Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Sözlük Ağı

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
harfi, lügat, osmanlıca, sözlük

Osmanlıca Sözlük Lügat M Harfi

Eski 11-04-2012   #31
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük Lügat M Harfi



M Harfi

MÜSAADAT (Müsâade C) Yardımlar, muavenetler * Müsâadeler, izinler
MÜSAADE İzin, elverişli bulunma * Yardım
MÜSAAFE Bir kimse ile adavet edişmek, düşmanlık yapmak * Yardımlaşmak
MÜSAB Sevab kazanan, ettiği iyiliğin Allah´tan karşılığını gören (Bak: Musab)
MÜSABAKA Karşılıklı yarışma Hangisinin ileride olduğunu anlamak için yapılan tecrübe, imtihan Bir şeyde derece anlama için iki veya daha çok şahıslar arasında bazı şartlarla yapılan tecrübe
MÜSABAKAT Yarış, yarışma, müsâbaka
MÜSABEA Yırtıcı hayvanların yeri
MÜSABEGA Tamamlamak, yerli yerince etmek
MÜSABERET Sürekli olarak uğraşma * Bir şey yapmağa hemen girişme
MÜSABIK (Sebk dan) Müsabakaya giren, yarışmaya katılan * Geçen
MÜSABİR Devam edici, devam eden
MÜSACELE Nöbetleşmek
MÜS´AD Bahtiyar, mes´ud
MÜ´SAD Bağlanmış ve berkitilmiş nesne
MÜ´SADE (İsad dan ism-i mef´uldür) "Asadet-ül bab" denir ki; kapıyı kapadım, sımsıkı kilitledim demektir Üzerlerine ateşin yakılıp fırın gibi kapısının kapanması ateşin şiddetini icab edeceğinden, Cehennemde azabların şiddet ve ebediyetinden kinayedir (ET)
MÜSADEFE(T) (Suduf dan) Rast gelme Tesâdüf etme
MÜSADEMAT (Müsademe C) Vuruşmalar, birbirine çarpmalar Müsademeler
MÜSADEME (C: Müsademat) Vuruşma, birbirine çarpma * Silâhlı çarpışma
MÜSADEME-İ EFKÂR Fikirlerin çarpışması, muhtelif fikirlerin birbirine karşı söylenişi
MÜSADERE (Sudur dan) Yasak edilen bir şeyin kanuna göre elden alınması Zulüm ve cebir
MÜSADİF Rastlayan, tesadüf eden
MÜSADİM Çarpışan, vuruşan
MÜSAF (Mesâfe C) Uzaklıklar, mesâfeler
MÜSAFAT Hastayı tedâvi etme * Birbirine kötü muâmele yapma
MÜSAFEHA Zinâ etmek
MÜSAFENE Mülazemet edişmek, devamlı meşgul olmak
MÜSAFERET (Sefer den) Misafirlik * Yolculuk, seyahat
MÜSAFİR Seferde ve muharebede olan Yola çıkmış olan, yolcu Yoldan gelen, başkasının evine gelmiş olan * Fık: Onsekiz fersahtan uzak olan yerlere giden (Bak: Mukim, Seferî)
MÜSAFİRHÂNE f Yolcu konağı, han, otel * Misafir olarak geçen resmi kimselerin konaklıyacağı yer * Mc: Dünya
MÜSAFİRÎN (Müsafir C) (Sefer den) Misafirler, konuklar Yolcular
MÜSAFİRPERVER f Müsafire çok hürmet eden, müsafiri iyi ağırlayan, kıymet veren
MÜSAG Kolay yutulmuş Boğazdan kolaylıkla geçirilmiş
MÜSAG (İsâga C) Kalıba dökülmüş, akıtılmış olan
MÜSAGSAG Konuştuğu zaman dişleri ağzından hareket edip ızdırap çektiğinden sözü anlaşılmayan kimse
MÜSAHELE İşi sıkı tutmayıp gevşeklik göstermek Kolaylaştırarak, kıymet vermiyerek tutmak
MÜSAHELEKÂR f Kolaylık gösteren * Kolay sanan
MÜSAHEME Kur´a çekme
MÜSAHERE (Müsâheret) Geceleyin uyanık durma, uyumama
MÜSAHHAN (Suhunet den) Isıtılmış, teshin edilmiş, kızdırılmış
MÜSAHHAR (Sihriyy den) Fetih ve teshir olmuş, ele geçirilmiş Zaptedilmiş İtaat ve hizmete alınmış
MÜSAHHAR (Sihr den) Büyülenmiş, büyü ile aldatılmış, kendisine sihir yapılmış
MÜSAHHİR Teshir eden, zapteden İstediği gibi hareket ettiren ve kullanan
MÜSAHİL Müsâhele eden İşi sıkı tutmayıp gevşeklik gösteren
MÜSAHİM Kur´a çeken, kur´a atan
MÜSAİD Muvafık, uygun Yardım eden İzin veren
MÜSAİF İş bitiren, uygunluk gösteren
MÜSAKAT (Ka, uzun okunur) Meyvesinin bir kısmını almak şartiyle bir bağı veya ağaçları bir kimseye verme
MÜSAKATA Düşürme Peyderpey düşürme
MÜSAKE Bahillik
MÜSAKKAF (C: Müsakkafât) (Sakf dan) Üstü dam veya tavanla örtülmüş Tavanı veya damı olan
MÜSAKKAL Ağırlaştırılmış Sakilleştirilmiş
MÜSAKKIL (Siklet den) Ağırlaştıran, sakil eden
MÜSAKKİB (Sakb dan) Delen, delici, teskib eden
MÜSAL Sakal
MÜSALAHA (Sulh dan) Barışma Anlaşma Güvenlik
MÜSALAHANÂME f Barış antlaşması
MÜSALEBE Talan, yağma
MÜSALEFE (Müsâlefet) Birine refakat etme, yol arkadaşı olma * İleride ve önde bulunma * Biriyle birlikte seyretme
MÜSALEME(T) İki taraf arasında barışıklık, barış içinde olmak, sulh
MÜSALEMETKÂR f Barışçı, sulh taraftarı
MÜSALİF Yol arkadaşı * Birinden ileride bulunan * Biriyle birlikte seyreden * Bir işte beraber olan
MÜSAMAHA (C: Müsamahât) Hoş görürlük, dikkat etmemek, aldırış etmemek Kusurlara göz yummak
MÜSAMAHAKÂR f Müsamaha eden Göz yuman, hoş gören, görmemezlikten gelen * Aldırmayan, ihmalci
MÜSAMAHA KÂRÂNE f Görmemezliğe gelerek, müsamaha ederek, hoş görerek
MÜSAMAHAT (Müsamaha C) (Semâhat dan) Müsamahalar, göz yummalar, görmezden gelmeler, hoş görmeler Aldırış etmemeler
MÜSAMERAT (Müsamere C) Müsamereler, gece eğlenceleri
MÜSAMERE (Semr den) Gece eğlencesi * Mekteplerde talebelerin oynadıkları piyes
MÜSAMİD Oyun âleti yapan kimse * Bahçesine ters ve pislik döken kişi
MÜSAMİH (Semâhat dan) Aldırış etmeyen, göz yuman, hoş gören
MÜSANAT Bir kimseyi bir yıllığına ücretle tutmak
MÜSANEDE (Müsânedet) Arka çıkma, yardım etme, muavenette bulunma
MÜSANEHA Akla veya hatıra gelme
MÜSANEHE Yıl başında verilecek ücret * Bir kimseyi bir yıllığına ücretle tutmak
MÜSAR Yükseğe kalkan toz
MÜSARAA (C: Müsâraât) Acele etmek Bir şeye doğru koşmak Sür´atle teşebbüse geçmek
MÜSARAAT (Sür´at den) Teşebbüs, girişme * Sür´at ve acele etme
MÜSARAATEN Sür´atli ve acele olarak
MÜSARAKA(T) (Sirkat den) Hırsızlık, çalma
MÜSARRE Sürurlaşmak, sevindirmek
MÜSATERE (Setr den) Örtme, setretme * Örtünme
MÜSAVAA Saatle verilecek ücret * Saatle ücrete tutmak
MÜSAVAT Denklik, beraberlik Müsavilik, eşitlik Aynı hâl ve derecede olmak Aynı haklara sahip olmak(Müsavat ise, fazilet ve şerefte değildir Hukuktadır Hukukta ise şah ve gedâ biridir Münazarât)
MÜSAVATEN Müsavi ve eşit olarak
MÜSAVAT VE MÜVAZENE-İ ETVAR Bir kimsenin tavır ve hareketlerinin ölçülü ve dengeli olması
MÜSAVEME Pazarlık etme, pazarlaşma
MÜSAVERE Kalkmak * Sıçramak
MÜSAVİ Birbirine denk olmak, aynı seviyede olmak Denk, aynı derecede
MÜSAVİM Pazarlık eden
MÜSAYEFE (Seyf den) Kılıçla vuruşma birbirine kılıç çekme
MÜSAYERE (Seyr den) Birine yol arkadaşı olma
MÜSBET İsbât olunan Delilli Açık ve sabit olan * Menfinin zıddı Pozitif, olumlu * Yazılıp kaydedilmiş Tesbit edilmiş olan
MÜSBET HAREKET Doğruluğu âşikâr olan ve belli ve isbat edilebilen; doğru düşünenlerin kabul edebileceği kanun ve nizama uygun hareket * Allah´ın (CC) emrine uygun, tahribkâr ve tecavüzkâr olmayan, yapıcı ve tâmir edici tarzda olan, mizan, adâlet ve insafa uyan hareket(Bir şeyin vücudu, bütün eczasının vücuduna vâbestedir Ademi ise, bir cüz´ünün ademi ile olduğundan; zayıf adam iktidarını göstermek için tahrib tarafdarı oluyor, müsbet yerine menfice hareket ediyor M)
MÜSBET İLİMLER (Pozitif ilimler) Tecrübe ve müşâhedeye dayanan ve nazari olmayan maddi ilimler Herkesin kabul ettiği ve isbat vasıtaları ile doğruluğu isbat edilen ilimler
MÜSBİG Tamamlayıcı, isbâğ edici
MÜSBİT İsbat eden, tesbit eden Hakikat olduğunu, doğruluğunu belli eden
MÜSBİT Hastalık ve yaralardan dolayı pek hâlsiz ve kuvvetsiz kalan
MÜSEBBA´ Edb: Yedişer mısralı bentlerden müteşekkil nazım
MÜSEBBAA Yedi kere okunması icab eden duâ
MÜSEBBEB (Sebeb den) Sebebleri ve vesileleri mevcut olan Sebeb ile meydana getirilmiş olan
MÜSEBBEBÂT Bir sebeple olanlar, sebeple meydana çıkanlar Neticeler
MÜSEBBEH İhtiyarlıktan dolayı aklı giden kimse Bunak
MÜSEBBET Sâbit kılınmış, tesbit olunmuş
MÜSEBBİB Sebep, vesile ve mucib olan Vücuda getiren, kuran
MÜSEBBİB-ÜL ESBAB Bütün sebeplere sâhip olan, hakiki müsebbib (Cenab-ı Hak) Bütün sebepleri meydana getiren, Allah (CC)
MÜSEBBİH Allah´ı tesbih edip anan, Allah´ı noksan sıfatlarından tenzih eden ve zikreden, Sübhanallah diye Allah´ı tesbih eden
MÜSEBBİHA Sağ elin ikinci parmağı Şehâdet parmağı
MÜSEBBİHAN f Tesbih edenler Bütün noksan sıfatlardan, her çeşit kusurdan Cenab-ı Hakkın uzak, temiz ve pâk olduğunu ikrar edenler, söyleyenler(Evet, her bir nebat, her bir ağaç, pek çok lisan ile Sani´lerini öyle gösteriyorlar ki; ehl-i dikkati hayretlerde bırakır ve bakanlara "Sübhanallah! Ne kadar güzel şehadet ediyor" dedirtirler S)
MÜSEBBİHÂNE f Tesbih ederek Sübhânallah diyerek
MÜSEBBİT Tesbit eden, sabit kılan, devamlı kılan
MÜSEBBİTAT Uyuşturucu, bayıltıcı, dondurucu ilâçlar
MÜSECCA´ Secilendirilmiş Cümlelerin sonu veya ortası kafiyeli olan nesir (Bak: Seci´)
MÜSECCEL (Secl den) Kayda geçmiş, sicilli * Mahkeme defterine geçirilmiş * Kimseden men´olunmayan mübah nesne
MÜSECCİL (Secl den) Tescil eden Sicile, deftere geçiren
MÜSECHER Beyaz Ak nesne
MÜSEDDED (Sedad dan) Uzunlamasına doğrultulmuş * İstikametle amel eden kişi
MÜSEDDES Altı kısımdan meydana gelmiş * Altılı Altıgen
MÜSEDDİD (Sedd den) Tıkayan, sed yapan * Tıkanmış, sed yapılmış, mesdud * (Sedad dan) Doğrultan Doğru yola sevkeden
MÜSEHHİL Teshil eden, kolaylaştıran
MÜSEKKEN Ateşle kızmış su
MÜSEKKİN Teskin eden, sükun veren Elem ve ağrıyı izâle eden
MÜSELHAB Müstakim, doğru
MÜSELHEM Mütegayyer olmuş, değişmiş Bozulmuş
MÜSELLAH (Silâh dan) Silâhlı, silâhlanmış
MÜSELLAHAN (Silâh dan) Silâhlı olarak
MÜSELLAT Galip * Havâle olunmuş
MÜSELLEM(E) (Selm den) Teslim olunmuş olan, doğruluğu şeksiz kabul edilen Herkes tarafından kabul edilip emniyet ve itimad edilen * Tasdik edilip inkâr edilmeyen * Ayıplardan teberri olunmuş
MÜSELLEMAN (Selm den) Tar: Yeniçeri zamanında yol işleriyle vazifeli asker kısmı
MÜSELLEMAT (Müsellem C) Doğruluğunda şüphe edilmeyen umumi bilgi ve kaideler İslâmiyete ait, sağlamlığında şüphe olmayan esâslar * Man: Dinleyenin hemen münakaşasız kabul ettiği kaziyeler
MÜSELLES (Selase den) Üç, üçlü Üçleştirilen Üç köşeli olan Üçgen
MÜSELLESÎ Üçgen biçiminde olan
MÜSELLÎ Yarış atlarının üçüncüsü
MÜSELLİM (Selm den) Teslim eden, veren * Tar: Eyalet valileriyle sancak mutasarrıflarının uhdelerinde bulunan yerlerin idaresine memuR edilen kimseler Vali ve mutasarrıflardan uhdesine tevcih olunan iki yerden mühim olanında kendisi oturur, diğerini gönderdiği adam idare ederdi Yine bunlar tarafından bir kazanın varidatını tahsil için gönderilen memurlara da "mütesellim" denilirdi
MÜSELMAN (Bak: Müslim)
MÜSELSEL (Silsile den) Teselsül eden, birbirine bağlı olan, bir sırada devam eden Zincir halkaları gibi bir sırada olan * Edb: Bütün mısraları kafiyeli manzume
MÜSELSELEN (Silsile den) Birbirinin ardından, aralıksız Teselsül ederek, zincirleme, birbirine bağlı olarak
MÜSEMMA İsimlendirilen, ad verilmiş olan, bir ismi olan * Muayyen zaman Belirli vakit
MÜSEMMA-YI AKDES En kudsî isimlerin sahibi olan Cenab-ı Hak
MÜSEMMA-YI MEŞRUTİYET Meşrutiyet diye isimlendirilen
MÜSEMMEM (Semm den) Zehirlenmiş, ağulu, içine zehir atılmış
MÜSEMMEN Edb: Sekizer mısralı bentlerden müteşekkil nazım * Sekiz renkli Sekiz parçadan meydana gelen * Fık: Paha biçilmiş ve takdir edilen kıymet karşılığında satılmış olan şey
MÜSEMMEYAT İsim verilenler Ad konulanlar
MÜSEMMİM Zehirleyen, zehir katan
MÜSENNA Kat kat olan * İkili İki bölümden meydana gelmiş olan İki kat olan, iki noktalı olan, iki defa nâzil olan Sure-i Fâtiha Gr: İki şahsa veya iki şeye delâlet eden kelime (Bak: Seb´ul-mesâni)
MÜSENNAH İki kat olmuş, ikiye bükülmüş
MÜSENNAT (C: Müsenneyât) Su bentlerinin veya arkların kenarı
MÜSENNEDE Arka yastığı, arkaya dayanılacak yer
MÜSENNEM Kabartma Kabartmalı olarak hakkedilmiş olan * Ev çatısı veya dam şeklinde olan
MÜSENNEYAT (Müsennât C) Arkların veya su bentlerinin kenarları
MÜSERRAH Bırakılmış, boşanmış
MÜSERREC (Serc den) Eyerlenmiş, eyerli, eyer vurulmuş
MÜSERRED Halkaları birbirine girmiş olan zırh
MÜSERRİ´ (Sür´at den) Sür´atlendiren, hızlandıran
MÜSEVVED Karalanmış
MÜSEVVEG (C: Müsevvegat) Râzı olunmuş, rıza gösterilmiş, izin verilmiş
MÜSEVVEGAT (Müsevveg C) Râzı olunmuş, izin verilmiş şeyler
MÜSEVVEM Alâmetli, işaretli * Süslü, ziynetli * Yabana otlamaya salıverilen davar
MÜSEVVEME Talim ve terbiye görmüş, hilkaten tamamen olan at * Nişan edilmiş * Süslü
MÜSEVVER(E) Etrafı sur ile çevrilmiş olan * Kaplanmış İhâta olunmuş * Kolun bilezik takacak yeri
MÜSEVVES Kurtlanmış
MÜSEVVİD Müsvedde yapan, ilk nüshaları yazan, temize çekilecek olan yazıyı yazan * Resmi dairede kâtip
MÜSEVVİDE Abbasiye tâifesinden bir fırka
MÜSEVVİDÎN (Müsevvid C) Müsevvidler Müsvedde yapanlar * Kâtipler
MÜSEVVİF (C: Müsevvifin) (Sevf den) Geciktiren, atlatan
MÜSEVVİFÎN (Müsevvifûn) Atlatanlar, geciktirenler, müsevvifler
MÜSEVVİK Sevk eden, gönderen
MÜSEYLEME (Adı: Müseylemet-ül-kezzâb olan) Yalancı Müseyleme, Arabistan´da Asr-ı Saadette Yemame´li bir yalancı, peygamberlik iddia ederek maskara olmuş, Hicri onbirinci yılda öldürülmüştür
MÜSEYTIR Galip * Havâle * Musallat kişi
MÜSEYYEB (Seyb den) Tenbel, uyuşuk, üşengeç
MÜSFAH Erkeğinin kendinden başka iki karısı daha olan kadın
MÜSFİR Ziyâ verici Işıklandıran, nurlandıran
MÜSGAR Dişi çıkmış çocuk
MÜSHANFER Vâsi, bol, geniş
MÜSHEB Çok konuşan Çok söyleyici
MÜSHİL (C: Müshilât) (Sehl den) Kolaylaştıran * Bağırsakları temizleyen İshal veren Kazuratı kolaylıkla dışarı attıran ilâç
MÜSHİLÂT (Müshil C) İshal veren, bağırsakların temizlenmesine yardımcı olan ilâçlar
MÜSHİT Helâk edici
MÜ´SÎ Kederli kimseyi avutan, gamlı kimseye teselli veren (Bak: Üsvet)
MÜSİ´ (Sev´ den) Yaramaz, itaatsiz, iş görmez Kötülük işleyen
MÜS´İD Mes´ud eden, bahtiyar eden
MÜSİL (Seyelan´dan) Akıtan, isale eden
MÜSİNN Yaşlı, ihtiyar
MÜSİR Koparan, kaldıran
MÜSİRE Çift öküzü
MÜSKAB Erkek doğuran
MÜSKAL Yük altında ezilen Ezilmekte olan
MÜSKE Müracaat olunacak hayır ve fayda * Her şeyin artığı * Akıl, kâmil zihin * Kendine temessük olunacak şey * Geçinecek kadar kuvvet ve gıda
MÜSKİR (Sekr den) Sarhoşluk veren, şuuru kaybettiren, kullanılması ve içilmesi haram olan zararlı madde
MÜSKÎR Çok sarhoş olan
MÜSKİRAT (Müskir C) İçilmesi ve kullanılması Allah (CC) tarafından men´edilmiş sarhoşluk veren şeyler
MÜSKİT Susturan, söyliyecek söz bırakmayan, susmağa mecbur eden
MÜSKİTÂNE f Sustururcasına Susturma suretiyle
MÜSLİM İslâm olan, Allah´a teslim olmuş olan, selâmette olan
MÜSLİMAN (Selâmet den) İslâm olan İslâm dininde bulunan, mü´min ve mütedeyyin olan (Bak: Muhammed (ASM), Mefhar, Münacat)
MÜSLİMANAN Müslümanlar İslâm olanlar
MÜSLİMÂT Kadın müslümanlar
MÜSLİME Müslüman kadın veya kız İslâm olan kadın
MÜSLİMÎN (Bak: Müslimûn)
MÜSLİMÛN Müslümanlar Erkek müslümanlar Müslimîn
MÜSMEGIDD şişirici, şişiren
MÜSMEGILL Uzun, tavil
MÜSMEKAT (Mesmükât) Gökler, semavat
MÜSMİ´ İşittiren, sesi duyuran
MÜSMİN Semiz, şişman
MÜSMİR Hayır veren, meyve veren, faydalı netice veren
MÜSNED (C: Mesânid) İsnad edilmiş, nisbet edilmiş olan * Gr: Haber (yüklem) Meselâ: "Bu yazı güzeldir" cümlesindeki (güzeldir) kelimesi gibi * Edb: Açık olmayan heceye (kapalı heceye) de müsned denir * Ehl-i Hadis ıstılahınca: Müsned; içindeki metinler, senetleri ile mezkur olan hadis kitabı demektir Müellifin her sahabeden gelen rivâyetleri kendine kadar olan isnadları ile bir yere toplamak sureti ile vücuda getirdiği kitabdır Doksana yakın Müsned olan Hadis kitabları vardır, bunların en mu´teberi Müsned-i Ahmed İbn-i Hanbel´dir Sadece Müsned denildiğinde Ahmed İbn-i Hanbel´in Müsned kitabı kasdedilir (Bak: İmam-ı Hanbelî)
MÜSNEDÜN İLEYH Özne, fail Edebiyatta sözün birinci rüknüne denir Kendine isnad edilen (Nahivde buna mübtedâ denir)
MÜSNEDE Arka yastığı Arkaya dayadıkları nesne
MÜSNİD Söyleyene isnad edilen söz * Zaman, dehr
MÜSRAH Taranmış
MÜSRİ´ Tesr´i eden Sür´at ve hız veren, acele ettiren, çabuk gider olan
MÜSRİF Boş yere malını harcayan, tutumsuz, Allah´ın (CC) razı olmayacağı şeylere parasını, malını ve zamanını harcayan
MÜSRİFÂNE f İsraf ederek, boş yere harcayarak
MÜSTA´BED Köle haline getirilen, kul olan, kulluğu istenen
MÜSTA´BİD (Abd dan) Kul veya köle edinen * Kendine ibadet ettiren
MÜSTA´BİR (C: Müsta´birîn) Rüya tabir ettiren
MÜSTA´BİRÎN (Müsta´bir C) Rüyâ tabir ettiren kimseler
MÜSTA´CEB Şaşılacak olan
MÜSTA´CEL Acele yapılması lüzumlu olan, çabuk yapılması gereken
MÜSTA´CELEN (Acele den) Çabuk ve acele olarak Sür´atli bir tarzda
MÜSTA´CELE Büziydan otu
MÜSTA´CİB (Aceb den) Şaşan, taaccüb eden
MÜSTA´CİBEN Şaşakalarak, şaşırarak, taaccüb ederek
MÜSTA´CİL Acele yapan, çabuklaştıran
MÜSTA´Fİ Bir işten isteği ile çekilen, istifa eden * Suçunun bağışlanıp afvedilmesini isteyen
MÜSTAFZIL Bir şeyden arta kalan
MÜSTAGFİR (Gufran dan) İstiğfar eden Günahlarının örtülmesini, bağışlanmasını Allah´tan (CC) isteyen
MÜSTAGİS Medet bekleyen, yardım dileyen
MÜSTAGİSÎN (Müstagis C) Yardım dileyenler
MÜSTAGNİ (Gani den) Kimseden bir menfaat beklemeyen, bir şey istemeyen, istiğna eden, kimseye ihtiyacı olmayan Gönlü tok, tok gözlü Çekingen, nazlı * Gerekli ve lüzumlu bulmayan
MÜSTAGNİYANE f Müstağni olanlara yakışır surette
MÜSTAGNİYETÜN ANHÂ Kendilerine hiç ihtiyaç olmayanlar
MÜSTAGRAK (Gark dan) Garkolmuş, dalmış, batmış * Mânevi bir vaziyete dalmış * Kendini bilmiyecek derecede dalgın olan Bir şeye dalmış veya daldırılmış olan
MÜSTAGREB (Garabet den) Garip ve tuhaf görülmüş, şaşılmış
MÜSTAGRIK (Gark dan) Kendini bilmeyecek derecede dalgın * Garkolmuş, batmış, dalmış
MÜSTAGRİB (C: Müstagribîn) Gurbete gitmek isteyen * (Garabet den) Şaşakalan, şaşıran, garibine giden
MÜSTAGRİBANE f Garibine ve tuhafına giderek, şaşırarak
MÜSTAGRİBÎN (Müstagrib C) (Garabet den) şaşakalanlar Garibine gidenler, taaccüb edenler
MÜSTAGŞİ Örtünüp bürünen
MÜSTAHAK Hak eden, hak etmiş * Kendisi kazanmış
MÜSTAHAZA (Bak: İstihaza)
MÜSTAHBER (C: Müstahberât) (Haber den) Haber alınmış, işitilmiş, duyulmuş
MÜSTAHBERÂT (Müstahbere C) (Haber den) Öğrenilmiş, alınmış haberler
MÜSTAHBİR (Haber den) Duyan, işiten, haber alan
MÜSTAHCER (Hacer den) Taş hâline gelmiş Sertleşip taşlaşmış
MÜSTAHDEM Ücretle çalışan, hizmette bulunan, hademe
MÜSTAHDES Sonradan ihdas edilmiş, sonradan meydana çıkarılmış
MÜSTAHDİM Hizmette kullanan, istihdam eden
MÜSTAHDİS Yeni bir şey bulucu
MÜSTAHFAZ (C: Müstahfazin) (Hıfz dan) Koruyan, hıfzeden, muhafaza eden
MÜSTAHFAZÎN (Müstahfaz C) Müstahfazlar
MÜSTAHFIZ Tar: Yeniçeriliğin kaldırılmasından evvel, kale, hisar ve memleket muhafazasında bulunan kimseler hakkında kullanılan bir tabirdi İlk zamanlardaki müstahfızlık, daim hizmet hâlinde olduğu için kendilerine timar verilirdi Sonraki müstahfızlık ise, harp gibi lüzum görüldüğü zaman askerlik hizmetine çağrıldığı için bu gibilere yalnız hizmete çağırıldıkları zaman, diğer askeri efrad gibi, maaş ve tayin verilirdi
MÜSTAHİK Hak etmiş, hak kazanmış, lâyık
MÜSTAHİKKÎN Hak kazanmış olanlar, haketmiş olanlar
MÜSTAHİL İmkânsız, olmayacak şey Boş
MÜSTAHİLAT (Müstahil C) İmkânsız şeyler * Mânâsız, boş ve saçma şeyler
MÜSTAHİLL Helâl addedici olan Helâllaşmayı isteyen
MÜSTAHKAR (Hakaret den) Hakir, hor görülen, küçümsenen
MÜSTAHKEM Sağlamlaştırılmış, istihkâm edilmiş (Bak: Muhkem)
MÜSTAHKIR (Hakaret den) Hakir gören, istihkar eden, küçük gören, küçümsiyen
MÜSTAHKİM Sağlamlaştıran, istihkâm eden
MÜSTAHLAS (Halâs dan) Kurtarılmış, halâs edilmiş
MÜSTAHLEB Süt gibi beyaz ve sübye tarzında hazırlanmış, süt haline getirilmiş ilâç
MÜSTAHLEF (Halef den) Kendi yerine geçirilmiş Başkasının yerine konulmuş
MÜSTAHLİB (Halb dan) Tırmalayan
MÜSTAHLİB (Halb dan) Sağan
MÜSTAHLİB-İ LEBEN Süt sağan
MÜSTAHLİF (Halef den) Kendi yerine geçiren Başkasının yerine koyan
MÜSTAHLİS (Halâs dan) Kurtaran, halâs eden Kurtarıcı
MÜSTAHMİL (Haml dan) Yüklenen, istihmâl eden
MÜSTAHREC Alınmış, çıkarılmış, istihrâc edilmiş olan
MÜSTAHRİC (Huruc dan) İstihrac eden, çıkaran İbâreden mâna çıkarmak istidadında olan
MÜSTAHSAL (C: Müstahsalât) (Hâsıl dan) Yetiştirilmiş, hâsıl olmuş, üretilmiş
MÜSTAHSEN Beğenilen Güzel ve herkesin beğendiği * Dinimizin güzel gördüğü şeylerin her biri
MÜSTAHSİL (Hâsıl dan) Yetiştiren, hâsıl eden, husule getiren, elde eden Üretici
MÜSTAHSİLÎN (Müstahsil C) Yetiştirenler, müstahsiller, üreticiler
MÜSTAHSİN Beğenen, iyi gören, iyi bulan
MÜSTAHSİNÂNE f Beğenerek, beğenmek suretiyle, beğenircesine
MÜSTAHSİR Yorulup halsiz düşen
MÜSTAHYİ (Hayâ dan) Utanan, utangaç Hayâ eden
MÜSTAHZAR (Huzur dan) Hazır, hazırlanmış * Huzura getirilmiş Zihinde tutulan
MÜSTAHZARAT (Müstahzar C) Hazırlanmış şeyler
MÜSTAHZIR (Huzur dan) Hazırlıyan * Huzura getiren
MÜSTAİD İstidadı olan, kabiliyetli, uyanık, anlayışlı, akıllı
MÜSTAİDDÂN (Müstaid C) İstidatlı kimseler, müstaid kişiler
MÜSTAİN (Avn dan) Yardım isteyen, istiâne eden
MÜSTAİNEN (Avn dan) Birinin yardımına sığınarak, istiane ederek, yardım dileyerek
MÜSTAİR (Ariyet den) Ödünç alan
MÜSTAKARR (Karar dan) Karar bulan, bir yerde sabit ve sakin olan Kararlı * Karargâh Durulan yer
MÜSTAKBEH (Kubh dan) Tiksinilen, beğenilmeyen, kabih görülen
MÜSTAKBEL Karşılanan, istikbâl edilen, önde bulunan İlerdeki, gelecek * Gelecek zaman
MÜSTEKBELÂT (Müstakbel C) Gelecek zamanlar, istikbâller * Önde bulunanlar
MÜSTAKBİH (Kubh dan) Tiksinen, beğenmiyen
MÜSTAKBİL İstikbâl eden, karşılayan * Kıbleye dönen
MÜSTAKBİLÎN (Müstakbil C) (Kabl dan) Karşılayanlar, karşılayıcılar, istikbâl edenler * Kıbleye dönenler
MÜSTAKDİM (Kıdem den) İleride ve önde bulunan İstikdam eden * (Kadem den) Çok ayaklı olan
MÜSTAKIRR (Karâr dan) İstikrar bulmuş, yerleşmiş, sâbit
MÜSTAKISS Kısas istiyen
MÜSTAKÎL Pazarlığın bozulmasını isteyen
MÜSTAKİLL Kendini idare edebilen Başlıbaşına Bağımsız
MÜSTAKİLLEN (Kıllet den) Yalnız, ancak * Başlı başına olarak, kendi başına, bağımsız olarak
MÜSTAKİM (Kıyam dan) Doğru, istikametli * Eğri olmayan, düz, dik * Hilesiz, temiz
MÜSTAKİMÂNE f Doğrulukla, namuslulukla, adâlet dâiresinde
MÜSTAKRAZ(A) (C: Müstakrazât) (Karz dan) Borç alınmış, istikraz olunmuş
MÜSTAKRAZAT (Müstakraz C) (Karz dan) Borç olarak alınmış paralar
MÜSTAKRİB (Kurb dan) Yaklaştırıcı, yaklaştıran
MÜSTAKRİZ (C: Müstakrizin) (Karz dan) Borç eden, medyun
MÜSTAKRİZÎN (Müstakriz C) (Karz dan) Borç alanlar, istikraz edenler
MÜSTAKSÎ (Kusv dan) Dikkatle araştıran * Sonuna, nihâyetine varmak isteyen
MÜSTAKSİM (Kısım dan) Bölüşen, pay eden, taksim eden * (Kasem den) Yemin isteyen
MÜSTAKTIR (Katre den) Damlatan, istiktar eden
MÜSTAKTİL (Katl dan) Ölüme karşı göğüs geren İstiktal eden
MÜSTAKZAR Kirli, pis, murdar
MÜSTA´LİM (İlm den) Mâlumat ve bilgi isteyen
MÜSTA´LİYE (İsti´la dan) İsti´la eden, yükselen, üstün gelen, üste çıkan
MÜSTA´MEL Kullanılan, kullanılmış * Eski, köhne
MÜSTA´MER Muhacir yerleştirilerek imar edilen yer * Müstemleke, sömürge
MÜSTA´MERÂT (Müstâ´mere C) (Umrân dan) Sömürgeler, müstemlekeler
MÜSTA´MİL İstimal eden, kullanan
MÜSTA´MİR İsti´mar eden, bir yere muhacir yerleştirerek orasını mâmur hâle getiren * Müstemlekeci Sömürgeci
MÜSTANSIR (Nusret den) Yardım dileyen, muavenet isteyen, istinsâr eden
MÜSTANSİH (Bak: Müstensih)
MÜSTANTIK İstintak eden, soran * Mahkemede ilk ifadeyi alan, ilk soruşturma tahkikatı açan hâkim * Sorgu hâkimi * Sual soran Sorguya çeken
MÜSTA´REB Araplaşmış
MÜSTA´RİB (Arab dan) Araplaşmış Aslen Arap olmadığı hâlde sonradan Araplaşmış olan
MÜSTA´RİK (Arak dan) Terlemek için yatan
MÜSTASFİ (Safâ dan) Hâlisini ve safını alan
MÜSTASGİR (Sagir dan) Küçük gören, istisgar eden, küçümseyen
MÜSTASGİRÂNE f Küçümseyerek, küçük görerek
MÜSTASHAB (Sohbet den) Birine yanında arkadaş olarak bulundurulan
MÜSTASHİB (Sohbet den) Beraber bulunduran, yanına alan
MÜSTASHİBEN (Sohbet den) Beraber ve birlikte olarak Yanında bulundurarak
MÜSTAS´İB (Suubet den) Her şeyi güç sayan ve zor gören kimse
MÜSTASVEB (Savâb dan) Doğru sayılmış, mâkul görülmüş
MÜSTASVİB (Savâb dan) Doğru sayan, mâkul gören
MÜSTATIBB (Tıbb dan) Çare arayan, deva arayan
MÜSTA´TIF (Atıfet den) Sevgi ve şefkat isteyen
MÜSTA´TIFÂNE f Şefkat istercesine, sevgi taleb edercesine
MÜSTA´TIR Kendine gökçek ve güzel kokular sürünen
MÜSTA´TÎ Bahşiş isteyen
MÜSTA´TİB Afv talep eden, afvını isteyen
MÜSTATİL İstitâle eden, uzanan * Geo: Dikdörtgen * Tecvidde müstatil harfi için (Bak: İstitâle)
MÜSTATİR Uçan, uçuşan * Yangının veya sabahın intişarı gibi müstaid olan
MÜSTATRAF Nâdide sayılmış
MÜSTATRİB (Tarab dan) Neşe, âhenk ve eğlence isteyen
MÜSTATRİF (Turfa dan) Nâdide sayılan
MÜSTAVSILA Takma saç kullanan kadın
MÜSTAVZI´ Pazarlık eden
MÜSTAVZİH İzâhat isteyen
MÜSTAZHİR (Zahr dan) Dayanan, arka veren
MÜSTAZHİREN (Zahr dan) Arka vererek, dayanarak
MÜSTAZILL (Zıll dan) Gölgelenen, gölge altına girmiş olan * Mc: Birinin himayesine sığınmış olan
MÜSTA´ZIM (Azm den) Büyük gören, isti´zam eden, büyük tutan * Gururlu, kibirli, enaniyetli
MÜSTAZÎ (Ziya dan) Işık ve ziya alan Işıklanan * Alâ, makbul, iyi
MÜZTAZ´İF (Za´f dan) Zayıf gören
MÜSTAZRAF (Zarf dan) Etrâfı kuşatılmış İçine almış
MÜSTAZRIF (Zarf dan) Etrâfını kuşatan, içine alan Kuşatmış olan
MÜSTEAN (Avn dan) Kendisinden yardım beklenen, yardım istenen
MÜSTEAR (Ariyet den) Kendi malı olmayan, iğreti alınmış, emâneten alınmış olan * Kendini belli etmemek için kullanılan takma bir isim
MÜSTEAR-ÜN MİNH Kendisinden eğreti olarak birşey alınmış olan kimse
MÜSTEB´AD (Bu´d dan) Uzak görülen, akla yakıştırılmayan, olacağı sanılmayan
MÜSTEBAN Vâzıh, âşikâr, beyanı açık olarak anlaşılan, açıklanmış
MÜSTEBDEL(E) (Bedel den) Değiştirilmiş, istibdâl edilmiş
MÜSTEBDI´ Kazancı, kârı kendine yani veren kişiye âit olmak üzere sermaye verilen kimse
MÜSTEBDİ´ Eşi emsâli benzeri pek az bulunur sanan
MÜSTEBDİL (Bedel den) Değiştiren, istibdal eden
MÜSTEBGÎ Bir şeyin olması için yardımda bulunan
MÜSTEBHİR (Bahr den) Deniz gibi geniş olan (kimse)
MÜSTEBIK (Sebak dan) Yarışa çıkan, istibak eden
MÜSTEBÎ Esir eden
MÜSTEB´İD Uzak farzeden, uzak gören, uzak sayan Uzaklaşmış
MÜSTEBİD Başlı başına, müstakil olan Emri altındakilere söz ve hürriyet hakkı tanımayan, istibdat yapan Despot
MÜSTEBİDÂNE f İstibdat yaparak, müstebitçe
MÜSTEBİN Açık ve meydanda olan Zâhir, âşikâr
MÜSTEBKÎ (Beka dan) Bâki olmasını isteyen
MÜSTEBRÎ İstibra eden Tenasül uzvunda idrar damlası bırakmayan
MÜSTEBŞİR Müjdeleyen Müjde ile sevinen
MÜSTEBTIN Bir şeyin ledününe, içyüzüne âşinâ olan
MÜSTECAB Hoş görülen * İstediği kabul edilen İcâbet olunmuş
MÜSTE´CEL Belirli bir vakte kadar geciktirilen Muayyen bir zamana kadar te´hir edilmiş olan
MÜSTE´CER Kira ile tutulmuş olan
MÜSTE´CERÜN-FİH Kiralama maksadı
MÜSTECHİL Câhil sayan, istichâl eden
MÜSTECHİLÂNE (Cehl den) f Cahil sayarak
MÜSTE´CİR (Ecr den) İsticar eden, kira ile tutan, kiracı
MÜSTECİR (İcaret den) Eman dileyen, himaye isteyen Korunmasını dileyen
MÜSTECİRÂNE f Aman dileyerek, müstecircesine
MÜSTE´CİREN Kiracı olarak
MÜSTE´CİRÎN (Müste´cir C) Kiracılar * Kira ile tutanlar
MÜSTECLİB (Celb den) Kendine doğru çeken İsticlâb eden
MÜSTECMİ´ Toplayan, cem´eden Toplanan
MÜSTECVİB (Cevâb dan) Cevap isteyen İfâdesini alan, suâl sorup cevabını isteyen
MÜSTED´A (C: Müsted´ayât) İstenen, arzu edilen, istidâ edilen, dilenen * Dilekçe ile istenilen şey
MÜSTED´Â-ALEYH (Da´va dan) Kendisinden şikâyet edilen kimse
MÜSTEDAM (Devam dan) Sürekli, devamlı Sürüp giden * Devâmı istenilen
MÜSTED´AYAT (Müsted´â C) İstenilen, dilenen şeyler Dilekçe ile talebedilen şeyler
MÜSTEDBİR (Dübr den) Yüz çeviren, arkasını döndüren İstidbâr eden
MÜSTEDELL (Delâlet ten) İstidlâl olunmuş Bir delil ile isbat edilmiş (Müstedlel, yanlıştır)
MÜSTED´Î (Da´vâ dan) Dilekçe veren, istida eden kimse
MÜSTE´DÎ Birinin zulmüne karşı başka birinden yardım dileyen * Birini sıkıştırıp malını zorla alan
MÜSTE´DİB (Edeb den) Bilgi ve edeb öğrenen
MÜSTEDİLL (Delâlet den) Delil ve hüccet gösterilerek isbat edilen
MÜSTEDÎM (Devam dan) Devamlı, daimî, sürekli * Devamını isteyen, istidame eden
MÜSTEDÎN (Deyn den) Ödünç alan, borç alan, istidane eden
MÜSTEDÎR Daire şeklinde olan, deyirmi
MÜSTEDLEL (Bak: Müstedell)
MÜSTEDREK İdrak edilmek, anlaşılmak istenen şey * Arabçada bir vezin
MÜSTEDREK-İ HÂKİM (Bak: Hâkim Ebu Abdullah)
MÜSTEDRİK İstidrak eden, anlamak isteyen
MÜSTEFAD (Feyd den) Anlaşılıp istihrac olunan * Kazanılmış olan, istifade edilmiş * Mâna, mefhum
MÜSTEFAZ Dağılıp yayılmış
MÜSTEFHEM (Fehm den) Anlaşılan, fehmedilen
MÜSTEFHİM (Fehm den) Soran, anlamak isteyen
MÜSTEFİD (C: Müstefidân) İstifade eden, fayda gören, faydalanan
MÜSTEFİDAN f (Müstefid C) Faydalananlar, müstefidler, istifade edenler
MÜSTEFİDANE f Faydalanarak, istifade ederek
MÜSTEFİZ (Feyz den) İstifaze eden, feyz alan Kazanç sâhibi olan
MÜSTEFİZANE f Feyizlenerek, feyiz alarak
MÜSTEFİZ Münteşir, açılmış, yayılmış
MÜSTEFREŞE (Firaş dan) Odalık, câriye
MÜSTEFREZ Ayrılmış, tefrik edilmiş
MÜSTEFRİG (Ferag dan) Kusan, istifrağ eden * Kusturan
MÜSTEFSİR (C: Müstefsirîn) (Fesr den) Soruşturup anlamak isteyen Açıklanmasını, izah edilmesini ve geniş anlatılmasını isteyen
MÜSTEFSİRÎN (Müstefsir C) Müstefsirler
MÜSTEFTÎ (Fetva dan) Bir müftüye müracaat edip bir mes´ele hakkında fetva isteyen * Bir müşkülün halledilip çözülmesini isteyen
MÜSTEFTİH (Feth den) Açan, istiftah eden, başlıyan
MÜSTEGAS (Gıyas dan) Kendisinden yardım istenen * Allah (CC)
MÜSTEGİS (C: Müstegîsîn) (Gıyas dan) Yardım dileyen, istigase eden
MÜSTEHAB Sevilmiş şey Yapılması sevaplı olan * Fık: Peygamber efendimizin (ASM) bazen yapıp bazen terkeylediği şeydir Farz ve vacibin dışındaki sevaplı iş, sevap olduğu bilinen iş Nafile, mendub, fazilet, tatavvu, edeb namları da verilir
MÜSTEHAK (Bak: Müstahak)
MÜSTEHAM Şaşırmış, şaşa kalmış, hayran
MÜSTEHAMM Sıcak su mevzii, hamam
MÜSTEHAN Değersiz, alçak, âdi, hakir sayılan
MÜSTEHAS Toprağın altında kalıp saklanmış
MÜSTEHAZA (Bak: İstihâza)
MÜSTEHCEN Açık, saçık Edepsizcesine, ayıp, iğrenç
MÜSTEHCİN (Hücnet den) Kötü, çirkin ve ayıp sayan Fenâ gören
MÜSTEHDÎ (Hedy ve Hidâyet den) Hak yolu, doğru yolu, müslümanlık yolunu isteyen
MÜSTEHDİF (Hedef den) Hedef tutan Hedef tutulan Hedef gibi dikilip duran
MÜSTEHİFF Hor ve hakir görüp aşağı ve bayağı sayarak alay edip eğlenen
MÜSTE´HİL (Ehl den) Lâyık ve ehil olan
MÜSTEHÎL(E) (C: Müstehilât) (Havl den) Mânâsız ve boş şey * Mümkün olmayan, imkânsız şey
MÜSTEHİLAT (Müstehil C) (Havl den) Mümkün olmayan şeyler, kabil olmayan şeyler * Mânasız, saçma şeyler
MÜSTEHİLL (Helâl den) Helâllaşan Helâllık dileyen
MÜSTEHİLL Hilâl şeklinde görünen * Yeni doğmuş
MÜSTE´HİR(E) Teehhür eden, geciken, geri kalan
MÜSTEHLEK İstihlâk edilmiş, yiyip içilerek bitirilmiş
MÜSTEHLİK (Helâk den) İstihlâk eden, satın aldığı şeyi bizzat kullanıp sarfeden, harcayan Tüketici
MÜSTEHVÎ Hayran eden, aklını alan, istihva eden
MÜSTEHZÎ İstihza eden Biriyle eğlenen Herkesle eğlenmek isteyen
MÜSTEHZİYANE f İstihza ederek, alay ederek ve eğlenerek Oyuncak haline koyarak
MÜSTEÎR (Ariyyet den) Ödünç veya borç alan İstiare eden
MÜSTEKA (C: Mesâtık) Uzun yünlü kürk
MÜSTEKARR (Bak: Müstakarr)
MÜSTEKBİR (Kibir den) Kibirlenen, kendini büyük gören, büyüklenen
MÜSTEKBİRANE f Büyüklenerek, kibirlenerek
MÜSTEKBİRÎN (Müstekbir C) Kibirlenenler, kendini büyük görenler
MÜSTEKFÎ Yetecek kadarını isteyen
MÜSTEKİFF Bakarken gözünü muhafaza etmek için, elini kaşının üzerine koyan * Dilenmek için elini uzatan
MÜSTEKÎN Alçak gönüllülük ve tevazu gösteren
MÜSTEKİNN (Kenn den) Saklanan, gizlenen
MÜSTEKİNNE İçteki kin ve hased
MÜSTEKMİL (Kemâl den) Tam ve olgun bir hâle getiren Eksiksiz olarak bitiren
MÜSTEKMİN (Kemn den) Saklanan, gizlenen
MÜSTEKNİH (Künh den) Künhünü, doğrusunu ve esâsını araştıran
MÜSTEKRA Kiraya verilen eşya
MÜSTEKREH İğrenç, kerahetli, istikrah edilmiş, tiksinilen
MÜSTEKREHAT (Müstekreh C) (Kerahet den) Tiksinilen, istikrâh edilen ve iğrenç şeyler
MÜSTEKRÎ (Kira dan) Kira ile tutan, kiralayan
MÜSTEKRİH (Kerâhet den) İğrenen, tiksinen, istikrah eden, kerih gören, nefret eden
MÜSTEKSİR (Kesret den) Çok gören, çok kabul eden, büyüten
MÜKTEKŞİF (Keşf den) Keşfetmeğe çalışan
MÜSTEKTİB Dikte eden, söyleyip yazdıran
MÜSTELEZZ (C: Müstelezzât) (Lezzet den) Lezzet alınmış, tadına varılmış
MÜSTELEZZÂT (Müstelezz C) (Lezzet den) Lezzet alınan şeyler
MÜSTELÎM (Levm den) Beğenilmeyecek iş yapan
MÜSTEL´İM Zırhlı, zırh giymiş kişi
MÜSTELİZZ (Lezzet den) Lezzet alan, tadına varan, tad alan
MÜSTELKÎ Arka üstü yatan veya uyuyan
MÜSTELZİM Lüzumlu, gerektiren Mucib ve sebep Bais olan Bir şeyin lüzumunu deruhde eden
MÜSTEMEDD Kendisine yardım edilmiş olan, yardım edilen
MÜSTE´MEN (Emn den) Ecnebi tebaasından olan, yabancı * Kendisine aman verilmiş olan
MÜSTEMEND Gamlı, kederli, mahzun * Şikâyet eden
MÜSTEMHİL (Mehl den) Belirli bir vakit ve zaman isteyen Mühlet isteyen
MÜSTEMİ´ İstima eden, dinleyici, işiten * Bir okula dinleyici olarak devam eden
MÜSTEMİAN (Semi´ den) İşiterek, duyarak Dinleyici olarak
MÜSTEMİDD (Meded den) Meded isteyen, yardım isteyen
MÜSTEMİDDÂNE f Yardım isteyerek, istimdad ederek, meded bekliyerek
MÜSTEMİÎN (Müstemi´ C) Dinleyenler, dinleyici olanlar, dinleyiciler
MÜSTE´MİN Eman dileyen Emane, emniyete erişen, nâil olan (Gerek müslim, gerek zimmî veya harbî olsun) İstiman eden Emin edilmiş * Canının bağışlanması şartiyle teslim olan * Tar: Osmanlı ülkesinde oturmalarına müsaade olunan yabancı devlet tebaası Osmanlı devleti ile sulh halinde bulunan ecnebiler Ecnebi memleketlerde seyahat ve ikamet eden müslümanlar da bu sıfatla anılırlardı * Kendisine aman verilmiş olan
MÜSTEMİRR(E) (Mürur dan) Devam eden, sürekli, arasız * Sağlam, muhkem, kavi, metin
MÜSTEMİRRÂNE f Devamlı olarak, aralıksız surette
MÜSTEMİRREN Aralıksız olarak, bir düziye
MÜSTEMİT Harpte ölmekten yılmayan yürekli kimse
MÜSTEMLEK (Mülk den) Satın alınmış mülk
MÜSTEMLEKÂT Müstemlekeler Başka devletlerin emri ve idaresi altında olan yerler Memleketler
MÜSTEMLEKE Başka bir devletin idaresi altında bulunan memleket Hicret etmişlerle iskân edilmiş yerler Sömürge
MÜSTEMSİK Bırakmamak üzere sıkı tutan
MÜSTEMTİ´ Temettü´ eden, faydalanan, menfaatlenen
MÜSTEMZİC (Mezc den) Soran, soruşturan Fikir yoklayan Anket için düşüncelerini soran
MÜSTENBAT İstinbat olunmuş, zımnen anlaşılmış
MÜSTENCİZ Va´din yerine getirilmesini isteyen
MÜSTENED Bir şeye istinad etmiş veya o şey sened kabul edilmiş
MÜSTENEDÜN İLEYH Kendine dayanılan, temel
MÜSTENFİK Başkalarını beslemek için malını sarfeden
MÜSTENFİR Ayaklandırma Ürkme, kaçma
MÜSTENHİC Birinin mesleğine giren
MÜSTENHİR (Nehr den) Aka aka yeri oyan
MÜSTENİD Bir şeye dayanan Bir şeyin üzerine koyulmuş * İstinad eden, dayanan, güvenen * Bir delili, şâhidi olan
MÜSTENİDEN İstinad ederek, dayanarak, güvenerek * Bir delil ve şâhid göstererek
MÜSTE´NİF Yeniden başlayan * Daha üst mahkemeye baş vuran, davasını istinaf eden
MÜSTE´NİFE Gr: Evvelki cümlelerle bağlı olmayıp ilerdeki veya mukadder olan suallere cevap teşkil eden cümle
MÜSTENÎM (Nevm den) Uyumadığı halde uyur gibi görünen
MÜSTENİR (Nur dan) Işık ve nur alan, parlak
MÜSTE´NİS Ünsiyet peyda etmiş olan, alışık Alışılmak istenen
MÜSTENKER İnkâr edilmiş
MÜSTENKIH Anlayan, idrak eden
MÜSTENKIS (Naks dan) Fiyatı indirmek isteyen
MÜSTENKÎ Temizlenen, tâhir olan
MÜSTENKİF İstinkâf eden, geri duran Kaçınan, çekimser
MÜSTENKİH Araştıran İnceliyen, tedkik eden * Ağız koklıyan
MÜSTENKİR İnkâr eden Münkir
MÜSTENSİH İstinsah eden Yazıyı çoğaltan, kopya çıkaran * Teksir makinesi Çoğaltma makinesi
MÜSTENŞIKK (şakk dan) Temizlemek için burnuna su çeken
MÜSTENŞİD (Neşide den) Birisinin şiir okumasını isteyen
MÜSTENŞİE Kâhinlik yapan kadın
MÜSTENTİC (Netice den) Sonuç çıkaran, netice çıkaran, istintac eden
MÜSTERA(T) İhtiyar olunmuş, beğenilmiş, seçilmiş
MÜSTERAH (Rahat dan) Dinlenme yeri Rahat edecek yer * Abdesthane, ayakyolu, helâ
MÜSTERAK(A) (Sirkat dan) Çalınmış, sirkat olunmuş
MÜSTERCA (Reca dan) Rica edilmiş, yalvarılmış * Umulmuş, ümid edilmiş
MÜSTE´REB Medyum kimse
MÜSTEREDD (Redd den) Geri alınmış
MÜSTERFİH (Refah dan) Rahatlık isteyen Refah ve bolluk taleb eden
MÜSTERHAM İstirham olunmuş, niyaz olunmuş, yalvarılmış bulunan
MÜSTERHÎ (Reha dan) Gevşek, sarkık, gevşemiş
MÜSTERHİB Korkutan, istirhab eden
MÜSTERHİM (Rahm dan) İstirham eden, niyaz eden, yalvaran Merhamet dileyen
MÜSTERHİMÂNE f İstirham edene, yalvarana, merhamet dileyene yakışır şekilde, yakışır halde
MÜSTERHİN (Rehn den) Rehin alan Rehin isteyen
MÜSTERHİS (Ruhs dan) Ucuz sayan
MÜSTE´RIS Vâlidesi ile arasında ayrılık olan
MÜSTER´Î Bir kimseden bir şeyin saklanıp muhafaza edilmesini isteyen
MÜSTE´RİB Borçlu
MÜSTERİH (Rahat dan) İstirahat eden, rahat bulan
MÜSTERİH-ÜL BÂL İçi rahat, gönlü müsterih
MÜSTERİHÂNE İçi rahat olarak, gönül rahatlığı ile
MÜSTERKI´ Tamire veya yamaya muhtaç
MÜSTERŞİ (Rüşvet den) Rüşvet isteyen
MÜSTERŞİD (C: Müsterşidîn) (Rüşd den) Doğru yolun gösterilmesini ve irşad edilmesini isteyen
MÜSTERŞİDÂNE f Doğru yolun gösterilmesini isteyene yakışır surette
MÜSTERŞİDÎN (Müsterşid C) Doğru ve hak yolun gösterilmesini, irşad edilmesini isteyenler
MÜSTERŞİYANE f Rüşvet istercesine
MÜSTERVİH (Rahat dan) Dinlenen İstirahat eden Yorgunluğunu gideren
MÜSTERZIK Rızık talep eden, rızık isteyen
MÜSTERZİL (Rezil den) Rezil sayan, kepaze kabul eden
MÜSTES´AD (Sa´d dan) Uğurlu sayılan veya uğurlu sayılmış
MÜSTE´SAL (İstisal dan) Kökünden koparılmış * Ele geçirilmiş
MÜSTESHİL Kolay sayan
MÜSTESHİLÂNE f Kolay sayarcasına
MÜSTESHİR Alay eden
MÜSTE´SİL (İstisal dan) Kökünden koparan * Ele geçiren MÜSTES´İD $ : (Sa´d dan) Uğurlu sayan
MÜSTESİNN (Sinn den) İhtiyarlanan, yaşlanan
MÜSTESKAL (Sıklet den) İstiskal edilen Soğuk muamelede bulunulan Kendisine kovarcasına muamele yapılan
MÜSTESKIL (Sıklet den) İstiskal eden Birine karşı kovarcasına muamelede bulunan
MÜSTESKILÂNE f İstiskal eden kimseye yakışır şekilde
MÜSTESKÎ (Saky den) Karnı su toplamış, istiska olmuş
MÜSTESLİM (C: Müsteslimîn) Müslüman olan İslâm dinini kabul eden * Teslim olan, boyun eğen
MÜSTESLİMÎN (Müsteslim C) Müslüman olanlar İslâm dinini kabul edenler * Boyun eğenler, teslim olanlar
MÜSTESNA İstisna edilen Ayrı tutulan, ayrı muameleye tabi olan Kaide dışı bırakılmış olan
MÜSTESNÂİYE Başkalarından üstün, başkalarından ayrı bir tarza tâbi Başkalara benzemeyen
MÜSTEŞ´AR (şuur dan) Bildirilen, haberli
MÜSTEŞAR (Meşveret den) Kendine iş danışılan Hükümetin vekilinden sonra en yüksek idare me´muru
MÜSTEŞARÎ (Meşveret den) f Müsteşarlık
MÜSTEŞFA Hastahane, şifa yurdu
MÜSTEŞFÎ Şifa isteyen, hastalığının iyi olmasını isteyen * Kendisine baktıran * Hastahane
MÜSTEŞFİ´ Bağışlanmasını dileyen, affını isteyen Şefaat için yalvaran
MÜSTEŞFİÂNE f şefaat dilercesine
MÜSTEŞHED (C: Müsteşhedât) şâhid olarak gösterilen şâhid tutulan
MÜSTEŞHEDÂT (Müsteşhed C) şâhid olarak gösterilen kimseler şâhid tutulan kişiler
MÜSTEŞHİD Şâhid gösteren, şâhid tutan
MÜSTEŞ´İR (İş´ar dan) Soruşturan (Yazı ile) bildirilmesini isteyen
MÜSTEŞRİF Nâzır, bakan * Eğik, mâil
MÜSTEŞRİK (Şark dan) Doğu memleketlerinin din, dil ve tarihlerini ve diğer bâzı hususları araştırıp tesbite çalışan batılı âlim Garplı âlim (Orientalist)
MÜSTEŞRİKÎN (Müsteşrik C) Müsteşrikler
MÜSTETAB İyi, güzel, âlâ * Devâ
MÜSTETBEAT Edb: Söze, kelâma tâbi olan mânalar Sözdeki telvihat ve telmihat Söz söylerken arasında işaretle anlatmalar
MÜSTETBEAT-ÜT TERAKİB Sözdeki birbirine bağlı, işaretli mânalar
MÜSTETBİ´ Kendisine tâbi olunmasını isteyen
MÜSTETÎL Uzun, tavil
MÜSTETÎM Tamamlanmasını isteyen
MÜSTETİR (Setr den) Örtülü, gizlenen Gizli, saklı
MÜSTETÎR Münteşir, yayılmış
MÜSTEVA Gr: Müzekker ile müennesi şâmil olan, içine alan
MÜSTEVCİB (Vücub dan) Lâyık, şâyan, münasib * Gereken, icab eden
MÜSTEVDA´ (Ved den) Emaneti kabul eden * Emanet bırakılan, emanet bırakılmış
MÜSTEVDİ´ (Ved den) Emanet bırakılan yer *Emanet bırakan
MÜSTEVFA (Müstevfi) (Vefa dan) Yeter, yetişir, kâfi derecede, yeteri kadar * Tam, mükemmel
MÜSTEVFİK Allah´tan yardım dileyen
MÜSTEVFİR Borçludan alacağını tamamen alan
MÜSTEVHİB Bahşiş isteyen
MÜSTEVHİŞ Vahşet yapan
MÜSTEVİ Düz Her tarafı bir, doğru Tesviye görmüş * Düzlem * Gr: Müennes ve müzekkeri bir olan isim Sıfat
MÜSTEV´İB (Va´b dan) İçine alan, ihtiva eden * Tutan Kaplıyan
MÜSTEVKİ´ Bir şeyin vukuunu bekleyen, olmasını bekleyen * Olacak diye endişelenen
MÜSTEVKİD Yakıp alevlendiren * Yanıp alevlenmiş
MÜSTEVLİ(YE) İstilâ eden, ele geçiren, zapteden Galib olan Yayılan, her tarafı kaplayan
MÜSTEVSİ´ Bollaşmış olan Genişleyen
MÜSTEVSİK Bir kimseden sened veya vesika alan
MÜSTEYKIN (Yakin den) Yakinen ve kat´i olarak bilen
MÜSTEYKIZ (Yakaz dan) Uykudan uyanan, istikaz eden
MÜSTEYMİN Mübarek sayan * Aman dileyen * Bir kimsenin yeminini isteyen
MÜSTEYSER Hazır, kolaylanmış
MÜSTEYSİR Nefsine ayıran
MÜSTEZAD (Ziyade den) Artmış, çoğalmış * Edb: Aruz kalıplarından " Bahr-i recez" denilen vezin ile yazılmış manzume (Mef´ulü mefâîlü mefâîlü faûlün) gibi Veya (Mef´ûlü faûlün) veznine denk parça ilâvesi ile yapılır Ziyadeli mısralı manzumelerdir
MÜSTE´ZEN (İzn den) İzin istenilmiş
MÜSTEZİLL (Zelil den) Birini hor ve hakir gören Bir kimseyi zelil gören
MÜSTE´ZİN (İzn den) İzin isteyen
MÜSTEZKİR (Zikr den) Hatırlayan, istizkâr eden
MÜSTMEND (C: Müstmendân) f Kederli, hüzünlü, mahzun Zavallı, miskin, biçâre
MÜSTMENDÂN (Müstmend C) f Hüzünlü, kederli ve mahzun kimseler, üzgün kişiler Zavallılar, miskinler, biçareler
MÜSTMENDÂNE f Zavallılıkla, biçarelikle, mahzunlukla
MÜSUL Hürmet ve saygıdan dolayı ayakta durma
MÜS´UT Misk kutusu, enfiye kutusu
MÜSÜK Bahil kimse
MÜSÜL (Misal C) Örnekler, misaller
MÜSÜL-Ü FARAZİYYE Farazî temsiller, hikâyeler
MÜSVEDDAT (Sevvad dan) Müsveddeler, karalamalar, taslaklar
MÜSVEDDE (Seved den) Temize çekilmek üzere yazılmış şey İlk yazılan Acele ile temiz yazılmayan yazı
MÜSY Akşam

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlıca Sözlük Lügat M Harfi

Eski 11-04-2012   #32
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük Lügat M Harfi



M Harfi

MÜŞA´ (Şüyu dan) Yayılmış, şüyu bulmuş, herkese duyurulmuş * Ortaklar veya hissedarlar arasında birlikte kullanıldığı hâlde hisselere ayrılmamış olan şey
MÜŞAABE Uzaklaşmak * Ölmek, vefat etmek
MÜŞAARE (Şiir den) Karşılıklı olarak birbirine şiir söylemek Şiir yarışı
MÜŞAAT (Şe´v den) İleri geçme * Yarış etme
MÜŞABEHE(T) (şebeh ve şibih den) Benzeme, benzeyiş(Arkadaş! Bir nev´in efradı arasındaki tevafuk ve bir cinsin envaı arasında aza-yı esasiyede bulunan müşabehet, sikkenin ittihadına, kalemin vahdetine delâlet ettiklerinden anlaşılıyor ki: Bütün mütevafık ve müteşabihler, yâni birbirine benzeyen çokluk, bir Zât-ı Vâhid´in eser-i san´atıdır MN)
MÜŞABİH Benzeyen, benzer
MÜŞA´BİZ (Şa´beze den) Hokkabaz Hokkabazlık yapan
MÜŞACEBE Üzerine urba astıkları ağaç
MÜŞACENE Yakınlık, karabet
MÜŞACERAT (Müşacere C) Dövüşmeler, vuruşmalar, kavgalar
MÜŞACERE Sözle karşılıklı çekişme Kavga, niza * Birbirine ağaçla vurma
MÜŞACİR Sözle nizâ eden, kavga eden
MÜŞAFEHAT (Müşafehe C) (Şefe den) Konuşmalar, dudak dudağa yakından konuşmalar
MÜŞAFEHE Yakından karşılıklı konuşmak, karşı karşıya konuşmak
MÜŞAGABE Birbirine şer ve fenalık etmek Aldatmak * Fls: Mübahase ve münakaşayı bir gaye sayanların yolu, usulü (Didimcilik, eristik)
MÜŞAGARE Mehir alıp vermemek için, iki kişi birbirlerinin yakınlarından birer kadınla evlenme
MÜŞAHAT Müşabehet Bir şeye benzemek
MÜŞAHED (şuhud dan) Görülen, görülmüş Müşahede olunan, müşahede olunmuş
MÜŞAHEDAT (Müşahede C) Gözle görülen şeyler * Görüşler * Keşifle seyredilenler * Man: Mücerret his ile kat´iyyetle hüküm ve tasdik olunan kaziyeler(Arkadaş! Nefsin vücudunda bir körlük vardır O körlük, vücudunda zerre miskal kaldıkça hakikat güneşinin görünmesine mâni bir hicab olur Evet, müşahedemle sabittir ki: Kat´î, yakînî bürhanlar ile deliller dolu olan büyük bir kalede, küçük bir taşta bir za´fiyet görünürse, o kör olası nefis, o kaleyi tamamen inkâr eder Altını üstüne çevirir İşte nefsin cehaleti, hamakati, bu gibi insafsızca tahribattan anlaşılır MN)
MÜŞAHEDE Gözle görmek Seyrederek anlamak Seyretmek * Muayene, kontrol
MÜŞAHELE Danışmak
MÜŞAHERE (Şehr den) Aylıkla tutma Aylıkla kiralama
MÜŞAHERE-HÂRÂN f Aylıklılar
MÜŞAHERETEN Aylıklı olarak
MÜŞAHHA (Müşahhat) Kavga etmek, çekişmek, niza etmek
MÜŞAHHAS Nev´i, cinsi anlaşılmış * Şahıs haline girmiş, şahsiyeti belli olmuş Şahıslanmış, teşhis edilmiş (Bak: Mücerred)
MÜŞAHHAT Kavga etmek, niza etmek, çekişmek
MÜŞAHHIS (Şahs dan) Teşhis eden, taslağın adını koyan
MÜŞAHİD Gören, seyreden Görmekle tetkik eden
MÜŞAHİDÎN (Müşahid C) Görenler, bakanlar Müşahede edenler
MÜŞAKAT Sıkıntı ve zorluklara dayanma hususunda yarışma Aykırılık Düşmanlık
MÜŞAKEHE Benzemek * Hısımlık, akrabalık
MÜŞAKELET Şekilde bir olma ve uygunluk, benzeyiş * Cinsiyet birliği * Edb: Birinin söylediği bir sözü diğerinin az çok evvelki mânaya zıd olarak kullanması
MÜŞAKİL Diğerine uygun olan, şeklini benzeten, şekilce benzeyen
MÜŞAKKARE Eski kale
MÜŞAN Yüzsüz, utanmaz, sövücü kadın * Bir cins hurma
MÜŞAR (Şevr den) İşaret olunan, işaretle gösterilen
MÜŞAR-Ü BİL-BENAN (Müşar-ü bil-benam) Parmakla gösterilen (Gösterilen şeyin meşhur ve belli olduğundan kinayedir)
MÜŞARATA şartlaşma
MÜŞARE Düşmanlık, adâvet, muhâsama
MÜŞAREBE (şürb den) Beraber içme
MÜŞAREFE Şan, şöhret ve şeref gibi hususlarda biriyle övünme * Yükselme, yüksek yere çıkma
MÜŞAREKET Birbirine ortak olmak, ortaklık Beraber olup bir iş yapmak * Gr: İkili tarafın da isteğini bildiren fiil * Karşılıklı anlaşma, birbirini anlama
MÜŞAREME Birbirinin başını yarmak * Hediyeleşmek, atâ etmek
MÜŞAREZE Çekişme, geçimsizlik, huysuzluk
MÜŞARİK (Şirket den) Ortak, şerik Bir işte birlikte bulunan * Birlikte iş yapanlardan herbiri Ortakların beheri
MÜŞARİZ Huysuz, kavgacı, gürültücü
MÜŞARÜN-İLEYH Kendine işaret edilen İsmi evvelce söylenmiş olan
MÜŞAŞ Omuz başı * Yumuşak kemik başları (Çiğnenmesi mümkündür) * Yumuşak yer
MÜŞA´ŞA (Şa´şaa dan) Parlayan, parıldayan * Dedbedeli, gürültülü, patırtılı * Karışmış, karışık
MÜŞAT (Mâşi C) Yayan yürüyen kimseler
MÜŞATARE Uzaklık Iraklık * Bir şeyi yarı yarıya bölüşme Paylaşma
MÜŞATE Saç ve sakaldan dökülen kıllar
MÜŞATEME (Şetm den) Atışma, birbirine sövme İki kişinin birbirine sövmesi
MÜŞATTAR Edb: Mısraları arasına ilâveten ayrıca mısralar getirilmiş gazel veya keside
MÜŞATTAR-I MUHAMMES Edb: Araya üç mısra ilâve edilmiş gazel ve kaside
MÜŞATTAR-I MURABBA´ Edb: Araya iki mısrâ ilâve edilmiş gazel veya kaside
MÜŞAVERE Bir iş hususunda iki veya daha fazla kimseler arasındaki konuşma ve danışma İstişare etme (Bir kavim müşaverede bulundu mu rüşd ü salâha nâil olur Hadis meâli)
MÜŞAVİR İstişare olunacak kimse, kendisine danışılan kişi * İdare işlerinde yakın yardımcı memur * Kovanlık üstünde yapılan örtünün direkleri
MÜŞAVİRÎN (Müşavir C) Müşavirler Kendisine danışılan kişiler İstişare edilen kimseler
MÜŞAYAA Biriyle dostluk etme * Birine uyma, tâbi olma * Çağırmak * Haykırmak
MÜŞBİ´ Doyuran, tok eden
MÜŞDAK Namaz kılınan yer Namazgâh
MÜŞDEB Çok miktar Ziyade
MÜŞEBBA´ Doymuş * Tam renkli
MÜŞEBBEH(E) (şebeh den) Benzetilen
MÜŞEBBEHÜN-BİH Kendisine benzetilen
MÜŞEBBEK (Şebek den) Ağ ve kafes gibi örülmüş olan Küçük tahta parçalarından yapılan oymalı kafes
MÜŞEBBİ´ Tokluk verici, doyuran, doyurucu
MÜŞEBBİH Benzeten, iltibas eden
MÜŞEBBİHE Fls: İnsan biçiminde ilâh tasavvur edip suretlendiren bâtıl bir inanış (Antropomorfizm) Mücessime de denir (Bak: Teşbih)
MÜŞECCER (Şecer den) Ağaç gibi dallı budaklı olan yazı veya resim
MÜŞEDDED Kuvvetlendirilmiş, şiddeti artırılmış * Gr: İki defa yanyana okunan harf, şeddeli harf Böyle harflere huruf-u müşeddede denir
MÜŞEDDİD(E) (Şiddet den) Kuvvetlendiren, azdıran, şiddetlendiren, şiddetini artıran
MÜŞEFFAH (İbranice) Peygamberimizin (ASM) Tevrat´taki ismi
MÜŞEKKEK (şekk den) şüpheli olan, şüpheli, kuşkulu şekke düşürülmüş
MÜŞEKKEL (Şekl den) Kalıbı, şekli, biçimi, kıyafeti gösterişli ve yerinde * Şekil verilmiş, şekillendirilmiş
MÜŞELLEL Lekeli
MÜŞEMMES (şems den) Güneşlemiş, güneş görmüş Çok güneşli
MÜŞEMMET Hayır ile anılan, yâd edilen kimse
MÜŞENNEF Küpe takınmış, küpeli Küpe takarak süslenmiş
MÜŞERRAH (Şerh den) Açılmış, teşrih olunmuş
MÜŞERREF Şereflenmiş, şerefli Herkesce kıymetli
MÜŞERRİ´ Teşri´ eden Şeriatın kurucusu Şeriat kanununu meydana getiren (Bak: Teşri´)
MÜŞERRİH (C: Müşerrihîn) (Şerh den) Açıklayan, şerheden * Teşrih yapan doktor
MÜŞETTA Kış evi
MÜŞEVVEH Şekil ve kıyafeti çirkin Bed-endâm kimse
MÜŞEVVEK (şevk den) Dikenli Diken şeklinde sivri olan
MÜŞEVVEŞ Karmakarışık, anlaşılmaz, düzensiz
MÜŞEVVEŞİYET Karışıklık, karmakarışık vaziyet
MÜŞEVVİK İsteğini arttıran Gayrete getiren, şevk veren, teşvik eden
MÜŞEVVİKANE f şevk vermek suretiyle, teşvik ederek, sevdirerek
MÜŞEVVİŞ Karıştıran, anlaşılmaz ve içinden çıkılmaz hâle koyan
MÜŞEYYEA Bir şeyin ardından bağırıp çağıran kadın * Koyun sürüsünün ardına uyan koyun
MÜŞEYYED Yüksek ve sağlam, metin yapılı, muhkem
MÜŞEYYİD Sağlam, yüksek yapı yapan
MÜŞFİK Şefkatle seven Acıyan, merhametli
MÜŞFİKANE f Şefkatle, merhametle Müşfik olana lâyık surette
MÜŞFİR (C: Meşâfir) Deve dudağı
MÜŞG (Bak: Müşk)
MÜŞGÎN f Misk kokulu, miskli * Siyah şey
MÜŞHIS Sövücü, söven, şâtim
MÜŞHİD (Şehadet den) Şâhid getiren İşhad eden
MÜŞ´IL Her tarafa dağılmış olan
MÜŞİDE Çağıran Yüksek sesle şarkı söyleyen
MÜŞ´İR İş´ar eden, haber veren, bildiren
MÜŞİR Emreden, işaret eden, bildiren * Mareşal En büyük ünvanı taşıyan asker Silâhlı kuvvetlerde, kaide olarak barış zamanında orgeneral rütbesine kadar terfi etmek mümkündür Mareşal rütbesi, ancak muharebe sırasında ve bir meydan muharebesi kazanmış olan generallere verilir Asıl vazifesi ordu kumandanlığı olan müşirlerden, eskiden valiliklerde, bakanlıklarda bulunanlar olduğu gibi Sadrazam olanlar da vardı
MÜŞİRAN (Müşir C) Müşirler, mareşaller
MÜŞİRANE f Müşire yakışır surette Mareşala has bir tavırla
MÜŞİRÎ f Mareşallik, müşirlik
MÜŞİRİYYET Müşirlik Mareşal makamı
MÜŞK (Müşg) f Misk Misk kokulu
MÜŞK-ÂLUD f Miske bulanmış
MÜŞK-BÂR f Misk yağdıran
MÜŞK-BU f Misk kokulu Misk gibi kokan
MÜŞK-EFŞAN f Misk saçan
MÜŞK-FÂM f Misk renginde olan, siyah
MÜŞK-FEŞAN f Misk saçan, misk saçıcı
MÜŞK-FÜRUŞ (C: Müşk-füruşân) f Misk satan
MÜŞKİL (Müşkile) Zorluk, güçlük, zor olan iş Çetinlik * Edb: Mânasının derinliği veya edebi bir san´atla ifade edilmiş olmasından dolayı teemmül ve tefekkürsüz anlaşılmayacak derecede hafî olan lâfızdır Mânaca nass´ın mukabilidir
MÜŞKİL-ÜT TAHSİL Elde edilmesi, tahsili zor olan Kolay tahsil edilemeyen
MÜŞKİLAT Zorluklar, çetinlikler
MÜŞKİLAT-I KUR´ANİYE Manasının incelik ve derinliği veya istiare-i bediyye ile ifade edilmiş olması gibi sebeblerden dolayı derin tetebbu ve tefekkür neticese ancak anlaşılabilen âyetler
MÜŞKİLE Zor ve müşkil olan iş
MÜŞKİL-KÜŞA f Zorluğu gideren, açan Zor işleri halleden Çetinliği gideren
MÜŞKİL-KÜŞAYÂN f Zorluğu gideren ve zor işleri halleden kimseler
MÜŞKİL-PESEND f Zorla beğenen Her şeyi kolay kolay beğenmiyen Zorlaştıran
MÜŞKİL-PESENDÂN (Müşkil- pesend C) Herşeyi kolay kolay beğenmiyenler
MÜŞKİL-TER f Çok zor ve çetin Çok müşkil
MÜŞK-SA f Misk gibi
MÜŞMEHIRR Yüce dağ, yüksek dağ
MÜŞMEİZ (İşmi´zaz dan) Nefret eden, tiksinen, tiksinerek sıkılan
MÜŞREİB Nâzır, bakan * Muhtaç
MÜŞRİF Etrafı gören, etrafa bakan * Yüce yer, yüksek yer * Yükselen, çıkan * Bir hal almağa yüz tutmuş olan
MÜŞRİF-ÜL HARÂB Harab olmağa ve yıkılmağa yüz tutmuş
MÜŞRİK (Şark dan) Parlak, parlayan
MÜŞRİK Allah´a ortak kabul eden, şirk işleyen Allah´tan başkasına ibadet eden (Bak: Şirk)
MÜŞRİKÎN (Müşrik C) (şirk den) Müşrikler, Allah´a şirk koşanlar
MÜŞŞAT (Mâşi C) Ayak üstü yürüyen insan ve hayvan
MÜŞT f Yumruk * Avuç
MÜŞT (C: Emşât) Taramak * Ayak üstündeki ufak kemikler (Ayak tarağı derler)
MÜŞTAB Yüzünde uzun yollar olan kılıç
MÜŞTAGİL (Şugl den) Bir işle meşgul olan, iştigal eden, uğraşan
MÜŞTAİL (Şa´l den) Yanan, tutuşan, alevlenen
MÜŞTAK (şevk den) Arzu ve iştiyak gösteren, fazla istekli(Elbette bir vakit O´na döneceğiz ve O´nun huzuruna gideceğiz Ve O´na müştakız Mâdem her halde bir zaman bizi hayatın tekâlifinden azad edecektir Haydi ey musibet! O terhis ve azâd etmek senin elinle olsun, râzıyım L)
MÜŞTAKANE f şevkle, çok isteyerek, severcesine
MÜŞTAKK (Müştak) (Şakk dan) Gr: Başka kelimeden ayrılmış, başka kelimeden çıkmış, türemiş * İştikak etmiş, aralarında mâna ve terkib ciheti ile münâsebet; siga ciheti ile mugayeret olmak üzere diğer kelimeden ihraç olunmuş kelime
MÜŞTAKKAT (Müştakk C) (şakk dan) Türemiş kelimeler
MÜŞTAKKUN MİNH (Şakk dan) Kendisinden diğer bir kelime türemiş olan asıl kelime
MÜŞTE f Yumruk, muşta * Birine vurmak için ele veya parmaklara geçirilen demirden yapılmış âlet * Kunduracıların deriyi vurarak inceltmekte kullandıkları maden tokmak
MÜŞTEBEH Zor, karışık
MÜŞTEBİH Şüphelenen, şüpheci, iştibah eden
MÜŞTEBİK (Şebeke den) Kafes gibi örülü olan * Karışık, düğümlü olan
MÜŞTEDD (Şiddet den) Şiddetlenen, azan Şiddetlenmiş * Kuvvetlenmiş, sağlamlaşmış
MÜŞTEHA İştiha veren, iştiha getiren Şehvet veren
MÜŞTEHAT Şehveti celb eder hâle gelen Yetişmiş kız
MÜŞTEHEYAT Lezzetli şeyler Nefsin hoşuna giden ve iştah için yenen şeyler
MÜŞTEHİ İştihası olan, seven Hâhişger
MÜŞTEHİR Şöhretli Meşhur Namdar
MÜŞTEHİYAT (Bak: Müşteheyat)
MÜŞTEKÂ şikâyet olunan, kendisinden şikâyet edilen
MÜŞTEKÂ-ANH Kendisinden şikâyet olunan kimse
MÜŞTEKAT Türemiş kelimeler Bir kökten ayrılmış kelimeler
MÜŞTEKİ Şikâyette bulunan, şikâyetçi
MÜŞTEKİYÂNE f şikâyet edercesine, şikâyet eder gibi(Ey insan-ı müşteki! Sen mâdum kalmadın; vücud nimetini giydin, hayatı tattın, câmid kalmadın, hayvan olmadın, İslâmiyet nimetini buldun, dalâlette kalmadın, sıhhat ve selâmet nimetini gördün ve hâkezâ M)
MÜŞTEMEL (Şümul den) Bir şeyin içinde bulunan Bir şeyin hâvi olduğu, içine aldığı, ihtivâ ettiği
MÜŞTEMELAT Bir şeyin içine aldığı şeyler, kapladığı şeyler * Eklentiler
MÜŞTEMİL Kavrayan, saran, içine alan Büsbütün örten
MÜŞTEMİLÂT (Bak: Müştemelât)
MÜŞTERA Para ile satın alınmış olan
MÜŞTEREK Birlikte, ortak kullanılan * Elbirliğiyle yapılan, birlik
MÜŞTEREK-ÜL MENFAA Beraberce ve ortaklaşa faydalanma
MÜŞTEREKEN (şirket den) Ortak olarak, müşterek bir tarzda, ortaklaşa
MÜŞTERİ Malı parayla alan Satılan malı alan * Bir yıldız ismidir Jüpiter * İstekli, arzulu
MÜŞTERİK Kendi kendine söylenen kimse
MÜŞTİ Bir avuç dolusu
MÜŞTZEN f Yumruk vuran, boksör
MÜŞVİKE Dikenli ağaç
MÜT´A Muvakkat kazanç * Gayr-ı şer´i olan bir nikâh * İntifa´, faydalanma
MÜTAASSIB (Bak: Mutaassıb)
MÜTABAAT Birine tâbi olmak, uymak Birini takib etmek
MÜTABİ´ Tâbi olan, uyan
MÜTABİÎN (Mütabi´ C) Tâbi olanlar, uyanlar, iktidâ edenler
MÜTACERE Ticaret yapma
MÜTAEMET İkiz doğurma
MÜTALAA Bir işi etraflıca düşünmek, okumak, tetkik etmek
MÜTALAÂT (Mütalaa C) Düşünceler Tedkik etmeler Okumalar Mütalaa
MÜTALEBE (C: Mütalebât) Hakkını isteme İddia, dâvâ
MÜTALİ´ (Mütalaa dan) Tetkik eden Okuyan Bir şeyi etraflıca düşünen
MÜTALİÎN Mütalaa edenler
MÜTAMETTİA Kâr eden, kazanan, kârlı (Doğrusu: Mütemettia)
MÜTAREKE Bir mes´eleyi hal için bir şeyi terketmek * Karşılıklı olarak anlaşmak, kuvvet ve silâhı bırakmak
MÜTAREKENÂME f Mütareke için tarafların imzaladıkları vesika
MÜTARİK Karşılıklı olarak terkeden, bırakan Mütâreke eden
MÜTBİ´ Yanında danası olan sığır
MÜ´TE Cinnet, delilik * Sar´aya benzer baygınlık
MÜTEABBİD Taabbüd eden Kulluk eden İbadet eden
MÜTEABBİDÎN (Müteabbid C) Taabbüd edenler, ibadet edenler Kulluk edenler
MÜTEABBİS Yüzünü ekşiten
MÜTEABBİSÂNE f Yüzünü ekşiterek
MÜTEABBİSÎN (Müteabbis C) Yüzünü ekşitenler, taabbüs edenler
MÜTEACCİB Taaccüb eden, şaşan, şaşakalan
MÜTEACCİBÂNE f şaşakalma suretiyle Taaccüb eder şekilde
MÜTEACCİL (Acele den) Acele eden, aceleci
MÜTEACCİLÂNE f Acelecilikle, acele ederek
MÜTEACCİLÎN (Müteaccil C) Acele edenler, aceleciler
MÜTEACCİN Hamurlaşan Hamur haline gelen
MÜTEADDİ (Udvan dan) Başkasının hakkına tecavüz eden, saldıran, sataşan * Gr: Lâzım fiilinin mukabili Fiil eseri fâilden mef´ul denilen diğer bir isme geçerse o halde fiil müteaddi olur Geçişli fiil (Anlatmak, düşündürmek gibi)
MÜTEADDİD Türlü türlü, çeşitli Bir çok Birden fazla
MÜTEADİ (Adv dan) Düşmanlık eden, adavet eden
MÜTEADİD Birbirine kuvvet veren, omuz omuza veren
MÜTEADİL Birbirine denk ve eşit gelen Teadül eden
MÜTEAFFİF İffetli, şerefli, namuslu
MÜTEAFFİFÂNE f İffetlilikle, şerefle, nâmuslulukla
MÜTEAFFİFÎN (Müteaffif C) İffetli, namuslu ve şerefli kimseler Müteaffifler
MÜTEAFFİN Kokan Taaffün eden Çürüyüp bozulan
MÜTEAHHİD Taahhüd eden Bir işi üzerine alan
MÜTEAHHİDÎN (Müteahhid C) (Ahd dan) Taahhüd edenler İşi üzerine alan kimseler
MÜTEAHHİR Sonraki, sonra gelen
MÜTEAHHİRÎN Son zamanlarda gelenler ve yetişenler (Büyük allâmeler hakkında söylenir)
MÜTEAHİD (Bak: Müteahhid)
MÜTEAKIB Sıra ile, birbiri arkasından gelen
MÜTEAKIBEN Arka arkaya, ardı sıra, peşinden Sonra
MÜTEAKID (Akd dan) Anlaşma yapan iki kişiden her biri
MÜTEAKIDEYN Alıcı ile satıcı
MÜTEAKİB (Bak: Müteakıb)
MÜTEAKİS Tersine dönmüş Birbirine zıd
MÜTEAKKID (Akd dan) Düğümlenen, karışık olan
MÜTEAKKIL (C: Müteakkılîn) Biraz düşünerek anlayan
MÜTEAKKILÂNE f Anlayana yakışır şekilde
MÜTEAKKILÎN (Müteakkıl C) Anlayanlar, taakkul edenler
MÜTEAKKİS (Aks den) Tersine dönen, ma´kus olan
MÜTEAL Âlî, büyük
MÜTEALİ (Ulüvv den) Yüksek olan, yükselen * Fls: Tecrübe ile elde edilen İlim hududunu aşan
MÜTEALİM Herkesçe bilinen, ma´lum, taâlüm eden
MÜTEALLİK Alâkalı Bir yere bağlı, bir şeye mensub
MÜTEALLİKAT Yakın olanlar, müteallik olanlar Akraba * Gr: Bir cümlenin mânasını açıklayan, tamamlayan kelimeler
MÜTEALLİL Bahane ve özür ile vakit geçiren
MÜTEALLİM (İlm den) Taallüm eden, ilim ve bilgi edinen, öğrenen Talebe
MÜTEALLİMÂNE (İlm den) f Bilgi edinerek, ilim öğrenerek, taalüm ederek
MÜTEALLİMÎN (Müteallim C) İlm den) Bilgi edinenler, ilim öğrenenler, talebeler
MÜTEALLİN Aşikâr, aleni ve meydanda olan
MÜTEAMÎ (Amâ dan) Görmemezlikten gelen
MÜTEAMİYÂNE f Görmemezlikten gelerek
MÜTEAMMİ (Amâ dan) Kör olan, âmâ olan
MÜTEAMMİD Kasteden, kasden yapan Tasarlıyarak yapan
MÜTEAMMİDÂNE (Amd den) f Tasarlıyarak, bilerek, kasden
MÜTEAMMİDÎN (Müteammid C) (Amd den) Bilerek ve tasarlıyarak yapanlar
MÜTEAMMİK (Umk dan) Derine giden, derinleşen
MÜTEAMMİM (Umum dan) Yaygın, yayılmış
MÜTEANİK Birinin boynuna sarılan
MÜTEANNİ Zahmetli ve zor olan bir işi üzerine alan Zahmet çeken
MÜTEANNİD İnad eden, direnen
MÜTEANNİDÂNE f İnadçılıkla, inad ederek
MÜTEANNİDİN (Müteannid C) Direnenler, inad edenler, inatçılık yapanlar
MÜTEANNİT Yanlış arayan Başkalarının yanlışını bulmak için uğraşan
MÜTEANNİTÂNE f Yanlış arayana, yanlışlıklar çıkarmaya uğraşana yakışır surette
MÜTEANNİYANE f Sıkıntılı ve zahmet çekerek Zahmetle
MÜTEAREF (Örf den) Herkesin bildiği, meşhur, ünlü
MÜTEAREFE Hakikat olduğu apaçık belli olan İsbata ihtiyacı olmayan
MÜTEARIZ Birbirine zıt ve muhâlif olan
MÜTEARİF (Örf den) Bilinen, bilinir, meşhur * Birbirine tanıyan, tanışan
MÜTEARİFE Herkesin bildiği Tanınmış Meşhur Doğruluğu âşikâr * Man: İsbatı icab etmeyen söz
MÜTEARRIK Terleyen, taarruk eden
MÜTEARRIZ (Arz dan) Başkasının hakkına tecavüz eden, hududuna geçen, * Saldıran, sataşan, taarruz eden
MÜTEARRİ (Uryet den) Bir şeyden alâkasını kesen * Soyunan, taarri eden, çıplak
MÜTEARRİBE (Arab dan) Aslında Arap olmayıp sonradan Araplaşmış kimse
MÜTEARRİC Bir tarafa meyleden, bir yana eğilen
MÜTEARRİF Bir şeyi araştırarak bilen İrfan sahibi
MÜTEARRİS Karısına sevgisini bildiren
MÜTEASİR (Usr dan) Güçleşen, zorlaşan, teâsür eden
MÜTEASSIB (Asab dan) Taassub eden, taraftarlık eden * Son derecede dinine ve milletine taraftarlık besleyen (Bak: Mutaassıb)
MÜTEASSİF Doğru yoldan sapan
MÜTEASSİR Güçleşen Güç, zor, çetin
MÜTEAŞİR Birbiriyle iyi geçinen, muâşeret eden
MÜTEAŞŞIK Âşık olan, taaşşuk eden, çok seven
MÜTEATIF (Atf dan) Kendisine atfolunan * Birbirini seven
MÜTEATİ Birbirine veren
MÜTEATTIF (Atf dan) şefkat eden, bağışlayan, esirgeyen
MÜTEATTIFÂNE f Şefkat göstererek, bağışlayarak, esirgeyerek
MÜTEATTIR Gökçek kokularla kokulanmış Güzel kokular sürünmüş
MÜTEATTIS Aksıran
MÜTEATTIŞ Susamış
MÜTEAVİN (Avn dan) Yardımlaşan Birbirine yardım eden
MÜTEAVVİK Geciken, eğlenen, oyalanan
MÜTEAVVIZ (Ivaz dan) Bedel alan
MÜTEAVVİC Eğilmiş, eğri, çarpılmış, çarpık
MÜTEAVVİD Alışılmış, âdet edinen
MÜTEAVVİZ İstiaze eden, Allah´a (CC) sığınan
MÜTEAYYİN (Ayn dan) Karar verilmiş * İleri gelen kimse Eşraftan olan kişi * Belli, âşikâr ve meydanda olan Taayyün eden
MÜTEAYYİNÂN (Müteayyin C) (Ayn dan) f Eşraftan olanlar, ileri gelen kimseler * Belli ve meydanda olanlar Taayyün edenler * Karar verilmişler
MÜTEAYYİŞ (Ayş dan) Yiyip içen, taayyüş eden
MÜTEAZIM Göze büyük görünen, taâzum eden, gözde büyüyen
MÜTEAZİD (Adad dan) Kol kola tutunan, birbirine yardım eden, kol veren
MÜTEAZZIM (Azamet den) Taazzum eden, büyüklük taslıyan, mütekebbir
MÜTEAZZIMÂNE (Azamet den) Benlik, büyüklük taslıyarak
MÜTEAZZİ (Uzv dan) Uzuvlaşmış Organlaşmış, Uzuv hâline gelmiş
MÜTEAZZİB Bekâr kalan, evlenmeyen (Bak: Mücahede)
MÜTEAZZİBÂNE f Bekâr kalana evlenmeyene yakışır surette
MÜTEAZZİBÎN (Müteazzib C) Evlenmeyenler, bekâr kimseler
MÜTEAZZİL (Azl den) Azledilip işinden çıkarılmış
MÜTEAZZİR Meydana gelmesi zor olan * Özürlü olan
MÜTEAZZİZ Taazzüz eden, izzet, kuvvet, kudret kazanan
MÜTEBADİL (Bedel den) Birbirinin yerine geçen, tebâdül eden * Nöbetle değişen
MÜTEBADİR(E) Birden bire akla gelen Ortaya çıkan
MÜTEBAGGIZ Kin gösteren, buğz gösteren
MÜTEBAGİZ Birbirine düşman olan, kin güden, hased eden
MÜTEBAHHİR (Buhar dan) Tütsülenen, dumanlanan, tebahhur eden
MÜTEBAHHİR (Bahir den) İlmi deniz gibi derin olan, büyük âlim olan Allâme Herhangi bir ilme çok dalan
MÜTEBAHHİRÎN Bilgileri pek çok olanlar, deniz gibi derin bilgili olanlar Allâmeler
MÜTEBBAHHİRÎN-İ ULEMA Çok büyük, geniş ilim sahibi olan âlimler, allâmeler
MÜTEBAHİ Övünen, fahirlenen Mütefâhir
MÜTEBAHİYANE f Övünerek, fahirlenerek
MÜTEBAHTIR Kibir ve gururla yürüyen
MÜTEBAHTIRÂNE f Kibirle sallana sallana yürüyenler gibi
MÜTEBAİD Uzaklaşan Bir birinden uzak bulunan
MÜTEBAKİ Geri kalan, artan, fazlası Arta kalan
MÜTEBAKİ Ağlar gibi görünen
MÜTEBALİ Tecrübe edip deniyen adam
MÜTEBALİH Kendini ebleh gösteren Bönlük tavrı takınan
MÜTEBAREK Yüksek yer
MÜTEBARİZ (Bürüz dan) Tebarüz eden, meydana çıkan Bâriz âşikar olan
MÜTEBARİZÎN (Mütebariz C) Meydana çıkanlar, belirenler, tebarüz edenler
MÜTEBASBIS (Basbasa dan) Yaltaklanan, tabasbus eden
MÜTEBASBISÂNE f Yaltaklanarak, tabasbus ederek
MÜTEBASBISÎN (Mütebasbıs C) Yaltaklananlar, tabasbus edenler
MÜTEBASSIR (Basar dan) Dikkatle bakan, ilerisini gören, iyice düşünen Basiretli
MÜTEBASSIRÂNE f İyice düşünerek, basiretle, ileriyi görerek
MÜTEBASSIT Yayılmış serilmiş olan
MÜTEBAYİAN Alıcı ile satıcı
MÜTEBAYİN Birbirine uymayan Birbirine zıt olan Birbirinden ayrı
MÜTEBEDDİ´ Sünnet ehli iken bid´at ehli olan
MÜTEBEDDİL (Bedel den) Değişen, tebeddül eden, başka hâle giren Bozulan * Kararsız
MÜTEBEHHİC Şen ve keyifli olan Sevinç içinde olan
MÜTEBEKKİM (Bekem den) Konuşurken kekeleyen, tutulup kalan
MÜTEBEKKİMÂNE f Kekeliyerek, dili tutularak
MÜTEBELLİD Tembel, uyuşuk Ağır davranan
MÜTEBELLİL Islanan, nemlenen şey
MÜTEBELLİR (Billur dan) Billurlaşan, tebellür eden * Belirgin, belirmiş
MÜTEBENNİ Bir kimseyi oğul edinen
MÜTEBERKI´ Peçelenen, maskelenen
MÜTEBERRİ Teberri eden, yüz çeviren
MÜTEBERRİ´ Bağışlayan, teberru eden Bağışta bulunan
MÜTEBERRİD Soğuyan
MÜTEBERRİK(E) (Bereket den) Mübarek sayılan, teberrük eden, uğurlu
MÜTEBERRİKEN Mübarek sayarak, uğur bilerek
MÜTEBERRİR Teberrür eden, Allah´a derinden ve içten itaat eden
MÜTEBERRİZ Beliren, meydana çıkan, teberrüz eden
MÜTEBESSİL Cesaret veya kızgınlıktan dolayı yüzünü ekşiten
MÜTEBESSİM (Besm den) Tebessüm eden Hafif ve lâtif tarz ile gülen Gülümseyen
MÜTEBESSİMÂNE f Gülümseyerek, tebessüm ederek, mütebessim olarak
MÜTEBESSİR Sivilce çıkaran
MÜTEBEŞBİŞ Güler yüz gösteren
MÜTEBETTİL (Betl den) Tebettül eden, fani şeyleri bırakıp Allah´a yönelen
MÜTEBETTİLEN Allah´a yönelerek
MÜTEBEVVİL Tebevvül eden, işeyen
MÜTEBEYYİN Meydana çıkan, anlaşılan Tebeyyün eden
MÜTECADİL (Cedl den) Mücadele eden, uğraşan Şiddetle çekişen
MÜTECAHİD İkrar etmeyen, inkâr eden
MÜTECAHİL Tecahül eden Bilmemezlikten gelen, câhil gibi görünen
MÜTECAHİLÂNE f Bilmiyor görünerek, bilmemezlikten gelerek
MÜTECAHİR Yüksek sesle söyleyen * Gizlemeyen Aşikâre yapan Açıktan günah işleyen
MÜTECA´İD (Ca´d dan) Kıvırcık, kıvrık
MÜTECA´İD-ÜL EŞ´AR Kıvırcık saçlı, saçları kıvırcık olan
MÜTECANİB (Cenb den) İçtinab eden, çekinen, sakınan, uzaklaşan, karışmıyan
MÜTECANİS (Cins den) Bir cinsten olan Diğerleriyle aynı cinsten olan
MÜTECASİR (C: Mütecasirîn) (Cesaret den) Küstah, cür´et gösteren, tecasür eden
MÜTECASİRÂNE f Cür´et göstererek, küstahçasına
MÜTECASİRÎN (Mütecasir C) Cür´et edenler, cesaretlenenler, küstahlar
MÜTECAVİB Karşılıklı cevap veren
MÜTECAVİL Birbiri etrafında dolaşan, cevelan eden
MÜTECAVİR (Civar dan) Komşu Civarda bulunan
MÜTECAVİZ (Cevâz dan) Hücum eden, tecüvüz eden Haddi aşan, geçen * Sataşan, saldıran * Sarkıntılık eden * Çok, fazla
MÜTECAVİZÂNE f Tecavüz eder şekilde Tecavüz edene yakışır halde
MÜTECAVİZÎN (Mütecaviz C) Tecavüz edenler, sarkıntılık eden kimseler, saldıranlar
MÜTECAZİB Birbirini çeken, yakınlaştıran
MÜTECEBBİR (Cebr den) Zorba zor kullanan, cebir yapan * Kibirlenen
MÜTECEBBİRÂNE Zorbalıkla, cebren
MÜTECEDDİD Yenilenen, eski iken yenilenmiş olan
MÜTECEDDİDÎN (Müteceddid C) Yenileşenler, teceddüd edenler
MÜTECEFFİF İçi boşalan, kuruyan, koflaşan (kabuklu meyve)
MÜTECEHHİZ (Cihaz dan) Donanmış, techizatlı Mücehhez
MÜTECELLA Münkeşif olup görünen, âşikâr olan * Yükseğe çıkan Yukarı havâle olan
MÜTECELLİ Tecelli eden, meydana çıkan, görünen Parlak
MÜTECELLİD (C: Mütecellidin) Kahramanlık ve celâdet gösteren
MÜTECELLİDÂNE f Celadet ve kahramanlıkla Yiğitlik göstererek
MÜTECELLİDÎN (Mütecellid C) Kahramanlar, yiğitler, celâdet gösteren kahraman kimseler
MÜTECEMMİ´ (C: Mütecemmiîn) (Cem´ den) Toplanan, yığılan, biriken, tecemmü´ eden
MÜTECEMMİD (Mütecemmide) Donan, donmuş
MÜTECEMMİÎN (Mütecemmi´ C) Toplananlar, yığılanlar, tecemmu´ edenler, birikenler
MÜTECEMMİL Cemal kesbeden, zinetlenen, süslenen, donanan
MÜTECEMMİLÂNE f Süslenerek, donararak, bezenerek
MÜTECEMMİLÎN (Mütecemmil C) Süslenenler, bezenenler, donanlar, tecemmül edenler
MÜTECENNİ Meyve devşiren, meyve toplayan * Birine suç isnad eden, iftira atan Müfteri
MÜTECENNİB Sakınan, içtinab eden, korunan, kaçınan
MÜTECENNİN (Cünun dan) Delirmiş, çıldırmış Mecnun
MÜTECENNİNÂNE f Çıldırmışcasına, delicesine, mecnuncasına, delirerek
MÜTECERRİ´ Yudumlayarak içen
MÜTECERRİD (Mücerred den) Tek kalmış, tek başına olan * Soyunan, tecerrüd eden, çıplak olan * Bekâr Evli olmıyan * Tas: Dünya işlerinden vazgeçip Allah´a bağlanan
MÜTECESSİD Cesed şekline giren, tecessüd eden, vücud bulan
MÜTECESSİM Şekillenen, cisimlenerek görünen, gözle görünen
MÜTECESSİS Meraklı, gizli şeyleri öğrenmeğe çalışan * Casusluk eden, yoklayıp haber eriştiren
MÜTECESSİSÂNE f Gizli şeyleri öğrenmeğe çalışarak Merakla Mütecessis bir tarzda
MÜTECESSİSÎN (Mütecessis C) Meraklılar Tecessüs edenler Gizli şeyleri öğrenmeğe çalışanlar
MÜTECEVVİF İçi boşalan, koflaşan, kovuk olan, tecevvüf eden
MÜTECEVVİZ Sözü mecazla söyliyen Mecazlı konuşan * Caiz olmayan şeyi caiz gören
MÜTECEVVİZANE f Mecazlı konuşarak, mecazlı söz söyleyerek * Caiz olmayan şeyi caiz görürcesine
MÜTECEVVİZÎN (Mütecevviz C) Mecazlı konuşanlar Mecazlı söz söyleyenler * Caiz olmayan şeyleri caiz görenler
MÜTECEZZİ Parça parça ayrılan, ufalanmış olan
MÜTEDAFİ´ Düşmanı defeden * İtişen, kakışan
MÜTEDAFİAN Düşmanı defederek * İtişerek, kakışarak
MÜTEDAFİÂNE f Düşmanı defedercesine İtişir kakışırcasına
MÜTEDAHİK (Mütedahike) Karşılıklı gülüşen, tedahük eden
MÜTEDAHİL İç içe, birbirinin içine girmiş vaziyette olan Karışan * Ödenmemiş, gecikmiş maaş
MÜTEDAİR Dolayı, alâkalı, üzerine, müteallik, için
MÜTEDARİB (Darb dan) Birbirine vuran karşılıklı vuruşan
MÜTEDARİK (Derk den) Tedârik eden, hazırlıyan * Yetişip ulaşan
MÜTEDARİS Ders ile meşgul olan, okuyup yazan
MÜTEDAVİ (Devâ dan) Kendi kendine ilaç yapan Tedâvi eden
MÜTEDAVİL Elden ele geçen, alıp verilen * Kullanılan
MÜTEDEBBİR İleriyi gören, tedbirli ve ölçülü hareket eden
MÜTEDEBBİRÂNE f İlerisini görerek Tedbirli ve ölçülü olarak
MÜTEDEFFİK Fışkıran su
MÜTEDEFFİN (Defn den) Gömülen, defnedilen
MÜTEDEHHİ Üstün zekâlı ve anlayış sahibi gibi harekette bulunan
MÜTEDEHHİN (Dehn den) Yağlanan, tedehhün eden
MÜTEDEHHİYANE f Üstün zekâ ve anlayış sâhibi gibi harekette bulunana yaraşır yolda
MÜTEDELDİL Hareket eden, müteharrik
MÜTEDELLİ Nazlanan, tedelli eden
MÜTEDELLİL Çok yakın olan
MÜTEDELLİYANE f Nazlanırcasına
MÜTEDENNİ Tedenni eden, gerileyen, aşağılanan
MÜTEDENNİS Kirlenen
MÜTEDERRİ´ Zırh giyen, zırhlanan
MÜTEDERRİC Derece derece ilerleyen Hareket eden
MÜTEDERRİS Ders alan Okuyan Tahsile çalışan
MÜTEDESSİR Elbise giyen, libasa bürünen
MÜTEDEYYİN Dindar Din ile vazifeli Sağlam müslüman, dine muhalefetten sakınan, dinine sâdık olan * Borçlu olan
MÜTEEDDİ Ödeyen, ödeyici, edâ eden * Gelen, gelici
MÜTEEDDİB Edeblenen, utanç duyan, utanan
MÜTEEDDİBÂNE f Edeblenerek, utanç duyarak, haya ederek Terbiyeli ve edebli bir kimseye yakışır surette
MÜTEEDDİBÎN (Müteeddib C) Utanç duyanlar, utananlar, hayâ edenler, edeblenenler
MÜTEEHHİB Kendi kendini hazırlayıp yetiştirmiş kimse
MÜTEEHHİL Teehhül etmiş, evlenmiş olan * Ehlileşmiş
MÜTEEKKİD (Te´kid den) Sağlamlaşan, tekrarlanan
MÜTEELLİF (Ülfet den) Alışmış, alışkın Ülfet peyda eden
MÜTEELLİH (C: Müteellihîn) Allah´ın birliğine inanan
MÜTEELLİM Acıyan, elemli ve kederli olan(Ebediyeti isteyen ve ebed için halkolunan ve ihsana karşı perestiş eden ve firaktan müteellim olan ruh-u insan kalkıp abdest alıp, şu asır vaktinde ikindi namazını kılmak için Kadim-i Bâki ve Kayyum-u Sermedî´nin Dergâh-ı Samedaniyesine arz-ı münacat ederek zevalsiz ve nihayetsiz rahmetinin iltifatına iltica edip hesapsız nimetlerine karşı şükür ve hamd ederek S)
MÜTEELLİMÂNE f Elem duyarak, kederlenerek
MÜTEEMMİL Teemmül eden Derin düşünen * Dalgın
MÜTEEMMİLÂNE f Derin düşünene yakışır surette Düşünceli olarak * Dalgın şekilde
MÜTEEMMİR Âmirlik yapan kişi Emreden kimse
MÜTEENNİ (Eny den) Temkinli Teenni eden Ağır davranan
MÜTEENNİYÂNE f Temkinli olarak Ağır davranarak Çekinip sakınarak
MÜTEESSİF Sevmemiş, hoşlanmamış Elem ve keder etmiş * Eseflenen, teessüf eden, kederlenen
MÜTEESSİFÂNE f Eseflenerek, kederlenerek
MÜTEESSİFEN Üzüntü duyarak, teessüf ederek
MÜTEESSİR Te´sir altında kalmış Acımış yahut sevinmiş Hissiyatına dokunmuş * Üzüntülü
MÜTEESSİRÂNE f Üzüntü ile, üzülerek, teessürle
MÜTEEVVİG Ağa olmağa çalışan
MÜTEEYYİD Kuvvetlenen * Te´yid ve takviye olunmuş * İstihkâm ve metanet
MÜTEEZZİ Ezâ duyan Üzgün, incinen Cefa gören
MÜTEFAHHIS (Fahs dan) Dikkatle araştıran, sorup tetkik eden, inceliyen
MÜTEFAHHİR (Fahr den) Gururlanan, övünen, tefahur eden
MÜTEFAHHİRÂNE f Övünerek, tefahhur ederek, fahirlenerek
MÜTEFAHİR (Fahr dan) Tefahür eden, övünen
MÜTEFAKKIH (C: Mütefakkıhin) (Fıkh dan) Fıkıh âlimi Fıkıh ilmiyle uğraşan kimse
MÜTEFAKKIHÎN (Mütefakkıh C) Fıkıh âlimleri, fıkıh bilginleri Fıkıhla uğraşan kimseler
MÜTEFAKKİD Araştırıp soran, tedkik eden
MÜTEFARİK Ayrı ayrı Bir birinden farklı olan
MÜTEFASSIM Sütten kesilen * Kırılan, darılan, üzülen
MÜTEFATTIN (Fatn dan) Hemen farkına varan Derhal durumu anlıyan
MÜTEFATTIR Yarılan, infitar eden
MÜTEFAVİT Birbirinden farklı, çeşitli * Zamanca birbirinden ayrı(Kur´an-ı Kerim, mükerrer, mütefavit suallere cevap olduğu halde, şiddet-i imtizaç ve ittihaddan anlaşılır ki, sanki sual birdir İİ)
MÜTEFAVVIZ Mal sahibi olan * Üstüne alan
MÜTEFAYİD Birbirinden istifade edip faydalanan
MÜTEFAZIL (Fazl dan) Bilgi ve fazilet hususunda yarış eden * Fazla, artık
MÜTEFAZZIL (C: Mütefazzılîn) (Fazl dan) Meziyet, fazilet ve bilgi yarışına çıkan
MÜTEFAZZILİN (Mütefazzıl C) Meziyet ve fazilet yolunda yarış edenler
MÜTEFECCİ´ Acınan, dertli olan
MÜTEFECCİR (Fecr den) Açılan, görülen, tefeccür eden
MÜTEFEHHİM Anlayan, fehmeden, kavrayan
MÜTEFE´İL (C: Mütefe´ilîn) (Fâl dan) Fala bakan, fal açan * Hayra yoran, uğur sayan
MÜTEFE´İLÂNE f Hayra yorarak, tefe´ül edercesine
MÜTEFE´İLÎN (Mütefe´il C) Fala bakanlar * Hayra yoranlar
MÜTEFEKKİK (Fekk den) Dalgın adam Alık kimse
MÜTEFEKKİR Düşünen, derin mes´eleleri düşünen Tefekkür ve teemmül edici olan * Kuvve-i bâtınayı sarfeden Âlim Çok bilgili (Bak: Tefekkür)
MÜTEFEKKİRÂNE f Derin ve dikkatli düşünerek, mütefekkire yakışır surette
MÜTEFEKKİRÎN Mütefekkirler
MÜTEFELLİK Patlayan, infilâk eden
MÜTEFELLİS Müflis olan
MÜTEFELSİF (Mütefelsef) Filozoflaşmış Felsefe ile aklını karıştırmış (Bak: Mütemerrid)
MÜTEFENNİN (Fenn den) Alim, münevver, fen adamı Teknik ilimle uğraşan
MÜTEFENNİNÂNE f Mütefennin olan kimseye yakışır surette
MÜTEFER´İN Kibirli, mağrur * Fir´avun tavrı takınan, fir´avunlaşan
MÜTEFERRİ´ (Fer´ den) Dallanan, bir kökten ayrılan * Bir kökle alâkalı olan
MÜTEFERRİC (C: Müteferricîn) (Ferc den) Gezinen, dolaşan Gezip eğlenmeğe giden
MÜTEFERRİCÎN (Müteferric C) Gezinenler, dolaşanlar, hava almağa eğlenmeğe gidenler
MÜTEFERRİD (C: Müteferridîn) (Ferd den) Tek ve yalnız olan Eşi benzeri olmıyan * Kendi başına idare olan
MÜTEFERRİDÂNE f Tek ve yalnız olarak Teferrüd ederek
MÜTEFERRİDÎN (Müteferrid C) Tek ve yalnız olanlar Eşi, benzeri ve emsâli bulunmıyanlar * Kendi başına idare olanlar
MÜTEFERRİG Vaz geçen, feragat eden
MÜTEFERRİH (Ferah dan) İçi açılan, ferahlanan
MÜTEFERRİK (Fark dan) Çeşitli Kısım kısım Başka başka Dağınık
MÜTEFERRİKA Çeşitli işler gören * Padişahın, vezirlerin veya sadrazamın emirlerini götüren kimse * Muhtelif masraflar ve bunlara karşı verilen para, ücret
MÜTEFERRİS (Feraset den) Anlayışlı, ferâsetli, sezişli
MÜTEFERRİŞ Döşenen, teferrüş eden
MÜTEFERRİZ (İfraz dan) Ayrılmış, ayrılan, teferrüz eden
MÜTEFESSİH (Tefessüh den) Kokmuş, çürümüş, bozulmuş, tefessüh etmiş
MÜTEFESSİH (Füshat den) Genişleyen, bollaşan, genişlemiş olan
MÜTEFEŞŞİ (Bak: Tefeşşi)
MÜTEFETTİT Parça parça olmuş olan Ufak ufak parçalanan
MÜTEFEVVİH Dil uzatan * Söyleyen, ağzına alan
MÜTEFEVVİK (C: Mütefevvikîn) (Fevk den) Üstün gelen, tefevvuk eden, üstün
MÜTEFEVVİKANE f Üstünlükle, üstün gelerek
MÜTEFEVVİKÎN (Mütefevvik C) Üstün gelenler, tefevvuk edenler, üstün olanlar
MÜTEFEVVİZ Tefevvüz eden, uhdesine alan * Gayr-i menkul malların tasarruf hakkını üzerine alan
MÜTEFEYHIK Çok sözlü, kibirli kimse
MÜTEFEYYİZ (Feyz den) Feyizlenen Bolluğa kavuşan, bereket bulan
MÜ´TEFİK Tersine dönen, tersine dönmüş
MÜ´TEFİKAT Lut kavminin köyleri, memleketleri * Lut kavmi
MÜTEGABIN (Gabn den) Birbirini aldatan
MÜTEGABİ Ahmak tavrı takınan Kendini ebleh gösteren
MÜTEGABİYANE f Ahmakçasına, eblehçesine
MÜTEGADDİ Gıdalanan, gıda alan Beslenen
MÜTEGAFFİL Gaflette bulunan Bilmiyor görünen
MÜTEGAFİL (Gaflet den) Gafil görünen, gafil gibi davranan
MÜTEGAFİLANE Gafil gibi davranarak
MÜTEGALİBE Sıra ile birbirine galib gelen
MÜTEGALLİ Güzel kokular sürünen
MÜTEGALLİB(E) (Galebe den) Zorba Hak ve hukuka hürmet etmeden geçinmek isteyen
MÜTEGALLİBÂNE f Zorbacasına, zâlimlere yakışır surette
MÜTEGALLİBÎN (Mütegallib C) Zorbalar, mütegallibler
MÜTEGALLİF Kılıflanmış Kılıflı Kın içinde bulunan
MÜTEGALLİT Yanlışa düşen, yanılan, tegallüt eden
MÜTEGAMIZ (C: Mütegamızin) Birbirine göz ucu ile işâret eden
MÜTEGAMIZÎN (Mütegamız C) Birbirine göz ucu ile işaret edenler, gözle işaretleşenler
MÜTEGAMMİD(E) (Gamd dan) Örtülü Kınlı, kılıflı
MÜTEGANNİ Teganni eden Terennüm eden
MÜTEGANNİC (Ganc dan) Nazlanan, naz gösteren
MÜTEGANNİM Bir şeyi ganimet bilen * Koyun şeklinde görünme
MÜTEGANNİYANE f Teganni ederek Terennüm ederek
MÜTEGARRİB (C: Mütegarribîn) (Gurbet den) Gurbete çıkan
MÜTEGARRİBÎN (Mütegarrib C) Gurbete çıkanlar
MÜTEGARRİR Gururlanan, güvenilmeyecek şeye güvenen
MÜTEGASSİL Yıkanan, gusleden Yıkayan
MÜTEGAŞŞİ (Gaşy dan) Kendinden geçen, gaşyolan * Bürünen, örtünen
MÜTEGAŞŞİM Galebe eden
MÜTEGAVVİL Renkten renge giren Bir şeyin rengine giren * Uğraşan, tegavvül eden
MÜTEGAVVİR Derine dalan, tegavvür eden
MÜTEGAYİR Mügayir olan Birbirine zıt olan
MÜTEGAYYİB(E) (Gayb dan) Gözden kaybolan, görünmez olan, uzaklaşan
MÜTEGAYYİM(E) (Gaym dan) Bulutlanan Bulutlu hava
MÜTEGAYYİR Değişen Bir halden başka bir hale geçen * Bozulmuş, bozuk
MÜTEGAYYİRÂNE f Değişmiş olarak Bozulmuşcasına
MÜTEGAYYİZ (Gayz dan) Öfkelenen, kızan, tegayyüz eden, gazaba gelen Kızgın, kızmış kimse
MÜTEGAZZİ Gıdalanan, tagaddi eden
MÜTEGAZZİB Hiddetlenen, öfkelenen, kızan, gazaba gelen
MÜTEGAZZİL Gazel yazan * Gazel söyleyen, gazel okuyan Gazelhân
MÜTEHABB(E) (Hubb dan) Birbirine dost olan Birbirini dost sayan
MÜTEHABBİR İyi bilen
MÜTEHABBİS Bir yere kapanan Kendini hapseden
MÜTEHABBİSÂNE f Bir yere kapanıp kendini hapsedene yakışır surette
MÜTEHACCİM Cüsseli, hacimli
MÜTEHACCİR Taşlaşmış, taş haline gelmiş(Gölgeli gölgesiz suretler; ya bir zulm-ü mütehaccir veya bir riyâ-yı mütecessid veya bir heves-i mütecessimdir ki; beşeri zulme ve riyaya ve hevâya, hevesi kamçılayıp teşvik eder S)
MÜTEHACİ (Hicv den) Bir kimseyi hicveden, yeren
MÜTEHACİM Birbirine hücum eden, saldıran
MÜTEHACİMÂNE f Birbirine saldırır ve hücum eder şekilde
MÜTEHACİMÎN (Mütehacim C) Birbirine hücum edenler, saldıranlar
MÜTEHACİYANE f Hicvedercesine
MÜTEHADDIR Yeşil renklenen, yeşillenen
MÜTEHADDİ´ (Hud´a dan) Bilerek aldanan
MÜTEHADDİ Çekişen, çekişip kavga eden Tahaddi eden * Dikkatle bakan
MÜTEHADDİB Kamburlaşan Kambur olan
MÜTEHADDİR (Mütehaddire) Örtünen, bürünen, tahaddür eden * Mc: Namuslu
MÜTEHADDİR Yuvarlanan, yokuş aşağı giden
MÜTEHADDİS(E) (Hudus dan) Meydana gelen, peydâ olan, meydana çıkan
MÜTEHADDİŞ Iztırab çeken * Tırmalanan, tahaddüş eden
MÜTEHADI´ Aldanmış gibi görünen
MÜTEHAFFIZ (C: Mütehaffızîn) (Hıfz dan) Korunup sakınan, tahaffuz eden
MÜTEHAFFIZÎN (Mütehaffız C) Korunup sakınanlar, tahaffuz edenler
MÜTEHAFFİF Ayağa mest veya çizme cinsinden bir şey giyen * Hafifliyen, tahaffüf eden
MÜTEHAFİT (Heft den) Bir şeyin üzerine istekle saldıran
MÜTEHAFİTÂNE f Birşeye istekle saldırırcasına
MÜTEHAKKIK Tahakkuk eden, doğruluğu meydana çıkan
MÜTEHAKKİD Kin tutan, kindâr
MÜTEHAKKİM Zorba, zorbalık eden, tahakküm eden Hâkimlik taslayan
MÜTEHAKKİMÂNE f Mütehakkim bir surette Tahakkümle, zorbalıkla
MÜTEHAKKİMÎN (Mütehakkim C) Zorbalar Tahakküm edenler Mütehakkimler
MÜTEHALHIL Kabarmış veya kabartılmış olan Açılıp parçaları ayrılmış olan
MÜTEHALİF Birbirine muhalif olan Birbirine uymayan Birbirini tutmayan
MÜTEHÂLİF-ÜL MERKEZ Merkezi bir olmıyan
MÜTEHÂLİK (Helâk dan) Tehâlük eden, kendini tehlikeye atacak kadar acele eden
MÜTEHÂLİKÂNE f Acelecilikle, çabuklukla
MÜTEHALLİ (Haly dan) Süslenmiş, bezenmiş, donanmış
MÜTEHALLİ Bırakılmış, boşaltılmış * Boş kalan, boşalan
MÜTEHALLİD Bir yerde devamlı olarak kalan Ebedi, sermedi
MÜTEHALLİF (Mütehallife) Uymayan, uygun ve münasib gelmeyen * Değişebilir, değişken
MÜTEHALLİK Bir huy edinen, huylanan Huyu olmayan bir şey ile tekellüf edip o ahlâka alışan
MÜTEHALLİL Araya sokulan, araya giren * Bozulan * Bir kelimeden nice mânâlar kasdedip söyleyen kimse
MÜTEHALLİL (Hall den) Erimiş Çözülmüş
MÜTEHALLİM (Hilm den) Yumuşak huylu görünen * Meme gibi yuvarlaklaşan
MÜTEHALLİS (Hulus dan) Kurtulan, halâs bulan * İkinci olarak başka bir ad takınan Mahlâs alan
MÜTEHALLİT Karışan, karışık olan, tahallüt eden
MÜTEHAMİ Korunan, sakınan, kendini himaye eden
MÜTEHAMİK (Humk dan) Kendisini ahmak gibi gösteren
MÜTEHAMİKANE f Ahmakçasına, eblehçesine
MÜTEHAMİYANE f Sakınarak, korunarak Kendini himaye edercesine
MÜTEHAMMIZ (Humz dan) Ekşiyen, tahammüz eden
MÜTEHAMMİ Kendini koruyan, kendini himaye eden
MÜTEHAMMİK (Humk dan) Ahmak gibi konuşan veya ahmakçasına hareketlerde bulunan Ahmaklaşan
MÜTEHAMMİL Tahammül eden, katlanıp sabır ile kabul eden Dayanabilen, kaldırabilen
MÜTEHAMMİLÂNE f Yüklenerek * Tahammül ederek, dayanarak
MÜTEHAMMİLÎN (Mütehammil C) Tahammül edenler Katlanıp sabrederek kabul edenler Dayanabilenler Kaldırabilenler
MÜTEHAMMİR Tahammür eden, ekşiyen Mayalanan
MÜTEHANNİ Eğrilen
MÜTEHANNİN Özleyen, göreceği gelen
MÜTEHARHIR Karnı büyük olanın karnının oynaması, sallanması
MÜTEHARİB(E) (Harb den) Savaşan, harbeden, muharebe eden
MÜTEHARRİM (C: Müteharimîn) İhtiyar gibi görünen Kendini ihtiyar gösteren, yaşlı gösteren
MÜTEHARİMÎN (Müteharim C) Teharüm edenler, kendilerini ihtiyar gibi gösteren kimseler
MÜTEHARİŞ Hırıldaşıp dalaşan, tehârüş eden
MÜTEHARRIK Yırtılan, taharruk eden
MÜTEHARRİŞ Tırmalanan, tırmıklanmış olan, tırmık yiyen
MÜTEHARRİ Taharri eden, araştıran
MÜTEHARRİK Harekete geçen, kımıldanan Yerinde durmayıp hareket eden Devir ve hareket eden
MÜTEHARRİYANE f Taharri edip araştırana yakışır şekilde
MÜTEHARRİZ Korunan, sakınan
MÜTEHASIM (C: Mütehasımîn) (Husumet den) Karşılıklı düşmanlık eden ve birbirine hasım olan * Karşılıklı olarak dâvâ edenlerden herbiri
MÜTEHASIMÎN (Mütehasım C) Çekişenler, birbirlerine düşmanlık ve husumet edenler Hasım olanlar Karşılıklı dâva edenler
MÜTEHASİD Birbirini kıskanan, çekemiyen Birbirine hased eden
MÜTEHASSIL (Husul den) Husule gelen, hasıl olan, vücut bulan, meydana gelen
MÜTEHASSIN(A) (Hısn dan) Kaleye veya istihkâmlı bir yere kapanmış
MÜTEHASSIS Bir işin hakikatını, içyüzünü çok iyi bilen Bir meslekte mahir olan * Has ve mahsus olan
MÜTEHASSİR (Hasr dan) Pıhtılaşmış
MÜTEHASSİR (Hasr dan) Özleyen, hasret çeken Mahrum kalan İsteğine erişemiyen
MÜTEHASSİRÂNE f Özleyerek, hasret çekerek
MÜTEHASSİS İnsan sözüne kulak verip dinleyen * Hayırlı işlere dair haberlere dikkat edip araştıran * Çok duygulu, duygulanmış, hisli
MÜTEHASSİSÂNE f Duygulanarak, hislenerek
MÜTEHAŞİ (Haşy den) Çekingen, sakıngan
MÜTEHAŞİYÂNE f Çekingenlikle, sakınganlıkla, kaçınırcasına
MÜTEHAŞİ´ (Huşu´ dan) Huşu ile eğilen
MÜTEHAŞŞİ Korkan, irkilen Hürmet ile korkup çekinen
MÜTEHAŞŞİ´ (Huşu´ dan) Kendini alçak tutan, alçakgönüllü, mütevâzi
MÜTEHAŞŞİB (Haşeb den) Odunlaşan, odunlaşmış
MÜTEHAŞŞİD(E) (C: Mütehaşşidîn) Yardım için koşuşup toplanan, biriken, yığılan
MÜTEHAŞŞİDÎN (Mütehaşşid C) Birikenler, toplananlar
MÜTEHAŞŞİN Sertlik gösteren, kabalaşan
MÜTEHATIB Birbirine hitab eden, söyleşen
MÜTEHATİR Birbirini yalanlayan, tekzib eden
MÜTEHATTIR (Hutur dan) Hatırlayan, hatırına getiren, tahattur eden
MÜTEHATTİ Hatâ işleyen, yanılan * Atlayıp geçen
MÜTEHATTİM (Hatm dan) Lüzumlu, gerekli
MÜTEHAVİN (Hevn den) İşinde gevşek ve kayıtsız olan Bir işe ehemmiyet vermiyen, mühimsemiyen
MÜTEHAVİR Birbiriyle konuşan
MÜTEHAVVİF Korkan Korkak
MÜTEHAVVİFÂNE f Korkarak, havfederek, korkarcasına
MÜTEHAVVİL Bir halde durmayan, başka şekle girip değişen * Bir yerden diğer yere nakleden, değişip tebdil olan
MÜTEHAYYEL Hayal edilen şey
MÜTEHAYYELÂT (Mütehayyel C) Hayal edilen şeyler
MÜTEHAYYER Hayrette kalınan şey, şaşılacak şey
MÜTEHAYYİL (Hayal den) Kuvve-i hayaliyeden geçiren, hayal kuran Bir şeyi görüp gözetici, idrak edici olan
MÜTEHAYYİLÂNE f Hayal ve düşünceye dalarak, hayâl kurarak
MÜTEHAYYİLE Beyinde hayal kurma merkezi
MÜTEHAYYİR Şaşmış, hayrette kalmış
MÜTEHAYYİRÂNE f Şaşkınca, şaşkın şaşkın, şaşırarak
MÜTEHAYYİRİN (Mütehayyir C) Şaşırmış olanlar Şaşmış kimseler Hayrette kalanlar
MÜTEHAYYİZ Tahayyüz eden, yer tutan * İtibarlı, mühim
MÜTEHAZİB Biribine muvâfık olmak, uygunluk
MÜTEHAZLIK Üstadlık dâvâsı eden, fakat üstad olmayan kimse
MÜTEHAZZI´ Alçak gönüllülük eden, tevazu gösteren
MÜTEHAZZIÂNE f Alçak gönüllülükle, tevazu göstererek
MÜTEHAZZIR Yeşil renkle renklenen Yeşillenen
MÜTEHAZZIR Hazır olan, huzurda bulunan
MÜTEHAZZİB Takım takım, küme küme toplanan
MÜTEHAZZİN Hüzünlü, kederli Üzülen, mahzun olan
MÜTEHAZZİR (Hazer den) Sakınan, çekinen, dikkatli davranan
MÜTEHAZZİRÂNE f Çekinerek, sakınarak, dikkatli davranarak
MÜTEHECCİ (Hecâ dan) Heceliyen
MÜTEHECCİD Geceleri uyanıp teheccüd namazı kılan
MÜTEHEDDİ (Hidyet den) Hediye gönderen * Hidâyete eren, doğru yola giren İslâm dinini kabul edip müslüman olan
MÜTEHEDDİM (Hedm den) Yıkılan, inhidâm eden
MÜTEHEKKİM (Tehekküm den) Alay eden, tehekküm eden
MÜTEHEKKİMÂNE f Alay edercesine
MÜTEHELLİL Sevinçten yüzü gülen
MÜTEHEMMİK İşinin üzerine düşen, ehemmiyet veren İşine sıkı sarılan
MÜTEHETTİK (Hetk den) Yırtılan, tehettük eden * Edebsiz, utanmaz Hayasız
MÜTEHEVVİR Hiddet ve kızgınlıkla neticeyi düşünmeden saldıran
MÜTEHEVVİRÂNE f Birdenbire saldırarak * Kızgınlıkla Hiddetlice Birden öfkelenir surette
MÜTEHEVVİREN Tehevvür ve öfke ile
MÜTEHEYYİ´ Hazırlanmış, hazır Hazırlanan
MÜTEHEYYİ´-İ HAREKET Harekete veya gitmeğe hazırlanmış
MÜTEHEYYİB Heybetlenen Heybetli Korku ve hürmet hissini veren
MÜTEHEYYİC Heyecana gelen, coşan, coşkun, heyecanlı
MÜTEHEYYİCÂNE f Coşkunlukla, heyecana gelerek
MÜTEHEZZİC (C: Mütehezzicin) Makamla şarkı söyliyen Terennüm eden
MÜTEHEZZİCÂNE f Makamla şarkı söylercesine
MÜTEHEZZİCÎN (Mütehezzic C) Makamla şarkı söyliyenler
MÜTEHEZZİZ İhtizaz eden, titreyen
MÜTEHEZZİZÂNE f Titreyerek, titremek suretiyle
MÜTEKABBIZ (Kabz dan) Toplanıp çekilen *Asık suratlı, asık, çehreli * Buruşup kasılan adale
MÜTEKABBİL (Kabul den) Kabul eden, üstüne alan
MÜTEKABİL Karşılıklı, bir diğerinin karşısında
MÜTEKABİLE Karşılıklı davranış veya vaziyet
MÜTEKABİLEN Karşılıklı olarak, karşı karşıya
MÜTEKABİLETAN Birbirine karşı olan iki şey
MÜTEKABİLİYET Karşılıklı vaziyet, karşılıklı durum
MÜTEKÂBİR (Kibr den) Kibirli Kendini büyük gören
MÜTEKADDİM Evvelki, önceki, öne geçen, takaddüm eden * Takdim olunan, sunulan
MÜTEKADDİMÎN Evvelkiler, geçmiştekiler * Eskiden gelmiş İslâm allâmeleri
MÜTEKADİMÎN-İ ŞUARÂ Eski şâirler
MÜTEKADDİS (Kuds den) Çok temiz olan Takaddüs eden, kutsal olan
MÜTEKADİM Geçmiş bulunan, tekadüm eden
MÜTEKÂFİ (Mütekâfiyye) Birbirine denk ve akran olan Eşitleşen
MÜTEKÂFİYEN Birbirine eşit, denk, müsavi ve akran olarak
MÜTEKÂHİL Tembel, üşengeç
MÜTEKAIS Göğsü dışarı çıkıp, arkası içeri giren kimse
MÜTEKAİD Tekaüd olan Emekli
MÜTEKAİDÎN (Mütekaid C) Emekliler, emekliye ayrılmış olanlar
MÜTEKÂLİB (C: Mütekâlibîn) (Kelb den) Köpek gibi birbirinin üstüne atılan
MÜTEKÂLİBÂNE f Köpek gibi birbirinin üstüne sıçrayarak
MÜTEKÂLİBİN (Mütekâlib C) Köpek gibi birbirlerinin üzerlerine sıçrayanlar
MÜTEKALKİL Deprenen, sarsılan
MÜTEKALLİB Dönen, değişen Başka şekil olan
MÜTEKALLİD Kuşanan Kılıç takan, takınan Kılıç kuşanmış * Bir işi üzerine alan Bir vazifeyi deruhte eden
MÜTEKALLİL (Kıllet den) Azalan, azalmış olan
MÜTEKALLİS(E) Gerilen, çekilip toplanan, gerilmiş
MÜTEKÂMİL Kemâlli, olgun, tekâmül etmiş olan
MÜTEKÂMİLÂNE f Olgunluk ve kemâlât göstererek Olgunlukla
MÜTEKÂMİLÎN Tekâmül etmiş olanlar Kâmil ve olgun kimseler Allah´ın emrine uygun şekilde hareketi alışkanlık hâline getirmiş olanlar
MÜTEKAMİR Birbiriyle kumar oynayan Kumar arkadaşı
MÜTEKAMMİS Gömlek giyen
MÜTEKARİB (Kurb dan) Yaklaşan, tekarüb eden Birbirine yakın olan, gittikçe birbirine yaklaşan
MÜTEKARİN (Karn dan) Birbirine birleşmiş, bitişmiş olan * Yaklaşmış, yakınlaşmış, tekarün eden
MÜTEKARRİB(E) (C: Mütekarribîn) (Kurb dan) Yaklaşan, yaklaşmağa çalışan, yakın olan, takarrüb eden
MÜTEKARRİBÎN (Mütekarrib C) Takarrüb edenler, yaklaşanlar, yakın olanlar
MÜTEKARRİH (Karh dan) Yaralı, çıbanlı Cerahatli yara veya çıban
MÜTEKARRİR (Karar dan) Kararlaşan, takarrür eden Yerleşip kuvvet bulan
MÜTEKASIM (C: Mütekasımîn) (Kısm dan) Paylaşan, bölüşen Bir şeyi paylaşanların beheri
MÜTEKASIR (C: Mütekasirîn) (Kasr dan) Kısalık gösteren * Elinden gelip gücü yettiği hâlde iş yapmıyan
MÜTEKASIRÎN (Mütükasır C) Kısalık gösterenler * Ellerinden geldiği, becerebildikleri halde iş yapmayanlar
MÜTEKÂSİF (Kesafet den) Sıklaşmış, koyulaşmış, yoğunlaşmış Sıklaşan, yoğunlaşan, koyulaşan, tekâsüf eden
MÜTEKÂSİL Tekâsül eden Üşenir ve tembel olan
MÜTEKÂSİLÂNE f Tembelce hareket ederek, üşengeçlik ve uyuşuklukla davranarak
MÜTEKÂSİLÎN (Mütekâsil C) (Kesl den) Üşenenler, tembellik yapanlar
MÜTEKASİM Kısmet eden * Aralarında bir şey taksim edenlerin her biri * Birbiriyle kasemleşen, andlaşan
MÜTEKASİR (Kesret den) Çok çoğalan, tekâsür eden, çoğalmış
MÜTEKASSİ Dikkatle araştıran
MÜTEKAŞŞİ´ (Kaş´ den) Balgam çıkaran hasta * Balgam söktüren ilâç
MÜTEKATI´ Karşılıklı kesişen, birbirini kesen
MÜTEKATIR (Katr dan) Damlıyan Katre katre dökülen
MÜTEKATİL (Katl den) Karşılıklı olarak birbirine öldüren, katleden
MÜTEKATTI´ (Kat´ dan) Kesik Biteviye olmayan
MÜTEKATTIR Damlayan, katre katre dökülen
MÜTEKAVVEM Biçilmiş, kesilmiş Toplanmış
MÜTEKAVVİ (Kuvvet den) Kuvvetlenen, kuvvet bulan Kuvvetlenmiş
MÜTEKAVVİL (C: Mütekavvilîn) (Kavl den) Yalan uydurup söyleyen
MÜTEKAVVİLÎN (Mütekavvil C) (Kavl den) Mecbur olmadığı halde kendiliğinden yalan söyleyenler
MÜTEKAVVİM Bozuk iken düzelen, eğri iken doğrulan * İyi idâre edilen * Sağlam, muhkem * Müesses, te´sis edilmiş, kurulmuş
MÜTEKAVVİS (Kavs dan) Yay gibi eğri Yay şekline giren, kavislenen Eğrilmiş, bükülmüş
MÜTEKAYHIK Diline ne gelirse söyleyen Ağzına geleni konuşan
MÜTEKÂYİD (C: Mütekâyidîn) Birbirine hile yapan
MÜTEKAYİDÂNE f Düzenbazlık ve hile ile
MÜTEKÂYİDÎN (Mütekâyid C) Birbirlerine hile yapanlar, birbirlerini aldatanlar
MÜTEKAYYİD (C: Mütekayyidîn) (Kayd dan) Dikkatli davranan
MÜTEKAYYİDÂNE f Dikkatli davranarak, kayıtlı bulunarak
MÜTEKAYYİDÎN (Mütekayyid C) (Kayd dan) Dikkatli davrananlar, kayıtlı bulunanlar
MÜTEKAYYİH(A) (Kayh dan) İrinli Cerahat bağlamış
MÜTEKAZİ (Tekaza dan) Borçluyu (borcunu ödemesi için) sıkıştıran
MÜTEKEBBİR Kibirli Büyüklenen Tekebbür eden * Esmâ-i İlâhiyeden olup, Allah´ın büyüklük ve azametini ifade eder
MÜTEKEBBİRÂNE f Büyüklenerek, kibirlenerek, büyüklük taslayarak
MÜTEKEBBİRÎN (Mütekebbir C) Tekebbür edip kibirlenenler Kendini beğenmişler
MÜTEKEBKİB Kaftanına bürünmüş
MÜTEKEDDİR (C: Mütekeddirîn) (Keder den) Kederli, hüzünlü Kederlenen, tekeddür eden * Bulanık
MÜTEKEDDİRÂNE f Kederli ve hüzünlü bir hâlde * Bulanarak
MÜTEKEDDİRÎN (Mütekeddir C) Kederlenenler, kederli ve hüzünlü olan kimseler * Bulanık şeyler
MÜTEKEFFİ Önüne eğik olan
MÜTEKEFFİL Kefil olan, tekeffül eden Başkasının işini üzerine alan
MÜTEKEFFİLÂNE f Kefil olarak
MÜTEKEFFİLÎN (Mütekeffil C) Mütekeffiller Tekeffül edenler, kefil olanlar
MÜTEKEHHİL (C: Mütekehhilîn) Gözüne sürme çeken
MÜTEKEHHİLÎN (Mütekehhil C) Gözüne sürme çekenler, tekehhül edenler
MÜTEKEHHİN (C: Mütekehhinîn) (Kehânet den) Kâhinlik yapan
MÜTEKEHHİNÂNE f Falcılıkla, kâhincesine
MÜTEKEHHİNÎN (Mütekehhin C) Falcılık yapanlar, kâhinlik edenler
MÜTEKELLİF Zahmetli iş tutan, külfetli işe girişen
MÜTEKELLİFÎN (Mütekellif C) Zahmetli, külfetli iş tutanlar, tekellüf edenler
MÜTEKELLİM Söyleyen, konuşan, nutuk söyleyen * Gr: Söyleyen, birinci şahıs
MÜTEKELLİM-İ EZELÎ Allah (CC)
MÜTEKELLİM-İ MAALGAYR Konuşan kimsenin kendisinin de içinde bulunduğu bir cemaata ait fiili ifade eden kelimelerin sigasıdır Okuduk, yazıyoruz, gideceğiz, çalışmışız gibi (Bak: Mütekellim-i vahde)(Fert mütekellim-i vahde olsa, müsamahası ve fedakârlığı amel-i sâlihtir Mütekellim-i maalgayr olsa, hıyanettir, amel-i tâlihtir Bir şahıs kendi nâmına hazm-ı nefs eder, tefahür edemez; millet namına tefahür eder, hazm-ı nefs edemez M)
MÜTEKELLİM-İ VAHDE Konuşan kimsenin yalnız kendine ait fiili gösteren kelimelerin sigasıdır Baktım, görüyorum, gezmişim, oturacağım gibi (Bak: Mütekellim-i maalgayr)
MÜTEKELLİMÂNE f Konuşur gibi, konuşmak suretiyle
MÜTEKELLİMÎN İslâm ve iman esaslarını, hakaik-ı Kur´aniye ile isbat ve izahını yapan büyük İslâm allâmeleri, âlimleri, İlm-i Kelâm âlimleri (Bak: İlm-i Kelâm)
MÜTEKELLİS (Kils den) Kireçlenmiş, kireçlenmiş
MÜTEKEMMİ Örtünmüş
MÜTEKEMMİL (Kemal den) Olgunlaşan, tekemmül eden Eksiği kalmayan
MÜTEKEMMİLÂNE f Olgunlaşarak, tekemmül ederek Eksiği kalmayarak
MÜTEKEMMİLÎN (Mütekemmil C) (Kemâl den) Olgunlaşanlar, kemale erenler, tekemmül edenler
MÜTEKEMMİN (Kemn den) Pusuya yatmış olan, pusuya giren, gizlenen, pusuda
MÜTEKERRİC Küflenmiş
MÜTEKERRİH (İkrah dan) Kerih gören, tekerrüh eden, ikrah eden Tiksinen * Surat asan
MÜTEKERRİHÂNE f Tiksinircesine Surat asarcasına
MÜTEKERRİR Tekerrür eden Tekrar Tekrar olan Mükerrer olan * Edb: Murabbâ, muhammes, müseddes bentli manzumelerin birinci bendi sonunda tekrar edilmiş olan mısra
MÜTEKESSİR (Kesr den) Kırılan Parçalanan
MÜTEKESSİR (Kesret den) Çoğalan, artan, tekessür eden
MÜTEKEŞŞİF (Keşf den) Açılan, tekeşşüf eden, açığa çıkarılan
MÜTEKEVVİN Hâsıl olan Mevcud bulunan Var olan
MÜTEKEYYİF Keyfiyetlenen, bir keyfiyetle vasıflandıran, tekeyyüf eden
MÜTEKEYYİS (C: Mütekeyyisîn) Zeki ve akıllı gibi görünen
MÜTEKEYYİSÎN (Mütekeyyis C) Akıllılık taslıyanlar, tekeyyüs edenler
MÜTELAFFIZ (Lafz dan) Telaffuz eden, bir kelâmı ağzından çıkaran, söyleyen
MÜTELAFİ Telafi eden Kaybettiği bir şeye mukabil başka bir şey kazanan
MÜTELAHHIZ Ekşi birşey yiyen kimsenin yanında ağzı sulanan
MÜTELAHİ (Lehv den) Oynıyan Oyun veya sazla uğraşan
MÜTELAHİK (Lühuk dan) Biribirinin arkasından gelen Birbirine katılan
MÜTELAHİME Deri ile birlikte epeyce de et kesilmiş olan yara
MÜTELAHİYANE f Oyunla uğraşarak, oynayarak
MÜTELAHİZ (C: Mütelahizîn) Gözucu ile bakışanların beheri
MÜTELAHİZİN (Mütelahiz C) Gözucu ile bakışanlar, telâhuz edenler
MÜTELAİB (La´b dan) Oyun ile meşgul olan, oynayan
MÜTELAİN Lânetleşen, uğursuzlaşan
MÜTELAKİ (Lika dan) Telâki eden Kavuşmuş, ulaşmış Kavuşan
MÜTELAKİM Birbirine yumruk atan, telâküm eden
MÜTELAKKIB (Mütelakkıbîn) (Lakab dan) Lakap alan, lakap takınan
MÜTELAKKIM Lokma yutan Lokmalayan
MÜTELAKKİ Telakki ve kabul eden, nazarıyla bakan
MÜTELAKKİB (Lakab dan) Lakap takılmış, lakaplanmış
MÜTELAKKİBÎN (Mütelakkib C) Lakap alanlar, lakap takınanlar
MÜTELALİ (Mütelal) Parlayan, parıldayan, ışıldayan Şimşek gibi çakan
MÜTELASIK(A) (Lüsuk dan) Birbiriyle birleşmiş olan Bitişik
MÜTELA´SİM (C: Mütela´simîn) Saçmasapan cevap veren, kemküm eden
MÜTELA´SİMANE f Saçmalayarak, kemküm ederek
MÜTELASSIS (Lüss den) Hırsızlık yapan
MÜTELAŞİ Telaş eden Izdırab ile karışık acele eden Telaşlı
MÜTELAŞİYANE Acele ve telaş ile
MÜTELATIF (Lütf dan) Kibar ve nazik muamele yapan Lütf ile muamele eden
MÜTELATIM (Mütelatıma) Birbirine çarpan, çarpışan, çalkalanan Dalgalı
MÜTELATTIF (Lütf dan) Yumuşak ve nazik davranan
MÜTELATTIFANE f Naziklikle, incelikle
MÜTELATTIH Bulaşan, bulaşık olan (yağ, çamur vs)
MÜTELAZZİ Alevlenen, alev çıkaran
MÜTELEBBİD Birbiri üstünü yığılıp kat kat olmuş
MÜTELEBBİS Giyinmiş, elbiseli * Karışık, başkasına bulaşmış, karışmış olan
MÜTELECLİC Dilini çiğneyerek basık basık konuşan
MÜTELEFFİF Sarılıp bürünen
MÜTELEFFİK Bitişik ve yapışık olan
MÜTELEFFİT İltifat eden, iltifat edici olan
MÜTELEFFİTANE f İltifat edercesine
MÜTELEHHİ (Lehv den) Oyunla, sazla vakit geçiren
MÜTELEHHİB (Leheb den) Alevlenen, alev çıkaran
MÜTELEHHİF (C: Mütelehhifîn) (Lehef den) Hasret çeken Özleyen Yanıp yakılan Hüzünlü olan
MÜTELEHHİFÂNE f Özleyerek, hasret çekerek Kaygılı, tasalı olarak, yanıp yakılarak
MÜTELEHHİFÎN (Mütelehhif C) Hasret çekenler, yanıp yakılanlar Kederli, tasalı olanlar
MÜTELEMMİ´ Parıldayan, telemmü´ eden
MÜTELEMMİS (Lems den) El ile dokunan Telemmüs eden
MÜTELEMMİZ (C: Mütelemmizîn) Talebelik etmek suretiyle öğrenen Telemmüz eden
MÜZELEMMİZÎN (Mütelemmiz C) Talebelik ederek öğrenenler, telemmüz edenler
MÜTELESSİM (C: Mütelessimîn) Yüzü peçeli, yaşmaklı
MÜTELEVVİM Muntazır olan, bekleyen
MÜTELEVVİN Renkten renge giren Halden hale geçen Kararsız Dönek
MÜTELEVVİS Pis, kirli, murdar, paslanan, kirlenen * Karışmış, muhtelit
MÜTELEYYİN (Leyyin den) Yumuşak olan Gevşeyip yumuşayan
MÜTELEYYİS Arslan yürekli, arslan yürüyüşlü
MÜTELEYYİSÂNE f Arslan gibi
MÜTELEZZİC Lüzucetli ve yapışkan olan
MÜTELEZZİZ Lezzet aldığından hoşnud olan, lezzet duyan
MÜTELEZZİZÂNE f Lezzet alarak, lezzet almak suretiyle
MÜ´TELİF (Ülfet den) Alışan, ülfet eden, alışık * Uygun, muvafık, denk
MÜTEMACİD İtibar, şeref ve haysiyetiyle iftihar edip övünen
MÜTEMADİ Devamlı, kesiksiz, sürekli, daima
MÜTEMADİYEN Devamlı surette
MÜTEMADİYET Devamlılık, mütemadilik
MÜTEMADİH Zararı çok olan kimse Acele ile yapan, hızlı çalışan kimse
MÜTEMAHHIT Sümküren
MÜTEMAHHIZ Fitne çıkaran * Doğum sancısı çeken
MÜTEMAHHIZ (C: Mütemahhızîn) Candan ve gönülden inanarak çalışan
MÜTEMAHHİL Hayal eden
MÜTEMAHİL Uzak ve uzun
MÜTEMALİK Kendini tutan, nefsine hâkim olan
MÜTEMÂRIZ Kendini hasta gösteren, yalandan hasta olan
MÜTEMÂRIZÂNE f Yalandan hastalanarak
MÜTEMÂRIZÎN (Mütemârız C) Hasta gibi görünenler, yalandan hasta olanlar
MÜTEMASİL Birbirine benzer, eş* Birbirinin benzeri, naziri olan
MÜTEMASS Temas eden, dokunan, değen
MÜTEMAŞİ Seyre çıkan
MÜTEMAŞŞİT Saçını sakalını tarayan
MÜTEMAYİL Taraftar görünen, temayül eden, meyillenen
MÜTEMAYİLÂNE f Mütemayil olarak Temayül ederek Taraftarcasına
MÜTEMAYİZ Temayüz etmiş, ayrılmış olan * İyiliğinden dolayı başkalarından ayrı olan
MÜTEMAZİH Şakalaşan, birbirine lâtife ve şaka yapan
MÜT´EME İkiz doğma
MÜTEMEDDİH (C: Mütemeddihîn) (Medh den) Kendini medhedip öven Temeddüh eden, övünen
MÜTEMEDDİHÂNE f Kendini medhederek, övünerek
MÜTEMEDDİHÎN (Mütemeddih C) Kendini medhedenler, övünenler
MÜTEMEDDİN Medeni, görgülü, terakki etmiş Şehirleşmiş olan Bedeviliği, göçebeliği bırakıp medenileşmiş olan
MÜTEMEHDİ Mehdilik iddiasında bulunan
MÜTEMEHDİYÂNE f Mehdilik iddiasında bulunarak, mehdilikle
MÜTEMEHHİD (Mehd den) Yayılmış, serilmiş Yayılıp döşenen
MÜTEMEHHİL Hile eden * Bir kimsenin istediğini vermek hususunda onu külfet ve zahmete sokan
MÜTEMEHHİL Teenni ve sükûn üzere olup acele etmeyen * Zamana muhtaç, büyüyüp gelişmesi belli bir zaman içinde olan şey, tedric kanununa tabi olan
MÜTEMEHHİR (C: Mütemehhirîn) Mâhir olan, temehhür eden
MÜTEMEHHİRÎN (Mütemehhir C) Mâhir olan kimseler Temehhür eden kişiler
MÜTEMEKKİN (Mekân dan) Yerleşen, Mekânlanan, temekkün eden İkamet eden, sâkin olan * Gr: Üç harekeyi de kabul eden kelime
MÜTEMELLIK (Melık dan) Alçakçasına yalvaran, yaltaklanan
MÜTEMELLIKANE f Yaltaklanarak Alçakcasına yalvararak
MÜTEMELLİ Uzun ömürlü ve rahat yaşıyan
MÜTEMELLİK (Mülk den) Mülk edinen, temellük eden Malın sâhibi olan
MÜTEMELLİL (Millet den) Aynı milletten olan
MÜ´TEMEN (Emn den) İnanılır, güvenilir, itimad edilir Emniyetli
MÜTEMENNA İstenilen, temenni olunan
MÜTEMENNİ Temenni eden, isteyen
MÜ´TEMER Anlaşma için yapılan toplantı Kongre
MÜTEMERKİZ Bir yere toplanmış, merkezleşmiş
MÜTEMERRIK İdman olarak ve alışmak üzere çalışan
MÜTEMERRİD İnatçı, ısrar eden, dik kafalılık eden Kibirlilik eden(Dine muhalif felsefeden tam ders alan, bir firavun olur Fakat en hasis şeye ibadet eden ve menfaat gördüğü her şeyi kendine rab telâkki eden bir firavun-u zelildir Hem mütemerriddir Fakat bir lezzeti için nihayet zilleti kabul eden miskin bir mütemerriddir Hasis bir menfaat için şeytanın ayağını öper derecede alçaklık gösterir MN)
MÜTEMERRİDÂNE f İnatla, direnerek, dikbaşlılıkla
MÜTEMERRİDÎN (Mütemerrid C) Dikkafalık edenler, inatçılık yapanlar, direnenler Mütemerridler
MÜTEMERRİN Öğrenmek için çalışan, alışmak gayesiyle egsersiz yapan
MÜTEMESHİR Maskaralık eden, eğlenen
MÜTEMESHİRÂNE f Maskaralıkla
MÜTEMESHİRÎN (Mütemeshir C) Eğlenenler Maskaralık yapanlar
MÜTEMESKİN Miskinleşen Miskinlik gösteren
MÜTEMESSEL Bir şeye benzetilen
MÜTEMESSİH Bir şeye sürünen * Mesheden, sıvazlayan Bir şeye el süren
MÜTEMESSİH Çirkin kılığa giren Temessüh eden İnsaniyetten hayvaniyete değişen
MÜTEMESSİK Temessük eden Sıkı sıkı yapışıp tutan * Bir delil ve şahide dayanan, delile istinad eden
MÜTEMESSİL Bir şeye benzeyen, bir şeyin suretine giren, cisimlenip görülen * Kıssa, hikâye anlatan
MÜTEMEŞŞİ (Meşy den) Yürüyen, temeşşi eden
MÜTEMETTİ´ (Mütu´ dan) Menfaatlenmiş, faydalanmış * Umre ile hacc için ihram bağlanmış * Kazanan, kâr eden
MÜTEMEVVİC (Mevc den) Dalgalanan, dalgalı
MÜTEMEVVİL (C: Mütemevvilin) (Mâl den) Zengin Mal mülk sâhibi
MÜTEMEVVİLÎN (Mütemevvil C) Mal mülk sâhibleri Zenginler
MÜTEMEVVİN İyâline çok nafaka veren Ailesine, çoluk çocuğuna iyi bakan
MÜTEMEYYİ´ (Mey´ den) Mâyi haline gelen, sıvılaşan Sulanıp akan
MÜTEMEYYİZ (C: Mütemeyyizîn) Seçilen, seçkin
MÜTEMEYYİZÎN (Mütemeyyiz C) Seçkin kişiler, seçilen kimseler, mütemeyyizler
MÜTEMEZZİK Yırtılan, parçalanan
MÜ´TEMİN Güvenen, inanan, itimad eden, emniyet eden
MÜ´TEMİR Berd-i acûz günlerinin beşinci günü
MÜTEMMEM Tamamlanan, eksikleri kalmayan Nihayete eren
MÜTEMMİM Tamamlayan, bitiren
MÜTENACİ Fısıldayan, fısıltı ile konuşan Tenâci eden
MÜTENACİYÂNE Fısıldaşanlar gibi, fısıldaşana yakışır surette
MÜTENADD Birbirinden ürken, korkan
MÜTENADİ (Nida dan) Birbirini çağıran Birbirine nida eden
MÜTENADİR (Nedret den) Az bulunur Nâdir
MÜTENAFİ (Nefy den) Biribirene zıt olan
MÜTENAFİR Birbirinden nefret eden, ürken Birbirini görmek istemeyen * Edb: Yanyana gelişleri ile söylemede zorluk çıkaran kelime veya harf
MÜTENAFİS Çekişen Birbiriyle münâkaşa eden
MÜTENAGGIM Nağme eden, âvâzlanan, şarkı söyleyen
MÜTENAHHİ Bir tarafa çekilen Çekingen
MÜTENAHHİM Balgam çıkaran
MÜTENAHİ Nihayete eren, biten, sonu gelen
MÜTENAHİZ Erişip ulaşan
MÜTENAHNİH (C: Mütenahnihîn) Hırıltı ile soluyan Hırıltı ile ses çıkaran
MÜTENAHNİHÂNE f Soluyarak Hırıltı ile ses çıkararak
MÜTENAHNİHÎN (Mütenahnih C) Boğazından hırıltı ile ses çıkaranlar, soluyanlar
MÜTENA´İM (Ni´met den) Nimetler içinde, nazlı büyüyen
MÜTENA´İMÂNE f Nimetler içinde nazdar bir şekilde büyümek, yetişmek suretiyle Varlık içinde, ferahlık ve nimet içinde olarak
MÜTENA´İMÎN (Mütena´im C) Nimetler içinde, nazlı büyüyenler, bolluk içinde büyüyenler
MÜTENAKIS Noksanlaşan, azalan, miktarı azalmış olan
MÜTENAKIZ Birbirine uymayan, birbirine zıt olan, birbirini bozup nakzeden, birbirini bozup nakzeder olan İkinci söylediği sözü, birinci söylediği söze zıt olup uymayan
MÜTENAKİH Nikâhlanan
MÜTENAKİR Bilmezlikten gelen, bilmez görünen
MÜTENAKKIL Bir yerden diğer bir yere nakleden, göçen
MÜTENASIK(A) Birbirine uygun olan, münâsib ve nizam üzerine dizilmiş olan
MÜTENASIR Birbirine yardım eden, muavenette bulunan, yardımlaşan
MÜTENASİB Uygun, aralarında muntazam bir nisbet bulunan, muvâfık, birbirine mensub ve müşâbih olan
MÜTENASİL (Nesl den) Doğup büyüyen, tenasül eden
MÜTENASİR (Nesr den) Saçılan
MÜTENASSIB Dikilen Ayakta dikilip duran
MÜTENASSIH (Nush dan) Nasihat dinleyip uslanan Öğüt kabul eden
MÜTENASSIHÂNE f Nasihat dinleyerek Öğüt kabul ederek
MÜTENASSIR (Nasr dan) Hristiyan olan Hristiyanlığı kabul eden
MÜTENASSIS Tedkik edilip incelendikten sonra karar verilen * Delil ve hüccet ile sabit olan
MÜTENATTI´ Boğaz içinden konuşan kişi * İşlerinde mübâlağa eden
MÜTENAVİB (Nevbet den) Nöbetleşe tekrarlanıp giden
MÜTENAVİL Tenavül eden Alıp yiyen El uzatıp alan
MÜTENAVİLÎN (Mütenavil C) Alıp yiyenler
MÜTENAVİM (C: Mütenavimîn) (Nevm den) Uyur gibi görünen Yalandan uyuyan
MÜTENAVİMÂNE f Uyur gibi görünerek
MÜTENAVİMÎN (Mütenavim C) Uyur gibi görünenler Yalandan uyuyanlar
MÜTENAZIR (Nazar dan) Tenazür eden, birbirinin karşısında bulunan Simetrik olan
MÜTENAZIRAN Bakışık olarak, simetrik tarzda
MÜTENAZİ´ (Nez´ den) Münazaa ve kavga eden Çekişen
MÜTENAZZIM Muntazam bir tarzda Düzgün olarak
MÜTENAZZIR Dikkatle bakarak düşünen Düşünerek dikkatle bakan
MÜTENAZZİRÂNE f Dikkatle bakıp düşünerek
MÜTENAZZİF Maddeten temizlenen
MÜTENEBBİH Uyanmış, tenbih ile uyarılmış olan Bir şeyden ders alıp aklını başına toplayan
MÜTENEBBİT Tenebbüt eden, yerden biten, yetişen
MÜTENECCİS Pislenmiş, kullanılmaz hâle gelmiş
MÜTENEDDİM Pişman olan, nedâmet duyan
MÜTENEDDİMÂNE f Pişman olarak, nedâmetle
MÜTENEDDİMÎN (Müteneddim C) Pişman olanlar, nedâmet duyanlar
MÜTENEFFİH Övünen * Kabarmış, şişmiş
MÜTENEFFİL Nâfile namaz kılan
MÜTENEFFİR Nefret eden, tiksinen, sevmeyen Aslâ hazmetmeyip çekinip kaçınan
MÜTENEFFİRÂNE f Tiksinerek, çekinerek
MÜTENEFFİS (Nefes den) Teneffüs eden Soluyan Nefes alan * Dinlenen
MÜTENEFFİZ Nüfuz sahibi, sözü geçer olan İtibarı cari bulunan
MÜTENEFFİZAN (Müteneffiz C) f Nüfuzlu ve hatırı sayılır kimseler Sözü dinlenir kişiler
MÜTENEKKİR Bilinmeyecek, tanınmayacak surete giren Kıyafet değiştiren
MÜTENEKKİREN Kıyafet değiştirip kendini tanıtmayarak
MÜTENEKKİS Ters dönüp başaşağı olan kimse
MÜTENEMMIS Yüzden kıl yolan kişi
MÜTENEMMİL Karınca gibi kaynaşan
MÜTENEMMİR Kaplanlaşan, kaplan huylu olan * Sert bir dille konuşan
MÜTENEMMİRÂNE f Kaplanlaşarak * Sert bir dille korkutarak
MÜTENESSİC (Nesc den) Dokunan, örülen
MÜTENESSİK (Nask dan) Biteviye olan, yeknesak olan
MÜTENESSİK Kulluk eden
MÜTENESSİM (Nesim den) Rüzgâr kokusu olan Rüzgâr koklıyan
MÜTENESSİR (Nesr den) Saçılan, yayılan, dağılan
MÜTENEŞŞIT Sevinç, neşat elde eden
MÜTENEŞŞİB Bir şeye ilişip tutulan
MÜTENEŞŞİF Suyu ve rutubeti çekip emen
MÜTENEŞŞİR Yayılan, dağılan, intişar eden
MÜTENEVVİ´ Çeşit çeşit, muhtelif, çeşitli, değişik, türlü türlü
MÜTENEVVİH Feryad eden, ağlayan
MÜTENEVVİM (Nevm den) Rüya gören Uyuyan, uyuklayan
MÜTENEVVİR (Nur dan) Nurlanan, tenevvür eden, parlıyan
MÜTENEZZİH Tenezzüh eden, gezip eğlenen * Tenezzüh edip düşünen * Nezih, temiz olan (Sath-ı âlemde kurulan şu sergi-i İlâhîde teşhir edilen tezyinata, kemalâta, güzel manzaralara ve rububiyetin haşmetiyle uluhiyetin azametine bir müşahid, bir mütenezzih, bir mütehayyir, bir mütefekkir lâzımdır ki o güzellikleri görsün, o manzaralar arasında tenezzüh etsin; o harika nakışlara, zinetlere tefekkür ile hayran olsun Sonra o sergiden Saniinin celâline, Mâlikinin iktidar ve kemalâtına intikal ile onun azametine secde-i hayret etsin MN)
MÜTENEZZİHÂNE f Tenezzüh edercesine, gezip eğlenircesine Mütenezzihcesine
MÜTENEZZİHÂT (Mütenezzih C) Gezintiye, tenezzüh etmeğe çıkanlar * Tenezzüh edip düşünenler * Temize çıkanlar
MÜTENEZZİHÎN (Mütenezzih C) Gezintiye çıkanlar, tenezzühe çıkanlar
MÜTENEZZİL (Nüzul den) Tenezzül eden, aşağı inen Alçak gönüllülük eden
MÜTENEZZİLEN Alçak gönüllülük ederek, tevâzu göstererek
MÜTERABBIS Bekleyen
MÜTERABBİ´ Bağdaş kurup rahatça oturmuş
MÜTERADİF Birbirine bağlı, tâbi olan Birbirinin ardınca giden * Gr: Yazılışı ayrı, fakat mânası aynı olan kelime
MÜTERAFIK Arkadaşlık eden, refekat eden, beraber bulunan * Bir arada, karışık, karışmış
MÜTERAFİ Duruşma için hâkime giden
MÜTERAFİÂN Duruşma isteyen iki taraf
MÜTERAHHİL(E) (Rıhlet den) Göç eden, hicret eden Bir yerden diğer bir yere göçen Yola çıkmış olan
MÜTERAHHİM (Rahm den) Acıyan, merhamet eden
MÜTERAHHİMÂNE f Acıyarak Merhamet ederek
MÜTERAHHİR Dolup taşan
MÜTERAHİ Yavaş hareket eden, ağır davranan
MÜTERA´İD Titreyen
MÜTERAKİB (Rükub dan) Kiremit gibi birbiri üstüne binmiş olan
MÜTERAKİM Teraküm etmiş, birikmiş, yığılmış
MÜTERAKKIB (Rükub dan) Gözleyen, bekleyen
MÜTERAKKIS Aynı şekilde yukarı çıkıp aşağı inen, aynı tarzda sallanıp hareket eden
MÜTERAKKİ Yükselmiş, terakki etmiş, ilerlemiş olan
MÜTERAKKİYÂNE f İlerleyene, terakki edene yakışır şekilde
MÜTERA´RI´ On yaşını aşmış olan
MÜTERASIF Saf şeklinde birbirine yanaşıp sıkışmış olan
MÜTERASİL Mektuplaşan, haberleşen
MÜTERASSID (Rasad dan) Gözeten, tarassud eden, bekleyen, kollayan
MÜTERASSIDÎN (Müterassıd C) Dikkatle gözetenler, rasad edenler, kollıyanlar, bekliyenler
MÜTERATTIB Yaş, ıslak, nemli
MÜTERAZİ (Rıza dan) Karşılıklı olarak birbirlerinden hoşnut ve razı olan
MÜTERAZİM Üzümle ekmek yemek
MÜTERCEM (Terceme den) Tercüme olunmuş Bir lisandan başka bir lisana çevrilmiş
MÜTERCİM Tercüme eden, bir dilden başka dile çeviren * Anlatan, anlaşılmayan bir mânayı açıklayan
MÜTERCİMÎN (Mütercim C) Tercüme edenler Bir lisandan başka bir lisana çevirenler
MÜTERECCİ Yalvaran, ümid edip isteyen, rica eden
MÜTERECCİLE Erkekleşmiş kadın Erkekleri taklid eden kadın
MÜTEREDDİ (Rediy ve Redeyan dan) Soysuzlaşmış, soyca bozulmuş, alçalmış
MÜTEREDDİD Kararsız, teredüdde kalan, karar veremeyen, cesaretsiz * Bir yere gidip gelen
MÜTEREDDİDÂNE f Kararsızlıkla Tereddüd ederek * Bir yere gidip gelerek
MÜTEREDDİDÎN (Mütereddid C) Karar veremeyenler, tereddüt edenler, kararsız kişiler * Bir yere gidip gelenler
MÜTEREDDİYE Dağdan veya yüksek bir yerden düşmüş hayvan
MÜTEREFFİ´ Yukarı kalkan, yükselen * Ululuk gösteren
MÜTEREFFİH (Refh den) Rahat bir şekilde ve bolluk içinde yaşıyan Refah bulan
MÜTEREFFİHÂNE f Rahat ve bolluk içinde yaşıyana yaraşır yolda
MÜTEREFFİHÎN (Mütereffih C) Refah bulanlar Rahat ve bolluk içinde yaşıyanlar
MÜTEREFFİK (C: Mütereffikîn) Sükûnetle ve yumuşaklıkla davranan
MÜTEREFFİKÎN (Mütereffik C) Sükûnetle, yumuşaklıkla davrananlar Yumuşak muâmele edenler
MÜTEREKKİB (Rükub dan) Birleşmiş, terekküb etmiş
MÜTEREKKİN Mânen kuvvet bulan * Erkândan olan
MÜTEREMMİD Yanıp kül olmuş
MÜTEREMRİM (C: Müteremrimîn) Bir şey söyleyecekmiş gibi harekette bulunduğu halde söylemeyip susan
MÜTERENNİH Sarhoşluktan veya başka bir sebepten dolayı sallana sallana yürüyen
MÜTERENNİM (Renim den) Terennüm eden, güzel sesle şarkı söyleyen Güzel güzel konuşan
MÜTERENNİMÂNE f Güzel sesle şarkı söyler gibi
MÜTERENNİMÎN (Müterennim C) Güzel sesle yavaş yavaş şarkı söyliyenler
MÜTERESSİB (Rüsub dan) Dibe çöken, tortulanan
MÜTERESSİM (Resm den) Teressüm eden, resmeyliyen
MÜTEREŞŞİD (Reşad dan) Doğru yola girmiş olan
MÜTEREŞŞİF Emerek azar azar içen
MÜTEREŞŞİH (Reşh den) Terliyen Ter gibi sızan
MÜTERETTİB Terettüb eden Sıralanmış, sıra ve tertibe girmiş * Meydana gelen, icab eden * Dolayı
MÜTEREVVİH Bir şeyden koku alan Kokulanan
MÜTEREZZİK Rızıklanan, gıdalanmakla ihtiyacını gideren
MÜTESABBIR Sabreden
MÜTESABBİ Çocuklaşan, çocuk tavırları takınan
MÜTESABBİYÂNE f Çocuklaşarak Çocuk tavırları takınarak
MÜTESABIK(A) Müsabaka eden Birinden üstün gelmek için çalışan * İleri geçmek için yarışmak, birisinden ileri geçmek
MÜTESABİKE Bir şeyin kalıba dökülmesi * Mâdeni eritip süzmek
MÜTESADDI´ Dağılan, parekende olan, parça parça olan * Yarılıp çatlayan
MÜTESADDİ Başlayan, teşebbüs eden
MÜTESADİF Tesadüf eden, rastgelen Karşılaşan
MÜTESADİFÎN (Mütesadif C) Rastgelenler, tesadüf edenler
MÜTESADİM (Sadme den) Birbirine çarpışan, birbirine çarpıp vuran
MÜTESAFİH Musafaha eden Dostluk ve selâm için elele veren
MÜTESAGIR Küçülen, küçük görülen
MÜTESAHHİN Isınan, kızan
MÜTESAHHİR Sahur yiyen
MÜTESAHİB (C: Mütesâhibin) Sahib çıkan, arka olan
MÜTESAHİBÎN (Mütesahıb C) Sahib çıkanlar, arka olanlar
MÜTESAHİL (C: Mütesahilîn) Yumuşak davranan, iyi muâmelede bulunan
MÜTESAHİLÎN (Mütesahil C) Yumuşak davrananlar, sükunetli ve iyi muâmele edenler
MÜTESA´İB Güçleşen, güç olan
MÜTESAİB Esneyen, esneyici olan
MÜTESAİD Yükselen, yukarı çıkan * Ziyade olan * Zahmet veren
MÜTESAİL Dilenci, dilenen
MÜTESAKIL Üşenip ağırlaşan * Muhârebeye girmeye teşvik edilmiş iken oyalanıp kalan
MÜTESAKIT Birbiri ardınca dökülüp düşen
MÜTESAKKIB (Sakb dan) Ortası delik olan Delinen, delinmiş bulunan
MÜTESALİB(E) (Salb dan) Çapraz
MÜTESALİF Birbirleriyle bacanak olan
MÜTESALİH (Sulh dan) Sulh yapan, tesalüh eden
MÜTESALİH Sağır gibi görünen Sağırlık gösteren
MÜTESALİHÎN (Mütesalih C) Sağır gibi görünenler, sağırlık gösterenler
MÜTESALİK Uçucu, uçan * Tırmanan, tırmanıcı
MÜTESALLİB Sertleşmiş, katılaşmış olan
MÜTESALLİK Etrâfındaki şeylere dolanarak yukarı doğru çıkan, tırmanan
MÜTESALLİKA Papağan gibi ayakları çengelli olan kuşlar
MÜTESALLİT (C: Mütesallitîn) Musallat olan, peşini bırakmıyan, tasallut eden, sırnaşan
MÜTESALLİTÂNE f Musallat olarak, sırnaşarak, tasallut edercesine
MÜTESALLİTÎN (Mütesallit C) Musallat olanlar, peşini bırakmayanlar, ardından ayrılmayanlar, tasallut edenler
MÜTESAMİH Müsamaha eden, göz yuman, görmemezlikten gelen, hoş gören
MÜTESAMMİM Kasdedici, kasdeden * Sağlamlaştıran, muhkem eden
MÜTESANİD Birbirine dayanıp kuvvet alan * Kuvvetli itimat ile birbirine bağlı olan, tesanüd eden
MÜTESANNI´ Kendi yapan
MÜTESARİ´ Çabucak
MÜTESAVİ (Siva dan) Birbirine müsavi ve eş olan
MÜTESAVİY-ÜT TARAFEYN İki tarafı birbirine müsavi ve denk olan (Bak: Hudus)
MÜTESAVİYEN Birbirine eş değerde
MÜTESAYİF Birbirine kılıçla vuran
MÜTESEBBİB Bir şeyin olmasına yol açan, sebep olan
MÜTESEBBİT Sebat gösteren, sebat eden, dayanan
MÜTESECCİD Secdeye kapanan, secde eden
MÜTESEFFİH Zevk ve eğlenceye düşkün
MÜTESEFFİL (C: Müteseffilîn) Sefil ve aşağı olan, bayağılaşan
MÜTESEFFİLÎN (Müteseffil C) Sefilleşenler, aşağılık olanlar
MÜTESEHHİR (C: Mütesehhirîn) Geceleyin uyuyamayıp sabahlayan
MÜTESEHHİRÂNE f Sabahlayarak, gece uyumayarak
MÜTESEHHİRÎN (Mütesehhir C) Geceleyin uyumayıp sabahlayanlar
MÜTESE´İL Dilenen, dilenci
MÜTESE´İLÂNE f Dilenerek
MÜTESE´İLÎN (Mütese´il C) Dilenciler, dilenenler
MÜTESE´İR Çok yanmış ve tutuşmuş ateş
MÜTESEKKİN Teskin edici, yatıştırıcı Yatışan, teskin olan, sükunet bulan
MÜTESEKKİR Sarhoş olan
MÜTESELLİ Teselli bulmuş olan, teselli bulan
MÜTESELLİH(A) (C: Mütesellihîn) Silâhlanan, silâh kuşanan
MÜTESELLİHÎN (Mütesellih C) Silâhlananlar, silâh kuşanan kişiler
MÜTESELLİM (Selm den) Teslim edilen şeyi alıp kabul eden * Tanzimattan evvel vali ve mutasarrıfların uhdelerinde bulunan sancak ve kazâların idaresine memur edilen kimseler Bunlara "voyvoda" denirdi * Vergi tahsildarı
MÜTESELLİYANE f Avunarak, teselli bulmak suretiyle
MÜTESELSİL Birbirini takib eden Zincirleme, arasız, uzayıp giden
MÜTESELSİLEN Sıra ile, zincirleme olarak, birbiri peşi sıra
MÜTESEMMİ Bir isim ile isimlenen, müsemma olan
MÜTESEMMİM Zehirlenen, ağu içmiş olan
MÜTESENNİH Küflü, küflenen
MÜTESERRİ Odalık edinen, câriye edinen
MÜTESERRİ´ (Sür´at den) Koşan, acele davranan, sür´atli hareket eden
MÜTESETTİR Saklanıp gizlenmiş olan Tesettür eden, gizlenen
MÜTESEVVİ (Sivâ dan) Düzlenen, düz olan
MÜTESEVVİB Farz namazdan sonra nâfile namaz kılan * Sevab kazanan
MÜTESEVVİK Misvak kullanan
MÜTESEYYİB Dul kalan kadın
MÜTESEYYİB (C: Müteseyyibîn) Aldırış etmiyen, kayıtsız davranan
MÜTESEYYİBÂNE f Kayıtsız davranarak, aldırış etmiyerek, duymazdan gelerek
MÜTESEYYİBÎN (Müteseyyib C) Aldırış etmeyenler, kayıtsız davranan kimseler
MÜTESEYYİD Seyyidlik isnad eden, seyyid olmadığı halde kendini seyyid gibi gösteren
MÜTEŞA´AB Şube ve kısımlara ayrılmış olan
MÜTEŞABİH(E) Birbirine benzeyenler * Fık: Mânası açık olmayan âyet ve hadis Kur´an-ı Kerim´in ve hadislerin mecazî mânalara gelen ifadeleri "Muhkem" olmayan âyet veya hadis * Zâhirî mânası kastedilmeyen ve teşbih ve temsil yoluyla hakikatlerin beyanında kullanılan ifade
MÜTEŞABİHÂT Müteşabih olan âyetler * Birbirine benzer olanlar(Kur´an-ı Mu´ciz-il Beyan, çok hakaik-i gamızayı nazar-ı umumîyi okşayacak, hiss-i âmmeyi rencide etmeyecek, fikr-i avamı taciz edip yormayacak bir surette basitane ve zâhirane söylüyor, ders veriyor Nasıl bir çocukla konuşulsa, çocukça tabirat istimal edilir Öyle de: (Tenezzülâtün İlâhiyyetün ilâ ukul-il beşer) denilen mütekellim üslubunda muhatabın derecesine sözüyle nüzul edip öyle konuşan esalib-i Kur´aniye; en mütebahhir hükemanın fikirleriyle yetişemediği hakaik-ı gamıza-yı İlâhiye ve esrar-ı Rabbaniyeyi müteşabihat suretinde bir kısım teşbihat ve temsilat ile en ümmi bir âmiye ifham eder S)(Kur´an-ı Kerim´de müteşebihat vardır dedikleri birinci şüphelerine cevab: Evet Kur´an-ı Kerim umumî bir muallim ve bir mürşiddir Halka-i dersinde oturan, nev´-i beşerdir Nev´-i beşerin ekserisi avâmdır Mürşidin nazarında ekall, eksere tâbidir Yani, umumî irşadını ekallin hatırı için tahsis edemez Maahaza avâma yapılan konuşmalardan havas hisselerini alırlar; aksi halde avâm, yüksek konuşmaları anlayamadığından mahrum kalır Ve keza avâm-ı nâs, ülfet ettikleri üslublardan ve ifadelerin çeşidlerinden ve daima hayallerinde bulunan elfaz, maâni ve ibarelerden fikirlerini ayıramadıklarından, çıplak hakikatları ve akliyyatı fehmedemezler Ancak o yüksek hakaikin, onların ülfet ettikleri ifadelerle anlatılması lâzımdır Fakat Kur´anın böyle ifadelerinin hakikat olduğuna itikad etmemelidirler ki; cismiyet ve cihetiyet gibi muhal şeylere zâhib olmasınlar Ancak o gibi ifadelere, hakaika geçmek için bir vesile nazariyle bakılmalıdır Meselâ; Cenab-ı Hakk´ın kâinatta olan tasarrufunun keyfiyeti, ancak bir sultanın taht-ı saltanatında yaptığı tasarrufla tasvir edilebilir Buna binaendir ki; $ âyetinde kinaye tarîki ihtiyar edilmiştir İİ)
MÜTEŞABİHÂT-I KUR´ANİYE Beşer lisanının, lügatını vaz etmediği, sezip düşünemediği, misalini göremediği hakikatların teşbih ve temsiller ile anlatıldığı âyet-i kerimeler
MÜTEŞABİK(E) Beraber ve karışık olanlar, birbirine karışanlar Birbirine karışmış ve girmiş vaziyette olan Girift
MÜTEŞACİR (C: Müteşâcirin) Birbirlerine sopayla, ağaçla vuran
MÜTEŞACİRÂNE f Birbirlerine sopayla vururcasına
MÜTEŞACİRÎN (Müteşacir C) Birbirlerine ağaçla, sopayla vuranlar
MÜTEŞADDIK Istılahlı konuşan
MÜTEŞAHHIS (Şahs dan) Şahıslanan, gözle görünür hâle gelen * Şahsı farkedilmiş olan * Şahsını tanıyan
MÜTEŞAİB Şu´belenen * Birbirine karışmamış * Dallı, budaklı Kollara ayrılmış
MÜTEŞA´İB Budaklanmış ve perâkende olmuş Dağılmış
MÜTEŞA´İR (Şaar dan) Kıllı, saçlı Kılı çok olan
MÜTEŞÂİR (C: Müteşâirîn) (Şi´r den) Şâirlik taslayan
MÜTEŞÂİRİYET şairlik taslama
MÜTEŞAKİ Birbirlerine hallerinden şikâyet edenlerin beheri
MÜTEŞAKİL Şekli birbirine benzeyenlerden herbiri, bir şekilde olan * Bir aruz vezninin ismi
MÜTEŞAKİS (Şeks den) Birbiriyle ihtilaf ve kötü muaşeret eden şahıs Birbiriyle iyi geçinemeyen Katı huylu
MÜTEŞARİK Birbiriyle ortak olan
MÜTEŞA´ŞI´ Parıldayan, şa´şaalanan * Gösterişli
MÜTEŞATİM (Müteşâtime) Karşılıklı olarak birbirine söven
MÜTEŞAVİR Birbirine danışan, müşavere eden
MÜ´TEŞEB Karışmış, mahlut
MÜTEŞEBBEK (Şebk den) Ağ gibi birbirine geçen
MÜTEŞEBBİH Benzeyen, andıran
MÜTEŞEBBİHÎN (Müteşebbih C) Benzeyenler, andıranlar
MÜTEŞEBBİK Şebeke hâlinde olan, ağ gibi birbirine geçen
MÜTEŞEBBİS Teşebbüs eden Bir işe girişen
MÜTEŞEBBİSÂNE f Bir işe girişerek, teşebbüs suretiyle
MÜTEŞEBBİSÎN (Müteşebbis C) Teşebbüs edenler, bir işe girişenler
MÜTEŞECCİ´ (C: Müteşecciîn) Yiğit gibi görünen
MÜTEŞECCİÂNE f Yiğit gibi, yürekli olana benzer surette
MÜTEŞECCİÎN Yiğit gibi görünenler
MÜTEŞEDDİD (Şiddet den) Katılaşmış, pekleşmiş, sertleşmiş olan * Şiddetlenen, hızlanan
MÜTEŞEDDİK (C: Müteşeddikîn) Söz ebeliği eden
MÜTEŞEFFİ (Şifa dan) Şifa bulan, iyileşen * Öcünü, intikamını alarak rahatlaşan
MÜTEŞEHHİ İştahlanan * Sevip meyletmiş olan
MÜTEŞEHHİD Namazda ka´dede "Ettahiyyâtü" duâsını okuyan
MÜTEŞE´İM Uğursuz sayan
MÜTEŞEKKİ Şikâyet eden, sızlanan, şikâyetçi, teşekki eden
MÜTEŞEKKİK Şek ve şüphede kalan Şek ve şüpheden kurtulamayan
MÜTEŞEKKİL Herhangi bir şekil alan Birleşmiş, meydana gelmiş olan
MÜTEŞEKKİR Şükreden, iyiliğe karşı nazikâne davranan
MÜTEŞEKKİRÂNE f şükrederek, şükür etmek suretiyle
MÜTEŞELŞİL Şarıl şarıl akıp çağlayan
MÜTEŞEMMİL İhrama bürünen Teşemmül eden
MÜTEŞEMMİM Koklayan, teşemmüm eden
MÜTEŞEMMİR (Şemer den) İşe hazırlanan İşe hazırlanmış olan
MÜTEŞEMMİS (Şems den) Güneşlenen, güneşe çıkan
MÜTEŞENNİC Buruşan * Kasılan, büzülen adale veya sinir
MÜTEŞENNİF Küpe takınan
MÜTEŞERRİ´ Şeriat işleriyle uğraşan * İlim ve şeriatta âlim olan Şeriatla amel eden
MÜTEŞERRİÂNE f Müteşerri gibi, ona yakışır yolda
MÜTEŞERRİF Şereflenen, şeref duyan
MÜTEŞERRİZ Dibi sağlamlaştırılmış kitap
MÜTEŞETTİ Kışı geçiren, bir yerde kışlıyan
MÜTEŞETTİT (Müteşettite) Dağılan, dağınık olan Karışan, karışık bulunan Perişan olan
MÜTEŞEVVİK Şevkli, çok istekli olan
MÜTEŞEVVİKANE f Çok istekli olan bir kimseye yakışır şekil ve surette Şevkli bir tarzda
MÜTEŞEVVİKÎN (Müteşevvik C) şevkliler, çok istekli olan kimseler
MÜTEŞEVVİŞ (Teşevvüş den) Karışık, karmakarışık, anlaşılmaz, içinden çıkılmaz
MÜTEŞEYTIN Şeytanlık eden, şeytanca davranan
MÜTEŞEYYİ´ Şiilik taslayan Şii tâifesine girmiş olan
MÜTEŞEYYİD Yükselten Sağlamlaştıran
MÜTEŞEYYİH Şeyhlik taslayan, kendini şeyh gibi gösteren * İhtiyarlaşan(S - Veli olan şeyhin, müddei olan müteşeyyih ile farkları nedir C - Eğer hedef-i maksadı, İslâmın ziya-yı kalb ve nur-u fikriyle ittihad ve mesleği muhabbet ve şiarı, terk-i iltizam-ı nefs ve meşrebi, mahviyet ve tarikatı hamiyet-i İslâmiye olsa kabildir ki: Bir mürşid ve hakiki şeyh olsun Lâkin, eğer mesleği tenkîs-ı gayr ile meziyetini izhar ve husumet-i gayr ile muhabbetini telkin ve inşikak-ı asâyı istilzam eden hiss-i taraftarlık ve meyelân-ı gıybeti intac eden kendine muhabbeti, başkasına olan husumete mütevakkıf gösterilse; o, bir müteşeyyih-i müteevviğdir, bir zi´b-i mütegannimdir Din ile, dünyanın saydına gider Ya bir lezzet-i menhuse veya bir içtihad-ı hata onu aldatmış, o da kendisini iyi zan edip büyük meşayihe ve zevât-ı mübarekeye su-i zan yolunu açmıştır! Münazarat)
MÜTETABİ´ (Teba´ dan) Birbiri ardınca gelen
MÜTETABİ-UL VÜRUD Ardı arkası kesilmiyen
MÜTETABİAN Birbiri ardınca Birbirinin peşinden
MÜTETAHHİR Temizlenen Tâhir hâle gelen
MÜTETAHTIH Görmesi zayıf olan
MÜTETALİ Birbiri ardınca olup giden
MÜTETARİK Bir işi bırakmakta olan
MÜTETAVİL El uzatan
MÜTETAYYİB Güzel kokulu şey sürünen
MÜTETEBBİ´ Dikkatle araştıran Tetebbu eden
MÜTETEVVEC (Tac dan) Taç giydirilmiş
MÜTETEVVİC (Tac dan) Taç giymiş, taçlı
MÜTEVACİD Sahte ve yapma olarak vecde gelen
MÜTEVACİH Yüzleşen, yüz yüze gelen
MÜTEVACİHEN Karşılaşarak, karşı karşıya olarak Yüz yüze gelerek, yüzleşerek
MÜTEVADD Birbirine sevgi gösteren
MÜTEVADİ´ Düşmanlığı ve husumeti bırakarak barışan
MÜTEVAFIK Birbirine uygun olan, tevafuk eden
MÜTEVAFİR(E) (Vüfur dan) Çoğalan, bollanan, fazlalaşan
MÜTEVAGGİL Bir şeyin çok derinliğine giren, meşguliyetini derinleştiren Usanmayıp, yorulmayıp gayret ve devam eden
MÜTEVAGGİLÎN (Mütevaggil C) Çok uğraşanlar, fazla meşgul olanlar Bir şeyin derinliğine varanlar
MÜTEVAHHİŞ Tevahhuş eden, ürken, korkan, yadırgayan
MÜTEVAHHİŞÂNE f Korkarak, ürkerek, tevahhuş ederek
MÜTEVAİD Birbirine söz veren Sözleşen
MÜTEVAİDÎN (Mütevâid C) Sözleşenler, vaidleşenler, birbirlerine söz verenler
MÜTEVA´İR Hakir, zelil Nefret edip kimse yanına gelmeyen
MÜTEVAKİL Birbirini vekil eden
MÜTEVAKKI´ Bir şeyin vukuuna muntazır olan, ümid eden, ricâ ve niyazda bulunan
MÜTEVAKKID Tutuşan, tutuşup yanan
MÜTEVAKKIF Bir şeye bağlı olan, onunla iş görecek olan, ilerlemeyip duran * Bekleyen, tevakkuf eden, duran, eğlenen
MÜTEVAKKIR (C: Mütevakkırîn) (Vakar dan) Onurlanan, vakarlanan
MÜTEVAKKIRÎN (Mütevakkır C) Onurlananlar, vakarlananlar
MÜTEVAKKİ Tevakki eden Kendini gözeten, tehlikeli şeylerden sakınan ve çekinen
MÜTEVALİ (Velâ dan) Aralık vermeden devam eden, tevâli eden Birbiri ardınca sıra ile olan
MÜTEVALİD Birbirinden doğup üreyen
MÜTEVALİYEN Üst üste, aralık vermeden, peş peşe
MÜTEVARİ (Verâ dan) Gizli, saklı Bir şeyin arkasına veya altına çekilerek saklanan
MÜTEVARİD (Vürud dan) Gelen, tevarüd eden
MÜTEVARİS (Veraset den) Birinden diğerine vâris olup kalan Babadan oğlu geçen, tevarüs eden
MÜTEVASIK Birbirine güvenip itimad etmek suretiyle anlaşan
MÜTEVASIL(A) (Vasl dan) Birbirine bitişmiş Birbirine ulaşan, gelen
MÜTEVASİ Birbirine teveccüh edip yönelen Birbirine tavsiye eden
MÜTEVASİB Birbirinin üzerine sıçrayan
MÜTEVASSIL Kavuşan, ulaşan, vâsıl olan * Yakınlık ve münasebet kuran
MÜTEVAŞŞİH Süslenen, takınan
MÜTEVATİ Birbirine benzeyen
MÜTEVATİR Çok kimselerin naklettikleri haber Yaygın haber Herkesin veya alâkadarların işitip doğruluğunu kabul ettikleri kat´i, şüphesiz, sağlam haber Yalan üzerine birleşmeleri aklen mümkün olmayan bir cemaatın bir hâdise hakkında verdikleri haber (Bak: Tevatür)
MÜTEVATİR-İ BİLMÂNÂ Nakledilen bir haberin başka ifade ve kelimelerle, başka başka şekilde ifade edilerek tevatür hâle gelmesi Mânaların çok insanlarca başka başka kelimelerle nakledilmesi Bir haberin veya hâdisenin farklı ifadelerle, başka başka şahıs veya topluluklar tarafından nakledilmiş olması
MÜTEVATİRAT Mütevatir olanlar Çoklarının bildiği ve duyduğu haberler, hususlar * Man: Kizb üzerine ittifakları aklen muhal olan bir topluluk tarafından verilen haberle hüküm ve tasdik olunan kaziyeler
MÜTEVATİREN Mütevatir olarak, tevatürle naklolunmak suretiyle
MÜTEVATTIN Bir yeri vatan edinmiş, tavattun etmiş, yurt tutmuş
MÜTEVAZİ´ Gururlu olmayan, alçak gönüllü, kendi fakrını bilen * Gösterişsiz
MÜTEVAZİÂNE f Tevazu ile Mütevazi kimseye yakışır surette
MÜTEVAZİÎN (Mütevazi C) Alçakgönüllü kimseler, mütevazi insanlar, tevazu ehli olan kişiler
MÜTEVAZİ (Vezy den) Birbirine müvazi olan Paralel
MÜTEVAZİN Tevazün eden, tartıları bir olan
MÜTEVAZİYEN Müvazi olarak Paralel olarak
MÜTEVAZZIH (Vüzuh dan) Açıklanan, tevazzuh eden, açıklık peyda eden
MÜTEVAZZİ Abdest alan, abdestli
MÜTEVECCİ´ Dertli, sıkıntılı * Ağrı duyan
MÜTEVECCİÂNE f Sıkıntı ile Dertli olarak * Ağrı duyarak
MÜTEVECCİD Kendinden geçecek derecede dalgınlık gösteren, vecde gelen
MÜTEVECCİH Yönelmiş, dönmüş Bir yere doğru yola çıkan * Birisine karşı iyi düşünce ve sevgisi olmak İhsan ve iltifat üzere olmak * Pir-i fâni olmak
MÜTEVECCİHÂNE f Bir yana dönerek, teveccüh edip yönelerek
MÜTEVECCİHEN Yönelmiş olarak, yüz tutarak * Niyetlenerek
MÜTEVECCİHÎN (Müteveccih C) Bir yana dönenler Teveccüh edip yönelen kimseler
MÜTEVEDDİD Sevgi ve muhabbet gösteren Kendini sevdiren
MÜTEVEFFA Ölü, vefat etmiş, ölmüş (Bak: Mevt)
MÜTEVEFFAT (Vefat dan) Ölmüş, vefat etmiş kadın veya kız
MÜTEVEFFIK Muvaffak olan, başaran
MÜTEVEHHİM Evhamlı, vehimli, kuruntulu
MÜTEVEHHİMÂNE f Vehimlenircesine, evhamlanırcasına
MÜTEVEHHİMİN (Mütevehhim C) (Vehm den) Tevehhüm edenler, evhamlananlar
MÜTEVEKKİL Kendi yapamıyacağı işde aczini bilip başka birisini vekil kabul etmek * Tevekkül eden * Allah´a (CC) güvenen ve işlerini O´na güvenerek tanzim eden (Bak: Tevekkül)
MÜTEVEKKİLÂNE f Tevekkül ederek, tevekkül ile
MÜTEVEKKİLEN Mütevekkil olarak, tevekkül etmiş olarak
MÜTEVEKKİLEN ALÂLLAH Allah´a sığınarak, Allah´a tevekkül ederek
MÜTEVELLİ (Vely den) Birinin yerine geçen * Bir vakfın idaresine memur edilmiş kimse
MÜTEVELLİD Doğan, dünyaya gelen * İleri gelen, çıkan, hâsıl olan
MÜTEVELLİH Hayran olup şaşıran Şaşan, şaşmış
MÜTEVELLİHÂNE f Sersemlik ve hayranlıkla
MÜTEVELVİL İşi velveleye boğan Gürültü ve şamata yapan
MÜTEVERRIK Yapraklı Yapraklanan
MÜTEVERRİD Gül gibi kızaran Teverrüd eden
MÜTEVERRİM (C: Müteverrimin) (Verem den) Kabarık, şiş Şişiren * Verem olmuş, veremli Verem illetine giriftar olan
MÜTEVERRİMEN Verem olarak
MÜTEVERRİMÎN (Müteverrim C) Veremliler Verem hastalığına tutulmuş kimseler
MÜTEVERRİT Zor bir işe rastlıyan
MÜTEVESSİ´ Tevessü´ eden, genişleyen, geniş
MÜTEVESSİB Sıçrayan, atlıyan
MÜTEVESSİD Yastığa dayanan
MÜTEVESSİDEN Yastığa dayanarak
MÜTEVESSİK Bir işe sımsıkı sarılan * Bir işi sebat ve devam üzere tutan
MÜTEVESSİKANE f Bir işe sımsıkı sarılarak Bir işi sebat ve devam üzere tutarak
MÜTEVESSİL (Vesile den) Tevessül eden, sebep tutan, başvuran, girişen
MÜTEVESSİLEN Tevessül ederek, başvurarak
MÜTEVESSİM Bir şeyi çözmeğe çalışan * Nişanlı, alâmetli ve bezenmiş kişi
MÜTEVETTİR(E) (Vetr den) Gerilen, gergin olan
MÜTEVEYYİL (Veyl den) Çığlık atan, feryad eden, vaveylâ eden
MÜTEVEZZA´ Dağıtılmış, tevzi´ olunmuş
MÜTEVEZZİ´ Tevzi´ eden, dağıtan
MÜTEYAKKIN (Yakîn den) Teyakkun eden, yakîn ve kat´î olarak şüphesiz bilen
MÜTEYAKKIZ Uyanık, uyanmış, tetikte, gözü açık olan
MÜTEYAKKIZÂNE f Uyanık ve dikkatlice, göz açıklığı ile
MÜTEYEBBİS Kuruyan, teyebbüs eden, kuru olan
MÜTEYEMMEN (Yümn den) Uğurlu, meymenetli, mübarek
MÜTEYEMMİM Teyemmüm eden * Kasdedici
MÜTEYEMMİMÂNE f Teyemmüm edercesine
MÜTEYEMMİMEN Teyemmüm ederek
MÜTEYEMMİN Bereketli, mübarek sayan * Kuvvetli kılan
MÜTEYESSİR (Yüsr den) Kolaylıkla olabilen Kolay yapılabilir Yapılması kolay
MÜTEYYİM Aşk ve muhabbetin hor ve zelili olan kimse
MÜTEZADD Birbirine zıt, birbirinin aksi olan
MÜTEZAHHİR (Zahr dan) Bir kimse tarafından yardım edilen, yardım gören * Karısına, nikâhı bozacak bir söz söyleyen
MÜTEZAHİF (C: Mütezahifîn) Harpte birbirinin üzerine yürüyüp çatan
MÜTEZAHİM (C: Mütezahimîn) (Ziham dan) Birbirini iterek, herbirinin üstüne çıkarak biriken kalabalık * Halkın kalabalığından sıkıntıya uğrayan
MÜTEZAHİMÎN (Mütezahim C) İzdihamdan dolayı birbirinin üstüne çıkanlar Kalabalıktan sıkışanlar
MÜTEZAHİR Görünen, tezahür eden, ortaya çıkan * Muavenet eden, yardım eden
MÜTEZAİF (Zı´f dan) Kat kat artan, tezauf eden
MÜTEZAKKIM (C: Mütezakkımîn) Güçlükle ve zorla yutan Tezakkum eden
MÜTEZAKKIMÂNE f Güçlükle ve zorla yutarak
MÜTEZALLİM Şikâyet eden şikayetçi
MÜTEZAMMIH Güzel kokulu şeylerle karışmış olmak
MÜTEZAMMIN Koltuğa alan * Kavrayan, içine alan, müştemil
MÜTEZAVİL Bir şey meydana getirmeğe çalışan * Bir şeyi diğer bir şeye yaklaştıran
MÜTEZAVİR (C: Mütezavirîn) Birbirini ziyaret eden Gidip gören
MÜTEZAVİRİN (Mütezavir C) Birbirlerini gidip görenler, birbirleriyle gidip görüşenler, ziyaret edenler
MÜTEZAYİD Gittikçe artan, çoğalan
MÜTEZAYYIK Darlaşan, sıkışan, tazayyuk eden
MÜTEZEBBİD Kaymak bağlayan * Köpüren, köpüklenen
MÜTEZEBZİB Tezebzüb eden, kararsız, mütereddit
MÜTEZEHHİD (C: Mütezehhidîn) Dine son derece bağlı olan
MÜTEZEHHİDÎN (Mütezehhid C) Zâhid olanlar, dine çok bağlı bulunanlar
MÜTEZEHHİR Çiçekli, çiçeklenen * Parıldayan
MÜTEZEKKİ Temize çıkan, tezekki eden
MÜTEZEKKİR Hatırlayan, tezekkür eden * Bir işe dair söz söyliyen
MÜTEZELLİK Sürçen, kayan
MÜTEZELLİL Tezellül eden Alçalan, zillete katlanan Kendini zelil gösteren
MÜTEZELLİLÂNE f Zelil olarak, alçaklara yakışır surette, alçakçasına Kendi hiçliğini bilir surette, kusur ve aczini anlamakla
MÜTEZELZİL(E) Sarsılan, sallanan, oynayan, sarsıntıda olan
MÜTEZEMMİL Tezemmül eden Elbiseye, örtüye bürünen
MÜTEZENBİR Kibirlenen, gururlanan, büyüklenen Mütekebbir * Can sıkıcı bir hal ve tavır takınan
MÜTEZENDİK Kâfir olan Zındık olan
MÜTEZEVVİC (C: Mütezevvicîn) (Zevc den) Evli, evlenmiş, evlenen
MÜTEZEVVİD (C: Mütezevvidîn) (Zâd dan) Yanına azık veya erzak alan
MÜTEZEVVİDÎN (Mütezevvid C) Yanlarına azık, erzak alanlar
MÜTEZEVVİK (Zevk den) Zevk ve safâ eden * Tadına bakan Birkaç defa tadan
MÜTEZEYYİN Süslenen, ziynetlenen
MÜTHİŞ (Bak: Müdhiş)
MÜT´İB Yorgunluk veren, yoran
MÜTİMM Tamamlayan, tamamlayıcı
MÜTKEE Turunç
MÜTLİF (Telef den) Yok eden, öldüren, telef eden * Tehlikeli
MÜTRA Dolu, memlu
MÜTRIK Nimet veren, nimetlendiren
MÜTTAKİ Ehl-i takva İttika eden Haramdan ve günahtan çekinen, kendisini Allah´ın (CC) sevmediği fena şeylerdan koruyan (Bak: İttika - Amel-i sâlih)
MÜTTAKÎN (Mütaki C) Takvalılar Müttakiler
MÜTTEBİ´ İttiba eden Uyan, tâbi olan Muktedi
MÜTTEFEKUN ALEYH Üzerinde birleşilen mes´ele Hakkında müttefik olup anlaşmaya varılmış olan
MÜTTEFİK İttifak eden Birbiriyle aynı fikirde olan Birleşmiş, anlaşmış olan
MÜTTEFİK-UL KAVL Söz birliği
MÜTTEFİK-UL MENFAA Menfaatleri bir olan, birleşen
MÜTTEFİKAN Beraber olarak, anlaşarak, birlikte
MÜTTEHAZ İttihaz edilen Kabul edilen, yürürlükte olan, alınan
MÜTTEHEM (Müttehim) (Vehm den) Kendinden şüphe olunan, ittiham olunan şey Töhmetli Maznun Zan ile kendine kabahat isnad edilen
MÜTTEHEMİYET Suçlandırılma, suçlu olduğu tasavvur edilme Maznunluk
MÜTTEHİD Beraberce, birlikte, birleşmiş
MÜTTEHİDEN Birlikte, birlik olarak, ittihad ederek
MÜTTEHİM Birisine zan ile kabahat isnad eden (Bak: Müttehem)
MÜTTEHİZ Alan, ittihaz eden, kabul eden, nefsine alıp kabul eden
MÜTTEKA Dayanmağa, yaslanmağa yarayan şey
MÜTTEKIN Mutmain İyice bilen, doğruluğunu, hakikatini tamamlayan Ayn-el yakin bilen
MÜTTEKİ Ehl-i takva (Bak: Müttaki)
MÜTTEKİ Yaslanıp oturan
MÜTTEKİÛN Yaslanıp oturanlar, yahud oturuyorlar
MÜTTESİ´ Tevessü´ eden, genişleyen, vüs´at kesbetmiş olan
MÜTTESİM Hususi bir nişânı veyâ âlameti olan
MÜTTEZİH Açık ve meydanda olan

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlıca Sözlük Lügat M Harfi

Eski 11-04-2012   #33
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlıca Sözlük Lügat M Harfi



M Harfi

MÜV Farsçada müvrâne denilen ot
MÜVAADE Vâdeleşmek, sözleşmek
MÜVADEME Mülâzemet, uygunluk, muvâfakat
MÜVAELE Necat talep etmek Kurtuluş için talepte bulunmak
MÜVAEME Muvâfakat, uygunluk
MÜVAFAT Teslim etmek
MÜVAHEKA Vâdeleşmek, sözleşmek
MÜVAHENE Süstlük, zayıflık
MÜVAKERE Ziraat etmek, ekip biçmek
MÜVAKEZA Devam etmek
MÜVAKİL Yapmadığı bir işi, başka bir kimseye yaptıran
MÜVALAT Dostluk
MÜVALEFE Birbiriyle üns tutmak, dostluk kurmak
MÜVAMERE Müşavere etmek, istişarede bulunmak
MÜVANESE Üns tutmak, dostluk kurmak
MÜVARAT Gizlenmek * Örtmek, setretmek
MÜVARESE Birbirinden miras yemek
MÜVARRE El değirmeni
MÜVASAT Yumuşaklıkla davranmak
MÜVASEBE Kaşkışmak, sıçramak
MÜVASEKA Ahdedişmek, karşılıklı yeminleşmek
MÜVAT Ölüm, mevt
MÜVATAT Muvafakat, uygunluk * Boyun eğmek, itaat etmek
MÜVATENE Lüzumluluk
MÜVATERE Bir yapıp bir yapmamak (Bir gün oruç bir gün iftar gibi)
MÜVAZAA Birbiriyle düzenlilik edip, başkalarına tersini göstermek
MÜVAZABE Lüzumlu olmak, icab etmek
MÜVAZAT Mukabele olmak, karşılıklı olmak
MÜVAZEA Tevzi edişmek Paylaşmak * Danışmak, istişârede bulunmak müşavere etmek * Muvafakat etmek, uygun olmak
MÜVAZERE Yardım etmek, muâvenet
MÜVECCEB Yirmidört saatte bir kere yemek yiyen kimse
MÜVECCEH Yüzü bir tarafa döndürülmüş * Uygun Doğru * Herkesin teveccüh ettiği, makbul, münasib
MÜVECCİH Doğrultan, bir tarafa döndüren
MÜVEDDİ Ödeyen, tevdi eden Geri iâde eden
MÜVEFFER Çoğaltılmış
MÜVEKKED Gereği gibi bağlanmış esir
MÜVEKKEL Vekil tâyin olunmuş olan, vekil edilmiş olan Bir kimse tarafından işlerini görmek veya kendisini müdafaa ettirmek için vekil edilmiş kimse
MÜVEKKELÜN-BİH Müvekkil tarafından vekile tefviz olunan iş, vekile havale edilen iş
MÜVEKKİL İşini başkasına tevkil edip o işte o kimseyi kendi yerine ikame eyleyen Vekil tâyin eden (Bak: Müekkil)
MÜVELLA Muayyen bir dâvâyı veya ihtilafı hall için veyahut hakem, bilirkişi olmak üzere kadılar tarafından tayin eden salahiyetli kimse
MÜVELLED Doğmuş, doğurulmuş, iki şeyin birleşmesiyle olmuş, sonradan olmuş, melez * Aslında yok iken sonradan meydana gelmiş
MÜVELLEDÂT Doğmakla meydana gelmiş canlılar Aslında yok iken sonradan meydana gelmiş olanlar * Uydurma kelimeler
MÜVELLİD Tevlid eden, husule getiren, doğuran Doğurtan kimse Meydana getiren
MÜVELLİD-ÜL HUMUZA Ekşilik, oksitlenme meydana getiren Oksijen
MÜVELLİD-ÜL MA´ Su tevlid eden Hidrojen
MÜVELLİDE Husule getiren, tevlid eden Doğurtan Ebe
MÜVERRAH Tarihi konulmuş, tarihli, tarihi atılmış
MÜVERRAHAN Tarihli olarak
MÜVERRİB Tamam ve çok olan nesne
MÜVERRİH Tarihçi, tarih yazan * Ebced hesabiyle tarih düşüren kimse
MÜVERRİHÎN (Müverrih C) Tarihçiler, tarih yazanlar
MÜVESSAH Kirli, kirletilmiş
MÜVESSEB Yünlü ve kıllı davar
MÜVESSİ´ Genişlettiren
MÜVESSİH Kirleten
MÜVESVİS Vesvese veren, şek veren Şüphelenmeğe sebeb olan
MÜVEYZİC Yaban üzümü
MÜVEZZA´ Taksim olunmuş, paylaşılmış
MÜVEZZİ´ Dağıtıcı, tevzi´ eden, posta mektuplarını dağıtan Gazete satan
MÜYADAT Elden ele verme * Mükâfat
MÜYASERE Yardımlaşmak, muâvenet
MÜYAVEME (Yevm den) Günlüğüne tutma Gündelik üzere pazarlık etme
MÜ´YED Büyük emir * Zahmet, meşakkat, zorluk
MÜYEMMEN Bereketli, yümünlü
MÜYESSER (Yüsr den) Kolaylıkla olan, kolay gelen, âsân olan, nasib(Küre-i arzı bir köy şekline sokan şu medeniyet-i sefihe ile gaflet perdesi pek kalınlaşmıştır Ta´dili, büyük bir himmete muhtaçtır Ve kezâ beşeriyet ruhundan dünyaya nâzır pek çok menfezler açmıştır Bunların kapatılması ancak Allah´ın lütfuna mazhar olanlara müyesser olur MN)
MÜYESSER Fariside "nevâle" denilen yemek
MÜYESSİR Kolay yapan, teshil eden, kolaylaştıran
MÜYUL Meyiller, yönelmeler
MÜYUL-Ü MÜTEŞA´İBE Çeşitli şubeleri olan meyiller Çeşitli arzular, meyiller
MÜYULAT (Meyl C) Meyiller, arzular
MÜYUN Yalanlar, uydurmalar Yalan söylemeler
MÜZ (MÜNZÜ) Gr: Harf-i cer oldukları zaman (Fi: ) vazifesini görürler Zarf veya isim olduklarında ismin başına gelirlerse kendileri mübteda, sonra gelen haber olur Fiilin başına gelirlerse kendilerinden önceki bir fiilin mef´ulünfihi olarak mahallen mensub bulunurlar
MÜZ´A Bir miktar et parçası * Bardağın dibinde kalan su artığı
MÜZAB İzâbe olunmuş, eritilmiş, erimiş
MÜZABAK Civa sürülmüş akça
MÜZAD Arttırılmış, çoğaltılmış, ziyade edilmiş
MÜZA´FER Sarı renge boyanmış
MÜZAFERE Kirlenmek
MÜZAH (Bak: Mizâh)
MÜZAHAME(T) Birbirine zahmet verme Kalabalıktan gelen sıkıntı, sıkıştırma * Bir yere itişe kakışa hücum etme
MÜZAHEME Yakınlık * Ayrılık * Düşmanlık, adâvet
MÜZAHERET (Zahr dan) Arkadan yardım etmek, korumak
MÜZAHİM Zahmet ve sıkıntı veren Zıt gelen
MÜZAHİR (Zahr dan) Zahir olan, taraftar çıkan, geriden yardım eden, koruyan
MÜZAHREF Boya Yaldız gibi, sahte yalancı Yaldız * Süprüntü, pislik, çöp
MÜZAHREFÂT Gayr-i hâlis Yaldızlı * Dünyanın daima değişen ve zail olan ziynetleri * Süprüntüler, pislikler
MÜZAHREFİYET Fıtri olmayan, yapmacık
MÜZAKERAT (Müzâkere C) Müzâkereler Bir fikir hakkında karşılıklı görüşmeler Bir arada muhtelif fikirleri beyan etmek
MÜZAKERE Bir iş hakkında konuşmak, bir iş için önceden danışıp görüşmek * Talebenin derse çalışması (Bak: Münakaşa)
MÜZAL Ek, ilâve, zeyl * Etek, kuyruk * Hor ve hakir
MÜZAMELE Beraberlik, muâdele
MÜZAMENE Zamanla çalışıp ücret almak
MÜZARAA Ziraat üzerine yapılan işler, ekincilikle ilgili olarak yapılan işler * Toprağa, çalışmağa ve kazanca ortak olmak üzere kurulan şirket
MÜZARAA 75 - 90 cm lik bir uzunluk ölçüsü olan zira´ ile satma
MÜZAVECE (Zevc den) Çift olmak * Evlenme
MÜZAVELE Bir şeyin meydana gelmesi için çalışma * Bir şeyi başka bir şeye yakınlaştırma
MÜZAYAKA Sıkıntı, darlık, yokluk, parasızlık Zorluk
MÜZAYEDE Artırma, ziyadeleştirme * Devletçe veya bir müessesece satılığa çıkarılan bir malın veya arazinin arttırılmaya konulması Müzayede; biri kapalı zarfla, diğeri açık arttırma ile olmak üzere iki türlü yapılır Müzayedede konulan şey, en çok arttırma yapana ihâle edilir
MÜZAYELE Birbirinden ayrılma
MÜZBİD Köpüklenen
MÜZCA Sürücü, süren * Kâmil olmayan kişi Olgunlaşmamış insan
MÜZCAD Az şey, az * Tam salih olmayan şey * Defnetmesi ve sevketmesi kolay olan şey
MÜZD f Ücret, karşılık, kira * Mükâfat
MÜZD-İ DENDÂN f Diş kirası
MÜZDAD Çoğaltılmış Ziyâdeleştirilmiş
MÜZDAHİM (Müzdehim) Kalabalık, izdihamlı, yığılmış * İzdiham ve kalabalık eden
MÜZDECER Sakınılması lâzım gelen âkıbet * Sakındıracak nasihat Vaz geçirecek, zecr edecek olan
MÜZDECİR Edilen yasağı kabul edip onunla amel eden * Men´eden
MÜZDEHAM (Zahm dan) Kalabalık, izdihamlı
MÜZDEHİM (Zahm dan) Kalabalık, izdihamlı, pek sıkışık
MÜZDEHİMGÂH f Kalabalık yer
MÜZDELİFE Mekke´de Arafat ile Mina arasında bulunan mukaddes bir yer
MÜZDEVİC Evlenen * Edb: Bir kelimeye kafiye olan
MÜZDVER f Ücretle çalışan
MÜZEBZEB Karmakarışık * Elinden iş gelmez, bir şeye karar veremeyen Beceriksiz
MÜZEBZİB Karıştıran Karmakarışık eden
MÜZECCEC Sırçalanmış * İnce uzun nesne
MÜZEFFET Zift sürülmüş, ziftli, ziftlenmiş
MÜZEHHEB Yaldızlanmış, yaldızlı, altın sürülmüş
MÜZEHHEBE Yaldızlanmış, parlatılmış
MÜZEHHER Çiçeklenmiş Çiçeklerle donanmış
MÜZEHHİB Yaldızcı Yaldız yapan, tezhibci
MÜZEHREFAT (Bak: Müzahrefât)
MÜZEKKA Temizlenmiş, pâk edilmiş, ıslah edilmiş * Zekâtı verilmiş * Allah´ın adı anılarak kesilmiş hayvan
MÜZEKKER Erkek, er * Gr: Müennesin zıddı Kelimeyi erkek gösteren (İsim, zamir, sıfat, fiil)
MÜZEKKERE (Bak: Müzekkire)
MÜZEKKİ (Zekâ dan) Temizleyen, ıslâh eden, tezkiye eden * Huk: Şâhitleri gizli olarak tezkiye eden kimse Eskiden hâkimler, şâhit olarak gösterilen kişilerin iyi kimse olup olmadıklarını, şehadetlerinin kabul olunabilip olunamıyacağını icab eden kimselerden sorarlar, haklarında; "İyidir" denilenlerin şehadetlerini kabul ederlerdi
MÜZEKKİ-İ NEFS İnsanın nefsini ıslâh eden Terbiyeye sebeb olan
MÜZEKKİR Andıran, hatıra getiren, yâd ettiren, zikrettiren, hatırda tutturan * Zikreden, ibâdet eden * Resul-i Ekrem (ASM) mü´minleri ve bütün beşeriyeti tehlikeli şeylerden halâs edip iki cihan saadetine nâil olma yolunu tâlim ettiğinden, Kur´an-ı Kerim´de müzekkir diye isimlendirilmiştir
MÜZEKKİRE Bir iş için üst makama yazılan resmi kâğıt
MÜZEKKİRE-İ MÜKERRERE Tekrar tekrar hatırlatan
MÜZELLAK Ayağı kaydırılmış
MÜZELLAK Bilenmiş, keskin
MÜZELLİL Zelil eden, zelil kılan, alçaltıcı, hakirleştiren
MÜZELZEL İpekten dokunmuş
MÜZEMM Ayıplı
MÜZEMMELE Soğuk su testisi
MÜZEMMEM Aşağılık, bayağı ve küstah adam
MÜZEMMİL Elbise içine sarınan, örtünen, sargılanmış
MÜZENNED Tamahkâr, cimri * Dar yer
MÜZENNİD Çakmakla ateş çakan
MÜZERKEŞ Altın sırmalı Sırma ile işlenmiş
MÜZERRA´ Anası, babasından daha şerefli olan
MÜZERREB (MEZRUB) Keskin kılıç
MÜZERRİ´ Yeri, bir zira´ miktarı ıslatıp ekin ekmeye yarayan yağmur
MÜZERRİ´ (Zer´ den) Tohum eken makine
MÜZEVVA (Zâviye den) Zâviyeli, köşeli
MÜZEVVAK Nakış yapan Nakkaş
MÜZEVVEB Eritilmiş
MÜZEVVEC (Zevc den) Çiftleştirilmiş, tezvic edilmiş
MÜZEVVER Uydurulmuş, düzme * Fitne, dedikodu
MÜZEVVİB Eriten
MÜZEVVİR Yalancı, dolandırıcı, arabozucu
MÜZEVVİRÂNE f Arabozuculukla
MÜZEVVİRÎN (Müzevvir C) Müzevvirler, arabozucular
MÜZEYYEL (Zeyl den) Zeyli, ilâvesi olan * Altına cevabı yazılıp geri gönderilen tezkere * Eklentisi olan Ekleme parçası olan
MÜZEYYELÂT (Müzeyyel C) Zeyiller, ilâveler, katılmış şeyler
MÜZEYYELEN Kâğıdın altına, ek karşılığı yazılarak
MÜZEYYEN Bezenip süslenmiş, ziynetli
MÜZEYYENÂT Süslenmişler, ziynetlenmiş olan güzel şeyler(Gözün nuru, nur-u imanla ışıklanırsa ve kavileşirse, bütün kâinat gül ve reyhanlar ile müzeyyen bir cennet şeklinde görünür İİ)
MÜZEYYİF Eğlenen, tezyif eden, hakaret ve alay eden
MÜZEYYİFÂNE f Alay derecesine, hakaret edercesine Aşağı görürcesine
MÜZEYYİN Tezyin eden, süsleyen, ziynetlendiren
MÜZGA Et parçası
MÜZHER Misafir için ateş yakan kimse
MÜZHERE Çiçekli yer, çiçek bahçesi (Bak: Mezhere)
MÜZHİR İzhar edici, gösterici
MÜZ´IC $ (C: Müzacât) Gece haramisi
MÜZ´IM Kendisine itikat olunmayan kimse
MÜ´Zİ Ezâ veren, eziyet eden
MÜZ´İC İz´ac edici Usandıran, rahatsız eden, bunaltan
MÜZİH Uzaklaştıran
MÜZİK (Bak: Musiki)
MÜZİL İzâle eden, gideren, yok eden
MÜZİLL (Zelle den) Yanlış iş gördüren, hata işleten, ayak kaydırıcı
MÜZİLL Zelil kılan, hakir eyleyen
MÜZLEC Zayıf ve kaypak nesne
MÜZMAK Derviş * Fakir kimse
MÜZMEHHİR Gadabı şiddetli olan Çok kızıp hiddetlenen
MÜZMEN Müzmin hale gelmiş * Mc: Halsiz düşmüş, dermansız kalmış, zayıflamış
MÜZMER Omuz, boğaz ve bunların etrafı
MÜZMETİH Hiddetli, kızgın Gadaplı
MÜZMİN Eskimiş Üzerinden zaman geçmiş Zamanla yerleşmiş olan (hastalık)
MÜZMİR (Bak: Muzmir)
MÜZN Ak bulut, yağmuru az olan bulut
MÜZNE Yağmurlu bulut * Beyaz bulut parçası
MÜZNİB Günahkâr, suçlu, günah sahibi
MÜZNİBÎN Suçlular, günah işleyenler
MÜZTAR (Bak: Muztar)
MÜZUN Nurlu, ruşen olmak
MÜZY şam ahalisinin kullandığı bir ölçüdür ve onbeş kile alır
MÜZZ(E) Meyhoş, ekşimtrak
MÜZZAN Süslü, bezenmiş
MÜZZEMMEL Elbise içine sarılmış
MÜZZEMMİL Tezmil eden, sarınan Elbise içine sarınan * Bazıları, "Yükü yüklenen" şeklinde mânalandırmışlardır * Mc: Gizlemek Zayıf davranmak, işe pek kıymet vermemek * Büyük bir hâdise karşısında başını içeri çekmek, kaçınmak, rahata meyletmek * Resul-i Ekrem´e (ASM) Cenab-ı Hak tarafından: "Ey örtüsüne bürünen veya risalet yükünü yüklenmiş olan" diye iltifat edilerek isimlendirilmiştir (Bak: Mütezemmil, Zemel)
MÜZZEMMİL SURESİ Kur´an-ı Kerim´in 73 suresi olup Mekkîdir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.