1391'e kadar inmektedir Birkaç kez yanmış, 1957-58'deki cadde genişletilmesi sırasında bina biraz geriye alınmıştır Alttaki gömüt yerinde Osmanlı çinileri yer almaktadır 1427'de Benediktenlerce kurulan St Benoit Kilisesinden geriye kalan tek ortaçağ kulesi bugünkü St Benoit Lisesi binaları içindedir Kilise ise 18 yüzyıl sonrasında kalmadır St Benoit'nin sırasında Galata Köprüsü'ne doğru yer alan kilise ise Surp Pırgiç Ermeni Katolik Kilisesidir Eskiden bugün deniz otobüslerinin kalktığı iskele ile Sepetçi Kasrı'nın bulunduğu yer arasında Haliçe girişi kontrol için dubalar üzerinde bir zincir geriliymiş Zincirin Galata'da bağlı olduğu yerde bir de kale ve mahzen varmış işte bu mahzen 18 yüzyılda camiye çevrilmiş Yeraltı Camisi isiml bu yapı İstanbul'un en ilginç yapılarındandır Eski Karantina Binası'nın altında tonoz örtülü 54 payeye sahiptir İçindeki mezarların sahabelere ait olduğu söylenir
Karaköy Meydanı Yapıları: Karaköy Meydanı çevresindeki yapılar genelde yüzyılımızın başında inşa edilmişlerdir Bunlardan Karaköy Palas Güzel Sanatlar Akademisi (Sanay-i Nefise Mektebi) hocalarından, St Antonie Kilisesi Mimarı, Gulio Mongeri'nin yapıtıdır Ömer Abed Han 25 yıl Güzel Sanatlar Akademisi'nde hocalık yapan levanten Alexandre Vallury'nin eseridir Ziraat Bankası Karaköy şubesi Viyana Bankası için Avusturyalılarca yapılmıştır Minevra Han, Karaköy Meydanı çevresindeki heykelli binalara bir başka örnektir Nordstern Han geç gotikten Rönesansa geçiş yapan bir mimari özelliğe sahip 1889 tarihli bir yapıdır Azapkapı Camisi Mimar Sinan tarafından Sokullu Mehmet Paşa için yapılan iki camiden biridir (diğeri Kadırga'da) 1578 yapısı cami dükkanlar üzerinde 8 ayak üzerinde kuruludur Mihrap ve mimber mükemmel bir mermer işçliği sergilemektedir
Saliha Sultan Çeşmesi: I Mahmut'un annesi Saliha Valide Hatun tarafından 1723-33 yılları arasında yaptırılan çeşme, Rokoko tarzındaki 3 pencereli bir sebil ve iki çeşmeden oluşur
Arap Camisi: 16 yüzyılda Endülüs'ten kovulan ve Galata'ya yerleştirilen Berberiler tarafından kulanıldığı için böyle adlandırıldığı sanılmaktadır Restorasyon sırasında tabanı açıldığında ortaya çıkan Latinlere ait mezartaşları bugün Arkeoloji Müzesi'ndedir
Voyvoda Caddesi Binaları: Bankalar Caddesi olarak da bilinen caddedeki binalar 19 yüzyıl sonu, 20 yüzyıl başına aittir En görkemli yapı olan Osmanlı Bankası/ Merkez Bankası Binasi, cephe süslemeleriyle ünlü A Vallury'nin yapıtıdır Voyvoda Caddesi üzerindeki ilginç merdivenler Osmanlı Sarayı'na da mali danışmanlık yapan, musevi cemaatinin önemli liderlerinden, kont ünvanına sahip banker Avram Kamondo (1785-1873) tarafından yaptırılmıştır Kamondo Hasköy'deki görkemli bir anıt mezarda gömülüdür Galata Kulesi'nin altında yer alan Sen Pryer Hani ise 1771'de İstanbul'da yaşayan Fransız Kolonisi üyelerince yaptırılmıştır Osmanlı bankası ilk olarak bu binada çalışmaya başlamıştır Sen Piyer Hanı'nın arkasındaki, St Pierre ve Paul Kilisesi 15 yüzyıldan kalmadır Bugünkü yapı Aya Sofya'yı restore eden, Rus Elçiliği, Darülfunun mimari Gaspare Fossati'ye aittir Önce Fransızlar, sonra Maltalılar tarafından kullanılan kilisenin arkasında surlara ait kuleler bulunmaktadır
Beyoğlu Belediye Hastanesi (Kuledibi Hastanesi): ingilizlerin 1860'da Kuledibi'nde bir konsolosluk binası yaptırmalarından sonra 1904'de ingiliz Bahriye Hastanesi olarak inşa edilmiştir Bahçede Biritish Seamen Hospital'in başharfleri BSH ve 1904 tarihli bir çapa vardır 1924'de Kızılay'a, 1933'de Belediye'ye devredilmiştir

GALATA KULESİ

Kule 1349'da Cenovalılarca Galata'yı çevreleyen surların başkulesi olarak inşa edilmiştir Yapılışı hakkında çeşitli söylentiler vardır Başlangıçta isa Kulesi olarak adlandırılan kule, Osmanlılar döneminde zindan ve gözlemevi olarak kullanılmıştır Yangın ve fırtınalardan sonra sık sık restore edilen bina, son olarak 1964'de onarım görmüş ve 1967'de yeniden kullanıma açımıştır Galata semti, her gün yeniden keşfedilmeyi, yapraklarının daha sık karıştırılmasını bekleyen bir tarih kitabı gibidir

Halic’in, tarihi İstanbul’un, Boğaziçi girişinin ve Asya yakasının benzersiz manzarası en muhteşem şekilde Galata Kulesinden görülür Limanı ve şehri gözetlemek gayesi ile kurulan kule değişik amaçlarda asırlarca kullanıldıktan sonra, günümüzde de orijinaldeki gibi, manzarayı seyretme işi görmektedir Asansör ile çıkılan kulenin üst iki katı restaurant ve gece kulübü olarak organize edilmiştir Buralardan ve panorama terasından İstanbul’un görünümüne doyum olmaz Buraya özgü atmosfer ve güzel bir manzarada, oryantal dansözler, folklor ekipleri, şarkıcılar ile renkli İstanbul geceleri yaşanır

ŞEHİR SURLARI

Üçgeni andıran eski İstanbul yarım adasının etrafı surlarla çevrilidir 22km’yi bulan surlar 5yy, Roma devrine aittir Byzantion şehir sitesi, kurulmasından itibaren batı yönüne doğru genişleyerek 4 defa yeni surla çevrilmişti Yarımada kolay savunulurdu Balkanlardan öteye az engebeli bölgeler geçilince, kara tarafı devasal surları müthiş bir koruma sağlardı Marmara denizi ve Haliç kıyıları da tek sıra fakat güçlü surlarla çevrili idi Şehrin akropol isini çevreleyen surlardan, 3yy’da yapılmış imparator Septimus Severius ve 320 de büyük Kostantin’in yaptırdığı 3 surdan eser yoktur Kara surları deniz kıyısından başlayarak tepeleri ve vadileri geçerek Haliç surlarına iner Değişik devir kitabeleri surlarda yapılan tamiratları belirtir Kara surları 6492 metre uzunluğundadır En önde yer alan hendek arkasındaki ilk sıra surlar ve kuleler, bununda gerisinde, daha yüksek 96 kuleli esas sur bulunur Orijinal kapıların çoğu günümüze gelmiştir 1980’li yıllarda başlayan ve devam edecek olan koruma ve tamir çabaları neticesinde, surların etrafı temizlenmiş yer, yer tamiratlar yapılmış, parklar etrafı süslemiştir


YEDİKULE

Surlardaki en görkemli kapı, Marmara denizine yakın olan “Altın Kapı” idi Bu İmparator merasim kapısı, iki mermer kule arasında zafer takı gibi yerleştirilmişti Zaferden dönen ordular, İmp ve erkanı şehre bu kapıdan girerdi Burayı çevreleyen Türk devri eseri 5 kule ilavesi ile 7 kule, bir iç kale haline sokulmuştu Zaman içerisinde hazine, depo ve elçi hapishanesi olarak kullanılmış iken, günümüzde enteresan girişi ve “Altın Kapı” kuleleri ile şehrin bir diğer müzesidir Yaz aylarında çeşitli etkinlikler ve konserler yapılmaktadır devamı

EYÜP SULTAN CAMİ

Kara surları ile Haliç surlarının birleştiği yerin dışında yer alan Eyüp Camii ve Türbesi İslam dünyasının kutsal yerlerinden kabul edilir Eyüp-el Ensari Hz Muhammet'in bayraktarlığını yapmış bir şahıstı, 7 yy Arap kuşatması esnasında burada ölmüş, İstanbul'un Türk kuşatması sırasında mezarı keşfedilmiş, sonradan türbe ve şehrin ilk camii buraya yapılmıştı İlk camii zelzeleden ötürü yıkılınca 1800 de bu günkü inşa edilmişti İslam'ın kutsal Cuma günleri inançlı kalabalıklar türbeyi ziyaret ederler Yaşlı ağaçlar, uçuşan güvercinler, namaz kılanlar, dua ve ziyaret edenler, türbe ve camii civarını mistik, renkli bir atmosfere büründürür Avludaki türbenin duvarları değişik çağların çinileriyle kaplıdır Tarihi kaynaklar bu semtin Bizans devrinde de kutsal bir mahal olduğunu; aziz bir kimsenin yatırının ziyaret edilerek yağmur duaları yapıldığını kaydeder Fatih’ten sonra tahta geçip silah kuşanan sultanlar Eyüp Sultan türbesini ziyaret ederek merasimi tamamlarlardı Camii etrafı ve civar yamaçlar mezarlıklarla çevrili olup, meşhur Pier Loti kahvesi de buradadır İstanbul aşığı şair ve yazar Loti sık, sık buraya gelerek Haliç’in o zamanki güzel ve doyumsuz manzarasını seydermişDolunay gecelerinde bu küçük kafeden ve terastan görünen seyredenlere unutulmaz anılar yaşatır

HALİÇ

Tarih boyunca İstanbul un gelişmesine coğrafi konumu kadar, doğal ve çok emin bir liman olan Haliç'te etkin olmuştur Liman Avrupa yakasını ikiye ayırır Yaklaşık 8 km uzunluğunda olup en geniş yeri Boğaz tarafındaki girişidir; dip tarafta iki dere sularını Halice boşaltır Gel-git olayı ve akıntı yoktur Etraftaki bereketi topraklar, bol balık, tatlı su dereleri ve şeklinden dolayı "Altın Boynuz" ismi bereket sembolü anlamında verilmişti Bizans devrinde girişe gerilen zincir düşman donanmaları kuşatmasını önlerdi Haliç kıyıları zaman, zaman bazıları askeri amaçlı olan köprüler ile bağlanmıştı Halen 5 köprü metro için planlanmaktadır

İskelelerden Asya yakasına, Boğaziçi ve Adalara ulaşımı sağlayan vapur seferleri gün boyu hareketlidir Topkapı Sarayı Harem bölümü Halici kuş bakışı seyreder Sahilde bulunan saraya ait Sepetçiler Kasrı halen Uluslar Arası Gazeteciler camiasına tahsis edilmiştir Avrupa trenlerinin son durağı 1890 tarihli Sirkeci İstasyonu burada bulunur Eskisi Haliç içlerine taşınan yeni Galata köprüsü türünün en büyük örneğidir Orta kısmı belirli günlerde açılır ve büyük tonajlı gemilerin trafiğine olanak sağlanır Köprü üstü yaya ve oto trafiği ile ve de sunduğu manzara ile hareketli ve güzeldir

1950 Yıllarından itibaren başlayan kirlenme 1980 den beri süregelen çalışmalar ile düzelmiştir En büyük hamlelerden birisi sonucu Haliç kıyılarında dört binden fazla yapı istimlak edilip, iş yerleri şehir dışındaki yeni merkezlere nakledilmiş, kıyılar park ve bahçeler ile çevrilmiş, ilk defa inşa edilen dev kanal sistemleri ve kolektörler ile sular temizlenmiştir Sahil boyu devam eden surlardan ancak, ikinci Atatürk köprüsü sonrası ile üçüncü, eski Galata Köprüsü civarında ki bölümler zamanımıza gelebilmiştir Balat semtinde sahildeki dökme demirden yapılma küçük Bulgar kilisesi ve az ötede Fener Rum Ortodoks Patrikliği Baş kilisesi ve tesisleri yer almıştır Karşı kıyıda; Kasımpaşada'ki büyük sahil binası (19 yy) Deniz Kuvvetlerine aittir Gemi çıpa ve demirleri atölyesi olan eski, 8 kubbeli bir yapı Koç ailesi tarafından tamir ettirilip maket, model, makine ve denizcilik alet ve edavatının teşhir edildiği bir müze haline getirilmiştir Aynı semtteki Aynalı Kavak Kasrı Haliç Saraylarının günümüze gelmiş tek kısmıdır ve müze olarak ziyarete açıktır

VALİDE CAMİİ

Yeni camii diyede anılır Klasik uslupta inşa edilen son örnektir Kalabalık şehir yaşantısının en merkezi yerlerinden birisinde, araç ve deniz trafiğinin yanı başında yer alır Sultan III Mehmetin annesi Safiye Sultan'ın 1589 da başlattığı inşaat 1603 te ölümü üzerine durmuş, 1661 de Turhan sultan tarafından devam ettirilip 1664 te tamamlanmıştı Mimarı Koca Sinanın talebesi Davut Ağa'dır Cemii külliyesinden şehrin ikinci büyük çarşısı Mısır Çarşısı, türbeler, şahane çeşmesi günümze kalmış eserlerdir L Harfi planlı çarşının cami tarafı çiçek pazarı ve çayhaneleri diğer dış tarafı ise balıkçilar, manav ve gıda malzemesi satan dükkanları ile meşhurdur Tamamı bahartçılar için tahsis edilen dükkanların bir kısmı halen aynı işlerini yapmakta, diğer dükkanlar ise zaman içinde çeşitli kuru emişçiler, kuyum, gıda ve hediyelik eşya dükkanlarına dönüşmüştür Renkli, hareketli kendine özgü havası ile İstanbulun gözde yerlerinden bir diğeridir

RÜSTEMPAŞA CAMİİ


Mısır Çarşısı yakınında, tek minareli, etrafını çevirmiş sıra dükkanların, depoların üzerinde yükselen merkezi planlı yapıdır Şehrin en aktif ticari merkezinde arka sırtlarda yükselen Süleymaniye Camisi ile birlikte eşsiz, güzel bir manzaradır 1561 Yılında Sadrazam Rüstem Paşa tarafından Mimar Sinan'a yaptırtılmıştı Dükkanların üzerinde yer alan camiiye iki yandaki döner merdivenler ile ulaşılır Avlu entresan mimariye sahip, küçük bir teras olup beş küçük kubbe ile örtülür Merkezi kubbe karşılıklı 4 duvar payesi ve yanlardaki ilişer sütün üzerinde yükselir Kare mekan köşeleri, kubbeyi destekleyen 4 yarım kubbe ile çevrilidir İki yan taraf sütunların arkasında galeri gibidir Giriş cephesi, küçük fakat çarpıcı iç mekan duvarları, devrinin en meşhur İznik çini örnekleri ile süslüdür Çiniler geometrik, yaprak ve çiçek motifleri ile dekorlu olup renkli çiçek bahçesini anımsatır Bir röliyef gibi kabarık mercan kırmızısı rengi 16 yy da kısa bir süre kullanılmıştı

RESİM VE HEYKEL MÜZESİ


Dolmabahçe Sarayı şehzadeler bölümünde bulunmaktadır Dolmabahçe Sarayı’nın Veliaht Dairesi’nde 10 Eylül 1937‘de İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’ne (bugün Mimar Sinan Üniversitesi) bağlı olarak açılan müze, Atatürk’ün emriyle kurulmuştur Girişi Beşiktaş semtindedir Bahçesinde Hareket Pavyonları diye bilinen özel sergilerin yapıldığı küçük yapıların bulunduğu müze bir çok oda ve salonların bulunduğu 3 katlı bir yapıdır

Giriş katı çeşitli sergilere, üst katlar müze koleksiyonlarına ayrılmıştır 19 yydan günümüze Türk Ressamlarının eserleri, heykeltıraşların yapıtları sergilenmektedir Takriben 2500 orijinal resim, 250 Prodüksiyon ve 400 heykel müzenin koleksiyonudur Çağdaş Türk Ressamlarının sergileri zaman, zaman Atatürk Kültür Merkezi ve bazı sanat galerilerinde de teşhir edilmektedirler


Başlangıçta Dolmabahçe Sarayı’ndan, bakanlıklardan, çeşitli resim kuruluşlarından alınan resimlerle, Halil Edhem Eldem’in Elvah-ı Naşiye Kolleksiyonu adlı yapıtında ve 1936’da akademide düzenlenen 50 yıllık Türk Resim ve Heykel Sergisi’nde yer alan yapıtlarla oluşturulan müze, bugün Türk Resim Sanatı’yla ilgili en kapsamlı koleksiyonu barındırır Müzede heykel, seramik ve özgün baskılar da yer almasına karşılık, ağırlık resimlerdir Yapıtlardan bir bölümü Ankara ve İzmir Devlet Resim ve Heykel Müzeleri`yle Anadolu’nun çeşitli kentlerinde açılan devlet galerilerinde de sergilenmiştir Süreli sergilerin açıldığı müzede ayrıca; bir resim onarım atölyesi vardır Müzede yıl boyunca kısa süreli resim kursları da açılmaktadır

Dönemlere göre sınıflandırılarak 20 ayrı salonda sergilenmekte olan müzede ayrıca Bonnard, Pablo Picasso, Albert, Marquet, Andre Derain, Raoul Dufy, Maurice Utrillo, Henri Matisse ve A Dunoyer de Sagonsac gibi bazı yabancı sanatçıların resim ve özgün baskıları da bulunmaktadır

Ziyaret Gün ve Saatleriarşamba, Perşembe ve Cuma günleri 0900-1700 saatleri arasında gezilebilir
Ücret: Müzeye giriş ücreti alınmamaktadır
İlçe: Beşiktaş
Adres: Beşiktaş Caddesi Beşiktaş
Telefon: 0212 261 42 98

KARİYE MÜZESİ

“Chora” adının orijinal anlamı şehir dışı, kırsal alandır 5 yyda yapılan Roma şehir surlarından evvele ait olan, belki küçük bir kiliseye verilen isim, aynı yerde yapılan sonraki kiliselerin de adı olmuştur Günümüzdeki küçük yapı 11 ile 14 yyla tarihlendirilir Hareketli dış mimarisinin yanında iç mozaik ve fresko dekorasyonları Bizans sanatının Rönesans'ı sayılan şaheserlerdir Bunlar, 14 yy da yapılan eklentilerle birlikte Theodor Metohides tarafından yaptırılmıştı Girişteki iki koridorda, kronolojik olarak, Bakire Meryem ve İsa’nın hayatları, İncil’de olduğu gibi, mozaiklerle anlatılmıştır Yan ek şapelde ise dini konular fresk olarak işlenmiştir Konular arasında kilise ve saray ileri gelenleri figürleri de yer alır 16 yy başlarında camiye çevrildikten sonra yer, yer kapatılan mozaik ve freskolar 1950’den itibaren Amerikan – Bizans Enstitüsü tarafından ortaya çıkarılmıştır Kariye manastır ve kilisesi zaman içerisinde civarında imparatorluk sarayları ile komşu olmuş ve önem kazanmıştı Usta sanatçıların binayı böylesine zengin ve itina ile süslemeleri 14 yy zor şartlarının içerisinde gerçekleşmişti Zamanının önemli bir devlet adamı ve alimi olan Theodor Metohides 1320 yıllarda, yan şapel, dış narteks ve süslemeleri yaptırtan kimseydi Duvar resimleri bir artistler grubunun eserleridir Orta mekânın üst kısımlarındaki mozaikler zamanımıza gelememişlerdir Bizans resim sanatının bir özelliği de figürlerin yanına monogram ve yazıt ilave edilmesidir Kariye civarı ahşap yapılarla çevrili otel ve kafelerin bulunduğu şirin bir semttir

DOLMABAHÇE SARAYI

Dolmabahçe Sarayı, Avrupa sanatı üslûplarının bir karışımı olarak 1843-1856 yılları arasında inşa edilmiştir Sultan Abdülmecit’in mimarı Karabet Balyan’ın eseridir Osmanlı Sultanlarının her devirde birçok sarayı bulunurdu Ancak esas saray Topkapı, Dolmabahçe Sarayının tamamlanmasından sonra terk edilmiştir Dolmabahçe Sarayı 3 katlı, simetrik planlıdır 285 odası ve 43 salonu vardır Denizden 600 metrelik bir rıhtımı, kara tarafında ise birisi çok süslü 2 abidevi kapısı vardır Bakımlı ve güzel bir bahçenin çevrelediği bu sahil sarayının ortasında, diğer bölümlerden daha yüksek olan tören ve balo salonu yer alır

Sarayın giriş tarafı Sultanın kabul ve görüşmeleri, tören salonunun diğer tarafındaki kanat ise harem bölümü olarak kullanılmıştı İç dekorasyonu, mobilyaları, ipek halı ve perdeleri ve diğer tüm eşyası eksiksiz olarak, orijinaldeki gibi günümüze gelmiştir Dolmabahçe Sarayı mevcut hiçbir sarayda bulunmayan bir zenginlik ve ihtişama sahiptir Duvar ve tavanlar devrin Avrupalı sanatkârlarının resimleri ve tonlarca ağırlığında altın süslemeleri ile dekore edilmiştir Önemli oda ve salonlarda her şey aynı renk tonuna sahiptir Bütün zeminler birbirinden farklı, çok süslü ahşap parke ile kaplıdır Meşhur Hereke ipek ve yün halıları, Türk sanatının en güzel eserleri, birçok yerde serilidirler Avrupa ve Uzak doğunun ender dekoratif el işi eserleri sarayın her yerini süslerler Pırıl, pırıl kristal avize, şamdan ve şömineler sarayın pek çok odasında güzelliklerini sergilerler Dünyadaki saraylar içerisinde en büyük balo salonu buradakidir 36 m Yüksekliğindeki kubbesinden ağırlığı 45 ton olan devasa kristal avize asılı durur Önemli siyasi toplantılarda, tebrik ve balolarda kullanılan bu salon, önceleri alttaki, fırına benzer bir düzen ile ısıtılırdı Saraya kalorifer ve elektrik sistemi daha sonraları eklenmiştir 6 Hamamdan Selamlık bölümündeki, eşi olmayan, güzel oymalı alabaster mermerleri ile dekorludur Büyük salonun üst galerileri orkestra ve diplomatlar için ayrılmıştı

Uzun koridorlar geçilerek varılan harem bölümünde, sultan yatak odaları ve sultanın annesinin bölümü ile diğer kadın ve hizmetkârların bölümleri bulunmaktadır Sarayın kuzey eklenti bölümü şehzadelere tahsis edilmişti Girişi Beşiktaş semtinde olan yapı Resim ve Heykel Müzesi olarak hizmet vermektedir Cumhuriyet döneminde, Atatürk’ün İstanbul ziyaretlerinde ikametgâh olarak kullanılan sarayda en önemli olay 1938’de Atatürk’ün ölümüdür Halkın ziyaretine açık tutulan Atatürk’ün naşı buradan Ankara’ya gönderilmişti Halen saraydaki saatler bu büyük Türk’ün anısına ölüm saatinde durdurulmuştur Dolmabahçe sarayı haftanın belirli günlerinde ziyarete açık olup, görülmesi şart olan İstanbul hazinelerinden bir diğeridir

ÇIRAĞAN SARAYI

Haliç ve Boğaziçi’nin en güzel yerleri sultanlar ve önemli kişilere saray ve köşkleri için tahsis edilmişti Zaman içinde bunların bir çoğu yok olmuştur Büyük bir saray olan Çırağan’da 1910 yılında yanmıştı Önceki bir ahşap sarayın yerinde 1871 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Saray Mimarı Serkis Balyan’a yaptırılmıştı 4 yılda 4 milyon altına mal olan yapının ara bölme ve tavanı ahşap, duvarlarda mermer kaplıydı

Taş işçiliğinin üstün örnekleri sütunları zengin döşenmiş, mekanlar tamamlardı Odalar nadide halılarla, mobilyalar altın yaldızlar ve sedef kalem işleri ile süslüydü Boğaziçi’nin diğer sarayları gibi Çırağan’da bir çok önemli toplantıya mekan olmuştu Renkli mermerle süslenmiş cepheleri, abidevi kapıları vardı ve arka sırtlardaki Yıldız Sarayına bir köprü ile bağlanmıştı Cadde tarafı yüksek duvarlar ile çevriliydi Yıllar boyu harabe halinde duran kalıntı büyük tamirler sonunda yeniden ihya olmuş, yanına ilave edilen eklentiler ile 5 yıldızlı, güzel bir sahil oteline dönüştürülmüştür

BEYLERBEYİ SARAYI

Boğaziçi köprüsü Asya kulesinin dikili olduğu Beylerbeyi Bizans’tan beri saraylara tahsis edilmiş güzel bir semttir Beylerbeyi sahil sarayı 1861-1865 yıllarında, eski ahşap bir sahil sarayının yerinde Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılmıştı Cephe ve iç dekorasyonda Doğu ve Türk motifleri, Batı süs öğeleri ile birlikte kullanılmıştır 3 katlı yapı harem ve selamlık bölümlerini ihtiva eden 26 oda ve 6 salondan ibarettir Otantik mobilyalar, halılar, perdeler ve diğer eşyalar olduğu gibi korunmuşlardır Denize bakan cephe süsleri, bakımlı bahçe ve orta bölümdeki havuzlu salon ile spiral merdivenler dikkat çeken yerlerdir Arka yamaçta bir büyük havuz, teraslar ve türünün güzel örneği at ahırları yer almıştır 1970 li yıllara kadar kullanılan eski ana yol bir tünel iler saray bahçesinin altından geçerdi Sahilde iki küçük seyir köşkü bulunan sarayda devlet misafirleri de ağırlanırdı Müze- saray yıl boyu ziyarete açıktır

MISIR ÇARŞISI

Eminönü'nde Yeni Cami'nin arkasında ve Çiçek Pazarı'nın yanındadırİstanbul'un en eski kapalı çarşılarından olan Mısır Çarşısı 1660 yılında Turhan Sultan tarafından yaptırılmıştırMimarı Kazım Ağa'dırÇarşı son olarak 1940-1943 yılları arasında İstanbul Belediyesi tarafından restore edilmiştiraktarlarıyla meşhur bu çarşıda halen tabii ilaçlar,baharat,çiçek tohumları,nadirbitki kök ve kabukları gibi eski geleneğine uygun ürünlerin yanısıra,kuruyemiş,şarküteri ürünleri, değişik gıda maddeleri yer satılmaktadırPazar günleri kapalıdır


DENİZ MÜZESİ

Büyük Türk Amirali (16 yy) Barbaros Hayrettin Paşanın türbesi ve heykelinin bulunduğu Beşiktaş semtindedir Müzenin zengin koleksiyonları 2 binada ve bahçede sergilenmektedir Büyük binada eski kayıklar sergilenirken, 3 katlı ana binada eski gemilerin aletleri ve eşyaları, maketler, modeller ve Atatürk’ün özel yatından bölmeler küçük odalarda ve salonlarda sergilenmektedir Çeşitli deniz olaylarını resimleyen tablolar duvarları süslerler Üst katta sancaklar ve eski toplar, değişik çağlara ait silahlar yer alır Bahriye kıyafetleri mankenler üzerinde görülür Bodrum katı Türk Deniz Kuvvetlerine hizmet etmiş gemilerin parça ve kısımlarına ayrılmıştır Burada torpidolarda bulunur Eski kayıklar galerisine kıyıdan ulaşılır Çok iyi korunmuş 18 yy – 20 yy saray veya önemli kişilerin güzel kayıkları, yelkenliler, kürekli tekneler, maketler, gemi parçaları ve diğer hatıralar geniş salonda sergilenmektedir


ÇIRAĞAN SARAYI


Haliç ve Boğaziçi’nin en güzel yerleri sultanlar ve önemli kişilere saray ve köşkleri için tahsis edilmişti Zaman içinde bunların bir çoğu yok olmuştur Büyük bir saray olan Çırağan’da 1910 yılında yanmıştı Önceki bir ahşap sarayın yerinde 1871 yılında Sultan Abdülaziz tarafından Saray Mimarı Serkis Balyan’a yaptırılmıştı 4 yılda 4 milyon altına mal olan yapının ara bölme ve tavanı ahşap, duvarlarda mermer kaplıydı

Taş işçiliğinin üstün örnekleri sütunları zengin döşenmiş, mekanlar tamamlardı Odalar nadide halılarla, mobilyalar altın yaldızlar ve sedef kalem işleri ile süslüydü Boğaziçi’nin diğer sarayları gibi Çırağan’da bir çok önemli toplantıya mekan olmuştu Renkli mermerle süslenmiş cepheleri, abidevi kapıları vardı ve arka sırtlardaki Yıldız Sarayına bir köprü ile bağlanmıştı Cadde tarafı yüksek duvarlar ile çevriliydi Yıllar boyu harabe halinde duran kalıntı büyük tamirler sonunda yeniden ihya olmuş, yanına ilave edilen eklentiler ile 5 yıldızlı, güzel bir sahil oteline dönüştürülmüştür

ANADOLU HİSARI


Karadeniz'in tek çıkışı Boğaziçi'nin Asya kıyılarında, 1390-91 yıllarında Sultan Beyazıt tarafından yaptırılmıştırYanında denize ulaşan bir dere vardır Karşı kıyıdaki Rumelihisarı ile birlikte Boğaziçi transit geçişinin tam kontrol altında tutulması sağlanmıştıBu küçük kale, burçlarına yaslanan eski ahşap evler ve civarı ile pitoresk bir manzara oluştururHisardan sonra, Fatih Köprüsünün Asya kulesinin bulunduğu Kanlıca semti sahil kahveleri ve yoğurdu ile meşhurdur

RUMELİ HİSARI

İstanbul 1453’te Fatih Sultan Mehmet’in şehri kuşatmasından önce de birçok kuşatmaya uğramıştıŞehri çevreleyen Roma devri surları bütün önceki kuşatmaları durdurabilmişti Çok uzun süren kuşatmalarda şehrin ihtiyaçları deniz yolu ile takviye edilirdiRumelihisarı, karşı kıyıdaki daha erken tarihli bir Türk kalesinin karşısında, İstanbul’u kuşatma sırasında Karadeniz’den gelebilecek yardım ve takviyeleri önlemek amacı ile, şehir kuşatmasından önce inşa edilmişti Bu askeri yapı 1452’de 4 ay gibi inanılmaz kısa bir sürede tamamlanmıştıBütün Orta Çağın bu en büyük ve kuvvetli hisarı 1453’te İstanbul’un Türkler tarafından fethini takiben stratejik önemini yitirmiştir Klasik Türk kale mimarisinin bu güzel örneği bütün heybeti ile Boğaziçi'ni süsler 1950’li yıllarda yapılan onarımları takiben müzeye çevrilmiştir Her yıl yapılan İstanbul festivallerinde Hisar içi bir açık hava tiyatrosu olarak kullanılmaktadır Hisar bütünü ile, en güzel şekilde Boğazın karşı Asya sahillerinden veya Boğazda sefer yapan vapurlardan seyredilebilir

KIZ KULESİ

Boğaz girişindeki kayalık üzerine kurulmuş küçük, şirin bir kuledir İstanbul’un sembollerinden birisidir Tarih içinde gözetleme kulesi, deniz feneri olarak kullanılmış, Boğaz girişini belirten bir mihenk noktasıdır Geçen yydaki görüntüsünü koruyan kule turizme tahsis edilmiş lokanta ve seyir balkonu ile servis vermektedir Suların, karasevdanın ve söylencelerin gizemini taşıyan Kız Kulesi, istanbul'un en romantik ve gizemli mekanlarından biri Alımlı, sevdalı ve denizin ortasında bir başına, yapayalnız Kendi kendine yeten bir tarihe sahip olan mekan, yüzyıllardır anlatılan efsaneleriyle de bir ilgi odağı Kızkulesi ile ilgili anlatılan ilk hikaye; Ovidius'un kaydettiği bir aşk hikayesi Zamanında Üsküdar sırtlarında Tarnıça Afrodit adına bir tapınak vardır Hero'da genç kızların görev yaptığı bu tapınağın rahibelerindendir

Kulede kumrulara bakmakla görevlidir Aşka yasaklıdır Her ilkbaharda doğanın uyanışı adına tapınak çevresinde törenler yapılır, çevre şehirlerden insanlar akın akın tapınağın çevresine gelir, yenilir içilir, aşkı bulamayanlar Afrodit'e ma*bedinde yakararak aşkı yaşayabilmek için yakarırlar Bo*ğazın karşı kıyısında oturan Leandros'ta bu törene katılmak için tapınağa geldiğinde Hero'yla karşılaşır Birbirine aşık olan iki genç, Leandros'un gece kuleye gelmesi ile aşklarını kutsarlar Kızkulesi her gece iki gencin gizli aşkına tanıklık eder Leandros'un yüzerek kuleye geldiği fırtınalı bir günde kıskanç bir rahip feneri söndürür Karanlıkta yolunu kaybeden Leandros boğazın sularına gömülür Sevgilisinin öldüğünü gören Hero da kendini Kızkulesi'nden Boğazın sularına bırakır

Kuleyle ilgili söylencelerden biri de Kleopatra'nın sonuna benzer bir sonun anlatıldığı yılan hikayesidir Kehanete göre kralın birine, çok sevdiği kızı onsekiz yaşına geldiğinde bir yılan tarafından sokularak öleceği söylenirBunun üzerine kral denizin ortasındaki bu kuleyi onararak kızını buraya yerleştirir Kaderin kaçınılmazlığını kanıtlarcasına, kuleye gönderilen üzüm sepetinden çıkan bir yılan, prensesi zehirler Kral, kızına demirden bir tabut yaptırarak Ayasofya'nın giriş kapısının üstüne yerleştirir Bugün bu tabutun üstünde iki delik vardır Yılanın ölümünden sonra da onu rahat bırakmadığına dair hikayeler anlatılır

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm İle İlgili Herşey

Eski 08-19-2012   #50
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm İle İlgili Herşey



turizm sözlüğü turizm sözlüğü

A


ABC
Uçak tarifelerinin ve fiyatlarının yer aldığı katalog AB yasaları
(ing: European Union Legislation, fra: Législation de I'Union Européen, alm: Gesetzgebung der Europäischen U)
Avrupa Birliği'ne üye ülkeleri bağlayan uyum yasaları

Aborijin turizmi
(ing: aboriginal tourism, fra: tourisme aborigène, alm: Tourismus in Siedlungsgebieten)
Yerli kabilelerin bulunduğu yörelerde, yerel ekonomik yapı, tüketim ve üretim alışkanlıkları, kültür, etnik bütünlük ve çevre faktörlerinin otantik karakteri değiştirilmeden yapılan turizm türü

Pansiyon Raporu
Aboryer Raporu
Restoran girişindeki Aboryer'in hangi odalara kaç porsiyon verdiğini işaretlediği rapor Bu rapor her öğün içi ayrı ayrı düzenlenir Ala cart alınan yiyecek ve içecekler raporda yer almaz Rapora ayrıca bedelsiz yemek alanlar da örneğin müdür, şef, acenta temsilcisi, rehber vb işaretlenir Böylece bir öğünde kaç porsiyon yemek verildiği tesbit edilir

Acente :
(ing: agency, fra: agence, alm: Agentur )
Belirli bir sıfatı olmaksızın, bir sözleşmeye dayalı olarak belirli bir yöre veya yerde sürekli olarak ticari bir işletmeyi ilgilendiren akitlerde aracılık etmeyi veya bunları o işletme adına yapmayı meslek edinmiş kimse Faaliyet konusu bu olan kuruluş

Açık sistem kuramı
Open system theory
Bir örgütün çevresindeki yaşamdan ayrılmış, ama onunla karşılıklı etki vve tepki ilişkilerinde bulunan ve bu ilişkilerin örgütün yaşama, gelişme br büyümesinde çok önemli rolleri bulunduğunu savunan bir yönteim kuramı

Açık alan
(ing: open area, fra: aire ouverte, alm: freies Feld, )
İmar görmemiş veya konutlardan ve diğer yapılardan nisbeten arınmış toprak parçası

Açık boşaltım sistemi
(ing: outfall, fra: décharge publique, alm: offener Abfluß)
İşlem görmüş atık suyu ya da diğer sıvı atıkları doğrudan alıcı ortama ileten taşıyıcı, deşarj hattı

Açık büfe
(ing: buffet, fra: buffet à volonté, alm: offenes Buffet)
Davetlilerin veya müşterilerin önceden hazırlanmış büfedeki yiyecek ve içeceklerden dilediklerini, istedikleri miktarda alabildikleri düzenleme biçimi

Açık fiyat
(ing: open rate, fra: prix libre, alm: freier Preis)
Fiyatlandırmada birlik sağlanamayan güzergâhlar için, taşıyıcı firmaların kendi fiyatlarını belirleme konusunda serbest olmaları

Açık hava müzesi
(ing: outdoor museum, fra: musée en plein air, alm: Freiluftmuseum )
Ender, ilginç ve eski eserlerin yer aldığı açık ziyaret alanı

Açılır kapanır koltuk
(ing: jump seat, fra: siège ejectable, alm: Klappsitz)
Uçak yardımcı personeli için geliştirilen koltuk türü

Advertised tour
Broşürü yayınlanmış, IT koşulları taşıyan gezi

Adyabatik serinlik
(ing: adiabatic cooling, fra: fraîcheur adiabatique, alm: adiabatische Kühlung,)
Seyahat sırasında yüksek arazilere çıktıkça hava yoğunluğunun azalması nedeniyle sıcaklığın düşmesi

Affinity group
(ing affinity, fraaffinité; AlmAnziehung)
Değişik ve özel paket tur çeşitleri, özel programlar

Afiş
(ing: poster, fra: affiche, alm: Plakat )
Bir şeyi tanıtmak, duyurmak için hazırlanan, çoğu resimli duvar ilânı

Afişe fiyat
Rack rate

Aft
(ing: aft, fra: arriére, alm: Heck)
Uçak ya da geminin arka kısmı

Aile bileti
(ing: family ticket, fra: billet de famille, alm: Familienkarte )
Aile fertleri için verilen, özel şartlara tâbi bilet

Air/Sea
Bir kısmı havayolu bir kısmı deniz yolu ile yapılan gezi

Akarsu turizmi
(ing: white water tourism, fra: tourisme à eaux vives, alm: Flußtourismus )
Akarsularda yapılan turizm amaçlı sportif aktiviteleri içeren faaliyetlerin tümü

Akdeniz iklimi
(ing: Mediterranean climate, fra: climat méditerranéen, alm: Mittelmeerklima )
Yazların sıcak ve yağışsız olması nedeniyle, turistlerin en çok tercih ettiği iklim türü

Akıl Payı
Mind Share
Sirketlerin tüketici nezdindeki imajını, tüketicinin kafasında ne kadar yer aldığını ifade eder

Akifer
(ing: aquifer, fra: couche aquifère, alm: wasserhaltig )
Suyun çok uzak mesafelere gitmesini sağlayan, yer altı sularını pınarlara veya kuyulara ileten gözenekli toprak ya da jeolojik oluşum

Akıllı acenta
(ing: intelligent agency, fra: agence intelligente, alm: intelligente Agentur,)
Turizmde gelir yönetimi, tüketici profili, veri araştırması, tur paketi oluşturulması, doğrudan pazarlama gibi değişik uygulamaları olan temel teknoloji

Akşam yemeği
(ing: dinner, fra: dîner, alm: Abendessen)
Çeşitli zenginliği olan, günün son ve esas yemeği

Aksesuar
(ing: accessories, fra: accessoires, alm: Zubehör, )
Bir aletin temel fonksiyonunun görülmesi ile ilgili bulunmayan fakat onun fonksiyonuna ayrı bir kolaylık veya özellik kazandıran ilâve parçalar

Aktarma
(ing: connection, fra: correspondance, alm: Anschluß )
Gideceği yere doğrudan araç bulunmadığı için, yolcunun bir taşıttan başka bir taşıta geçmesi

Aktarma yapılan taşıt
(ing: connecting carrier, fra: correspondance, alm: Anschlußfahrzeug )
Yolcunun daha ileri bir noktaya taşınması için ara bir noktada transfer edildiği taşıt

Aktarmalı bilet
(ing: interlining ticket, fra: billet à correspondance, alm: Anschlußfahrkarte)
Yolcuların farklı ya da aynı havayollarına ait uçaklarla aktarmalı yolculuk yapabildikleri tek bilet

Aktarmalı yolcu
(ing: connecting passenger, fra: passager en transit, alm: Umsteiger)
Gideceği yere doğrudan araç bulunmadığı için taşıt değiştirmek durumunda kalan yolcu

Aktif çamur süreci
(ing: activated sludge process, fra: méthode de cambouis activé, alm: aktiver Verschlammungsprozeß, )
Atık su arıtma tesislerinde kullanılan aerobik, biyolojik arıtma süreci

Aktivite
(ing: activity, fra: activité, alm: Aktivität)
Hareketlilik, etkinlik

AKTOB
Akdeniz Turistik İşletmeciler ve Otelciler Birliği the Associatin of the Mediterranean Tourism Businesmen and Hotel Owners

Alman Turing ve Otomobil Kurumu
(ing: German Touring and Automobile C, fra: Club Touring et d'Automobile d', alm: Deutscher Touring- und Automobi )
Üyelerine turistik bilgi, karayolları ve ulaşım konularında yardımda bulunan kurum

Almanak
(ing: almanac, fra: almanach, alm: Almanach,)
Yılın gün, hafta, ay gibi bölümlerinden başka, bayram, yıl dönümü gibi belli günleri ve bir takım astronomik, meteorolojik, istatistikî bilgileri gösteren kitap biçiminde takvim

Alış-veriş merkezi
(Shopping centerfra: centre commercial, alm: Einkaufszentrum)
Ceşitli tüketim mallarının satışını yapan mağaza ve dükkânlar ile yeme-içme yerleri, banka, araba park yeri, danışma noktası gibi ortak ihtiyaç tesislerinin yer aldığı kompleks

Alış veriş tesisleri
(ing: shopping facilities, fra: magasin, alm: Einkaufsanlagen,)
Alış veriş yapılmak üzere hizmette bulunan tesisler

Alkollü içki
(ing: alcoholic beverage, fra: boisson alcoolisée alm: alkoholisches Getränk)
Çeşitli tahıl, meyve ve köklerdeki karbonhidratların fermantasyonu ile hazırlanan ve değişik oranlarda alkol içeren içeceklere verilen genel ad

Alkollü içki satışı ruhsatı
(ing: permit for selling alcoholic b, fra: autorisation de vente des boiss, alm: lizensierter Alkoholausschank,
Otel, restoran, eğlence yeri gibi bir tesise, müşterilerine alkollü içki satma konusunda izin veren ilgili yerel yönetim tarafından düzenlenmiş belge

All expense tour
Tüm Masrafları içeren paket gezi Turistin ihtiyacı olan ulaştırma, konaklama, yeme-içme, yerel turlar, transferler, havaalanı-otel-havaalanı gibi tüm hizmetleri içeren paket gezi

Alternatif pazarlama stratejisi
(ing: alternative marketing strategy, fra: stratégie de marketing alternat, alm: alternative Vermarktungsstrateg)
Tur düzenleyicisi tarafından üretilen bir turun pazarlanmasında, genel yöntemler dışında, o turun özelliklerine ve hedef kitlesine göre uygulanan satış yöntemi

Alternatif turizm
(ing: alternative tourism, fra: tourisme alternatif, alm: Alternativtourismus)
Sosyal ve ekolojik uyuma, yerel ve yabancı girişimcilerin işbirliğine ve gelişmede yerli malzeme kullanılmasına öncelik verme amacını güden turizm çeşidi

Alt gelir grubu
(ing: low income group, fra: groupe à faible revenu, alm: einkommensschwache Gruppe,)
Gelir dağılımında en az payı alan, tüketim harcamaları sınırlı toplum kesiti

Alt yapı
(ing infrastructure İnginfrastructure alminfrastruktur)

Alt yapı yatırımları
(inginfrastructural investments frainfrastructural investissement Alminfrastruktural investition
Alt yapı yatırımları turizm sektörünün gelişme plan ve programlarında açıkça görülmeyen, bir nevi gizli yatırımlardır Alt yapı yatırımları sektörü oluşturan diğer turistik yatırımların hayata geçirilmesi ve işlevlerini gerçekleştirebilmesi için gerekli olan genel ve doğrudan turizm amaçlı yatırımları içerir
Alt yapı yatırımları başlıca iki başlık altında incelenebilir:
a)- Genel (Çok Amaçlı) Alt Yapı Yatırımları: Bu yatırımlar doğrudan turizme yönelik olmayan, öncelikle yörenin ekonomik ve sosyal yaşamı için zorunlu olan çok amaçlı yatırımlardır
b)-Turizm Amaçlı Alt Yapı Yatırımları: Bu yatırımlar turizm sektörünün gelişmesi ve sektöre dinamizm kazandırılması için gerekli olan yatırımlardır Artan turizm hareketlerine paralel olarak turizm bölgelerinin düzenlenmesine yönelik çeşitli yatırımlar, özellikle turizmin ortaya çıkardığı alt yapı yatırımlarıdır

Amerikan bar
(ing: American bar, fra: bar américain alm: amerikanische Bar, f )
Lokanta, otel veya evlerde içki için ayrılmış köşe

Amerikan Hava Ulaşımı Birliği
(ing: Air Transport Association of Am, fra: Association de Transport Aérien, alm: Union der amerikanischen Flugge)
Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyet gösteren tarifeli uçaklarla ilgili meslek kuruluşu

American Plan
(ing: shopping facilities, fra: magasin alm: Einkaufsanlagen, pl)
Otelde kalış ve iki öğün yemek dahil fiyat

Amerikan Motel Birliği
(ing: Motel Association of America-MA, fra: Association des Motels de l'Amé, alm: Amerikanischer Motelverband)
Amerika Birleşik Devletleri'nde motel işletmecileri birliklerinin eyaletler halinde temsil edildikleri meslekî kuruluş

Amerikan servisi
(ing: American service, fra: service américain, alm: amerikanischer Service)
Yiyeceklerin mutfakta tabaklara hazırlandıktan sonra müşteriye sunulduğu servis şekli

Amerikan Seyahat Acentaları Birliği
(ing: American Society of Travel Agen, fra: Association Américaine des Agen, alm: Union der amerikanischen Reisea)
170 ülkeden seyahat sektörü ile bağlantılı seyahat acentaları, tur operatörleri, havayolu şirketleri, oteller, kiralık oto firmaları, kruvaziyer işletmelerinden 26500 üyesi bulunan bir meslek kuruluşu

Amerikan Seyahat ve Turizm İdaresi
(ing: United States Travel and Touris, fra: Administration de Voyages et de, alm: Reise-und Tourismusverwaltung)
Turist girişini sağlamak ve geliştirmek amacıyla Amerikan Ticaret Bakanlığı bünyesinde kurulu turizm organizasyonu

Amortisman
Appreciation,appréciation Würdigung
Turizm sektöründe özellikle konaklama sektöründe amortismana tabi varlıklar ve olayla 4 grupta toplanır:

1- Binalar
2- Mefruşat ve demirbaşlar
3- Özel ekipmanlar
4- Revizyon ve değişiklikler

Anahtar görevlisi
(ing: key clerk, fra: responsable des clés alm: Schlüsselbewahrer)
Otellerdeki anahtarları muhafaza eden ve müşterilere otel hizmetleri hakkında bilgi veren kişi

Ana yat limanı
Ana yat limanı, dalga etkisinden uzak kapalı bir alanı kapsayan, büyük çapta kışlama ve bakım-onarım imkanlarının yanısıra, Yat Turizmi Yönetmeliği'ne uygun özellikleri taşıyan limanları ifade eder

Animasyon
(ing: animation, fra: animation alm: Unterhaltungsprogramm)
Seyahat eden veya konaklama tesislerinde kalan müşterilerin hoşça vakit geçirmesini sağlamak amacıyla yapılan tüm etkinlikler

Animatör
(ing: animator, fra: animateur alm: Animateur)
Tatilcileri eğlendiren kişi

Anıt mezar
(ing: mausoleum, fra: mausolée, alm: Mausoleum)
Önemli kişiler için anıt şeklinde tasarlanmış, görkemli mezar

Antik kent
(ing: antique city, fra: cité antique alm: antike Stadt)
Tarihî dönemlerden kalma yerleşim yeri

Ara durak
Stop over

Arap Turizm ve Seyahat Acentaları Birliği
(ing: Arab Association of Tourism and, fra: Association Arabe de Tourisme e, alm: Union der arabischen Tourismus)
Arap ülkeleri seyahat acentalarının üye oldukları uluslararası kuruluş

Arasta
(ing: shops of the same trade built i, fra: marché des commerçants qui vend, alm: Reihe von Geschäften mit gleich)
Çarşılarda aynı işi yapan esnafın bir arada bulunduğu sıralı kısım

Araştırma-geliştirme (Ar-Ge) harcamaları
(ing: research and development (R-D) expenditures , fra: études de recherche et de dével, alm: Forschung und Entwicklung)
Temel, uygulamalı araştırma ve geliştirme gibi faaliyetlere yapılan harcamalar

Ar-Ge harcamaları teşviki
Tax deferral on research and development expenditures

Arazi kiralama
(ing: land leasing, fra: bail, alm: Pacht)
Kamuya ait bir toprak parçası üzerinde belli konuda tesis kurmak üzere kira karşılığında uzun süreli irtifak hakkı oluşturma

Arazi tahsisi
(ing: land allocation, fra: allocation des terrains alm: öffentliche Landnahme)
Bir kamu arazisini bir amaç için ayırma

Arıtma
(ing: purification, fra: épuration, alm: Klärung)
Atık su ya da gazların kirleticilerden temizlenmesi işlemlerinin tümü

Asansör
(ing: elevator, fra: ascenseur, alm: Aufzug)
İnsanları veya yükleri bir yapının bir katından ötekine veya yüksek yerlere çıkarıp indiren, elektrikle işler araç

Asgarî ücret
(ing: minumum wage, fra: salaire minimum, alm: Mindestlohn)
Bir ülkede niteliksiz bir işçiye verilmek üzere hükümetler tarafından belirlenen en düşük ücret

Asit Test Oranı
Acid-Test Ratio
Cari likit aktiflerin (nakitler, hemen satılabilir tahviller vb) cari borçlara oranı

Askerî amaçlı tesis
(ing: military facility, fra: établissement militaire, alm: militärische Anlage)
Askerî amaçlarla kullanılan tesis

Askerî yasak bölge
(ing: prohibited military zone, fra: zone militaire interdite, alm: militärische Zone)
Askerî güvenlik nedeniyle girişlerin yasaklandığı bölge

Aşçı
(ing: cook, fra: cuisinier, alm: Koch)
Mutfak bölümünün hamur, pasta işleri hariç, her kısmında yemek pişiren görevli

Aşı
(ing: vaccination, fra: vaccination, alm: Impfung)
Bazı hastalıklara karşı tavsiye olunan veya zorunlu görülen, koruyucu sağlık uygulaması

Atık
(ing: waste, fra: déchets, alm: Abfall)
çevrede olumsuz etkiler meydana getirecek miktarda atılmış sıvı, katı, gaz ya da radyoaktif madde

Atık gömme
(ing: landfill, fra: ensevelissement des déchets, alm: Abfallenentsorgung)
Özellikle katı atıkların toprak katmanları arasına depolanması şeklindeki en yaygın tasfiye yöntemi

Atık su yönetimi
(ing: waste water management, fra: gestion des eaux usées, alm: Abwasserkontrolle)
İnsan sağlığını ve çevreyi korumak amacıyla, atık suyun izlenmesi ve tasfiyesi ile ilgili sistemlerin geliştirilmesi ve uygulanması ing: waste water management, fra: gestion des eaux usées alm: Abwasserkontrolle, f

Atık toplama ve imhası
(ing: waste collection and removal, fra: collecte et élimination des déc, alm: Abfallsammlung und-vernichtung)
Turistik merkezlerdeki yoğunlaşmanın sağlık altyapı hizmetlerine eklediği yükün, çöp ve sıvı atık imhasına yansıması

Atraksiyon
(ing: attraction, fra: attraction, alm: Attraktion)
Eğlence yerlerinde dans arası sunulan, ilgi çekici gösteri

ATTA
(Bkz Türkiye Seyahat Acentaları Birliği)

ATURJET
Türkiye Turizm Gazetecileri ve Yazarları Derneği

Audio konferans
(ing: audio conferencing, fra: audio-conférence alm: Audio-Konferenz)
Farklı mekânlardaki üç veya daha fazla sayıda kişi arasında telefonla yapılan görüşme

Authorized sales agent
Yetkili satış acentası

Avcılık
(ing: fishing or hunting, fra: pêche et chasse, alm: Jagd und Fischfang)
Suda ya da karada avlanma eylemi, avlanma sporu

Av tezkeresi
(ing: hunting certificate, fra: permis de chasse, alm: Jagdschein)
Vatandaşlara avcılık yapma olanağı veren, yetkili kurumlardan alınmış sertifika

Av turizmi
(ing: hunting tourism, fra: tourisme de chasse, alm: Jagdtourismus)
Avlanmak için yapılan seyahat organizasyonlarının doğurduğu olay ve ilişkilerin tümü

Av turizmi izin belgesi
(ing: license for arranging hunting , fra: licence d'organisation de chass, alm: Lizens für den Jagdtourismus)
Av turizmi düzenleyen seyahat acentalarının bu faaliyette bulunmaları için TC Orman Bakanlığı'ndan almaları gereken sertifika

Avrupa Çevre Eğitim Vakfı
Foundation for Environmental Education in Europe(FEEE)

Avrupa Ekonomik Topluluğu
European Economik Community
1 Ocak 1959'da yürürlüğe giren Roma Anlaşmasıyla kurulan Avrupa Gümrük Birliği

Avrupa Ülkelerarası Tren Tarifesi
Thomas Cook's Continental Time Table

Avrupa Para Birimi
European Currency Unit
Avrupa para sistemi içnde yer alan para birimi

Avrupa Para Sistemi
European Monetary System (EMS)
Avrupa Ekonomik Topluluğu ülkelerinin gerçekleştirdiği bir para sistemi

Avrupa plânı
(ing: European plan-EP, fra: plan européen, alm: Übernachtungspreis)
Avrupa usulü, sadece yatak ücretini içeren konaklama tarifesi

Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi
European Free Trade Area
Avrupa Ekonomik Topluluğu dışında, Avrupa'da yer alan bir iktisadi birleşme

Avrupa Sivil Havacılık Teşkilatı

Avrupa Sosyal Turizm Koordinasyonu
(ing: European Coordinating Committee, fra: Comité Européen de Coordination, alm: Europäisches Koordinierungskomi)
Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında sosyal turizmi geliştirmek amacıyla 1984 yılında oluşturulan kuruluş

Avrupa Yatırım Bankası
European İnvestment Bank (EIB)
Avrupa Ekonomik Topluluğu'na dahil finansal kuruluşlardan biri

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm İle İlgili Herşey

Eski 08-19-2012   #51
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm İle İlgili Herşey



B


Back to back
Arka arkaya, peş peşe

Back to back tours
Peşpeşe, birbirini izleyen turlar

Bagaj Hakkı
Baggage allowance
Yolcu tarafından fazladan ücret ödemeden taşınabilecek yük miktarı

Bagaj sigortası
Baggage insurance

bağlama yeri
ing: anchorage, fra: mouillage alm: Ankerplatz
bir deniz aracının demir attığı yer

bağlantılı bilet
ing: (connection ticket, fra: billet de correspondance alm: Anschlußfahrkarte, f
birden çok havayolu biletinin birbirine bağlı şekilde ve aynı zamanda, tek bir sözleşmeyle yolcuya veriliş şekli

bağlantılı uçuş
ing: connection flight, fra: vol à correspondance alm: Anschlußflug
uçak yolculuğunda, hedef noktasına varıncaya kadar değiştirilen uçuş

bağlantılı uçuşa yetişememe
ing: misconnection, fra: manquer la correspondance, alm: Fehlanschluß
bağlantılı uçuşu gerçekleştirecek olan uçağı kaçırma

Bahşiş
ing: tip, fra: pourboire alm: Trinkgeld
bir hizmet görene hakkı olan ödemeden ayrı olarak verilen para

bakım ve tedavi tesisi
ing: nursing and treatment facility, fra: établissement de soin alm: humanmedizinische Anlage, f
yaşlılık ya da sağlık bozulması nedenleriyle normal yaşam sürdüremeyen insanların bakım ve tedavilerinin yapıldığı hastane, bakımevi, huzurevi gibi tesis

balayı paketi
ing: (honeymoon package, fra: voyage de noces organisé alm: Paketreise für Flitterwöchner,
yeni evlenen çiftlerin konaklayacağı odalarda bazı lüks ilâvelere yer verilen, önceden plânlanan gezi paketi

Balneoterapi
ing: balneotherapy, fra: balnéothérapie alm: Balneotherapie, f
mineralize termal sular ile yapılan kür uygulamaları

Bar
ing: (bar, fra: bar alm: Bar, f
her çeşit alkollü ve alkolsüz içkilerin alındığı, hafif yiyeceklerin sunulduğu çeşitli büyüklükteki yer

bar yöneticisi
ing: bar supervisor, fra: chef de bar alm: Barvorgesetzter
barda çalışanları yöneten kişi

Barboy
ing: bar boy, fra: commis de bar alm: Barpage
barda çalışan komi

Barınak
ing: shelter, fra: abri alm: Anlegestelle, f
deniz araçlarının barınmasına yarayan doğal ya da yapay bağlama yeri

Barmen
ing: (barman, bartender, fra: barman alm: Barkeeper
alkollü içkileri, alkolsüz sıcak ve soğuk içecekleri ve bunlarla birlikte hafif yiyecekleri sunmakta uzmanlaşmış erkek personel

Barmeyd
ing: (barmaid, fra: barmaid alm: Bardame, f
alkollü içkileri, alkolsüz sıcak ve soğuk içecekleri ve bunlarla birlikte hafif yiyecekleri sunmakta uzmanlaşmış bayan personel

bavul turizmi
ing: suitcase trade, fra: tourisme frontalier alm: Kofferhandel
yabancı ziyaretçilerin ülkelerine dönerken, toptan aldıkları malları beraberinde götürdükleri turizm türü

bebek tarifesi
ing: infant fare, fra: tarif enfant alm: Preis für Kinder unter zwei Jah
iki yaşın altındaki çocuklar için aile indirimi kapsamında uygulanan özel tarife

bedava içki
ing: complimentary drink, fra: boisson de faveur alm: Freigetränk
yolculuk sırasında ikram edilen ve karşılığında ücret talep edilmeyen içki

bedenen güçlü yolcu
ing: able-bodied passenger, fra: passager disponible pour le sec, alm: kräftiger Passagier
uçak veya gemilerde, muhtemel tahliye durumlarında, mürettebata yardım etmesi için acil çıkış kapısı yanında oturmasına izin verilen ya da rica edilen yolcu

Bedesten
ing: bedesten, fra: bedesten alm: Bedesten
içinde değerli eşya alış verişi yapılan kapalı çarşı

bel kaptan
ing: bell captain, fra: chef groom alm: Erster Page
danışma ve bagaj hizmetleri elemanlarının düzenli ve tam hizmet vermesinden sorumlu kişi

Belboy
ing: bellboy, fra: groom alm: Hotelpage
otele gelen müşteriyi ön bürodan alarak, eşyaları ve oda anahtarı ile odasına götüren, müşteri adına gelen posta ve mesajı ileten ve otelden ayrılırken aynı şekilde ilgilenen görevli

belgelendirme
ing: licensing, fra: homologation alm: dokumentieren, ausweisen
turizm yatırım ve işletmelerine, durum ve sınıflarına göre ilgili idare tarafından yatırım ya da işletme izni belgesi verilmesi konusundaki işlemlerin tümü

Belgeli Seyahat Acentaları Enst
ing: Institute of Certified Travel A, fra: Institut des Agences de Voyages, alm: Institut für lizensierte Reisea
seyahat acentaları için eğitici kurslar düzenleyen kuruluş

belgeli turizm işletmesi
ing: licensed tourism establishment, fra: etablissement touristique homol, alm: lizensierter Fremdenverkehrsbet
turizm işletme belgesi verilmiş turizm tesisi

belgeli turizm yatırımı
ing: licensed tourism investment, fra: investissement homologué de tou, alm: lizensiertes Tourismusinvestmen
turizm yatırım belgesi verilmiş girişim

belgesiz tesis
ing: tourism facility without licens, fra: établissement non homologué alm: ohne touristische Betriebserlau
turizm işletme belgesi taşımayan turizm tesisi

Bide
ing: bidet, fra: bidet alm: Bidet
banyolarda vücudun özel yerlerinin yıkanmasına imkân veren musluk sistemi

Bilet
ing: ticket, fra: billet alm: Billett
sinema, tiyatro vb yerlere giriş ya da taşıt araçlarında seyahat etme hakkı tanıyan belge

bilet gişesi
ing: box office, fra: guichet alm: Fahrkartenschalter
bilet satış gişesi

bilet payı
ing: ticket allocation, fra: quota de billet alm: Fahrkartenanteil
belli bir sefer için, bir bilet satış acentasına sayısal olarak tanınan bilet hakkı

bilet stoku
ing: ticket stock, fra: billet vierge alm: Kartenstock
seyahat acentaları tarafından doldurulduktan ve tasdik edildikten sonra geçerlilik kazanan, hava ulaştırma şirketlerinin boş bilet formları

biletli turizm
ing: ticketing tourism, fra: vol sec alm: Kartentourismus
ulaştırma aracı için bilet alındıktan sonra seyahate çıkılarak, konaklama ve diğer ihtiyaçlarla ilgili kısımların gidilen yerde programlaştırılması şeklindeki turizm

biletsiz seyahat
ing: ticketless travel, fra: voyage à billet électronique alm: kartenlose Reise, f
yolcu ile ilgili kişisel bilgilerin, havayolu şirketi elektronik hafızasında muhafaza edildiği, biletsiz taşıma sistemi

bitki temalı turizm
ing: phythome, fra: phythôme alm: Phythome
bitki örtüsünün çekim unsuru olarak kullanıldığı turizm türü

Broşür
ing: brochure, fra: brochure alm: Broschüre, f
tanıtıcı yayın türü

buharlı gemi
ing: steam boat, fra: bateau à vapeur alm: Dampfer
buhar gücüyle çalışan gemi

Bareboat charter
Bir yatın mürettebatsız ve malzemesiz kiralanması

Basit Getiri Oranı
Accounting Rate of Return
Basit kârlılık oranı da denilen basit getiri oranı, yatırım önerilerinin değerlendirilmesinde kullanılan en kolay ve pratik yöntemdir

Basit getiri oranı aşağıdaki formül ile hesaplanabilir:

Basit Getiri Oranı= (Proje Gelirleri- Proje Giderleri)/Başlangıçtaki Yatırım Tutarı(Öz Sermaye + Borçlar)

Yukarıdaki formülde başlangıçtaki yatırım tutarına faiz giderlerinin dahil edilmeyeceği göz önünde tutulmalıdır

Başabaş Noktası
Break even point

Başabaş noktası grafiği
Break even chart
Başabaş noktası, işletme giderlerinin işletme gelirlerine eşit olduğu faaliyet hacmini gösterir Bu noktaya kâra geçiş noktası veya sıfır kâr noktası denilmektedir Turizm sektöründe, başabaş noktası analizleri asgari kapasite, asgari doluluk oranları, satışlar, kâr ve fiyat politikasının belirlenmesinde büyük yararlar sağlar

Belgeli yatak
Certificated-bed

Belgeli turizm yatırım veya işletmeleri
Certificated tourism investments and estableshments
Turizm Bakanlığı'nca belgelendirilmiş yatırım veya işletmeleri ifade eder

Bileşik tur
Combined tour

Bilgilendirme gezisi
Information trip

Bina İnşaat Harcı İstisnası
Exemption from building and construction taxes
Belediye Gelirleri Kanunu hükümleri çerçevesinde, inşa edilen binalardan alınması gereken bina inşaat harcı teşvik belgeli tesislerden alınmamaktadır Bina inşaat harcı istisnasından yararlanabilmek için teşvik belgesinin olması yeterlidir, ayrıca bir belge alınmasına gerek yoktur

Biniş reddi tazminatı
Denied boarding compensation
Teyit edilmiş rezervasyonu olan bir yolcunun uçağa alınmaması nedeniyle havayolu işletmesinin ödemesi zorunlu olan tazminat

Bireysel Paket Tur
Individual IT
Turistin tek başına satın aldığı turdur Bu tür turlar paket rurun tüm özelliklerini taşırlar, ancak bireysel olarak gerçekleştirilen paket turlarda herhangi bir grup olmadığı için tur lideri de söz konusu değildir

Brüt işletme geliri
Gross operating profit

Booking
Rezervasyon

Boş-dolu garantili fiyat
Price on full-empty bases

Boş zaman
(Bkz Serbest zaman)

Bölge sorumlusu
(Area manager région directeur Fläche Direktor)

Brüt Gezi Eğilimi
Brüt Gezi eğilimi= TP/P x 100

TP bir ülkenin veya belirli bir yörenin bireylerinde yapılan gezi sayısını,
P Bir ülkenin veya belrili bir yörenin toplam nüfusunu ifade eder

Brüt gezi eğiliminde ikinci ve üçüncü kez yapılan geziler önemli bir yer tutmakta ve böylece her yüz kişinin kaç kez gezi yaptığı belirlenmektedir Örneğin 100 kişilik bir grupta 60 kişi yılda bir defa, ya da 30 kişi yılda iki defa geziye çıkarsa, her iki durumda da istem 60 gezidir

BSP
Bank settlement plan
Bir tür havayolu bilet satış şekli

Bucket shop, seau magazin eimer laden
Hava taşımacılığında, belli bir tarihe kadar satılmayan havayolu biletlerini uygun fiyata alınıp, tüketiciye düşük kar marjıyla satılması

Bugünkü değer
Present value Présent valeur,Gegenwart wert
Belirli bir dönem sonunda elde edilecek tutarın bugünkü değeri Bileşik faiz esasına göre yapılan uygulamada bugün faize yatırılacak bir sermayenin (N) dönemi sonunda ulaşacağı tutar c= a(1+t)n formülüne göre bulunur Buna göre şayet (n) dönem (yıl) sonraki tutar C ise bu tutarın bugünkü değeri
a= C/(1-t)n olacaktır

Bulk Paket Tur
(Bulk IT)
Grup olarak gerçekleştirilen paket turların bir türü olan Bulk IT esas itibariyle birbirini izleyen ve devamlılık arzeden (back-to-back) kafileler için tarifeli bir uçaktan belirli bir koltuk kapasitesi sağlanarak önceden belirlenmiş bir ülke veya bölgeye düzenlenen gezilerdir

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm İle İlgili Herşey

Eski 08-19-2012   #52
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm İle İlgili Herşey



C , Ç

Cari oran
Current rate
Paraya çevrilebilir değerlerin kısa vadeli borçlara bölünmesiyle ortaya çıkan oran Cari oranını yükselmesi ödeme gücünün arttığını ifade eder İşletmenin kısa vadeli borçlarıını ölçmek ve net işletme sermayesinin yeterlilik düzeyini saptamak için kullanılır

Catering
(ing: catering, fra: restauration, alm: Verpflegung)
Yolcuların beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için genellikle vapur ve uçak gibi uzun yol taşıtlarına ya da özel isteklilere verilen yiyecek-içecek hizmeti

CEAC
(Bkz Avrupa Sivil Havacılık Teşkilatı)

CF
Car ferry
Otomobil taşıyan feribot

CF
Cost and freight
Satıcının malı belirli bir noktaya kadar taşımayı taahhüt ettiği ve malın fiyatına taşıma giderlerinin da dahil olduğu bir alım-satım biçimi Cf satışlarda satıcı sigorta giderlerini ödemekle yükümlü değildir

Charter flight
Belirli bir grubu taşımak için kiralanmış olan uçak

Charter
Kiralık uçak

Charter Taşımacılığı
Charter transport
1952 yılında Avrupa Sivil Havacılık Teşkilatı, uluslararası tarifeli uçuşların özelliklerini aşağıdaki gibi belirlemiştir:

-uçuşlar bir devletin hava sahasından başka bir devlete yapılır
-yolcu, yük taşıyan ve belirli ücret ödenen tüm uçuşlar jerkese açıktır,
-uçuşlar önceden belirlenen saatlere vd kalkış-varış noktalarına göre gerçekleşir
Yukarıda belirtilen bu üç özellikten birisi gerçekleşmezs bu uçuşa tarifesiz-charter uçuş denir Charter uçuşunu tarifeli seferden ayıran en önemli özellik, bir kişi veya grubun biruçağın tüm koltuk kapasitesini satın almasıdır

Charter uçuşları 30 Nisan 1956'da Paris'te imzalanan Uluslararası Ticaret Hukuku Anlaşması'na göre yapılır Buna göre;

a)Yalnız uçuşlar 1 aydan fazla süremez ve 2 uçuş noktasındna başka yere yapılamaz
b)Tarifeli seferlerin yolcu ve uçak bakıından yetersiz kaldığı noktalra yapılırç
c)Charter uçuşu yalnız kiralama yoluyla yapılır
d)Yalnız koltuk trafiği yapılamaz
e)İnterline yolcu, posta ve kargo taşıması yapılamaz
f)Paket tur charter uçuşlarında başka tip charter trafiği (Co-mingling) yapılamaz
g)Paket tur charter uçuşlarında Türk göçmen işçilerin taşınması yasaktır

Charterer
Kiralık uçağı kiralayan

Check-in
"Kayıt" Bir otele giriş ve kayıt defterini imzalama Genel olarak otele giriş saati 0600, çıkış "Check-Out" saati ise 1300'tür

CIF
(Cost, insurance, freight coûter assurance cargaison; kosten Versicherung Transport)
İngilizce bedel, sigorta ve navlun sözcüklarının kısaltılmasından oluşan ve ithalatta mal bedelinin üstüne sigorta ve navlun giderlerinin de eklendiğini ifade eden terim CIF satışlarda satıcı, sigorta ve navlundna kaynaklanan maliyetlere katlanır Bu uygulamada malı alanın (ithalatçının) belirleyeceği yere kadar götürme sorumluluğu satıcıya aittir

Ciro
(İngEndorsement FraAvenant AlmIndossament)

1 Hak sahibince değerli evrakın arkasına atılan bir imza veya yazılan bir fade ile söz konusu evraktan doğan hakların başkasına devrini sağlayan işlem
2 İş hacmi (turnover)
3 Döner sermayenin miktarı X devir sayısı

Confidental price-tariff
İncoming acenta ile tur operatörü arasında yapılan ve sadece onlar için geçerli olan fiyat

Courier
"Profesyonel Turist Rehberi" Tour leader, tour escort veya tour manager olarak da adlandırılır

CPM
(Bkz Kritik Yörünge Metodu)

Cruise
"Kruvaziyer Seyahat" Turizm amacıyla yapılan deniz yolculuğu

CSST
(Bkz Şehir gezisi)

Çamaşırhane
(İng Laundry Fra Linge AlmWäscherei)

Çapraz Satış
(İngCross Selling FraCroix vendre AlmKreuz verkaufen
Çapraz satış, mevcut müşterilere veya aktif olmayan müşterilere ilave ürün veya hizmetlerin sağlanmasıdır Çapraz satış stratejileri ile yeni müşterilerin kazanılması için harcanacak zaman ve paradan çok daha azıyla satışlar yatay veya dikey olarak çarpıcı biçimde artırılabilir Çapraz satışı stratejik öncelik haline getiren her işletme, büyük başarılar sağlayabilir Ne var ki etkin olabilmek için çapraz satış şirket kültürünün bir parçası olmalıdır

Çekek Yeri
(Bkz Yat çekek yeri)

Çekicilik
(İng Attraction FraAttraction GerAnziehungskraft)
Çekicilik, turistin bir bölgeyi diğerine tercih etmesini etkileyen turizm ürününün unsurları olarak tanımlanabilir Bu unsurlar bir bölgeye turist akımını yaratan faktörlerdir Bölgesel veya yörestel nitelik taşıyan çekicilikler olduğu gibi ulusal nitelik taşıyanlar da vardır
Bu konuda bir başka ayrım çekici olay, çekici yer olarak yapılabilir Genellikle yer ve olay tükaticinin tercihinde önemli birer faktör olarak birlikte rol oynarlar

Çekim merkezi
Destination Destination Ziel

Çevre kirliliği
Environmental pollution
Üretim ve tüketim faaliyetleri nedeniyle ortaya çıkan katı, sıvı, gaz biçimindeki artık(atık)ların fizik ve biyolojik ortamı olumsuz yönde etkilemeleri

Çevre yolu
(ing: beltway, fra: route périphérique, alm: Umgehungsstraße)
Şehir trafiğinin aksamaması amacıyla yerleşim yerinin dışından geçen ve şehir yollarına bağlanan ana yol

Çevresel etki değerlendirmesi
(ing: environmental impact assessment, fra: évaluation de l'impact sur l'en, alm: Bewertungsanalyse von Umweltein)
Yeni gelişme ve projelerin çevreye olabilecek etkilerinin, sosyal sonuçları ve alternatif çözümleri de içine alacak biçimde analizi ve değerlendirilmesi

Çığırtkan
(ing: town crier, fra: acoleur, alm: Ausrufer)
Turisti belli bir otel veya mağazaya çekmeye çalışan, genellikle o yörede yaşayan kişi

Çift kişilik oda
(ing: double room, fra: chambre double, alm: Doppelzimmer)
Konaklama tesisinde iki kişilik oda

Çift kişilik odada tek konaklama
(ing: single supplement, fra: supplément personne seule, alm: Einzelzimmerzuschlag)
Özellikle çift kişilik konaklamayı esas alan turlarda, tek olarak kalmanın tercihi halinde, ilâveten ödenen oda ücreti farkı

Çift kişilik tarife
Double acupation rates
İki kişinin işgal edeceği bir oda için, tek kişiden alınan ücret

Çift kişilik yatak
(ing: double bed, fra: lit double, alm: Doppelbett)
Standart ölçüde çift kişilik yatak

Çifte dağıtım
(ing: dual distribution, fra: distribution indirecte, alm: Doppelvertrieb)
Bir mal veya hizmetin el değiştirerek tüketiciye ulaşması

Çifte rezervasyon
(ing: overbooking, fra: surréservation, alm: Überbuchung)
Mevcut koltuk veya oda sayısının üzerinde yapılan rezervasyon

Çiftlik turizmi
(ing: agro-tourism, fra: tourisme à la ferme, alm: Bauernhofferien)
Tarımsal üretim ve çiftlik yaşamı alışkanlıklarına uygun bir şekilde yapılan seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

Çini
(ing: glazed tile, fra: faience, alm: Kachel)
Duvarları kaplayıp süslemek için kullanılan ve genellikle çiçek resimleriyle bezeli, pişmiş, balçık levha, fayans

Çocuk tarifesi
(ing: child fare, fra: tarif enfant, alm: Kinderfahrpreis)
2-12 yaş arasındaki çocuklar için uygulanan tarife

Çoğaltan etkisi
(ing: multiplier effect, fra: effet multiplicateur, alm: touristischer Zusatzfaktor)
Turizm harcamalarının yeni ek harcamalara yol açma özelliği

Çok alternatifli ürün
(ing: multialternative tourism produc, fra: produit touristique diversifié,, alm: multialternatives Tourismusprod)
Değişik turizm çeşitleri

Çok amaçlı kullanım
(ing: multipurpose use, fra: emploi multiple, alm: Vielzweckgebrauch)
Birden fazla gruba veya faaliyet türüne imkân sağlayacak biçimde kullanım

Çok amaçlı yapı
(ing: multipurpose building, fra: immeuble polyvalent, alm: Vielzweckbau)
Araba park katlarının, sokak seviyesinde dükkânların, orta katlarda iş yerlerinin ve en üstte konaklama imkânlarının bulunabildiği çok katlı yapı şekli

Çok yönlü eğlence merkezi
(ing: diversifıed entertainment cente, fra: centre de loisirs, alm: vielfältiges Vergnügunszentrum)
Kurulduğu çevrede değişiklik gösterdiği için cazibesi artan eğlence merkezi

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm İle İlgili Herşey

Eski 08-19-2012   #53
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm İle İlgili Herşey



D

Dağ ve Kış Turizmi
Mountain and Winter Tourism
Sanayileşme ve hızlı gelişmenin bir sonucu olarak insanlar sıkıcı ve sağlıksız ortamlardan kurtulmak için, kışın karlı dağlık ve ormanlık yerlere gitmektedirleri Böylece, dağ ve kış turizmi dağmuş ve gelişmiştir

Dağcılık
(Alpinism alpinisme Bergsteigerung)

Dalyan
(ing: fish trap, fra: bordique, alm: Fischreuse)
deniz, göl ve ırmaklarda kıyılara yakın yerlerde kazık ve tellerle yapılan balık avlama yeri

Davet
(ing: invitation, fra: invitation alm: Einladung)
bir göreve veya bir aktiviteye katılma çağrısı

Day-rate
"Gündüz Tarifesi" Bir otel odasının gece kullanı1maması koşuluyla uygulanan tarifedir Bu tür bir tarifede odanın saat 0600 dan 1700'ye kadar kullanılması öngörülür

deniz otobüsü
(ing: (hydrofoil, fra: hydrofoil, alm: Seebus)
özel hava yastıkları üzerinde hız kazanan ve suya derinlemesine temas etmeden hızla seyreden, yolcularını kapalı mekân içerisinde taşıyan deniz taşıtı

deniz tedavisi
(ing: thalassotherapy, fra: thalassothérapie, alm: Thalassotherapie)
deniz veya deniz klima etkisi ile hastalıkların tedavisi

deniz termal ve sağlıklı yaşam
(ing: sea thermal and health center, fra: centre de thalassothérapie et d, alm: Thalassotherapie-Zentrum)
deniz termal koşullarını taşıyan kıyı yörelerinde kurulan turizm merkezi

deniz turizmi
(ing: sea tourism, fra: tourisme de mer, alm: Meerestourismus)
su sporları, yatçılık, deniz ve kum banyosu gibi denizde yapılan faaliyetleri konu alan turizm organizasyonlarının doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

deniz tutması
(ing: sea sickness, fra: mal de mer, alm: Seekrankheit) deniz yolculuğunda dalgaların etkisiyle sallantıların yarattığı rahatsızlık

deniz tutmasına karşı direnç
(ing: sea legs, fra: avoir le pied marin, alm: Wiederstandsfähigkeit gegen See)
deniz yolculuğunda, fırtınalı havalardaki sallantılara karşı dayanabilme gücü

deniz uçağı
(ing: seaplane, fra: aquavion, alm: Wasserflugzeug)
su üzerinden havalanabilecek ve uçuştan sonra yine su üstüne inebilecek şekilde tasarlanmış hava taşıtı

deniz ürünü
(ing: seafood, fra: fruits de mer, alm: Meeresfrüchte)
deniz canlılarından hazırlanan yiyecek türü

denizaltı turizmi
(ing: marine tourism, fra: tourisme sous-marin, alm: Unterwassertourismus)
Su altı sporları yapmak, zevk ya da seyir amacıyla su altında yüzmek vb faaliyetleri konu alan turizm organizasyonlarının doğurduğu olay ve ilişkilerin tümü

denizciliğe ait
(ing: nautical, fra: nautique, alm: nautisch)
denizle, gemi işletmesiyle ilgili

denizyolları temsilcisi
(ing: maritime agent, fra: agent maritime, alm: Schiffahrtsvertreter)
armatörlerin, kendi adlarına, herhangi bir limanda, deniz taşıtlarının hareketi, yolcu ve eşyanın gelişi, gidişi ve gereken diğer ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla görevlendirdikleri kişi

Depozito
ing: deposit, fra: dépôt de garantie, alm: Depositum)
bir taahhüt sırasında güvence için ya da bağlanma nedeni ile oda, yer veya bilet ücretlerinin küçük bir miktarının peşin ödenmesi

depozitolu rezervasyon
(ing: deposit reservation, fra: reservation cautionnée, alm: Reservierung unter Hinterlegung)
bir konaklama tesisinin, en az bir gecelik ücretini peşin tahsil ettiği rezervasyon

derinlik işareti
(ing: depth marking, fra: marque de profondeur, alm: Tiefenmarkierung)
yüzme havuzu çevresinde havuzun derinliklerini gösteren işaretler

devlet taşımacılığı
(ing: public transportation, fra: transport public, alm: öffentliche Verkehrsmittel)
ilgili kamu kuruluşlarının sorumluluğunda yapılan taşımacılık hizmeti

devre-mülk
(ing: timesharing, fra: multipropriété, alm: Umlauf-Immobilien)
alıcıya, belli sayıdaki yılların belli sürelerinde, bir konuttan müstakil yararlanma hakkı veren sistem

dikey bütünleşme
(ing: vertical integration, fra: integration verticale, alm: vertikale Integration)
bir şirketin birbirini tamamlayan hizmetleri hiyerarşik olarak bünyesinde toplaması

dinî bayram
(ing: religious holiday, fra: féte réligieuse, alm: religiöser Feiertag)
dinî bakımdan önemli olan ve kutlanan gün

Dinlence
(ing: recreation, fra: récréation, alm: Erholung)
boş vakit etkinliklerinin kişiliği geliştirici ve dinlendirici şekilde plânlanması

dinlence köyü
(ing: recreational town, fra: village de retraite, alm: Erholungsstadt)
emekliler için belirli bir yaşam tarzı gereklerine göre inşa edilmiş küçük yerleşim yeri

Diplomat
(ing: diplomat, fra: diplomate, alm: Diplomat)
bir ülkenin dış ülkelerdeki resmî temsilcisi

direkt hat
(ing: hot line, fra: ligne directe, alm: Direktverbindung)
doğru bilgi alınması, rezervasyon sağlanması ve çeşitli şikâyet konularının ilgililere iletilmesi açısından hız sağlayan telefon hattı

direkt tren
(ing: direct train, fra: train express, alm: durchgehender Zug)
kısa veya orta mesafeler arasında önemsiz istasyonlara uğramayan, bazen de çıkış ve varış istasyonları arasında durmayan tren türü

dış turizm geliri
(ing: tourism receipts, tourism incom, fra: recettes de tourisme internatio, alm: ausländisches Tourismuseinkomme)
bir ülkede yabancı ziyaretçilerin bir yılı aşmayan süreli ziyaretlerinde yapmış oldukları harcamalar toplamı

doğa sporları
(ing: nature sports, fra: sports en plein air, alm: sportliche Aktivitäten in freie)
doğada yapılan spor aktiviteleri

doğa yürüyüşü
(ing: nature walk, fra: randonnée, alm: Wanderung)
doğanın güzellik ve zenginliklerini görmek amacıyla yapılan kısa ve uzun süreli yürüyüş

doğal kaynak
(ing: natural resource, fra: ressource naturelle, alm: Bodenschatz)
tabiatın düzeninde kendiliğinden var olan, doğa tarafından insanoğlunun kullanımına sunulan her türlü kaynak

doğal turizm değeri
(ing: natural tourism asset, fra: ressource naturelle de tourisme, alm: natürliche touristischer Wert)
turizm açısından önem taşıyan doğal kaynak

Dönem
(ing: period, fra: période, alm: Periode)
birbirini izleyen, başlangıcı ve sonu belirlenmiş zaman aralığı

dönüşü açık bilet
(ing: open date return ticket, fra: billet open, alm: offene Rückfahrkarte)
gidiş-dönüş olarak alınan biletlerde, dönüşü istenilen bir tarihte yapılabilen bilet

dört mevsimlik tatil tesisi
(ing: four season resort, fra: établissement de tourisme perma, alm: ganzjährige Ferienanlage)
ılıman iklimlerde 12 ay hizmet verebilecek tatil merkezi

dörtlü turizm gelişmesi
(ing: four-way tourism development, fra: développement de tourisme à qua, alm: vierstufige touristische Entwic)
turizm merkezlerinin dört çekim unsuru olan doğal güzellik, coğrafî konum, uluslararası ün ve yaratıcılık etkenleri öne çıkarılarak geliştirilmesi stratejisi

Döviz
(ing: foreign currency unit, fra: devise étrangère, alm: Devise)
yabancı para birimi

döviz bürosu
(ing: exchange office, fra: bureau de change, alm: Wechselstube)
para değiştirme işlemlerinin yapıldığı yer, döviz alınan yer

döviz kuru
(ing: foreign exhange rate, fra: cours de change, alm: Devisenkurs)
bir yabancı para ile ulusal para arasındaki değişim oranı

döviz piyasası
(ing: foreign exchange market, fra: marché de devises international, alm: Devisenmarkt)
ulusal paraların birbirine dönüştürülmesini sağlayan döviz borsası

Duhuliyesiz
(ing: free admission, fra: entrée libre, alm: freier Eintritt)
giriş ücreti olmayan

Dünya Çevre Geliştirme Komisyon
(ing: World Commission on Environment, fra: Commission Mondiale de Développ, alm: Weltkommission für Umweltentwic)
ekonomik gelişmeyi yadsımayan, ancak dünya çevresini tehdit etmeyen çevre ve enerji politikalarının benimsenmesi gerekliliğini savunan Brundtland Raporunu hazırlayan Birleşmiş Milletler'in oluşturduğu bir komisyon

Dünya Sağlık Örgütü
(ing: World Health Organization-WHO, fra: Organisation Mondiale de Santé,, alm: Weltgesundheitsorganisation)
toplumu ilgilendiren hastalıkları izleyerek, hükümetlere tavsiyelerde bulanan, Birleşmiş Milletler Teşkilâtı bünyesindeki kurum

dünya turizm geliri
(ing: world tourism receipts, fra: recettes de tourisme mondial, alm: Welteinkommen aus dem Fremdenve)
uluslararası turizm amaçlı seyahatlerde yapılan harcamalar toplamı

dünya turizm pazarı
(ing: world tourism market, fra: marché international de tourism, alm: Welttourismusmarkt)
turizm arz ve talebinin buluştuğu uluslararası piyasa

dünya vatandaşı
(ing: stateless person, fra: apatride, alm: Weltbürger)
herhangi bir devletin uyruğunda olmayan kişi

Durak
(ing: stop, fra: arrêt, alm: Haltestelle)
taşıt araçlarının yolcu alma ve bırakma amaçlı, kısa bir süre için durdukları, yol üzerinde işaretlenmiş belli bir nokta

durma-binme
(ing: stopover, fra: halte, alm: Reiseunterbrechung)
hava taşıtında seyahati bir ara uğrak yerinde keserek, bu seyahati aynı hattın ilerideki bir seferinde bitirme

duty-free
(ing: duty-free, fra: hors-taxe, alm: zollfrei)
gümrük vergisi muafiyeti

duyarlı çevre
(ing: environmentally sensitive area, fra: espace sensible, alm: sensible Zone)
doğallığının sürdürülmesi ve korunması ancak bilinçli ve özel önlemlerin alınmasıyla mümkün olabilen hassas ekosistemli alan

dürtü araştırması
(ing: motivation research, fra: recherche de motivation, alm: Motivierungsforschung)
bir turizm merkezi ile ilgili imajın, potansiyel ziyaretçiler tarafından algılanması araştırması

düşük faizli tatil kredisi
(ing: low interest holiday loan, fra: chèque-vacances, alm: niedrigverzinster Urlaubskredit)
dar gelirlilerin tatil yapmalarına yardımcı olmak üzere faizi düşük, borç para verilmesi

düşük sezon
(ing: low season, fra: basse saison, alm: Vor-, Nach-, Zwischensaison)
turist trafiğinin ve genellikle fiyatların en düşük olduğu dönem düzenli sefer
(ing: regular service, fra: service régulier, alm: fahrplanmäßige Verbindung)
bir anlaşma uyarınca, önceden saptanmış gün ve saatlerde, süresi belli taşıt servisi

Değişken maliyet
Variable cost (VC)

Demi-Pension :
"Yarım Pansiyon" Yatak, kahvaltı ile ögle veya akşam yemeklerinden birini içeren konaklama tarifesi

Demografi
Demography démographie Demographie
İnsan topluluğunun belirli niteliklerinin ölçülmesiyle ilgili bir bilim dalı Nüfusun büyüklüğü, cinsiyeti, mesleklere, yaşa vb unsurlara göre tanıdığı özellikler ve bunların zaman içindeki eğilimleri demografinin ilgi alanına,girer

Denetleme gezisi
Inspection trip

Deniz kürü
Marine cure

Destination
(BknzVarış yeri)

Destek veren kuruluşlar
Consolidator
Özellikle tarifeli uçak seferleri yapan ve kruvaziyer seferleri yapan tur operatörlerinden toplu olarak özel ve iskontolu fiyatlarla kontenjan alan ve ucuza aldıkları bu ürünleri diğer tur operatörü ve seyahat acentalarına uygun kar payıyla satan kuruluşlar

Dışa yönelik turizm
Outbound tourism

Dikey bütünleşme
Aynı sektörde ancak farklı üretim dallrında faaliyet göstren firmalrın faaliyetlerini birleştirmeleridir Turizm sektöründe bir hava yolu şirketinin, tur operatürleri, konaklama tesisleri vb ile yapacağı işbirliği dikey bütünleşmeye örnek gösterilebilir

Discriminatory
"Ayırım Gözeten" Belirli kimselere, örneğin askerlere ögrencilere, çocuklara uygulanan indirimli tarifeler

Dizgisel şema, Master süreç şeması
Sequental chart
İşletmelerin analizinde önemli fonksiyonu olan, tüm planın incelenmesini kapsayan bir tür şemadır Master süreç şeması olarak da adlandırılır Çünkü ayrı fonksiyonlaeın süreç şemalarının sentezidir Bu fonksiyon grafikler kronolojik sıraya konularak bütün işletmedeki iş, materyal ve personel akımı saptanır

Doğal kaynaklar
Naturel sources
Üretim sürecinin değil, doğanın sağladığı mallar, değerler Yenilenebilir doğal kaynaklar ve yenilenemeyen doğal kaynaklar olarak sınıflandırılır

Doğal tedavi merkezi
Naturel therapy center

Doğrusal organizasyon, doğrusal örgütle(n)me
Linear organisation:

Dönem
(Bkz Mevsim)

Dünya Turizm Örgütü (DTÖ)
World Tourism Organisation (WTO)

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ)
World trade organisation (WTO)

Dünya seyahat acentaları birlikleri federasyonu
the universal federation of travel agencies associations

Düşük kapasiteli tesis
(Bkz Küçük ölçekli tesis)

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm İle İlgili Herşey

Eski 08-19-2012   #54
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm İle İlgili Herşey



E


ECU
(Bkz Avrupa Para Birimi)

Efektif
(ing: effective, fra: effectif, alm: effektiv)
Banknot ve metal para

EFTA
(Bkz Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi))

Egzotik turizm
(ing: exotic tourism, fra: tourisme exotique, alm: exotischer Tourismus)
İlgi çekici yabancı yerlere yönelen turizm

Eğitim amaçlı seyahat
(ing: travel for learning, fra: voyage éducatif, alm: Bildungsreise)
Avrupa üniversitelerinin, özellikle Amerikalı öğrencilerin ilgisini çekmek üzere düzenledikleri, yaz aylarında, kısa dönemli kurs ve gezi paketi sistemi

Eğlence merkezleri
Entertainment centers
Eğlence merkezleri, deniz-kum-güneş üçlemesinden arta kalan zamanın değerlendirilmesine olanak sağlayan konaklama faaliyetleri dışındaki, özellikle sportif faaliyetler, yeme-içme ve alışveriş olanaklarının içiçe yer aldığı merkezlerdir

Eğlendirici veya oyalayıcı hizmet
(ing: in-flight entertainment, fra: facilité de distraction au vol,, alm: Reiseunterhaltung)
Uçaklarda yolcuların iyi vakit geçirmelerini sağlamak için sunulan film veya video gösterimi, müzik yayını veya kağıt oyunu vb hizmet

EIB
(Bkz Avrupa Yatırım Bankası European İnvestment Bank)

Ekoturizm
(ing: ecotourism, fra: écotourisme, alm: Ökotourismus)
Doğal çevre ile turizm faaliyetini bağdaştıran, çevrenin olumsuz etkilenmesi konusunda sorumluluk güdüsü ile hareket etme esasına dayalı turizm faaliyeti

Ek prim
Override Premium

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı
Organization for Economic Cooperation and Development (OECD)
Aralık 1960'da imzalanan bir konvansiyonla Eylül 1961'de faaliyete geçen uluslararası bir kuruluş OECD kısa adıyla da anılır

Elit turizm
(ing: elite tourism, fra: tourisme élites, alm: elitärer Tourismus)
Üst gelir grupları ya da seçkin kişiler için düzenlenen turizm faaliyeti

Elle tutulmaz ürün
(ing: intangible product, fra: produit intangible, alm: abstraktes Produkt)
Turizm gibi, somut varlığı olmayan ürün türü

Elle tutulmaz ürünlerde kalite
(ing: quality control of intangibles, fra: contrôle de qualité des intangi, alm: Qualitätskontrolle bei abstrakt)
Turizm gibi elle tutulmaz ürünlerin, mukayeseli standardizasyon yöntemi

EMS
(Bkz Avrupa Para Sistemi)

En düşük fiyat
Rack-bottom price

Olabilecek en düşük fiyat

En küçük kareler metodu
Least squares method
İki değişken arasındaki ortalama ilişkinin hesaplanmasına yarayan matematiksel bir tahmin yöntemi

Enformel organizasyon
(Bkz İnformel organizasyon)

Ergonomi
Ergonomics
İnsanın kas gücünün üretimde verimli olarak kullanılmasını sağlamanın şartlarını inceleyen bilim dalı Ergonominin amacı işgücü ve sermayenin üretkenliğini en çoğa çıkarmak için en ugun fiziksel ortamın yaratılmasıdır

Ekstra yatak, ilave yatak
Additional bed

ESAD
Ege seyahat acentaları derneği

Eşya sigortası
(ing: freight insurance, fra: assurance de bagage, alm: Frachtversicherung)
Yolcu ile taşıt sahibi ya da üçüncü şahıs arasında belirli miktarda prim ödemek suretiyle taşınan eşyanın kaybolma, çalınma, kırılma, gecikme ve benzeri nedenlerle uğrayacağı zararı karşılamak üzere yapılan anlaşma

Etkinlik tatili
(ing: activity holiday, fra: vacances actives, alm: Aktivurlaub)
Turistlerin spor veya benzeri aktivitelere katıldıkları turizm türü

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm İle İlgili Herşey

Eski 08-19-2012   #55
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm İle İlgili Herşey



F

Faktoring
Factoring
Firmalara vadeli satışlarının bedelini vadesinden önce tahsil olanağı veren finansman hizmeti Faktoring kuruluşu (factor), vadeli satış yapmış firmanın fatura edilmiş alacaklarını peşin bedelle ve fakat bir iskonto ile satın alır; Vadesi geldiğinde alacağı kendi tahsil eder

Fayda-maliyet analizi
Cost-benefit analysis
Yatırım projelerinin etkinliğini sınama ve değerlendirmede geliştirilen tekniklerden biridir Fayda-maliyet analizi bir projenin net cari değerini iskontoloyarak projenin toplam maliyetini ve faydasını değerlendirir

Fazla rezervasyon
Overbooking

FC
(Bkz Sabit maliyet)

FDCSST
(Bkz Tam gün şehir gezisi)

Federal Denizcilik Komisyonu
(ing: Fedaral Maritime Commission-FMC, fra: Commission Fédérale Maritime, alm: Föderale Maritime Kommission)
Denizcilikte uluslararası yolcu ve yük taşımacılığını düzenlemek yetkisini taşıyan Amerikan resmî kuruluşu

Fener
(ing: lighthouse, fra: phare, alm: Leuchtturm)
deniz araçlarının yolunu bulması için yapılmış ışık kulesi

Festival
(ing: festival, fra: festival, alm: Festspiel)
Niteliği önceden programla belirlenen, kendine özgü ayrıcalığı olan şenlik ya da bir kaç gün süren sanat gösterisi

FIT
(Bkz Rehbersiz dış ülke gezisi)

FIJET

Fiilen İşletilen Yatak
Actually Operated Bed

Finansal kiralama
Financial leasing
Turizm yatırımlarının finansman yöntemlerinden biri olan finansal kiralama, dünyada, 1952 yılından itibaren yatırım mallarının finansmanında kullanılmaya başlanan bir yöntemdir 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu'na göre ülkemizde her türlü taşınır veya taşınmaz mal leasinge konu olabilir Öte yandan, leasing konusu malın bağımsız ve üzerinden amortisman ayrılabilen bir özellik taşıması gerekmektedir Buna göre hammadde ve ara malı niteliğinde olan ve kullanıldığında tüm özelliklerini yitiren mallar, yazılım gibi maddi olmayan konular ile fikri ve sınai haklar leasing yapılmamaktadır

Finansal yönetim, finans yönetimi
Financial management

Finansal rasyolar
Financial ratios
İşletme faaliyetlerinin ortaya çıkardığı fon ihtiyacının saptanması, işletmenin finansal yapısının ne derece sağlam olduğunun anlaşılması amacıyla kullanılan finansal analiz araçları Rasyo iki değerin birbirine olan oranı demektir

Finanslama
Financing
Özel ya da tüzel kişilerin yatırım, üretim ve satış faaliyetinin gerçekleştirilmesi ve bu faaliyetin istenilen düzeyde sürdürülebilmesi için gerekli parasal değerlerin sağlanması, saklanması, ödenmesi ve bunlarla ilgili maliyetleri de içeren para bulma ve kullanma etkinliği

Finansman planı
Financial plan

Firma ziyareti
Corparate travel

Fiyat
Rate, fare

Fiyat farklılaştırılması
Price discrimination
Maliyetinde bir değişiklik olmamasına rağmen, aynı malın ya da hizmetin farklı alıcılara değişik fiyattan satılması

Fiyat politikası
Turistik mal ve hizmetlerde izenecek fiyat politikası:
Fiyat saptamadaki amacın belirlenmesi,
Değişik alternatifler arasında hedefe uygun politikanın tercihi,
Fiyatlama yönteminin seçimi aşamalarından oluşur
Günümüz turizminde fiyat politikası çok önemli bir faktördür Çünkü, arz son derece rekabetçi ortamda oluşmakta, fiyat karşısında esnekliğe sahip olamamkta, talep ise fiyatlar karşısında büyük bir esneklik göstermektedir

Fiyatlandırma, kotasyon
Quotation

Fiyatlandırma yöntemi
Turizm sektöründe mal ve hizmetlerin fiyatları amaç ve politikaları saptandıktan sonra çoğunlukla ya maliyet esasına göre, ya da rekabet koşulları göz önüne alınarak belirlenir

Fizibilite etüdü
Feasibility study
Yapılabilirlik ettüdü Yatırım projelerinin gerçekleştirilebilir olup olmadığını saptamak amacıyla yapılan çalışmaların bütünü

FOB
(ing: free on board, fra: franco de port, alm: frei an Bord)
Güvertede teslim, Deniz taşımacılığına ilişkin bir anlaşma olan FOB uygulamasında satıcının yükümlülüğü malın gemiye yüklenmesi ve bu durumun alıcıya bildirilmesi ile sona erer

Fon
Fund
Belirli bir alanda bulunulacak belirli bir faaliyetin gerçekleştirilmesi için ayrılmış para ya da aynı işlevi gören varlıkların tümü

Fonksiyonel organizasyon
Functional organisation

Food service layout

FOQ
Fre on quai
Rıhtımda teslim, Alıcı tarafınan belirtilen rıhtıma malın teslimi yükümlülüğünü içeren bir anlaşma Rıhtıma teslim anına kadar olan giderler satıcıya ait olup, bu giderlerin tümü FOQ fiyata dahildir

FOR
Free on rail
Trende teslim
Alıcı tarafından belirtilen yükleme istasyonuna malın satıcı tarafından teslimi yükümlülüğünü içeren bir anlaşma

FOT
Free on truck
Kamyonda teslim
Alıcı tarafından beliirtillen kamyona malın satıcı tarafından teslimi yükümlülüğünü içeren bir anlaşma

Formel organizasyon
Formal organisation

Fosil
(ing: fossil, fra: fossile, alm: Fossil)
toprak tabakalarında kalarak, eskiden günümüze kadar gelen bitki ve diğer canlıların kalıntı veya izlerine verilen ad

Fosseptik
(ing: septic tank, fra: fosse septique, alm: Senkgrube)
lâğım çukuru

FPA
Free from particular average
Dış ticari satış sözleşmelerinde yer alan bir terim Kısmi hasarın hariç tutulduğu bir anlaşma biçimi

Franchising
Franchise veya franchising sözlük anlamıyla imtiyaz demektir Franchising terimi günümüzde çağdaş nitelikte bir finansman yöntemidir Franchising gerçek anlamıyla herhangi bir ürünü veya hizmeti pazarlamaya yönelik olarak uygulamaya konulan bir sistemi ifade etmektedir Bu yöntemde, yatırımcı kuruluş otel veya tatil köyü zinciri şeklinde çalışıyorsa, başka bir işletmenin yeni yatırımına belirli koşullarda, belirli oranda katılmakta; projenin hazırlanmasını, inşaatın kontrolünü, tesisin yönetimini üstlenmekte, ayrıca kârdan katılma oranında bir pay almaktadır Bazı imtiyaz yöntemlerinde ise işletme, zincirin kalite normlarına uymak ve belirli bir imtiyaz ücreti ödemek suretiyle zincirin adını (markasını) kullanma hakkını elde etmektedir

Fresk
(ing: fresco, fra: fresque, alm: Fresko)
Yaş duvar sıvası üzerine kireç suyunda eritilmiş madenî boya ile yapılmış resim

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm İle İlgili Herşey

Eski 08-19-2012   #56
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm İle İlgili Herşey



G

Gantt Şeması
Gantt Progress Chart
Turizm yatırım projelerinin önceden öngörülen sürede ve maliyet tutarı içinde gerçekleştirilmesinde, iş akışlarının ve gelişmelerin şematik olarak gösterilmesinde kullanılan planlama ve programlama yöntemlerinden biri Zaman-çizgisi veya kilometre-taşı şeması, çubuk şeması adı da verilen Gantt Şeması yönteminde, proje çeşitli aşamalara bölünmekte, aşamaların içerdiği faaliyetlerin özellikleri ve diğer faaliyetlerle bağlantıları göz önünde tutularak bir zaman cetveli üzerinde gösterilmektedir Böylece hangi faaliyetin ne zaman başlayıp ne zaman biteceği açıkca görülebilmekte ve buna bakarak gerekli denetimler yapılmaktadır

GATT
(Bkz Gümrük Tarifeleri ve Genel Ticaret Anlaşması)

Gayrimenkul alım vergisi istisnası
Real estate tax exemption

Gayrimenkul mallar, taşınmaz mallar
Immovable property
Başlıcaları şunlardır: Arazi, ve üstündekiler (bitki, ağaç, bina ve parçaları), madenler ve üzerindeki haklar Gayrimenkul üzerinde hak sahibi olabilmek için hakkın tapu kütüğüne kaydı zorunludur

Geceleme
Overnight

Gemicilik acentası
Ship's agent, maritime agent
Gemi karaya yanaştığında her türlü hizmeti veren acenta

Genel doluluk oranı
Basic occupancy rate
Otel veya uçaklarda genel doluluk oranı

Gençlik kongreleri, gençlik kurultayları
Youth congress

Gençlik oberji
(ing: youth hostel, fra: auberge de jeunesse, alm: Jugendherberge)
Gençlerin, bazı koşullarla kabul edildikleri ve belirli bir süre kaldıkları, ucuz fiyata yemek yiyebildikleri veya yemeklerini özel hazırlayabildikleri çeşitli olanaklarla donatılmış konaklama tesisi

Gençlik turizmi

(ing: youth tourism, fra: tourisme de jeunesse, alm: Jugendtourismus) Gençlik turizmi, genel turizm olayı içerisinde kendine özgü özellikleri olan bir turizm türüdür

GSA
(Bkz Genel satış acentası)

Genel satış acentası
General sales agent (GSA)

Gezgin
Traveller

Gezi
Travel

Gezginci tur
Circuit tour
Gezi eğilimi (geziye çıkanların toplam nüfusa oranı)
Gezi eğilimi Bir yıl içinde en az bir defa gezmek için en az dört gün (4x24 saat) seyahata çıkanların ülke nüfusuna oranını ifade eder

Gezi komisyoncusu
Tour broker
Otobüsle gezi düzenlemek için gerekli lisansı almış kişi veya kuruluş

Gezi Sıklığı Oranı
Gezi sıklığı oranı bir ülke ya da bölgedeki brüt gezi eğilimi ile net gezi eğilimi arasındaki gezi tüketim sıklığını belirleyen ve iki seyahat eğilimi arasında ilişki kuran bir unsurdur

Gezi Sıklığı Oranı= TP/Q
TP= Brüt gezi eğilimi
Q = Net gezi eğilimi

Gezme görme
Sightseeing

Gezip görme turu
Sight seeing tour

Giriş, kayıt
Check in
Bir otele giriş ve kayıt defterini imzalama Genel olarak otele giriş satt 06:00'dır

Graicunos Teoremi
Graicunıs's Theorem
Özellikle konaklama tesislerinde yönetici ve ona bağlı astların arasındaki ilişki sayısının hesaplanmasında kullanulan bir formüldür

İlişki sayısı = n (2/2+n-1)

Grup paket tur
Tur liderinin yönetiminde yapılan ulaştırma, konaklama, gastronomi, yerel geziler, transferle vb hizmetleri kapsayan paket turlar

Grup ücreti
Group rate

Gümrük muafiyeti

(ing: customs exemption, fra: exonération douanière, alm: Zollfreiheit)
Yatırımda kullanılacak makine ve techizatın gümrük vergisi ile gümrükte alınan diğer vergi ve resimlerden muaf olarak ithal edilmesine olanak veren bir teşvik tedbiridir

Gümrük tarifeleri ve ticaret genel anlşması
General agreement on tariffs and trade
Ocak 1948'de yürürlüğe giren uluslararası ticaret anlaşması GATT kısa adıyla da anılır GATT'ın ana amacı, uluslararası ticaretin serbest bir biçimde yapılmasını sağlamaktır

Gümrük vergileri
Customs;duties
Malların bir ülkenin sınırından geçmesi nedeniyle alınan vergiler

Gündüz tarifesi
Day rate
Bir otel odasının gece kullanılmaması koşuluyla uygulanan tarifedir Bu tür bir tariflei odanın saat 06:00'dan 17:00'ye kadar kullanılması öngörülür

Günlük döviz kurları
Daily exchange rates
Döviz kurunun her gün yetkili kurum tarafından belirli bir yöntem dahilinde saptanmasıdır

Günlük oda durum cetveli, house keeper raporu
Housekeeper report
Katlar sorumlusunun hangi odaların dolu, hangilerinin boş olduğunu, dolu odalarda kaç kişinin kaldığını belirlemek amacıyla düzenlediği tablodur ve işletmede mevcut bütün odaları gösterir

Günübirlik gezi
Excursion

Günübirlikçi
Excursionist
Gittiği yerde, varış noktasında bir günden az kalan ve gecelemeksizin ayrılıp geziye başladığı yere dönen ziyaretçidir

Güvenlik bölümü
Security Department

Güzergah Route

gezi içeriği
(ing: travel content, fra: produits touristiques, alm: Reiseleistungen)
turizm endüstrisi tarafından sağlanan ürün ve hizmetlerin bütünü

gezi konferansı
(ing: travelogue, fra: conférence de voyage, alm: Reisevortrag)
gezi ile ilgili konferans

gezi motoru
(ing: motor launch, fra: vedette, alm: Motorboot)

deniz kıyılarında veya akarsu boylarında kurulu liman ve kentlerin ziyareti amacıyla kullanılan küçük boy tekne

gezi öncesi açıklama
(ing: pretravel information, fra: information pratique sur le voy, alm: Information vor Antritt der Rei)
rehber tarafından turistlere tur hakkında verilen ön bilgi

gideceği yer
(ing: destination, fra: destination, alm: Zielort)
yolcu veya eşyanın gideceği yer

gidiş-dönüş
(ing: round trip journey, fra: aller-retour, alm: Hin- und Rückreise)
yolcunun, bir taşıt aracı ile, hareket ettiği noktaya tekrar dönmesi şeklindeki yolculuğu

gidiş-dönüş bileti
(ing: round trip ticket, fra: billet aller-retour, alm: Hin- und Rückfahrschein)
yolcunun bir taşıt aracı ile, hareket ettiği noktaya tekrar dönmesi şeklindeki yolculuğu için gerekli bilet

gidiş-dönüş transit vizesi
(ing: round trip transit visa, fra: visa Transit aller- reTour, alm: Hin- und Rücktransitvisum)
bir kişi ya da bir malın belirli bir memleketten, ancak bir defa yolculuk yapmak ve bir üçüncü memlekete gitmek suretiyle, gidiş ve dönüş şeklinde geçmesine izin veren vize

Girişimci
(ing: entrepreneur, fra: entrepreneur, alm: Investor)
mal ve hizmet üretmek üzere yatırım yapan kişi ya da kuruluş, müteşebbis

Gişe
ing: ticket-window, fra: guicket, alm: Schalter
istasyon, mağaza, sinema vb yerlerde bilet, para ya da kıymetli evrak alıp verilmesi veya satılması amacıyla yapılan çoğu küçük pencere biçiminde olan yer

gizli tarife
ing: confidential tariff, fra: tarif confidentiel alm: vertraulicher Tarif, m
tur organizatörlerinin, seyahat acentalarına, hizmete özel biçimde hazırladığı, belli geçerlik süresi olan, toptan fiyatları gösterir detaylı tarife

Global
ing: global, fra: global, alm: global
toptan

gömme yatak
ing: sico bed, fra: lit encastrable alm: eingebautes Bett, n
kullanım dışında katlanarak, duvar içine gizlenen yatak

Gönüllü
ing: volunteer, fra: bénévole alm: Volontär, m
denenmek üzere mukavelesiz çalışan kişi

görevlendirme listesi
ing: roster, fra: liste de distribution des tâche, alm: Dienstplan, m
belirli sürelerde belirli hizmetleri yapmakla görevlendirilen personel listesi

görmeğe değer manzara
ing: scenic area, fra: vue panoramique alm: sehenswerte Aussicht, f
herkesin gördüğünde dikkatle bakacağı, zevk alacağı, belleğinde tutacağı doğa parçası

görsel imaj
ing: visual image, fra: image visuelle alm: visuelles Image, n
görsel algılamalarla zihinsel imaj oluşumu

görsel-işitsel arşiv
ing: audio-visual archive, fra: archive audio-visuelle alm: audio-visuelles Archiv, n
göze ve kulağa hitap eden doküman arşivi

görsel-işitsel tanıtma malzemesi
ing: audio-viual promotional materia, fra: matériel promotionnel audio-vis, alm: audio-visuelles Werbematerial,
göze ve kulağa hitap eden tanıtma araç ve gereçleri

görünmeyen ihracat
ing: invisible export, fra: exportation invisible alm: unsichtbare Ausfuhr, f
turizmde, işletmelerin ürettiği ürünlerin ülke içinde turistlere satılması olayı

Gösteri
ing: show, fra: spectacle alm: Vorführung, f
görsel bir sanat eserinin ya da bir sanatın icra ediliş şeklinin belli bir düzen içinde halka sunuluşu

gösteriş etkisi
ing: demonstration effect, fra: effet de démonstration alm: Vorführungseffekt, m
bir turizm merkezine gelen turistlerin giyim ve yaşam tarzının, yöre halkı tarafından taklit edilmesi

götürü tur
ing: inclusive tour, fra: circuit à forfait alm: Pauschaltour, f
uçak kiralama sonucu yapılan ve koltuk başına kira payını da kapsayan tur şekli

götürü yolculuk
ing: inclusive travel, fra: voyage à forfait alm: Pauschalreise, f
bir seyahat acentası tarafından, bazen de müşterinin isteğine göre düzenlenen, belirli ve değişmeyen bir ücret karşılığında yapılan her türlü masraf ve hizmetleri içeren toplu veya bireysel yolculuk

Gurme
ing: gourmet, fra: gourmet alm: Gourmet, m
damak zevki olan ve yiyeceklerini titizlikle seçen kimse veya damak zevki olan kişilere göre özenle hazırlanan yemek

Gusto
ing: gusto, fra: goût alm: Gusto, m
beğeni, zevk

gümrük bildirim formu
ing: customs declaration form, fra: déclaration douaniére alm: Zollformular, n
seyahat eden kişinin beraberindeki eşyaları bildirdiği form

gümrük kontrolü
ing: customs inspection, fra: contrôle douanier alm: Zollkontrolle, f
gümrük hattından geçmek isteyen yerli ve yabancı her kişi ve eşyası ile ilgili olarak yapılan ve yasalara aykırılık olup olmadığı araştırılan kontrol işlemi

gümrüklü saha
ing: airside, fra: zone de douane, f, alm: Zollgebiet, n
bir hava limanında, gümrük kontrol çizgisinden başlayarak uçağa geçişe kadar ulaşan alan

güneş tutulması
ing: solar eclipse, fra: éclipse solaire alm: Sonnenfinsternis, f
ayın dünya ile güneş arasına girmesi yüzünden güneşin yer yüzünden tamamen veya kısmen kararmış görünmesi

Güneşlik
ing: parasol, fra: parasol alm: Sonnenschirm, m
güneş ışınlarından insanları korumak için kullanılan geniş tente veya şemsiyeler

günlük araç kullanma süresi
ing: driving hours, fra: durée maximale de conduite jour, alm: tägliche Fahrtdauer, f
yasal olarak otobüs vb araç sürücülerine, bir gün içinde tanınan araç kullanma süresi

Günübirlik
ing: excursion, fra: excursion alm: Tagesausflug, m
24 saati aşmayan kısa süreli seyahat

günübirlik tesis
ing: establishment for excursionists, fra: établissement pour des excursio, alm: Anlage für Tagesausflügler, f
tarihî ve doğal güzelliği olan yerler ile yayla ve kırsal kesimlerin turizm potansiyeli yüksek olan yörelerinde bulunan, yeme-içme, dinlenme, eğlence ve spor imkânlarından birkaçının günübirlik olarak yapıldığı, konaklamasız tesis

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm İle İlgili Herşey

Eski 08-19-2012   #57
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm İle İlgili Herşey



H

Haftasonu gezisi
Weekend tour

Halkla ilişkiler
Public relations (PR)
Geniş anlamda bir kuruluşun toplum ile karşılıklı anlayış sağlamak üzere giriştiği planlı ve sürekli çalışmaların bütünü olarak tanımlanan halkla ilişkiler, bir tanıtma ve tanınma sürecidir Turizmde halkla ilişkiler, herhangi bir turizm ürününün, bir ülkenin, belirli bir bölgenin, seyahat veya konaklama işletmesinin pazarda başarı sağlayabilmesi açısından geniş tüketici kitleleri arasında yaygın olarak benimsenmesi ve tutunması yolundaki çalışmaları ifade eder Halkla ilişkiler PR kısaltmasıyla anılır

Ham ürün
Core product

hava gemisi
(ing: air ferry, fra: avion transbordeur, alm: Luftschiff)
Gerek yolcular, gerekse sürücüleri ile birlikte çeşitli motorlu veya motorsuz taşıt araçlarını bir hava alanından diğerine ulaştıran tarzda donatılmış uçak

Hava sahası
(ing: airspace, fra: espace aérien, alm: Lufthoheitsraum)
Bir devletin yalnız kendisinin kullanma hakkı olduğu, başka devletlerin ancak ilgili devletten izin alarak yararlanabileceği gökyüzü parçası

Hava taksiciliği
(ing: air taxi transportation, fra: avion-taxi, alm: Lufttaxi)
Hava ulaşımının düşük koltuk kapasiteli araç ile yapılması

Hava taşıma senedi
(ing: letter of air transportation, fra: connaissement aérien, alm: Lufttransportbrief)
Havayoluyla taşımacılıkta malı gönderen tarafından düzenlenen, taşınan malla ilgili bilgileri içeren belge

Hava taşımacısı
(ing: air transporter, fra: transporteur aérien, alm: Luftverkehrsgesellschaft)
Seyahat organizasyonu ve yolcu taşımacılığı yapan şirket

Hava trafiği
(ing: air traffic, fra: trafic aérien, alm: Luftverkehr)
Hava koridorlarının hava taşıt araçları tarafından kullanılması

Hava trafik kontrol birimi
(ing: air traffic control unit, fra: bureau de contrôle du trafic aé, alm: Luftverkehrskontrolle, f
Uçakların iniş ve kalkışları ile kendi bölgelerindeki hava trafiğinden sorumlu resmî kurum

Havaalanı
(ing: airfield, fra: aérodrome, alm: Flugplatz)
Uçakların manevra yapması ve bakımı için özel surette düzenlenmiş kara alanı

Havaalanı oteli
(ing: airport hotel, fra: hôtel de passagers, alm: Flughafenhotel)
Havaalanı civarında bulunan, genellikle yolcu durumunda olan konuklar ile havayolları personelinin kısa süreli kaldıkları otel türü

Havale
(ing: money order, fra: mandat, virement bancaire, alm: Überweisung)
Postahane veya banka kanalıyla birisine para gönderme, yollama

Hayat sigortası
(ing: life insurance, fra: assurance-vie, alm: Lebensversicherung)
Sigortalının ölümü halinde yakınlarına, belirli bir süre sonunda hayatta kalması durumunda ise kendisine, toplu bir para ödenmesini veya düzenli gelir sağlanmasını öngören sigorta türü

Hayat standardı
(ing: standard of living, fra: niveau de vie, alm: Lebensstandard)
Birey, aile ve ülkenin ekonomik refah düzeylerini ölçmek için kullanılan kavram

Hayır kurumu
(ing: charity institution, fra: institution de charité, alm: Wohlfahrtsinstitution)
Düşkünlere yardım amacıyla devlet ya da hayırsever kişiler tarafından oluşturulmuş kurum

Hayrat
(ing: pious foundation, fra: oeuvres de bienfaisance, alm: wohltätige Stiftung
Halkın yararlanması için yapılan okul, han, çeşme gibi hayır yapılarına verilen ad

Hayvanat bahçesi
(ing: zoo, fra: zoo, alm: Zoo)
Hayvanların bakımlarının sağlandığı ve güvenli mekânlarda ziyaretçilerin izlemesine sunulduğu yer

Hedef kitle
(ing: target group, fra: cible, alm: Zielgruppe)
Verilmek istenen mesajın ulaşması hedeflenen, turistik ürünlerin özelliklerine ilgi ve ihtiyaç duyan, grup veya topluluk

Hediye paketi
(ing: amenity kit, fra: sac de faveur, alm: Geschenkpaket)
'birinci sınıf' ya da 'business class' yolcuların sürekli olarak belirli uçak şirketlerini tercih etmelerinin sağlanması amacı ile bu şirketlere ait uçaklarda verilen lüks ve kullanışlı ürünlerden oluşan hediye paketi

Hediyelik eşya
(ing: souvenir, fra: souvenir, alm: Andenkenartikel)
Genellikle el sanatı ürünlerinden oluşan, yapıldığı yörenin özelliklerini yansıtan ve hediye edilmek üzere satın alınan küçük çaptaki eşya, hatıra eşyası

Hediyelik eşya mağazası
(ing: gift shop, fra: boutique de souvenirs, alm: Geschenkladen)
Hediyelik eşyaların satıldığı dükkân

Helikopter istasyonu
(ing: helicopter landing ground, fra: héliport, alm: Hubschrauberlandeplatz)
Bir helikopter seferi için bağlantıyı sağlayabilecek şekilde yapılmış ikinci derecede önemi olan alan

Herbaryum
(ing: herbarium, fra: herborium, alm: Herbarium)
Kurutulmuş bitki müzesi

Hesap kesme
(ing: check-out payment, fra: régler sa note, alm: Rechnung bezahlen)
Konaklamanın yapıldığı tesisten ayrılmadan önce, kalınan süre boyunca tahakkuk eden geceleme ve yeme- içme masraflarının ödenmesi

Hesap pusulası
(ing: bill, fra: addition, alm: Aufstellung der Rechnung)
Ödenecek bedeli gösteren belge

Heykel
(ing: statue, fra: statue, alm: Statue,
Taş, kil, alçı ve metal gibi maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek meydana getirilen sanat eseri

Hidroterapi
(ing: hydrotherapy, fra: hydrothérapie, alm: Hydrotherapie)
Suyla yapılan kür

Hijyen
(ing: hygiene, fra: hygiène, alm: Hygiene)
Sağlığı korumak ve devam ettirmek için yapılan temizlik ve bakım işlemlerinin tümü, sağlık bilimi

Hinterland
(ing: hinterland, fra: arrière-pays, alm: Hinterland)
Kıyı şeridinin arkasındaki bölge

Hipodrom
(ing: hippodrome, fra: hippodrome, alm: Hippodrom)
Araba ve at yarışları veya binicilik çalışmaları için kullanılan alan

Hisar
(ing: fortress, fra: forteresse, alm: Festung)
Bir kenti korumak için taştan yapılmış yüksek duvarlı ve kuleli, etrafında hendek bulunan küçük kale

Hisse
(ing: share, fra: action, alm: Aktie)
Sahiplerine dağıtılan kârdan pay alma hakkı veren, şirketin eşit bölümlere ayrılmış nominal sermayesinin her bir payı

Hiyerarşik satış örgütlenmesi
(ing: multilevel sales organization, fra: organisation hiérarchique de ve, alm: vielschichtige Verkaufsorganisa)
Satışta birden fazla düzeyde karar biriminin yer aldığı satış organizasyonu

Hız kapanı
(ing: speed trap, fra: ralentisseur, alm: Radarfalle)
Trafik polisinin, karayolunda mevzuata aykırı biçimde hız yapan sürücüleri yakalamak üzere, yolun belli noktasında, caydırıcı amaçla konuşlanması

Hizmet
(ing: service, fra: service, alm: Dienstleistung,)
Bir ihtiyacı veya talebi karşılamak için yapılan iş ya da harcanan emek gibi maddî varlığı olmayan, üretildiği anda tüketilen ekonomik faaliyet

Hizmet çeşidi
(ing: kind of service, fra: type de service alm: Dienstleistungsart, f
Yapılan işin çeşidi

Hizmet dışı
(ing: out of service, fra: hors service, alm: außer Betrieb)
Faal olmama

Hizmet ücreti
Handling fee Hizmet kalitesi
(ing: service quality, fra: qualité de service, alm: Leistungsqualität
Yapılan işin kalitesi Hizmet sektörü
(ing: service sector, fra: secteur tertiaire, alm: Dienstleistungsbereich)
Ulaştırma, turizm, ticaret, haberleşme ve bankacılık gibi bir ekonomide hizmet üreten tüm kişi ve kuruluşlar Hizmet yatırımı
(ing: service industry investment, fra: investissements du secteur tert, alm: Dienstleistungsinvestition)
Hizmet sektörüne yapılan yatırım

Horst Todt Analizi
Tatil yöresinin seçimi açısından mesafe faktörünün incelenmesine yönelik bir tekniktir Horst Todt analizi iki değişken üzerine kurulmuştur: Değişkenlerden birincisi sayahatin maliyeti, diğeri ise seyahate katılmakla katlanılan zahmet veya fedakarlıktır Horst Todt analizi bu iki değişken arasındaki ilişkiyi matematiksel bir denklemle açıklmaya çalışmaktadır S=(r,q,x) Bu denklemde (p) fiyatı, (x) katlanılan zahmeti ifade eder

Hot springs tourism
(Bkz Thermal turizm)

House Keeper Raporu
(Bkz Günlük Oda durum Cetveli)

Hubbart Formülü
Oda fiyatlarının saptanmasına ilişkin Hubbart formülü fiyat saptanması gibi karmaşık bir sorunun çözümüne basit bir yaklaşımdır Bu nedenle yöneticilerin karar vermesini kolaylaştıran standart bir reçete özelliği taşır Hubbart formülünün hareket noktası teşebbüsün ihtiyaçlarıdır Teşebbüs bir taraftan bütün giderlerini karşılamak ve yatırımdan bir getiri sağlamak, diğer yandan rekabet gücünü karuyabilmek için, oda fiyatlarının nasıl ve hangi düzeyde saptamalıdır? Bu sorunun cevabı işletmenin faaliyetlerini sürdürmek açısından son derece önemli bir koşulduır
Hubbart Formülü:
X= O + I/R
Formülde X = Odanın ortalama satış fiyatı
O = Tahmin edilen yıllık toplam işletme giderleri (İşletme faaliyetleri)
I = Yatırımın özkaynakla karşılanan kısmı için beklenen kar oranı
R = Tahmin edilen oda satış sayısı
Diğer taraftan bu formülden ve hesaplanan ortalama oda satış fiyatından yararlanarak konaklama tesisinin tek ve çift yataklı odaları veya bir odanın tek kişi ya da çift kişi tarafındna tutulması durumunda uygulanacak fiyatların ne olacağı da aşağıdaki formül uyarınca hesaplanabilir
(Nt)St + (Nç)Sç = Ro (X)
Nt=Belirli bir dönemde satılan çift kişilk oda sayısı
Nç=Belirli bir döenmde satılan çift kişilik oda sayısı
St=Tek kişilik odanın ortalama satış fiyatı
Sç=Çift kişilik odanın ortalama satış fiyatı
Ro=Belirli bir dönemde satılan toplam oda sayısı
X0=Oda ortalama satış fiyatı

Hurda değer
Scrap value
Hurda değer, bir yatırımın ekonomik ömrünün sona erdiği andaki değeridir Başka bir ifade ile tesisin ekonomik ömrü sonundaki satış fiyatı o yatırımın hurda değeridir Bir Turistik tesisin hurda değerinin saptanması çalışmaları sırasında kuruluş yeri, inşaatın kalitesi, tesisin fiziki ömrü ve gayrimenkul alım-satım vergileri göz önünde bulundurulmalıdır

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm İle İlgili Herşey

Eski 08-19-2012   #58
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm İle İlgili Herşey



J , K

Jakuzi
ing: jacuzzi, fra: jacuzzi alm: Jakuzzi, n
basınçlı su fışkırtan geniş küvet

jet uyumsuzluğu
ing: jet lag, fra: desequilibre causee par le voya, alm: Jetlag, m
vücut ritminin, seyahatte, zaman dilimlerine uyumsuzluk göstermesi

Joging
ing: jogging, fra: jogging alm: Jogging, n
idman için yavaş koşma

Junket
Talih oyunları amacıyla düzenlenen paket tur

Kahya
Stewarding
Konaklama tesislerinin yiyecek-içecek bölümünde satın alma, üretim ve bulaşık mahallerinin yıkanması, üretim alanının düzenlenmesini gerçekleştiren alt bölüm

Kamara yatağı
Berth
Gemilerde kamara yatağı

Kamu Arazisinin Tahsisi
Allocation of Public Land, Land allocation
Turizm yatırımlarının ülke ekonomisine uygun biçimde ve uygun yerlerde yapılmasını sağlamak ve yatırımcılara yardımcı olmak amacıyla hazine ve orman arazilerinin uzun sürelerle turistik tesis yatırımlarına tahsisi mümkün, olabilmektedir Turizm konaklama tesisi yatırımları için en çok 49 yıl, kampingler için en çok 20 yıl süreyle kamu arazisi tahsisi yapılabilmektedir

Kamu Arazisinin Turizm Yatırımlarına Tahsisine İlişkin Yönetmelik
Regulation for the Allocation of Public land for Tourism İnvestments:

Kapasite
Capacity

Kapı müşterisi
Walk-in
Konaklama tesisine önceden rezervasyonu olmadan gelen müşteri

Kaplıca maden suyu kaynağı,
Spa

Kaplıca oteli, termal otel
Thermal hotel

Kapsamlı bireysel tur (BT)
Individual inclusive tour (IT)

Kapsamlı charter turu
Inclusive tour charter (ITC)

Kapsamlı tur
All inclusive package
Turistlerin gezilerini yapabilmeleri için gerekli tüm ihtiyaçlarının karşılandığı bir tur şekli

Kapsamlı grup turu
Group inclusive toru

Kapsamlı tur ücreti
Inclusive tour basing fare

Kar-zarar tablosu
Profit-lost statetment

Kasiyer Raporu
Birden çok satış noktası olan turistik işletmelerde, eğer yazarkasa kullanılmıyorsa herbir satış noktasında doğan hasılatın özet şekilde hazırlanmasını ve muhasebeye intikalini sağlayan rapor Başlangıç noktası adisyon fişi olan bu raporda satışların türü ile birlikte satışlardan yapılan indirimlerine, bedelinin ne şekilde tahsil edildiğine ilişkin bilgiler de bulunmaktadır Kasiyer raporu herbir gelir getiren ünite için ayrı ayrı düzenleneceği gibi sabah, öğle ve akşam satışları için de ayrı ayrı düzenlenebilir

Kat hizmetleri bölümü
Housekeeping
Konaklama tesislerinde, odalar bölümünün en faal kısmı olan Kat hizmetleri bölümü olup odaların ve kat hizmetleri mekanlarının, dekorasyonu,bakımı, temizliği ve düzeninden sorumludur Konaklama tesislerinde odaların yeni güne ve yeni müşterilere hazırlanmasından sorumlu bir bölümdür
Kat hizmetleri bölümünün fonksiyonları:
Kat hizmetlerinin fonksiyonlarını, bir konaklama tesisinde odalar bölümünün temizliğinin, temizliğin sürekliliğinin, sağlık kurallarına uygunluğunun konukların kendi evlerindeki rahatlığını ve güvenliğini gerçekleştirecek şekilde sesizlikle yürütülmesi olarak tanımlanabilir

Kat Hizmetlerinin organizasyon yapısı:
Kat hizmetlerinin yapısı işletmenin büyüklüğü ile yakından ilişkilidir, çünkü işletme büyüdükçe çalışan personel sayısı fazlalaşacak ve buna bağlı olarak örgütsel yapı da genişleyecektir
Büyük bir işletmede kat hizmetleri şu personelden oluşur:

-Genel Kat Yöneticsi (Executive Housekeeper-Erkekse Executive Gourvemant),
-Genel Kat Yöneticisi Yardımcısı (Assitant Housekeeper veya Assistant Gourvenant),
-Kat Şefleri (Floor Supervisor),
-Bayan Kat Görevlisi (Maide),
-Erkek Kat Görevlisi (Vale),
-Meydancı (Houseman),
-Çamaşırhane Şefi (Linen Room Keeper),
-Yıkayıcılar ( Washers),
- Ütücüler ve diğerleri (Amendants),
-Merkalayıcılar ( Seamstrees),
-Taşıyıcılar (Valet)

Kat mülkiyeti
Comdonium

Katma Değer Vergisi Ertelemesi
VAT deferral on imported machinery and equipment
Yatırım mallarının ithalinde ödenmesi gereken KDV'nin indirilmesinin mümkün olduğu tarihe kadar ertelenmesine olanak veren bir teşvik tedbiridir Gümrük ödemeden yapılan yatırım mallarının ithalinde teşvik belgesi yoksa malın gümrükten çekilmesi sırasında KDV ödenmesi gerekmektedir Teşvik belgesi varsa ithal sırasında KDV ödenmemekte, Gümrük İdaresine ödenecek vergi tutarı kadar teminat gösterilmekte ve teminat karşılığında ödenecek KDV ertelenmektedir Erteleme, yatırımcının Türkiye'de yaptığı yatırım harcamalar için vergi dairesine ödediği KDV'lerin ertelenen KDV tutarına ulaşmasına kadar sürmektedir Vergi dairesine ödenen KDV tutarı ithalat sırasında ertelenen KDV tutarına ulaştığında, vergi dairesinden bu durum belgelendirilmekte ve alınan belge ile gümrük idaresine başvurularak teminat geri alınmaktadır

Kervansaray
Caravansarai

Kırsal rekreasyon
Kırsal rekreasyon faaliyetleri aslında kırsal kökenli değil, tersine şehirden çıkmış, ancak geniş arazi kullanımı ve bazı doğal özellikler gerektirdiğinden kırsal alanlarda yapılan rekreasyon faaliyetleridir Açık havada yapılabilen ancak doğal ortamdan ayrılan tenis, golf, vb faaliyetler de şehir içi faaliyetlerden farklıdır

Kış sporları ve kayak merkezi
Winter sports and skiing center

Kıyı çizgisi
Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda taşkın durumları dışında suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgidir

Kıyı kenar çizgisi
Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda kıyı çizgisinden sonra bunların tamamlayıcısı olarak kara yönünde devam eden su hareketlerinin oluşturduğu kumluk, çalılık, taşlık, sazlık ve bataklık alanların doğal sınırıdır

Kıyı bandı, kıyı şeridi
Coastal band

Kıyı
Regulation Concerning the İmplementation of the Coastal Law

Kitle turizmi, mas turizm
(Bkz Sosyal turizm)

Klimatizm
Climatism
Açık ve temiz havanın şifa verici etkisinden yararlanmak için, dağ istasyonlarında ve deniz kenarında uygulanan bir tedavi yöntemidir Temiz hava tedavisi de denilmektdir

Know-How
Know-How
Know-how, insanoğlunun hem çalışma, hem de dinlenme yaşamını en fazla etkileyen bir üretim faktörü olmuştur Turizmde know-how, turistik mal ve hizmet üretmek için kullanılan yöntem, işlem, makina ve techizattan oluşan sistemlerdir

Koltuk başı maliyet
Seat cost

Konaklama Belgesi
Registration Card
Bir tesise konaklamak için gelen müşteriye ilk doldurtulan ve mşterinin ilk tanındığı belgedir Kartın ön yüzü müşteriyi tanıtmakla birlikte, arka yüzüne kendisine yapılacak olan özel işlemler de not edilebilir, İndirim oranları veya özel fiyatlar vb

Konaklama Endüstrisi
Hotellier, accomodation industry
Konaklama endüstrisi insanların kendi konutlarının bulunduğ yer dışında değişik nedenlerle yaptıkları seyahatlerde birinci planda geçici konaklama, ikinci planda yeme-içme gibi zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması için mal ve hizmet üreten ticari nitelikteki işletme faaliyetleridir

Konaklama işletmeleri
Konaklama işletmeleri turistlerin geçici konaklama, yeme-içme, kısmen eğlence ve diğer sosyal ihtiyaçlarını karşılayan işletmelerdir Turistlerin seyahat şekilleri, gelir düzeyleri, zevkleri ve turizm şekilleri ile işletmelerin kurulacakları mahallerin farklılıkları konaklama işletmelerinin farklılaşmasına yol açar

Kontenjan anlaşması
Contigent rate agreement tour series aggrement

Koruma alanları
Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının muhafazaları veya tarihi çevre içinde korunmalarında etkinlik taşıyan korunması zorunlu alanlardır

Kritik Yol (Yörünge) Yöntemi
Critical Path Method (CPM)

Kruvaziyer
Belirli bir süre içinde yolcuların gezme, eğlenme, dinlenme ihtiyaçlarını birlikte sağlayan ve kapsamlı bir örganizasyonu gerektiren gemi turu

Kuruluş yeri
Site of estableshment
Turizm işletmelerinin kuruluş yerinin tayininde rol oynayan f aktörler beş grupta toplanabilir:
Doğal faktörler
Ekonomik ve sosyal faktörler
Hukuki faktörler
Psikolojik faktörler
Toplanma (aglomerasyon) koşulları

Kuruluş yeri teorisi
Location theory

Kurumlar vergisi istisnası
Corporation tax exemption
Kurumlar vergisi istisnası, turizm işletmesi sahibi olan kurumların elde ettikleri döviz hasılatının belli bir oranının kurumlar vergisinden müstesna tutulmasına olanak veren bir teşvik tedbiridir Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca, "turizm müessesesi" veya "seyahat acentası" işletme belgesi almış olan kurumların döviz olarak elde ettikleri hasılatın yüzde 20'si, söz konusu dövizlerin yetkili banka veya müessseselere bözdurulduğunun belgelenmesi koşuluyla on yıl süreyle kurumlar vergisinden müstesna tutulmaktadır

Küçük ölçekli tesis, düşük kapasiteli tesis
Small-size facility

Kültür var lıkları
Tarih öncesi ve tarihi devirlerlera ait bilim, kültür, d in ve güzel sanatlarla ilgili olan yer üs tünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınamaz varlıklardır

Kürist
Tedavi olmak veya zindelik kazanmak amacıyla turizm hareketine k atılan kimse

Kafe
ing: coffee shop, fra: café alm: Café
gün boyu açık, kahve, çay ya da hafif yiyecek satılan yer

Kafeterya
(ing: cafeteria, fra: cafétéria, alm: Cafeteria)
süratli, temiz, kaliteli yeme-içme hizmetinin müşteriye garson servisi olmaksızın sunulması

Kahvaltı
(ing: breakfast, fra: petit déjeuner, alm: Frühstück)
meyve suyu, süt, sütlü kahve, kahve, çay veya kakao, ufak ekmek veya tost, tere yağ, reç el veya bal, peynir, zeytin, isteğe göre yumurtadan oluşan sabah ya da iki öğün arası v erilen hafif yemek

Kahvehane
ing: cafe, fra: maison de café a lm: Kaffehaus, n
çay, kahve, çeşitli meşrubatlar içilen, tav la ve kağıt oyunları oynanan yer, kahve

Kale
ing: castle, fra: citadelle alm: Burg, f
düşmana karşı savunma amacıyla ana yollar üzerinde, ken tlerde, geçit ve boğazlarda yapılan kalın duvarlı, burçlu ve mazgallı yapı

kalıcı göçmen
ing: permanent immigrant, fra: immigrant p ermanent alm: permanenter Immigrant, m
bir ülkede göçmen olarak bulunan ve kalma k durumunda olan kişi

Kalite
ing: quality, fra: qualité alm: Qualität, f
turistik deneyimd e, turistik ürün ve yaşamda nitelik

Kambiyo
ing: currency exchange, f ra: change alm: Devisenhandel, m
dövizin veya dövizle yazılı senetlerin alım satım ı ve değiştirilmesi işlemleri

kambiyo bürosu
ing: exchan ge office, fra: bureau de change alm: Wechselstube, f
yabancı paralar ın değiştirildiği yer

Kamp
ing: camp, fra: camp, m, alm: Lager, n
açık alanlarda, kısa süreli kalmak veya yaşamak için kurulu çadır

Kampanya
ing: campaign, fra: campagne alm: Kampagne, f
propaganda amacıyla belli bir dön em için sürdürülen her türlü siyasî ya da ekonomik girişim

Kampçı
ing: camper, fra: campeur alm: Camper, m
kamp yapan turist

kampçı pikabı
ing: camper pickup, fra: pickup de campeur alm: Lieferwagen für Campzu behör, m
gerektiğinde yatmaya elverişli ve kamp gereçlerinin muhafaza edilebildiği özel arka bölümü bulunan, ulaşım aracı türü

Kamping
ing: camping, fra: camping alm: Camping, n
karayolları güzergâhı ve yakın çevrelerinde , kent girişlerinde, deniz, göl, dağ gibi doğal güzelliği olan yerlerde ku rulan ve genellikle turistlerin kendi imkânlarıyla geceleme, yeme-içme, dinlenme, eğ lence ve spor ihtiyaçlarını karşıladıkları tesis

kamping alanı
ing : campsite, fra: terrain de camping alm: Campingplatz, m
çadır kurmaya elveriş li açık alan

Kamu
ing: public, fra: public alm: Öffentlichkeit , f
halkın ve devletin bütünü

kamu arazisi
ing: public land, fra : terrain public alm: staatliches Land, n
devletin hüküm ve tasarrufu altındaki arazi

kamu işletmesi
ing: public enterprise, fra: entreprise publi que alm: Staatsunternehmen
sermayesinin tamamı veya çoğunluğu devlete ait, yönetimi devletin elinde bulunan işletme

kamu kampı
ing: state ow ned holiday establishme, fra: établissement de vacances des A, alm: öffentliche Ferie n- und Sportei
kamu kurumlarına ait, bu kurumların personelinin düşük ücretle tati l yapmaları için kurulmuş yazlık tesis

kaplıca izni
ing: thermal spring exploitation, fra: licence d'exploitation des sour, alm: Th ermalquellen- Konzession, f
bir termal kaynağın tedavi amaçlı b ir tesiste kullanımı için TC Sağlık Bakanlığı'nca verilen izin

Kâr
ing: profit, fra: profit alm: Profit, m
herhangi bir ekonomik olayda bir av antaj, kazanç, yarar veya maddî değerdeki artışı ifade eden kavram

Karantina
ing: quarantine, fra: quarantaine alm: Quarantäne, f
bulaşıcı bir h astalığın yayılmasını önlemek amacıyla uygulanan tecrit

Karasuları
ing: territorial waters, fra: eaux territoriales, fpl, alm: Hoheitsgewässer , pl
bir devletin kıyıları boyunca egemenliği altında tuttuğu su şeridi

Karavan
ing: caravan, fra: caravane alm: Wohnwagenanhänger, m
ev şekl inde düzenlenmiş, açık havada kalmaya elverişli, römorku bulunan veya motorla çekilebil en turizm taşıt aracı

karayolu haritası
ing: road map, fra: c arte routiére alm: Straßenkarte, f
yerleşim yerlerini, aralarındaki mesafeleri v e ulaşım yollarını gösteren bir düzlem üzerine basılmış harita

Kargo
ing: cargo, fra: cargaison alm: Fracht, f
genellikle uçak ya da öteki taşıt araçları ile gönderilen ufak paket veya eşya

kargo etiketi
(ing: cargo label, fra: étiquette de cargaison, alm: Frachtetikett)
kargonun üzerine yapıştırılan, konşimento numarasının, ağırlığının ve varış noktasını n belirtildiği etiket

kargo uçağı
ing: cargo plane, fra: avion cargo alm: Frachtflugzeug, n
yük nakleden, kısmen yolcu da taşıyan uçak

karşılıksız turizm talebi
ing: latent tourism demand, fra: demande latente de tourisme alm: offenbleibende Tourismusnachfra
karşılayacak uygun bir ürün bulu nmayan turizm talebi

kart anahtar
ing: keycard, fra: passe magnét ique alm: Schlüsselkarte, f
kredi kartlarına benzeyen, manyetik özelliği olan, o tel odaları veya gemi kabinleri için güvenlik nedeni ile anahtar yerine kullanılan küçü k plastik kart

Kartografya
ing: cartography, fra: cartographie alm: Kartographie, f
haritacılık

Kartpostal
ing: postcard, fra: c arte postale alm: Postkarte, f
ince kartondan yapılmış, bir yüzü resimli, diğer yüzü not ve adres yazmak için açık bırakılmış posta kartı

kat görevlis i
ing: roommaid or valet, fra: femme de chambre, fi valet de c, alm: Etagend iener, m
otellerde odaları temizleyen ve düzenleyen bayan veya erkek eleman

katalitik turizm kalkınması
ing: catalytic tourism development, f ra: développement de tourisme catal, alm: katalysierende Tourismusentwick
belirli b ir kişi veya kuruluşun yatırımı esas alınarak, onun çevresinde geliştirilen girişimler bütünü

Katalog
(ing: catalogue, fra: catalogue, alm: Katalog)
kitaplıktaki yayınları veya belli bir daldaki gereçleri nitelikleri bakımından tanıtmak ve arandıklarında bulunmalarını sağlamak için yer numaralarını belirterek h azırlanmış kitap, defter veya fişten oluşan bütün, fihrist

Katamaran
(ing: catamaran, fra: catamaran, alm: Katamaran)
iki gövde üzerine o turtulmuş tekne

katı atık
ing: solid waste, fra: déchet solide alm: Festabfall, m
katı özelliklerini taşıyan her türlü atık madde

k atılım bildirgesi
(ing: itinerary participation instruc, fra: confirmation du p rogramme, alm: Teilnehmerinstruktion)
yolculara veya temsilcilere gönderilen, seyahat organizasyonuna ilişkin tarih, zaman ve diğer ayrıntılı bilgileri teyit eden mektup

katlı otopark
ing: floor parking, fra: parking à étages alm: Parkhaus, n
otomobillerin park etmesi için özel olarak yapılmış çok katlı ya pı

katma değer
ing: value added, fra: valeur ajoutée alm: Mehr wert, m
bir kuruluş için, ürettiği mal veya hizmet fiyatının, o mal veya hizme ti kendisine devredenlere ödediği miktarı aşan kısmı

katma değer vergisi
ing: value added tax, fra: taxe sur la valeur ajoutée alm: Mehrwerts teuer, f
hizmet veya bir malın üretim ve dağıtım safhalarında, her bir aşama iç in eklenen değere idarenin getirdiği vergi

katma değer yaklaşımı
in g: value added approach, fra: partenariat pour le produit tou, alm: Annäherungsmethode für Mehrwert
turizm ürününün tek bir kaynaktan oluşturulması yerine, bölgesel katkılarla zenginleştirilmesi yöntemi

kaya mezarlığı
ing: rock ce metery, fra: tombe rupestre alm: Felsengrab, n
eski çağlarda kayalara oyula rak yapılmış mezar topluluğu veya bunların kalıntıları

kayak asansörü
ing: ski lift, fra: remonte-pente alm: Skilift, m
kış sporları istasyonl arında, kayakçının tek ya da çift yayla, asılarak karlı bir yamacı zahmetsizce çık masına yarayan sistem

kayak pisti
ing: ski run, fra: piste de s i alm: Skipiste, f
kar üstünde sportif amaçla düzenlenmiş iniş yolu

kayak turizmi
ing: kayaking tourism, fra: tourisme de kayak alm: Kayak- Tourismus, m
'kayak' denilen eskimo tipi tekne ile yapılan su sporunu konu alan özel ilgi seyahatlerinin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

Kayık hane
ing: boathouse, fra: garage à bateaux alm: Boothaus, n
kayı kların çekildiği, korunduğu üstü örtülü yer

kayıp eşya
ing: lo st property, fra: objet trouvé alm: verlorengegangener Gegenstand,
kayıp, çalınmış veya yanlış adrese gönderilmiş eşya

kılavuz arabası< br>ing: leading car, fra: car-pilote alm: Leitwagen, n
kişi veya grupla ra yol gösteren ve içinde bir rehberin bulunduğu araba

Kilim
ing : kilim, woven matting, fra: kilim alm: Kelim, m
döşeme, divan gibi yerlere serilen, genellikle desenli, havsız, kalın kıl veya yün dokuma

kına
ing: henna night, fra: soirée de henné dans la traditi, alm: Henna-Nacht, f
düğünden bir gece önce, bayanların kendi aralarında, gelinin parmaklarına k ına yakarken kız evinde yapılan geleneksel eğlence

kır oteli
(ing: countryside hotel, fra: gîte rural, alm: regional/bäuerlich eingerichtet)
bölgesel ya da kırsal nitelikteki otel

kır yemeği
ing: picn ic, fra: pique-nique alm: Picknick, n
dışarıda, genellikle kırda, çimler üzerine oturularak yenilen yemek

Kiralamak
ing: leasing, fra: location alm: mieten
kira ile tutmak

kiralık oto hizmeti
ing: rent a car service, fra: service de location de voitures, alm: Le ihwagendienst, m
belirli bir süre için, bir sözleşme çerçevesinde, şoförlü veya şoförsüz olarak tutulan taşıt

kiralık otobüs servisi
ing: rent a bus service, fra: service de location de cars, m, alm: Leihbusdienst, m
şoförlü veya şoförsüz, minübüs veya otobüslerin, bir sözleşme ile özel olarak kiralanması işi

kırılacak eşya
(ing: fragile, fra: fragile, alm: zerbrechliche Ware)
kolay ve çabuk kırılan eşya

Kirlilik
(ing: pollution , fra: pollution, alm: Verschmutzung)
insan yaşamının gerektirdiği faaliyetler sonunda, halkın yoğun olduğu yerlerde, çevrenin, havanın, suyun, yiyeceklerin kirlenmesi, gürültü ve kötü kokuların oluşması

kırmızı halı uygulaması
(ing: red carpet treatment, fra: dérouler le tapis rouge, alm: rotokollstufe, Roter Teppich)
protokol gereği özel formalite biçimi

kırsal turizm
(ing: rural tourism, fra: tourisme rural, alm: Ruraltourismus)
gelişmiş ülkelerin modern yaşamından bunalanlar için bir alternatif olarak ortaya çıkan, kış şartlarına uyum sağlamayı ve kırda yaşayanlarla birlikte üretim faaliyetleri etkinliklerine katılmayı esas alan turizm türü< br>
kısa mesafe mekik servisi
ing: shuttle service, fra: service de nave te alm: Pendelverkehr, m
iki yakın nokta arasında sürekli taşıma hizmeti verme şe kli

kısa süreli ikamet
(ing: transient stay, fra: halte, alm: Kurzau enthalt)
asıl destinasyona giderken güzergâh üzerindeki bir yerde yapılan kısa süreli mola

kısa tatil
(ing: short break, fra: vacances court es, fpl, alm: Kurzurlaub)
sadece birkaç gün süreli tatil

kitle iletişimi
(ing: mass communication, fra: communication de masse, alm: Ma ssenkommunikation)
halka basın, yayın yoluyla bilgi dağıtma

kitle iletişim aracı
(ing: mass communication means, fra: moyen de communication de masse, alm: Massenkommunikationsmittel)
bir toplumda, kişilerin haber almasını sağlayan televizyon, radyo, gazete, dergi, İnternet gibi araçlar bütünü

kitle iletişim kurumu
(ing: mass communication institution, fra: institution de communication de mass alm: Institution für Massenkommunika)
bir toplumda kişilerin haber almasını sağlayan televizyon, radyo, gazete, dergi gibi araçları işleten kurum

kitle turisti
(ing: mass tourism co nsumer, fra: consommateur de tourisme de mas, alm: Massentourismusverbrauc her)
tur operatörleri tarafından kitle turizm esasına göre düzenlen en turlara katılan kişi

kitle turizmi
(ing: mass tourism, fra: tour isme de masse, alm: Massentourismus)
önceden organize edilmiş, her şey dahil götürü fiyatı belli, grup halinde ve devamlı olarak belirli yerlere, seyahat organiz atörü firmalarca düzenlenen turizm türü

kitle ulaştırma kurumu
(ing: mass transportation institution, fra: entreprise de transport communication, alm: Mas sentransportorganisation)
bir toplumda, insanları toplu halde bir yerden başka bir yere taşıyan vapur, tren, otobüs, metro, uçak gibi araçları işleten kurum

kıyı kenar çizgisi
ing: shore edge line, fra: ligne de rivage alm: natürliche Küstenbildung, f
deniz, tabiî ve sunî göl ve akarsularda, kıyı çizgisinden sonraki kara yönünden su hareketlerinin oluşturduğu kumluk, çakıllık,kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırı

kıyı oteli
(ing: resort hotel, fra: hôtel balnéaire, alm: Strandhotel)
dinlenmek, deniz ve güneşten yararlanmak isteyenlerin konakladıkları otel türü

kıyı turizmi
(ing: coastal tourism, fra: tourisme balnéaire, alm: Küstentourismus)
denize bakan arazilerin gelişmesini etkileyen deniz suyu etkinliklerinden yararlanma turizmi

konaklama sektörü
(ing: accommodation sector, fra: hôtellerie, alm: Beherbergungssektor)
otel, motel, pansiyon, tatil köyü vb işletme sektörünün tümü

kongre merkezi
(ing: congress center, fra: palais de congrès, alm: Kongreßzentrum)
kongre vb toplantıların düzenlendiği yer

kongre öncesi veya sonrası tur
(ing: pre/post convention tour, fra: extension, alm: Vor/Nachkongreßtour)
kongre ana programının önüne veya sonuna eklenen, istekliler tarafından ekstra bir ödemeyi gerektiren, tur

kongre turizmi
(ing: convention tourism, fra: tourisme de congrès, alm: Kongreßtourismus)
kongre, konferans, seminer, toplantı gibi amaçlarla yapılan seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

Konjonktür
(ing: conjuncture, fra: conjoncture, alm: Konjunktur)
ekonomik hayatın yükselme ve alçalma yönünde gösterdiği inişli çıkışlı, dalgalı hareketlerin tümü

Konkord
ing: concorde, fra: concorde alm: Concorde, f
supersonic yolcu uçağı

Konşimento
ing: airway bill, bill of lading, fra: connaissement alm: Frachtkostenrechnung, f
kargo sevk belgesi

Konsolos
ing: consul, fra: consul alm: Konsul, m
yabancı ülkelerdeki vatandaşların belirli konulardaki başvurularının gerektirdiği işlemleri yapmak üzere devletin yurtdışına atadığı görevli

Konsolosluk
ing: consulate, fra: consulat alm: Konsulat, n
konsolosluk işlemlerinin yürütüldüğü bina

konsome kâse
ing: consomme cup, fra: tasse à consommé alm: Suppenschale, f
et suyu ya da tanesiz çorbaların servisinde kullanılan iki kulplu porselen kap

Konteyner
ing: container, fra: container alm: Container, m
içerisine kargoların konduğu her türlü kap

kontinental kahvaltı
ing: continental breakfast, fra: petit déjeuner continental alm: Kontinentalfrühstück, n
sıcak içeceklerden biri, meyve suyu, tereyağı, reçel ve ekmekten oluşan kahvaltı

kontrol kulesi
ing: control tower, fra: tour de contrôle alm: Kontrollturm, m
uçakların iniş ve kalkışlarını düzenleyen kule

Konvoy
ing: convoy, fra: convoi alm: Konvoi, m
aynı yere gitmekte olan taşıt araçları veya yolcu grubu, kafile

Köprü
ing: bridge, fra: pont alm: Brücke, f
bir engelle birbirinden ayrılmış iki yakayı birleştiren veya trafik akımının diğer bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan yapı

Koruma
ing: conservation, fra: conservation alm: Konservierung, f
tarih veya sanat değeri taşıyan yapıların ya da kent parçalarının yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli önlemleri alma

koruma amaçlı imar plânı
ing: reconstruction plan for protect, fra: plan de reconstruction à but de, alm: wertschützender Bebaungsplan, m
kültür ve tabiat varlıklarının korunması mevzuatına göre korunmaları ilân edilen yerlerde yapılan imar plânı

koruma bölgesi
ing: protection area, fra: zone de protection alm: Naturschutzgebiet, n
kültür ve tabiat varlıklarının korunması mevzuatına göre koruma altına alınan alan

Köşk
ing: pavillion, fra: pavillon alm: Villa, f
bahçe içinde yapılmış gösterişli ev

Kozmopolit
ing: cosmopolitan, fra: cosmopolite, alm: Kosmopolit, m
çeşitli uluslardan insanları barındıran

kritik kitle
ing: critical mass, fra: masse critique alm: Massenkriterium, n
turizmde uygulanabilirlik ve kârlılık gereği, ulaşılması gereken niteliksel ve niceliksel talep düzeyi

kritik yoğunluk kavramı
ing: critical mass concept, fra: concept de masse critique alm: Massenkonzeptkriterium, n
doğal değerlerin turizmde kullanımında, yerel makamların alacakları kararları etkilemesi gereken yoğunluk limiti

kruvaziyer turizmi
ing: cruise tourism, fra: tourisme de croisière alm: Kreuzfahrttourismus, m
gemiler ile iki veya daha fazla liman arasında yapılan turistik gezi

Kubbe
ing: dome, fra: coupole alm: Kuppel, f
bir yapının küresel tavanı

Küçük Asya
ing: Asia Minor, fra: Asie Mineure alm: Kleinasien
Anadolu

küçük destinasyon
ing: mini destination, fra: mini destination alm: Zwischenziel, n
ulaşılması hedeflenen mekâna gitmeden önce turisti bir süre oyalayabilecek kısıtlı imkân ve aktiviteleri olan yer

küçük ölçekli işletme
ing: small business, fra: petite entreprise alm: Kleinbetrieb, m
iş hacmi belli bir büyüklüğün üzerine çıkmayan, aile geçimini sağlayacak boyutta işletme

kudret mesafesi
ing: power distance, fra: distance de pouvoir alm: Machtabstand, m
kültürler, ev sahibi ve ziyaretçi toplulukları arasında güç ve statü farklılıklarını koruma ve özendirme derecesi

Kulaç
ing: fathom, fra: brasse alm: Faden, m
1830 cm lik, özellikle suyun derinliğini ölçmek için kullanılan uzunluk ölçü birimi

kulaktan kulağa reklâm
ing: word -of-mouth advertising, fra: bouche à oreille alm: Werbung von Mund zu Mund, f
tüketicilerin olumlu izlenimlerini anlatmaları yoluyla, ürün ve hizmetlere talebin artması

kullanan öder-kirleten öder ilkesi
ing: who uses pays, who pollutes pay, fra: principe de pollueur payant alm: Verbraucher und Verschmutzer mü
bir yerdeki çevre kirlenmesinin giderilmesi için gerekecek maddî yükün o yeri kullanana ve çevreyi kirletene ait olması ilkesi

Külliye
ing: social complex, fra: complexe à but social alm: Moscheenkomplex, m
bir camiin etrafında cami ile birlikte yapılmış medrese, imaret, sebil, kütüphane, hastane gibi yapıların tümü

Kültür
ing: culture, fra: culture alm: Kultur, f
tarihî ve toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddî ve manevî değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan araçların bütünü

kültür değişimi
ing: cultural exchange, fra: échange culturel alm: Kulturaustausch, m
kendi kültüründen değişik kültürlere sahip yer, yöre ve ülkelere seyahat yapan insanlarla, onların gittikleri yerdeki insanların birbirlerinin kültürlerinden etkilenmeleri durumu

kültür evi
ing: cultural center, fra: centre culturel alm: Kulturzentrum, n
kültür merkezi

kültür iletişimi
ing: cultural communication, fra: communication culturelle alm: kulturelle Kommunikation, f
kültürel haberleşme

kültür şoku
ing: cultural shock, fra: choc culturel alm: Kulturschock, m
turistlerin ya da yöre halkının, karşı tarafın davranış biçimine gösterdikleri tepkilerin bütünü

kültür turizmi
ing: cultural tourism, fra: tourisme culturel alm: Kulturtourismus, n
değişik kültürleri tanımak, tarihî yer ve olayları incelemek için yapılan özel ilgi seyahatlerinin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

kültür varlığı
ing: cultural assets, fra: patrimoine culturel alm: Kulturbesitz, m
tarih öncesi ve tarihî devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili, yer üstünde, yer altında ve su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklar

kültür ve sanat eserlerinin kas
ing: vandalism, fra: vandalisme alm: Vandalismus, m
turistlerce, müze ve ören yeri ziyaretinde, tarihî değeri olan eserlerin kasıtlı olarak yaralanması veya çalınması

kültürel kibir
ing: cultural arrogance, fra: arrogance culturelle alm: kulturelle Arroganz, f
turistlerin yöre halkının adetlerini hor görerek, kendi kültürel kurallarını sürdürme ısrarı

kültürel kimlik
ing: cultural identity, fra: identité culturelle alm: kulturelle Identität, f
bir kişi, bir yer, bir olay ya da bir eşya üzerindeki kültür özelliklerinin bütünü

kültürel miras
ing: cultural heritage, fra: héritage culturel alm: Kulturerbe, n
bir ulusun nesilden nesile geçen tarihî ve toplumsal kalıntıları

kültürel tanıtım
ing: cultural information, fra: promotion culturelle alm: kulturelle Bekanntmachung, f
bir ulusun nesilden nesile geçen tarihî ve toplumsal değerlerinin tanıtımı

Kümbet
ing: large tomb, fra: monument funéraire alm: kleiner Kuppelbau, m
dört köşeli, çok köşeli veya yuvarlak biçimli, içten kubbe, dıştan piramit veya konik külâhlı çadır sanatının mimariye geçmiş mezar yapıtı

küme yaklaşımı
ing: cluster approach, fra: approche de groupe alm: Gruppenannäherung, f
ortak bir amaca yönelik değişik projelerin önceliklerinin gerçekleştirilmesi yolu ile toplu yarar sağlanması

Kür
ing: cure, fra: cure alm: Kur, f
bazı hastalıkların tedavisinde, belli yerde, belirli bir süre kalmak suretiyle, kullanılan yöntem ve tekniklerin tümü

küresel ısınma
ing: global warming, fra: réchauffement global alm: globale Erwärmung, f
dünya yüzeyindeki ısının 'sera etkisi' sonucunda giderek artması ve buna bağlı olarak önemli iklim değişiklikleri meydana gelmesi şeklindeki coğrafî oluşum

Küreselleşme
ing: globalization, fra: globalisation alm: Globalisierung, f
dünya üzerindeki ulusların ekonomi, politika ve iletişim bakımlarından birbirine yakınlaşması, bütünleşmeye doğru gitmesi

Kürsü
ing: lectern, fra: chaire alm: Sprechpult, n
konferans salonlarında, konferansı veren kişilerin konuşma yaptıkları, üzerine konuşma notları vb dökümanlarını koydukları, konum olarak yüksekte bulunan konuşma yeri

Kurutma
ing: drying, fra: drainage alm: Austrockung, f
deniz, göl ve ırmak kıyılarına kanal, set ve benzeri yapay engeller koymak yoluyla sığ yerlerdeki suların çekilmesini sağlama işi

Kurye
ing: courier, fra: courrier alm: Kurier, m
turist gruplarına seyahatlerde eşlik eden ya da düzenlemeler yapan görevli

kuş gözlemciliği
ing: bird watching, fra: ornithologie alm: Vogelbeobachtung, f
kuşların toplu olarak yaşadıkları yerlerde uzaktan özel gözetleme araçlarıyla onların günlük yaşamlarını inceleme ve bunun için yapılan seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü

Kuşet
ing: couchette, fra: couchette, f, alm: Liegebett, n
gemi veya trenlerde uygulaması olan, duvara gömülü biçimde, pratik bir yöntemle açılan yatak türü

Kutup Yıldızı
ing: North Star, fra: Etoile Polaire alm: Polarstern, m
gök küresinin kutbuna en yakın olan Küçük Ayı takım yıldızının en ucunda bulunan, kuzeyi belirleyen yıldız

Kuver
ing: cover, fra: couvert alm: Gedeck, n
yemek düzenine göre masanın üzerine konulan servis malzemelerine verilen ad

kuver tabağı
ing: service plate, fra: assiette de service alm: Servierplatte, f
yemek servisinden önce her kişi için masaya konulan büyük düz tabak

Kuzey Batı Avrupa Ülkeleri Bölgesi
ing: Regional Conference of North We, fra: Conférence Regionale des Pays d, alm: Regionale Konferenz der Nordwes
bölgedeki gelişmeleri plânlamak, turizm alanında bölgesel yönetimler, enstitüler arası işbirliği ve koordinasyonu sağlamak amacıyla 1955 yılında altı Benelux ülkesi arasında kurulan örgüt

Kuzey Kutbu
ing: North Pole, fra: Pôle du Nord alm: Nordpol
dünyanın en kuzey noktası

Kuzeyli
ing: nordic, fra: nordique, alm: nördlich
İskandinav ülkelerinden olan

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm İle İlgili Herşey

Eski 08-19-2012   #59
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm İle İlgili Herşey



L

Lahit
(ing: sarcophagus, fra: sarcophage, alm: Sarkophag)
Taş veya mermerden oyma mezar

Lale şeklinde kadeh
(ing: tulip styled glass, fra: flûte à champagne, alm: tulpenförmiges Glas)
Genellikle şarap ve şampanya içmek için kullanılan lale şeklindeki kadeh

Lanay
(ing: lanai, fra: lanai, alm: Gartenbalkon)
Bahçeye bakan odanın balkonu veya verandası

Last minute booking agent
Tura çok az zaman kala tur rezervasyonu yapan seyahat acentası

Latin Amerika Turizm Örgütleri
(ing: Confederation of Latin American, fra: Confédération des Organisations, alm: Konföderation der lateinamerika)
Latin Amerika ülkelerindeki seyahat acentaları, otelciler, ulaştırma şirketlerinin üye olduğu, merkezi Buenos Aires'de bulunan ve 1957 yılında kurulmuş olan konfederasyon

Lavabo
(ing: washbasin, fra: lavabo alm: Waschbecken)
El ve yüz yıkama yeri

Lawson Şeması
Lawson's Charte
Turizm sektöründe özellikle konnaklama tesislerinde çeşitli fonksiyonlara ayrılan yer ilişkilerinin analiz edilmesini sağlayan ve Fred Lawson tarafından geliştirilmiş bir şemadır

LCV
(ing: RSVP, fra: RSVP, alm: uAwg)
Davetiyelerde, davet edilen tarafın katılıp katılmayacağını bildirmesi için eklenen, 'Lütfen Cevap Veriniz' anlamındaki istem notu

LDC Uzak mesafe otobüsü
Long distance coach

LDC with Acc
Klimalı uzak mesafe otobüsü
Long distance coach with air-condition

Lejyoner hastalığı
(ing: lejyonellozis, legioner disease, fra: légionellose, alm: Legionärskrankheit)
Binaların havalandırma ve ısıtma sistemlerinde üreyen legionelia pneumophilia isimli bakterinin sebep olduğu pnömoni ile birlikte seyreden hastalık

Lido
(ing: lido, fra: lido, alm: Lido)
Halka açık yüzme havuzu ve çevresindeki alan

Liman
(ing: harbour, fra: port, alm: Hafen)
Gemilerin barındığı, yük ve yolcu indirip bindirdiği, doğal ve yapay korunmuş durgun sularda özel tesislerle donatılmış yer

Liman ücreti
(ing: port charge, fra: droit de port, alm: Hafengebühren)
Liman idaresi tarafından liman tesislerinin bakımı, onarımı ve temizliği için yolculardan alınan para

Liman turu
Shore excursion
Kruvaziyer gemileriyle yapılan yolculuklarda uğranılan limanların çevresinde yapılan günübirlik turlar

Liman turu düzenleyen acenta
Shore excursion agent
Liman çevrelerinde yapılan turları dğzenleyen acenta

Limuzin
ing: limousine, fra: limousine alm: Limousine, f
Genellikle özel törenlerde veya lüks servisin gerektirdiği hallerde, şoförü ile birlikte kiralanabilen ya da sahip olunan konforlu otomobil türü

Linkert Sınıflaması
Linkert's Classification
Linkert sınıflamasına göre işletme karakteristikleri:
1) Motivasyon güçlerinin karakterleri
2) Haberleşmenin, iletişimin üstler tarafından benimsenme derecesi
3) Karşılıklı ilişki etkileme işleminin karakteristikleri
4) Karar işleminin karakteri
5) Amaçları saptama ve gözetme özelliği
6) Denetim işleminin özelliği
7) Performans karakteristikleri

Lisans
(ing: license, fra: licence, alm: Lizenz)
Yasa tarafından kısıtlanmış veya düzenlenmiş bir işin yapılması veya bir girişimde bulunulabilmesi için kamu otoritesince verilen ve devredilemeyen izin yetkisi veya ruhsatı

Lobi
(ing: lobby, fra: lobby, alm: Hotelhalle)
Müşteri veya konuk kabul salonu

Lobicilik
(ing: lobbying, fra: intrigue de corridor, alm: Lobbying)
Bazı ortak çıkarları olan grup temsilcilerinin belirli kişi veya kurumlar nezdinde girişimlerde bulunması

Loca
(ing: lodge, fra: loge, alm: Loge)
Sinema ve tiyatro gibi eğlence yerlerinde, parlamento salonlarında ayrılan özel bölümler

Logo
(ing: logo, fra: logo, alm: Logo)
Tanıtıcı simge

Lokanta
(ing: restaurant, fra: restaurant, alm: Restaurant)
Tabldot, alakart veya özel yemek ve bu yemeklere uygun servisler ile yeme-içme ihtiyaçlarını karşılayan işletme

Lokantacı
(ing: restaurateur, fra: restaurateur, alm: Restaurantbesitzer)
Lokantanın sahibi veya yöneticisi

Lüks
(ing: luxury, fra: luxe, alm: Luxus)
Harcamada, giyimde, yaşantıda gereklilik sınırlarını aşan, aşırıya gitme, gösteriş

Lüks kabin
(ing: luxury cabin, fra: cabine luxe, alm: Luxuskabine)
Özellikle yolcu vapurlarında donanımı gösterişli bölüm

Lüks mal
(ing: luxury goods, fra: article de luxe, alm: Luxusware) Zorunlu ihtiyaçları karşılayıcı nitelik sınırının üzerinde olan mal

Lüks turizm
(İng: luxury tourism, fra: tourisme de luxe, alm: Luxustourismus)
Gelir düzeyleri çok yüksek olan kişilerin katıldığı ve lüks tüketime yönelik turizm türü

Loading card
Kruvaziyer yolculuğunda gemilerin uğradıkları limanlarda yolcuların karaya çıkabilmesi için verilen, pasaport yerine geçen kart

Alıntı Yaparak Cevapla

Turizm İle İlgili Herşey

Eski 08-19-2012   #60
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm İle İlgili Herşey



M, N

Makina ve Techizatın Yurt İçinden Alımında KDV Desteği
VAT refund on locally procured machinery and equipment
97/2 nolu Hazine Müsteşarlığı Tebliğine göre, "Teşvik Belgesine istinaden düzenlenen yerli global listede yer alan, yeni olarak temin edilen, yurt içinde imal edilmiş olan makina ve techizattan Müsteşarlık'ca proje bazında uygun görülenlerin" gelişmiş yörelerde sadece KDV tutarının, kalkınmada öncelikli yörelerde ise KDV+15 puan tutarında bir meblağın fon kaynaklarından yatırımcıya nakit olarak ödenmesine olanak sağlayan bir teşvik tedbiridir Master süreç planı
(Bkz Dizgisel şema)

MCO
Müteferrik ödeme emri
Miscellaneoıus charges order

Menü
Menu
Kelime olarak menü, "ayrıntılar" olarak tanımlanır Menü satışa sunulacak yiyecek türlerinin ve fiyatlarının saptanıp sıralanmasııdır Esas olarak iki tür menü vardır

Birincisi tüm öğünü ve fiks fiyatlı bir kaç yemeği gösteren tabldot (table d'hot)'tur İkincisi her maddenin ayrı ayrı fiyatlandırıldığı alakar (Ala carte)'dır Her iki türün Carte du jour, Basit alakart veya tercihli menü (selecktive menu) gibi çeşitli şekillerde bileşimleri de vardır

Mesaha şehadetnamesi
(Bkz Yat ölçü belgesi)

Mevsim, dönem, sezon
Season

Mevsim sonu, mevsim dışı fiyat
Off season price

Motel Birliği
Master Hosts
Motel birliği bir grup motel işletmesi tarafından kurulmuş olan ve kar amacı gütmeyen bir birlik

Muhabir acenta
Corresponding agent

Muhasebe rasyoları
Muhasebe rasyoları kazanç zarar ve bilançoyu teşkil eden kalemler arasındaki ilişkiyi göstermek üzere teşkil edilen, işletmenin gelişme durumunu açıklayan oranlardır

Mümkün olan en uygun fiyat
Best possible price

Münferit, bireysel
Individual

Müşteri Başına Ortalama Harcama
Müşteri başına ortalama harcama servis yapılan yemek sayısı ile bu servisten elde edilen restoran yiyecek ve içecek gelirinin oranlanmasıyla bulunur

Müşteri çamaşırhanesi
Guest laundry
Turizm sektöründe, konaklama tesislerinde müşteri çamaşırlarının yıkandığı bölüm

Müşteri Hesabı
Folio
Hesabı ayrıca çıkacak herbir müşteri veya müşteri grubu için kullanılan kartlardır Müşteriye fatura edilecek tüm harcamalar bu belge üzernde toplanır Eğer bir müşteri iki veya daha fazla oda almışsa veya seyahat acentası aracığılıyla gelmiş gruba dahil ise herbir kişi veya oda için ayrı bir folyo açılmaz Sadece grub için bir folio açılır

Müşteri Listesi
Rooming List
Tur operatörünün konaklama işletmesine gönderdiği, müşterilerin isimlerini ve oda dağılımlarını gösteriri liste

maden suyu
ing: mineral water, fra: eau minérale alm: Mineralwasser, n
mide rahatsızlıkları ya da sindirim zorluklarında, tedavi edici veya rahatlatıcı özelliği olan, mineral bakımından zengin içme suyu

Mağara
ing: cave, fra: grotte alm: Höhle, f
canlılar için barınak olarak da işe yarayabilen doğal yer kovuğu

mağara turizmi
ing: speleological tourism, fra: tourisme spéléologique alm: Speläologie-Tourismus, m
mağaraları, yer altındaki uçurumları, yarıkları, oyukları, yeraltı akarsularını gezip görmekle ilgili olay ve ilişkilerin bütünü

Mağaracılık
ing: speleology, fra: spéléologie alm: Speläologie, f
mağaraların incelenmesi ile ilgili bilim dalı

Mağaza
ing: large store, fra: grand magasin, m, alm: großes Geschäft, n
büyük dükkân

mahallî para
ing: local currency, fra: monnaie nationale alm: Landeswährung, f
bir ülkenin tedavüldeki kendi parası

mahallî turistik faaliyet
ing: local tourism activity, fra: activité touristique locale alm: örtliche Fremdenverkehrsaktivit
bir yerde, yerel düzeyde yapılan turizm ağırlıklı şenlik, anma günü, gösteri gibi etkinlik

malî mesuliyet sigortası
ing: financial responsibility insura, fra: assurance de responsabilitecivi, alm: finanzielle Risikoversicherung,
işletmecinin, tur operatörünün ya da seyahat acentasının hizmet ve organizasyon kusurlarından dolayı turistlerin canına ve malına zarar gelmesi riskine karşı yaptırdığı sigorta türü

Manastır
ing: monastery, fra: monastére alm: Kloster, n
bazı rahip ve rahibelerin dünya ile ilişkilerini keserek yaşadıkları yer

Manifesto
ing: manifest, fra: manifeste, m, alm: Ladeverzeichnis, n
gönderilecek yükleri gösteren belge

Manzara
ing: view, fra: vue alm: Landschaft, f
farklı ve özel, genellikle doğal, coğrafî yer görünümü

Marina Yatırım ve İşletmecileri Derneği
ing: Association of Marina Investors, fra: Association des Investisseurs e, alm: Verband für Yachthafeninvestore
kamu kurumları ile dayanışmayı, sektörde disiplin ve birliği sağlamak amacıyla 1991 yılında kurulan, marinaların üye olduğu kuruluş

misyonerlik kompleksi
ing: missionary complex, fra: complexe de mıssıonnaire, alm: Missionstätigkeitskomplex, m
iş adamlarının veya turistlerin, bilerek veya bilmeyerek, başka bir ülke insanının yaşam biçimini veya düşünce tarzını değiştirme girişimleri

Mit
ing: myth, fra: mythe alm: Mythe, f
tarih öncesine dayanan efsane, masal, bazen destan

Mitoloji
ing: mythology, fra: mythologie, f, alm: Mythologie, f
putperest eski çağda inanılan ve saygı duyulan tanrıların, yarı tanrıların, kahramanların efsane, masal ve hayal ürünü öykülerinin doğuşlarını, anlamlarını yorumlayan, inceleyen bilim

müşteri hesabı
ing: customer account, fra: compte ceients alm: Kundenkonto, n
hizmet gören ve karşılığında ücret ödemesi gereken kişi için, alacakları izlemek üzere açılmış bulunan hesap

müşteri ilişkileri
ing: customer relations, fra: relations clientèle alm: Verbraucherbeziehungen, pl
satıştan sonra, tatmin derecesinin ölçülmesini de kapsayan iletişim yöntemi

mutfak işçisi
ing: kitchen worker, fra: commis de cuisine alm: Küchendiener, m
mutfakta bulaşık yıkama ve sebze ayıklama gibi görevleri yapan işçi, bulaşıkçı

mutfak şefi
ing: executive chef, fra: chef de cuisine alm: Küchenchef, m
tüm mutfak görevli ve etkinliklerini yöneten deneyimli aşçı


N

Net Bugünkü Değer Yöntemi
Net Present Value Method
Net bugünkü değer yöntemiyle proje değerlendirilmesinde yatırımın gelecekteki nakit girişlerinin bugünkü değeriyle yatırım maliyeti arasındaki fark bulunmaya çalışılır Buna göre, bir yatırım projesinin net bugünkü değeri, projenin ekonomik ömrü (kuruluş+işletme dönemi) boyunca sağlayacağı net nakit akışlarının belli bir iskonto oranına göre indirgenmiş değerlerinin toplamıdır

Net gezi eğilimi
: Net gezi eğilimi, bir ülkedeki veya belirli bir yöredeki turizm hareketine katılan nüfusun oaranını belirlemek açaısından önem taşır
Net gezi eğilimi = p/P x 100
p= Bir ülkedeki veya belirli bir bölgedeki geziye çıkan bireylerin sayısı
P= O ülke veya bölgenin toplam nüfusunu ifade eder

Net işletme karı
Net operating profit (NOP)

Net Kazanç
Net rate

net turizm geliri
ing: net tourism income, fra: recettes touristiques nettes, f, alm: touristische Nettoeinnahmen, f
belli bir yörede, turistlerin toplam harcamalarından, doğrudan ve dolaylı kaçaklar çıktıktan sonra kalan miktar

nihaî gezi programı
ing: final itinerary, fra: programme définitif de voyage, , alm: endgültige Reiseroute, f
seyahat acentası tarafından hareketten hemen önce yolcuya verilen, uçuş veya tren numaralarını, kalkış-varış zamanlarını, tur güzergâhlarını ve diğer ayrıntıları içeren program

No show
ing: no show, fra: non présentation alm: no show
Gelmedimüşterinin önceden yaptığı rezervasyona haber vermeksizin uymaması

No show ücreti
Rezervasyonu yapılan hizmetin kullanılmaması durumunda ödenen ücret

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.