M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #31 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent ÖzgeçAkıl hastanesine düşen bir şahısın hastane Müdürüne derdini şiirsel bir şekilde anlatmaya çalışması… - - - MÜDÜR BEY- - - Akıl pazarına açtım gönlümü Delilere eş saydılar müdür bey! Bir haftada yedi olan günümü Senelere beş saydılar müdür bey! Canım sıkılmıştı indim kayfeye Gayem muhabbetti dahası niye Doğruları kaptırınca eğriye Yek dedikçe şeş saydılar müdür bey! Akıllılar akıl kurup tezgaha Sıralanıp dizildiler bir rafa Koyun gibi düşüverdim bu gafa Kızardıkça şiş saydılar müdür bey! İzin almak için şöyle doğruldum Cüzdanımla ikramlara boğuldum Tesbih gibi masalarda dağıldım Dağıttıkça iş saydılar müdür bey! Kavga çıktı yüzellibeş çağrıldı Her birimiz ayrı yöne savruldu Komser Recep yığınlayıp kaldırdı Topladıkça leş saydılar müdür bey! Pusula güneyde ben kuzeydeydim Hele bir görseydin ah ne haldeydim Kahi gökyüzünde kahi yerdeydim Yürüdükçe keş saydılar müdür bey! Kurbanın olayım hor görme beni Akıldan noksansam yazdım mı seni Yaşarken sardılar ipli kefeni Bakırköy'e baş saydılar müdür bey! MLevent ÖZGEÇ Gönül Pınarı Kitabından |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #32 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent ÖzgeçAkıl hastanesi müdürü ile söz diyaloğuna giren birine Akıl Hastanesi Müdürünün verdiği şiirsel bir cevap… MÜDÜRBEY'DEN CEVAP (Nazire) BİLDİN Mİ ? Akıl pazarında aklın oynamış Delilere eş sayanı bildin mi? Bu pazarda haftalardan gün çalıp Senelere beş sayanı bildin mi? Kayfeye inmisin muhabbet diye Derdini dökmüşsün cümle eğriye İki laf etseydin tavla ne diye Yek dedikçe şeş sayanı bildin mi? Akıllılar tezgahına gelmişsin Dertlerini orta yere sermişsin Koyun olup dizlerine girmişsin Kızardıkça şiş sayanı bildin mi? İzin almak her mekanda olur mu İkramsız muhabbet yerin bulur mu Masaya dağılan tesbih durur mu Dağıttıkça iş sayanı bildin mi? Malesef kavgaymış geri kalanı Sille,tekme,tokat vuran vuranı Komser Recep bitirmiş bu talanı Topladıkça leş sayanı bildin mi? Pusula ibresi yönünden şaşmış Yeryüzü gökleri seninle aşmış Baksana bu namın aleme taşmış Yürüdükçe keş sayanı bildin mi? Hor görsem bunca söz döktürür müydüm? Aklın yolu birdir seçtirir miydim? Boşa ipli kefen diktirir miydim? Bakırköy'e baş sayanı bildin mi? MLevent ÖZGEÇ (GÖNÜL PINARI Kitabından) |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #33 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent ÖzgeçŞİRKET Mİ, ŞİRRET Mİ ? Ne sözüm kar etti,ne de isyanım Bu şirket dilime düştü bak yine ! Ne bir günüm oldu,ne de bir anım Bu şirket dilime,düştü bak yine ! Damat diye alıp,gelin yapmışlar Doğru deyip,hep yanlışa sapmışlar Birde buna,ilah gibi tapmışlar Bu şirket dilime,düştü bak yine ! Sürü sepet,tek bir yola düştüler Marifet sanarak yollar aştılar Bilmezler ki insanlıktan şaştılar Bu şirket dilime,düştü bak yine ! Yollar yakın olsa gönül uzakta Gidilen yolların hepsi tuzakta Alınan her nefes sanki azapta Bu şirket dilime,düştü bak yine ! Toplanıp bir yerde,verip baş başa Yalandan gülmeler,karıştı aşa Hiç söz söyledim mi ? Ben kimim,haşa Bu şirket dilime düştü bak yine! …………………Düştü bak yine! M Levent ÖZGEÇ |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #34 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent ÖzgeçKIBRIS DESTANI Kızılısı günün kör sabahında Hevesleri sele verdim bu gece! Şiryan olup her yürekte cenahta Nefesleri yele verdim bu gece! Duydum ki Kıbrıs'ı hüzün bürümüş Yürekler dikenli telle örülmüş Sancağım üstünden hesap görülmüş Hesapları çöle verdim bu gece! Libas giydim üzerime dar geldi Söz söyledim edebime ar geldi Alevimden Temmuz bana kar geldi Ateşleri küle verdim bu gece! Beşparmağı mesken tuttum gözümde Ne hayaller dize geldi dizimde Türk oğluyum hep destan var özümde Yürekleri dile verdim bu gece! M Levent ÖZGEÇ (Mısralar da Ağlar Kitabından) Kızılısı; Yılın en sıcak günleri olan temmuz ayının ikinci yarısına verilen ad Şiryan; Atardamar Cenah; Savaş düzenindeki ordunun sağ veya sol iki yanındaki kollarının her biri Libas; Elbise Beşparmak : Kıbrıs’ta bulunan dağlar |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #35 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent Özgeç-----BİZ BULAMADIK--- Köpekli sokakta değnekle gezdim Ne var ki bunlarla baş edilmedi! Sanki salya sümük içinde yüzdüm Birine anlamsız kaş edilmedi ! Kudurmuş gibiydi bütün köpekler Kimi uzun havlar kimisi tekler Bu çıkmaz sokakta bunlar ne bekler Git öte deyip te kış edilmedi ! Sonradan anladım olan biteni Meğer lakap almış sessiz öteni Ot yermiş zamanla yerden biteni Bilmem ki ne diye çüş edilmedi ! Toplanıp dostlarla hep bir araya Düşündük! Sığmadı akıl daraya Vazgeçip tuz bastık artık yaraya Bir isim bulmuştuk eş edilmedi! M Levent ÖZGEÇ |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #36 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent ÖzgeçVAY BAŞIMA Duydun mu ? Bir çöplükte iki horoz Öter olmuş vay başıma! Aşk alevi cana gelip Tüter olmuş vay başıma! Aciz kalmış demir bilek Kula kulluk etmiş yürek Er bildiğim fistan etek Öper olmuş vay başıma! Kader saymış bu yazıyı Kurt yapmış körpe kuzuyu Korkutmuş tavşan tazıyı İter olmuş vay başıma! Bildiğim güller ayrı renk Kalmamış güllerde ahenk Zemheriyle olunca denk Yeter olmuş vay başıma! Bulandı bu yürek suyu Bu huy aslı'nın mı huyu Hem Mecnun'dan hem Kerem'den Beter olmuş vay başıma! Sözüm meclisten dışarı Bozulmuş gönlün ayarı Kumarbazı aşk diyarı Üter olmuş vay başıma Yutar olmuş vay başıma! M Levent ÖZGEÇ ‘Mısralar da Ağlar Kitabından’ Not : Ben sevgimi ve saygımı sadece 14 şubat ve 8 Mart tarihlerine sığdıramam… Ya siz? |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #37 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent ÖzgeçMÜLAKAT Bir iş kapısında sıraya girdim Derdimi duyunca başa yazdılar Gözümdeki yaşı sildiler amma Sözümdeki taşı boşa yazdılar! Bozuk bir moralle huzura durdum kendimce her tavrı hayıra yordum Sorularda doğru cevabı buldum Alaylı bakışı kaşa yazdılar! Öğlen oldu istirahat verildi Umutlarım çimenlere serildi Yuttuğum lokmayla yüzüm gerildi Zehirden soruyu aşa yazdılar! Hayaller kuruldu simit başında Param olsa ayran gelir peşinde Bakışlar yoruldu yirmi yaşında Yorgun bakışımı düşe yazdılar! Yeniden bir daha girdik içeri Tavşan kanı çayı gözdü içeni Soruyu bilsem de yok ki seçeni Sinirimi kırık dişe yazdılar! Sınav bitti başka odaya girdim Kırılan umudu derdimle derdim Kayıt memuruna adımı verdim Toz pembe renginde fişe yazdılar! Boynumu bükerek çıktım dışarı Dilim sükut etse gönlüm haşarı Bu seferde seçemeden baharı Bir sonraki kara kışa yazdılar! MLevent ÖZGEÇ Gönül Pınarı Kitabından |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #38 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent ÖzgeçÇAKALLAR -1- O günden bu güne boyun eğmedim Özü de bozukmuş bu çakalların! Söz ağızda güzel,diyordum amma Sözü de bozukmuş bu çakalların! Yüreğe kazılmış derin bir kuyu Riyakarlık dersen her şey diz boyu Dört mevsim tanırmış böylesi soyu Güzü de bozukmuş bu çakalların! Dostlarla dertleşsek konu açılır Sanki yudum yudum zehir içilir Hayr’a yorsak,boşa kefen biçilir Bezi de bozukmuş bu çakalların! Sağlam yürek boşa arar dururuz Her sözün ardında neler buluruz Ahaliye sorsak yüzsüz oluruz Yüzü de bozukmuş bu çakalların! Bilmem ki bu işi biz nasıl etsek Konuyu kapatıp dönüp te gitsek Şeytan der bunları nüfustan itsek Nazı da bozukmuş bu çakalların! M Levent ÖZGEÇ ÇAKALLAR -2- Ne zaman elime bir kalem alsam Dilime dolanır hep bu çakallar ! Sazımı alıp ta çalmaya kalksam Telime dolanır hep bu çakallar ! Haykırsam kar etmez,sussam kar etmez, Unutup ben beni,sızsam kar etmez, İşleyip mısrama,yazsam kar etmez, Elime dolanır,hep bu çakallar ! Vazgeçip tuz bassam artık yarama İsimsize isim,sen hiç arama Riyakar olandan,yanarım amma Külüme dolanır,hep bu çakallar ! Yandıkça yüreğim,şiire aksam, Savrulan külümle ben beni yaksam, Yüzümü bir defa,örtmeye kalksam, Tülüme dolanır,hep bu çakallar ! Yaşlı gözlerimle gönül bağımda Dolanıp dururum bu genç çağımda Elime ne zaman,gül aldığımda Gülüme dolanır,hep bu çakallar ! M Levent ÖZGEÇ ÇAKALLAR -3- Üçü,beşi,toplansa da başıma, Bu çakallar toz geliyor,beSalih ! Zehir olup,karışsa da aşıma, Lokmaları tuz geliyor beSalih ! Aldatıp kendini,yüzüme gülse, Ne zaman sözüyle,sinemi delse, Hele dört bir yandan,üstüme gelse, Varlıkları vız geliyor,beSalih ! Çevremde dolanıp,gelse peşimden, Viran edip,alıkoysa işimden, Aralıkta;Kar,boranın içinden, Zemheride köz geliyor beSalih ! Anlattım çakalı,bak sen sorunca İşte böyle yazdım,ben kin duyunca Kağıtla,kalemi,ele alınca Lirik olan bu söz gelir beSalih! M Levent ÖZGEÇ |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #39 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent Özgeç- - - GÖNÜL PINARI - - - Beni bilenler bilir bilmeyen de öğrensin Sözlerin gönüllere akışında ben varım ! Gönül bazen ağlarsa bazen gülüp eğlensin Gözlerin gönüllere bakışında ben varım ! Gönlüm aşka gelirse dere tepe düz olur Damarımdaki kanla zemheriler yaz olur Dökülen mısralarım bir gün dile söz olur Kor düşerse içine yakışında ben varım! Menfaatler uğruna karakter dile düşer Söz senettir derler de sözler hep sele düşer Beklenilen gelmezse gözlerin yola düşer Gidilen bu yolların yokuşunda ben varım! Amansız her sevdada gönülde sitem olur Maziyi anar isen dilinde diken olur Her gönül’e sonunda bir hasret eken olur Taş yüreğe girmişsen çıkışında ben varım Gönüllere pınarın akışında ben varım! M Levent ÖZGEÇ ‘ Gönül Pınarı Kitabından’ |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #40 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent Özgeç------ ARKADAŞ ------- Delikanlı bilirdik biz bu yiğit adamı Süt dökmüş kedi gibi görür müsün arkadaş! Bir zamanlar baktıkça eritirmiş adamı Sende ona baktıkça erir misin arkadaş! Başını dik tutsa da belli boynu eğilmiş Yanındaki güzele kötü meyil verilmiş Sanki mavzer kurşunu yüreğinde eğilmiş Sende buna gülmekten ölür müsün arkadaş! Bırak ona ilişme biraz seyre dalalım Bilmem ki hali neydi hayırlara yoralım Gördüğümüz gerçekse gel bir anlam verelim Ben anlam veremezsem verir misin arkadaş! Bu kalkışı bak şimdi neden çok ani oldu Rengi benzi atınca hemen sarardı soldu Kızdan azar yiyince gözüne duman doldu Giden bu huri kimdi bilir misin arkadaş! Haydi kalkıp soralım içini döksün bize Delikanlıyız elbet konuşalım yüz yüze Bu haline yazıktır yoksa çıkamaz güze Yanına varıp gelsem durur musun arkadaş! Çekingen bir tavırla selam verip oturdum Biri gelecek sandım o baktı ben yoruldum Muhabbet içindeyken en son bir soru sordum Şimdi başın duvara vurur musun arkadaş! Yeniden geri döndüm anlattım bu olanı Yiğit bilmiştim meğer çayıra salınanı Şimdi sende gördün mü sararmadan solanı Bu esketek yoluna kurur musun arkadaş! Sonra başın duvara vurur musun arkadaş! M Levent ÖZGEÇ GÖNÜL PINARI Kitabından |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #41 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent ÖzgeçDOST BİLDİKLERİM Doğum günüm olmuş neye yarar ki Günümü yıl sayar dost bildiklerim! Kimler düşlerimi hayra yorar ki Sorunca şer sayar dost bildiklerim! Dostlar dergahına Pazar kurulur Önce izzet ikram hatır sorulur Köprüyü geçince çene yorulur Görünce el sayar dost bildiklerim! Ne vardı pazarda bir dostu bulsam Ne derdim kalırdı ne de bir tasam Düşen gözyaşımı çöle akıtsam Taşınca sel sayar dost bildiklerim! Ne rüzgar kar eder ne de fırtına İstersen onları benimle sına Yapraklar da küstü kendi dalına Esince yel sayar dost bildiklerim! Dostlar meclisinde gönül bulanır Bir ileri beş geriye yollanır Sanırsın yürekte sabır sınanır Satınca pul sayar dost bildiklerim! Gönlüm aşk’a geldi çağlayıp coşar Şelaleye inat tersine akar Bir yürekte doğdum binleri yakar Yanınca kül sayar dost bildiklerim! Alaylı gözlerle şimdi bakarım Kalemimden gözlerine akarım Aynalara ben mi boyun bükerim Susunca lal sayar dost bildiklerim! Susunca lal sayar dost bildiklerim! M Levent ÖZGEÇ Gönül Pınarı Kitabından |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #42 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent ÖzgeçNE GÖRMEDİK ki ? Bir kaç gün şöyle bir,etrafa baktık, Boş hayal içine,dalanı gördük! Gözleri gülse de,yürek ağlardı Gönlüne kanlı yaş,dolanı gördük! İzleyip dururken,eş,dost,ahbabı, Yıkılmış ömrünün,gönül muradı Birde zehr’olmuşsa,yaşamın tadı, Saçını,başını,yolanı gördük! Sıkıntı gider mi,saç,baş,yolmayla, Baksana ne yüzler,tok utanmaya, Değer mi yüzsüze,an ayırmaya Gelin diye damat,alanı gördük! Gönlüne hüsranı,ekmeler neden, Boşuna boynunu,bükmeler neden, Uzaklara gidip,bakmalar neden, İnsanlar içinde,yılanı gördük! İster sola dolan,ister sağına Dolanırken düşme,yüzsüz ağına Bilmem ki;Ne denir,bunun adına Sende bir isim koy, falanı gördük! M Levent ÖZGEÇ |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #43 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent ÖzgeçNot : Bu şiirin doğuş hikayesine gelince canım eşim bir gün görev yaptığı kurumdan,eve telefon açarLevent arkadaşlar kısır yapıp getirmişler sen seversin…Sende gel yiyelim der Ben o sıra rahatsızımDolayısıyla gidemem ama bir müddet sonra gönlümden,kalemime dökülen mısralarım yanındadır Demiştim ki ; - - - ÖZLEM DENİZİ - - - Özlem denizinde sandalım battı Yıllardır ararım bulamıyorum Düşlerim uykuya zamansız yattı Aylardır hayıra yoramıyorum! Bir hayal yanımda kendi uzakta Yolunu bekledim viran sokakta Kavuşmak masalmış yolu bırak ta Bir türlü yanına varamıyorum! Bedeni sır oldu bakışı zehir Gözleri gözüme dökülen nehir Kırılan kanadım yolunda erir Uçup ta dalına konamıyorum! Yenildi ömrüme gönül muradım Düşlerimde kaldı hep umutlarım Dolmuyor ki onsuz ömür miadım Azrail koluna giremiyorum! Özlem denizine demir atınca Kalp onu vururmuş her atışında Başıma silahı sıkardım amma Ayrılık salına binemiyorum! M Levent ÖZGEÇ 'GÖNÜL PINARI Kitabından' |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #44 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent Özgeç- - - ÇOK GÖRDÜK - - - Bakışların gönül gözü kör olmuş Bakan varda göremeyen çok gördük! Yüreklerse bedenlerde gül olmuş Takan varda deremeyen çok gördük! Ne insanlar bildim melek biçimde Görünüşte nefsi kafes içinde Bildiğim kul kula kulluk içinde Gerçek yüzün seremeyen çok gördük! Bırakalım eşi dostu ahbabı Her geçen gün verdiler kabak tadı Saat başı başımıza çorabı İstese de öremeyen çok gördük! ÖZGEÇ Derki bir cuma sabahleyin Bazen kaktüs bazen de bir gül'deyim Sakın ola beni merak etmeyin Defterimi düremeyen çok gördük Bu defteri düremeyen çok gördük! M Levent ÖZGEÇ 'GÖNÜL PINARI Kitabından' |
M,Levent Özgeç |
10-09-2012 | #45 |
Prof. Dr. Sinsi
|
M,Levent Özgeç- - - SORMAYIN SAKIN - - - Artık vakit çok geç,susmuyor kalem Boşuna gönlüme vurmayın sakın ! Nefretle yoğurmuş,sizi bu alem Gönlümün önünde durmayın sakın ! Dizilir önüne bütün anılar, Şimdi rüyalarda gezer satırlar, Uyanınca bilmem,kim ne hatırlar, Boşuna hiç hayra yormayın sakın ! Neye yarar artık,gönül kapalı Yazdığım mısralar,hüzne tapulu Her satır yürekte,sanki yatılı Halı;Altın olsa,sermeyin sakın ! Vakit artık çok geç,yine söylerim Bir kaç şiir ile gönül eylerim Kalemim olmazsa bilmem neylerim Yaramda,kan durmaz,sarmayın sakın ! Maziye bir bakın,olan bitene Bir sevda uğruna,yanıp bitene Hal hatır sorulmaz,kalpte bitene Cevap yürektedir,sormayın sakın ! Cevap yürektedir,sormayın sakın! M Levent ÖZGEÇ Not : Her insanın sevmediği,konuşmak,görüşmek,görmek istemediği,kişilerde elbet olurBirde bu şahıslar hiç bir şey yokmuş gibi sana hal,hatır sormazlar mı? Böylesi durumlarda o soruyu bir şaire sormak sanırım yapılan en büyük hatalardan birisi olurBu şiirde olduğu gibi cevabı geliverir Bu verilen cevaba sizinde katacağınız kelimeleriniz bilmem ki var mı? Saygılarımla… |
|