Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
diyet, zayıflama

Diyet Ve Zayıflama

Eski 08-16-2012   #31
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diyet Ve Zayıflama





PROPOLİS


Arının reçine salgılayan ağaçlardan (çeşitli çam türleri, atkestanesi, gürgen, söğüt, karaağaç, kayın, kestane, kayak tomurcukları gibi) toplayarak kovan çatlaklarını, kapısını sıvamak için yaptığı maddedir Yanı sıra kovana girip ölen fare, kertenkele gibi, dışarı atamadıklarını da her yönden zararsız duruma getirebilmek için bu madde ile sıvar Propolis çok iyi bir dezenfekte maddesidir Eski Mısırlıları n ölülerini mumyalamakta, Yunanlılar ve Romalıların yaraları tedavi etmekte kullandıkları ileri sürülen propolis, uzun süre ihmale uğramış, hatta unutulmuşsa da, son yıllarda insan sağlığındaki olumlu değeri tekrar anlaşılarak incelenmeye, kullanılmaya başlanmıştır


Ülkemizde propolise çeşitli adlar verilmektedir: Eğir mumu, eğer mumu, eğil mumu, eğin mumu, eğri mum, girabolu, girebo, kirebeli, kirebolu, pirebolu


Rengi: Arının topladığı yöreye göre değişirse de, sarımsı kahverengi kırmızımsı yeşildir


Saklanması: Ağzı sıkıca kapanabilen ışık geçirmez kaplarda 3-8 derece arasında saklanır


Yan etkileri: İçindeki çiçektozunun %1 insanda alerji yapması dışında herhangi bir yan etkisi yoktur


Propolis suda erimediğinden toz olarak alındığında bozulmadan dışarı çıkar En az %70, en çok %90lık alkolde eritilerek kullanılır


İçindeki birkaç madde: İçindeki maddelerin oranı yöreye göre değişir (Örneğin içersindeki balmumu oranı %10 ile %40 arasında değişebilir) Reçine, balsam balmumu, çiçektozları, çeşitli mineraller (alüminyum, bakır, çinko, demir, kalsiyum, mangan, silisyum, stronsiyum, vanadyum), vitaminler (E, H, P, B kompleksi), yağ asitleri Bunların dışında flavone, vanilin, isovanilin, aminoasit,


Son yıllarda hekimlerin (araştırmacıların) yayınladığı raporlardan propolisle iyi sonuçlar alındığını okuyoruz Birçok hastalıkta hastaların büyük bölümünün şikayetlerinin ortadan kalktığı, diğer bölümünde hastalığın görülür derecede gerilediği, çok az bölümünde ise, etkisiz kaldığı bildirilmektedir Günümüzde birçok hastalığa karşı kullanılmakta, kullanılma alanı daha da genişletilmeye çalışılmaktadır Genellikle (ergenlik çağına gelen) gençlerde yüzde görülen rahatsız edici sivilcelere (akne) karşı, propolisle hazırlanmış kremle iyi sonuçlar alınmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla

Diyet Ve Zayıflama

Eski 08-16-2012   #32
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diyet Ve Zayıflama



SAĞLIKLI BESLENMEK İÇİN 12 KURAL


Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sağlıklı beslenme için 12 temel adımı belirledi Buna göre, tahıl, taze sebze ve meyve tüketimi artmalı, et yerine kurubaklagil tercih edilmeli İşte öneriler:


BESLEYİCİ bir diyet yapılmalı Hayvansal kaynaklı besinler yerine temel olarak bitkisel kaynaklı besinler tercih edilmeli


GÜNDE birkaç kez, ekmek, makarna, pirinç, patates gibi tahıl grubundaki besinler tüketilmeli


GÜNDE birkaç kez, taze sebze ve meyve alınmalı


VÜCUT AĞIRLIĞI (beden kitle indeksi), tercihen her gün yapılan orta düzeyde fiziksel aktiviteyle birlikte önerilen sınırlar içinde tutulmalı Beden kitle indeksi, kişinin vücut ağırlığının boy uzunluğunun karesine bölünerek elde edilen bir değer 185-249 arası normal sayılıyor


YAĞ alımı kontrol edilmeli Diyette yağdan gelen enerji oranı yüzde 30’u geçmemeli ve tereyağı, kuyruk yağı gibi doymuş yağlar yerine ayçiçek, mısırözü, soya, zeytinyağı gibi doymamış yağlar tercih edilmeli


YAĞLI kırmızı etler ve kırmızı et ürünleri yerine mercimek, kuru fasulye, nohut gibi kurubaklagiller ile balık, tavuk ve yağsız etler tercih edilmeli


SÜT ve süt ürünleri kullanılmalı Ancak bunların az yağlı ve az tuzlu olmasına dikkat edilmeli


SEÇİLEN besinler düşük şekerli olmalı, tahıllar, baklagiller gibi kompleks karbonhidratlar tercih edilmeli


TUZ tüketimi azaltılmalı Bir günde alınan tüm tuz miktarı, bir tatlı kaşığını geçmemeli Tuzun iyotlu olmasına özen gösterilmeli


GÜNDE iki kereden fazla alkol alınmamalı Her alınan içki miktarındaki alkol değeri on gramı geçmemeli


YEMEKLER hijyenik şekilde hazırlanmalı Haşlama, fırın veya ızgara gibi pişirme yöntemleri kullanarak yemeğe eklenecek yağ azaltılmalı


BEBEKLERE, ilk 6 ay yalnızca anne sütü verilmeli

Alıntı Yaparak Cevapla

Diyet Ve Zayıflama

Eski 08-16-2012   #33
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diyet Ve Zayıflama



SAĞLIKLI DİYET


Özel sağlık sorunları nedeniyle tedavi amaçlı bir diyete ihtiyacı olan insanlar hariç olmak üzere, en iyi genel diyet planı basitçe şöyle dile getirilebilir: meyva, sebze ve hububattan gelen karbonhidratlar; ve et, balık, yumurta ve süt ürünleri gibi protein içeren gıdalar dahil olmak üzere çok çeşitli yiyecekler yiyin Vitaminler ve mineraller hemen hemen yediğimiz gıdaların hepsinde vardır


- Diyetinizdeki her tür yağ miktarını azaltın Ortalama olarak günlük kalorinin neredeyse yüzde 40 ını yağlardan aldığımız tahmin edilmektedir Bir kişinin toplam yağ tüketimini günlük kalori tüketiminin yüzde 30 una indirme hedefi makuldür Doymuş yağ tüketimi günlük kalorinin yüzde 10 una düşürülmelidir ve kolesterol tüketimi günde 300 ml den az olmalıdır Birçok insan için, yağ oranı yüksek bir diyet, çeşitli sağlık sorunlarına yol açan şişmanlığa neden olmaktadır Ailesinde kalp rahatsızlıkları ve yüksek tansiyon bulunan insanlar, yağ oranı yüksek bir diyet uygularlarsa, özellikle risk altında olabilirler Diyet ve egzersizler arzu edilir bir vücut ağırlığına ulaşın ve onu koruyun Şişmanlık, şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve koroner kalp hastalığı dahil olmak üzere, birçok hastalığın tedavisini güçleştiren önemli bir etkendir


- Diyetinizde karmaşık karbonhidrat ve lif miktarını arttırın Pek çok kişi kalorilerinin çok az bir kısmını karmaşık karbonhidratlardan alma eğilimindedir Günlük kalorimizin yüzde 50 ilâ 55 ini karbonhidratlardan (meyvalar, sebzeler ve tahıl) alarak, bazı vitaminlerin, minerallerin ve lifin tüketimini arttırırken, yağ tüketimini azaltabiliriz Günde beş porsiyon ya da daha fazla , meyva ve sebze özel likle yeşil yapraklılar ve san sebzeler ve turunçgiller yemeye çalışın Günde altı porsiyon ya da daha fazla, ekmek, baklagiller ve tahıllar dahil olmak üzere karmaşık karbonhidratlar yiyin Liften zengin bir diyet, gıda ların sindirilmesinde ve özümsenmesinde önemli bir rol oynar


- Uygun miktarlarda protein yiyin Diyetimiz çoğunlukla, özellikle hayvansal proteinler olmak üzere çok fazla protein içermektedir Ayrıca aldığınız protein miktarını azaltırsanız, yağ tüketiminizin de düştüğünü farkedebilirsiniz, çünkü alınan yağın büyük kısmı, özellikle kolesterol, hayvani ürünlerde bulunmaktadır Ama et yemeyi bırakmayın; yalnızca daha az yiyin


- Sodyum oranı görece düşük gıdaları seçin ve yemeklerinize pişirirken ve masada ektiğiniz tuzun miktarını sınırlayın Pek çok insan ihtiyacından fazla tuz tüketmektedir Çoğu insan için, sodyum seviyeleri hiçbir zaman bir sağlık sorununa yolaçmayabilir, ama diyeti nizdeki fazla tuzu düşürmek yine de iyi bir fikirdir Ailenizde yüksek tansiyon varsa ya da sodyuma duyarlılığınız varsa, diyetinizde tuzu kısıtlamak daha da önemlidir


- İçki içiyorsanız, alkol tüketiminizi günde bir ya da iki kadehe indirin Hamileyseniz, hiç içmeyin


- Kadınlann ve ergenlik çağındaki kızların diyetlerinde daha fazla kalsiyum ve demire ihtiyaç vardır Kadınların ve genç kızların çoğu sağlıklı büyüme ve kemiklerin ömür boyu bakımı için gerekli olan kalsiyum miktarının yaklaşık yarısını tüketmektedir Çocuk doğurma yıllarında, birçok kadın ve genç kız sağlığı korumak için gerekli olandan çok daha az demir almaktadır


- Kendinizin ve çocuklarınızın diyetinin, diş çürümelerinin önlenmesine yardımcı olmak üzere flor içermesine dikkat edin Florlu su, çocuklarda ve yetişkinlerde diş çürümelerni önemli ölçüde azaltabilir Suyunuz florlu değilse, diyetle alınan flor için diş hekiminize danışın


- Doktorunuz söylemedikçe ek vitamin ve mineral almayın Ne kadar fazla o kadar iyi teorisi, vitaminler ve mineraller için mutlaka geçerli değildir Vücudunuzun ihtiyaç duyduğu vitaminleri ve mineralleri elde etmenin en iyi yolu, çeşitlilik içeren bir diyettir Ek vitamin ve mineral almak genellikle zararlı değildir ve diyetiniz bazı açlardan eksikse yararlı olabilir, ama daha fazlası sağlığınıza zarar verebilir


Bu kurallar, normal beslenmeyi etkileyen durumlarlar ve hastalıklar nedeniyle özel diyetlere ihtiyaç duyanlar için değil, sağlıklı insanlar içindir

Alıntı Yaparak Cevapla

Diyet Ve Zayıflama

Eski 08-16-2012   #34
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diyet Ve Zayıflama



SAGLIKLI BESLENME NEDIR ?


Her konu hepimizi ilgilendirmez ama yemek kesinlikle herkesi ilgilendiren bir konudur Hayatın başlıca zevklerinden biridir ve aynı zamanda hayat veren bir temeldir Vücudumuzdaki gıdalar sürekli yenilenmese, ölürdük Yiyecek o kadar önemlidir ki, çok eski zamanlardan beri her toplumda ritüellerin temelini oluşturmuştur

Birbirimizi değerlendirdiğimiz temellerin çoğu görünüşümüze dayanır ve bu dolaylı da olsa yiyecekle bağlantılıdır Bir toplumun başarısı geleneksel olarak yiyeceklerinin bolluğu ve kalitesiyle (ya da kalite eksikliğiyle) ölçülmüştür

Amerikan toplumu geliştikçe, zengin ve çeşitli yiyeceklere sahip olmak gibi ulusal bir amaç edindi Dünyadaki herkesi besleyebilmeyi ulusal bir gurur haline getirdi

Daha 50 yıl önce, beslenme araştırmasının odak noktası, temel gıdaların eksikliğinden kaynaklanan kötü beslenme ve hastalıklarla mücadele etmekti Bugün, herşey tersine döndü ve aşırı tüketim Amerika nın temel beslenme sorunu olarak gıda eksikliğinin yerini aldı

Buna yanıt olarak, Başkan Ronald Reagan döneminde Genel Sağlık Servisi Başhekimi Dr C Everett Koop, ülke sağlığı üzerine bir rapor hazırladı Rapor, AiDS in yayılmasını sınırlama ve sigarayı bertaraf etmekle birlikte, Amerikalı lann sağlık gündeminde beslenmeyi üst sıralara yerleştirmektedir

Rapor yıllarca süren araştırmalara dayanan sağlam kanıtlar sunmaktadır Aşırı bir şekilde sigara ya da içki içmeyen üç kişiden ikisi için, uzun dönemli sağlık durumumuzu en fazla etkileyen seçimlerin diyetle ilgili olduğu ileri sürülmektedir Rapor, Amerikalıların daha iyi bir sağlık için diyetlerini nasıl değiştirmeleri gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunmaktadır

Bu tavsiyeler, vücudumuzun gıdaları nasıl kullandığına ilişkin temel bilgilerle birlikte bu bölümde ele alınmaktadır, izleyen sayfalarda aynca ağırlık kontrolü ve hastalık durumunda nasıl yemek gerektiği tartışması da yer almaktadır

Bu sayfalarda ele alınanların dışında, bir beslenme sorunuyla ilişkili özel tavsiyelere ihtiyacınız varsa, bir besle/ime uzmanıyla görüşün Bu unvanı almak için, kişinin güvenilir bir yüksek okul ya da üniversitedeki 4 yıllık bir gıda bilimi ve beslenme programından lisans diploması alması gerekir

Beslenme durumunuzu incelemek ya da düzeltmek için başka insanlar da yardımcı olabilir Bazı doktorlar beslenmeye özel bir önem vermektedirler Ev ekonomicileri genellikle yemek planlaması, gıda koruma ve yemek hazırlama konusunda iyi bir bilgi kaynağı oluştururlar, afina belirli bir kişinin beslenme ihtiyaçları konuşunda tavsiyede bulunma açısından bir diyetisyenden daha az ehliyetlidirler

Beslenme uzmanı terimi özel olarak tanımlanmamıştır ve ne yazık ki bazen gerçek bir beslenme eğitimi olmayan ve diyet ekleri ya da zayıflama programlan satmaya çalışan insanlar tarafından kullanılmaktadır Bazıları pek az anlam ifade eden bir diploma ya da sertifika bile gösterebilmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Diyet Ve Zayıflama

Eski 08-16-2012   #35
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diyet Ve Zayıflama



VÜCUDUMUZUN 7 ENERJİ KAYNAĞI


B-2, B-6 vitaminleri iştah, sindirim ve sinir sistemi için gerekli Peki folik asit, kalsiyum, magnezyum, demir ve çinkonun ne için gerekli olduğunu, hangi gıdalardan alındığını biliyor musunuz?


Bağışıklık sistemimizin en büyük silahı ve sağlığımızın sigortacısı vitaminleri yeterince biliyor muyuz? Vücudumuzun 7 enerji kaynağına bir göz atalım


B-2 VİTAMİNİ:


Gerçek bir enerji deposu olan B-2 vitamini kanda alyuvarların oluşmasını sağladığı için derinin, özellikle de gözlerin sağlığı açısından çok önemlidir Aşırı alkol, bu vitaminin en büyük düşmanıdır Ayrıca antibiyotikler ve sakinleştiricilerin de vücutta B-2yi azalttığı unutulmamalıdır B-2 vitaminini en çok el edebileceğimiz besinlere gelince: Et, tavuk eti, balık, süt ve süt ürünleri, turp, ıspanak, yumurta, mısır ve beyaz undan yapılmış ekmek bu gıdalardan bazılarıdır


B-6 VİTAMİNİ (PYRİDOXİNE)


Bağışıklık ve sinir sistemimizin en büyük destekçisi olan B-6 vitamini, vücudumuzun proteinleri ve yağları öğütmesine yardımcı olur Bilindiği gibi vücuda oksijeni dağıtan hemoglobin yine B-6 vitamini sayesinde meydana gelir En önemli işlevlerinden biri de mekanizmamızın depresyona karşı direnmesini sağlayan serotonini oluşturuyor olmasıdır B-6 vitamini bakımından da aşırı alkol, sigara ve kan basıncı düşüren ilaçlar oldukça sakıncalıdır Tavuğun göğüs eti, böbrek, karaciğer, yumurta, pirinç, soya fasulyesi, yulaf, fındık, fıstık, muz, patates, avokado ve somon balığı en fazla B-6 vitamini içeren besinler arasında yer almaktadır Fazla oranda ve uzun süre kullanılması sinirlere zarar verebilir


FOLİK ASİT


Hücre oluşumunu sağlayan Folik Asit sağlığımız açısından oldukça önemli bir yere sahiptir Öyle ki Folik Asitin vücutta azalması kanser ve kansızlık riskini gündeme getireceğinden, ihmal edilmemesi gereken unsurlardan bir tanesidir Folik Asit yetersizliği doğacak bebeklerin özürlü olma tehlikesine neden olduğundan anne adayları bu konuya daha fazla dikkat etmelidirler Çok fazla aspirin kullanmak, kolestrol düşürücüler, doğum kontrol hapları, sara ilaçları ve alkol da vücuttaki folik asit miktarını azaltır Aynı zamanda yaşlılık Folik Asit depolarını eriten bir başka etken olarak gösterilebilir Folik Asit bakımından; karaciğer, yumurta sarısı, ıspanak, yeşil yapraklı sebzeler, brokkoli, portakal ve portakal suyu oldukça zengindirler Folik Asitin fazlası B-12 vitaminin eksikliğinin ortaya çıkmasını önler, bu da sinirlere zarar verebilir


KALSİYUM


Kalsiyum vücudumuzun en önemli destekçilerinin başında gelir Çünkü kemiklerin ve dişlerin güçlenmesi, alınan kalsiyum miktarıyla doğru orantılıdır Kalsiyum ayrıca kaslar ve sinirler için de oldukça önemli bir mineraldir Kanın pıhtılaşmasını sağlar ve kalın bağırsak kanserine karşı en güçlü silahtır Hamilelik, emzirme ve menapoz dönemleri ayrıca kafeinli içecekler vücuttaki kalsiyumu azaltacağından, bu gibi dönemlerde alınan gıdalara daha özen gösterilmesi gerekir Süt ve süt ürünleri, mısır, sardalya balığı, kalamar, ıstakoz ve brokkoli bol miktarda kalsiyum içeren besinlerdir Gereğinden fazla alınan kalsiyum; demir, çinko, fosfor ve magnezyumun emilmesini engelleyebilir


MAGNEZYUM


Magnezyum, vücut sağlığı açısından çok önemli rolü olan bir mineraldir Proteinlerin kana karışmasını, kasların ve sinirlerin düzenli bir şekilde çalışmasını sağlayan yine magnezyumdur Yaşlılar, diyet yapanlar ve alkollü içki kullananlar magnezyum takviyesine ihtiyaç duyan kesim arasında yer alır Magnezyum yetersizliği iştah kaybına, depresyona, kasların zayıflamasına ve zaman zaman göz kararmasına sebep olabilir


DEMİR


Kanın, oksijeni vücuda dağıtmasına sağlayan hemoglobin, demir sayesinde oluşur Regl ve hamilelik dönemleri vücuttaki demir seviyesini azaltan faktörlerdendir Aynı zamanda yaşlılar, diyet yapanlar, vejeteryenler de önlem almalıdırlar çünkü demir eksikliği anemi (kansızlık) hastalığına neden olur Kırmızı et, balık türleri, kuru fasulye, kurutulmuş meyve, yumurta sarısı ve yeşil yapraklı sebzeler, demir içeren besinlerden bir kaçıdır Yüksek dozda alınan demir, kalp isklerini çoğaltır Küçük çocuklarda çeşitli semptomlara hatta ölüme bile neden olabileceğinden dozajı konusunda dikkatli olunmalıdır


ÇİNKO


Çinko, bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi bakımından bolca ihtiyaç duyulan bir mineraldir Çinko eksikliği vücudu enfeksiyonlara karşı dirençsiz kılacak, ayrıca tat ve koku duyularını da zayıflatacaktır Özellikle diyabet ve böbrek hastaları çinko eksikliği tehlikesiyle karşı karşıyadırlar Kırmızı et, yumurta, deniz ürünleri, fasulye, bezelye ve fındık bol miktarda çinko içerir Yüksek oranda alınması ishal, saç dökülmesi, tırnak kırılması, yorgunluk, sinir sisteminde istemdışı hareketlere gibi belirtilere neden olabilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Diyet Ve Zayıflama

Eski 08-16-2012   #36
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diyet Ve Zayıflama





ÖMRÜ UZATAN YİYECEKLER


Uzmanlara göre brokoli, portakal, yulaf, domates, somon balığı, bezelye, ceviz, çay üzümü, yoğurt, bal kabağı, soya fasulyesi, hindi, ıspanak ve çayı haftada en az 4 kez tüketmek estetik gençleşmeyle eş değerde, ayrıca sağlıklı ve uzun bir ömür sağlıyor


"Süper Yiyecekler" olarak adlandırılan 14 temel besin ürünü Californialı bir doktor tarafından daha önce hastalarına önerilmişti Avustralyalı doktor ve alternatif tıp uzmanlarının da önerdikleri bu 14 yiyecekten brokolinin göğüs ve prostat kanserlerine, portakalın da C vitamini deposu olmasıyla tüm kanserlere karşı koruyucu özelliği bulunuyor Yulaf ise kan basıncını dengeleme ve kilo almayı durdurma özelliği ile öneriliyor Böğürtlen olarak da bilinen çay üzümü, soya fasulyesi, ıspanak, yeşil veya siyah çay, hindi eti, ceviz ve yoğurt ise yoğun vitamin içerdikleri için özellikle yaşlı kişilerin sağlıklı ve dinç olmalarını sağlıyor


Avustralyalı Plastik Cerrah Dr Steve Pratt, yaklaşık 20 yıldır, yaptığı güzellik operasyonlarından sonra bu yiyeceklerin yer aldığı bir diyeti hastalarına verdiğini belirterek, hepsinin periyodik olarak yenmesiyle birçok sağlık sorununun kolaylıkla çözüme kavuşacağını ve derinin gençleşeceğini öne sürdü Pratt, bu 14 ayrı yiyecekten her birinin haftada en az 4 kez yenilmesi gerektiğini söyledi


Eternal Health adlı kitabın yazarı Dr Michael Elstein ise "Hindi etinin neden yaşlılığı önlediğini çözemedim Fakat beyaz et vejeteryan olmayanlar için oldukça sağlıklı" dedi Bu yiyeceklerin anti-oksidan içerdiği için vücut sisteminin hastalıklarla savaşında yardımcı olduğunu ifade eden Elstein, "Yaşlandıkça göğüs ve prostat kanseri riski artar Önlemenin tek yolu da yüksek oranda anti-oksidan içeren ve zengin vitamine sahip olan bu yiyecekleri tüketmektir" dedi


Ispanak ve ceviz kolesterolü düşürmek için önerilirken, yeşil çayın yağları yakmak ve yetişkinlerde obeziteyi önlemek için ideal olduğu savunuldu Omega 3 yağı içeren somon balığının ise kalp krizini önleme ve beyin hücrelerinin çalıştırılması ile depresyona karşı birebir olduğu öne sürüldü Özellikle yaşlıların ıspanak yemekten vazgeçmemeleri gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, ıspanağın gözün görme yeteneğini geliştirdiğini ve karaciğere yardımcı olduğunu kaydetti


Estetik ameliyatların insanları genç gösterdiğini fakat genç hissettiremediğini savunan uzman doktorlar, "Vücut sağlıksızsa, genç görünmenin bir önemi ve faydası yok" diye konuştu

Alıntı Yaparak Cevapla

Diyet Ve Zayıflama

Eski 08-16-2012   #37
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diyet Ve Zayıflama



Dengeli beslenme,diyet,ideal kilo hesapları,diyet haberleri ve listeleri


Akapunktur

AKUPUNKTUR NEDİR?


Klasik Çin tıbbında insan yaşayan evrenin bir parçası olarak kabul edilir ve herşeyin içinde varolan evrensel gücün insanın da içinde bulunduğuna inanılır “Chi” adı verilen bu enerji insan vücudunda “meridyen” denilen kanallarda dolaşır Akupunktur yöntemi ile bu kanallarda meydana gelen enerji dolaşım engelini ortadan kaldırarak dengeyi sağlamak ve bu şekilde hastalığı önlemek amaçlanır

İnsan vücudunun kendi kendini onarım gücü çok yüksektir Vücudumuzda bu gücü harekete geçiren belli uyarı noktaları vardır ki, bunlara “akupunktur noktaları” denir Bu noktalar uyarılarak vücudumuzdaki enerji dolaşımı normale döndürülür ve hastalık hali ortadan kaldırılır Böylece organizma ilaç tedavisine gerek kalmadan, kendi olanaklarıyla hastalığın ortadan kalkmasını sağlar Hastalığın belirtilerine değil, nedenine yönelik bir tedavi metodudur

Hipokrat, canlıların kendi kendilerine iyi olma kudretlerinden ve iç hekimden bahseder Paracelcus, “Hiçbir hayat sadece dış hekimin çabalarıyla varolamaz; dış hekim, iç hekime yardımcı olabilir” der

Akupunktur organizmanın kendi kendini tedavi ettiği bir metottur ve en önemli özelliği yan etkisinin olmamasıdır Bu tedavi metodunu üç ana başlık altında toplayabiliriz:

Çeşitli hastalıkların tedavisi
Analjezi-anestezi
Alışkanlık tedavisi
Özellikle Uzakdoğu ülkelerinde kullanılan ilaçsız tedavi yöntemi akupunktur, Türkiye’de de hızla yaygınlaşmaktadır Üniversitelerde ders olarak okutulan akupunktur, alternatif tıp olarak değerlendirilmemelidir; binlerce yıllık geçmişiyle akupunktur tıbbın kendisidir


AKUPUNKTURUN FELSEFESİ


Batı düşüncesi olayları sebep-sonuç ilişkisi içinde değerlendirir Çin düşüncesine göre ise, çeşitli olgular bir bütünlüğün parçasıdır ve birbirleriyle ilişki içindedir

Düşünce temelindeki bu farklılıklar, tıbbi uygulamada da kendini gösterir Batı tıbbı analitiktir; derin nedensel bağlantılara girer, ayrıntılı sınıflamalar yapar Çin tıbbında ise, semptomlar ve bulgular hep birlikte değerlendirilerek toparlanır ve bir bütüne varılmaya çalışılır Çin tıbbına göre hastalık belirli bir zamanda, belirli bir kişide ortaya çıkan bir olgudur Hastalık değil, hasta ön planda değerlendirilir Buna göre, Tradisyonel Çin Tıbbı’nda mental (zihinsel), emosyonel (duygusal) ve fiziksel bulgular birlikte ele alınır

Vücutta Yin ve Yang adı verilen birbirine zıt, ancak uyum içinde iki eneji vardır Bunu gösteren ambleme Taiji (Büyük İkilem) denir Siyah Yin’i, beyaz Yang’ı simgeler Ancak, Yin’in içinde Yang, Yang’ın içinde de Yin vardır Yin ve Yang’ın dengelenmesi normalliğe, dengenin bozulması anormalliğe yol açar Dengesiz Yin ve Yang, denge arayışı içerisinde sürekli kendilerini değiştirirler Bu dengenin sağlanması için doktor iğneler ile, ilgili akupunktur noktalarını uyararak hastayı tedavi eder


AKUPUNKTURUN TARİHÇESİ


Çin’de iğne ve ısı anlamına gelen “Chen-chin” ile adlandırılan bu tedavi yöntemi, Batı’da akus (iğne) ve punctura (batırmak) sözcükleri birleştirilerek, “akupunktur” olarak adlandırılmıştır

Tradisyonel Çin Tıbbı (TCM), yaklaşık 3000 yıllık bir süre içerisinde gelişmiştir II Shang Hanedanı dönemine ait arkeolojik kazılarda tıbbi konuların anlatıldığı taşlar ve akupunktur iğneleri bulunmuştur Noktaların yerleşimini gösteren şemalar ilk olarak İS 317-581 yılları arasında çizilmiştir Avrupa’da ise akupunktur ile ilgili ilk kitapların yazılması 1600’lü yıllara rastlar

1972’de ABD Başkanı Richard Nixon beraberindeki büyük bir heyet ile Çin’e resmi bir ziyaret yapmıştır Bu ziyaret programı içinde Çinli doktorlar Amerikalı heyete “akupunktur anestezisi altında yapılan cerrahi bir operasyon” izletmişlerdir Bu olaydan sonra, akupunkturun Batı’da popülaritesi artmış; uygulanması ve incelenmesi bütün dünyada yaygınlık kazanmıştır

UYARI NOKTALARI VE UYGULAMA


Uyarı noktaları
İnsan vücudunun kendi kendini onarım gücü çok yüksektir ve bu gücü harekete geçiren belli uyarı noktaları vardır İnsan vücudunda bin kadar uyarı noktası vardır ve bu noktalardan 650-700 tanesi kullanılır Her hastalık için ayrı program ve ayrı noktalar bulunmaktadır Önemli olan doğru bir teşhisle, hangi noktaya nasıl bir uyarı yapılacağıdır (lazer, iğne ya da hangi iğne); bu çok iyi bilinmelidir Akupunktur tedavisinde sırt, boyun, el, kulak ve vücudun diğer bölümleri kullanılır Birçok hastalığa ilişkin en çok uyarı noktasının bulunduğu uzuvlar ise eller ve kulaklardır
İnsan vücudundaki belirli akupunktur noktalarına iğneler sayesinde yapılan uyarılarla organizmanın hemen her yerine ulaşabilecek haberler iletilmektedir Bu iletişim, akupunktur noktasını oluşturan hücrelerden lokal hücresel uyarıların sinir terminallerine ve son olarak da beyne ulaşır Beyin de bu uyaranı gerekli organlara ulaştırır ve ilgili organ ve uzuvlardaki enerji dengesi düzelir Dolayısıyla hastalık da ortadan kalkmış olur

Lazerle akupunktur
Lazer bir ışıktır Bildiğimiz, kullandığımız ışığın konsantre edilmiş hali olduğu söylenebilir Bazı hastalıkların tedavisinde ya da kimi zaman hastanın tercihi doğrultusunda iğne yerine lazer kullanılmakta, iğne batırılarak uyarı yapılacak noktaya lazerle uyarı verilmektedir Özellikle ameliyatlar ve kazalar sonrası kalan izlere karşı lazerle akupunktur son derece etkili sonuçlar vermektedir Ayrıca, çocukların tedavisinde iğneye alternatif olmaktadır

Nasıl iğne?
Eskiden Çinliler sivri taş parçaları kullanmaktaydı Bangkok’ta ise bu amaçla bambu kamışının kullanıldığı biliniyor Akupunktur yöntemi ile tedavide önceleri altın kullanılmıştır Altının elektirik potansiyel farkını alışı ve düzeltişi çok önemlidir Bu yüzden altınla tedavi uygulanan hasta çok daha kolay ve çabuk iyileşme göstermektedir Ancak bütün bu olumlu özelliklerine karşın altının oldukça pahalı ve yumuşak bir madde olması dolayısıyla akupunktur sırasında vücuda uygulanması, gereken noktalara batırılması zor olmaktadır Buna bir çözüm yolu bulmak amacıyla, altını iğne haline getirirken içine bazı metaller konmuştur Altının pozitif bir etkisi vardır Gümüş de çok iyi bir akupunktur iğnesi olmasına rağmen, biraz negatifliğe yönelik bir özellik göstermektedir Günümüzde ise, dünyada altın ya da gümüş iğne kullanılmamaktadır Elektriği altın kadar iyi ileten standart bir çeliğin üretilmesi ile bütün dünyada bu yeni metal kullanılmaya başlanmıştır
AKUPUNKTURDA KULAĞIN ÖNEMİ


Kulakta bedenin hemen hemen her uzvuyla ilgili bir akupunktur noktası bulmaktadır Örneğin, insanın bağırsağı, kalbi, karaciğeri ile ilgili noktalar kulağında mevcuttur Bu yüzden akupunktur tedavisinde vücutla beraber veya tek başına kulaktaki noktalar kullanılmaktadır Öte yandan kulağın bu özelliği, hastalığın belirlenmesine, deteksiyona yardımcı olmaktadır


AKUPUNKTUR VE ZAYIFLAMA


Şişmanlık
Şişmanlık Nedir?
Dünyada şişmanlık
Neden kilo almak/vermek istediğimizde zorlanırız?
Vücut-Kitle indeksi nedir?
Akupunktur ve Zayıflama
Akupunkturla neden daha kolay ve kalıcı zayıflanır?

Şişmanlık (Obezite)
Şişmanlık, vücutta yağ dokusunun normalden fazla olmasıyla karakterize bir hastalıktır

Şişman bir kişi ayrıntılı tetkiklerden geçirildiğinde, bazen hiçbir anormalliğe rastlanmayabilir Bazen fiziksel olarak da bir belirti yoktur Ancak, diğer yandan tip II şeker hastalığı tanısı konmuş hastaların % 60’ı şişmandır Yine, vücuttaki yağ dokusunun artması ile, hormonal-metabolik hastalıkların ve kalp-damar hastalıklarının ortaya çıkması ya da ağırlaşması arasında doğrudan bir ilişki olduğu bilinmektedir

Pekiyi, öyleyse neden gereğinden fazla besin tüketiriz? Şişmanladığımızı göre göre neden buna devam ederiz? Bu soruların yanıtları araştırılmış ve obez kişilerin yemek yeme konusunda daha çabuk uyarıldıkları, damak tatlarının daha gelişmiş olduğu, daha geç doydukları ve yemek yeme işinin günlük yaşamları içinde kafalarını daha fazla meşgul ettiği gözlenmiştir

Genetik, metabolik, hormonal ve sinirsel birçok karmaşık sistem şişmanlığın oluşmasında rol oynar Aile yapısı, beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı, psikolojik sorunlar bu karmaşık sistemin herhangi bir basamağında etkili olarak şişmanlığa giden yolu açar

Obezite bir hastalık olduğu için, bir diyet uygulayıverip bırakmakla ortadan kaldırılamaz Yeni beslenme alışkanlıkları ve yeni bir yaşam şekli gerektirir Obezitenin de, şeker hastalığı ya da yüksek tansiyon gibi, yaşam boyu takip edilmesi gerekir


Şişmanlık sıklığı dünyada gittikçe artmaktadır Ortalama sıklık % 25 olarak verilmektedir; bu yüzdeye şişman olmayıp ideal kilosunun üzerinde olanlar da katılınca oran % 50’ye ulaşmaktadır

Obezite sıklığının artmasının nedenleri:
- Sosyo-kültürel faktörler,
- Biyolojik faktörler,
- Davranışsal faktörler,
- Gıda çeşit ve alımının artması ve kolaylaşması,
- Alkol tüketiminin artması,
- Teknolojinin ilerlemesi ile günlük eneji tüketiminin azalması,
- Özellikle çocukluk çağında bilgisayar ve televizyon karşısında geçerilen zamanın artması ile yağlı ve katkılı yiyecek tüketiminin artması


Yenilen besinler, vücudumuzda metabolik olaylar sonucunda yakılır ve bu yanmadan elde edilen ısı ve eneji, hayatsal fonksiyonların işlemesi için kullanılır Metabolizma hızını, vücut kendisi ayarlar; Yani vücut az ya da çok enerji harcayabilme yeteneğine sahiptir Ancak, harcanacak eneji miktarı vücudun alışık olduğu kilosunu korumaya yönelik olarak ayarlanmıştır Bu nedenle kilo vermek amacıyla az kalori alındığında, metabolizma hızı düşer ve bünye kilo kaybetmemek için kendini korumaya çalışır Vücudumuz, kendi alışık olduğu kilosunu koruma çabasındadır
Diyet yapan birçok kişi çok az yedikleri halde, çok yavaş zayıfladıklarından yakınırlar ve çoğu zaman da sabredemeyerek diyete son verirler Bundan sonra da eskisi gibi yemeye başlayınca, verilen kilolar çok daha hızlı bir şekilde geri alınır ve eski kiloya ulaşılınca kilo artışı durur

Bunun benzeri bir durum kilo almak isteyenlerde de görülür; günlük gıda miktarlarının iki veya üç katını yeseler bile çok az kilo alabilirler
Vücudun kilo vermeye gösterdiği bu direnç, insanoğlunun binlerce yıllık geçmişinde yaşadığı doğal afetler, savaşlar, hastalıklar nedeniyle aç kalmaktan ortaya çıkmıştır Ne yazık ki, 20 yüzyılın sonunda bile dünyada açlık çeken bölgeler vardır
Sonuç olarak şunları söyleyebiliriz:
Kilo vermek için çok aceleci olmamak gerekir Haftada 15 kg verdiren mucize diyetler son derece sakıncalıdır ve bu derece hassas çalışan bir metabolizmayı bozmaktan başka işe yaramaz Günlük 1000 kalori altındaki diyetler kalp kasında hasarlara neden olacak ölümlere yol açabilir Haftada 05-1 kg vermeyi sağlayan diyetler güvenli olduğu kadar, kalıcı sonuçlar da sağlar Daha hızlı kilo vermek isteyenler, bunu biraz egzersiz yaparak gerçekleştirebilirler


Pratikte şişmanlığın ölçümü için kullanılan çok basit iki yöntem vardır:

1 BMI (Beden Kitle İndeksi) = Vücut ağırlığı (kg) / boy² (m²)

<19
zayıf

19-25
normal

25-30
fazla kilolu

30-40
şişman (obez)

>40
çok şişman (morbid obez)

2 Bel çevresi ölçümü: Erkeklerde 102 cm, kadınlarda 88 cm üzeri riskli görülmektedir

Beden kitle indeksi ve bel çevresi ölçümü arttıkça, ortaya çıkacak tıbbi sorunların en önemlileri şunlardır:
- Kalp-damar hastalıkları
- Tip II şeker hastalığı
- Hipertansiyon
- Safra taşları oluşumu
- Karaciğer yağlanması
- Uyku ve solunum problemleri
- Eklemlerde dejeneratif değişiklikler; özellikle bel, diz, kalça gibi vücut yükünü taşıyan eklemlerde kireçlenme


Akupunktur ve Zayıflama
Bilindiği gibi akupunktur alışkanlık tedavilerinde kullanılır Kilo verme de beslenme alışkanlıklarının ve yaşam tarzının değiştirilmesi ile mümkün olduğuna göre, bu yeni alışkanlıkların edinilmesi sırasında, akupunktur hastaya çok büyük kolaylıklar sağlar

İştahı düzenler ve yemeklere saldırma güdüsünü ortadan kaldırır
Mide asiditesi kontrol altına alınarak, mide kazınması, yanması gibi sorunlar engellenir
Düşük kalorili beslenmeden dolayı yaşanabilecek halsizlik önlenir
Metabolizma hızını düzenler Akupunkturla tedavi gören hasta, kendi kendine yaptığı diyetlerden daha kolay kilo vermeyi başarır
Akupunktur tedavisi sırasında, vücutta serotonin ve endorfin seviyeleri artmaktadır Bu hormonlar diyet yapan kişiye huzur verir, sedasyon sağlar Böylece diyet yapan kişi, eski yemek yeme zevkinin kısıtlanmasından dolayı huzursuzluk ve tedirginlik yaşamaz
30-40 kg fazlası olan hastaların tabii ki uzun bir zaman diyet yapmaları gerekir Ancak, çoğu insanda böyle bir sabır olmadığı için, her pazartesi başlanan diyetler, her cumartesi sona erer Böylece sık sık yapılan diyet denemeleri sonucu her geçen günkilo vermek daha da zorlaşır İşte, bu gibi hastalarda akupunktur inanılmaz başarılar sağlar ve hasta 1 yıla kadar uzanan bir zaman diliminde onlarca kilo verebilir Hastanın uzun süre diyete dayanabilmesinin nedeni, akupunkturun yarattığı sedatif ve trankilizan etkiden dolayıdır Ayrıca hasta kilolarının eridiğini gördükçe daha çok motive olup, bu işe dört elle sarılmaktadır


AKUPUNKTUR VE SİGARA BIRAKMA


Akupunkturla Sigara Bırakma Tedavisi
Akupunktur ile sigara nasıl bırakılabilir?
Akupunktur ile kaç seansta sigara bırakılabilir?
Akupunktur ile sigarayı bırakmada başarı oranı nedir?
Sigarayı Neden Bırakalım?
Sigara neden zararlı?
Sigarayı bırakan bir insanın vücudunda ne gibi olumlu gelişmeler olur?
Sigara içen bir kişiyi bırakmaya iten nedenler nelerdir?
Sigarayı bırakma yolları nelerdir?
Sigarayı bırakmak isteyenlerin yaşadığı tipik kaygı ve sorunlar nelerdir?


Akupunktur ile sigara nasıl bırakılabilir?
Yapmanız gereken tek şey sigarayı bırakmaya karar vermektir Bu, insanın yaşamında alabileceği en önemli kararlardan biridir Bu kararı verdikten sonra, akupunktur, size sigarayı bırakmanızda büyük kolaylık sağlayacaktır

İnsanlarda serotonin ve endorfin adı verilen iki madde vardır Bunlar beyinde bulunur ve rahatlık, hoşluk, keyif ve huzur gibi duygular ile ilgilidirler Normalde insanlarda kahkaha atınca, mutlu bir haber alınca ya da çikolata veya güzel bir tatlı yiyince, bir yeriniz acıyınca serotonin ve endorfin düzeyi yükselir Ancak sigara içenlerde serotonin - endorfin salgılama işini sigara üstlendiğinden vücut otonomisini kaybetmiştir Hani keyiflenince de, dertlenince de sigara içilir ya, işte, açıklaması budur

Sigarayı bırakanlarda ilk hafta beyin serotonin salgılama işini gerçekleştiremediğinden vücut oldukça zor anlar yaşar Beyin ancak 72 saat sonra eski görevini yapmaya başlar
Bu 72 saatlik süre içinde, hastanın yoksunluk belirtileri önlenirse, sigarayı bırakması çok kolaylaşır Akupunktur ile tedavi, kişinin sigara içmemekten dolayı oluşabilecek şikayetleri ortadan kaldırır Böylece sigara içmemeye karar vermiş olan kişi, bunu hiç zorlanmadan başarır; çünkü, akupunktur tedavisi beyni yeniden sigaraya gerek duymadan serotonin ve endorfin salgılaması için uyarır ve bundan sonra da beyin eski otonomisini kazanır


Akupunktur ile kaç seansta sigara bırakılabilir?
Üç gün üst üste 20 dklık 3 seans tedavi uygulanır Toplam 1 saat süren bir tedavidir Böylece 72 saatlik en zor geçen dönemde vücut kontrol altındadır Daha sonra hastanın bağımlılık derecesiyle bağlantılı olarak ek seanslar yapılabilir, ama genellikle buna gerek kalmaz Tedavi süresince tek bir sigara bile içilmemesi ve nikotin preparatları kullanılmaması gerekir Aksi halde, başladığımız noktaya geri döneriz


Akupunktur tedavisi ile sigarayı bırakmada başarı oranı nedir?
%90 - 95 gibi yüksek bir başarı oranı vardır


Sigara neden zararlı?
Tütün kullanımı yaklaşık 200 yıl öncesine kadar gidiyor İlk zamanlarda tütünün sağlığa iyi geldiği düşünülüyordu Sigaranın zararları 1950’li yıllara kadar çok fazla bilinmiyordu Ancak, daha sonraki yıllarda yapılan araştırmalar, sigaranın insan sağlığına gerçekten zararlı olduğunu ortaya çıkardı Sigara dumanında sağlık açısından zararlı yüzlerce (bu sayı abartılmamıştır) madde bulunmaktadır Örnek vermek gerekirse, bunların en çok bilinenlerinden birkaç tanesi ; amonyak, terebentin, kadmiyum, insektisitler, naftalin, aseton, arsenik, formal, hidrojen siyanür, radon, polenyum, deterjanlar
Bunların bir çoğu kanserojendir Ayrıca tütün ve sigaranın sarıldığı kağıdın yanmasından dolayı açığa çıkan maddeler ve katran da yine konserojen maddeler arasındadır
Kalıp - Damar sağlığı açısından özellikle tehlikeli olan maddeler ise nikotin ve karbonmonoksittir Nikotin kalp artışlarını hızlandırır, tansiyonu yükseltir, kan pıhtılaşmasını arttırır Yani kalbin yükünü ve oksijen ihtiyacını arttırır Bütün yanma olaylarında açığa çıkan zehirli bir gaz olan karbonmonoksit ise, kandaki oksijen ile birleşerek kanda bulunan oksijen miktarını düşürür Sonuç olarak nikotin nedeniyle oksijene gereksinimi artmış olan kalp, kanda yeterli oksijeni bulamaz ve işi çok daha zorlaşır

Sigara kullanımı ile doğrudan ilişkisi olduğu kanıtlanmış hastalıkları şöyle sıralıyalım: Ağız kanserleri, sindirim sistemi kanserleri, solunum sistemi kanserleri, akciğer hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları, ülser, mesane kanseri

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre dünyada 1 milyar 100 milyon insan sigara içiyor Erkekleri %47si, kadınların %12’si sigara tiryakisi Ayrıca, son yıllarda sigara içen kadınların sayısında nispeten daha fazla bir artış olduğu gözlemlenmektedir Bu da dünyaya yeni gelecek nesillerin sağlığını direkt olarak etkileyecektir Son rakamlara göre, dünyada yılda 3 milyon kişi sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle ölmektedir
Şimdi hemen yeri gelmişken önemli bir konuya değinmek gerekiyor Örneğin; akciğer kanserinin sigaraya bağlı olarak meydana geldiği heryerde söyleniyor Fakat siz daha geçen ay akciğer kanserinden ölen bir tanıdığınızın hiç sigara içmediğini biliyorsunuz ve uzmanların biraz fazla abarttığını düşünüyorsunuz Bunun açıklaması şöyle: Akciğer kanserinin 4 türü vardır; hatta bunların da alt grupları vardır Bunların içinde sigara kullanımı ile doğrudan ilgili olanlar (%60) zaten en sık görülen kanser türleridir Sigara ile ilgisi olmayan ise, çok daha az oranda görülen bir kanser türüdür

İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre günde 20 sigara’dan fazla içenlerin %40’ı, daha emeklilik yaşına gelmeden ölmektedir Oysa sigara içmeyenlerde bu oran %15’dir

Bir de pasif içici kavramı var Sigarayı içen kişi, eğer filtreli sigara içiyorsa, bu filtre bir miktar zararlı maddenin geçişini engelleyebilir Halbuki sigaranın ucundan havaya karışan duman hiçbir süzgeçten geçmediği için daha tehlikelidir Yani uzun süre bu dumana maruz kalan ve pasif içici denilen kişiler de tehlike altındadır Ayrıca unutmamak gerekir ki, sigarayı içen kişi de havaya yayılan bu dumanı yine solumaktadır Sigara içilen evlerdeki küçük çocuklarımız bronşit ve zatürre gibi solunum yolu hastalıklarına daha sık yakalanırlar Pasif içici olduklarından akciğer kanseri açısından risk grubundadırlar ve ileride sigara içmeye daha çok eğimli olurlar
Özellikle gelişmiş ülkelerde kamuoyuna yansıyan bu sonuçlar ve alınan tedbirler sonucunda sigara kullanımı %50 ye varan oranlarda azaltılmıştır ABD, İngiltere, Kanada bu konuda başarılı ülkeler arasındadır

Öte yandan, aynı zamanda sigara üreticisi olan bu ülkeler, gelişmekte olan ülkelerde edindikleri pazarlarını büyütme çabası içindedirler


Sigarayı bırakan bir insanın vücudunda ne gibi olumlu gelişmeler olur?
20 dk sonra tansiyon ve nabız normale döner
8 saat sonra vücut kendini yenilemeye başlar Kan oksijeni normal düzeye çıkar
24 saat sonra kalp krizi riski azalmaya başlar 1 yıl sonra yarıya düşer
48 saat sonra duyu organları iyi çalışmaya başlar Tat ve koku duyusu düzelir Cilt kendini yeniler
72 saat sonra Akciğer kapasitesi artar, solunum rahatlar
2 hafta sonra efor kapasitesi artar (Yürüme, merdiven çıkma…)
1-9 ay içinde akciğer hücreleri yenilenir Akciğer hastalıkları (zatürre gibi) riski azaltır Öksürük, nefes darlığı düzelir
5 yıl sonra ağız, boğaz, yemek borusu kanserleri riski %50 azalır
Pankreas, mesane, rahim kanseri riski azalır
Sindirim sistemi ülseri riski azalır
Sigara gebelikten önce ya da gebeliğin ilk 3 ayında bırakılırsa erken doğum riski ve düşük doğum kilolu bebek doğurma riski, içmeyenlerdeki düzeye iner
Koroner kalp hastalığı riski sigaranın bırakılmasından 15 yıl sonra sigara içmeyenlerin düzeyine iner
Aynı evde yaşayan küçük cocuklar ve bebeklerin, solunum yolu hastalıklarına yakalanma riski azalır


Sigara içen bir kişiyi bırakmaya iten nedenler nelerdir?
Sigaraya bağlı bir hastalığın ortaya çıkması
Fiyatın pahalı gelmesi
Sigaranın zararları hakkındaki yayınlar
Çevresi tarafından bırakmaya yönelik teşvik, kınama
Kapalı yerlerde sigara içiminin yasaklanması

Gelişmiş ülkelerde sigaranın zararları hakkındaki yazılar, sigaranın fiyatı, kınama ve yasaklamalar etkili olmaktadır; ancak, bizim insanımızı bir hastalığın ortaya çıkması daha çok etkilemektedir Örneğin, kalp krizi geçirmiş veya by-pass ameliyatı olmuş hastaların sigarayı bırakma oranları yüksektir ve başarılıdır


Sigarayı bırakma yolları nelerdir?
Akupunktur,
Grup Terapisi,
Hipnoz,
Kişisel çaba ile bırakma,
Farmokolojik tedavi


Sigarayı bırakmak isteyenlerin yaşadıkları tipik kaygı ve sorunlar nelerdir?
Sigarayı azaltmak mı, tamamen bırakmak mı? Yoksunluk belirtilerinin daha uzun sürmesine neden olur Çoğunlukla başarısızlıkla sonuçlanır Sigara miktarı yine arttırılır
Ara ara sigara içmek: Vücuda tekrar nikotin etkisini hatırlatır Zamanla düzenli olarak içmeye dönüşür Halbuki sigara içilmemesine alışmak daha kolaydır
Çevre baskısı: Sigarayı bırakanların çoğu çevresi tarafından adeta tekrar içmeye zorlanır Bu, sigara içenlerin bir kişiyi daha kaybetmelerinden kaynaklanan ilginç bir psikolojik durumdur Ancak kısa bir zaman içinde arkadaşlarınız da sigara içmediğinizi kabullenip sizi rahat bırakacaklardır
Katran ve nikotin düzeyi düşük (light) sigara içmek: Bu durumda genellikle günlük sigara adedi arttırılarak eski nikotin düzeyi tutturulmaya çalışılır Zaten “tehlikesiz sigara” yoktur
Sorumluluğu başkasına yıkmak: Çoğu kişi sevdiği birisi onu desteklemezse sigarayy bırakmaktan kaçar Hatta deneyip de başarısız olursa başkasını suçlar Oysa sigarayı bırakmak öncelikle kişisel bir sorundur, mutlaka kendinize güvenmeyi başarmalısınız
Şişmanlama korkusu: Gerçekte sigarayı bırakanların sadece 1/3’ü kilo alır ve bu fark gerçekte 3-4 kg kadardır Bundan daha fazla alınan kilolar kendine güvensizlikten kaynaklanan, sigarayı elde ve ağızda tutmak alışkanlığının yerini alan, abur cubur atıştırma alışkanlığıdır Oysa, gerçekte sigarayı bırakmaktan dolayı ilk günlerde açılan iştah, kısa bir süre sonra normale döner
Yoksunluk belirtileri: Şiddetli nikotin arayışı, gerginlik, kızgınlık, huzursuzluk, sinirlilik, uyku kalitesinin bozulması, iştah artışı ve benzeri belirtiler olabilir Bu belirtiler geçicidir ve vücudun kendini onardığını gösterir Örneğin, öksürük ve balgam artışı, solunum yollarındaki titrek tüylerin zehirli maddeleri atmak için görevlerini yerine getirmeye başlamasından kaynaklanır Yoksunluk belirtileri sigara bırakanların 2/3’ünde görülür Belirtiler, ilk 72 saat içinde şiddetlidir 7-10 gün içinde azalarak ortadan kalkar

Alıntı Yaparak Cevapla

Diyet Ve Zayıflama

Eski 08-16-2012   #38
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diyet Ve Zayıflama



Amerkan kalp vakfı diyeti



Hedef: 3 günde ortalama 3 kilo
Günlük kalori: 900 Kcal

İçerdiği vanilyalı dondurma ve fıstık ezmesi ile ünlü Kalp Vakfı diyetinin bu düşük kalorili versiyonu 3 günden fazla sürdürülmemeli Yağ ve protein oranı yüksek bir diyet

Bu diyetin menüsü

1GÜN
Sabah : Sade kahve/çay, yarım greyfurt, 1 dilim tost ekmeği, 2 çorba kaşığı fıstık ezmesi
Öğle : Yarım tabak ton balığı, 1 dilim tost ekmeği, kahve, çay ya da soda
Akşam : 2 dilim et, 1 tabak yeşil fasülye, 1 elma, 1 kase vanilyalı dondurma



2GÜN
Sabah : 1 yumurta, yarım muz, 1 dilim tost ekmeği, sade kahve/çay
Öğle : 1 tabak lor peyniri, 3 tuzlu kraker
Akşam : 2 sosis, 1 tabak brokoli veya karnıbahar, yarım tabak havuç, yarım muz, yarım tabak vanilyalı dondurma



3GÜN
Sabah : 5 tuzlu kraker, 1 dilim çedar peyniri, 1 elma, sade kahve/çay
Öğle : 1 katı yumurta, 1 tost ekmeği
Akşam : 1 tabak ton balığı, 1 tabak karnıbahar, yarım kavun, yarım vanilyalı dondurma

Alıntı Yaparak Cevapla

Diyet Ve Zayıflama

Eski 08-16-2012   #39
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diyet Ve Zayıflama



Atkins diyeti



Hedef: Haftada 2 kilo
Günlük kalori: 1100 Kcal

Yağlı besinlerin serbest olduğu tek diyet Amerikalı uzman Atkins tarafından geliştirilen bu diyet yağı ve proteini serbest bırakırken şekerli tüm besin maddeleri yasak Et, balık, yumurta, mayonez ve tüm şarküteri ürünlerini istediğiniz gibi tüketebilirsiniz Diyetin doymuş yağ ve kolesterol oranının yüksek olması nedeniyle koroner kalp hastalığı açısından risk taşıdığı iddia ediliyor Bazı iddialara göre egzersiz yapanlar için kesinlikle uygun olmayan bu diyet vücuttan daha fazla kas dokusu ve su kaybedilmesine neden olur

Atkins diyetinin B grubu vitaminleri, özellikle B1, B6, folik asit ile magnezyum açısından yetersiz olduğu söyleniyor Bu vitaminleri takviye etmeyi ihmal etmeyin

Bu diyetin günlük menüleri:

30 GÜN BOYUNCA
Sabah : Beyaz peynir, jambon, domates, salatalık
Öğle : 1 porsiyon tavuk ya da balık, zeytinyağlı salata
İkindi : Beyaz peynir, salatalık, yeşillik
Akşam : 1 porsiyon kırmızı et, tavuk ya da balık, zeytinyağlı salata


Bu diyette günlük menü diyet süresince aynıdır

Alıntı Yaparak Cevapla

Diyet Ve Zayıflama

Eski 08-16-2012   #40
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diyet Ve Zayıflama



Amerkan kalp vakfı diyeti-2



Hedef: 1 ayda ortalama 10 kilo
Günlük kalori: 1300 Kcal

10 kilo fazlası olanların yapabileceği bu diyet tüm besin ögelerini içeriyor Bu diyette erkekler, günlük porsiyonu yüzde 50 artırabilir 4 haftada 10 kilo vermek mümkün

Bu diyetin günlük menüleri:

30 GÜN BOYUNCA
Sabah : Çay, kahve (şekersiz), 2 kibrit kutusu peynir, salata, 1 ince dilim ekmek
Öğle : 3 köfte kadar et veya tavuk veya balık (90 gr), 1 ince dilim ekmek veya 1 kase çorba, salata, 1 ince dilim ekmek veya 1 adet kaşarlı yağsız tost, çay, kahve (şekersiz)
İkindi : 2 porsiyon meyve veya 2 adet galeta
Akşam : 5-6 yemek kaşığı sebze yemeği, salata, ince bir dilim ekmek
Gece : 2 porsiyon meyve


Bu diyette günlük menü diyet süresince aynıdır

Alıntı Yaparak Cevapla

Diyet Ve Zayıflama

Eski 08-16-2012   #41
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diyet Ve Zayıflama





Amerikan kalp vakfı diyeti-3



Hedef: Haftada ortalama 1-15 kilo
Günlük kalori: 1600 Kcal

5 kilo fazlası olanlar için önerilen bu diyet bir gün içerisinde alınması gereken temel besin gruplarını içeren dengeli bir rejimdir Ancak uygulama süresi ve kişinin özellikleri açısından kontrollü yapılması gerekir Egzersiz yapanlar için enerji ve besin öğeleri açısından yeterli değildir Diyet uygulanırken öğünler kesinlikle atlanmamalıdır Eksik yenilmemeli ve mutlaka 12-14 bardak su içilmelidir Erkekler bu diyeti uygularken, günlük porsiyon miktarını 15 katına çıkarabilir

Bu diyetin günlük menüleri:

1GÜN
Sabah : Çay (şekersiz), 1 kibrit kutusu peynir, 1 tatlı kaşığı bal-reçel, salata, 2 ince dilim ekmek
Öğle : 5 köfte ya da, balık (150 gr), 15 porsiyon salata, 1 ince dilim ekmek veya 5-6 yemek kaşığı sebze yemeği (etli veya etsiz, susuz), 1/2 su bardağı yoğurt (125 gr), salata, 2 dilim ekmek
Saat 1500 : 1 porsiyon meyve
Saat 1700 : Çay (şekersiz), 2 adet galeta
Akşam : Öğle yemeği gibi
Gece : 2 porsiyon meyve


Bu diyette günlük menü diyet süresince aynıdır

Alıntı Yaparak Cevapla

Diyet Ve Zayıflama

Eski 08-16-2012   #42
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diyet Ve Zayıflama



Aşırı zayıflamanın zararları



BEYİN

Karbonhidrat diyeti beynin fonksiyonlarını düzenleyen özellikle hafıza kapasitesini artıran serotonin maddesini etkiler Hafıza kaybı ve çeşitli beyin bozuklukları başlar Zeka kaybı başlar ve beynini hızlı ve doğru karar verme fonksiyonu bozulur

KALP

Kısa sürede kilo vermek kalp hastalıklarına yol açar Tansiyon yükselir ve kalp hastalıkları başlar Süratli kilo kaybı sırasında yağ kaybıyla birlikte kaslarda zayıflar Diyet kesildiğinde mide ve karın bölgesi süratle yağ toplar Şok diyetlerden sonra alınan kiloları kaybetmek çok zordur

ADALELER

Protein eksikliği adale zayıflığına yol açar Özellikle sabahları kahvaltıyı kesmek adaleleri etkiler

CİLT

Şok diyet B vitamini öncelikli olmak üzere tüm vitaminlerin ve minerallerin kaybolmasına yol açar Cilt kurur ve dökülür

KAN

Kanda demir azalması nedeniyle çeşitli kan hastalıkları başlar Anemi ve hemoglobin bozuklukları görülür Çabuk yorulma, kırgınlık, halsizlik görülür

SAFRA KESESİ

Diyet safra kesesi faaliyetini etkiler Çalışmayan safra kesesi taş üretmeye başlar

KEMİK

Süt, yoğurt ve peynirin az tüketilmesinden dolayı ortaya çıkan kalsiyum eksikliği kemik erimesine yol açar Kemiklerin kırılması kolaylaşır, kırıkların iyileşme süresi ise uzar

ENERJİ

Metabolizma bozuklukları lahana diyeti, greyfurt diyeti gibi sebze meyve diyeti sonucu ortaya çıkarSadece meyve ve sebze ile beslenenlerde (et ve balık yemeyenlerde) metabolizma bozuklukları ortaya çıkar, tüketilen her türlü besin kilo yapar

Alıntı Yaparak Cevapla

Diyet Ve Zayıflama

Eski 08-16-2012   #43
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diyet Ve Zayıflama



BESİNLER VE PİŞİRME TEKNİKLERİ



Kansere karşı savaşta en önemli kural sık sık, azar azar dengeli beslenmek


Son yıllarda kanser tedavisindeki gelişmeler hızla ilerlerken, pek çok alanda olduğu gibi kanserde de koruyucu tıbbın önemi artıyor Bilim adamlarının bu kadar önem verdiği koruyucu tıbbın en önemli silahlarından biri ise beslenme Yiyip içtiğimiz, elimizin altındaki besinlerin her biri, birer kanser savaşçısı Öyle ki besinlerdeki kansere karşı koruyan bazı maddeler, kanser ilaçlarının içeriğine dahi giriyor
Diyet ve beslenme uzmanı Murat - Aysun Gökçen çifti de "Kanseri beslenerek yenebilirsiniz " adlı yeni kitaplarında kanser ve beslenme ilişkisine ışık tutuyor Özellikle yemekleri pişirirken yapılan yanlışlara dikkat çeken Gökçenler, yanmış yiyecekleri kesinlikle tüketilmemesi, proteinli süt gibi besinlerin asla şekerle kaynatılmaması gerektiğini vurguluyor Gökçenlere göre geleneksel bazı pişirme yöntemlerimiz ve yemeklerimiz, kansere davetiye çıkarır nitelikte Bunlardan bazıları, kestane kebap, gözleme, kavrulmuş leblebi, krem karamel
Gökçen çifti, Remzi Kitabevi'nden basılacak bu yeni kitapları henüz piyasaya çıkmadan önce sorularımızı yanıtlayarak, merak edilenleri anlattı
Kanser oluşumuyla beslenme ilişkisi nedir?
- Farklı kaynaklara göre beslenme ile ilgisi yüzde 10 - 70 arasında olup, genel olarak yüzde 35 kabul edilir Bu çok yüksek bir oran Radyasyon ve sigarayı beslenmeyle kıyaslarsak, beslenmenin önemi daha çok anlaşılır Radyasyonla kanser oluşumu oranı normal koşullarda yüzde 1 - 5 arasındadır Sigara içmenin kanser oluşumuna etkisi ise ortalama yüzde 25 oranında olduğu bildirilmekte En önemlisi, tüm kanserlerin yaklaşık yüzde 70'i beslenme, egzersiz ve diğer yaşam tarzı alışkanlıklarıyla önlenebilmektedir

Kansere karşı beslenmede en önemli kural nedir?
- En önemlisi beslenme yoluyla bağışıklık sistemimizi güçlü kılabildiğimiz için yeterli ve dengeli beslenmek Yani sık sık, azar azar, az yağlı ve günlük alması gereken besin maddelerini alarak Herkesin en azından bir kere bile olsa bir diyetisyene başvurması lazım Diyetisyene gittiği zaman proteini, karbonhidratı, yağı ne kadar alması gerektiğini öğrenecek

Hangi besinleri riskli kabul etmeliyiz?
- Bolca kuyrukyağı katılmış ve mangalda kavrulmuş kebaplar çok dikkat edilmesi gereken yiyeceklerin başında gelir Keşke, bu besinleri hiç yemeden durabilsek Ayrıca, karamelize edilmiş yiyeceklerden uzak durulması lazım Şekerin yakılması olarak tanımlayacağımız karamelizasyon, kanser yapıcı faktörler arasında düşünülmelidir Bundan dolayı, karamelli pasta, karamelli dondurma gibi besinleri çok sık tüketmemek gerekir

Öyleyse pişirme yöntemleri de etkili
- Yanmış olan her besinde risk çok yüksektir Susamı yanmış simit, yanarak üzerinde siyah benekler oluşmuş bazlama, gözleme tipi yufkalar, kabuğu yanmış ekmek, kurabiye, börek ve kek, fazla kızartılmış ekmek, kestane kebabın yanmış dış yüzeyi, kavrulmuş ve üzerinde siyah benekler oluşmuş sarı leblebi türü besinler çok sık tüketilmemelidir

Yemek pişirirken nelere dikkat etmeli?
- Maalesef çoğu kişi soğanı yağın içinde iyice kavurarak yemek yapmaya başlar Ama gerçek şu ki yağın içinde soğanı kavurmak kansere davetiyedir Dumanlama - tütsüleme yöntemi ile hazırlanmış füme besinler tehlikeli gruptadır Kısacası, besinlerin sizi kanser yapmalarını istemiyorsanız onların canını yakmayın Yani yüksek ısıya uzun süre maruz bırakmayın ve de durup dururken tütsülemeyin

Peki soğanı nasıl kullanmalı?
- Sebze yemeklerinde önce kıyma veya et suyla birlikte öldürüp pişirilmeli Soğan üzerine çiğden konmalı Soğanla biraz pişirdikten sonra salça ve domatesi koyup su kaynamaya başladıktan sonra sebzeler doğrayarak içine atılmalı Sebze yemeklerinde vitamin ve mineral kaybını önlemek için en doğru olan, çok az suda pişirmektir

Kanserojenlere karşı etkili olan maddeler neler?
- Vitamin ve minerallerin dışında 'ikincil bitki maddeleri' veya 'Fitokimyasal' dediğimiz bazı özel maddeler vardır Bu maddelerin kanser riskini önlediği bilinir Brokolide bulunan 'Sulforofan', çilek, böğürtlen, üzüm cevizdeki 'Ellag Asidi', narenciye ve kimyondaki 'terpen', domates, avakado ve mürdüm eriğindeki 'Lutein' maddesi ve bir çok bitkide bulunan 'Flavanoidler', vücudun ürettiği protein moleküllerini aktive edip, insan hücrelerine giren kanser yapıcıları zararsız hale getirmelerini sağlarlar
Yediklerinizi kanserojen hale getirmemek için
Uzun süre yüksek ısıda işleme tabi tutulan bol proteinli besinler, kanserojen maddelerin oluşumuna neden olur Buna mutajenite denir Eti 35 dakika süreyle ızgara yaparsanız veya 5 dakika süreyle kızgın yağda kızartırsanız, kanserojen hale getirmeyi başardınız demektir
Eti sebzelerle birlikte pişirirseniz - türlü, kıymalı taze fasulye gibi- o zaman mutajenite oluşumunu çok büyük oranda önlemiş olursunuz Eti tek başına yemek yerine daha çok sebze ile karıştırarak yemek her zaman daha sağlıklıdır
Taze sebzeleri yağda kızartmayın Kanserojen etki oluşturabilirsiniz
Sebze ve kurubaklagilleri yıkamadan yemeyin, pişirmeyin Çünkü, tarım ilaç kalıntılarını pişirme yolu ile yok edemezsiniz
Pirinç, un, soğan gibi besinleri yağda kavurmayın Protein kaybı olur Ayrıca, kanserojen etki oluşturabilirsiniz
Yüksek ısıda uzun süre kaynatmayın Bu bir çok vitamin ve mineralin kaybına neden olur, kanserojen etki oluşturabilir
Ateşe çok yakın tutarak pişirme ve tütsüleme yapmayın
Kurubaklagil ve tahılları kuru, nemli olmayan yerlerde saklayın Aksi takdirde küf toksinleri oluşturabilirsiniz
Buzluktan çıkartıp çözdürdüğünüz yiyecekleri bir daha dondurmayın Aksi taktirde kanserojen etki oluşturabilirsiniz
Özellikle salça, turşu, reçel vb gibi besinleri boşalmış deterjan ve ilaç kutularında, boyalı plastiklerde saklamayın Kurşun ve kanser yapıcı diğer maddeler yiyeceğe geçer
Küf ve toksin üremiş besinlerden uzak durun

Gökçen'lerin kansere karşı özel olarak hazırladığı yemek tarifleri
SAĞLIK ÇORBASI (4 Kişilik)
Malzemeler
Yarım su bardağı bezelye
1 su bardağı dilim doğranmış havuç
1 su bardağı kıyılmış karnabahar
1 su bardağı kıyılmış brokoli
1 adet kalın kıyılmış kırmızı soğan
2 adet doğranmış domates
1 tatlı kaşığı zencefil
1 çorba kaşığı toz kişniş
1 tatlı kaşığı kimyon
1 çay kaşığı karabiber

Hazırlanışı:
Bezelyeler önce haşlanır
Sonra kalan malzemeler ile birleştirilip üzerine bir miktar daha su ilave edilirek (suyun sebzelerin üzerini üç parmak geçecek kadar eklenmesi yeterli olur) pişirme işlemine devam edilir
Taneli yada blenderdan geçirerek servis yapılır

İşte kanser savaşçıları
Gökçen çifti, "Lütfen aşağıdaki sebze ve meyveleri sıkça ve bol yiyin Çünkü içlerinde kanserin hiç hoşuna gitmeyecek bir şeyler var" diyerek kansere karşı "altın besinleri" sıralıyorlar

Bezelye

Pırasa
Taze fasulye
Karadut
Kızılcık
Kayısı
Kuş üzümü
Kiraz
Vişne
Ananas
Kırmızı ve kara üzüm
Mandalina, portakal
Greyfurt, limon
Ispanak
Karnabahar
Brokoli
Kırmızı lahana
Kara lahana
Yeşil lahana
Kuşkonmaz
Dereotu
Pazı
Turp
Şalgam
Soğan
Sarmısak
Avakado
Mürdüm eriği
Domates
Biber
Isırgan otu
Keten tohumu
Kimyon
Soya filizi

Alıntı Yaparak Cevapla

Diyet Ve Zayıflama

Eski 08-16-2012   #44
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diyet Ve Zayıflama



Beslenme rehberi




Sağlıklı beslenmenin temel kuralları
Yağ kaybı sadece kilo kaybı demek değildir
Yiyecek piramidi - Doğru seçim için rehberiniz
Kilo kontrolünde yiyecek piramidi
Sağlıklı yiyecek seçimi
Sağlıklı yiyecek seçenekleri için öneriler

Zayıflamak sadece kilo vermek değil, aynı zamanda kontrolü ele almaktır Yiyeceklerinizi iyi seçerseniz kontrolü de elinizde tutarsınız
Kilo vermek alınan ve yakılan kalorilerin dengelenmesi ile ilgili bir süreçtir Bu bölümde yediklerinizle ilgili bilgiler bulacaksınız "Diyet" kelimesi ile, belli bir zaman uygulanan ve kilo verildikten sonra bırakılan bir program anlatıldığından "diyet uygulamak" terimi pek uygun değildir Diyet, uzun süreli bir sorun için kısa vadeli çözümler getirir
Öneriler, başarılı bir şekilde kilo vermenizi sağlamak ve yeniden kilo almanızı önlemek amacıyla tasarlanmıştır

Beslenme programının üç basit kuralı vardır:
Daha az yağ yiyin Aldığınız yağ miktarının günlük toplam kalori miktarının 1/3'ünden az olmasını sağlayın

Daha çok sebze ve meyve içeren, dengeli ve çeşitli yiyecekler yiyin

Günde 3 ana öğün ve aralarda yağdan ve kaloriden fakir ara öğünler yiyin
Beslenme rehberi




Sağlıklı beslenmenin temel kuralları
Yağ kaybı sadece kilo kaybı demek değildir
Yiyecek piramidi - Doğru seçim için rehberiniz
Kilo kontrolünde yiyecek piramidi
Sağlıklı yiyecek seçimi
Sağlıklı yiyecek seçenekleri için öneriler

Zayıflamak sadece kilo vermek değil, aynı zamanda kontrolü ele almaktır Yiyeceklerinizi iyi seçerseniz kontrolü de elinizde tutarsınız
Kilo vermek alınan ve yakılan kalorilerin dengelenmesi ile ilgili bir süreçtir Bu bölümde yediklerinizle ilgili bilgiler bulacaksınız "Diyet" kelimesi ile, belli bir zaman uygulanan ve kilo verildikten sonra bırakılan bir program anlatıldığından "diyet uygulamak" terimi pek uygun değildir Diyet, uzun süreli bir sorun için kısa vadeli çözümler getirir
Öneriler, başarılı bir şekilde kilo vermenizi sağlamak ve yeniden kilo almanızı önlemek amacıyla tasarlanmıştır

Beslenme programının üç basit kuralı vardır:
Daha az yağ yiyin Aldığınız yağ miktarının günlük toplam kalori miktarının 1/3'ünden az olmasını sağlayın

Daha çok sebze ve meyve içeren, dengeli ve çeşitli yiyecekler yiyin

Günde 3 ana öğün ve aralarda yağdan ve kaloriden fakir ara öğünler yiyin




Sağlıklı beslenmenin temel kuralları
Kaloriler hayatın yakıtıdır
Kaloriler hayatınızı sürdürmeniz için gereken enerjiyi verirler Yediğiniz her yiyecekte belli miktarda kalori vardır Besinlerle aldığınız kalorilerin kaynakları yağlar, karbonhidratlar ve proteinlerdir
1 gram yağ = 9 kilokalori
1 gram karbonhidrat = 4 kilokalori
1 gram protein = 4 kilokalori

Yukarıda da belirtildiği gibi yağlar kalori açısından, hem karbonhidratlardan hem de proteinlerden iki kat daha zengindir Vücudunuz yiyeceklerden gelen kalorileri alabilmek için besinleri karbonhidratlar, proteinler, yağlar, mineraller ve vitaminler gibi bileşenlerine ayırmak zorundadır Bu bileşenler daha sonra kan dolaşımına katılırlar ve tüm vücuda dağılırlar
Sindirimin gerçekleşmesi için de enerji gereklidir Bu olaya termojenik etki denir

Yiyeceklerin termojenik etkisi
Tüketilen her 100 kalori için yakılması gereken kalori miktarı:
Protein 25-40
Karbonhidrat 6-8
Yağ 3

Sizin de gördüğünüz gibi diyetsel yağın termojenik etkisi yok denecek kadar azdır ve bu nedenle doğrudan yağ olarak depolanır Bu yakma işlemi yemekten hemen sonra başlar ve birkaç saat sürer Yağdan zengin beslenme durumunda vücut aşırı yüklenir ve yakma süresi kısalır Gün içinde ki birkaç hafif yemek, vücudunuza kalori yakması için ek fırsatlar kazandırır

Karbonhidratlar
Karbonhidrat vücudun glikoza dönüştürebildiği her türlü maddedir Glikoz hücrelerin enerji olarak kullandığı en önemli maddelerden biridir Karbonhidratlar glikoza yıkılma özeliklerine göre basit ya da karmaşık olabilirler Saf buğday ekmeği, şeker ve alkol kalori fazlalığı olduğunda kolaylıkla yağa dönüşebilen basit karbonhidratlara örnek olarak verilebilir Yapraklı sebzeler, patates ve hububat ürünleri karmaşık karbonhidratlara örnektir Bu grup yiyecekler sağlıklı olmanız için gereken bütün besinlere sahiptir ve beslenme programınızın temelini oluşturmalıdır
Proteinler
Proteinler, vücudun en etkili kalori yakıcı bölümü olan kas dokusunu güçlendirmek açısından çok önemlidir Protein ette, süt ürünlerinde ve daha az olarak hububat ürünlerinde bulunmaktadır Yemeklerinizin yeterli miktarda protein içerdiğinden emin olun, ancak bu tür gıdaların yağdan da zengin olabileceğini aklınızdan çıkarmayın Mümkün olduğunca yağ açısından fakir alternatifleri seçmeye çalışın

Yağ
Yaşamın idamesi ve sağlık için çok önemli olan yağ, sadece fazla miktarda alındığında zarar verir A, D, E ve K vitaminleri gibi önemli vitaminler için taşıyıcılık görevi yapar Vücudun savunma sisteminde önemli bir rolü olan yağ, östrojen gibi homonların üretiminde ve depolanmasında görev alır
Günümüzde, sağlık uzmanları sağlıklı bir diyette bulunması gereken kalori miktarının en fazla 1/3'ünün yağdan gelebileceğini belirtmektedirler

Yağ kaybı sadece kilo kaybı demek değildir
Gerek hastalar, gerekse doktorlar başarı göstergesi olarak verilen kiloyu dikkate alma eğilimindedirler Oysa bakmanız gereken şey nicelik değil niteliktir Kilo kaybı yağdan ya da "yağ dışı kitleden" olur Kilo kaybının ilk dönemlerinde bu yağ dışı kitle su iken, ilerleyen zamanlarda kas ağırlıklı olur Kas dokunun kalori yaktığı, buna karşın yağ hücrelerinin ise depoladığı bilinen bir gerçektir Kayıp, kas dokudan olduğunda vücudunuzun fazla kaloriyi yakma yeteneği de azalır Hızlı kilo vermeyi sağlayan diyetler niceliği niteliğin önünde tuttuklarından kayıplar daha çok yağ dışı kitleden olur ve bu nedenle çok kısa süre içinde yeniden kilo alınır
İdeal olanı kayıpların ¾'ünün yağdan ve ¼'ünün de yağ dışı kitleden olmasıdır Yağ dokudan kaybetmeyi hedefleyen, yavaş ve sabit bir kilo kontrol programı bu amaca ulaşmak için yeterlidir

Diyetinizdeki yağı kesin
Yağ beğenilen pek çok yiyeceğin tadına ve kokusuna güzellik kattığından, yiyeceklerinizdeki yağ oranını azaltmanız hiç de kolay değildir Buna rağmen, beğenilerinizden çok fazla fedakarlık yapmadan da yiyeceklerinizdeki yağ miktarını azaltabilirsiniz

Yiyeceklerinizdeki yağı azaltmanıza yardımcı olacak bazı öneriler:
Tereyağı, mayonez ve salata sosu gibi şeyleri azaltın

Patates cipsi gibi yağlı çerezleri azaltın

Yağda kızartılan yemekleri azaltın

Et yerine tavuk ya da balık eti tüketin

Daha çok sebze, meyve ve hububat ürünü tüketin

Kahvaltı alışkanlıklarınızı değiştirin Önceden böyle bir alışkanlığınız yoksa kahvaltı yapmaya başlayın Yağda yumurta, tereyağlı kızarmış ekmek gibi şeyler yemeyin

Mümkün oldukça yağdan oranı düşük alternatifleri tercih edin



Yiyecek Piramidi - Doğru seçim için rehberiniz
Günümüzde insanların çoğu arzuladıkları yiyeceklere kolaylıkla ulaşabilmektedir Sosyal ve duygusal gereksinimlerimizi karşılayan, dengeli beslenmemizi sağlayan bütün yiyeceklerin hayatımızda yeri vardır Yiyecekleri iyi ya da kötü diye sınıflamak ya da yasaklamak doğru değildir Sağlıklı bir şekilde kilo vermenin anahtarı dengeyi bulmaktır Yiyecek piramidi bu dengeyi oluşturmanıza yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır
Herkesin günlük kalori ve besin gereksinimleri farklıdır Bir beslenme uzmanı bu konuda size yardımcı olabilir Kilo vermek ve sağlıklı yaşamak için piramidin tabanını oluşturan yiyeceklerden bol miktarda yemeli, tepesindekilerden ise mümkün olduğunca kaçınmalısınız
İyi planlanmış dengeli bir yemek şunlardan oluşmalıdır:
%20-30 oranında yağ
%10-20 oranında protein
%50-70 oranında karbonhidrat


Kilo Kontrolünde Yiyecek Piramidi
Yağlar, tatlılar, alkol yağdan açısından zengin yiyecekler Süt ürünleri Daha az yeyin Et, kümes hayvanları, balık, deniz ürünleri, yumurta, fındık Hububat ürünleri, tahıl ürünleri, pirinç, makarna Meyveler Yağdan açısından fakir yiyecekler Sebzeler Daha çok yeyin

Bir porsiyon ne anlama gelir?

Günlük porsiyon sayısı

Hububat ürünleri
(ekmek, tahıl ürünleri, pirinç, makarna)
1 dilim ekmek (30 gram)
1 kase hazır mısır gevreği (30 gram)
½ kase pilav ya da makarna (100 gram)
½ kase pişmiş bakliyat (100 gram)
Her öğün 2-3

Sebzeler
1 kase yapraklı pişmemiş sebze (50 gram)
½ kase pişmiş sebze (50 gram)
½ kase sebze suyu (180 gram)
Her öğün 2-3

Meyveler
1 adet orta boy meyve (100 gram)
½ kase dilimlenmiş meyve (125 gram)
1 kase taneli meyve (100 gram)
¾ bardak meyve suyu (180 gram)
Yemeklerle birlikte ya da
ara öğün olarak 1-2

Süt ürünleri
(süt, yoğurt, peynir)
1 kase süt ya da yoğurt (245 gram)
Doğal peynir (45 gram)
İşlenmiş peynir (60 gram)
Kahvaltıda ve
öğle yemeğinde 1-2

Et ve bakliyat
(et, kümes hayvanları, balık, kuru fasulye, yumurta,
fındık)
Pişirilmiş et, kümes hayvanı eti, balık (56-85 gram)
½ kase bakliyat ya da 1 yumurta = 30 gram et
1/3 kase fındık ya da türevi çerez = 30 gram et
Herhangi iki öğünde bir 2


Sağlıklı yiyecek seçimi
Kilonuzu düzenlemeye yağ ve kalori içeriği düşük yiyecekleri öğrenerek başlayın Bunun için yiyecek piramidinden yararlanabilir ve yemeklerinizi planlarken de aşağıdaki önerileri uygulayabilirsiniz

İçecekler
Alkollü içecekler yağ içermemelerine rağmen kaloriden zengindir ve kolayca yağa dönüşen basit şekerlerden meydana gelirler Alkol oranı arttıkça kalori miktarı da artar Alkol ayrıca vücudun yağı yakma yeteneğini azaltır

Normal bir kutu kolada yaklaşık olarak 200 kalori vardır Günde bir kutu kola içerseniz bu yılda 73000 kaloriye ve 9 kilograma tekabül eder Şekersiz içecekleri tercih etmeniz daha mantıklıdır

En iyisi günde 6-8 bardak su için


Sebzeler
Kilo vermek için sebzelerden daha iyi bir yiyecek grubu yoktur Sebzeler kalori açısından fakir, lif, mineral ve vitamin açısından zengindir Hiç yağ içermedikleri ya da çok az içerdikleri için sağlıklı beslenmenize katkıda bulunurlar Yediğiniz sebzelere tereyağı, krema ya da peynir sosu dökmeyin Sirke, soya sosu ya da limon suyu ise kullanabileceğiniz alternatiflerdir

Kremalı salata soslarından uzak durun

Salatanıza yağ dökmeyin ve yağ içeriği yüksek katkı maddeleri kullanmayın

Patates yağ oranı düşük ve kilo verme programınızda gönül rahatlığı içinde kullanabileceğiniz bir yiyecektir Ancak kesinlikle tereyağı ile yemeyin Kızartmak yerine fırında ya da yapışmayan bir tencerede pişirmeniz daha doğru olur

Zeytin, yağ yönünden zengin olduğu için kısıtlı yenmelidir


Süt ürünleri
Yağsız ya da az yağlı süt, yoğurt veya peynir kullanın

Çırpılarak hazırlanmış kremanın bir kasesinde neredeyse tamamı yağdan gelen 400 kalori vardır

Soslar ya da tatlı için krema yerine koyulaştırılmış süt kullanın


Yumurta
Tam yumurta yerine yumurtanın akını kullanın

Yumurtayı yağda kızartmak yerine kaynatın ya da haşlayın

Yumurta ve omletlerinizi yapışmayan bir tavada yapın


Şekerler ve tatlılar
Tatlı yaparken şeker yerine bal kullanın

Bütün meyve konservelerinde yağ ve şeker miktarı düşüktür


Otlar ve baharatlar
Taze otlar ve baharatlar kullanarak, yağ korkusu taşımaksızın yemeklerinize lezzet katmanız mümkündür Bazı istisnalar dışında otlarda ve baharatlarda kalori ve yağ miktarı düşüktür

Et, kümes hayvanları ve balık
Hiç bir zaman kızartmayın Bunun yerine, fırında pişirin

Kümes hayvanlarının derisini ayırın

Beyaz et kırmızı etten daha sağlıklıdır

Tavuk ya da hindi sosisleri en azından sığır etinden yapılan sosis kadar yağlı olabilir

Bel bölgesi, sığır ya da kuzu etinin en hafif yeridir

Etinizdeki yağlı kısımları her zaman ayırın

Sosis, salam gibi önceden hazırlanmış etler yağdan zengindir

Et yemeklerini, çorbaları ve sosları bir gün önceden yapın ve soğutun Servis yapacağınız zaman yağını ayırın

Balık ve deniz ürünleri mükemmel seçeneklerdir


Hububat ve tahıl ürünleri, pirinç, makarna
Hububat ve tahıl ürünleri dengeli ve sağlıklı beslenmenin ana unsurlarındandır Yağdan fakir olmalarına rağmen kalori içerikleri yüksek olduğu için çok fazla miktarda yenmeleri doğru değildir

Makarna kilo kontrolünün sağlanmasında son derece önemlidir Ancak porsiyon boyunun çok önemli olduğu (1 kase makarna 200 kalori içerir) ve et sosu gibi katkı maddelerinin kullanılmaması gerektiği unutulmamalıdır


Yağlar ve soslar
Margarindeki yağ ve kalori miktarı tereyağından daha fazladır Bu nedenle, kalori miktarı düşük, "diyet" margarin kullanabilirsiniz

Yağsız mayonez kullanın

Diyet salata sosu, ya da en iyisi sirke kullanın

Kolesterolsüz demek yağsız demek değildir



Dondurulmuş gıdalar
İş hayatı yoğun olan pek çok kişi dondurulmuş hazır gıdalara yönelmektedir Bunlar genellikle yağ ve kalori açısından zengin yiyeceklerdir Paket etiketlerini dikkatli bir şekilde okuyun ve 100 kalori başına 3 gramdan fazla yağ varsa bu yiyeceklerden uzak durun
Kuruyemiş
İyi yanları kolesterol içermemeleri, lif, vitamin ve mineral açısından zengin olmalarıdır

Kötü yanları, kalori ve yağ açısından zengin olmalarıdır İki avuç dolusu yediğinizde günlük yağ miktarınızın tamamını ve kalori miktarınızın yarısını alırsınız


Ara öğünler
Yağdan ve kaloriden fakir ara öğünler kilo verme programınızın önemli bir bölümünü oluştururlar

Taze sebze ve meyveler çok yararlıdır

Yağsız krakerler cipslerden daha uygundur



Sağlıklı yiyecek seçenekleri için öneriler
Genel olarak Her gün vitamin hapı alın, bu özellikle yeterli miktarda meyve ve sebze yemiyorsanız önemlidir

Gün boyunca 5-8 kez hafif yemekler yeyin Öğün atlamayın ve ağır yemeklerden kaçının

Yemeklere saldırmayın Daha az ve yavaş yerseniz daha çok tat alırsınız

İçki içmeden önce düşünün Alkol kalori bakımından çok zengindir, besleyiciliği yoktur, yağ depolanmasını uyarır ve irade gücünüzü olumsuz etkileyerek yanlış seçimler yapmanıza zemin hazırlar

Günde 6-8 bardak su için Yemeklerden önce içeceğiniz bir-iki bardak su daha çabuk doymanızı sağlar

Yemeklere yağsız sıcak bir çorba ile başlayın Bu sizin yavaş yemenizi ve çabuk doymanızı sağlar

Tetikleyici yiyecekleri kontrol etmeniz son derece güç olduğundan bunlardan tamamen uzak durun

Elle yenen yiyeceklerden kaçının Ne kadar yediğinizi kontrol edemezsiniz

Başka birinin tabağındakilere göz koymayın

Daha çok, balık ve derisini ayırarak kümes hayvanı eti yeyin, kırmızı et miktarını azaltın

Daha çok sebze ve hububat yeyin

Mümkün olduğunca yağdan fakir alternatifleri seçin

Annenizin ne söylediği önemli değil, tabağınızdaki her şeyi yemek zorunda değilsiniz


Alışverişte
Alışverişe boş bir mideyle gitmeyin Gördüğünüz her şeyi almak istersiniz

Bir alışveriş listesi hazırlayın ve bu listeye bağlı kalın

Sizin için uygun olmayan, sakınmak istediğiniz yiyeceklerin bulunduğu reyonlara gitmeyin

Paket etiketlerini okumayı öğrenin

İhtiyacınız olandan fazlasını satın almayın

Genellikle yağ ve kalori yüklü olan hazır gıdalardan kaçının

Satın almazsanız yemezsiniz


Yemek hazırlarken
Yemekleri basit hazırlayın, sos eklemeyin

Yemek pişirirken yemeyin Taze sebzeler bu kuralın dışındadır

Yemek pişirirken yağ gereksinimini azaltmak için yapışmayan tencereler kullanın

Yağ kullanmak zorundaysanız zeytin yağı veya susam yağı kullanmaya çalışın ve miktarını az tutmaya özen gösterin

Et üzerinde görülen tüm yağı ayırın

Bonfile yerine hindi etini tercih edin

Bir tam yumurta yerine iki yumurtanın beyazını kullanın

Fırında pişirilen yiyeceklerde, meyva püresi ve sosu yağın yerine kullanılabilecek mükemmel alternatiflerdir

Bir parça rendelenmiş peynir yemeğe çeşni katar, verdiği kalori de çok azdır

Yağda kızartmak yerine tavuk suyu, tuzdan fakir soya sosu ya da su içine sote yiyecekler hazırlayın

Yemeği hazırlarken en iyisi fırında pişirmek ya da kaynatmaktır

Sos ve çorbalara krema yerine patates püresi eklenebilir

Yemek tarifinde 1/2 kaşık yağdan söz ediliyorsa siz onun da yarısını koyun Tat tomurcuklarınız aradaki farkı anlamaz, fakat bel çevreniz bunu ayırt eder

Yağ yerine baharat kullanın Taze otlar ve baharatlar kalori ya da yağ korkusu olmadan yemeklerinize çeşni katar Çeşitli etnik yemekleri deneyin

Arta kalan yemekleri hemen dondurun, yoksa buzdolabına koyamazsınız ve kendinizi yemek zorunda hissedersiniz


Evde yemek
Gözden ırak olan gönülden de ırak olur Evinizde yağdan ve kaloriden zengin yiyecekler bulundurmak zorundaysanız kolayca ulaşabileceğiniz yerlerde olmamalarına dikkat edin

Televizyon ile yemeği karıştırmayın Tabağınız yerine televizyona bakarsanız ne yediğinizi ve ne kadar yediğinizi anlamazsınız

Yemeği daima yemek masasında yemeyi bir kural olarak belirleyin, hiçbir zaman ayakta yemeyin

Hiçbir zaman paketten ya da kutudan yemeyin Bir tabağa bir miktar alıp paketi ortadan kaldırın

Yemeği tabaklara koyarken porsiyonların çok büyük olmamasına özen gösterin ve bu işi mutfakta yapın Masada sadece salata ve sebze gibi yararlı şeylerin bulunmasına izin verin


Dışarda yemek
Evden asla aç karnınıza çıkmayın Bir restorana gitmeden önce bir bardak meyve suyu için ya da bir parça meyve veya havuç gibi şeyler yeyin

Restoranda ekmek sepetinin masadan kaldırılmasını isteyin

Tüm sosların yemeğinizin üzerine değil, yanında servis edilmesini isteyin Bunları çatalla alın

Garsona yemeklerin nasıl hazırlandığını sorun

Kızarmış yiyeceklerden uzak durun!

Büyük porsiyon istemek en iyi fikir gibi gözükse de fazla kalori ve yağa değmez


Kaçınılması gereken yağdan zengin yiyecekler
Tam yağlı beyaz peynirler

Bonfile

Pirzola

Ördek eti

Tereyağı (günde üç çay kaşığına kadar alabilirsiniz)

Yağ (günde üç çay kaşığına kadar alabilirsiniz)

Mayonez (günde üç çay kaşığına kadar alabilirsiniz)

Salata sosu (günde en fazla bir yemek kaşığı)

Kuruyemiş (günde en fazla bir yemek kaşığı)

Not: 1200, 1500 ya da 1800 kalorilik bir günlük diyeti her biri 300 kaloriden oluşan küçük gruplara bölün

Alıntı Yaparak Cevapla

Diyet Ve Zayıflama

Eski 08-16-2012   #45
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diyet Ve Zayıflama



Beden Kitle İndeksi - BKİ (Body Mass Index- BMI )



Yetişkinlerde ağırlık-boy ilişkisine göre şişmanlığı en iyi gösteren ve kolay uygulanabilen bir indekstir Bu indeks yetişkinler için boy ile en az, vücut yağı ile en yüksek korelasyona sahiptir Ağırlığın, boy uzunluğunun karesine bölünmesi ile bulunur (BKİ= Ağırlık (kg)/ Boy2 (m)) BKİ nin yüksek olması mortalite ile ilişkilidir BKI 25 in üzerine çıktığında mortalite riski dereceli olarak artmaktadır Özellikle kalp-damar has-talıkları, diyabet ve safra kesesi hastalıkları bu yönden önem taşır Beden kitle indeksi ile kan kolesterol düzeyi arasında pozitif bir ilişki mevcuttur BKİ > 35 olanlarda BKİ= 20-25 olanlara oranla diyabetin görülme sıklığı 5 kat daha fazladır Menapoz sonrası kadınlarda BKİ arttıkça göğüs kanserine yakalanma riski de artmaktadır BKİ <20 olanlarda sindirim sistemi ve akciğer hastalıkları nedeniyle yaşam süresi daha kısadır Bu nedenle orta düzeyde mortalite riskine sahiptirler BKİ < 16 olanlarda mortalite 3 kat artmakta, BKİ < 16 olan annelerin bebeklerinin % 50 den daha fazlasının doğum ağırlığı 25 kg nin altında olmaktadır Diyetsel faktörler, sigara kullanma alışkanlığı ve fiziksel aktivite düzeyleri, BKİ ile mortalite riski arasındaki ilişkiyi karmaşık hale getirebilir Sigara içenler, içmeyenlerden daha zayıf olma eğilimi (BKİ düşük) göstermekte, sigaranın bırakılması ile ağırlıkta artma görülmektedir 19-35 yaş arasında BKİ= 20-249 arası ideal indeks aralığı, 25 - 299 arası overweight (toplu - ağırlığı istenenden fazla), 30 üzeri şişman, 40 üzeri ise aşırı şişman olarak kabul edilmiştir 25-34 yaş arası bireyler için BKİ=20-25 ideal indeks aralığını ve en düşük hastalık riskini gösterir İdeal indeks aralığı 55-64 yaşta 22-27 olarak kabul edilebilir BKİ=25-30 arası olanlar haftada en fazla 05-1 kg verecek şekilde zayıflatılmalıdır BKİ >30 olan kişilerde tıbbi gözlem altında çok düşük kalorili diyetler de uygulanabilir Yetişkinlerde kronik enerji yetersizliğinin sınıflandırılmasında da BKİ den yararlanılmaktadır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.