Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Aşk & Sevgi - Bayanlar, Erkekler > Aşk & Sevgi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
arşivlik, mevzuular

Arşivlik Mevzuular

Eski 10-11-2012   #46
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arşivlik Mevzuular



Yüreğini sevgiye ayarla

Sevgi asıl söylemedende anlaşılabilendir İnsanın derinlerinden gelen bir sestir Sevgi erdemdir, kutsal bir değerdir Eğer gerçekten seviyorsa biri ve bu eylemde haklı buluyorsa kendini, sevmenin elbet bir bedeli, çilesi de olacaktır Seven insan haklı olarak sevgisini bir madalya gibi göğsünde taşımanın gururunu da yaşayacaktır

Sevgi benim için önleyemiyeceğim ve her gün biraz daha büyüyen bir tutkudur Bana göre doğanın gerçek, kökü hiç bir zaman sökülüp atılamıyacak tek yasasıdır Bütün yaratıcılıklarda aşk vardır Her şeye rağmen nasıl ki, insan umutsuz yaşayamıyorsa ve yüreğinde bir umut taşıma zorunluluğu duyuyorsa Bence insan sevgisizde yaşayamaz, sevgiyi de yüreğinde taşımak zorundadır

Sevgidir insanı insan kılan, ululuyan, insanı insanlığı da mutlu, onurlu, erdemli kılan İnsan sevmeden yaşayabilir mi? doğayı, toprağı, suyu, havayı en önemlisi de insanı sevmeden nasıl yaşarİnsanla beraber sevgi de var olmadı mı yeryüzünde? Bu anlamda sevgi ve sevginin kökeni en az insanınki kadar eski değil midir?

İnsanoğlunun sahip olduğu sevgi duygusu bütün zenginliklerin üstündedir İnsanın, insan olduğunun doğal bir tezahürüdür Sevginin olmadığı yerde iyi ve güzel olan hiç bir şey yaşayamaz Onun içindir ki, zamanın içinde ne geçmişi silik bir ayna gibi durmalıyız, ne de duygularımızı yüzeyselliğin gergefine kurban etmeliyiz Bu nedenledirki, sevgiyi yüzeysel ucuz değerler kavramıyla sınırlayamayız Sevgi duygusu bütün zamanların derinliğini içinde barındıran, insanın iç değerlerinin derinliğiyle ilintilidir

Diğer anlamda bilgi yada alışkanlıklar, sonradan edinilmiş tarihsel bir arka plana sahip olabilirler Ne kadar da yeni olurlarsa olsunlar, bizden önce yaşamış olanlar üzerinden geçerek bize ulaşan bir yanı vardır elbette

Bütün bilgiler alışkanlıklar davranışlar kolektiftir herkese ait bir yanı vardır Bilgi, duygu ancak harcadığımız zaman sahip olabileceğimiz şeydir Bu sadece onu söylemekle değil, onu aynı zamanda eylemsel olarak da gerçekleştirebildiğimiz zaman anlam kazanır Kendimize sakladığımız bilginin, duygunun kime ne faydası olabilir Bir insan sevgisini, saygısını davranışlarıylada karşı tarafa yansıtırsa ancak bu o zaman gerçeklilik kazanır İşte bu zihince düşündüğünü pratikte yapma eylemidir

Tabi ki, her düşündüğümüzü söylemek ve söylediğimizi yapmak çok kolay da değil Ama bizim sevgi dediğimiz budur Eğer insanın evrensel ve insani boyutu olan sevgi, saygı yaşamla insan davranışında bir yeri yoksa bir aldatmacadır Sadece dilde kalır eylemde gerçekleşemez Bu demektir ki, biz birey yada toplum olarak eğer sevginin düşüncesini, sözü ve eylemini bir arada gerçekleştiremezsek, toplum yada birey olarak sevgi, saygı, hoşgörüde fazla ileri gitme şansımız yoktur

Sevginin gücü olmadan hayat yolunda yolumuzu bulabilir miyiz?

Aklımızı başımızda alsa da sevgi aynı zamanda yol gösterir ve de korur bizi

Sevgi, sevdiğimiz kimselerden uzak kaldığımızda büyülü bir çığ gibi önümüzdeki yolu dümdüz eder; Kuralları, engelleri, uzakları, ayrılıkları dümdüz edip çıkmazlara, çilelere, korkulara, kuşkulara sabırla ve inatla dayanmamızı sağlar

O sevgi ki, gücü olmadan dizimizde derman, halimizde aman kalmaz O sevginin gücü olmadan sıkıntı denizlerinde rüzgarsız kalmış tekneler gibi oluruz denizlerin ortasında

Alıntı Yaparak Cevapla

Arşivlik Mevzuular

Eski 10-11-2012   #47
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arşivlik Mevzuular



Mendilim nerde anne

Bir varmııış,bir yokmuuuş

Böyle başlardı bildiğim tüm masallarHep bir gençkız ve birde deli kanlı olurdu içindeSevdalanırlardı birbirlerine,o zamanalar kara sevda derlerdi bunun adınaBilmiyorum belki kavuşurlardı,mutlu biterdi sonu,bense gözlerimi kapatır uykumda kendimi o masalın kahramanı yapardımBazen kavuşamazdı sevdalılar,üzülürdüm,neden? diye sorardım saçlarımı okşayan sana 'mutluluk kadar hüznüde barındırır sevdalar' derdin acı bir gülümsemeyle hatırlıyor musun Anne ? O acı tebessüm yer ederdi çocuk aklımda,gözlerimde kurumuş iki damla ile dalardım uykularımaAma o zaman sonu hüzünlü biten masalların rüyama girmesini istemezdim,çünkü ne zaman girseler koşar adım ağlayarak yanına gelirdimHiç mutsuz biten bir sevda masalının kahramanı yapmadım kendimiPeki şimdi bu yüzden mi mutsuzluğum?O zamanlarda , o kahramanlardan birinin yerine kendimi koysaydım,alıştırabilir miydim kendimi acaba? Şimdi kendi masalımı yaşıyorum,biraz mutlu,genelde hüzünlüÜstelik bu sefer masalın sonunu bilmiyorum,bu acı veriyor bana,canım öyle yanıyor ki Anne Neden sonu bilinmeyen masalların akibetinide anlatmadın sanki Hiç mi aklına gelmedi,saçlarını okşayarak masal anlatarak uyuttuğun kızının bir gün büyüyeceğini ve sevdalanacağını ? Peki o zaman da biliyor muydun,küçük kızının sevdasının önünde bend olacağını ? Ruhum daralıyor Anne, Boğazımda yabancı bir el var hiç acımıyor , sıkıp bırakıyorBazen 'bir sıkımlık canım var zaten,öldür artık , işkence etme bana' diyorumÖldür müyorda Anne Böyle bir masal anlatmıştın bana hatırlıyorumGenç kız kara sevdaya tutulmuştu,Delikanlı ölesiye seviyordu hani Hatırladın mı? Genç kızın bir annesi vardı,tek korkusu kızının kendisini bırakıp uzaklara gitmesiydi haniSevdalıların umutlarına taş,kavuşmamaları için bu yola baş koyuyordu İnsan öz yavrusunun acı çekmesine dayana bilir mi? Masalda ki kızın annesi dayanıyordu işteSenin gibi Anne !!!

Peki sonunu hatırlıyor musun o masalın? Ben hiç unutmadım oysa Hani Sevdalılar birbirlerine 'KADERİM' demişlerdiHani birbirlerine 'SENİN OLMADAN ÖLMEYECEĞİM ' demişlerdi hatırlıyor musun? Ama annelerine söz geçirememişlerdi Genç kız kanlı bir mendil yollamıştı sevdiğine,bir de : 'SABAH OLDUĞUNDA GÖKYÜZÜNE BAK,SANA ORDAN GÜNAYDIN DİYECEĞİM,BAŞKA TÜRLÜ UMUTSUZ SEVDAMA KAVUŞAMAM' diye yazan notunu iliştirmiştiDelikanlı anlamıştı sevdiğinin ne demek istediğini ve : 'GECENİN KARANLIĞI GÖZLERİMDE YİTTİĞİNDE,YERYÜZÜ YENİ GÜNEŞİNE KAVUŞTUĞUNDA,BEN SEMADA SENİNLE KAKVUŞACAĞIM' yazıp göndermişti sevdiğineSabah genç sevdalıları odalarında bulmuşlardı,sevdalılar ise semadan onları izliyor ve 'OLMASAYDI SONUMUZ BÖYLE' diyorlardı Benim masalımda mı böyle bitecek Anne ? O halde söyle , getir nereye kaldırdıysan, mendilim nerde?

yukselden is offline Alıntı ile Cevapla

Alıntı Yaparak Cevapla

Arşivlik Mevzuular

Eski 10-11-2012   #48
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arşivlik Mevzuular



Badem ve güneş

Nisan ayının başlarıydı Doğa üstündeki miskinliği yavaş yavaş atmaya başlıyordu Uzak diyarlarda tatilde olan Güneş geri dönmüş Çapkınca tüm tabiata göz kırpıyordu Tabiatta buna kayıtsız kalmıyordu Sümbüller açıyor,çiğdemler bende buradayım diyordu Tüm tabiat Güneşin kendilerine ilgi göstermesi için bütün güzelliğini ortaya seriyordu Güneşse bu ilgiden et mutlu , ışıl ışıl ve heybetli duruşuyla tabiatla cilveleşiyordu

Bir gün Güneşin dikkatini çelimsiz, kuru bir ağaç dikkatini çekti Dalları yeni yeni filizleniyordu O kadar ürkek ve nazlı duruyordu ki Daha fazla dayanamayan Güneş ona ismini sordu Ağaçta tüm ürkekliğiyle sessizce Badem diyebildi İlerleyen günlerde Güneş tüm ilgisini ve sıcaklığını Bademe vermeye başladı Bu ilgi karşısında Bademde yavaş yavaş açılıyor, ürkekliğini üzerinden atıyordu Güneşin sevgisiyle dallarındaki filizler yerini rengarenk çiçeklere bırakıyordu

Badem ve Güneşin aşkını tabiatta da ki diğer ağaçlar,çiçekler ve gökyüzünde ki bulutlar, yıldızlar kıskançlıkla izliyordu

Tabiatta Badem arkadaşları tarafından dışlanmış hatta onu Güneşin yalancı ilgisine kandığı için ağaçların aptalı seçmişlerdi Ama bunların hiçbiri bademin umurunda değildi Ve Güneşin sevgisine inanıyordu Badem bunları yaşarken Güneşin durumu da farksız değildi Gökyüzü de Güneşin Bademe olan aşkına inanmıyordu Güneşin her zaman ki gönül eğlencelerinden biri olarak düşünüyorlardı Ama değildi Güneş Bademe gerçekten aşıktı Her güzel şey sonsuza dek sürmez Burada da böyle oldu Bulutlar kıskançlıktan kapkara renge bürünüp gökyüzünü kaplayıp Güneşle Bademin birbirlerini görmelerini engelliyorlardı Her yeni günde Badem ve Güneş birbirlerini görmek için çırpınıyorlardı Ama kara bulutlar buna izin vermiyorlardı Badem Güneşin sıcaklığını ve ilgisini hissedemediği her gün çiçekleri biraz daha soluyorduÜşüyordu, korkuyordu

Diğer ağaçlar biz sana demiştik

Sen ağaçların en aptalısın Güneşin sahte sıcaklığına kandın hemen çiçeklerini açtın gördün mü bak bırakıp gitti seni diyorlardı

Ama Badem tükenmeyen umuduyla Güneşi bekliyordu Gelecekti OGünler geçti ama Güneş gelmedi gelemediArtık Bademin dayanacak gücü kalmamıştıDalında son bir çiçek kalmıştı Bu sırada Güneş bulutları atlatarak en güzel ışığıyla Bademe ulaştı Ama artık çok geçti Badem Güneşi görmenin sevinciyle tüm gücünü toplayarak

‘bu dünyaya tekrar gelsem yine sana aşık olur yine seni severdim’ dediVe dalındaki son çiçekte toprakla buluştu

Ve Badem sözüne sadık kalırcasına her bahar Güneşin sahte sıcaklığına aldanır ve erkenden açar çiçeklerini o güzel aşkı yaşamak için, sonu ölüm olsa bile

Aziz Nesin’ in 'Arkadaşım Badem Ağacı' adlı şiirinde dediği gibi

Sen ağaçların aptalı

Ben insanların

Seni kandırır havalar

Beni sevdalar

Alıntı Yaparak Cevapla

Arşivlik Mevzuular

Eski 10-11-2012   #49
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arşivlik Mevzuular



Aşka Dair Kim Ne Dedi?

Ünlü düşünürlerin, bilim insanlarının, sanatçıların, politikacıların aşk üzerine düşünceleri Ancak derlemenin bir zaafı var: Çoğu erkek!

W Shakespeare:

"Değişiklikle karşılaşınca değişen aşk, aşk değildir Aşk gözle değil ruhla görülür"

Mevlana:

"Bir aşkı başka aşk söndürebilir Aşkta ne yükseklik, ne alçaklık, ne de akıllılık ve akılsızlık vardır Hafızlık, şeyhlik, müritlik yoktur Sadece kepazelik, aşağılık ve rintlik vardır İnsanın toprağını aşk şebnemi ile yoğurdukları için alemde yüzlerce fitne ve kargaşalık peyda olur Aşkın yüzlerce neşteri, ruhun damarlarına sokuldu ve oradan gönül adı verilen bir damla aldı Aşk öyle engin bir denizdir ki, ne kenarı vardır, ne de ucu bucağı"

Cenap Şehabettin:

"Kadın olsun, kitap olsun cildine aldanmayıp içindekilere bakılmalıdır"

Aristo:

"Sevmek acı çekmektir, sevmemek ölmek Sevmek zevktir ama yanlız sevilmenin hiçbir zevki yoktur"

Augustinus:

"Sevgi ruhun güzelliğidir"

Franz Xaver Von Baader:

"Özgürlük aşk değildir, yalnız aşkın kapısıdır"

Baysal Von Hakans:

"Bence aşk dır onu sevmektir

François Bacon:

"Büyük insanlarda, liyakat sahibi olanların kendilerini budalaca aşka kaptırdıkları görülmez Büyük ruhlar ve büyük işler aşkla uzlaşmaz"

Bailey:

"Aşk dünyanın en tatlı mutluluğu ile en derin acısından yaratılmıştır"

Balzac:

"Aşk yaşamında kadın, ancak hünerli bir çalgıcının elinde dile gelen bir lir gibidir Kadınlar bizleri sevdikleri zaman her suçumuzu bağışlarlar"

Basta:

"Erkek az fakat sık sever, kadın ise çok ancak bir kez sever"

Jeremy Bentham:

"Aşk hazzı, dostlukla duyu hazlarından yoğrulmuştur"

Bulor:

"Aşk cennetin dilinden bize kalan tek andır"

Antoine Bret:

"Aşkın ilk soluğu mantığın son soluğudur"

Jacob Boehme:

"İstek, hareket, genişleme, yön veren tezlere bilgelik eklendiğinde aşk olur"

Baysal Von Hakans:

"Bence hala aşk yı sevmektir Fikrimde değişiklik yok"

La Cordaire:

"Aşk her şeyin başlangıcı, ortası ve sonudur"

Dante:

"Geniş varlık denizinin her yanında geniş bir aşk akışı vardır Fiziksel devinim, bitkisel yaşam, zihinsel yaşam Hep evrensel aşkın derece derece yükselen aşamalarını oluşturur Aşağı derecelerinde yanılmayan aşk, akılla aydınlandığı zaman iyilik ve kötülüğe eğilim kazanır Aşk kusursuz olmayan iyiliklerin üzerinde de vardır Hatta irade, hile ve şiddet kullanmak yoluyla bir başkasının kötülüğüne çalışmış olsa bile yine aşka uyar Kötülükler aşktan uzaklaşma oranında bir takım derecelere sahiptir ve kötülük aşka yaklaşmak için sarf ettiği güç oranında erdeme yaklaşmış olur Cehennem bile adalet kadar aşkın eseridir, aşka düşmezler”

Eugene De Lacroix:

"Aşkı anlatabilmek için yeryüzünde var olan dillerden başka bir dil ister"

Descartes:

"Bir şey kendimiz için iyi, yani uygun gibi sunulmuşsa ona karşı aşk duyarız"

Duclos:

"Aşk bıkılmayandır Her şeyden bıkılabilir ama aşktan hayır"

Epiktet:

"Hareket etmenin nedeni 'istek' ve 'sevmektir', bu ise düşünmektir Aşk tutkudur İyi ya da kötünün ne olduğunu fark edemeyen insan nasıl sevebilir"

Epikür:

"Bilge olan evlenmez Evlense bile aşkın vehimlerine kapılmaz Bir uygarlığın yetkinliği ve insanlığı ancak kardeşlik ve sevgiyle olasıdır"

Baysal Von Hakans:

"Bak bir daha sorma kardeşim ben yı seviyorum kimse düşüncemi değiştiremez dahi değiştiremez o beni sevsin sevmesin ben onu seviyorum"

Douglas Ferrola:

"Aşk kızamığa benzer, insan ne kadar geç yakalanırsa o kadar ağır geçer"

Faulkner:

"Aşkı kitaplara soktukları iyi oldu, yoksa belki de başka yerde yaşayamayacaktı"

Fenelon:

"Sevmeden yaşamak yaşamak değildir Az sevmek ise sürüklenmektir"

Feuerbach:

"Varlık sezginin, duyunun ve aşkın bir sırrıdır Bu kişi, bu şey yani bireysel, yalnız duyumda, yalnız aşkta, mutlak bir değere sahiptir Sonlu ve sonsuz orada bulunur Aşkın sonsuz derinliği ve aşkın gerçeği, bununla yalnız bununla kaimdir" " En derin ve en yüce gerçekler duyumlarda saklıdır Böylece genel olarak başımız dışında bulunan bir nesne varoluşun gerçek ve ontolojik belgesi aşktır, varoluşun aşktan ve duyumdan başka belgesi yoktur"

Baysal Von Hakans:

"Aşk arada 6000 km mesafeye rağmen evimin buğulu penceresine onun adını yazdığımda ve oradan bakınca onu gördüğümde aşktır Ben onu görüyorum yanımda ona sarılıyorum "

Costance Foster:

"Sevgi bizi zamanın yıkımından koruyan yıkılmaz bir kaledir"

François M C Fourier:

"1) Geçici ya da keyif verici aşklar ki, bu oyuncular, kahpeler, arsızlık aşkları gibi şekillere ayrılır 2) Az çok bir süresi fakat kısır aşklar ki, bunlar gözde aşklardır 3) Yalnız bir çocuk doğurtan geçici aşklar ki, bunları dölleyen aşklardır 4) Karılar ve kocalar aşkıdır ki, bu iki tarafın isteği ile yıllarca sürer ve bir çok çocuk doğurturur Fakat bunlar birbirleriyle yaşayıp yaşamamakta serbesttir" "Her erkek bütün kadınlara ve bir kadın bütün erkeklere sahiptir"

Freud:

"Yaşam belirtisinin kökeninde duygulanma; duygulanmanın da temeli aşktır"

Geraldy:

"Erkeğin yaradılışında sevmek yoktu Ona aşkı öğreten kadındır"

Baysal Von Hakans:

"İnanılmaz bir şekilde aşkım katlanarak büyüyor Ben yı seviyorum"

Geothe:

"Sevilenin kusurlarını hoş görmeyen sevmiyor demektir"

Efes'li Heraklitos:

"Duyu organları akılsız ruhlara hizmet ettikleri zaman kötü tanıklardır Eşek samanı altına tercih eder; köpek tanımadıklarına havlar Domuz için çamur saf sudan daha değerlidir Deniz suyu ister temiz ister kirli olsun, balıklar için kurtarıcı insanlar için uğursuzdur"

Victor Hugo:

"Aşk bir deniz, kadın onun kıyısıdır"

Paul Henri D Holbach:

"İnsanlara kendi akıllarına saygı duymaları ve cesur olmaları telkin edilmeli ve kendileri için arkasından koşması gereken hayallere gereksinimleri varsa, doğruluk, iyilik ve barış sevgisini benimsemeleri öğretilmelidir"

Holty:

"Aşk kulubeyi altından bir saraya benzetir"

Albert Hubbart:

"Aşk yaşamdır deriz, ancak umutsuz inançsız aşk ölümden beterdir"

Baysal von hakans:

"Aşk sen soğuk karların içindeyken içini ısıtan ateştir İçimi yakan aleve sonsuz teşekkürler "

Konfüçyus:

"İnsel erdem, insanlığı sevmekle olanaklıdır Bu sevgi hissi, aileden toplumdan hükümete dek karşılıklı olarak uzamalıdır"

François La Rocheffoucauld:

"Tüm duygularımız ve tutkularımız rastlantı ve çıkarın eseridir ve bizim erdem, aşk, karşılık beklemezlik dediğimiz şeyler de hoşgörülerden başka bir şey değildir Adalet aşkı nedir? Adaletsizlik ıstırabından korkmaktır Aşk sahip olduklarımızın bizden alınması korkusudur Aşk duyuların bir hummasıdır"

Baysal Von Hakans:

"Aşk gözlerini kapattığında onun kokusunu duyabilmektir Onu hissediyorum"

Moliere:

"Kadınların büyük tutkusu aşkı ilham etmektir İnsanı aşkın güzellikleri yaşatır"

Baysal Von Hakans:

"Aşkaşk aşk bu seni seviyorum "

Montaigne:

"Aşk utanma ve çekinmenin olduğu yerde vardır"

Mu-Ti:

"Kim başkasını severse kendisi de sevilecektir Başkalarını kazandırmış olan kendisi de kazanmış olacaktır Tüm insanlar kendileri arasında karşılıklı bir sevgi hissederlerse, güçlüler zayıfları avlayamazlar, sayıları çok olanlar daha az sayıdakileri, baskıları altına alamazlar Zenginler yoksulları asla baskıları altına alamazlar, usta olanlar da beceriksizlerle alay edemezler Sevgide tarafsızlık, kişisel sevgide yanılmayı önler; tarafsız sevgi kişisel sevginin de güvencesidir"

Newton:

"Aşk köprü kurmaktır İnsanlar köprü kuracaklarına duvar ördükleri için yanlız kalırlar"

Robert Owen:

"İnsana karşı sonsuz bir sevgi ve şefkat duyabilmek için dinsel inançlardan kurtulmak gerekir"

Pascal:

"Aşk iradenin ereğidir Her çeşit dışsal emir ve baskılardan çok usa uymak gerekir İradenin gereği olan bu aşktan başlayıp tutkuda sona eren bir yaşam mutludur Bunlardan birini seçmem gerekse aşk'ı yeğ tutarım Biz aşk karakteri ile doğarız Aşk ruhumuz yetkinleştikçe gelişir ve bizi güzel görünen şeye sürükler Bundan sonra artık bizim bu alemde sevmekten başka bir şey için var olduğumuzdan kim kuşkulanır? Aşkın konusu güzelliktir ve insan evrenin en güzel nesnesi olduğu için dışarıda aradığı bu güzelliğin örneğini kendi içinde bulması gerekir Bu itibarla insan ancak kendisine benzeyeni ve olabildiği kadar kendisine yaklaşanı sever Sevmeye başlayınca eskisinden bambaşka bir insan olduğumuzu anlarız Aşktan söz ede ede insan aşık olur"

Baysal Von Hakans:

"İspata hazırım inanmanız için ne gerekiyorsa yaparımpişman değilim yı sevmekte,aşık olmakta ne kadar haklı oldugumu tarih size anlatırken da bende tarih olmuş olacağız

J J Rousseau:

"Aşk mutluluğunu evlendikten sonra da sürdürebilseydik, dünya cennet olurdu Duygulu gönüller sevginin her türlüsü için duygulu değil mi?"

Madame De Scudery:

"İnsan sevmeye başladı mı, yaşamaya da başlar"

Baysal Von Hakans:

"Bak kardeşim artık bana sorma ben aşık adamım ve aşkımdan uzaktayım kavuşunca beraber anlatırız aşkı sana"

Schiller:

"Ey aşk, güzel ve kısasın Aşk insanı birliğe, bencillik yalnızlığa götürür"

Seneca:

"Yalnız akıllı bir insan sevmesini bilir Sevip de yitirmek, sevmemiş olmaktan daha iyidir"

Stendal:

"Aşk, coşku ve tutku olduktan sonra insan hiç sarsılmaz, bunlar olmayınca yaşam neye yarar"

Mark Twain:

"Hiç kimse uzun süre evli kalmadıkça gerçek aşkın ne olduğunu anlayamaz"

Voltaire:

"Aşk bir tablodur, onu doğa çizmiş ve hayal süslemiştir Tanrı kadınları erkekleri evcilleştirmek için yarattı"

Oscar Wilde:

"Erkekler kadınların ilk aşkı, kadınlar da erkeklerin son aşkı olmak ister"

Alıntı Yaparak Cevapla

Arşivlik Mevzuular

Eski 10-11-2012   #50
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arşivlik Mevzuular



> > > >> >Yaşa Sen

> > > >> >>

> > > >> >>Her şeye boşver, dolu dolu yaşa

> > > >> >>Madem ki bir aşkın var, ne güzel, tadını çıkar

> > > >> >>

> > > >> >>Sanki ayıp bir şeymiş de utanıyormuşsun gibi

> > > >> >>yazmışsın bana

> > > >> >>

> > > >> >>Her şeye boşver ve aşkı yaşa

> > > >> >>İlle de büyük aşk olması gerekmez;

> > > >> >>yaşanan her aşk büyüktür, yeter ki tadını çıkarmasını bil

> > > >> >>

> > > >> >>Çok büyük umutlar bağlama, yarını hiç düşünmeden,

> > > >> >>günü gününe sev, sevginin tadını çıkar

> > > >> >>

> > > >> >>Sevgide geleceği düşünürsen aşkı mahfedersin Sakın haaa

> > > >> >>Sonsuz, monsuz diye karşındakinin başını yeme

> > > >> >>

> > > >> >>Her şeye boşver; öylesine sev ki,

> > > >> >>sevdiğini bile umursama, salt kendin için sev,

> > > >> >>bencilce yaşa aşkı, bütün maddesiyle

> > > >> >>

> > > >> >>Yaşamdan elinde kala kala salt yaşadığın

> > > >> >>sevgiler kalır sonunda, ne şu, ne de bu

> > > >> >>

> > > >> >>Bütün onlar, aşkı yaşamak için gerekli olan

> > > >> >>- ne yazık ki gerekli olan- gereklerdir

> > > >> >>

> > > >> >>Aslolan aşktır yaşamda

> > > >> >>

> > > >> >>Dolu dolu, dolu dizgin, zilzurna, saniye saniye

> > > >> >>aşkı yaşayarak sev

> > > >> >>

> > > >> >>İki yıl, üç yıl sürecek diye umutlanıp enayilik etme İster

> > > >> >>sürer, ister sürmez Sen o anı yaşa yeter ki

> > > >> >>

> > > >> >>Yitirdiğin zaman; yaşadıklarını kazanmış olacaksın Sonunda

> > > >> >>elbet yitireceksin, ama yitireceğini hiç düşünme; çünkü aynı

> > > >> >>zamanda kazanmışsındır da

> > > >> >>

> > > >> >>Anılar kazanıyorsun daha ne

> > > >> >>İç o zaman, sarhoş ol

> > > >> >>

> > > >> >>Yüce şeyler düşünme severken,

> > > >> >>sevgiyi berbat edersin; çünkü sevginin

> > > >> >>kendisinden daha yüce bir şey olamaz

> > > >> >>

> > > >> >>Aferin sana seviyorsan, seviliyorsan

> > > >> >>

> > > >> >>Sakın kuşkulara kapılma

> > > >> >>Karşındakini didikleme, yiyip bitirme

> > > >> >>

> > > >> >>Türk gelenekleri, görenekleri öyle

> > > >> >>Sakın bu aptallığı yapma

> > > >> >>

> > > >> >>Severken yirmi yıl sonrasını değil,

> > > >> >>

> > > >> >>yirmi dakika sonrasını bile düşünme,

> > > >> >>sevinin içine edersin

> > > >> >>

> > > >> >>An an yaşa, derin derin hem de

> > > >> >>Afferin sana

> > > >> >>

> > > >> >>Çok sevindim İşe güce boşver

> > > >> >>Artık sana ne Surname'yi,

> > > >> >>ne de başka şeyi soruyorum

> > > >> >>

> > > >> >>Keyfince yaşa, sev Sevildikçe sev,

> > > >> >>sevilmeyince de tastamam boşver ve

> > > >> >>o zaman o güzelim yalnızlığına sarıl

> > > >> >>

> > > >> >>O yalnızlık ki, bütün sevgilerden daha güzeldir

> > > >> >>ve sonunda onun koynuna girmek için

> > > >> >>kendi kollarımızla kendimizi sararız

> > > >> >>

> > > >> >>O zaman da hiç üzülmeyeceksin

> > > >> >>Çünkü nasıl olsa, sığınacak bir yalnızlığımız var;

> > > >> >>günün birinde anamız bile bizi bırakır gider

> > > >> >>ama o yalnızlığımız, biz yaşadıkça bizi hiç bırakmaz

> > > >> >>

> > > >> >>Severken bunları düşünme, lütfen yarınsız sev!

> > > >> >>

> > > >> >>Hadi, sevgiyle öperim

> > > >> >>Yaşa sen!

> > > >> >>

Aziz Nesin

Alıntı Yaparak Cevapla

Arşivlik Mevzuular

Eski 10-11-2012   #51
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arşivlik Mevzuular



kördüğüm gibi

Acaba biz sevgimize ne kadar sadık'ız?

gelin sadakati kainatın efendisinin hayatına bakalım

Bakalım da sadakat neymiş, gerçek aşk neymiş görelim :

Aişe annemiz, evlendikleri ilk günlerde Efendimize sorar :

“ Beni nasıl seviyorsun?” Efendimiz cevaben:

“Kördüğüm gibi” der

Daha sonraki yıllarda

Aişe annemiz Efendimize tekrar sorar:

“Ey Allah’ın elçisi kördüğüm ne alemde?”

Efendimiz: “İlk günkü gibi!” der

Evet, kördüğüm gibi bir sevgi!

Evet bizler O nu modellemek

O na benzemekle mükellefiz

Alıntı Yaparak Cevapla

Arşivlik Mevzuular

Eski 10-11-2012   #52
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arşivlik Mevzuular



Huzur mu? Aşk mı?

Huzurunu bozmak istemeyen insanlar vardır birde çünkü sarp ve zorludur aşkın yolları Çok şeyi göze alacaksınızdır kuşkusuz Aşk sizi darmadağın edebilir Bütün düzeniniz bütün hayatınız bir anda değişebilir Uykusuz geceler, iç sıkıntıları, kıskançlıklar, yürek çarpıntıları, göz yaşları ve hiç dinmeyecek bir özlem yapışır yakanıza

Durup dururken ağlamaya başlarsınız Hayatın hep komik yanlarıyla ilgilenirken bir alınganlık peydah olur Her şeye bir anlam yüklemeye , ortaya söylenmiş sözleri üzerinize almaya başlarsınız

Ya korkular Uzak kalmaya dayanamazsınız Bir tek günü bile onsuz geçirmek işkence gibi gelir size İmkansızlıklar, umutsuzluklar birbiri ardına sıralanıp durur Aşktan sadece huzur ve zevk bekliyorsanız, yanlış yoldasınız O zaman mevsimleri bile olmayan bir dünyaya sığınmanız daha iyi olacaktır

Orada istediğiniz huzuru bulabilirsiniz belki ama ne gülüşünüz tamdır, ne de mutluluğunu

Alıntı Yaparak Cevapla

Arşivlik Mevzuular

Eski 10-11-2012   #53
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arşivlik Mevzuular



AŞkin İŞaretlerİ

****EN BAKIMSIZ HALİNİZE BİLE BAYILIYORSA

****SARHOŞ OLDUĞUNUZDA SİZE SAHİP ÇIKIYORSA

****HABER ALAMADIĞINDA,KIZMAK YERİNE BAŞINIZA BİRŞEY Mİ GELDİ DİYE ENDİŞE EDİYORSA

****UYUYAMADIĞINIZDA SİZE YARDIM ETMEK İSTİYORSA

****ÖNEMLİ BİR TOPLANTIDA GÜLÜMSEYEREK HAYALLERE DALIYORSA

****EN APTAL AŞK ŞARKILARI BİLE ONA ANLAMLI GELİYORSA

****BU AŞKLA BERABER KENDİNİ DAHA POZİTİF BULUYORSA

****DAHA TELEFON ÇALARKEN SİZİN ARADIĞINIZI ANLIYORSA

****E-MAİL VE KREDİ KARTI ŞİFRESİNİ GİZLEMİYORSA

****BAŞI SIKIŞTIĞINDA İLK AKLINA GELEN SİZSENİZ

****ÜZERİNİZDE ŞEKİLSİZ GİYSİLER OLSA BİLE,SİZİNLE GEZMEKTEN RAHATSIZ OLMUYORSA

****SAKLAMAYA ÇALIŞSANIZDA SİZİN İÇİN KÖTÜ GİDEN BİŞEYLER OLDUĞUNU FARK EDİYORSA

****SİZİN İÇİN AĞLAMAKTAN UTANMIYORSA

****ENERJİSİNİ TAZELEDİĞİNİZİ SÖYLÜYORSA

****GECE YARISI SİZİ SEVDİĞİNİ SÖYLEMEK İÇİN TELEFON EDIYORSA

****SÜPRİZLER YAPARAK İLİŞKİNİZİ TAZE TUTUYORSA

****SİZE AYAK UYDURMAK İÇİN TENİS VEYA DANS DERSLERİ ALIYORSA

****GECE DIŞARDA GEZMEKTENSE ,SİZİNLE EVDE VİDEO SEYRETMEYİ TERCİH EDİYORSA

SİZİ KESİN SEVİYORDUR AMAN KAÇIRMAYIN

Alıntı Yaparak Cevapla

Arşivlik Mevzuular

Eski 10-11-2012   #54
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arşivlik Mevzuular



Tarih Boyunca AŞK

1- Eski Ama Eskimeyen Masal

Şaşırtıcı değil bütün öteki şarkıcılardan

Daha güzel şarkı söylemem

Çünkü yüreğim beni sevgiye daha çok çekiyor,

Ve ben onun emirlerini dinlemeye hazırım

Yürek ve gövde, bilgelik ve zeka

Güç ve iktidar, hepsini ortaya koydum

Dizginler beni öyle sevgiye doğru çekiyor

Başka hiçbir şey dinlemiyorum

Bu sevgi, darbesini o kadar kçe

Ve tatlılıkla indirdi ki kalbime

Ah acıdan günde yüz kere ölmüyor muyum,

Ve neşeden canlanıyorum ya yine yüz kez

Benim hastalığım gerçekten muhteşem;

Bu hastalık bütün iyiliklere bedel;

Ve hastalığım bana iyi geliyorsa

Hastalıktan sonra iyilik onun şifası olur…

Bu dizeler, 12 yüzyılın sonlarında yaşamış Provence’lı şair Bernard de Ventadorn’a ait

Dizelerin özelliği sevgiliye duyulan aşkı anlatmasının yanısıra o dönemde Avrupa’da oldukça yaygın olan ve adına "trubador" ya da "travattore" denilen gezgin şairler tarafından söyleniyor olmasıydı

Trubadorların söylediği şarkıların büyük çoğunluğunun aşk şarkıları olması çok önemli bir nokta Hıristiyanlığın yerleşip kurumsal bir din olmasından sonra sanat alanında verilen yapıtların dinsel içerikli olması gerekiyordu

Özellikle de soylu üst sınıfa seslenen sanatçıların, kilisenin direttiği katı Hıristiyan ahlakından başka bir şey işlemesi neredeyse düşünülemezdi

Trubadorlar, kent kent, sokak sokak dolaşan halk şairleri olarak sanatı halkın arasında yaymaya başlamışlardı; bir anlamda halkın sanatını oluşturuyorlardı

Öte yandan bu durum Ortaçağ Avrupası’nın aşka nasıl baktığını göstermesi bakımından da ilginçtir Kişilerin birbirlerine duyduğu aşkı açıkça anlatmak, ancak aşağı tabakadan halk sınıflarına ait bir yoldu

Soylular sınıfıysa sevgilerini ya daha asil olduğunu düşündükleri yollarla söyler ya da "aşk" gibi kilisenin çok da hoş karşılamadığı bu duygudan uzak durmaya çalışırlardı

Kilisenin aşka karşı oluşunun temelinde pagan dinine de karşı olmak yatıyor olabilir Özellikle eski Grekoromen panteonundaki Afrodit-Venüs, Eros-Kupidon kültlerinde görüldüğü türden aşkların Kilise için kabul edilemez olması, ahlak değerlerinin farklılığı kadar, eski dini ve tanrıları çağrıştırdığı için de geçerlidir

Alıntı Yaparak Cevapla

Arşivlik Mevzuular

Eski 10-11-2012   #55
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arşivlik Mevzuular



Hoşçakal aşkım

Yolun gülle,

Yüreğin sevgiyle dolsun!

Bak

Nerelerden nerelere geldik

Şimdi biz bittik

Bir de başlangıcımız vardı

Sonunda bol gözyaşı döktüğümüz

Sor yağmurları kendine

Kışları da sor

Baharları bana bırak

Senden tek yadigar olarak

Adı belli, sonu belli idik

Soğuk bir mart akşamı idi

Beni son kez öpüp gidişin

O an sadece yanımdan

Karanlığa karışmıştı yansıman

Şimdi

yüreğimden git diyorsun

Olur birtanem giderim

Yollar böyle uzun

Aşk’lar böylesine vurgunken

Giderim, son kez gözlerine bakamadan

Giderim, son kez sarılamadan

Uykusuz sabahlayarak

Pişman değilim

Sevdim seni

Delice sevildim

Hayat seni yaşamamı istedi

Yaşadım

Ama keşke

Yüreğinden giderken

Ölüm beklemese başucumda

Yine de

Yolun gülle,

Yüreğin sevgiyle dolsun!

Sana en kötü sözüm bu olsun!

Alıntı Yaparak Cevapla

Arşivlik Mevzuular

Eski 10-11-2012   #56
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arşivlik Mevzuular



koklamadım

Dün gece yine yalnızdım

Sokağa çıktım

Ve kendime bir çiçek aldım

Kendim almamış gibi yürüdüm sokaklarda

Ve yalnız değilmişim gibi düşündüm

Ama her gece gibi

Dün gece de yalnızdım

Ve kendime bir çiçek aldım

Bir saat geri alınmış saatler

Ben geri almadım

Ve bir saat daha yalnız kalmadım

Bir masaya oturdum

İki çay ısmarladımBen içtim

sen soğuttun

sana söyleyeceğim her şeyi yuttum

çok dert etmedim

çünkü yoktun

dün gece yine yalnızdım

rahat ağladım

yokluğundan gizlemedim gözyaşlarımı

ve lambaları hiç karartmadım

dün gece

her gece gibi yalnızdım

sokağa çıktım

ve kendime bir çiçek aldım

sen sandım

Koklamadım

Uğur Arslan

Alıntı Yaparak Cevapla

Arşivlik Mevzuular

Eski 10-11-2012   #57
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arşivlik Mevzuular



Kıskançlara özel

Her insanın doğasında var kıskançlık Ancak fazlası hem kendimize hem de sevgilinize zararlı Peki bu duyguyu nasıl kontrol altına almalı? İşte size kıskançlığı tatlı bir duyguya dönüştürecek formüller

Kadın yada erkek fark etmez,aşkın en doğal ve belkide en tehlikeli duygusudur kıskançlıkSevdiğiniz kişinin ilgisini başkasına yöneldiğini gördüğünüzde ister istemez bu duyguya kaptırırsınız kendiniziElbette,küçük kıskançlıklar aşka hoş tadlar katarAma işi biraz abartırsınız ve kıskançlığın esiri olursanız hiç de hoş olmayan olaylar yaşarsınız

Neden kaynaklanıyor?

Aşırı kıskanç insanlara şöyle bir bakınBunların çoğu hiçbir konuda kendine güvenemeyen insanlardırBaşkalarının kendilerinden üstün olabileceği fikri onları deli eder Sevgilisinin kendinden üstün birisine kapılabileceği duygusuyla çıldırırlarSonuç olarakta çeşitli baskılarla onun başkalarıyla iletişimini engelleyip dünyasındaki tek insan olmanın planlarını yaparlarAkılları sıra sevgilileri kimseyi görmezse yada kimseyle konuşmazsa sonsuza dek kendileriyle olacaktırBir de çevrenin yada içinde bulunduğu toplumun baskısıyla kıskanç davrananlar vardırAncak ben aşkın hiçbir şekilde sınır ve kural tanımadığını savunduğum için 'cesaretsiz ve zayıf' olarak nitelendirdiğim bu insanları ciddiye almıyorum

Nelere mal olur?

Şimdi sevgilinize nasıl aşık olduğunuzu ,onun en çok hangi davranışlarını sevdiğinizi bir kez daha düşününDiyelim ki onu kalabalık bir ortamda,onlarca kişiyla sohbet ederken tanıdınızVe sosyalliği,ataklığı,cana yakınlığı ilginizi çektiAma birlikte olmaya başladıktan sonra onun aynı tavırlar içinde olması sizi rahatsız ediyor Çünkü onu kıskanıyorsunuz ve değişmesini istiyorsunuz O da yine sizi çok sevdiğinden değişmeyi kabul ediyor İşte en büyük hata Bir süre sonra göreceksiniz ki o sosyal,o atak o cana yakın insan gitmiş ,yerine sizin sözünüzden çıkmayan yada öyle görünen biri gelmişBaskı sonucu meydana gelen bu değişim bir süre sonra her iki taraf içinde çekilmez hale gelecektirÇünkü değiştiren kişi "Sen eskiden böyle değildin" deyip yakınmaya başlayacak,değişen kişiye eski günlerin özlemini duyacaktırVe kaçınılmaz sonuç olan ayrılıkçok geçmeden kapıyı çalacaktırOysa aşkta baş koşul karşınızdaki kişiyi olduğu gibi kabullenmektirHer haliyle,her hareketiyle ve her düşüncesiyleUnutmatınki değişim sadece iyiye doğru olduğunda değişimdir

Nasıl engellenecek?

Öncelikle kendinize her konuda güvenmeniz gerekiyorUnutmayın ki,siz sevgiliniz tarafından seçilmiş bir insansınızSadece bu bile başkalarından farklı olduğunuzu ortaya koyar Üstelik o sizi kırasınız yada baskı kurasanız diye seçmedi Ama yine de içimizde ki kıskançlık duygusunu bir türlü engelleyemiyorsunuz, bunu hafifletmnekten başka çareniz yok Örneğin o çok sevdiği dekolte bluzü giymesini istemiyorsunuz Bunu ona kesinlikle bu bluzu giyemezsin sözleriyle değil de bu bluz sana hiç yakışmıyor diyerek belli edin Ama onunda karşılığında boğazına kadar kapalı siyah bir kazak giymesini beklemeyin

Siz de katılın

Diyelim ki onun görüşlerini istemediğiniz bir arkadaşı ya da arkadaş grubu var Onlarla buluşacaksınız siz de gidin Kendinizi tanıştırın onun sevgiliniz olduğunu belli edin Aynı şekilde katılmak istediği toplantılarda bulunun Böylece o ortamlarda ne yaptığını kimle konuştuğunu görebilirsiniz Aklınızda her hangi bir kuşku kalmayacağı gibi de kendinizi rahat hissedeceksiniz

Ya Güvenilmezlik

Peki ya kıskanan değil de kıskanılan tarafsınız? Elbette kıskançlık duygusunun yok edilmesinde kıskanılan tarafın da çabası gerekiyor Kıskançlığından yakındığınız sevgilinizi deiştirmek biraz da sizin elinizde Öncelikle aşkta kararlı olmanız, ona sevdiğinizi hissetirmeniz, sevdiğinizinde size güvenmesini sağlayacaktır Bunun en iyi yolu sevgi sözcüklerini bolca kullanmaktan geçer Her fırsatta, her ortamda onu ne kadar çok sevdiğinizi, onunla ne kadar mutlu oldğunuzu söyleyin

Aşkı Kaybetmemek İçin

Kıskançlığı aşkı süsleyecek kadar yaşayın daha fazlası mutsuzluğun ilk adımı olacaktır Kıskançlığınız önce sevgilinizi, sonra da sizi mutlu edecektir Unutmayın, aşk hayatı zehir etmek için yaşanmaz Şimdi sevgilinize sarılın ve onu sevdiğinizi bir kez daha söyleyin ve bugünden itibaren daha sağlıklı bir ilişki için de kıskançlığın sizi esir almasına izin vermeyin

Alıntı Yaparak Cevapla

Arşivlik Mevzuular

Eski 10-11-2012   #58
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arşivlik Mevzuular



Sevilmek için Sevmek

"Dostu olmalı insanin" adli yazıdan sonra, yana yakıla "dost" bulamadığı

için strese giren arkadaşın yanıtını okurken , doğrusu boğazıma bir şeyler

takıldı ve bir sure yutkunma sorunu çektim

İnsanlar ;dost ve arkadaş kavramlarının ayırdına varamadıkları ve bunu

duyumsamak içinde diş macununu ortasından sıkmayı topluma ters düşmemek adına yapamadıklarından; kesinlikle kimseye söyleyemedikleri , hep kendilerine sakladıkları , paylaşmaktan çekindikleri (çılgınlık ve fanteziler vb dahil) bir suru şeyleri vardır Ve kendilerine öğretilen olması gerekenleri yapmak için ,yüzlerine taktıkları maskeyi , görev yapma uğruna asla çıkartmazlar Ve bir sure sonra o maske yüzlerine öyle bir yapışır ki , artık maske taktıklarının farkına varamaz olurlar Ve düşünün dostlar ; iste o zaman ne kadar çok kendileri olabilirler ki ?

En kotu şey de , bu hayatta "KEŞKE" demek değil midir ?

Herşeye rağmen ve ne olursa olsun ; menfaatsiz , maskesiz , beklentisiz

ve şablonsuz iletişimler düşünebilerek ve düşleyebilerek , yüreğimizde

kurulu olan orkestranın sesine kulak verebilerek ,bir sure sonra da "iyi ki

varız" diyebileceğimiz iletişimler için , önce sevmeyi sevmemiz gerektiğini

ve "dost" kavramının ayırdına varmamız gerektiğini düşünmekteyim

Oysa ; severken bile "bencil" değil miyiz ?

Sevilmek için sevmiyor muyuz ?

Düşüne kalın

Işık ve sevgiyle

Alıntı Yaparak Cevapla

Arşivlik Mevzuular

Eski 10-11-2012   #59
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arşivlik Mevzuular



Seni sana yazıyorum

Güneşin başka iklimleri aydınlatmaya, başka gönülleri ısıtmaya gittiği şu saatlerde, kâğıdı, kalemi elime alıp, seninle dertleşmek, yalnızca sana yazmak ve yalnızca seni özlemek geçiyor içimden Sana yazmak “Sana Seni Yazmak”

Seni ve yüreğimde anlam bulan duyguları sana ait yüreğimin derinliklerinden kopup gelen artçı şokları anlatmak ve toprağı alnından öperken yağmur taneleri, tüm benliğimle sana yağmak istiyorum

Bu gece dudaklarımdan dökülen her kelimede sen varsın ve yine sen varsın, yarım kalan sevdamın eksik taraflarında bomboş ve sessiz kaldırıkmlarda yürürken seni haykırıyorum sensizliğin inadına bu sensizlik gecesinde sevdamın en ücrâ köşelerine seni yazıyorum

Bu gece gene yağmur yağıyor Yağmur yağıyor gönlümün sensizlikle yanan her yerine Yağsın, yağsın ki saklasın sensizliğimde döktüğüm gözyaşlarımı Ve yine saklasın sensiz geçen bomboş hayatı

İşte seni haykırıyorum sensizliğe alışamamış sine-i püryanıma, işten seni yazıyorum

Bu gece gene yağmur yağıyor sen yoksun oysa biliyorum ve üşüyorum sensiz kaldığım saatlerde göz yaşlarımı efkârıma kattım bu gece sevdamı, umudumu ve seni kızgın bir sel gibi kalbime akıttım

Bu gece yağmurla birlikte göz yaşlarım yağıyor ve ismini yazıyor sensizliğin acısı ile kıvranan kaldırımlara süzülen her damlada sen vardın ve yine sen vardın gecenin en karanlık anında O, doya doya bakamadığım gözlerin, gözlerimin içine bir kez daha değseydi ve tebessümünden bir gül açsaydı yanaklarında, yetmez miydi? Bir bakışın bir ömre değmez miydi, ey!

İsmini kazıdığım kaldırımlara sanki sen yağıyorsun yağmurla birlikte ve sevgin yağıyor yüreğime yalnız ve bomboş odamda sen varsın hâlâ Hâlâ sensizliğim duruyor yanıbaşımda

Bu gece gözyaşlarım yağıyor sensizliğimle birlikte kaldırımlara Seni arıyorum, erimekteyim karanlık geceye inat ay bu akşam gökyüzünde

Ve gökyüzü, yüreğimde

Alıntı Yaparak Cevapla

Arşivlik Mevzuular

Eski 10-11-2012   #60
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arşivlik Mevzuular



****aŞkin Şİfresİ****

***BAZEN ÇOK AŞIK OLDUĞUNUZ KİŞİYE 'UZAK VE SOĞUK' DAVRANIP ONUN ÜSTÜNÜZE GELMESİNİ İSTERSİNİZ

BURADAKİ ŞİFRE ''YA KARŞI TARAF BENİM KADAR SEVMİYORSA'' KORKUSUDUR

***BAZEN PEK ÖNEMSEMEDİĞİNİZ BİRİNE 'FENA HALDE AŞIK GİBİ'DAVRANIP ONU KENDİNİZE BAĞLARSINIZ

BU DAVRANIŞIN ŞİFRESİ İSE SİZİN ''SEVMEKTEN ÇOK SEVİLMEYE '' İHTİYAÇ DUYMANIZDIR

***ÖMÜR BOYU SÜRSÜN İSTEYİP ÜZERİNE TİTTREDİĞİNİZ BİR AŞKTA ''SEN BİLİRSİN VALLA'' HAVALARININ ALTINDA ''TERKEDİLMEKTEN KORKAN'' BİR AŞIĞIN OLDUGUNU KİMSE ANLAYAMAZ

***''BANA BUNU NASIL YAPARSIN'' DİYE PARLAYAN KIZGIN BİR AŞIK '' LÜTFEN BANA BİR DAHA BÖYLE DAVRANMAYACAĞINI SÖYLE HATTA DAVRANMA NE OLUR''

YAKARMASI İÇİNDEDİR

*** ''ARAMIZDA HERSEY BİTTİ,GİDİYORUM'' DİYEN BİR AŞIK ,ASLINDA ÇOĞU KEZ ''HAYIR ASLA AYRILAMAYIZ'' DİYE KOLUNA YAPIŞIP BOYNUNA SARILMANIZI BEKLER

*** ''BEN KISKANMAM'' CÜMLESİNİN İÇİNDEKİ ŞİFRE ''SAKIN BENİ KISKANDIRACAK BİRŞEY YAPMA'' ANLAMINI TAŞIR

*** ''HİÇ BİR İLİŞKİMDE KISKANÇLIK KAVGASI YAPMADIM'' DİYEN BİR AŞIK HİÇ ŞÜPHENİZ OLMASIN ASLINDA SİZE ŞİFRELİ BİR GÖZDAĞI VERİYORDUR ''KISKANINCA KAVGA ETMEK YERİNE ARKAMI DÖNER GİDERİM'' MESAJINI VERİR

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.