Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Dualar

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dualar, esmaü’l, hüsna

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::

Eski 08-23-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::





Ya Halîm: Her şeyi bilen, kullarına yumuşak ve merhametli davranan anlamına gelen Yüce Allah’ın İsm-i Şerifidir

Yedi gök, yer ve bunlarda bulunan herkes O'nu tesbih eder O'nu övgü ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur Ne var ki siz, onların tesbihini anlamazsınız O, Halîmdir, Bağışlayıcıdır"
(İsra Suresi 44 Âyet Meali)


Bismihi,
Ey Allahım, Sultanım,
Ya Halîm,
Cümle kainat, ve cümle mahlukat senin ol! Deyince vücuda getirdiğin, donattığın, can verdiğin, kan verdiğin nesnelerle vecd vecd sana akıyor Sana geliyor bütün ırmakların çağıltısı En geniş gökyüzü, en derin okyanus, en uzun ırmak hepsi seni anıyor, seni zikrediyor Sen Alîm’sin, her şeyi görür, bilirsin Sen Halîm’sin, her şeyi görür, hilminle, şefkatinle sarar, lütufkar ve efsunkar hikmetinle kuşatır, acizliğimizi, zaaflarımızı layık ve münasip bir vakte kadar sabrının ellerine verirsin Senin iraden her şeyi kaplamıştır Rabbim Biz kullarının bin bir hikmetinin ışıltısı altında hala karanlıkta gezmişliğimizi sabırla bekler, ceza ve hükmünü şefkatinle, merhametinle teyir edersin
Ey Alemlerin Rabbi olan Allahım,
Sultanım,
Şevketlim, bizi bağışla, bizi sar, merhametinin kucağında uyut
Bizi hilminle bağışla, merhamet et

*
Yumuşak huyu kullara
İkram eyleyen “Ya Halîm”
Tüm inanan gönüllere
Kerem eyleyen “Ya Halîm”


Rabbim,
Yâ Halîm, Sultanım,
Biz kullarının ki öfke geldiğinde aklının gittiği, şükrü terk ettiğimizde isyanın geldiği, çıkmaz sokaklarda yolunu yitirdiği aciz kullarız Vehmin ellerinde perme perişan olduğumuz yetmezmiş gibi günde kırk bin yalanı, günahı heybelerimize doldurup yollara düşmüşüz Gittiğimiz bütün yollar dikenli, girift, karanlık Işıklarımız sönmüş, deniz yürekli ulular gitmiş gelmeyesi Kalakalmışız bir başımıza, göz yaşlarımızla Öfkeden, hasetten, riyadan uçurumlar inşa etmişiz düşülesi Issız vadilere düşmüşüz gidilmeyesi Rüzgar tersinden tersinden esiyor Sokaklar, caddeler, evler öfke kusuyor gülümseyen yüzlere Törpülenmiş merhametin beyaz eli Yüreğimiz titriyor acıdan, ihanetten, kimsesizlikten, çaresizlikten…
Medet ya Halîm medet
Hilminle aydınlat dünyamızı, mühürle öfkeli yüreklerin karanlık dehlizlerini
Kudretlim, bizi bağışla, bizi sar, şefkatinin ellerinde uyut…
Hilminle ellerimizden tut…



Öfkeleri yatıştıran
Kalbi aşka tutuşturan
Demet demet yediveren
İrem eyleyen “Ya Halîm”


Ey Sevgili, En Sevgili,
Sultanım, Yâ Halîm,
Asilerin zamanı müstehzi müstehzi gülerken yüzümüze, bizim sizden ümidimiz vardır Sabrınızın denizi tükenmez, biliriz Oysa pervasız zaman biz aciz kularının sabrını deniyor Ruhumuz ötelerin ötesini özlüyor çarnaçar Öfkenin semtine uğramadığı, kötülüğün, riyanın ellerini çırpmadığı, kararmış yüreklerin konmadığı ötelerin ötesinde sığınacağımız, güvende olacağımız, kalplerimizin güvertelerine senin sevginden başka hiçbir düşüncenin uğramadığı o başkentler başkentini bize nasip kıl Rabbim Kurtar bizi bu karanlıklar ülkesinden Şüphesiz senin sabrın, senin hilmin sonsuzdur Zira asilere, kötülere, zalimlere verdiğin mühlet elbette bir gün son bulacaktır Elbette dile gelecektir cümle yanlışlar, kötülükler Elbete ak ve kara belli olacak, senin adil terazinde tartılacaktır cümle mahlukatın düğümlenmiş yürekleri
Ve elbette gelecektir o gün…
Medet ya Halîm medet…
Devletlim, hilminle bizi bağışla, bize merhamet et, bizi kudretinin ellerinde tut…


“Allah, onları hoşnut olacakları bir yere cennete elbette koyacaktır Şüphesiz Allah Alîmdir herşeyi bilir, Halîmdir, Kullarına yumuşak davranır
(Ayet-i Kerime)

Mühlet verir asilere
Fırsatı lütfuna göre
Kötülüğü mü’minlere
Haram eyleyen “Ya Halîm”

Ey büyük Allah’ım,
Sultanım,
Yâ Halîm,
Sensin her şâkir tarafından kendisine şükredilen meşkûr Sensin her zâkir tarafından zikredilip anılan mezkûr Şüphesiz senden gayrı ilah yoktur Azametinle, kudretinle, şefkatinle, rahmetin ve merhametinle her dem her yerde tecelli ediyorsun Hayat sana yürüyor… Sana akıyor bütün zamanlar ve dahi bütün cümle kainat ve mahlukat Her şey seni tespih ediyor Bize gönderdiğin yasaların önünde eğiliyoruz Rabbim Bu yasalara eğilmeyip, haddini bilmeyenlere insaf edip, cezalarını geciktiriyorsun her dem Sen Alîmsin, görüyor, biliyorsun Sen Habîr’sin işitip, duyuyorsun, sen Halîm’sin sabrediyorsun Biz bir an bile nefsimize sahip çıkamazken, öfkemiz gözümü kör ederken, sen, kullarının, yarattıklarının cezaların erteliyor erteliyorsun Bir şükür yakarışı ve bir de tövbe münacatı bekliyor kapıların Bütün kapılarını açıyorsun sonuna kadar Bilen giriyor Rabbim, bilen tövbe sularında yıkanıyor
Ya bilmeyenler, ya gaflet uykusuna dalanlar…
Medet Ya Halîm medet…
Sultanım, şefkatinle, merhametinle ve hilminle bizi uyandır gaflet uykularından, düşüyoruz bizi tut



Acele etmez cezada
Daima rah-ı rızada
İsmail’e koçlar feda
Yâran eyleyen “Ya Halîm”

Ey Allah’ım,
Sultanım,
Yâ Halîm,
Sen bize yetersin Rabbim Senden başka bir isteğimiz, senin rızanı kazanmak dışında bir arzumuz yoktur Ey mülkün gerçek sahibi, sen istediğine istediğini verir, istediğinden geri çekip alırsın Sen hiçbir kulun arasında ayırım yapmaz, terazinde günah ve sevaplarını tartar öyle karar verirsin Sen Halîm’sin Günahkar kullarını tövbe kapılarını açarak, af için zaman ve mühlet verirsin Sen ey merhametin güneşi! Sen ey şefkatin denizi, sen ey sonsuzluğun pınarı, bütün günahlarımızla kapındayız, senden af diliyoruz Ey hiçbir noksanı olmayan, sonsuz mükemmel sıfatların sahibi olan sultanım, farkında olup da af dilediğimiz günahlarımız yanında, bir de farkında olmadan işlediğimiz günah ve kusurlarımızı affet Rabbim Bizi bağışla, bizi affet, bizi sevdiğin kullarından eyle
Medet Yâ Halîm medet,
Senden af diliyoruz
Bizi bağışla, bizi merhametinin kalbinde uyut…


Sükunette selameti
Yerin göğün tesbihati
“Gafurun halîm” ayeti
Kur’an eyleyen “Ya Halîm”




Alıntı Yaparak Cevapla

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::

Eski 08-23-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::



“Ya Habîr” Her şeyin iç yüzünden, gizli taraflarından haberdar olan anlamına gelen yüce Allahın ism-i şerifidir


"Hiç Yaratan bilmez mi? O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır" (Mülk Suresi 14 Âyet)


Ey yücelerin yücesi olan Allahım,
Sevgili, En Sevgili,
Sultanım,
Ya Habîr,
Bu cihanı en küçük zerresine kadar donatıp düzenleyensin Bütün cümle mahlukatı hiç şüphesiz gören bilen, işitensin Senin menzilinin dışında, senin bilgin dışında hiçbir şey kıpırdayamaz, hiçbir şey olabilmez Allah’ım Seherin güne yürüyüşü, kuşluk vaktinin ikindiye koşuşu, gurubun eskil bakışı gelen geceye… Hep senin bilgindedir Yüreğimizin dönüşü olmayan bir yola girişi, eprimiş ve yırtık yelkenlilerin güvertesinden düşüşümüzü, pişmanlıklarımızı, yakarışlarımızı, düşlerimizi, sen bilir, sen görürsün sultanım
Zamanın sarkacından düşsek sen görürsün Utangaç kentlerin kaldırımlarında sergiye koyduğumuz aymazlıklarımız, serkeşliğimiz senin görüşündedir Beyaza çalan ruhumuzun yazgılarını sildik ve uzak düştük kendimizden Şimdi geçer not almayan amel defterimizle kapındayız Allahım
Her şey kayıtlı ve yüzümüz yok, utanıyoruz…
Bizi bağışla, günahlarımızı sil Rabbim, bizi akla…


Münafıktan ve kafirden
Haberi olan “Ya Habîr”
Gizli açık her bir şeyi
Hakkıyla bilen “Ya Habîr”


Rabbim,
Ey büyük Allah’ım,
Sultanım,
Kıyamda, rükuda ve dahi secdede her kapına geldiğimizde derin bir hüznün kıskacındayız Geçmişimizi, geleceğimizi, ettiklerimizi, etmediklerimizi, düşündüklerimizi, hislerimizi, gizlerimizi, sözlerimizi, konuştuklarımızı, konuşmadıklarımızı tümüyle bilensin Ayıplarımızı, kusurlarımızı, sırlarımızı duyan, işitensin Utanıyoruz Allahım utanıyoruz Bir ibret huzmesini vicdanımızda görüyoruz, hissediyoruz derinin en derininden Göklere uzanan camilerin koynuna nakşedilmiş celi, rıka, sülüs yazılar gibi, vicdanımızda senin hatların, senin yazıların var Zaman zaman okuyamadığımız, duyamadığımız, bilemediğimiz, unuttuğumuz vicdanımızın yazılarını yazan sensin Vicdanımızın sesiyle kalkıp yürüdük, sana geldik Allahım Bizi bağışla, bizi affet, bizi arıt, bizi durut günahlarımızdan, aymazlıklarımızdan, serkeşliğimizden
Bizi bağışla, günahlarımızı sil, bizi akla…

Yapılan tüm fiilleri
Suçluları failleri
Zenginleri sailleri
O hale salan “ Ya Habîr”


Ulu Rabbim,
Sultanım,
Ya Habîr,
Senin ilmin olmasaydı, senin lütfun olmasaydı, senin hikmetin olmasaydı, bize nice nimeti lütfetmeseydin dilsiz, basiretsiz bir hiçtik Ne han olurduk ne hanüman Ne can olurduk ne canan…Yer ve gök arasını bize öğretip, her zerreden nice manalar yoran dimağımızı ilminle sen donattın Ağusu içkin zakkumları aklın kuytularında devşiren bilginin ey gerçek sahibi! Senin buyurgan sözlerinin dilencisiyiz Yorgun şakayıklar gibi unutulmuş vadilerde boynu bükük kalakalmışız Allahım Özsuyumuz sana olan aşkımız, sana sevdamız Bizi hiç şüphesiz görüyorsun, işitiyorsun Kuşku motiflerinin düştüğü ruhumuzun kumaşı, bin parçaya bölünmüş… Lime lime olmuş gönül kumaşımız Sinsi bir tuzaktan bitap düşüp, ürperen ruhumuzun tüm yangınlarını görüyorsun Senden gizli, senden saklı, senden ırak hiçbir şey olmuyormuş Şimdi bu gerçeğin salıncağında savruluyoruz Bizi hata ve günahlarımızla kabul eyle, bağışla Mahcubiyetimizi, pişmanlıklarımızı onar, sağalt Allahım
Bizi bağışla, günahlarımızı sil, bizi onar


Emrindedir zaman mekân
Hükmündedir her bir imkân
Değişmeyip de hiç bir an
Kararda kalan “Ya Habîr”


Ey Alemlerin sultanı olan kudretli Padişahım,
Sultanım,
Ya Habîr,
İnsan ruhuna nakşettiğin bütün nakışları yalancı desenlerle tahrip eden bir zamanın kollarında, senin ilmin ve hikmetin bütün ziyasıyla yakar ruhumuzu Bize hatırlatır sonsuzluğu ve sonsuzluğun billur tadını Senin ilmin hiç şüphesiz her şeyi kaplamıştır Yapıp ettiklerimizi, eksiksiz biliyorsun, görüyorsun “Hiç yaratan bilmez mi” diyen yüce sözlerin bir kor düşürüyor yüreğimizin tenhasına Yüreğimiz yalnız olmadığını kavrıyor Orada olduğunu, yüreğimizin sesini duyduğunu hissediyoruz Ne hissettiğimizi, amel ve niyetlerimizi biliyorsun Allahım Bizim en mahremimizi biliyorsun Bütün sırlarımız sana aşikar Senin sabrın sonsuz Cezalarımızı erteliyor, bizi bağışlamak için sabrediyorsunİncitmiyor, utandırmıyorsun
Ey sabrın padişahı, ey şefkatin pınarı, ey merhametin kalbi,
Ey Sevgili, en sevgili,
Her şey kayıtlı ve yüzümüz yok, utanıyoruz…
Bizi bağışla, günahlarımızı sil Rabbim, bizi akla…

Belagat verip dillere
Kerametli gönüllere
Keşf açıp veli kullara
Kalplere dolan “Ya Habîr”


Allah’ım,
Rabbim,
Sultanım,
Gönüllerimiz ki senin evindir Evlerin ihrama girdiği vakitleri sen bilirsin Allahım Evlerimiz sensiz bir hüzün durağıdır Saatin kadranı zamanı biçip geçerken, ömür aralığı daralırken, göğsümüzün damarları kururken her şey senin bilgin dahilinde tecelli ederken biz gafletlerimizle, kahrımızdan mora kesildik Allahım Mahcubuz Biz senin utangaç kullarınız, biz gaflet uykusunda gezinen kullarınız senden af diler, yardım bekleriz Ellerimiz bağrımızda sana iltica ettik Biz senin ülkenin mültecisi, biz senin aşkının dilencisi, biz senin kulunuz Rabbim Kullarına sertaç sensin Derdimize ilaç sen Asr-ı saadet büyüsü gibi gönlümüzü saran bu aşk, bir cennet muştusudur ruhumuza Sana olan aşkımız sonsuzdur Rabbim…
Alemlerin sultanı olan Ey ulu Allahım,
Ey Sevgili, en sevgili,
Her şey kayıtlı ve yüzümüz yok, utanıyoruz…
Bizi bağışla, günahlarımızı sil Rabbim, bizi akla…

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::

Eski 08-23-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::



Ya Latîf: Gözle görülmeyen Lütfu ve bağışı çok anlamlarına gelen Yüce Allah’ın ism-i şerifidir

Hayat verdin sen yaşatıp
Hak-i zemini döşetip
Lütfun bizleri kuşatıp
Vuslatın sarsın “Ya Latîf”
(Musa Tektaş)

Bismihi,
Ey Yüce Allah’ım,
Sultanım,
Ya Latîf,
Vakit akşam olunca, hüzünlü bir imbat rüzgarı inceden inceye eser avare yüreklerimizeHayat denen dar-ı dünya karanlığa gömülünce, yalnızlık evlek evlek bizi sarınca bir ürperti duyar ruhumuzun can evi Senin sevgi seline acıkır ruhumuzun en gizli yanları…Günün hırçınlığı, zamanın aymazlığı alır götürür bizi yalnızlığın okyanusuna O zaman biliriz ki gurbetteyiz ve yaratanımızdan ayrı düşmüşüz
Bir anda dualara sığınırız, dualar bizi alır terkisine
Hudutlar hoş geldin derken güne, ferahbaş dualar kanatlanır yüreklerin can evinden Seherin keskin kılıcı iner tüm karanlığaEskiyen cihan tazelenir, neşv ü nema bulur duaların efsununda Şefkatten yüreklerin sergilendiği, merhametin lavanta, leylak kokan sandukalardan çıkarıldığı kutlu saatler kurulur hayat ırmağında Tüm güzelliklerin önü açılır Lütfun, keremin kucaklar cümle mahlukatı Cihan senin letafetinle tazelenir Bütün günler bilgelik çağına erişir duaların kucağında
Bu sana gelişlerin içinde sevgi mayalanır
Letafetinle beze ruhumuzu Ya Latîf…
Bizi sar, bizi onar, bizi sağalt…

Kullarına ihsan eden
Sen Lütufkârsın “Ya Latîf”
Dilediğini yaratan
Her şeyde varsın “Ya Latîf”

Rabbim,
Ey ulu sultanım, Allah’ım,
Sağır ve dilsiz günlere hapsolmuş umutlarımızı yeniden yeşert Şükür ki en çok onu söyler onunla yıkardık düşlerimizi… Şimdi iflas etmiş kalplerin kuytusunda şükür hatırlanmıyor Rabbim Sadakat vefasız, diller şükürsüz, şefkat firaridir artık Tufan öncesi sabahlara uyanan bedenimiz yorgun ve üzgün Her sabah yeni baştan kurulan dünyaya, yeni baştan ömür elbiselerini giyinen gafil insanlığın, sefil medeniyetinde uyukluyor ruhumuz Bir hazan elemiyle yürüdüğümüz yollara kar yağıyor Rabbim Hodbin yürekli adamlar kuşatmış iyilik bahçelerimizi Gül kokulu bahçelere hasretiz her dem seni şakıdığımız Lütfunla bahçelerimize kerem et Aşina yüzlerde bin pinhan gizli Tenha sokaklara, üşüten step hüznü ve yalnızlığı bağdaş kurup oturmuş Eşkıya gülüşlü Arnavut kaldırımlar sırıtıyor ardımızdan müstehzi Günahları çoğalan caddeler raks ediyor, akşamı derelere sarkıtan zaman acımasız ve düzenbaz
Öfkenin mayınları tutmuş sokakları
Bilcümle yaşananlar şimdi bilmece artık
Hayrın şimşekleri yağmur getirmiyor…
Letafetinle beze ruhumuzu Ya Latîf…
Bizi sar, bizi onar, bizi sağalt…

Lutfunlara derûna baktır
Gözlerimiz nur-u Hakk’tır
Senden gizli bir şey yoktur
Sen haberdârsın “Ya Latîf”

Ya Latîf,
Sultanım,
Rabbim,
Senin lütfun can katar canımıza Yatağında inildeyen hastanın umudu, yoksulun çalınacak kapısı, yetimin yüreğini kuşatan şefkatin eli senin ülkenden esen rahmet esintisinin efsununa kilitlidir Yüzümüze kapanan bütün kapıların anahtarı yalnız sendedir Rabbim Duaların uğradığı evlerin saffeti çağırır huzuru Şehrin uğultusu kesilir, her şey güzellik adına, iyilik adına yeni baştan can kesilir Uykuların tatlandırdığı bir sabah vakti, çalmayan kapılar çalınır, unutulan mezarlara dualar rahmet olup yağar usulca Ruhumuzun düğmelerini manevi iklimine ilikleyen tüm güzellikler, lütfundan destur alıp, yürür günün üzerine
Acılar diner Ayvalar yeniden çiçek açar Güneş, yavaş yavaş yüreklerin en onulmaz köşelerine iner Isınır gönül kafesi Efsane olan vefa görünür sonra Güzün hüznüne menekşelerin kokusu siner Hüthüt kuşu vuslatı muştular Rahmetin eli dolaşır üzerimizde
Şüphesiz senin her şeye gücün yeter, şükürler olsun sana Allah’ım…
Letafetinle beze ruhumuzu Ya Latîf…
Bizi sar, bizi onar, bizi sağalt…

Bilgindedir açık gizli
Kulların gayreten nazlı
İkram edip kerem fazlı
Sevene yârsın “Ya Latîf”

Ya Latîf
Ey Sevgili,
En Sevgili, Sultanım,
Senin varlığını her dem tespih eden yüreğim bir akşam vakti giyindi derin bir melali Kaybettiğim, boşa harcadığım zaman ve sensiz geçen hüsran dolu yıllarıma yandım Bir de garipliğime, yalnızlığıma, çaresizliğime, hüznüme, kara bahtımaVarlığıyla her daim Hakk Hakk diyen inanan bir bahçenin inanmış bir çiçeğini tanıdım sonra Akşamın eşiğinde uzaktaki şafağa gülümsüyordu çiçek diliyle Zamanın ihtiyar çehresine inat biliyordu zamanı geldiğini sevmenin, el açmanın yaradana Zarafetin zayıflatıp incelttiği bir güzellikle çıkıp geliyordu ötelerden Uzak vadilerden kimselerin bilmediği güzel bir türkü söylercesine bir ezan vakti söylüyordu üstelik türküsünü Akşama özeldi tam güzelliği Bir buğu gibi, şaşırtarak, efsunlu bir iz bırakarak yürüdü gitti yüreğimin üzerine basa basa Bir kalbim varmış meğer tanımadığım, kimsenin bilmediği Kalbimi masivanın yalancı ellerine tutsak etmişim meğer…O akşam ben de yürüdüm ezan çiçeği gibi sana doğru Dualarım ellerindeydi, yüreğim sevginle dolu doluydu Senin lütfun, senin keremin kuşatmıştı her şeyi
Bildim, gördüm, inandım…
Letafetinle beze ruhumuzu Ya Latîf…
Bizi sar, bizi onar, bizi sağalt…

Yarattığın her şey hoştur
Hikmet var haşa ki boştur
Zikrin ne güzel bir iştir
Sonsuz bir kârsın “Ya Latîf”

Rabbim,
Sevgili, En sevgili,
Ey Sevgili,
Senin lütfunla, senin kereminle insanlıktan, dostluktan yana ne varsa gelir bulur cananı biliyorum Sen ol, dersen huzur, bir peripeyker edasıyla gelir konar insanlığın omzuna Nispet kokan sözcüklerin yol bulmadığı, unutulmuş sevinçlerin hayaliyle yanıp tutuşan gönüller sermest olur İdris çiçeği açar, merhameti unutan yüreklerde Şebnem, şefkatin ellerinden tutup gizlice yağar yüreklerin kuytusuna Unutulan, unutan merhametin yumuşak elerinden tutunur Evliya nefesi karışır dualara Huzura erenler bir hoş olur Senin aşkınla, senin letafetinle kuşanan yürekler, güzelliğin sırlı kulelerine yükselip tutunur Süleyman’ın tahtına Barışanlar, ürkek ve çekingen sevinçlerini katar sükunete Gizli olan ayan olur âmanın gözüne
Senin hikmetin, senin kudretin yürekten yüreğe yol bulur Rabbim…
Letafetinle beze ruhumuzu Ya Latîf…
Bizi sar, bizi onar, bizi sağalt…

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::

Eski 08-23-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::




“Yâ Âdil”: Çok adaletli, mutlak âdil olan anlamına gelen yüce Allahın ism-i şerifidir

Denge düzen her zerrede
Hükm ü adalet “Ya Âdil”
Her hücrede tüm kürrede
Adl’e işaret “Ya Âdil”
( Musa Tektaş)

Bismihi,
Yâ Âdil,
Yerlerin ve göklerin gerçek hakimi, adalet dağıtıcısı olan Sultanım,
Ey Adaletin kalbi olan Rabbim,
Bütün kainatın merkezine adalet, merhamet ve şefkat nurunu dolduran, bütün işlerimize önce adaleti şart koşan hükmün karşısında ne kadar şükretsem azdır Rabbim Adalet…Ertelenmesi mümkün olmayan bir ferman dimağımızda Dağlarında, ovalarında, vadilerinde ceylanların suya inişi, kuşların dallara konuşu, bir yılanın yuvaya sığınışı, bir kartalın şahlanışı senin adaletin üzredir Bir buğday tanesinin sahibini bekleyişini, bir karıncanın sabrı ve tahammülünü, bir ırmağın menzile varmak için telaşını, bir bulutun yağışını bilmek, seni bilmektir Seni anlamaktır, seni tanımaktır Rabbim
Her şey seninle adaletinle güzel…
Ve adlinle, rahmetinle…
Denge düzen her şey münasip…


Zikrini eyleyen diller
Zulumden halas gönüller
Duadadır her dem eller
Lutf u inayet “Yâ Âdil”


Ey Sevgili,
En Sevgili,
Yâ Âdil,
Bahar kokulu bir göçmen kuşun dala inişidir mevsimin öteki adı…adalet ruhumuzun baharıydı, güzel kokulu iğdesiydi herkesin uzandığı… Dört mevsimin kanadına adaleti hakim kılan düşüncenin içinden anladık ki kış bahara, bahar yaza, yaz güze meyillidir Dört mevsim yedi iklim içinde denge hükmünü gördük Rabbim Zamanın sarkacında bütün anlar, dakikalar, saniyeler, günler haftalara, haftalar aylara, aylar senelere, sabah geceye, gece sehere, meyillidir…Zaman yanılmaz, gün geceyi aşmaz, saniyeler şaşmazken senin ölçünün hükmüne inandık Hoyrat rüzgarların dev çınarlara da narin gülzara da esişi, fırtınanın içinden sükunetin bütün efsunuyla yayılışı yine sendendir Allahım Gülün mevsiminde çıkıp gelişine yandık Gül mevsimi sandık Ve yine inandık ki ancak her şey senin hükmünde, senin menzilindedir
Her şey seninle, adaletinle güzel…
Ve adlinle, rahmetinle…
Denge düzen her şey münasip…


Muhlukatta ölçü esas
Denge de hükmüyle hassas
Yarattığı kevn ile nâs
Ol ulu kudret “Ya Âdil”

Rabbim,
Ulu Sultanım,
Yâ Âdil,
Sen Haksın, Âdilsin, hakimsin…Lakin biz kullarının ruhunda gezinen pinhan düşüncelere riya sinmiş, ikilik sinmiş, haramilik sinmiştir Senin adaletini yayan, hak ve adalet bayraktarların ki Ömer’diler, Süleyman’dılar toplayıp adalet terazisini gitmişler ak ülkelere…Şimdi Babil kulelerine adaleti unutan zulmün bayrağı asılmış, Nemrut kılıklı, bed yüzlü adamlar adaleti kelepçelemiş, zindanlara tıkmıştır Yusuf misali Senden bihaber karanlık ruhların dehlizlerinde adalet tutsaktır artık Adalet ki artık yorgun ülkenin sürgün şehzadesidir Aklın sırlarını aşmış yitik bir sevdadır aradığımız Bizi adaletinle yeni baştan sar Allahım… Bu unutmuş, adaletin kantarını ve dahi ölçüsünü bozmuş kullarına mizan ver, intizam ver, düzen ver,adalet ve şefkat ver Rabbim
Göklerden yağmur gibi yağan merhamet ver…
Her şey seninle adaletinle güzel…
Ve adlinle, rahmetinle…
Denge düzen her şey münasip…



Emrediyor iyiliği Hakk
Hüküm onundur muhakkak
Adlile hâkimi mutlak
En üstün kuvvet “Ya Âdil”

Ey Büyük Allahım,
Sultanım,
Yâ Âdil,
Kentlerin dar sokaklarına sıkışan ruhların çıkınına riya, yalan, kin sıkıştırılmış Sözü senet sayan yüreklere hasret kalmışız Senin adaletini, senin haşmetini, senin kudretini ve senin rahmetini özlüyor yüreklerimiz Artık ne zulmün kucağında boyun büken güllerimizi diriltecek yağmurumuz, ne yürek yangınımızdan arta kalan küllerimizi savuracak rüzgarımız var Rabbim Bir rüzgar, bir yağmur bekliyoruz senin ülkenden Adı adalet, merhamet, şefkat olan bir yağmur bekliyor yüreklerimiz Hiçbir şeyi beklemediğimiz kadar, hiçbir şeyi ümit etmediğimiz kadar bir yağmur bekliyoruz adı adalet olan Yangından kanatları göynüyen yaralı kartallarız uçmayı unutmuş Bize adaletinden, merhametinden ve şefkatinden kanatlar ver Allah’ım Yeni baştan uçur bizi mavi göklerinde özgür ve korkusuz…
Her şey seninle güzel…Bütün kainat senin hükmünle azat…
Ve adlinle, rahmetinle…
Denge düzen her şey münasip…


Akrabaya yardım et der
Daim doğru yola git der
Kötülüğü kalpten at der
Sahibi öğüt “Ya Âdil”


Yâ Âdil,
Sevgililer sevgilisi Ulu Sultanım,
Her dem gönlümüz en gümrah ırmakların gibi sana akmaktadır Gönlümüzün zaptı senin elindedir Firakına kilitlenen gönlümüzü rahmetinden, hikmetinden mahrum etme Ey Sevgili Sana aşkımız ve sevdamız ezelden ebededir Firarımız yok, umarımız yok başka sevgilere… Rahmetinden, firkatinden, adlinden, şefkatinden ve merhametinden ihraç etme bizi Ey sultanım Bütün gidişlerimiz sana, bütün gelişlerimiz yine sanadır Ruhumuzun esrarında senin adın gizli Bütün dualarımızın menzili sensin Ey adaletin kalbi, ey rahmetin pınarı, ey şefkatin devleti bizi esirge, bizi bağışla, bizi sağalt… İndir bizi bindiğimiz, uçtuğumuz sahte dünyaların omzundan Bizi adalet terazinde tart, ölç ve dengele Bütün fazlalıklarımızı, eksiklerimizi, yanlışlarımızı, sahte yanlarımızı adaletinle terbiye et Rabbim
Şüphesiz senin her şeye gücün yeter
Her şey seninle şefkatinle güzel…
Ve adlinle, rahmetinle…
Denge düzen her şey münasip


Alıntı Yaparak Cevapla

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::

Eski 08-23-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::



Yâ Hakem” Hükmü reddedilmeyen, hakim, hakkı yerine getiren anlamına gelen Yüce Allah’ın İsm-i Şerifidir

Bismihi,
Ey Cümle Kâinatın sahibi olan Allah’ım,
Sen ki âlemlerin intizâmını kusursuz kılansın Senin için her şey açık, her şey görünür, bilinir…Senin tecellinin eseridir görülenler, görülmeyenler Hüküm ve idare eden sensin bütün kâinatı Hâkimiyet-i İlâhiye senindir Mevcudata her dem merhametinden, şefkatinden, kudretinden milyonlarca rahmet ihsan eden, onları gören, duyansın Bizi muhafaza edensin Senin bilgin dışında, senin menzilin dışında bir şey kıpırdamaz Senin menzilinde yanlış yoktur Sen Hakem’sin Senin adaletinin, senin ölçünün mizanı kusursuzdur Rabbim Sen kusursuzsun
Sen öncesin, sen yaratan, sen sonsuzluksun…
Sana şükürler Olsun Rabbim şükürler olsun

*Diriye de ölüye de
“El hükmü lillah Ya Hakem”
Akıllıya deliye de
Âdilsin billah “Ya Hakem”

Sultanım,
Ey Sevgili, En Sevgili,
Ya Hakem,
Sen, zulüm saltanatı inşa eden kullarının, adaletsiz, nezafetsiz, mizansız ve intizamsız bütün işlerini kudretinle, sonsun adaletinle, kusursuz terazinle bozan, hakkı teslim eden, mütenasip kılansın Gurubun kızıl ışıkları yüreğimi kanatırken, gün geceye sığınırken yüreğime değen hüznün oklarını, acıyan yanlarımı bilensin Çaresizliğime çare, sayrılığıma derman sendendir Bütün yaptıklarım, yapamadıklarım, bildiklerimi, bilmediklerim, gördüklerim görmediklerim, söylediklerim, söylemediklerim senin sonsuz denizinin bir katresinde gizlidir, emniyettedir Mahkeme-i Kübrâ’ya kadar saklıdır
Senin menzilinde fevkalade emniyetteyim
Şüphesiz sen Kerim’sin, sen Rahim’sin, Sen Hakim’sin…
Sen öncesin, sen yaratan, sen sonsuzluksun…
Sana şükürler Olsun Rabbim şükürler olsun

Anlaşmazlık olur ise
Kullar nâçar kalır ise
Hükmün eşittir herkese
Ve Tealallah “Ya Hakem”

Ya Hakem
Ey Büyük Allah’ım,
Sultanım,
Bu saray-ı âlem, bu misafirhane-i arz, cümle semavat senin, senin hükmünle günü geceye, zamanı zamana deviriyor Irmağın ırmağa akışı, yıldızın yıldızı geçişi birbirine hiç değmeden, senin kudretinin eseridir Her şeye hakim olan ve her şeyi istediği şekilde terbiye eden ve intizam eden sensin Şüphesiz ki sen ismi-i Kuddûs’sun…Sen Hakem’sin, sen hakimsin… Sen ki ben gibi kullarının ruhlarına, yaradılışımın hamuruna sonsuzluklara uzanan ulvi duygular ve istekler katarak bizi taçlandırmışsın Rabbim Fakirliğim, isteklerim sınırsız, ihtiyacım sonsuzdur Eksiklik bize ait Anlayışsızlık, ayrılık, gayrılık, sebatsızlık, bize ait Sonsuzluk ve kudret sahibi olan Rabbim eksiklik bize ait Biz sana sığındık, sana inandık, seni hakem bildik Hükmünle bizi doğru kullarından eyle Bizi onar, sağalt yarlarımızdan Ruhlarımıza mizan ve intizam ihsan eyle
Şüphesiz sen Kerim’sin, sen Rahim’sin, Sen Hakim’sin…
Sen öncesin, sen yaratan, sen sonsuzluksun…
Sana şükürler Olsun Rabbim şükürler olsun

Adalet yıkılmaz kal’a
Hükmün getirir hep yola
Dersin, yanlış yapan kula
Tûbu ilallah “Ya Hakem”

Rabbim,
Ey Sevgili, En Sevgili,
Ya Hakem,
“Ey hâkimiyeti her şeyi kuşatan ve hâkimiyetinin hiçbir ortağı ve rakibi olmayan, Ey bütün hikmetlilerden daha hikmetli ve hikmeti her şeyi kaplamış olan Hakim, bizi adaletinle, kemalatınla, letafetinle güzelleştir, iyileştir… Karanlığın içindeki zerreyi gören, insan ruhunun en derinindeki vesvese ve her türlü fikri bilen, en sessiz fısıltıyı duyan, menzilinden hiçbir zerrenin dahi saklanamadığı kudretli padişahım, bu dar-ı dünyada fitne batağına saplanmış kullarına merhamet et Bağışla Yeni baştan taptaze bir ruhla donat sınırlı akıllarını Zalimlere de insaf ve merhamet duygusunu nasip eyle Rabbim Kalplerini adalete kilitle, ıslah et Sicili bozuk firavunlar devrini kapat Kapat ki teraziler yalan yanlış tartmasın…
Onları sağalt, durult, iflah et…Islah et şirazesi bozulmuş ruhları…
Şüphesiz sen Kerim’sin, sen Rahim’sin, Sen Hakim’sin…
Sen öncesin, sen yaratan, sen sonsuzluksun…
Sana şükürler Olsun Rabbim şükürler olsun


Cennet vermen zalimlere
Hükmün şamil âlemlere
Ol samimi âlimlere
Nasrun minallah “Ya Hakem”


Ya Hakem,
Sultanım,
Alemlerin Rabbi Olan Allahım,
Ruhum, ruhumuz senin dergahına kitlendi Dağlarda inleyen rüzgar, savrula savrula akan ırmak, tarlalarda huzurunda baş eğen başak, bir gülzarın içinde tek olmayı yeğleyen boynu bükük lale, ıssız dağ başlarında yanık yolculara bir avuç serinlik sunan çeşme, kendine akan ne varsa saklayan umman… Ve gökler, derin sonsuz mavileri kucaklamış olan senin göklerin, senin sonsuz dergahına kitlenmiş Cümle mahlukat sana kitlenmiş Her şey senden geldi sana akıyor Yeryüzünün nizamı ve dahi intizamı senin dahlindedir Sen her şeyi görür, bilir, işitirsin Allahım Sen Hakim’sin, Hakem’sin, Adil’sın…Hüküm sahibisin Hükmedensin
Sen öncesin, sen yaratan, sen sonsuzluksun…
Sana şükürler Olsun Rabbim şükürler olsun

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::

Eski 08-23-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::



Ya Basîr: Her şeyi çok iyi gören, bilen anlamına gelen Yüce Allah’ın İsm-i Şerifidir


Kullarını her anında
Gören gözdür “Ya Basîr”
Velilere nûr nazar
Veren özdür “Ya Basîr”
(Musa Tektaş)




Bismihi,
Ey Allahım,
Sevgili Sultanım,
Her an kainatı gözeten, her zerresinden haberdar olansın Gece sessizce uyurken, kalplerde vesveseler çoğalıyorken, riya fısıltı fısıltı yayılıyorken görensin, bilensin, işitensin Duymaz, görmez sananlara yine de merhamet edensin Bütün asırları bir çeşmenin kurnasından akıtan zaman şahittir ki sen her şeyi görür işitirsin Bir karıncanın yürüyüşü, bir yetimin gözyaşları, bir yoksulun kuru ekmeği, bir vicdansızın yürek karası hep senin menzilindedir Taşa dönüşmüş yüreklerin yoksulluğunu, hiçe sarmış gönülleri hep sen görür, sen işitirsin Rabbim
Hayat gerçeğe yürürken, her anın kayıtları sana akar
Ey büyük Allahım,
Bizden sevgini, rahmetini, hikmetini, şefkatini esirgeme
Bizi koru gözet
Şüphesiz senin her şeye gücün yeter

Zikrini eyleyen kullar
Açılır hep nurlu yollar
Bir anda milyonca yıllar
Nûrun- hızdır “Ya Basîr”


Yâ Basîr,
Sevgili, en Sevgili,
Hayallerimizi mahrem-i esrarından ayırmadan, hiçbir ayıbımızı yüzümüze çarpmadan, kimselere duyurmadığımız, bazan kendimizden bile sakladığımız duygularımızı bilensin görensin Bizim görmeyen gözlerimiz, söz verip te unuttuğumuz sözlerimiz, dünyalık telaşların kevgirinden düşüp yerlere saçılan özlerimiz sana aşikar Şüphesiz sen her şeyi görür, her şeyi işitirsin Senden saklandığımızı zannettik çokça Yanıldık Allahım Ellerimiz bizim olmayana uzandıkça yalnız olduğumuzu sandık Aldandık Oysa yanıbaşımızdasın Şah damarımızdan daha yakınımızdasın Bizi gaflet denizlerinden çek kurtar Allahım Bizi sahiline çekÇek ki bir daha yalancı gemiler rıhtımlardan sürüklemesin ruhumuzu Sürüklemesin bizi sahte dalgalar
Ey büyük Allahım,
Bizden sevgini, rahmetini, hikmetini, şefkatini esirgeme
Bizi koru gözet
Şüphesiz senin her şeye gücün yeter


Basiretin açarak
Bir olur yakın-ırak
Musa misali merak
Eren gizdir “Ya Basîr”


Allahım,
Ulu sultanım,
Yâ Basîr,
Bir buğday başağında minik bir karıncanın hakkını gözetip pay eden, o buğday tanesini bir başkasına nasip kılmayan merhametinin emin ellerinde uykuya dalmak isteyen ruhuma inşirah ver Bir ağacın yemişlerini bütün yarattıklarına adaletli dağıtan, hiçbir canlıyı bir başına koymayan, her canlıyı koruyup gözeten şefkatinin sımsıcak göğsünde uyut beni Allahım Her an beni gözettiğin için huzur ve emniyet içindeyim Beni gördüğün için, her an menzilinde olduğum için fevkalade emniyetteyim Rabbim Sana şükürler olsun Her adın içimde binlerce kandil yakar Allahım Ruhum aydınlanır
Sen ki Basîr’sin Bütün kainatta görülebilecek her ne varsa Basîr sıfatınla kuşatansın Senin için görünmeyen, görülmeyen , kapalı perdeler yoktur
Şüphesiz senin her şeye gücün yeter
Ey büyük Allahım,
Bizden sevgini, rahmetini, hikmetini, şefkatini esirgeme
Bizi koru gözet
Şüphesiz senin her şeye gücün yeter
Tûr’da gören gösteren
Miraç’ta nurlar seren
Cennette bağ-ı irem
Her an - nâzdır “Ya Basîr”

Ey sevgili,
En Sevgili, Sultanım,
Yâ Basîr,
Ruhumun derinlerinde gizliden gizliye yol bulan bütün eğilimlerimden haberdar olduğunu bilerek nasıl utanıyorum, nasıl utanıyorum Biz kulların ki ruhumuzun bin bir gizi var Her gizde bin bir utanç gizli Bizi mahçup ve mahzun eyleme Allahım Hâl-ü pür melâlimiz üzre senden af dileriz Bizi gizlerimizden sorguya çekme Rabbim Düşündüklerimizi, hissettiklerimizi, aklımızdan geçenleri, bildiklerimizi, konuştuklarımızı, bilmediklerimizi, bilensin, görensin, işitensin Hikmetin ve azametin karşısında ürperiyorum Utanıyorum ayıplarımdan, kusurlarımdan Beni bağışla Rabbim Beni şefkatinin ve merhametinin göğsünde uyut Beni durult
Ey büyük Allahım,
Bizden sevgini, rahmetini, hikmetini, şefkatini esirgeme
Bizi koru gözet
Şüphesiz senin her şeye gücün yeter

Hayalleri hisleri
Duyguları sesleri
Görür tüm hevesleri
Kur’an sözdür “Ya Basîr”

Ey Ulu Sultanım,
Büyük Allahım,
Büyük büyük okyanusların her birindeki milyonlarca canlıyı tek tek gören, her birine ayrı bir akıbet biçensin Yerin üstü ve yerin altı, bütün kainat, her zerresine kadar senin görüş menzilindedir Senin menzilinden kaçılmaz Saklanılmaz Gizlenilmez Kuldan utanan, kuldan sakınan insanlara, tek unuttukları şeyi asıl senden utanmaları olduğunu hatırlat Rabbim Hatırlat ki bitsin bunca kötülük İnsanın insana yaptığı kemlik bitsin Rabbim Her şeyi ve herkesi görensin Her yaptığımızı her hissettiğimizi kayıt altına alansın Bizi kayıransın Bütün zamanlara abı hayat çeşmesinden su içirensin
Ey büyük Allahım,
Bizden sevgini, rahmetini, hikmetini, şefkatini esirgeme
Bizi koru gözet
Şüphesiz senin her şeye gücün yeter

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::

Eski 08-23-2012   #22
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::



Ya Latîf: Gözle görülmeyen Lütfu ve bağışı çok anlamlarına gelen Yüce Allah’ın ism-i şerifidir

Hayat verdin sen yaşatıp
Hak-i zemini döşetip
Lütfun bizleri kuşatıp
Vuslatın sarsın “Ya Latîf”
(Musa Tektaş)

Bismihi,
Ey Yüce Allah’ım,
Sultanım,
Ya Latîf,
Vakit akşam olunca, hüzünlü bir imbat rüzgarı inceden inceye eser avare yüreklerimizeHayat denen dar-ı dünya karanlığa gömülünce, yalnızlık evlek evlek bizi sarınca bir ürperti duyar ruhumuzun can evi Senin sevgi seline acıkır ruhumuzun en gizli yanları…Günün hırçınlığı, zamanın aymazlığı alır götürür bizi yalnızlığın okyanusuna O zaman biliriz ki gurbetteyiz ve yaratanımızdan ayrı düşmüşüz
Bir anda dualara sığınırız, dualar bizi alır terkisine
Hudutlar hoş geldin derken güne, ferahbaş dualar kanatlanır yüreklerin can evinden Seherin keskin kılıcı iner tüm karanlığaEskiyen cihan tazelenir, neşv ü nema bulur duaların efsununda Şefkatten yüreklerin sergilendiği, merhametin lavanta, leylak kokan sandukalardan çıkarıldığı kutlu saatler kurulur hayat ırmağında Tüm güzelliklerin önü açılır Lütfun, keremin kucaklar cümle mahlukatı Cihan senin letafetinle tazelenir Bütün günler bilgelik çağına erişir duaların kucağında
Bu sana gelişlerin içinde sevgi mayalanır
Letafetinle beze ruhumuzu Ya Latîf…
Bizi sar, bizi onar, bizi sağalt…

Kullarına ihsan eden
Sen Lütufkârsın “Ya Latîf”
Dilediğini yaratan
Her şeyde varsın “Ya Latîf”

Rabbim,
Ey ulu sultanım, Allah’ım,
Sağır ve dilsiz günlere hapsolmuş umutlarımızı yeniden yeşert Şükür ki en çok onu söyler onunla yıkardık düşlerimizi… Şimdi iflas etmiş kalplerin kuytusunda şükür hatırlanmıyor Rabbim Sadakat vefasız, diller şükürsüz, şefkat firaridir artık Tufan öncesi sabahlara uyanan bedenimiz yorgun ve üzgün Her sabah yeni baştan kurulan dünyaya, yeni baştan ömür elbiselerini giyinen gafil insanlığın, sefil medeniyetinde uyukluyor ruhumuz Bir hazan elemiyle yürüdüğümüz yollara kar yağıyor Rabbim Hodbin yürekli adamlar kuşatmış iyilik bahçelerimizi Gül kokulu bahçelere hasretiz her dem seni şakıdığımız Lütfunla bahçelerimize kerem et Aşina yüzlerde bin pinhan gizli Tenha sokaklara, üşüten step hüznü ve yalnızlığı bağdaş kurup oturmuş Eşkıya gülüşlü Arnavut kaldırımlar sırıtıyor ardımızdan müstehzi Günahları çoğalan caddeler raks ediyor, akşamı derelere sarkıtan zaman acımasız ve düzenbaz
Öfkenin mayınları tutmuş sokakları
Bilcümle yaşananlar şimdi bilmece artık
Hayrın şimşekleri yağmur getirmiyor…
Letafetinle beze ruhumuzu Ya Latîf…
Bizi sar, bizi onar, bizi sağalt…

Lutfunlara derûna baktır
Gözlerimiz nur-u Hakk’tır
Senden gizli bir şey yoktur
Sen haberdârsın “Ya Latîf”

Ya Latîf,
Sultanım,
Rabbim,
Senin lütfun can katar canımıza Yatağında inildeyen hastanın umudu, yoksulun çalınacak kapısı, yetimin yüreğini kuşatan şefkatin eli senin ülkenden esen rahmet esintisinin efsununa kilitlidir Yüzümüze kapanan bütün kapıların anahtarı yalnız sendedir Rabbim Duaların uğradığı evlerin saffeti çağırır huzuru Şehrin uğultusu kesilir, her şey güzellik adına, iyilik adına yeni baştan can kesilir Uykuların tatlandırdığı bir sabah vakti, çalmayan kapılar çalınır, unutulan mezarlara dualar rahmet olup yağar usulca Ruhumuzun düğmelerini manevi iklimine ilikleyen tüm güzellikler, lütfundan destur alıp, yürür günün üzerine
Acılar diner Ayvalar yeniden çiçek açar Güneş, yavaş yavaş yüreklerin en onulmaz köşelerine iner Isınır gönül kafesi Efsane olan vefa görünür sonra Güzün hüznüne menekşelerin kokusu siner Hüthüt kuşu vuslatı muştular Rahmetin eli dolaşır üzerimizde
Şüphesiz senin her şeye gücün yeter, şükürler olsun sana Allah’ım…
Letafetinle beze ruhumuzu Ya Latîf…
Bizi sar, bizi onar, bizi sağalt…

Bilgindedir açık gizli
Kulların gayreten nazlı
İkram edip kerem fazlı
Sevene yârsın “Ya Latîf”

Ya Latîf
Ey Sevgili,
En Sevgili, Sultanım,
Senin varlığını her dem tespih eden yüreğim bir akşam vakti giyindi derin bir melali Kaybettiğim, boşa harcadığım zaman ve sensiz geçen hüsran dolu yıllarıma yandım Bir de garipliğime, yalnızlığıma, çaresizliğime, hüznüme, kara bahtımaVarlığıyla her daim Hakk Hakk diyen inanan bir bahçenin inanmış bir çiçeğini tanıdım sonra Akşamın eşiğinde uzaktaki şafağa gülümsüyordu çiçek diliyle Zamanın ihtiyar çehresine inat biliyordu zamanı geldiğini sevmenin, el açmanın yaradana Zarafetin zayıflatıp incelttiği bir güzellikle çıkıp geliyordu ötelerden Uzak vadilerden kimselerin bilmediği güzel bir türkü söylercesine bir ezan vakti söylüyordu üstelik türküsünü Akşama özeldi tam güzelliği Bir buğu gibi, şaşırtarak, efsunlu bir iz bırakarak yürüdü gitti yüreğimin üzerine basa basa Bir kalbim varmış meğer tanımadığım, kimsenin bilmediği Kalbimi masivanın yalancı ellerine tutsak etmişim meğer…O akşam ben de yürüdüm ezan çiçeği gibi sana doğru Dualarım ellerindeydi, yüreğim sevginle dolu doluydu Senin lütfun, senin keremin kuşatmıştı her şeyi
Bildim, gördüm, inandım…
Letafetinle beze ruhumuzu Ya Latîf…
Bizi sar, bizi onar, bizi sağalt…

Yarattığın her şey hoştur
Hikmet var haşa ki boştur
Zikrin ne güzel bir iştir
Sonsuz bir kârsın “Ya Latîf”

Rabbim,
Sevgili, En sevgili,
Ey Sevgili,
Senin lütfunla, senin kereminle insanlıktan, dostluktan yana ne varsa gelir bulur cananı biliyorum Sen ol, dersen huzur, bir peripeyker edasıyla gelir konar insanlığın omzuna Nispet kokan sözcüklerin yol bulmadığı, unutulmuş sevinçlerin hayaliyle yanıp tutuşan gönüller sermest olur İdris çiçeği açar, merhameti unutan yüreklerde Şebnem, şefkatin ellerinden tutup gizlice yağar yüreklerin kuytusuna Unutulan, unutan merhametin yumuşak elerinden tutunur Evliya nefesi karışır dualara Huzura erenler bir hoş olur Senin aşkınla, senin letafetinle kuşanan yürekler, güzelliğin sırlı kulelerine yükselip tutunur Süleyman’ın tahtına Barışanlar, ürkek ve çekingen sevinçlerini katar sükunete Gizli olan ayan olur âmanın gözüne
Senin hikmetin, senin kudretin yürekten yüreğe yol bulur Rabbim…
Letafetinle beze ruhumuzu Ya Latîf…
Bizi sar, bizi onar, bizi sağalt…

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::

Eski 08-23-2012   #23
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::



“Yâ Âdil”: Çok adaletli, mutlak âdil olan anlamına gelen yüce Allahın ism-i şerifidir

Denge düzen her zerrede
Hükm ü adalet “Ya Âdil”
Her hücrede tüm kürrede
Adl’e işaret “Ya Âdil”
( Musa Tektaş)

Bismihi,
Yâ Âdil,
Yerlerin ve göklerin gerçek hakimi, adalet dağıtıcısı olan Sultanım,
Ey Adaletin kalbi olan Rabbim,
Bütün kainatın merkezine adalet, merhamet ve şefkat nurunu dolduran, bütün işlerimize önce adaleti şart koşan hükmün karşısında ne kadar şükretsem azdır Rabbim Adalet…Ertelenmesi mümkün olmayan bir ferman dimağımızda Dağlarında, ovalarında, vadilerinde ceylanların suya inişi, kuşların dallara konuşu, bir yılanın yuvaya sığınışı, bir kartalın şahlanışı senin adaletin üzredir Bir buğday tanesinin sahibini bekleyişini, bir karıncanın sabrı ve tahammülünü, bir ırmağın menzile varmak için telaşını, bir bulutun yağışını bilmek, seni bilmektir Seni anlamaktır, seni tanımaktır Rabbim
Her şey seninle adaletinle güzel…
Ve adlinle, rahmetinle…
Denge düzen her şey münasip…


Zikrini eyleyen diller
Zulumden halas gönüller
Duadadır her dem eller
Lutf u inayet “Yâ Âdil”


Ey Sevgili,
En Sevgili,
Yâ Âdil,
Bahar kokulu bir göçmen kuşun dala inişidir mevsimin öteki adı…adalet ruhumuzun baharıydı, güzel kokulu iğdesiydi herkesin uzandığı… Dört mevsimin kanadına adaleti hakim kılan düşüncenin içinden anladık ki kış bahara, bahar yaza, yaz güze meyillidir Dört mevsim yedi iklim içinde denge hükmünü gördük Rabbim Zamanın sarkacında bütün anlar, dakikalar, saniyeler, günler haftalara, haftalar aylara, aylar senelere, sabah geceye, gece sehere, meyillidir…Zaman yanılmaz, gün geceyi aşmaz, saniyeler şaşmazken senin ölçünün hükmüne inandık Hoyrat rüzgarların dev çınarlara da narin gülzara da esişi, fırtınanın içinden sükunetin bütün efsunuyla yayılışı yine sendendir Allahım Gülün mevsiminde çıkıp gelişine yandık Gül mevsimi sandık Ve yine inandık ki ancak her şey senin hükmünde, senin menzilindedir
Her şey seninle, adaletinle güzel…
Ve adlinle, rahmetinle…
Denge düzen her şey münasip…


Muhlukatta ölçü esas
Denge de hükmüyle hassas
Yarattığı kevn ile nâs
Ol ulu kudret “Ya Âdil”

Rabbim,
Ulu Sultanım,
Yâ Âdil,
Sen Haksın, Âdilsin, hakimsin…Lakin biz kullarının ruhunda gezinen pinhan düşüncelere riya sinmiş, ikilik sinmiş, haramilik sinmiştir Senin adaletini yayan, hak ve adalet bayraktarların ki Ömer’diler, Süleyman’dılar toplayıp adalet terazisini gitmişler ak ülkelere…Şimdi Babil kulelerine adaleti unutan zulmün bayrağı asılmış, Nemrut kılıklı, bed yüzlü adamlar adaleti kelepçelemiş, zindanlara tıkmıştır Yusuf misali Senden bihaber karanlık ruhların dehlizlerinde adalet tutsaktır artık Adalet ki artık yorgun ülkenin sürgün şehzadesidir Aklın sırlarını aşmış yitik bir sevdadır aradığımız Bizi adaletinle yeni baştan sar Allahım… Bu unutmuş, adaletin kantarını ve dahi ölçüsünü bozmuş kullarına mizan ver, intizam ver, düzen ver,adalet ve şefkat ver Rabbim
Göklerden yağmur gibi yağan merhamet ver…
Her şey seninle adaletinle güzel…
Ve adlinle, rahmetinle…
Denge düzen her şey münasip…



Emrediyor iyiliği Hakk
Hüküm onundur muhakkak
Adlile hâkimi mutlak
En üstün kuvvet “Ya Âdil”

Ey Büyük Allahım,
Sultanım,
Yâ Âdil,
Kentlerin dar sokaklarına sıkışan ruhların çıkınına riya, yalan, kin sıkıştırılmış Sözü senet sayan yüreklere hasret kalmışız Senin adaletini, senin haşmetini, senin kudretini ve senin rahmetini özlüyor yüreklerimiz Artık ne zulmün kucağında boyun büken güllerimizi diriltecek yağmurumuz, ne yürek yangınımızdan arta kalan küllerimizi savuracak rüzgarımız var Rabbim Bir rüzgar, bir yağmur bekliyoruz senin ülkenden Adı adalet, merhamet, şefkat olan bir yağmur bekliyor yüreklerimiz Hiçbir şeyi beklemediğimiz kadar, hiçbir şeyi ümit etmediğimiz kadar bir yağmur bekliyoruz adı adalet olan Yangından kanatları göynüyen yaralı kartallarız uçmayı unutmuş Bize adaletinden, merhametinden ve şefkatinden kanatlar ver Allah’ım Yeni baştan uçur bizi mavi göklerinde özgür ve korkusuz…
Her şey seninle güzel…Bütün kainat senin hükmünle azat…
Ve adlinle, rahmetinle…
Denge düzen her şey münasip…


Akrabaya yardım et der
Daim doğru yola git der
Kötülüğü kalpten at der
Sahibi öğüt “Ya Âdil”


Yâ Âdil,
Sevgililer sevgilisi Ulu Sultanım,
Her dem gönlümüz en gümrah ırmakların gibi sana akmaktadır Gönlümüzün zaptı senin elindedir Firakına kilitlenen gönlümüzü rahmetinden, hikmetinden mahrum etme Ey Sevgili Sana aşkımız ve sevdamız ezelden ebededir Firarımız yok, umarımız yok başka sevgilere… Rahmetinden, firkatinden, adlinden, şefkatinden ve merhametinden ihraç etme bizi Ey sultanım Bütün gidişlerimiz sana, bütün gelişlerimiz yine sanadır Ruhumuzun esrarında senin adın gizli Bütün dualarımızın menzili sensin Ey adaletin kalbi, ey rahmetin pınarı, ey şefkatin devleti bizi esirge, bizi bağışla, bizi sağalt… İndir bizi bindiğimiz, uçtuğumuz sahte dünyaların omzundan Bizi adalet terazinde tart, ölç ve dengele Bütün fazlalıklarımızı, eksiklerimizi, yanlışlarımızı, sahte yanlarımızı adaletinle terbiye et Rabbim
Şüphesiz senin her şeye gücün yeter
Her şey seninle şefkatinle güzel…
Ve adlinle, rahmetinle…
Denge düzen her şey münasip

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::

Eski 08-23-2012   #24
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::




“Yâ Hakem” Hükmü reddedilmeyen, hakim, hakkı yerine getiren anlamına gelen Yüce Allah’ın İsm-i Şerifidir

Bismihi,
Ey Cümle Kâinatın sahibi olan Allah’ım,
Sen ki âlemlerin intizâmını kusursuz kılansın Senin için her şey açık, her şey görünür, bilinir…Senin tecellinin eseridir görülenler, görülmeyenler Hüküm ve idare eden sensin bütün kâinatı Hâkimiyet-i İlâhiye senindir Mevcudata her dem merhametinden, şefkatinden, kudretinden milyonlarca rahmet ihsan eden, onları gören, duyansın Bizi muhafaza edensin Senin bilgin dışında, senin menzilin dışında bir şey kıpırdamaz Senin menzilinde yanlış yoktur Sen Hakem’sin Senin adaletinin, senin ölçünün mizanı kusursuzdur Rabbim Sen kusursuzsun
Sen öncesin, sen yaratan, sen sonsuzluksun…
Sana şükürler Olsun Rabbim şükürler olsun

*Diriye de ölüye de
“El hükmü lillah Ya Hakem”
Akıllıya deliye de
Âdilsin billah “Ya Hakem”

Sultanım,
Ey Sevgili, En Sevgili,
Ya Hakem,
Sen, zulüm saltanatı inşa eden kullarının, adaletsiz, nezafetsiz, mizansız ve intizamsız bütün işlerini kudretinle, sonsun adaletinle, kusursuz terazinle bozan, hakkı teslim eden, mütenasip kılansın Gurubun kızıl ışıkları yüreğimi kanatırken, gün geceye sığınırken yüreğime değen hüznün oklarını, acıyan yanlarımı bilensin Çaresizliğime çare, sayrılığıma derman sendendir Bütün yaptıklarım, yapamadıklarım, bildiklerimi, bilmediklerim, gördüklerim görmediklerim, söylediklerim, söylemediklerim senin sonsuz denizinin bir katresinde gizlidir, emniyettedir Mahkeme-i Kübrâ’ya kadar saklıdır
Senin menzilinde fevkalade emniyetteyim
Şüphesiz sen Kerim’sin, sen Rahim’sin, Sen Hakim’sin…
Sen öncesin, sen yaratan, sen sonsuzluksun…
Sana şükürler Olsun Rabbim şükürler olsun

Anlaşmazlık olur ise
Kullar nâçar kalır ise
Hükmün eşittir herkese
Ve Tealallah “Ya Hakem”

Ya Hakem
Ey Büyük Allah’ım,
Sultanım,
Bu saray-ı âlem, bu misafirhane-i arz, cümle semavat senin, senin hükmünle günü geceye, zamanı zamana deviriyor Irmağın ırmağa akışı, yıldızın yıldızı geçişi birbirine hiç değmeden, senin kudretinin eseridir Her şeye hakim olan ve her şeyi istediği şekilde terbiye eden ve intizam eden sensin Şüphesiz ki sen ismi-i Kuddûs’sun…Sen Hakem’sin, sen hakimsin… Sen ki ben gibi kullarının ruhlarına, yaradılışımın hamuruna sonsuzluklara uzanan ulvi duygular ve istekler katarak bizi taçlandırmışsın Rabbim Fakirliğim, isteklerim sınırsız, ihtiyacım sonsuzdur Eksiklik bize ait Anlayışsızlık, ayrılık, gayrılık, sebatsızlık, bize ait Sonsuzluk ve kudret sahibi olan Rabbim eksiklik bize ait Biz sana sığındık, sana inandık, seni hakem bildik Hükmünle bizi doğru kullarından eyle Bizi onar, sağalt yarlarımızdan Ruhlarımıza mizan ve intizam ihsan eyle
Şüphesiz sen Kerim’sin, sen Rahim’sin, Sen Hakim’sin…
Sen öncesin, sen yaratan, sen sonsuzluksun…
Sana şükürler Olsun Rabbim şükürler olsun

Adalet yıkılmaz kal’a
Hükmün getirir hep yola
Dersin, yanlış yapan kula
Tûbu ilallah “Ya Hakem”

Rabbim,
Ey Sevgili, En Sevgili,
Ya Hakem,
“Ey hâkimiyeti her şeyi kuşatan ve hâkimiyetinin hiçbir ortağı ve rakibi olmayan, Ey bütün hikmetlilerden daha hikmetli ve hikmeti her şeyi kaplamış olan Hakim, bizi adaletinle, kemalatınla, letafetinle güzelleştir, iyileştir… Karanlığın içindeki zerreyi gören, insan ruhunun en derinindeki vesvese ve her türlü fikri bilen, en sessiz fısıltıyı duyan, menzilinden hiçbir zerrenin dahi saklanamadığı kudretli padişahım, bu dar-ı dünyada fitne batağına saplanmış kullarına merhamet et Bağışla Yeni baştan taptaze bir ruhla donat sınırlı akıllarını Zalimlere de insaf ve merhamet duygusunu nasip eyle Rabbim Kalplerini adalete kilitle, ıslah et Sicili bozuk firavunlar devrini kapat Kapat ki teraziler yalan yanlış tartmasın…
Onları sağalt, durult, iflah et…Islah et şirazesi bozulmuş ruhları…
Şüphesiz sen Kerim’sin, sen Rahim’sin, Sen Hakim’sin…
Sen öncesin, sen yaratan, sen sonsuzluksun…
Sana şükürler Olsun Rabbim şükürler olsun


Cennet vermen zalimlere
Hükmün şamil âlemlere
Ol samimi âlimlere
Nasrun minallah “Ya Hakem”


Ya Hakem,
Sultanım,
Alemlerin Rabbi Olan Allahım,
Ruhum, ruhumuz senin dergahına kitlendi Dağlarda inleyen rüzgar, savrula savrula akan ırmak, tarlalarda huzurunda baş eğen başak, bir gülzarın içinde tek olmayı yeğleyen boynu bükük lale, ıssız dağ başlarında yanık yolculara bir avuç serinlik sunan çeşme, kendine akan ne varsa saklayan umman… Ve gökler, derin sonsuz mavileri kucaklamış olan senin göklerin, senin sonsuz dergahına kitlenmiş Cümle mahlukat sana kitlenmiş Her şey senden geldi sana akıyor Yeryüzünün nizamı ve dahi intizamı senin dahlindedir Sen her şeyi görür, bilir, işitirsin Allahım Sen Hakim’sin, Hakem’sin, Adil’sın…Hüküm sahibisin Hükmedensin
Sen öncesin, sen yaratan, sen sonsuzluksun…
Sana şükürler Olsun Rabbim şükürler olsun




Alıntı Yaparak Cevapla

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::

Eski 08-23-2012   #25
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::



Ya Basîr: Her şeyi çok iyi gören, bilen anlamına gelen Yüce Allah’ın İsm-i Şerifidir


Kullarını her anında
Gören gözdür “Ya Basîr”
Velilere nûr nazar

Veren özdür “Ya Basîr”
(Musa Tektaş)




Bismihi,
Ey Allahım,
Sevgili Sultanım,
Her an kainatı gözeten, her zerresinden haberdar olansın Gece sessizce uyurken, kalplerde vesveseler çoğalıyorken, riya fısıltı fısıltı yayılıyorken görensin, bilensin, işitensin Duymaz, görmez sananlara yine de merhamet edensin Bütün asırları bir çeşmenin kurnasından akıtan zaman şahittir ki sen her şeyi görür işitirsin Bir karıncanın yürüyüşü, bir yetimin gözyaşları, bir yoksulun kuru ekmeği, bir vicdansızın yürek karası hep senin menzilindedir Taşa dönüşmüş yüreklerin yoksulluğunu, hiçe sarmış gönülleri hep sen görür, sen işitirsin Rabbim
Hayat gerçeğe yürürken, her anın kayıtları sana akar
Ey büyük Allahım,
Bizden sevgini, rahmetini, hikmetini, şefkatini esirgeme
Bizi koru gözet
Şüphesiz senin her şeye gücün yeter

Zikrini eyleyen kullar
Açılır hep nurlu yollar
Bir anda milyonca yıllar
Nûrun- hızdır “Ya Basîr”


Yâ Basîr,
Sevgili, en Sevgili,
Hayallerimizi mahrem-i esrarından ayırmadan, hiçbir ayıbımızı yüzümüze çarpmadan, kimselere duyurmadığımız, bazan kendimizden bile sakladığımız duygularımızı bilensin görensin Bizim görmeyen gözlerimiz, söz verip te unuttuğumuz sözlerimiz, dünyalık telaşların kevgirinden düşüp yerlere saçılan özlerimiz sana aşikar Şüphesiz sen her şeyi görür, her şeyi işitirsin Senden saklandığımızı zannettik çokça Yanıldık Allahım Ellerimiz bizim olmayana uzandıkça yalnız olduğumuzu sandık Aldandık Oysa yanıbaşımızdasın Şah damarımızdan daha yakınımızdasın Bizi gaflet denizlerinden çek kurtar Allahım Bizi sahiline çekÇek ki bir daha yalancı gemiler rıhtımlardan sürüklemesin ruhumuzu Sürüklemesin bizi sahte dalgalar
Ey büyük Allahım,
Bizden sevgini, rahmetini, hikmetini, şefkatini esirgeme
Bizi koru gözet
Şüphesiz senin her şeye gücün yeter


Basiretin açarak
Bir olur yakın-ırak

Musa misali merak
Eren gizdir “Ya Basîr”



Allahım,
Ulu sultanım,
Yâ Basîr,
Bir buğday başağında minik bir karıncanın hakkını gözetip pay eden, o buğday tanesini bir başkasına nasip kılmayan merhametinin emin ellerinde uykuya dalmak isteyen ruhuma inşirah ver Bir ağacın yemişlerini bütün yarattıklarına adaletli dağıtan, hiçbir canlıyı bir başına koymayan, her canlıyı koruyup gözeten şefkatinin sımsıcak göğsünde uyut beni Allahım Her an beni gözettiğin için huzur ve emniyet içindeyim Beni gördüğün için, her an menzilinde olduğum için fevkalade emniyetteyim Rabbim Sana şükürler olsun Her adın içimde binlerce kandil yakar Allahım Ruhum aydınlanır
Sen ki Basîr’sin Bütün kainatta görülebilecek her ne varsa Basîr sıfatınla kuşatansın Senin için görünmeyen, görülmeyen , kapalı perdeler yoktur
Şüphesiz senin her şeye gücün yeter
Ey büyük Allahım,
Bizden sevgini, rahmetini, hikmetini, şefkatini esirgeme
Bizi koru gözet
Şüphesiz senin her şeye gücün yeter
Tûr’da gören gösteren

Miraç’ta nurlar seren

Cennette bağ-ı irem
Her an - nâzdır “Ya Basîr”

Ey sevgili,
En Sevgili, Sultanım,
Yâ Basîr,
Ruhumun derinlerinde gizliden gizliye yol bulan bütün eğilimlerimden haberdar olduğunu bilerek nasıl utanıyorum, nasıl utanıyorum Biz kulların ki ruhumuzun bin bir gizi var Her gizde bin bir utanç gizli Bizi mahçup ve mahzun eyleme Allahım Hâl-ü pür melâlimiz üzre senden af dileriz Bizi gizlerimizden sorguya çekme Rabbim Düşündüklerimizi, hissettiklerimizi, aklımızdan geçenleri, bildiklerimizi, konuştuklarımızı, bilmediklerimizi, bilensin, görensin, işitensin Hikmetin ve azametin karşısında ürperiyorum Utanıyorum ayıplarımdan, kusurlarımdan Beni bağışla Rabbim Beni şefkatinin ve merhametinin göğsünde uyut Beni durult
Ey büyük Allahım,
Bizden sevgini, rahmetini, hikmetini, şefkatini esirgeme
Bizi koru gözet
Şüphesiz senin her şeye gücün yeter

Hayalleri hisleri
Duyguları sesleri

Görür tüm hevesleri
Kur’an sözdür “Ya Basîr”

Ey Ulu Sultanım,
Büyük Allahım,
Büyük büyük okyanusların her birindeki milyonlarca canlıyı tek tek gören, her birine ayrı bir akıbet biçensin Yerin üstü ve yerin altı, bütün kainat, her zerresine kadar senin görüş menzilindedir Senin menzilinden kaçılmaz Saklanılmaz Gizlenilmez Kuldan utanan, kuldan sakınan insanlara, tek unuttukları şeyi asıl senden utanmaları olduğunu hatırlat Rabbim Hatırlat ki bitsin bunca kötülük İnsanın insana yaptığı kemlik bitsin Rabbim Her şeyi ve herkesi görensin Her yaptığımızı her hissettiğimizi kayıt altına alansın Bizi kayıransın Bütün zamanlara abı hayat çeşmesinden su içirensin
Ey büyük Allahım,
Bizden sevgini, rahmetini, hikmetini, şefkatini esirgeme
Bizi koru gözet
Şüphesiz senin her şeye gücün yeter

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::

Eski 08-23-2012   #26
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::



Yâ Semi: Bütün cümle kainatı işiten, gören, bilen anlamına gelen Yüce Allah’ın ism-i şerifidir

Hakkıyla bilen, işiten
Duyan sensin “Ya Semi”
Yoluna feda can u ten
Deyyan sensin “Ya Semi”
(Musa Tektaş)

Ey Yüce Allahım,
Sultanım,
Yâ Semi,
Vakitlerden akşam, mevsimlerden bahardır Bir gülün, bir ıtırın, bir menekşenin dalına konan bir şebnemin hüznünü, bir günlüğüne geldiği hayata şükredercesine sevinç çığlıkları atarak çiçek çiçek dolaşan tırtılın sevincini sen görür, sen işitirsin Zifiri karanlıkta söyleşen yıldızların titreşen ışıklarını, ayın halesini, coşkun akan ırmakların fısıltısını yine sen duyarsın Hiçbir zaman göremeyeceğimiz, bilemeyeceğimiz, duyamayacağımız milyonlarca varlığın her anını gözetip duyan sensin Rabbim Kudretinin azameti karşısında eğiliyorum
Kendimi çektim hayat sahilinin tuzağından
Bütün seslere tıkadım kulağımı, yüzümü sana çeviriyorum
Herşeye kıstım sesimi
Sadece sana seslenişim
Şimdi bildim ki
Geceye doğan güneş, sabah sendedir
Ruhuma ilaç sende, felah sendedir



Rabbim,
Yâ Semi, Sultanım,
Bütün sırlarımı, bütün sözlerimi duyan, bütün gizlerimi bilensin Hayat bir ırmak Senden gelip sana akan gümrah bir ırmak hayat Devrile devrile akan ırmağın yanağında köpük köpük kayan suyun bir katresiyim denizlerine akan Tılsımlı denizinin dalgalarında sükuta eriyor ruhum Bir akşamın yamacında bütün seslenişim sanadır Ellerimi senden gelecek olan kutlu yağmurlara açtım Ben sustuğumda yağmurlar konuşsa ezgi tadında, yüreğimi sürüklese senin dergahına Gün gelmese, şafak gecikse Sabahlara kadar ağlasam yağmurla beraber Ve sonra senin rahmetinle, şefkatinle huzura ersem, durulsam Ruhumun güvertelerine şen martılar konsa şafak vakti Hiç gitmeseler Hep birlikte seni zikretsek cümle mahlukat Sana seslensek Bizi işitsen ve dergahının kapılarını aralasan sonsuza kadar
Bütün seslenişim, bütün hislenişim sanadır Rabbim
Kendimi çektim hayat sahilinin tuzağından
Bütün seslere tıkadım kulağımı, yüzümü sana çevirdim
Herşeye kıstım sesimi
Sadece sana seslenişim
Şimdi bildim ki
Geceye doğan güneş, sabah sendedir
Ruhuma ilaç sende, felah sendedir



Kulaklara ses veren
Duyuran heves veren
Zerrede kürre gören
Ayan sensin “Ya Semi”

Ey Sevgili,
En Sevgili, Sultanım,
Yâ Semi,
Erguvani bir akşamın kuytusunda derin bir melale tutsak düşen bedenimin yorgun ve titrek ruhu senin ezel bahçene meylediyor Düşüyorum derin düşüncülerin girdabına Ruhumun derin sularında ürperiyorum Çöl vurgunu yemiş, savruk rüzgarların önünde hırpalanmış ruhumun sesini duy Allahım Yüreğimde yankılanan bin âhı, bir eski zaman şarkısına dönüştür Yağmurdan ıslanmış, lime lime olmuş yüreğimin nağmeleri yeni baştan seni söylesin, seni zikretsin Rabbim Hayretin saklı dehlizlerine sarksın, hüznüm, kederim ve sevincim Senin göklerinin altında seslenişim sanadır Sanadır bütün gelişlerim ve gidişlerim Kerem kıl, duru bir öz denizinde dalga dalga söz olayım İşit beni Rabbim İşit ki yüreğimdeki efganı sağaltayım Durult beni, yeni baştan dirilt beni Rabbim Dirilt ki sana olan aşkım dağ dağ büyüsün yüreğimde
Kendimi çektim hayat sahilinin tuzağından
Bütün seslere tıkadım kulağımı, yüzümü sana çevirdim
Herşeye kıstım sesimi
Sadece sana seslenişim
Şimdi bildim ki
Geceye doğan güneş, sabah sendedir
Ruhuma ilaç sende, felah sendedir

Açıp sırlar perdesin
Yürektesin serdesin
Gûşumuza Hakk sesin
Koyan sensin “Ya Semi”

Ey Büyük Allahım,
Sultanım,
Yâ Semi,
Aşk ikliminin en bahari tarafını kuşanan bir gülzarın resmini ruhumuza nakşeden, mevsim dallarına bin bir çiçek düşüren, ve varlığını yarattıklarıyla ruhumuzun üzerine bir şebnem gibi dokunduransın Hayat baştan başa bir hikmet deryası Ne yana baksam, neye dokunsam, neyi görsem sen gelirsin aklıma Aklım kendini biçare sayar, şaşar kudretine, azametine Gizlimiz, saklımız yok senden Rabbim Bütün gizli mağaralarımızın adresi sendedir Kalbimizin bütün taraçalarından, bütün pencerelerinden bizi görür, işitirsin Mahcubuz kusurlarımızdan Bizi bağışla Allahım Bize açtığın bembeyaz sayfaları okunaksız, kirli yazılarla doldurduk Sonra unuttuk yaptıklarımızı Unutmakla sildik sandık yanlışlarımızı Hayatın karalanmış defterinde bize temiz sayfalar aç Rabbim Seslenişimiz hep sana olsun Duyduklarımız hep sen ol Rabbim Şüphesiz senin her şeye gücün yeter
Sadece sana seslenişim
Şimdi bildim ki
Geceye doğan güneş, sabah sendedir
Ruhuma ilaç sende, felah sendedir


Kalplerdeki işaret
Gönüldeki beşaret
Baştan başa hep ibret
Beyan sensin “Ya Semi”

Ey Sevgili,
En Sevgili, Sultanım,
Yâ Semi,
Ben sana gelmek için, bilmediği yollara düşüp gelen bir yolcu Ben senin aşkının önünde kıyama durmuş bir maşuk Ben çaresiz, ben sensiz, ben kimsesiz Uzun zaman olmuş uzak düşmüşüm yolundan Yolumu şaşırmışım Gurbetlere düşmüşüm Unutmuşum sılamı Belalı sulara girip ne vurgunlar yemişim Uzun zaman olmuş gaflet uykusuna dalışım Şimdi uyanmışım Bütün seslenişlerim sanadır Rabbim Bütün hislenişlerim sana Gizli sanıp, hiç bilinmez sanıp işlediğim kusurlarım için, günahlarım için, senden af diliyorum Bu dalgın, bu unutkan, bu cahil kulunu affet Allahım Beni bağışla Bu yakarışlarımı duy Rabbim Şimdi gözlerimde pişmanlık ırmakları, ruhumda cehennem ateşi, avuçlarımda sıcak, sımsıcak dualarımla bütün seslenişlerim sanadır Sultanım Sen beni duymazsan, sen beni onarmazsan benim başka sığınacağım, güveneceğim, gideceğim, tapacağım kimsem yok Allahım Sen benim Rabbim, ben senin kulunum Senden hiç ümit kesmedim, kesmem, kesmeyeceğim
Şimdi
Bütün seslere tıkadım kulağımı, yüzümü sana çevirdim
Herşeye kıstım sesimi
Sadece sana seslenişim
Şimdi bildim ki
Geceye doğan güneş, sabah sendedir
Ruhuma ilaç sende, felah sendedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::

Eski 08-23-2012   #27
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::



Yâ Müzil: Alçaltan, zillet veren, hor ve hâkir eden anlamına gelen, Yüce Allah’ın İsm-i Şerifidir


Nefislerin terbiyesi
Mürebbidir zillet hissi

Bırakmak hevâ hevesi
Mü’mine borçtur “Yâ Müzil”
( Musa Tektaş)


Bismihi,
Ey büyük kudretine hayran olduğum Allah’ım,
Yâ Müzil,
Senin hikmetin, senin nimetin, senin rahmetin, senin şefkatin ve senin merhametindir beni güçlü kılan, onaran, eşref-i mahlukat kılan Benim şiddetim, benim hiddetim, benim zilletim, benim inkarım, benim hevam-hevesimdir beni yerlere çalan Şüphesiz sen her şeyi görürsün Kainatın anahtarı sen de Ol! dersin olurum, öl! dersin ölürüm Zavallı aklım, sen istersen öğrenir, sen istersen bilir Gücünün eşsizliği karşısında, kudretin karşısında, hikmetin karşısında derin bir hayretteyim Senin bana öğrettiklerin, verdiklerin, gönderdiklerin için sana hamd ederim Senin lütfun sonsuzdur Zayıflığımda kuvvetini, aczimde kudretini gören aklım, şimdi derin bir yeiste Zamana yenik düşmüşüm, dünyaya kapılmışım, unutmuşum, unutturmuşum Beni affet, yalvarıyorum sana Rabbim
Secdegahtayım Rabbim, yalvarıyorum
Secde bir ülkedir ki dualarımın yurdu,
Günahkar akıl başını secdede yere vurdu

Kudretinin karşısında
Varlıklar hiçtir “Yâ Müzil”
Kâinatın hükmü sende

Eşsiz bir güçtür “Yâ Müzil”



Rabbim,
Ulu Allahım,
Yâ Müzil,
Bana vakitlerin en hayırlısını nasip et Et ki senin üns ve dostluk kapından sızabileyim, sana geleyim Senin taat kapının her daim açık olduğundan ümidim tamdır Allahım Bende ki zayıflık ve gaflet haline derman ver Şirazesi bozulmuş dilimin düğümlerini dua ve talep için çöz Rabbim Yollarım karışmış, yanımı yöremi kaybetmişim Yönümü şaşırtma ne olur? Lütuf ve keremini benden esirgeme Dertlere duçar içre beni naçar bırakma Kalbime emanet ettiğin nurun çırasını yeni baştan yak Allahım Yeni baştan donat beni Eşyadan eşyaya seyahat eden ruhumun üstüne düşen, yalancı gölgelerden koru beni Beni bütün ayıp ve kusurlarımdan arıt, durut Rabbim
Şüphesiz senin her şeye gücün yeter
Secdegahtayım Rabbim, yalvarıyorum
Secde bir ülkedir ki dualarımın yurdu,
Günahkar akıl başını secdede yere vurdu

Yükseltirsin şu cihanda
Zelil edersin bir anda
Yücelttiğin kul başında
Muhabbet taçdır “Yâ Müzil”


Ey büyük Sultanım,
Sevgili, En Sevgili,
Yâ Müzil,
Şimdi mevsimlerden bahardır Bütün kainat yeni baştan tazeleniyor, yeni baştan neşv ü nema buluyor Issız vadilere kucak kucağa düşen lale ve sümbüllerin, alev alev yanan erguvanların, bir renk cümbüşüne dönen tabiatın bağrındaki çiçeklere imrenen ruhuma senin efsunundan, gül kokusunun rayihasından bir demet düşür Allah’ım Firuze bakışlı günler düşür zamanın kadranına, her daim seni andığım Her an aşkına yandığım Esrimiş limanlarda unutulmuş bir gemiyle senin ülkene seferlere çıkmak muradındayım Nasip eyle Allahım Vaha rüzgarları gibi merhametinin serinleten meltemine muhtacım Yağmur yüklü bulutları andırıyor gözlerim Senin merhamet yüklü vaha rüzgarlarına, serinleten meltemine muhtacım
Sen istersen her şey mümkün
Secdegahtayım Rabbim, yalvarıyorum
Secde bir ülkedir ki dualarımın yurdu,
Günahkar akıl başını secdede yere vurdu


Sen verdin her şeyin rengin

Ayar eyledin âhengin

Senden aldı malı zengin
İnkârı suçtur “Yâ Müzil”

Ey Sevgili,
En Sevgili, Sultanım,
Geceleri terk eden bir seyyah gibi, güneşle, şafakla ve sabahla huzurundayım Geceyi andıran günahlarımı, ayıplarımı kapatan senin şefkat ve merhametindir Kader defterimin varakları bahtın siyah der gibi Yüreğim parça parça düşmüş kesretin tuzağına İradem kalmadı, zamanın esrik büyüsünde Yüreğim kerbela içre yanmaktadır Bir çöl ateşinde, bir dağ ayazındayım Bir yanıyorum dağ ayazında, bir donuyorum temmuz yazında Nefsimin azgın tuzağında yenik düşmüşüm, yolumu şaşırmışım, menzilinden düşmüşüm dergahının uzağında Beni ıslah et, beni iflah et, beni affet Doğrulmazsam düştüğüm yerden o zaman beni kahret Allah’ım Beni kahret
Şüphesiz sen istersen her şey mümkün
Secdegahtayım Rabbim, yalvarıyorum
Secde bir ülkedir ki dualarımın yurdu,
Günahkar akıl başını secdede yere vurdu


Zikrine kalbini veren
Korkulara yapar firen
Adûları yere seren
Keskin kılıçtır “Yâ Müzil”

Ey sevgili,
En Sevgili Sultanım,
Yâ Müzil,
Eserlerinin varlığıyla, isimlerinin varlığına, isimlerinin varlığıyla sıfat ve vasıflarının ortaya çıkmasına, vasıflarının ortaya çıkışıyla zatının varlığına dikkatimi çeken büyük Sultanım Ebu Cehil sırtını dayamış karanlığa Senin göklerinin ışıklarına kör olan gözlere, seni anmayan sözlere, inkar eden, kararmış bed yüzlere ibret ver Allahım Tefekküre boğulsun ziyasız yürekler Tefekkür ki kalbin kandilidir Vuslat diyarından firar edenleri, unutup gidenleri, inanmayıp zarar edenleri, dönüp karar kılanları, bizi, bizleri, bütün kullarını havf ve reca arasında tut Tut ki her dem bilelim Allahım Bizi kendimizden koru Rabbim Bizi kendimizin şerrinden, nefsinden, kötülüğünden ırak tut Bizi menzilinden ayırma Bizi günahlarımızın terkisinde unutma, bizi gaflet uykularında uyutma Rabbim Bizi koru, gözetle, merhamet et Biz senin kullarınız Senden başka yok kimsemiz
Şüphesiz sen istersen her şey mümkün
Secdegahtayım Rabbim, yalvarıyorum
Secde bir ülkedir ki dualarımın yurdu,
Günahkar akıl başını secdede yere vurdu

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::

Eski 08-23-2012   #28
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::



Yâ Mu’iz: Dilediğini aziz, güçlü kılıp şereflendiren Allah’ın ism-i şerifidir

“Çıplak söylenmişse söz
Sadra inşirah gerek
Mevsimi sarmışsa güz
Vakta inşirah gerek
(Yusuf Özkan Özburun)


Alemlerin Sultanı olan büyük Allahım,
Ey dilediğini aziz eyleyen, kudretiyle şereflendiren Yâ Mu’iz,
Sevgili, Ey Sevgili, En Sevgili,
Yitirdiğim her ne varsa senin kapında arıyorum Senin kapın umut kapısı, senin kapın merhamet kapısı, şefkat kapısı Biçimde kaybolan ruhumun, surette kaybolan aklımın izini arıyorum Sana geldim Kapına geldim Affına sığındım Senin kapında fevkalade emniyetteyim Çokları kaybettim Bir’i bulmak için Kaderimin izini sürdüm Senin kapında kötü kader yok, kader var Kaderimin bütün renklerini, bütün çizgilerini çizen nakkaş ne güzel nakkaş, ne güzel yaratan ne güzel yar, yaran Sen dilersen her şey olur Senin her şeye gücün yeter
Yâ Mu’iz,
Biz mümin kullarınız,yalvarıyoruz sana duaları ah!olan
Bir yağmur düşür çöllerimize, adı inşirah olan

*Mü’minleri güçlü eyle
İzzet ver n’olur “Yâ Mu’iz”
Sıdk-ı Salih iman ile
Servet ver n’olur “Yâ Mu’iz”

Ey Sevgili, En Sevgili,
Sultanım,
Yâ Mu’iz,
Gönül ayinesini sevginle merhametinle saran, gayrın hayalinden arıtan, kışlarımı bahara yoran sensin Senin masmavi, derin, sonsuz göklerinin seyrangahı çekiyor beni Göklerin eşref saatine düşüyor aklım Bu saatte dualarım bir yıldız şehrayini gibi küme küme diziliyor göğün avuçlarına Yalvarıyorum İki elem arasındayım Bir “ inşirah” yağmuruna hasret yüreğim Samimiyetsiz, sevgisiz, riyakar, hüzünlü bir çağın yaralı bir yetimiyim Günler büyümüş gözümde Seneler uzamış Vaktin elleri kanlı Küfür ehli raksediyor zamanın kadranında
İki elem arasındayım Rabbim iki elem arasındayım
Sevgisiz ve riyakar bir çağın karasındayım
Yâ Mu’iz,
Biz mümin kullarınız,yalvarıyoruz sana duaları ah!olan
Bir yağmur düşür çöllerimize, adı inşirah olan

Sen “azizün züntikamsın”
Kafirler nârında yansın
Küfür ehli hep utansın
Zillet ver n’olur “Yâ Mu’iz”

Ey Kudretli padişahım,
Sultanım,
Yâ Mu’iz,
İşte bir gece daha taze güne yenik düştü Gün taze , yaşananlar kirli ve bayat Birazdan kirli eller gezinecek hayatın üzerinde Besmelesiz ayaklar dolanacak tertemiz toprağın bağrında Zamanı kahredenlerin sözleri, tutuklayacak güzellikleri Taze günün hakkı için, temiz toprağın hakkı için, inci demeti gibi sana yollanan duaların hakkı için, kötüleri ıslah et Allahım Islah et günahkar kullarını, zalimleri Bir bahar ikindisinde gönlümüze leylak kokulu umut salkımları düşerken, aklımıza sen düşerken, ellerimize yağmur düşerken, küfür ehlinin üzerine felaket düşür Düşür ki huzura doysun cümle kainat Temizlensin taze gün, ayıklansın çiçekli bahçeler ayrık otlarından
Biz mümin kullarınız,yalvarıyoruz sana duaları ah!olan
Bir yağmur düşür çöllerimize, adı inşirah olan

Hep ihsan-ı teâlayla
Mûti kullarını toyla
Dû cihanda aziz eyle
Kıymet ver n’olur “Yâ Mu’iz”

Allah’ım
Ey Sevgili, En Sevgili,
Ulu Sultanım,
Ümitsizlik dünyasında senin umut dolu dergahına yüz çevirdim Mavi göklerine yükselen umut merdiveninde yürüyorum ardıma bakmadan Her adımda seyir içinde seyir düşüyor gözlerime Hayat bir hikaye imiş meğer Yalancı bir hikaye Hayat asıl gerçeğe yürüyen şu merdivenmiş önümde uzayıp giden Her basamağı bin hikmet dolu bu merdivende seyir var seyir içinde Anahtarı sen de olan şifre var şifre içinde çözemediğimiz, akıl erdiremediğimiz Şüphesiz sen büyüksün Her türlü güzellik, esenlik sendendir Senin Celâl’in pek yücedir Önünde eğiliyorum Allahım Levh-i mahfuz içre donattığın kainatın sırları karşısında, kör topal kalan aklıma izan ve marifet ver Rabbim Görmeyen kalp gözüme basiret ver Gören olayım Tevazuda toprağa düşen cemren olayım, izin ver Rabbim
İnanmayan kullarına kudretinden işaret ver Allahım
Ve İnkarcılara her yerde rezalet ver Allah’ım Ver ki zulümleri nihayet bulsun
Yâ Mu’iz,
Biz mümin kullarınız,yalvarıyoruz sana duaları ah!olan
Bir yağmur düşür çöllerimize adı inşirah olan

Lutfu ihsanın yüce hâl
Sıfatınla eyle hemhâl
Biz kullara güzel amel
Niyyet ver n’olur “Yâ Mu’iz”


Yâ Mu’iz,
Kudretli Allahım,
Her şeyi hikmetle yaratansın, nizam ve intizamlarla donatansın, her şeyi lâyık olduğu şekil ve surette intizam edensin, gizli açık her ne varsa bilensin, görensin İhsanınla bizi şereflendiren, irfan denen nazlı çiçeği, el değmemiş vadilerin bağrına takansın Üzerimizdeki göğün, altımızdaki yerin her zerresini bin hikmetinle süsleyip nazarlarımıza hediye etmişsin Bilin demişsin Rabbim Her zerrede bin hakikat gizli Her hakikatte bin marifet, her marifette bin zarafet var Bil ya kulum demişsin İbret al demişsin Gör demişsin Her şey seni anlaırken, her yol sana çıkarken, her an sana doğru akarken, biz aciz kullarını şaşırtma Allah’ım Bize şefkat ve merhametin sırmadan elbisesini giydir Üşüyoruz Her birimiz okyanuslar içindeki yalnız ve kimsesiz bir bahri kuşuyuz Bizi kanatlandır Bizi sar, sarmala, koru Rabbim Senin masmavi derin göklerine kanatlandır bizi Senin sevgine ve şefkatine muhtacız
Yâ Mu’iz,
Biz mümin kullarınız,yalvarıyoruz sana duaları ah!olan
Bir yağmur düşür çöllerimize, adı inşirah olan

İnsan eşrefi mahlukat
Emrinde bütün kâinat
İmansıza karşı kat kat
Kuvvet ver n’olur “Yâ Mu’iz”

Alıntı Yaparak Cevapla

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::

Eski 08-23-2012   #29
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::




Yâ Râfi’: Râfi, kaldıran, yükselten, dereceleri yükselten ve yüksek olan anlamlarına gelir Gönülleri iman ve irfan ışığıyla parlatan, yüksek gerçeklerden haberdar eden yüce Allah'tır Her yönüyle yüce ve yüksek olan O'dur


“Şol gökleri kaldıranın
Donatarak dolduranın
Ol! deyince olduranın
Doksan dokuz adı ile”
( N Yıldırım Gençosmanoğlu)


Âlemlerin Sultanı Ulu Allah’ım,
Ey Sevgili, En Sevgili,
Ben senin aciz bir kulunum Ol! Dedin kendimi bildim “Ben Rabbinizim dedin, kâlû belâ dedim Şimdi büyük bir hayretin gemisinde Ummanlarında geziniyorum Derya içindeki balıklara inat, bütün hiçliklere inat, suları kurumuş çeşmelere inat senin denizlerinin her katresinde senden bir iz, senden bir öz buluyorum Ayetlerin bin efsun damıtıyor ruhuma Çok önceleri, çok öteleri hatırlatıyor bana Hüseyni makamında bir ilahinin ezgisi düşüyor aklıma Seni söylüyorum, içim şerha şerha yarılarak Sana gelmek istiyor yorgun yüreğim Yorulmuşum dar-ı dünya denen gurbette Sözler seni söylüyor… Aslında her şey seni hatırlatıyor, seni zikrediyor Sen öylesine büyük, öylesine lütufkar, öylesine ulusun Allah’ım
Bana unuttuğum ne varsa hatırlat Allahım Hasta ve yorgun düşmüş hıfzımın dehlizlerini efsununla doldur Doldur ki başka bir şey dolmasın can evime
Sen istersen her şey olur Şüphesiz sen yüceltensin, koruyansın, saransın
Can senin, canan senin, Yar senin, yaran senin… Yedi kat perde içre, içini saran senin…
Dilersen ârif eylersin
Dilersen mârif…
Bizi şefkatinle sar Allahım, rabbim




*Dilerse derece verip
Abdı yücelten “Yâ Rafi’”
Dilerse toprağa vurup
Elbet alçaltan “Yâ Râfi’”


Sultanım,
Yâ Râfi, En sevgili,
Şimdi mevsimlerden bahardır Sessiz vadilere sığınan, her dem seni zikreden çiğdemlerin, sümbüllerin, lalelerin senin güzelliklerini bu kez bahar elbisesiyle ifşa ediyor… Sen dilersin bahar olur, sen dilersin yaz gelir Sırlarının sırrına ermek için ruhumuza üfürdüğün şifreleri çöz dersin, çözeriz Sen istemeseydin bir toz zerreciği dahi kalkmazdı yerden Rabbim Cümle mahlûkatın ahenkle yürüyüşü, her yürüyüşün sana doğru gelişi, her gelişin sende kayboluşu… Sendendir Nedenleri, niçinleri bıraktım artık bir tarafa… Kalbimin kadim elifi şahittir ki senden başka hiçbir şeyi tanımaz oldum Çünkü her şey sensin Her şey senin Rabbim…
Can senin, canan senin,Yar senin yaran senin…Yedi kat perde içre, içini saran senin…
Dilersen ârif eylersin
Dilersen mârif…
Bizi şefkatinle sar Allahım, rabbim

Dilerse âlim eyleyen
Sırrından malum eyleyen
Rütb-i ilim eyleyen
Derece katan “Yâ Râfi’”

Ey Büyük Allahım,
Sultanım,
Yâ Râfi,
Asıl yoksulluğun kendi içsel yoksullukları olduğunu bir kez dahi düşünmeyen kullarının arasından beni kıyılarına çek Nurunla aydınlat karanlıklarımı Masivanın ellerinden sıkı sıkıya yapışan, yarını ezberinden çıkaran kullarına akıl ver, izan ver, marifet ver Kuruyan yürekleri yeni baştan yeşert Bahar yeni baştan uyanırken, çiçekler tohumlarını çatlatıp başlarını uzatırken mevsimin penceresine, dağ yeni baştan silkelenirken, gökyüzü maviyi kuşanırken, göçmen kuşlar dönerken, güneş yükselirken, deniz durulurken biz uyanmaz olduk gaflet uykularından Verdiğimiz sözden dönmüş, dünü unutmuş, hafızası silinmiş günahkâr kullar gibiyiz kapında Acılar içindeyiz
Sen istersen her olur Şüphesiz sen yüceltensin, koruyansın, saransın
Can senin, canan senin,Yar senin yaran senin…Yedi kat perde içre, içini saran senin…
Dilersen ârif eylersin
Dilersen mârif…
Bizi şefkatinle sar Allahım, rabbim

Dilerse ârif eyler O
Dilerse şerîf eyler O
Vasfile mârif eyler O
Kulu yükselten “Yâ Râfi”

Ey Sevgili Sultanım,
Yâ Râfi,
Sen her kusurdan münezzehsin Sıfatlarının tecellisini bir sanat zarafetiyle tarif kılan tecellinizin önünde eğiliyorum Sanatın ne kadar eşsiz, ne kadar güzel ve ne kadar efsunkar Allahım Yeryüzünü zerre zerre, adım adım, ova ova, yol yol, nehir nehir, dağ dağ, çiçek çiçek, ins ins var eden, kaldıran, olduran, güldüren, süsleyen sensin Allahım
İnsan ruhunu gah bir baharın çiçek dolu gülşenine çeviren de, ayrık otlarının sardığı bir viraneye döndüren de sensin Allahım İyiliğim senden, güzelliğim senden, hüznüm yine sendendir Hikmetlerinin büyüklüğü karşısında kamaşan gözlerimi ne yana çevirsem, nizamının sonsuzluğunu ve bu sonsuzluğun mizanını ve bu mizanın tanzimini görüyorum Şükrediyorum Bir daha şükrediyorum
Ey Rabbim Sen istersen her olur Şüphesiz sen yüceltensin, koruyansın, saransın
Can senin, canan senin,Yar senin yaran senin…Yedi kat perde içre, içini saran senin…
Dilersen ârif eylersin
Dilersen mârif…
Bizi şefkatinle sar Allahım, Rabbim


Emrindedir mansıp makam
Emrinde padişah hükkâm
Sevdiğini ebed muhkem
Rütbede tutan “Yâ Râfi”


Yâ Râfi,
Allahım, Allahım,
Seni zikretmekten bu gönül mesut, bu yürek mesrur Meczup ruhum af dileyip yöneldi sana Yüzümü çevirdim senden olan her şeye Diz çöküp seccadenin çiçeklerini öpen bir kanadı kırık üveyik kuşuyum her dem seni seni zikreden Künyemize hangi hükmü koysan bilirim hayrımadır Çiçekli bir seccadenin üzerinden sana iltica edip, kalbimi kadim bir zamana ekleyip el açıyorum Emret Allahım Kapına dilenciyim Merhametine, şefkatine muhtacım Heybem bomboş Ey muhabbetin kaynağı, Ey Büyük Sultanım, beni bağışla, beni affet, beni sevdiklerine kat Allahım Beni kıyılarına çek
Ey Rabbim Sen istersen her olur Şüphesiz sen yüceltensin, koruyansın, saransın
Can senin, canan senin,Yar senin yaran senin…Yedi kat perde içre, içini saran senin…
Dilersen ârif eylersin
Dilersen mârif…
Bizi şefkatinle sar Allahım, Rabbim


Alıntı Yaparak Cevapla

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::

Eski 08-23-2012   #30
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Esmâü’L Hüsnâ Dualar:::::



Yâ Hâfız: Her şeyi koruyan, gözeten, muhafaza eden, kemâl ve ikram sahibi olan Yüce Rabbimizin İsm-i Şerifidir


“Hak şerleri hayr eyler
Zannetme ki gayr eyler
Ârif onu seyreyler
Görelim Mevlâ neyler
Neylerse güzel eyler”
( İbrahim Hakkı Hazretleri)

Ey ulu Allahım,
Sevgili, En Sevgili, Ey Sevgili,
Dünya ülkesinde başlayan yolculuğumda, kendimi ne zaman yalnız hissetsem, ne zaman derin bir boşluk açılsa can evimden, sana açılır ellerim Senden yardım dilerim Sana sığınırım Beni koruyan, gözetensin Bin türlü kötülükten, şerden, fenalıktan alıkoyansın Rahmetinin eli üzerimde olmasaydı, beni gözetlemeseydin, beni korumasaydın bu dünyada bir gün bile yaşama şansım olmazdı Olmazdı huzurum, sürurum, aydınlığım Başıma yıkılırdı güvendiğim her ne varsa Elime gelirdi tutunduğum her dal Bahar gelmezdi, gül açmazdı katmer katmer Solardı gülzar, ötmezdi bülbül bağbanda
Dünya ki bir sihirli kuyu görünmüyor dibi
Sen varsın, gerisi yalan
Ey her şeyin sahibi

*Binbir türlü musîbetten
Hıfzedip koru “Yâ Hâfız”
Zikrü fikrin bizi tutan
Gönüller nuru “Yâ Hâfız”

Ey büyük Sultanım,
Allahım,
Yâ Hâfız,
Beni her dem şefkatinin ellerinde uyutan merhametinin karşısında kendimden geçip ürperiyorum Bizi senden fazla kim sever ki diyorum Kim her dem korurdu bizi? Meleklerin tanıktırGünahlarımızın çoğalıp, sevaplarımızın azaldığı bir çağda perme perişanız Allahım Ne yana dönsek zulümden abideler dikilmiş yüzümüze Hangi çeşmeye uzansak şer ve kötülük akıyor pınarlardan Bunca kötülüğe, bunca inkara rağmen, merhametinin ve şefkatinin selsebil olup hala üzerimize yağıyor oluşuna ürperiyorum Bizi senden fazla kim severdi diyorum Kim saklardı bizi, kim onarırdı? Kim muhafaza ederdi? Şüphe yok ki sen büyüksün, şefkat ve merhamet sahibisin Yürek yangınlarımı serinleten ırmaklarının akışına şükürler olsun Şükürler olsun Allahım
Dünya ki bir sihirli kuyu, görünmüyor dibi
Sen varsın, gerisi yalan
Ey her şeyin sahibi

Şüphe yok ki Rab Teâla
Koruyor her şeyden a’lâ
Hafaza melekler ile
Kulunun yâri “Yâ Hâfız”


Ulu Sultanım,
Yâ Hafız,
Yıldızları küsmüş bir karanlık gecede seni düşünüyorum Perme perişanım, yaralarım kanıyor İçimde öyle bir ah var ki yalnız senin merhametinin yağmurlarına muhtaç Bu şirazeden çıkmış şehirlerde, yolunu şaşırmış bir seyyahım Gelişlerim hep sanadır Bütün yolların ucunu hayra bağlayan sensin Rabbim Nuh’u hatırlayan bir tövbekarım kapında Beni tövbe sularında yuyup yıkayan ve sonra da menzilinin kapısında içeri alansın Ruhumun fırtınalarını dindirensin İkindileri, kuşluk saatlerini, irkilen sabahları gün ışığı gibi zamanlarımın sarkacına dolduran sensin Her anımın düzenleyicisi, sahibi olan Büyük Sultanım, zamanımı hayırla doldur, güzellikle cilala Kayıp günlerimi, çirkin hallerimi, kötülüklerimi sayma Allah’ım Beni affet Bu dünya gurbetinde beni yalnız bırakma
Dünya ki bir sihirli kuyu, görünmüyor dibi
Sen varsın, gerisi yalan
Ey her şeyin sahibi


Düşmana fırsat vermeyen
Mü’minin Rabbiyim diyen
İsmimin tesiri ayan
Kalbin esrârı “Yâ Hâfız”


Ey Sevgili, En Sevgili,
Allah’ım,
Muhabbet Mülkünün tek sahibi,
Üzerime kapaklanan şu masmavi derin gökyüzü, bu büyük boşluk, bu çok uzaklarda bile yakıcı alevleriyle ısıtan güneş, yıldızlar, ay Cümle kainatı yaratan, kusursuzluğun ötesinde ol! deyince olduran Allahım Uca dağları birer çadır gibi yeryüzüne diken, dünyayı ırmaklarla , denizlerle, göllerle nakışlayan sensin Baharda, lalenin tekliğinde, menekşenin tevazuundan, gülün hüznünden, nisan yağmurunun akışında hep seni bildim, seni andım Azametin ve kudretin karşısında dizlerim büküldü Düştüm seccademin çiçeklerine Bütün kainatı yaratan ve her yarattığını koruyup gözeten kudretinin ve azametinin karşısında eğiliyorum ve hamd ediyorum Şükürler olsun Allahım, şükürler olsun Bu dünya gurbetinde beni yalnız koymadığın için, koruyup gözettiğin için ne kadar şükretsem azdır
Dünya ki bir sihirli kuyu, görünmüyor dibi
Sen varsın, gerisi yalan
Ey her şeyin sahibi

Zalimin zulmüne kalkan
Nefsin putlarını yıkan
Gönlü ateşlere yakan
Dilin ezkârı “Yâ Hâfız”

Rabbim,
Yâ Hâfız,
Her dem beni, sevdiklerimi, uzaklarımı, yakınlarımı muhafaza edensin, koruyansın, gözetensin Meleklerin tanık hayatımıza Gökte uçan serçeyi, baharı, kelebeği bir kış boyu saklayıp, yeni baştan mevsimin kadranına düşüren senin efsunundur Ebedi bir hayatın şafağına niyetlenen ruhumu, güzelliklerle tülleyen sensin Sensin bütün tebessümlerin ışığı Affın ve kereminle bütün kainatı, merhametinin göğsünde uyutan sensin Günde binlerce belayı başımdan defeden senin lütfundur Rabbim, ruhuma, hayatıma, geçmişime ve geleceğime rahmeyle Sevdiğimiz mevsimlerin içinden geçir bizi Allahım
Vazgeçtim herşeyden ve herkesten
Yola düşmüş sana geliyorum Yollarımı aç Allahım
Dünya ki bir sihirli kuyu görünmüyor dibi
Sen varsın, gerisi yalan
Ey her şeyin sahibi


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.