![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#31 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeTanrının Varlığı Konusunda Ortaya Atılan Kozmolojik Kanıtlar Kozmolojik kanıtta Tanrı'nın varlığı evrenden hareketle kanıtlanmaya çalışılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu konuşta tartışma konusu oldukça geniştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Örneğin, Aristoteles hareketi, en son noktada, Hareket Etmeyen Hareket ettiriciye dayandırarak açıklamaktadır ![]() ![]() Bu kanıt daha sonra Yunan felsefesinin etkisi altında kalan bazı Yahudi ve Hristiyan din bilginlerinin dikkatini çekmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kozmolojik kanıt felsefe tarihinde hep önemli olmuştur ![]() ![]() Kozmolojik kanıtın değişik türlerinden Hudus kanıtı en önemli olanıdır ![]() ![]() ![]() 1 ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() Bu oldukça geçerli bir çıkarımdır, zira her nedenin bir nedeni olmasının sonsuza kadar götürülmesi imkansızdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kozmolojik kanıtın sonucu zaman zaman kişileri panteist yaklaşımlara kadar götürebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmkan kanıtı ise Kozmolojik kanıtın bir diğer türüdür ![]() ![]() ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() Görüldüğü gibi mümkün varlığı var eden zorunlu varlıktır ![]() ![]() ![]() ![]() Tanrının Varlığı Konusunda Ortaya Atılan Kozmolojik Kanıtlar Kozmolojik kanıtta Tanrı'nın varlığı evrenden hareketle kanıtlanmaya çalışılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu konuşta tartışma konusu oldukça geniştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Örneğin, Aristoteles hareketi, en son noktada, Hareket Etmeyen Hareket ettiriciye dayandırarak açıklamaktadır ![]() ![]() Bu kanıt daha sonra Yunan felsefesinin etkisi altında kalan bazı Yahudi ve Hristiyan din bilginlerinin dikkatini çekmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kozmolojik kanıt felsefe tarihinde hep önemli olmuştur ![]() ![]() Kozmolojik kanıtın değişik türlerinden Hudus kanıtı en önemli olanıdır ![]() ![]() ![]() 1 ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() Bu oldukça geçerli bir çıkarımdır, zira her nedenin bir nedeni olmasının sonsuza kadar götürülmesi imkansızdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kozmolojik kanıtın sonucu zaman zaman kişileri panteist yaklaşımlara kadar götürebilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İmkan kanıtı ise Kozmolojik kanıtın bir diğer türüdür ![]() ![]() ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() Görüldüğü gibi mümkün varlığı var eden zorunlu varlıktır ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#32 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeTanrının Varlığı Konusunda Ortaya Atılan Teleolojik Kanıtlar Biz bu kanıta düzen ve amaç kanıtı da diyebiliriz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kozmolojik kanıtta olduğu gibi, Teleolojik kanıtta da köken eski Yunan'a kadar dayanmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İslam inancında düzen ve amacı içeren tartışmalar genelde iki yol takip etmişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Teleolojik kanıtı basit bir biçimde özetleyecek olursak: a ![]() ![]() b ![]() ![]() c ![]() ![]() Bu kanıtın insan ruhunda etkisi oldukça büyüktür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanrının Varlığı Konusunda Ortaya Atılan Ahlaki Kanıtlar Ahlaki kanıt üzerinde tartışmanın kökeni yine Platon'a kadar gitmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ahlaki kanıt, kişinin ahlaki deneyiminden ve bu deneyim ile ilgili her çeşit veriden yola çıkarak Tanrı'nın varlığını ispat etmektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kant'a göre insan Tanrı'nın ve sonsuzluğun olmadığını kanıtlayamadığına göre ve dünyada iyi olan her kişinin de kör doğanın zulmüne tabi olacağı gerçeğinde umudunu bir yerde noktalamalıdır ![]() ![]() ![]() Platon üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan A ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü gibi bu delil, mantıki bir kesinlik iddiasıyla ortaya çıkmamaktadır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#33 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeTanrının Varlığı ve Dinsel Deneyimler Ontolojik, kozmolojik ve teleolojik kanıtlar, dışımızdaki dünyadan hareket ederek Tanrı’nın varlığını temellendirmeye çalışmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ünlü İslam düşünürü Gazali kendi inanç hayatında bu konuyu üç başlıkla ifade etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Dini tecrübe kanıtının da eleştiriye uğradığı bazı noktalar vardır ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() 5 ![]() ![]() Din ve Mucizeler Mucize kavramın Tanrı'nın belli bir zamanda ve belli bir durumda özel bir hareketi olarak değerlendirilebilir ![]() ![]() ![]() ![]() Davit Hume'un mucizeler üzerine yazdığı yazısındaki tanımına göre mucize herhangi bir doğa üstülük şeklinde genel bir biçimde ele alınmaktadır ![]() ![]() ![]() Mucize ile vahiy arasında büyük bir bağlantı vardır ![]() ![]() Mucizelere inanmak akla uygun mudur? Özellikle bu konu üzerinde Hume'un yazdıklarını düşünürsek Hume iki tartışma konusunu ortaya atmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Aslında Hume mucizenin imkansız olduğunu kanıtlamak için bir mücadele içinde değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birçok felsefeciye ve bazı yazarların iddialarına göre mucize olamaz şeklinde bir kanı söz konusudur ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#34 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeEğitim Felsefesi Nedir? Eğitim felsefesi diğer felsefi disiplinlerden ayrı olarak, eğitimin amaçlarının meydana getirdiği ana konu üzerinde duran bir felsefi disiplindir ![]() ![]() ![]() Eğitim felsefesi dar anlamı içerisinde eğitimle ilgili düşünce ve uygulamaları analiz ederek yorumlayan ve bu yorumlara uygun olarak eğitimi yeniden sistemleştirmeye çalışan felsefi bir disiplindir ![]() ![]() Batı düşünce tarihi içinde insan zihninin insana çevrilmesi, yani insan üzerine düşünmeye başlaması çok eskiye dayanmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eğitim felsefesinin temelini, insanların diğer hayvanlardan ayrılmasına neden olan özellikleri atmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() İşte eğitim felsefesi; insanın yukarıda saydığımız bireysel özelliklerini, kültürel ve fiziksel çevresini ve bunların aralarındaki ilişkiyi inceleyerek tanımlamakta ve açıklamakta ve açıklamaya uygun olarak belli bir eğitim düşüncesi geliştirmeye çalışmaktadır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#35 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeMateryalizm (Maddecilik) Nedir? Materyalizm veya maddecilik, varlığın yapısı hakkında belli bir tavrı yansıtan bir görüştür ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bunların dışında, çeşitli materyalist filozofların farklı madde anlayışları vardır ![]() ![]() Mantıksal Pozitivizm Felsefesi Akımı Nedir? Mantıksal pozitivizm, Viyana Çevresi olarak adlandılan filozofların felsefi düşünüş sistemlerini adlandırır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Felsefi Konum Mantıksal pozitivizm, 19 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Felsefi Tezler Mantıksal pozitivizmin temel felsefi sorununu ya da konumunu anlam ve anlamsızlık meselesi bağlamında ileri sürmek mümkündür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eleştiriler Mantıksal pozitivizm, öncelikle bilgi konusunda empirik felsefenin aldığı eleştirileri alır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#36 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeNietzschecilik Nedir? XIX ![]() ![]() ![]() ![]() Kendisinde hakikat ya da değerler yoktur ![]() ![]() ![]() Nihilizm (Hiççilik) Nedir? Nihilizm, hiççilik olarak da bilinir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Katkov ise Nihilizm (Hiççilik)in ahlaki ilkelerin tümünü yadsıması nedeniyle toplumu tehdit ettiğini ileri sürmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() Nihilizm (Hiççilik), temelde estetizmin bütün biçimlerini yadsıyor, yararcılığı ve bilimsel usçuluğu savunuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#37 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeOrta Stoa Okulu Nedir? Stoa okulu; eski, orta ve son stoa olarak üçe ayrılır ![]() ![]() Panaitios'un önemi; onun, dönemindeki filozoflar ile Roma arasında çok sıkı ilişkiler kurmasıdır ![]() ![]() Pragmatizm (Faydacılık) Nedir? Felsefede Faydacılık ya da Pragmatizm hem iyinin teorisi hem de doğrunun teorisidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Faydacılık ilk olarak 18 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hem Bentham'ın hem de Epikür'ün formülasyonu hedonistik nedenselliğin farklı tipleri olarak düşünülebilir çünkü hareketlerin doğruluğunu sebep oldukları mutluluğa göre ölçüyorlardı ve mutluluğu zevkle tanımlıyorlardı ![]() ![]() ![]() John Stuart Mill "Utilitarianism" isminde ünlü (ve kısa) bir kitap yazmıştır ![]() ![]() ![]() Faydacılığı eleştirenler bu görüşün birkaç problemi olduğunu söylemişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Faydacılık sağduyu ile çeliştiği için de eleştirilmiştir ![]() ![]() ![]() Daniel Dennett kararlarımızı yönlendirmek için faydacılığın kullanmasının sınırlarını belirlemek için Three Mile adasını örnek olarak kullanır ![]() ![]() ![]() ![]() Burada söz edilen sıkıntılardan kurtulmak için faydacılığın değişik çeşitleri ortaya atılmıştır ![]() ![]() ![]() Örneğin bir kişi yalan söylerse en fazla faydayı elde edeceği bir durumda olsun ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#38 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefePisagorculuk (Pythagoreanism) Nedir? Pisagor ve takipçileri tarafından benimsenen ezoterik ve metafizik inançlar için kullanılan bir terimdir Pisagorculuk (Pythagoreanism) ![]() ![]() Pisagorcuların amacı; insanın kendisini, beden ve ruh göçüne köle olmaktan kurtarmaktır ![]() ![]() Pisagorcu cemaat yalnız dini nitelik taşımakla kalmamış aynı zamanda siyasî bir nitelik sergilemiş ve siyasî amaçlar belirlemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Pisagorcuların siyaset ile ilgilenmeleri kendilerinin felaketi olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() Pisagor'un bunlarla ne ölçüde ilgilenmiş olduğunu, ona ait olduğu söylenen fikirlerin gerçekten onun olup olmadığını belirlemek güçtür ![]() ![]() Pisagor konusundaki bilgilerimiz yetersizdir ![]() ![]() ![]() ![]() Onun din yenilikçiliğinin temelinde, ruhun ölüm sonrasındaki durumu problemi vardır ![]() ![]() ![]() ![]() İyi ve temiz bir ruh yüksek bir bedene göç eder ![]() ![]() ![]() ![]() Pisagorcuların öncelikle uğraştıkları sanat "musikî", bilim ise "matematik" ![]() ![]() ![]() Özellikle telli sazlarla uğraşan Pisagorcular, telin uzunluğu ile sesin yüksekliği arasında belli bir oran bulunduğunu ortaya koymuşlardır ![]() ![]() ![]() Felsefe tarihinin başlangıcındaki filozofların genelde ortak noktaları vardır: Bunlar başlangıçta tek tek birtakım gözlemlerden yararlanırlar ve sonra da bunları genelleştirirler ![]() ![]() ![]() Pisagorcular uyumlu seslerle sayısal oranlar arasındaki bağlantıdan hareket ederek, herşeyin temelinin sayı olduğu, evrendeki tüm oranların sayısal olduğu sonucuna ulaşmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Pisagorcular başka bakımdan da öteki filozoflardan ayrılırlar ![]() ![]() ![]() Böylece Pisagorcular, Milet okulu filozofları gibi monist (taklit) olmayıp dualisttirler (ikililik) ![]() ![]() ![]() Pisagorcular evrenin her yerinde; bir yanda sınırsız bir ilke ile öte yanda belirleyici bir ilkenin arasındaki zıtlığı bulmuşlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sayılar ile uğraşanlar, bu uğraşılarının çok sınırlı olmasına rağmen, bunlardan gizemli (mistik) bir sonuç çıkarırlar ![]() ![]() ![]() Batının düşünce tarihinde sayı gizemciliğini (mistisizmini) en ileri götürenler Pisagorcular olduğu halde, sayılarla ilgili bilime kesinlik kazandıranlar da onlardır ![]() ![]() ![]() ![]() Bugün sayı denilince aklımıza sayılar dizisi gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Pisagorcular sayıları birtakım geometrik kümelere ayırarak inceliyorlardı ![]() ![]() ![]() Kare sayılar dedikleri 4'ü (::) ile, 9'u (:::) ile gösteriyorlardı ![]() Daha da ileri götürerek dikdörtgen sayılar diye bir küme kabul ediliyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Pisagorcuların bu girişimi bize Yunan düşüncesinin çok belirgin bir niteliğini açıklar: Yunanlılar her-şeyden önce gözlemci insanlardır ![]() ![]() ![]() Buna karşın, her türlü şekil ve somutluktan yoksun olan soyut bir düşünce biçimi Yunan karakterine hiç uymaz ![]() ![]() ![]() Oysa XVI ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kısacası modern matematik, geometrik şekillerin özelliklerini belirlemeye çaba gösterir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Pisagorcular sayıların özelliklerini geometrik ve somut bir yolla incelerken, özellikle de bir noktada büyük güçlükle karşılaşmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() Oysa, özellikle geometri alanında bu düşünüş her zaman doğru çıkmıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Bugünkü matematik dilinde bu "V2", irrasyonel bir sayıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Oysa böylece yeni birtakım güçlüklere yol açan bir kavram işin içine karışmış oluyordu ![]() ![]() Siyaset alanından çekilerek cemaatleri dağılan Pisagorcular çeşitli yerlere dağılarak okullarını, bilimsel etkinliklerini sürdürdüler ![]() ![]() ![]() Bu son Pisagorcuların en önemlilerinden birisi, Eflâtun zamanında yaşayan ünlü matematikçi "Archytos" ile hekim olan "Alkmaion" dur ![]() ![]() ![]() Pisagorcu Mistisizm Pisagorculuk sayıların nesnelerin gerçek doğasını oluşturudğuna ve ruh göçüne inanırlar ![]() ![]() Pisagorcuların et yemekten kaçındıkları Antik dünyada iyi bilinmekteydi ![]() ![]() Pisagorcuların kullandığı önemli bir dini simge, Empedokles'in maddeyi bir araya getiren unsurlarla ilgili teorisiyle ilişkili olduğuna inanılan beş köşeli yıldız (pentagram) sembolüydü ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#39 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefePost-yapısalcılık (Postyapısalcılık) Nedir? Post-yapısalcılık terimi, içerdiği "post" öntakısının bildirdiği "sonralık" tan da anlaşılacağı üzere, yapısalcılığa karşı son derece önemli bir dizi eleştirinin dile getirildiği ortak bir felsefe düzlemini ya da çerçevesini ifade eder ![]() ![]() Post-yapısalcı felsefe salt bir felsefe konumu olmaktan öte dilbilimden yazın kuramına, toplumbilimden insanbilime, ruhbilimden göstergebilime pek çok disiplinin bir araya geldiği ortak bir düşünme düzlemidir ![]() ![]() Post-yapısalcı felsefe anlayışında, özellikle felsefe metinlerinde görülen bilgiyi dizgesel yollarla temellendirme çabası sırasında, sorunsuz olduğu düşünülerek yapılan belirtik ya da örtük varsayımların ortaya konarak sorun haline getirilmesi amacı oldukça önemli bir yer tutmaktadır ![]() ![]() Post-yapısalcı felsefenin en önde gelen düşünürlerinden Derrida özellikle Nietzsche ile Heidegger'in başlattıkları özgün eleştirel düşünce damarını izleyerek, bütün bir Batı felsefesi geleneğinin insan düşüncesinin ya da var oluşunun sınırlarını çiğnemek pahasına bilgi ile gerçekliğin özsel yapısını bulgulamak amacıyla gerçekleştirmiş olduğu araştırmalara ilişkin yapısökümcülük adıyla anılan kapsamlı bir eleştirel okuma sunmaktadır ![]() ![]() ![]() Derrida yaptığı yapısökümcü okumalarda çeşitli stratejiler izleyerek, klasik felsefe metinlerinin bilinçdışı kaynaklı dile getirilmemiş yönlerini ortaya serip metnin üstüne kurulduğu ikilikçi yapıyı çökertmeyi amaçlamaktadır ![]() ![]() Yapısökümcü yaklaşımda, anlam metnin dışında bırakılandır ya da metince görmezden gelinip kendisine karşı suskun kalınan ![]() ![]() ![]() ![]() Yapısalcılık, bilindiği üzere, İsviçreli dilbilimci Ferdinand de Saussure'ün ölümünden sonra öğrencilerince Genel Dilbilim Üstüne Dersler başlığıyla yayımlanmış derslerinde ortaya attığı düşüncelerden çıkılarak çatısı kurulmuş bir felsefe anlayışıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Saussure dili işte bu biçimsel yapıyla özdeşleştirerek, gerçekte dilin nasıl işlemekte olduğunu tam olarak açıklamamasına karşın yüzyıllardır süregelen geleneksel dil anlayışına son noktayı koymuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Post-yapısalcı felsefenin yapısalcılık eleştirisinin ilk aşamasının Foucault'nun Şeylerin Düzeni (ya da Sözcükler ile Şeyler) başlıklı yapıtında sunduğu yapısalcılığa yönelik kazıbilimiyle yakından ilgili olduğu söylenebilir ![]() ![]() ![]() Bu tür bilimlerin öznel temsil yetisini göz önünde bulundurmaksızın da insan gerçekliğini tanımlamanın olanaklı olduğunu göstermesi bakımından son derece önemli bir işlevi yerine getirdiklerini belirten Foucault, ruhbilim ya da toplumbilim gibi modern toplum bilimlerinin ise tıpkı Kant'ın felsefesi gibi en başından bu yana öznelliğin önceliği üstüne kurulup işletildiklerini ileri sürmektedir ![]() ![]() Foucault'nun yaklaşımında, yapısalcı insan bilimleri bu son derece önemli sorunu "bilinçdışı bilinç ", tasarımını ortaya atarak çözmüşlerdir ![]() ![]() Foucault burada görünen açmazın, ancak insan da dahil olmak üzere bir bütün olarak dünyanın kendisinin, dünya içinde bir nesne olmayan bilinçdışı bir bilinç tarafından kurulmuş olabileceği düşünüldüğü vakit ortadan kalktığının alanı çizmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Daha da ayrıntılandırılarak söylenecek olursa, Lacan da Levi-Strauss da temsilci olmayan ruhbilimsel ve kültürel yapılara yönelik bir betimleme sundukları gibi, bilincin temsillerinin işleyişini de açıklamaktadırlar ![]() ![]() ![]() Nitekim insan bilimlerinin üstüne kurulduğu temel insan kategorisini yıktıklarından dolayı, Foucault bu yapısalcı bilimleri "karşıbilimler" diye tanımlamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şeylerin Düzeni, kendisini bütünüyle belli bir dönemdeki düşünce dizgelerini, Foucault'nun kendi terimcesiyle "episteme" leri ilgilendiren sorunlarla sınırlandırdığından bu durumdan kaçınmayı başarmaktadır ![]() ![]() ![]() Hiç kuşkusuz Foucault'nun post-yapısalcı felsefeye yapağı en önemli katkılardan biri de kendisini "iktidarın soykütüğü"nün çıkarılmasına yönelik çalışmalarda göstermektedir ![]() ![]() ![]() (1) iktidar üretkendir; belli bir dizgenin getirdiği sınırlamalara bağlı olarak yalnızca baskın ya da dışlayıcı bir gücü dışa vuruyor değildir; yeni bilgi bölgeleri ile yaşam pratiği alanları da yaratmaktadır; (2) iktidar, tek bir denetim merkezi içine yerleştirilebilir bir şey değildir; toplumsal dizgenin bütününe sayısız yerel güç alanlarıyla yayılmış durumda bulunmaktadır ![]() (3) iktidar, bilgi dizgelerinden ayrılamayacak denli onlarla iç içe geçmiş olsa da, bu tür dizgeler içindeki gösterenler ile gösterilenler arasındaki oyundan çok daha fazla bir şeydir; bir bedenin bir başkası üzerindeki belirleyici eylemidir ![]() ![]() Kendi yöntemini "soykütüksel tarih” Foucault, bu yöntem uyarınca düşünce tarihinde son derece önemli değişimlere, kopmalara ya da kırılmalara yol açmış birtakım nedensel süreçlerin izini sürmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öte yanda, Foucault'nun savım bilgiyi iktidar ile özdeşleştirecek denli sonuna dek götürmemeye de ayrı bir özen gösterdiği görülmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı Foucault'nun yapısalcılığın iktidarın gerçekliği karşısında toplumsalı kavramakta birtakım eksiklikleri bulunduğunu ileri sürmesi gibi, post-yapısalcı felsefenin bir başka önemli düşünürü Jean-François Lyotard da arzunun gerçekliği karşısında genelde yapısalcılığın, daha özeldeyse yapısalcı ruhbilimin sınırlarına dikkat çekerek yola koyulmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Buna karşı ortodoks ruhçözümleme, sözgelimi Heinz Hartmann'ın "ego/ben ruhbilimi", yetişkin ego bilinci ile bilinçdışı arzuların bastırılmaları gerçeği uyarınca düzene konulan olgunlaşmasını tamamlamış büyüklerin "nesnel" dünyasını göz önünde bulundurmaktadır ![]() ![]() ![]() Lacan bunun yanında bir "Gerçeklik" alanına olanak tanıyor olmakla birlikte, bu alanın varlığını simgesel yapıların ulaşılmaz sınırlarının dışına taşımaktadır ![]() ![]() ![]() Öte yanda hem Lacan'a hem de öteki yapısalcı ile post- yapısalcı düşünürlere karşı Lyotard, dilsel olmayan nesnenin özerkliğini ve önceliğini savunmaktadır ![]() ![]() ![]() Lyotard bu söylediklerini kendi sözleriyle şöyle örneklemektedir: "Ağacın yeşil olduğunu söyleyebiliriz, ama bu, rengi tümcenin içine yerleştirmek demek değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Lyotard'ın post-yapısalcı arzu açıklamasının toplumsal ve siyasal düşüncenin geleceği üzerinde son derece önemli içerimleri bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı Foucault gibi, bilgi ile iktidarın özce iç içe geçmiş denli yakın bir bağlantı içinde olduklarını düşünen Lyotard, arzular çokluğunu bozup altüst edenin kaynağında, Marxçılık ya da liberalizm gibi bütüncül toplumsal yapıların evrensel geçerlilik savlarının yattığım ileri sürmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Ne var ki Lyotard'ın bakışında, bu türden bir dışlama arzular çokluğunun değeriyle bütün bütün ters düşmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#40 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefePozitivizm (Olguculuk) Nedir? Olgularla desteklenen ya da olgularla ilgili verilere dayanan bilginin tek sağlam bilgi türü olduğu görüşüdür ![]() Genel çizgileriyle pozitivizm, deney konusu edilebilecek olgularla ilgili, yani en geniş anlamıyla bilimsel bilginin sağlam bilgi olduğunu vurgular ![]() ![]() ![]() ![]() Comte’a göre insanlık tarihinin üç aşamalı zihinsel gelişiminde her aşama bir öncekine göre daha ileri ve gelişmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Comte’a göre bilim olgulara dayanmalıdır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#41 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeRomantizm Nedir? Felsefede Romantik Hareketler 19 ![]() ![]() ![]() ![]() Romantik düşünce aydınlanmacı ideallerin ve onların dayanağı olan kuramsal konumların ilk eleştirisini ortaya koyan düşünce biçimidir ![]() ![]() Doğa ve doğallaşma romantik düşüncenin temel önermeleridir ![]() ![]() ![]() İnsan kavrayışı noktasında aydınlamacıktan temel olarak ayrılır ![]() ![]() ![]() Romantizm kuramsal soyutlamalara ve akılın aşkın bir konuma getirilmesine derin bir kuşkuyla yaklaşır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Realizm (Gerçekçilik) Nedir? Realizm, gerçekçilik ana düşüncesini, nesnelerinin var oluşları ve neye benzediklerinin, bizden ve bizlerin onlara ulaşmasından bağımsız olduğu meydana getirir ![]() ![]() ![]() ![]() Realizm, gerçekle olan uygunluğu ele alır ve gerçek hakkındaki bilgilerimizi insanoğlunun bilmeye ve kavramaya ait kabiliyetlerinin mümkün olan en iyi uygulamalarından sonra inandığı gibi ayrı bir konu olarak tanımlar ![]() ![]() ![]() ![]() Realizmde iki karşıt görüş vardır: 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() a ![]() ![]() ![]() b ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#42 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeRasyonalizm (Akılcılık) Nedir? Akılcılık veya rasyonalizm olarak da adlandırılan, bilginin doğruluğunun duyum ve deneyimde değil düşüncede ve zihinde temellendirilebileceğini öne süren felsefi görüş ![]() Akılcılık, bilginin kaynağının akıl olduğunu; doğru bilginin ancak akıl ve düşünce ile elde edilebileceği tezini savunan felsefi yaklaşıma verilen isimdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu görüşe göre, kesin bilgi örneği matematiktir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Batı'da akılcı gelenek Elealılar, Pitagorasçılar ve Platon ile (aklın kendine yeterliliği teorisi Yeni-platonculuğun ve idealizmin başat temasıdır) başlar (Runes, 263) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Felsefî bir okul olarak akılcılık ve içerdiği temel ilkeler 18 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rasyonalist Filozoflar ve Düşünürlerin Listesi Parmenides Kimdir? Elealı Zenon (Xenon) Kimdir? Aristoteles Kimdir? Isaac Asimov Kimdir? Rene Desacartes Kimdir? Benjamin Franklin Kimdir? Sigmund Freud Kimdir? Robert Anson Heinlein Kimdir? Immanuel Kant Kimdir? Gottfried Leibniz Kimdir? Thomas Paine Kimdir? Thomas Hobbes Kimdir? |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#43 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeSezgicilik Nedir? Felsefe tarihinde bilginin kaynağı ve gerçeğin kavranması konusunda ortaya atılan sorunlar, birer dizge niteliği kazanmış, değişik düşünme yöntemlerine bağlanan çığırların doğmasına yol açmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bergson'un geliştirdiği sezgicilik (intuitio) üçüncü bir yöntem niteliği taşır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bergson'un sezgiciliği bilimsel bir nitelik taşır, özellikle ruhbilimle bağlantılıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gazali'de sezgi Tanrı'nın insana bilgi ve bilgelik verdiği bir yetenektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KAYNAK Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi; Cilt ![]() ![]() ![]() Sosyalizm Nedir? Siyaset Felsefesi Sözlüğü; Jean- Paul Thomas; Çev: İsmail Yerguz ![]() Sosyalizm sözcüğünün kullanımı XIX ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1766’da keşiş Ferdinand Facchinei socialismo sözcüğünden başlangıçta özgür ve eşit insanlardan oluşan, karşılıklı anlaşmaya dayalı bir toplum öğretisi anladığını söyler ![]() ![]() ![]() Sözcük İngiltere’de, 1835’te Robert Owen tarafından kurulan Association of all classes off all nations tartışmaları sırasında yaygınlaşmıştır ![]() ![]() Aynı yazar, bir bölümü Supplément du Vocabulaire de la philosophie’de yayımlanan Fransız Felsefe Derneği’ne gönderdiği bir mektupta “Socialist hatta Socialism sözcüğüne 24 Ağustos 1833 tarihinde Londra’daki bir devrimci gazetede rastladığını” söyler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu anlayış tuhaf biçimde netlikten yoksundur kesinlikle ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yaklaşık yirmi beş yıl önce ![]() ![]() ![]() Elie Halevy ise onun isim babalığını reddetmiş ve Leroux’nun “bu sözcüğü, gerçekten gerekli yeni bir sözcük olduğundan çeşitli vesilelerle kullanan birçok Saint-Simon’cudan biri olduğunu” ileri sürmüştür: bütün vakitlerini “bireycilik”i lanetlemekle geçiren insanlar ondan çok zor vazgeçebilirlerdi ![]() ![]() ![]() Ama “Bireycilik ve Sosyalizm” adlı yazısının 1847’de tekrar basımı dolayısıyla eklediği bir notta şu görüşlere yer vermiştir: “bir kaç yıldan beri toplumsal reformlarla ilgilenen, bireyciliği eleştiren ve lanetleyen bütün düşünürlere sosyalist deme alışkanlığı doğdu I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Louis Reybaud, ağustos 1836, kasım 1837 ve nisan 1838’de Revue da deux mondes’da üç inceleme yazısı yayımlar “Modern sosyalistler “ ( Saint-Simon’cular, Charles Fourier, Robert Owen ) ![]() ![]() ![]() ![]() Sosyalist ögretiler XIX ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayrıca birdenbire sosyalist öğretiler çoğalmaya başlar ![]() ![]() ![]() Öte yandan Leroux’nun sosyalist olmakla birlikte Saint-Simon’cu otoritarizm karşısında çekincelerinin gösterdiği gibi demokrasi ve sosyalizmin bağdaşabilirliği temel sorusu sorulmuştur artık ![]() • sosyalizmin derin ve farklı kökenleri sorusu, • sosyalizmin birliğini sağlayan belirleyici özellikler sorusu, • demokratik sosyalizm olasılığı sorusu sıkı biçimde birbirlerine bağlıdır ![]() Fransız devrimi bu üç problemi birbirine bağlar çünkü toplumsal sorunları çözmeye çalışırken insan hakları talebiyle despotizmi birleştirir, çünkü bu amaçla eski formüllere, altın çağ ve ilkel komünizm düşleri ve cüretli yeniliklere dönüşü harekete geçirir ve nihayet çünkü bir çok sosyalist onun yıkıcı özelliklerini eleştirir ![]() ![]() ![]() Krallığın çöküşü arifesinde devrimci taleplerin yeni özellikler kazandığı çok iyi bilinir ![]() ![]() ![]() ![]() 1792 ağustos’undan nisan’ına kadar basında olsun, çeşitli toplantılarda olsun halkın egemen sınıfa karşı mücadelesi sürekli yüceltilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() 25 Haziran 1793’te kızıl papaz Jacques Roux Konvansiyon’da tarihçi Albert Mathiez’in “Kudurmuşlar Manifestosu” başlıklı metnini okur ve “bencil insanın toplumun en çalışkan sınıfına karşı ölümüne bir savaşa giriştiğinden” sözeder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mauchamps papazı yurttaş Pierre Dolivier temmuz 1793’de Essai sur lajustice primitive pour servir de prrncipe genérateur au seul ordre social qui peut assurer l’homme tous ses droits et tous ses moyens de bonheur adlı metnini yayımlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() François Joseph Lange (L’Ange [Melek] denir) 1790’da Plaintes et representations d’un cito yen decrt passif aux citoyens désrétécés act başlıklı broşüründe yoksulları etkileyen siyasal haklardan yoksun bırakmaya karşı çıkar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Jakobenlerin sosyal politikalarının doruk noktasını belirleyen fiyat ve ücretlerin genel maksimum değerinin saptanmasından çok Saint-Just ’ün onaylattığı ventöse (26 Şubat ve 3 Mart 1794) kararnameleridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1828’de Buonarroti’nin belirtmiş olduğu gibi Babeuf ve arkadaşları Direktuvar’ı alaşağı etmek için komplolar düzenlemişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() L’Ange’ın v,e Robespierre’ci girişimlerin mülkiyeti ortak çıkarın emrine verme ve herkesin yaşama hakkıyla ilgili Fourier öncesi sezgilerinin yanında Fransız devriminin büyük eşitlikçi düşüncelerinin üçüncü öbeği Eşitler’in eseridir ![]() Bu eşitlikçilik sosyalist midir? Esasen hayır ![]() ![]() Her şeyden önce şunu belirtelim ki bütün sözleşmelerde ortak olan mağdurlara yardım önlemleri sosyalizmden kaynaklanmaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dolayısıyla ilk sosyalistlerin sanayi toplumunun düzensizliklerini ifşa etmeleri ve devrimci özgür bireysel girişimi eleştirmeleri nedensiz değildir Mülkiyet hakkının bu teorik önceliği çok katı biçimde sosyalist olmaktan çok Rousseau’cu olan eşitlikçiliğe sadece Eski Rejim’in ekonomik mevzuatının yeniden canlanmasından ve varsayımsal bir kırsal komünizm çerçevesi içinde mülkiyetin soyut biçimde olumsuzlanmasından gelen iki aldatıcı çıkış yolu bırakır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İlkel komünizmden sosyalizmlere doğru kesiklikler vardır ![]() ![]() ![]() Birincisi, sosyalistler iktisadi koşulların görülmemiş biçimde alt-üst olmasından gelen ve bazıları zararlı olan sonuçlarını dikkate alırlar ![]() İkincisi, önerdikleri çözümler, yepyeni bir tarihsel bağlam içinde, ilkeleri daha sonra saptanacak olan çözümlerin basit aktarımına indirgenemez ![]() Gerçekten de Durkheim’ın belirtmiş olduğu gibi eski komünist öğretiler basit, çileci bir yaşam önerirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üstelik bu tür bir örgütlenmenin en doyurucu formülünü bulabilme çabaları içinde karşılarına sürekli, Fransız devrimi sırasında tarihsel olarak egemen olmuş bireyci mantık çıkmıştır ve onlar bireyi, hem ilkel komünizmi hem hiyerarşik toplumları karakterize eden kolektiviteyle sıkı biçimde ilişkilendirmeden bu mantığı dikkate almayı becerememişlerdir ![]() Konjonktürel ya da yapısal karakterinin araştırılmasında yarar olan nedenlerle başarıya ulaşmış olsun ya da olmasın sosyalistlerin hedefi devrimci bireyciliği yönetmektir ![]() İşi liberal bireyciliğin ve burjuva toplumunun eleştirisinin kaçınılmaz biçimde devrimci bireyciliğin mantığında yattığını iddia etme noktasına kadar götürmemekle birlikte sosyalizmlerin iki gerekliliğin, bireysel özerkliğin ve toplumsal birliğin uzlaşması vaadini vermek istedikleri kesindir ![]() ![]() ![]() ![]() Eski komünizmlerden ayrılan sosyalist tasarıların gene de bazı ortak özellikleri ve özel gerilimleri vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Miguel Abensour’un belirttiği gibi Engels ’in, el kitabı Ütopik Sosyalizm ve Bilimsel Sosyalizm ’de formüle ettiği bu karşıtlık amacı kesinlikle ütopik radikalliği dışlamak olmayan, tersine onun amacını gerçekleştirmek olan uzun bir teorik yolculuğun karmaşıklığını gizler ![]() Gerçekten Marx ve Engels’ten kesinlikle çok uzak olmayan tutucu ütopyalar eleştirisi Insani imkansızlıklar listesini çıkarmaya çalışır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ona göre Saint-Simon, Fourier ve Owen sanayinin gelişmesiyle atbaşı giden “sınıf çatışmasının bilincindedirler” ![]() ![]() Genellikle belirtilenin tersine, Marx ilk sosyalist sistemlerin bilimsel yetersizliği üstünde durmaz, o daha çok bunların aradıkları “sosyal bilim”e mal ettikleri rolün altını çizer ![]() ![]() ![]() Sonuç olarak Marx’ın arzusu büyük hayalci üstatları saf dışı etmek değildir, tersine, efendilerinin düşüncelerine manyakça bağlılıkla ve toplum düzenini yıkmak için sınıf çatışmalarından destek almayı reddetmeleriyle gerici olan sekter çömezlerini ayıplama pahasına onların giriişimine somutluk ve gerçeklik kazandırmaktır ![]() Çünkü söz konusu olan kesin ya da kurumsal değişimler değil yıkmadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her şey burada düğümlenir çünkü sosyalistlerin buluşları aynı zamanda yanılgıları ve teorik ve pratik hatalarıdır ![]() ![]() Eski toplumsal ilişkileri alt üst eden, son derece tartışmalı ve gelişmesinin gizliden gizliye gerekli kıldığı ama aynı zamanda da bu toplumun frenlediği yeni toplumsallık biçimleri barındıran yeni ilişkiler getiren bir sanayi toplumu ![]() Bütün sosyalistler, toplumun siyasal örgütlenmesinin, işleyişinin sadece kısmi bir görünümünü verdiğini düşünürler ve dolayısıyla muhtemelen temsili demokrasiye ve insan haklarına saygılı olmaya karşı belli bir kayıtsızlığın eşlik ettiği farklı siyasal rölativizasyon biçimlerine yönelirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fransız-Alman Yıllıkları şubat 1844’de Marx’ın çok bilinen bir metnini (“Yahudi Sorunu Üstüne”) yayımlamışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonuç olarak Marx’ın arzusu büyük hayalci üstatları saf dışı etmek değildir, tersine, efendilerinin düşüncelerine manyakça bağlılıkla ve toplum düzenini yıkmak için sınıf çatışmalarından destek almayı reddetmeleriyle gerici olan sekter çömezlerini ayıplama pahasına onların giriişimine somutluk ve gerçeklik kazandırmaktır ![]() Çünkü söz konusu olan kesin ya da kurumsal değişimler değil yıkmadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her şey burada düğümlenir çünkü sosyalistlerin buluşları aynı zamanda yanılgıları ve teorik ve pratik hatalarıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan Hakları Bildirisi’nin andığı eşitlik, girişim, alma, satma konusunda eşit özgürlüğe indirgenir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Marksizmin bir ekonomist sapmasının unsurları hiç kuşkusuz çok ince diyalektik özellikler taşıyan bu metinde gösterirler kendilerini; ama çok önemli değildir bu ![]() ![]() Totalitarizmin çağdaş eleştirileri Marksizm esasen bir çatışmalar fikri olmadığının altını çizmiştir yeteri kadar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sözgelimi bu gerilimin “yüce hayalci” Fourier ’nin yapıtlarında gösterildiği açıktır; Fourier’nin bütün metinleri, sonsuza kadar yorumlanabilecek radikal spontanlık ve sivilize düzensizlik eleştirisi, tutkuların ve çılgınlıkların tam özgürlüğü, toplulukların uyumlu örgütlenmesi arasındaki bu paradoksal ittifakı belirtirler ![]() Sosyalizmlerin belirsizlikleri ve Marksist sosyalizmin bunları çok endişe verici bir biçimde sunması Claude Lefort ya da Hannah Arendt tarafından ifade edilmeden çok önce Jean Jaurés ’nin, amacı sosyalizmde insanlığın ve adaletin zaferini selamlamak olan Alman sosyalizminin kökenleri tezinde yer almıştır ![]() ![]() Gerçekten de Almanların “her bireysel iradeyi kutsal ve insani şeylerin düzenine bağlamak gibi bir alışkanlıkları vardır”, öyle ki onlara göre siyasal özgürlük “ancak devletin vatandaşlar arasında kurduğu adil düzene göre değer kazanabilir” ![]() ![]() Almanlara göre bireyin Özgürlüğü devlet tarafından sağlanmalı ve güvence altına alınmalıdır buna karşılık Fransızlar bireysel Özgürlüğün karşısına kolektif gücü çıkarırlar ![]() ![]() ![]() Son tahlilde bütün insanları tek ve aynı sosyalizm çatısı altında birleşmeye çağıran, Alman diyalektik sosyalizmiyle Fransız ahlaksal sosyalizmi arasında uyum kurmaya çalışan Jaurés’nin teşvik edilmesini yönlendiren bu anlayıştır ![]() ![]() Benolt Malon’un çizgilerini belirlediği tam sosyalizm Jaurés tarafından Fransız sosyalistlerinin ayrı bir özgürlüğü ve soyut adaleti ön plana çıkarmalarının aşılması biçiminde anlaşılmıştır ![]() ![]() ![]() diyalektiği Mutlak’ın ve ldea’nın daha eksiksiz bir dönemi içinde çözümlenerek önceki dönemlerin çelişkilerini gösterir ![]() ![]() Jaurés’nin düşündüğü sosyalizm Hegel Örgenciliğinin, sivil toplum ve siyaset toplumu ayrımını aşma konusunda Marksist iradenin, onları aşma amacıyla çatışmaları keskinleştiren ve belirsiz bildirilere meydan okuyan bir tarih anlayışının mirasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burada gerçek anlamda işçi partileri olan, kurumlar, sendikalar ve derneklerle işçi sınıfı için de kök salmış ve Fransız karşı-örneğinin gösterdiği gibi bu özellikleriyle seçim ilişkilerine anlam ve güç veren sosyal demokrat partilerin nitelik ve stratejisini açıklamak gibi birşey söz konusu olamaz ![]() ![]() Kautsky devrimci şiddet yanlıları Lenin, Troçki, Buharin ’e karşı terörün mutlaka devrime bağlı olduğuna inanmaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Alman sosyal-demokrasisi tarihi temelde parti ve işçi sınıfı özdeşliğini varsayan bu teorik yapının sınırlarını belirlemiştir ![]() ![]() Sol, komünist, yıkıcı bir eleştiriyle pazar ekonomisinin temelini koruma kaygısı içindeki bir sağın eleştirisi arasında kalan sosyal demokrasi üretim araçlarının şiddete baş vurulmadan toplumsallaştırması için çaba gösterdikten sonra mülkiyet rejiminin tamamen değiştirilmesinden vazgeçmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sosyalizm başka yollar benimseyebilir miydi ya da bugün de yapabilir mi bunu? Eğer demokratik sosyalizm günümüzde haiz işlenmesi gereken bir öğretiyse bu hiç kuşkusuz doğmakta olan bir sosyalizm içinde demokrasiye özgü gerilimleri aşmaktan çok derinleştirmeyi düşünenlerin yapıtlarına bir dönüş pahasına olabilir ![]() Bentham yararcılığına çok şey borçlu olan Robert Owen’m düşüncesi ve eylemi bu perspektif içinde yeniden irdelenmelidir ![]() ![]() Böylece, Max Weber’e göre negatif bir diyalektik insan haklarından sosyalizme götürür Aydınlanma diyalektiği bizi daha örgütlü ve daha barışçı bir topluma mı götürmektedir yoksa genel bir bürokratikleşmeye mi? Weber’in çıkardığı sonuç kabul edilsin, edilmesin çözümlemeleri sosyalizmin gündemde olduğunu düşündürür ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#44 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeSpor Felsefesi Nedir? Spor; üstüne eğitim, hekimlik, fizyoloji, farmakoloji, ekonomi, sosyoloji, psikoloji, felsefe, değişik teknolojiler, politika, hukuk, iletişim gibi alanlarda bilimsel araştırmalar yapılan, çok yönlü etkileşimleri bulunan bir alandır ![]() Spor, temel ve özgün bir eylem alanıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birey açısından baktığımızda spor, öncelikle bir beden olayıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Spor özgürleşmektir ![]() ![]() ![]() Spor, sadece bedene dayalı bir eylem olarak kalırsa yozlaşır ve bozulur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fair Play sportif davranışın yapısındadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Spor yapan insanda, daha yetkin ve daha yeterli olma bilinç, duygu ve isteğini yaratan bir eylemdir ![]() ![]() ![]() ![]() Spor, bir uygarlaşmadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Spor, amacı kendisinde olan bir eylemdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Spor, bir arınmadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Spor bir aydınlanmadır ![]() ![]() ![]() ![]() Spor, bir deneme, bir çaba ve bir uğraştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Spor Bir Hümanizmadır Hiçbir çıkar, günlük kaygı gütmeksizin insanın kendisinden geliştirdiği yapıcı-yaratıcı uğraş olması bakımından Spor bir Hümanizmadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Cevap : » Felsefe |
![]() |
![]() |
#45 |
Şengül Şirin
![]() |
![]() Cevap : » FelsefeStoa Okulu (Stoalılar) Nedir? Günümüze Stoacılardan çok az eser kalmıştır ![]() ![]() ![]() Aristo'dan sonraki felsefelerin birbirlerine karşı olan birtakım okullara ayrıldığını biliyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() Ahlâk ise; "insanı, mutluluğa götüren yol nedir? İnsan yaşamının anlamı nedir? İnsanın yasam ve ölüm karşısındaki tutumu ne olmalıdır?" soruları ile ilgilenir ![]() ![]() ![]() Bu iki felsefe dalına yalnızca bu açıdan bir ilgi duyuluyordu ![]() ![]() ![]() Stoacılara göre fizik önemliydi, çünkü; onlara göre gerçek olan, kesinlikle "maddî olan "dır ![]() ![]() Tüm maddî varlıklara etki eden bir "evren ruhu" vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Evren ruhu, sonradan tüm canlılarda etkili olan bireysel ruhlara bölünür ![]() ![]() ![]() ![]() Tutarlı bir cümle, anlamlı bir söz gibi, evren de anlam ve tutarlılığa sahiptir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu düşüncelerden Stoacılar şu sonuçlan çıkarırlar: Stoacılara göre "ölüm", bedenin ve ruhun, evrenin beden ve ruhuna dönmesidir ![]() ![]() ![]() ![]() Stoacıların panteizminden başka bir sonuç daha çıkar: Onlara göre her şey, ölçülü bir "amaç "a göre yapılmıştır ve bu amaca göre hareket eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu, tohumdan bir bitkinin yetişip meyve vermesi türünden, bir zorunluluktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun için insan yazgısını (kader) olduğu gibi kabullenmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanın yazgısı ile ilişkisi, meyvenin ağacıyla ilişkisi gibidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu tutum, özellikle her canlı için kaçınılmaz olan, "ölüm" için gereklidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Stoacıların ahlâk görüşlerine temel aldıkları bir başka ilkeye göre de, insan "doğaya göre" yaşamalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Stoacıların din anlayışına da yine bu açıdan bakılmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Öteki Tanrılar da "Evren ruhu"nun çeşitli oluşumlarını dile getirir ![]() ![]() ![]() Stoacıların bu inancı, onları sonunda yüzeysel bir teolojik görüşe götürmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerek eski Yunan dininde, gerekse Roma dininde "kehanet" (bilinmezi bilmek) büyük rol oynamıştır ![]() ![]() ![]() Stoacılar kehanete de olumlu yaklaşırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun içindir ki, bunlardan yararlanarak geleceği okuyabilmek mümkündür ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|