Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
başlıkta, cilt, dan, kliniğiherşey, tedavileri

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta

Eski 08-04-2012   #16
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta






Vücut yaşlandıkça cildimizin görünüşü ve karakteri de değişir Yaşlanan deride kırışıklıklar ve sarkma görülür Saçların beyazlaması da en belirgin bulgulardandır

Derinin görevleri nelerdir?
Derinin bir çok görevi vardır En belirgin görevi ise dış faktörlerden korumaktır Özellikle vücut derecesini dengede tutar, sıvı elektrolit dengesini sağlar ve ağrı ve basınç gibi duyuların algılanmasını sağlar

Derinin yapısı nasıldır?Derinin bir çok tabakası olmasına rağmen temelde üç tabakadan oluşur Derinin üst tabakası olan epidermis deri hücrelerini, pigment dediğimiz boya maddesini ve proteinleri içerir Orta tabaka olan dermis tabakası ise kan damarları, sinirler, kıl kökleri ve yağ bezlerini içerir Bu katman epidermisinde beslenmesini sağlar
Subkutanöz dediğimiz deri altı tabakası ise ter bezleri, kıl kökleri, kan damarları ve yağ dokusunu içerir Her tabakada kollajen liflerini içeren bağ dokusu bulunur Bu bağ dokusu deri dokusuna destek verir ve elastin ise esneklik ve güç sağlar

Cilt yaşlanması hangi faktörlerden etkilenir?
Deri yaşlanması çevresel faktörler, genetik, makyaj, beslenme ve diğer faktörlerden etkilenir

Cilt yaşlanmasında en önemli faktör hangisidir?
En önemli faktör güneş ışınlarıdır Bu değişiklik vücudumuzun güneş gören yerleri ile diğer alanlar karşılaştırıldığında kolaylıkla fark edilir Derinin doğal pigmenti (boya maddesi) güneşin tetiklediği deri hasarına karşı biraz koruma sağlar Açık göz rengine sahip, açık tenli kişilerde yaşlanma belirtileri esmer kişiler göre daha erken başlar

Güneşe (ultraviole radyasyon) maruz kalan alanlardaki yaşlanma belirtileri fotoyaşlanma olarak bilinir Fotoyaşlanma kısa dalga boyuna sahip ultraviole B'nin (UV) derinin üst tabakasına (epidermis) ve uzun dalga boylu ultraviole A'nın (UVA) derinin orta tabakasına (dermis) yaptığı hasar sonucu gelişir Yaşlanma belirtileri önce yüzde başlar, güneşe çok maruz kalınan ülkelerde özellikle açık tenli (deri fototipi I ve II) kişilerde bu belirtiler daha erken yaşlarda başlar

Yaşlanmayı etkileyen diğer dış faktörler nelerdir?
Deri yaşlanması sigara ile de tetiklenir, sigara içenlerin derisi sarımsı soluk renktedir Ayrıca sigara içmek deri kanseri riskini de arttırır

Yaşlanmanın belirtileri nelerdir ve ne gibi problemler görülür?
Fotoyaşlanma veya güneş hasarı deride ince çizgi ve kırışıklıklara, renk ve doku değişikliklerine yol açar Epidermis incelir ve böylece deride kolayca su toplaması, yara, sıyrık oluşur Ayrıca koruyucu olan yağ tabakası da azalır Deri su tutma kapasitesini azalttığı için kurudur Ek olarak dokunma, basınç, titreşim, sıcak ve soğuk duygularının algılanması azalır Deri travmalara açık hale gelir

Kan damarları kolaylıkla yırtılarak kanamaya yol açabilir Morarmalar ve küçük kanamlar ve hatta bazen küçük bir travma ile büyük kanama alanları (hematom) oluşabilir Bu durum en sık ön kol dış yüzeyinde görülür, fakat başka yerlerde de meydana gelebilir Deri değişiklikleri ve yağ dokusunun azalmasına bağlı olarak, hastalar beslenme bozuklukları ve bazı hastalıklar yüzünden hareketsiz kaldıklarında basınç ülserleri (yaraları) açılabilir

Yaşlanan deri genç deriye göre kendini daha zor tamir eder Yara iyileşmesi 4 kat daha yavaştır Bu da basınçyaraları ve enfeksiyona neden olur Diabet (şeker hastalığı), kan damarlarındaki değişiklikler, bağışıklık sistemindeki yetersizlikler ve benzer faktörler de yara iyileşmesini etkiler

Sarı kalınlaşmış deri (elastosis veya heliosis) dermisteki elastin denen proteinin hasarına bağlı olarak ve ayrıca keratoakantom ( derinin kanser dışı gelişimleri) oluşur Tekrarlayan enflamasyonun (güneş yanığı, akne ve diğer cilt hastalıkları) oluşturduğu skar dolayısıyla dermiste kollajen de artar, fakat organizasyonu bozulur Kalın dermis elastikliğini kaybeder ve güçsüzleşir

Yaşlı insanlarda cilt hastalıklarının sıklığı artar mı?
Yaşlı insanlarda deri hastalıkları daha sık görülür Yaşlı kişilerin % 90’ından fazlasında bir veya birkaç cilt hastalığı vardır

Şeker, karaciğer, kalp ve damar hastalıkları bir takım cilt hastalıklarına neden olabilir Stres, kullanılan ilaçlar ve beslenme bozuklukları da cilt bozukluklarına nede olabilir

Derideki birçok değişiklik güneş ışınlarına bağlı olarak gelişir Melanosit denen ve derinin rengini ve bronzlaşmayı sağlayan hücreler aşırı aktif hale gelir ve büyürler, bu da çiller, güneş lekelerine ( solar lentigo, yaşlılık lekeleri) neden olur Mmelanositlerin genel olarak sayısı azalır ve deri daha soluk ve saydam hal alır Beyaz lekeler (idiopatik guttat hipomelanosis) oluşur

Yağ bezleri daha az yağ üretirler Erkeklerde daha az bir azalma olur Kdaınlarda yağ salgısının azalması menapoz ile birlikte başlar Deriyi nemli tutmak zorlaştığı için kuruluk ve kaşıntı artar Bazı ilaçlar yağ tabakası tarafından emildiği içini deri tabakalarındaki değişiklikler ilaçların etkisini değiştirebilir Ayrıca derinin izolasyonu bozulduğu için hipotermi gelişebilir

Ter bezlerinde terleme de azalır Bu nedenle vücudun soğuması zorlaştığından, aşırı sıcaklarda sıcak çarpması görülebilir

Küçük kan damarları genişleyerek telenjiektaziler (kılcal damar genişlemeleri), kiraz lekeleri denen kırmızı lekeler (anjiomlar), kanama alanları (yaşlılık purpurası) gelişir

Ölü hücre ve bozuk proteinlerle dolu kıl ağızları deride siyah, beyaz noktalara (solar komedonlar) parlak kahverengi jel ile dolu kabarıklıklara (kolloid milia) neden olur

Ayrıca yaşlı deride siğilimsi pürtüklü kahverengi lezyon gelişimine eğilim vardır (seboreik keratoz) Ayrıca deri ekleri ve siğillerde artarlar

Yaşlılık ile beraber cilt kanserleri de artar mı?
Evet, kesinlikle belirgin bir şekilde artar Güneş ışığındaki ultraviole (mor ötesi) radyasyon DNA içeren hücresel yapılarda genetik değişikliklere, oksidasyona ve ionizasyona neden olur Ultraviole radyasyonun bağışıklık sistemi üzerine de derin etkileri vardır Bu durum yaşlanan derinin kansere eğilim göstermesine neden olur Eğer 40 yaşın üzerinde, açık tenli ve güneşe aşırı maruz kalmış iseniz veya açık havada çalışıyorsanız derinizi düzenli olarak deri bulguları açısından kontrol etmelisiniz Eğer derinizde bir şişlik görülür, iyileşmeyen bir yaranız olur, yeni bir leke çıkarsa veya sadece rutin kontrol için muayene olunuz
Solar keratozlar aktinik keratoz olarak da bilinir Şakaklar, burun, yanaklar ve üst dudakta görülen yumuşak kırmızı kuru lekelerdir Bu lekeler ellerin sırtında da sıktır Solar keratozlar krioterapi (dondurarak tedavi) denen bir yöntemle tedavi edilirler

Yaşlanma ile deride hangi kanserler görülür?
  • Bazal hücreli karsinoma
  • Skuamöz hücreli karsinom
  • Melanom
Bazal hücreli karsinoma (BHK) deri kanserlerinin en sık görülenidir İyileşmeyen bir yara üzerinde et renginde yavaş gelişen bir kabarıklık şeklinde görülür Sıklıkla alın ve burun yan kenarlarında görülür Gövde de yavaş ilerleyen kırmızı kuru yama tarzında alanlar şeklinde görülür BHK çoğunlukla ufak bir cerrahi girişim iler tedavi edilir

Bowen hastalığı( in-situ squamöz hücreli karsinoma) çok sayıda kırmızı yavaş gelişen kabuklu yaralar şeklinde sıklıkla bacaklarda görülür

Skuamöz hücreli karsinom ( SHK ) hızlı gelişen, hassas şişlikler şeklindedir SHK özellikle kulak, dudak, eller ve alt bacaklar gibi güneşe maruz kalan alanlarda sıklıkla bir solar keratozun üzerinde gelişir Tedavi cerrahi olarak yapılır

Melanom yaygın fakat tehlikeli bir cilt kanseridir ve yaşlılarda olduğu gibi genç erişkinlerde de görülebilir Normal bir görünümü olmayan ben veya çil şeklinde ortaya çıkar Eğer erken aşamada tanınır ve basit bir operasyon ile çıkartılırsa genellikle tehlike yaratmaz

Fotoyaşlanmanın şiddeti kişiden kişiye değişebilir mi?
Evet değişebilir Genellikle güneşe bağlı yaşlanm 4 evrede sınıflandırılmıştır:
  • Hafif (yaş 28-35): Çok hafif kırışıklılar vardır, keratoz yoktur Hafif makyaja ihtiyaç duyar ya da duymaz
  • Orta (35-50): Hafif kırışıklıklar, yüzeyel keratozlar vardır Hafif makyaja ihtiyaç duyar
  • İleri (50-60): Kalıcı kırışıklıklar, deri renginde değişikliklerle birlikte telenjiektaziler ve aktinik keratozlar vardır Genellikle makyaja ihtiyaç vardır
  • Şiddetli (65-70): Şiddetli kırışıklıklar, fotoyaşlanma vardır, yerçekimi ve dinamik kuvvetler deriyi etkiler, deri kanseri ile birlikte veya birlikte olmadan aktinik keratozlar vardır Çok yoğun makyaja ihtiyaç vardır
Yaşlanmadan nasıl korunulur?
  • Yaşlanmanın bütün belirtileri güneş ile ilgili olduğundan tüm yaşam boyu güneşten korunmalıdır
  • Mümkünse güneş yanıklarından sakınılmalıdır
  • Kaliteli ve yüksek korumalı güneşten koruyucular kışta aylarında bile kullanılmalıdır
  • Güneşten koruyan kıyafetler giyilmeli, şapkalar takılmalıdır
  • İyi beslenme ve bol sıvı alımı da önemlidir Sıvı kaybı derinin incinmesini de kolaylaştırır
  • Deri sıklıkla nemlendirilmeli, parfüm içeren sabunlar kullanılmamalıdır
Yaşlı derinin bakımı nasıl yapılmalıdır?
  • Foto hasara uğramış derinizi tamamıyla güneş ışığından koruyunuz Yaz aylarında gün ortasında açık havada aktivite yapmaktan kaçınınız
  • Sigara içmeyiniz Sigara yüz çizgi ve kırışıklıklarını arttırır ve yara iyileşmesini zorlaştırır
  • Egzersiz genel sağlık için olduğu kadar cilt için de çok faydalıdır
  • Dışarıda kalındığı sürece güneşten koruyucu kremler kullanılmalıdır
  • Nemlendiriciler deriyi yumuşatmak için kullanılmalıdır
Fotoyaşlanmış deri nasıl tedavi edilir?
Fotoyaşlanmış deriyi tedavi etmek için giderek artan sayıda tedavi seçenekleri gelişmektedir Bu konuda bir plastik cerraha veya dermatoloji uzmanına başvurabilirsiniz
Uygulanan tedaviler aşağıda sıralanmıştır:
  • Alfa hidroksi asit , C vitamini, lipoik asit veya retinoid içeren kremler kırışıklıkları ve lekeleri azaltmak amacıyla uzun süre düzenli bir şekilde uygulanabilir
  • Kollajen, hyalürinik asit ve yağ dokusu enjeksiyonları yüz çizgilerini gidermekte kullanılabilir
  • Botilinum toksin(BOTOX® veya Dysport®) enjeksiyonları mimik çizgilerini azaltmak amacıyla kullanılır
  • Dermabrasyon, kimyasal peeling,laserle cilt soyma gibi cilt soyma teknikleri ile hasarlı olan derinin üst bölümü soyulur ve sonradan yerine yeni hücreler gelişir
  • Damarsallaser tedavileri damarsal gelişimleri tedavi etmek amacıyla kullanılabilir
  • Bacaklardaki toplar damarlar skleroterapi denen bir yöntemle veyalaser ile tedavi edilebilir
  • Göz kapaklarına veya tüm yüze plastik cerrahi operasyonlar yapılabilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta

Eski 08-04-2012   #17
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta






Kondiloma aküminata olarak da adlandırılan cinsel bölgedeki siğiller Human Papiloma Virüsün (HPV) yaptığı bir enfeksiyondur Seksenden fazla HPV türü olmasına rağmen bunlardan çok azı (özellikle HPV tip 6 ve 11) genital siğile neden olur Diğer tipleri el, ayak veya vücudun diğer alanlarında enfeksiyona neden olur HPV 16 ve 18 dış genital bölgede, makat bölgesinde ve rahim ağzında kanser gelişimine neden olabilir Bu nedenle hastalığa yakalanan kişilerin bayan partnerleri enfeksiyonun varlığını saptamak üzere bir Kadın Doğum uzmanı tarafından muayene edilmelidir Cinsel bölgede enfeksiyona yol açan diğer HPV tipleri nadiren kansere yol açar Cinsel bölgedeki siğiller cinsel temasla bulaşır, nadiren cinsel bölgede enfeksiyon bulunan anneler normal doğum esnasında enfeksiyonu bebeklerine bulaştırabilir
Cinsel bölgedeki siğiller hamile bayanlarda ve bağışıklık sistemi çeşitli nedenlerle ( kanser, AİDS, organ nakli, bağışıklık sistemini baskılayan ilaç kullanımı ) bozulanlarda problem oluşturabilir HPV enfeksiyonuna yakalananların çok azında cinsel bölgede siğil gelişir Çoğu kişi taşıyıcı olup, cinsel bölgesinde hiç bir zaman siğil gelişmez, fakat enfeksiyonu cinsel partnerlerine bulaştırabilirler HPV ile temastan sonra enfeksiyon gelişme süresi birkaç ayı alır, bazı kişilerde ise yıllar sonra enfeksiyon gelişir

Cinsel bölgedeki siğiller nasıl görünürler?
Siğiller tipik olarak deri renginde pürtüklü yüzeye sahiptir Büyük veya küçük , tek veya gruplar halinde görülebilir Dış genital bölgede, vajinada ve de makat bölgesinde görülebilir

Cinsel bölgedeki siğiller tedavi edilmeli midir?
İnsanların çoğu siğillerini tedavi ettirmek istemektedir, çünkü hastalar siğillerden hem kozmetik olarak rahatsız olmaktadır, hem de cinsel partnerlerine hastalığı bulaştırmak istememektedir Bazen de siğiller kaşınabilir, kanayabilir ve bu bölgenin temizliğini zorlaştırabilir ve bu nedenle tedavisi gerekir

Siğillerin tedavi edilmesi enfeksiyonun bulaşmasını engeller mi?
Başarılı bir tedavi HPV enfeksiyonunun tamamının ortadan kalktığını garanti etmez, tedaviden sonra kişi muhtemelen daha az bulaştırıcıdır

Siğiller nasıl tanınır?
Bir çok siğile muayene ile tanı konulur Bazı olgularda doktor siğilleri belirginleştirmek amacı ile cinsel bölgeye sulandırılmış sirke sürebilir Bazı olgularda ise tanı koymak için şüpheli alan cerrahi olarak çıkartılıp patolojik incelemeye yollanır

Siğiller nasıl tedavi edilir?
Siğillerin tedavisi zordur ve bütün tedavi seçeneklerinde tekrarlama olasılığı vardır Tedavi şekli siğilin sayısına , bulunduğu bölgeye ve diğer faktörler göre değişir Siğiller cerrahi veya kimyasal yollarla tedavi edilebilir Cerrahi tedaviler basit cerrahi çıkartma, koter, dondurma tedavisi velaser tedavisi şeklinde yapılabilir Bu tedaviler ağrılı olabilir, az miktarda kanamaya neden olabilir ve iyileşme esnasında bakteri enfeksiyonları gelişebilir Kimyasal tedavide asitler, ( bikloroasetik asit ve triklorasetik asit) 5-fluorourasil krem (kanser tedavisinde kullanılan bir ilaç) ve podofilin kullanılabilir Bu kimyasalların tahriş edici özellikleri vardır ve normal deride yanıklara yol açabilirler Tüm bu kimyasal ve cerrahi yöntemler HPV ye etkili olmadığından hastalık tekrar edebilir
Virüse etki eden bir ilaç interferon alfadır Bu ilacın kullanımı yan etkilerinden (baş ağrısı, halsizlik ve ateş) ve enjeksiyon yoluyla uygulanmasından dolayı yaygın değildir
Son zamanlarda hastaların kendi kendilerine uygulayabileceği tedaviler( Podofilox gel ve imiquimod krem) geliştirilmiştir Podofilox siğil hücresinin gelişimini durdururken, imiquimod HPV ye karşı bağışıklık sistemini lokal olarak uyarır Her iki tedavide virüsü tedavi eder, fakat lokal tahrişe neden olabilir Ama sistemik yan etkileri yoktur Podofiloksun antiviral etkisi veya bağışıklık sistemin güçlendirici etkisi olmadığından tedaviden sonraki üç ayda hastaların üçte birinde tekrarlama görülür Imiquimod ise bağışıklık sistemini harekete geçirerek etkili olduğundan, tedavi sonrası takip edilen hastaların sekizde birinde tekrarlama görülür

Araştırılan yeni tedavi yöntemleri var mıdır?
Yeni tedaviler üzerinde çalışılmaktadır En önemli çalışmalardan birisi HPV aşısıdır Aşı hem tedavi de, hem de siğil ve kanserden korunmada kullanılabilecektir HPV aşısı, bazı ülkelerde kız çocuklarını ilerde rahim ağzı kanserine karşı korumak için koruyucu aşı takvimine alınmıştır Aşı Mart 2007 itibari ile Türkiye'de de piyasada bulunmaktadır

Hastalıktan nasıl korunulabilir?
Doktorlar kondom kullanımı ve HPV enfeksiyonlu hastaların tedavi edilmesi ile hastalığın azaltılabileceğini düşünmektedir Bununla birlikte hiçbir metod hastalığı kesin olarak engelleyemez Kondom kullanılsa bile, hastalık kondom kullanılan alanların dışında da görülebildiğinden, tam koruma sağlamaz Tek eşlilik hastalığın geçişini azaltır


Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta

Eski 08-04-2012   #18
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta






Doğum lekeleri nedir?
Bir çok bebekte doğduklarında doğum lekeleri mevcuttur Bazı bebeklerde bu lekeler yaşamın ilk haftalarında ortaya çıkarlar Bu lekeler kahverengi, bronz, pembe veya kırmızı olabilirler Her yüz doğan bebeğin 10'unda doğum lekesi vardır Bu lekeler deride kan damarlarının demetler halinde bir araya gelmesi ile oluşurlar Bu lekeler düz veya kabarık, pembe,kırmızı veya mavimsi görünümdedirler

Doğum lekelerinin nedeni nedir?
Doğum lekelerinin temel oluşum nedeni bilinmemektedir Birçok doğum lekesi kalıtsal değildir ve gebelik esnasında olan bir olaydan kaynaklanmazlar

Doğum lekelerinin farklı tipleri nelerdir?
Birçok değişik tipte damarsal doğum lekeleri bulunmaktadır Bazen doğum lekelerine kesin tanıyı koyabilmek için, haftalarca veya aylarca takip etmek gerekebilir En yaygın damarsal doğum lekeleri düz lekeler, hemanjiomlar ve portwine stain( porto şarabı lekesi)dir Damarsal doğum lekelerinin bazı nadir tipleri de vardır

Düz lekeler
Düz lekeler soluk, hafif kırmızı renkte lekelerdir Bu damarsal lekelerin en sık rastlanılan tipidir Genellikle alında ve göz kapaklarında görüldüklerinde melek öpücüğü olarak bilinirler Ensede rastlandıklarında leylek ısırığı olarak adlandırılırlar Bu lekeler burun ucunda, üst dudaklarda ve vücudun herhangi başka bir yerinde bulunabilirler Genellikle pembe ve düzdürler Melek öpücükleri genellikle 2 yaşında kaybolurlar, fakat leylek ısırığı genellikle erişkin yaşa kadar kalırlar Bu lekeler zararsızdır ve tedavi edilmelerine gerek yoktur

Hemanjiomlar
Hemanjioma terimi bir çok farklı tipte damarsal gelişimi tanımlamak için kullanılan bir terimdir Bir çok dermatolog bu yaygın tipteki damarsal doğum lekeleri için hemanjioma terimini kullanmayı tercih eder Bu lekeler genellikle doğumdan sonra görülmezler, ancak yaşamın ilk birkaç haftasında ortaya çıkarlar Hemanjiomlar 2 tipe ayrılırlar: Çilek hemanjiomlar ve Kavernöz hemanjiomlar

Çilek hemanjiomlar deriden hafifçe kabarık, açık kırmızı renkte lekelerdir ve deri yüzeyine oldukça yakın anormal damarlardan oluşurlar

Kavernöz hemanjiomlar daha derin yerleştiklerinden mavi bir renge sahiptirler Bu benler yüzün veya vücudun herhangi bir yerinde bulunabilirler

Genellikle bir çocukta bir hemanjiom bulunur, fakat bazen iki yada üç adet olabilir Bazı bebeklerde ise çok sayıda ve iç organlarda da hemanjiom bulunabilir Diğer damarsal lekelere göre hemanjiomlar oldukça hızlı gelişirler Bu büyüme yaşamın ilk 6 haftasında başlar ve bir yıl boyunca devam eder Bir yıldan sonra bir çok hemanjiom büyümesini durdurur Bundan sonra beyaza dönüp yavaşça küçülürler Hemanjiomların yarısı beş yaş civarında, on tanesinden dokuzu da dokuz yaş civarında gerilerler Bir çoğu tamamı ile ortadan kalkar, fakat sıklıkla soluk bir işaret kalır Bir hemanjiomun ne kadar büyüyeceğini veya tamamı ile kaybolup kaybolmayacağını bilmek mümkün değildir

Kavernöz hemanjiomlar


Hemanjiomların Komplikasyonları
Bazen hemenjiomlar aniden büyüyebilir ve küçülebilir ve üzerlerinde yara ve ülserler açılabilir Bu yaralar ağrılıdır ve enfeksiyon gelişebilir Bu durumda muhakkak bir Dermatoloji Uzmanına görünmek gerekir Yara temiz tutulmalı ve antibiyotikli kremler kullanılmalıdır

Aileler hemanjiomların kanayabilecekleri konusunda uyarılmalıdır Bununla beraber bu lekeler genellikle problem oluşturmazlar Kanama genellikle travmadan sonra gelişir Eğer hemanjiom kanarsa bu bölge su ve sabunla veya hidrojen peroksitle yıkanır ve gazlı bezle bandaj yapılır Bu bölgeye beş dakika baskı uygulanır Eğer kanama durmazsa muhakkak doktora başvurulmalıdır

Hemanjiom nadiren bir iki gün içerisinde büyür Bu durum oluşursa muhakkak Dermatoloji Uzmanı ile görüşünüz Eğer morarma gelişirse de, bu durum Dermatoloji uzmanına gösterilmelidir

Hemamjiomların Tedavisi
Damarsal lekesi bulunan bebekler bir an öce Dermatoloji Uzmanı tarafından muayene edilmeli, lekeye doğru tanı konarak, tedavi ihtiyacı olup olmadığı saptanmalıdır Aileler için hemanjiomların büyümesini veya küçülmesini hiçbir şey yapmadan izleyerek beklemek kolay değildir Bununla beraber bir çok hemanjiomun tedavi edilmesine gerek yoktur Çünkü hemanjiomlar kendi kendilerine hiçbir belirti bırakmadan iyileşirler

Hemanjiomların birçok farklı tedavi yöntemi vardır, hiçbir yöntem tamamı ile güvenli ve etkili değildir Potansiyel faydalar ile tedavinin riskleri tartılıp, tedaviye bu şekilde başlanmalıdır

Hızlı büyüyen hemanjiomlara en yaygın olarak kortizon tedavisi yapılabilir Kortizon enjeksiyon şeklinde veya ağızdan tablet alınarak tedavi edilir Uzun süreli ve tekrarlayan tedaviler gerekebilirTedavinin gelişme geriliği, kan şekerinde artma, katarak ve artmış enfeksiyon olasılığı gibi riskleri vardır
laserler hemanjiomların büyümesini durdurmak ve de tamamen ortadan kaldırmak amaçlı kullanılabilir Hemanjiom üzerinde iyileşmeyen yara gelişirse delaser ile tedavi yapılabilir Yeni tiplaserler gelişmekte ve de hemanjiomların tedavisinde kullanılmaktadır

Port-Wine Stains
Portwinestain her bin doğumda bir görülen farklı bir damarsal lekedir Bu benlere nevüs flammeus veya kapiller hemanjiom da denir Fakat hemanjiomlarla karıştırılmamalıdır

Portwine lekeleri doğumda mevcutturlar Genellikle düz, pembe, kırmızı veya morumsu renkte, sıklıkla yüz, boyun, kollar ve bacakta görülen lekelerdir Boyutları değişkendir Hemanjiomlardan farklı olarak portwine lekeleri yalnızca çocuk büyüdüğünde büyürler Zamanla kalınlaşabilir ve üzerinde kabarıklık ve çukurcuklar meydana gelebilir Portwine lekeleri kendiliklerinden ortadan kaybolmazlar ve yaşam boyu kalırlar

Port-Wine Stains komplikasyonları
Port-wine lekeleri, özellikle yüzde bulunanlar ruhsal, sosyal ve ekonomik problem oluşturabilirler Alın, göz kapağı ve yüzün her iki tarafında bulunan portwine lekeleri glokom yapabilirler Glokom göz içi basıncının artmasıdır ve tedavi edilmezse körlüğe neden olabilir Bu komplikasyon alın ve göz kapağındaki portwine lekelerinin dörtte birinde meydana gelir Bu bölgelerde portwine lekeleri bulunanların beyin ve göz muayeneleri yapılmalıdır

Bazen portwine stainler etraftaki dokuları aşırı derecede büyütebilirler Özellikle kol ve bacaklarında büyük portwine lekeleri bulunan hastalar bu açıdan takip altında tutulmalıdırlar

Zaman içinde portwine lekeleri üzerinde piyojenik granülom denen küçük damar gelişimleri oluşabilir Bu lekeler kolaylıkla kanayabilir, bu yüzden tedavi edilmelidirler

Port-Wine lekelerinin tedavisi
En yaygın tedavi yöntemi portwine lekelerini kapatıcı makyaj malzemeleri ile boyamaktır
Portwine lekelerinin tedavisinde farklı bir çok yöntem uygulanır, fakat bu yöntemlerin hiç biri tam olarak etkili olmaz Yeni tiplaserlerin daha az yan etki riski vardır En iyi sonucu alabilmek için tedavi erken dönemde bebeklikte başlanmalıdır Genellikle iki ay ara ile yapılan çok sayıda tedavi seansına gerek vardır Genç hastalar erişkin hastalara göre daha az tedavi seansına ihtiyaç duyarlar Hastaların ancak dörtte birindelaser bu lekeleri tamamı ile ortadan kaldırırlar % 70 i ise daha iyi bir görünüme sahip olurlar Bilinmelidir ki çok az bir hasta grubulaser tedavisine iyi cevap vermektedir
laser tedavisinin riskleri vardır Deri renginde koyulaşma veya açılma olabilir Bu olguların çoğunda kalıcıdır Şişlik, kabuklanma ve ufak kanamalar oluşabilir Bu durum nadirdir ve kolaylıkla tedavi edilebilirlaser tedavisi rahatsız edici ve fakat çok ağrılı olmayan bir tedavi yöntemidir Erişkinlerde anesteziye gerek yoktur Bunun yanında çocuklara anestezi gerekir

Bir çok damarsal ben kendiliğinden geçer veya etkili bir şekilde tedavi edilir Dermatologlar gün geçtikçe damarsal lekelerin sebepleri ve tedavisi konusunda daha çok bilgi sahibi olmaktadırlar


Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta

Eski 08-04-2012   #19
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta






Deri çatlakları (Striae Distensae) nedir?
Hızlı büyüme, gebelik ve hızlı şişmanlama sonrasında derinin altındaki tabakanın yırtılması sonucu gelişen ince çizgilerdir Bu durum tıbbi bir problem yaratmayan, fakat kozmetik olarak rahatsız eden bir durumdur

Deri çatlakları kimlerde görülür?
Deri çatlakları deri gerginliğinin fazla olduğu vücut bölgelerinde görülür Bu alanlar hamile bayanların karın ve göğüsleri, ergenlik dönemindeki gençlerin kalça ve göğüsleri, vücut geliştirme yapanların omuzlarıdır ve aşırı kilolu kişilerde çeşitli bölgelerde görülebilir
Deri çatlakları uzun süreli kortizonlu krem ve hap kullanımına bağlı olarak da gelişebilir Ayrıca böbrek üstü bezinin aşırı kortizon salgıladığı Cushing Sendromu denen hastalıkta da kandaki kortizon düzeyi artarak; deride çatlaklara neden olur

Deri çatlakları nasıl görünür?
Deri çatlakları oluşmadan öce ilk olarak deri rengi pembeleşir ve bu aşamada genellikle kaşıntı vardır Kısa sürede kırmızı mor bir çizgi halini alır (Stria rubra) Zaman içinde bu çizgiler beyazlaşır ve daha az belirgin hal alır Genellikle bir kaç cm uzunluğunda 1-10 mm genişliğindedir Kortizon kullanımı ve Cushing hastalığında daha uzun ve geniş olabilir ve klasik yerleşimin dışında, yüz gibi alanlarda da görülebilir

Deri çatlaklarının tedavisi mümkün müdür?
Deri çatlakları genellikle kozmetik problem oluşturur, fakat nadiren eğer çok yaygınsa kolaylıkla üzerinde ülser ve yara açılabilir Ergenlikte belirgin olan çatlaklar zamanla gerileyip, tedavi ihtiyacı göstermezler Çatlakların tedavisinde kullanılan ilaçlar derinin orta tabakası olan dermisteki kollajeni uyarır ve elastin sentezini tetiklerler
Deri çatlakları eğer rahatsız ediyorsa aşağıdaki tedaviler denenebilir:
  • Retinoid içeren kremler: Retinoidler A vitamini derivesidir Bu kremler yara izlerinde de faydalı iken, deri yüzeyini düzeltir, ince çizgileri ortadan kaldırır, deri rengini düzenler, sarkmayı tedavi ederler Genellikle 3-6 aylık bir tedavi gerekir Eğer deride tahriş oluşturursa, tedavi kesilir Tedavi esnasında güneşten korunmalıdır
  • Kimyasal peeling: Özellikle 15-20 konsantrasyonda trikloroasetik asit ile yapılan peeling derinin orta tabakasına kadar soyulma sağlar Bir aylık aralarla yapılan peeling derinin dokusu, gerginliği ve rengini düzeltir
  • Pulse dye lazer tedavisi:Düşük dozda 585-nm flash lambalı dye lazer tedavisi ile çatlakların görünümünü azaltır 4-6 hafta aralarla yapılan birkaç tedavi gereklidir
  • Fraksiyonel lazerler: Son zamanlarda 3 seans uygulamadan sonra çatlaklarda belirgin iyileşmeye neden olduğu bildirilmektedir
  • Radyofrekans dalagaları: Son yıllarda çatlak tedavisinde başarılı olarak kullanılmaktadır
  • İntensive pulse light (IPL): Yoğunlaştırılmış atımlı ışık yan etkileri minimal olduğundan kolaylıkla uygulanabilir Yapılan IPL tedavisi yeni kollajen ve elastik fibril oluşumunu uyarır
Çatlaklardan nasıl korunulabilir?
Çatlaklar için ilk önlem aşırı ve ani kilo değişimlerinden kaçınmaktır Ani kilo alımı kadar, ani kilo vermek de çatlaklara neden olabildiğinden ani kilo değişimler yaşanmamalıdır Gebelik esnasında cilde masaj yapmak ve cildi yumuşak tutan kremler sürmelidir Bu amaçla pek çok kremler üretilmiş olmakla birlikte hiçbirisinin kesin olarak cilt çatlaklarını tamamını önlediği söylenemez Gebelikte aşırı kilo alımının engellenmesi, fiziksel aktivitelerin gereksiz derecede kısıtlanmaması gerekmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta

Eski 08-04-2012   #20
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta






Bütün kanser türleri içinde deri kanseri en sık görülenidir Deri kanserinden korunmak için yapılması gereken güneşten korunmaktır Güneşe aşırı maruz kalma (bronzlaşma dahil olmak üzere özellikle su toplaması ile seyreden ikinci derece güneş yanıkğı) deri kanserinin temel sebebidir Daha az önemli faktörler tekrarlayan tıbbi ve endüstriyel X ışınlarına maruz kalma, yanık veya yara izi bırakarak iyileşen cilt hastalıkları, kömür katranı veya arsenik içeren maddelere mesleki olarak maruz kalma ve ailede cilt kanseri bulunmasıdır Açık tene sahip olup güneş yanığı ihtimali fazla olan kişiler, daha yüksek riske sahiptir Güneş ışınları deri kanserine sebep olan en önemli neden olduğundan en önemli koruyucu önlem güneşten kaçınmaktır
  • Güneşin dünyaya en dik ulaştığı saatler olan saat 1000 ile 1600 saatleri arasında güneşten korunun Güneşin yeryüzüne dik ulaştığı saatlerde gölgeniz kendi boyunuzdan daha kısadır
  • Açık renkli sıkı dokumalı koruyucu giysi ve geniş şapka kullanın
  • Koruma faktörü en az 15 olan güneşten koruyucu kremler kullanın
20 dakika güneşte kaldığında güneş yanığı geçiren bir kişi, 15 faktörlü bir güneşten koruyucu kullandığında 15 kat daha fazla süre (300 dakika) yanmadan güneşte kalabilir Bununla beraber güneşten koruyucu kremler kullanarak da güneşte fazla kalınmamalıdır Çünkü UVA gibi güneş ışınları ki bunlar derideki bağışıklık sistemi ve deri yaşlanmasında sorumludur, güneş koruyucular olsa da deriye ulaşabilir
Güneşten koruyucu kullanımına çocukluk döneminde başlayın, çünkü yaşam boyu güneşe maruz kalmanın % 80'i 18 yaş altında olmaktadır 6 ayın altındaki bebekler uzun süre güneşe maruz kalmamalı, eğer kalacaksa güneşten koruyucular kullanılmalıdır

Erken tanı kesin tedavinin en önemli ilk adımıdır
Derinizi belli aralıklarla muayene edin Eğer benlerinizde büyüme değişiklik olursa, derinizde renk değişikliği ve iyileşmeyen yaralar varsa bir an önce Dermatoloji Uzmanına muayene olunuz

Kanser öncesi deri bulguları
Aktinik keratozlar özellikle güneş ışınlarına aşırı maruz kalmış açık tenli kişilerin yüz, el sırtı ve kollarında rastlanılan küçük üzerleri pullu lekelerdir Tedavi edilmezlerde deri kanserine dönebilir Eğer erken evrede yakalanırsa buz tedavisi ile çıkartılabilir, kemoterapi ilaçları içeren krem veya losyonlar kullanılabilir, kimyasal peeling işlemi, dermabrasyon, laser tedavisi veya klasik cerrahi ile tedavi edilebilir Güneşten koruyucular aktinik keratoz gelişimini engellerler

Deri kanseri Tipleri:

Üç tip deri kanseri bulunmaktadır
Bazal hücreli karsinoma-Bu kanser tipi genellikle deride küçük etli kabarıklık şeklinde sıklıkla yüz, boyun ve el sırtlarında ortaya çıkar Ara sıra gövdede kırmızı yama tarzı alanlar şeklinde görülebilir Daha sıklıkla açık tenli kişilerde görülür Bu kansere yakalanan kişiler açık tenli ve renkli gözlüdür ve güneş yanığına eğilimlidir Bu tümörler hızlı yayılmazlar 1-2 cm boyutuna ulaşmaları için aylar yıllar gerekir Tedavi edilmezse; kanserli alan kanamaya başlar, üzeri kabuklanır Zaman zaman iyileşip, zaman zaman tekrarlama özelliği gösterir Bu kanser tipi nadiren metastaz (diğer organlara sıçrama) yapmasına rağmen, derinin altındaki kemiğe yayılabilir ve kanserli dokunun yakınındaki dokuları harap edebilir

Squamöz Hücreli karsinoma - Bu deri kanseri deri de kabarıklıklar veya kırmızı kabuklu yaralar şeklinde ortaya çıkabilir Squamöz hücreli Karsinoma açık tenli kişilerde en sık görülen ikinci kanser türüdürTipik olarak kulak, yüz, dudak ve ağızda görülür Nadiren esmer kişilerde de görülebilir Büyük kitleler oluşturabilir Bazal hücreli karsinomanın tersine diğer organlara yayılabilir Erken yakalandığında tedavi oranı yüksektir Bazal hücreli karsinoma ve Squamöz hücreli karsinomada tedavi başarısı % 95 dir
Melanom - Bütün deri kanserleri içinde en öldürücü olanıdır Bazal hücreli ve squamöz hücreli karsinoma da olduğu gibi melanomda da erken tanı tedavi şansını arttırır

Melanom melanin denen pigmenti (deriye rengini veren madde) üreten melanosit dediğimiz hücrelerde başlar Melanin derimizin rengini verir ve güneşten kısmi olarak korur Melanom hücreleri melanin üretmeye devam eder ve bu nedenle kanser alanı kahverengi veya siyahtır Fakat melanom beyaz ve kırmızı da olabilir

Melanom yayılma özelliği gösterdiğinden muhakkak tedavi edilmelidir Melanom dikkat çekmeden hızla büyüyebilir Genellikle bir ben olarak veya kahve renkli bir benin üzerinde veya yakınında ortaya çıkar Kişiler ciltlerindeki benlerin yerleşimi ve şeklinden haberdar olmalı ki, bunlar üzerinde olan değişiklikleri ve yeni ben çıkışını fark edebilesinler Yapabileceğiniz en önemli adım benlerinizde herhangi bir değişiklik saptadığınızda hemen bir Dermatoloji uzmanına muayene olmanızdır Bu sayede derinizdeki melanom tedavi edilebilir aşamada iken yakalanmış olur Aşırı güneşe maruz kalmaktan, özellikle güneş yanıklarından kaçınma açık tenli kişilerde melanomdan korunmanın en iyi yoludur Melanomun kalıtsal özelliği de vardır Ailesinde melanom olan kişilerin riski daha fazladır Sıra dışı beni olanlar, çok sayıda beni olanlar melanom açısından yüksek riske sahiptir

Koyu renkli tene sahip olmak melanoma olma riskini ortadan kaldırmaz Esmer kişilerde de özellikle avuç içi, ayak tabanı, tırnak yatağı ve ağızda melanoma gelişebilir

Melanom şüphesi oluşturabilecek bulgular: Kabuklanma, kanama, sızıntı, üzerinde kabarma, etrafındaki deriye doğru çıkıntı gösterme, kaşıntı, hassasiyet ve ağrı hissedilmesidir

Cilt kanserlerine nasıl tanı konulur?
Deri biyopsisi kanserin tanısını koydurur Erken tanı ve cerrahi tedavi şansını arttırır
Dermatoloji uzmanları kanseri erken yakalayabilmek için kişisel cilt muayenesinin önemine dikkat çekmektedir
Derinizdeki çiller, benler ve koyu renkli alanları büyüklük, şekil ve renk değişikliği açısından gözlemleyin Herhangi bir değişiklik saptadığınızda Dermatoloji Uzmanına başvurunuz

Melanoma ait Bulgular
Asimetri - Benin bir tarafının diğer tarafından farklı olması Benin ortasından hayali bir çizgi çiziniz Benin her iki yanı aynı büyüklük ve aynı şekilde mi? Melanomda genellikle asimetri vardır
Sınır Düzensizliği - Melanomun sınırı veya kenarı genellikle pürüzlü, çentikli veya bulanıktır
Renk - İyi huylu benler herhangi bir renkte olabilir, fakat genellikle tek renklidir Melanom ise sıklıkla birden fazla rengi içinde barındırır
Büyüklük - İyi huylu benler küçük kalırken melanom büyümeye devam eder Genellikle 6 milimetreden büyüktür çaptadır

Kendinizin yapacağı periyodik muayene melanom ve diğer deri kanserlerinden korunmak için en güçlü silahtır Melanom ancak erken yakalandığında tedavi edilebilir Aşağıda belirtilen sırayı takip ederek hiç bir yeri atlamadan tüm deri muayenenizi kendiniz yapabilirsiniz Kendi deri muayenenizi yapmak için bir boy bir de el aynasına ve ışıklı bir odaya ihtiyacınız vardır
  • Gövdenizin ön ve arka yüzünü ve de kollar kaldırılarak gövdenin sağ ve sol yanını ayna karşısında muayene edin
  • Kolunuzu dirseğinizden kıvırarak avuçlarınıza, kol iç yüzüne ve üst kola dikkatlice bakınız
  • Sonra bacaklarınızın arkasına, ayaklara, ayak parmak aralarına ve ayak tabanına bakınız
  • Boynun arkasını, saçlarınızı kaldırarak el aynası ile kafa derinizi muayene edin

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta

Eski 08-04-2012   #21
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta






Günümüzde dünyada ve Türkiye'de dövme yaptırmak gitgide popüler bir hal almıştırBununla birlikte dövme ( tatuaj) uygulamaları sonrası, ilk 5 yıl içinde vakaların % 90’ı dövmenin çıkarılmasını istemektedir Günümüzde dövme tedavisi de oldukça gelişmiş imkanlara ulaşmıştır
Lazerler ortaya çıkmadan evvel dövmeler, geleneksel cerrahi, dermabrasyon ve kriyoterapi (Buz tedavisi) gibi yöntemlerle tedavi edilmekteydi


Eksizyon,daha önceden oldukça popüler olan geleneksel cerrahi yöntem ile dövme çıkarılabilmesine rağmen, bu yöntem çok geniş alanlara uygulanamamktaydı Bununla birlikte bu yöntem oldukça kolay bir şekilde lokal anestezi uygulanarak yapılabilmektedir Geniş dövmelerde bir kaç aşamada yapılan çoklu cerrahi işlem gerekebilmektedir bu olgularda bazen başka bir bölgeden deri grefti almak gerekebilir Bu yöntemin dezavantajı ise iz bırakabilmesidir


Dermabrazyon diğer bir cerrahi işlemdir Pürüzlü bir metal yüzey ile deri zımparalarak dövmenin daha az belirgin hal alması sağlanır İşlem öncesinde lokal anestezi yapılması gerekir İşlem sonrasında bir akç haftada iyileşen yüzeyel bir yara gelişir Bir miktar kanama olduğundan işlem sonrasında yara bir süre kapalı olmalıdır Bu işlemde de işlem öncesi lokal anestezi ve sedasyon gereklidir

Kriyoterapi dövmelerin tedavisinde kullanılan diğer bir yöntemdir Muayene koşullarında yapılan bu işlem ile boya maddesini içeren hücreler harap edilir
Günümüzde geleneksel yöntemler halen kullanılsalar da, lazer tedavisi dövmelerin tedavi edilmesinde etkin olması, düşük riskli olması, işlemin kansız ve minimal yan etkiye sahip olması nedeniyle standart hal almıştır Günümüzde Q-switched lazerler en sık kullanılanlarıdır

Laserle dövme tedavisi nasıl etkili olur?
Kısa atım süresi ile deriye yönlendirilen yoğun ışık derinin üst tabakasından geçerek, dövme tarafından seçici olarak emilir Bu yüksek enerji dövme içindeki boya partiküllerinin küçük parçalara ayrılmasına neden olur ve sonra vücucun bağışıklık tarafından deriden uzaklaştırılırlar
Siyah boya maddesi tüm lazer dalga boylarını siyah dövmeler kolay çıkartılır Diğer renkler ise ancak bazı lazer sistemleri tarafından emilirler ve bu nedenle bazı özel lazerler kullanılması gerekir


Hangi dövmeler daha kolay tedavi edilir?
  • Açık ten rengi
  • Koyu siyah veya mavi, yeşil renkli dövme
  • Amatör dövme ( Profesyonel dövmelere göre daha az pigment içerir ve daha yüzeyseldir)
  • Bir yıllık dövme yapılma öyküsü
İşlem ağrılı mıdır?
İşlemi yaptıran hastalar ağrı hissinin lastik çarmasına benzediğini söylemektedirler Lokal anestezi gerekmezken bazı hassaa hasatlara işlem öncesinde lokla anestezi sağlayan kremler uygulanabilir Genellikle işlem bir kaç dakika sürmektedir

Tedavi için kaç seans gereklidir?
Dövme tedavisi maalesef bir seansta olmamaktadır Amatör dövmelerde ortalama 4 seans, profesyonel dövmelerde 6-20 seans tedavi gerekebilmektedir Tedavi seans aralıkları 2 aydır Seanslar arasında bu ara derideki boyar maddenin vücut tarafından emilmesi için gereklidir

Tedavi sonrası yara bakımı gerekli midir?
Tedavi sonrasında antibakterial kremler ve yara örtüsü uygulanır Bu sayede yara temiz bir şekilde korunur Bir kaç gün dövme alanında güneş yanığında olduğu gibi hafif nbir hassasiyet hissedilir ve yara alanı bir kaç hafta kırmızı kalabilir


Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta

Eski 08-04-2012   #22
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta






Egzema insanların beşte birinde hayatın bir aşamasında görülebilen bir cilt hastalığıdır Bir çok farklı nedeni ve şekli vardır Egzema yerine dermatit tanımı da kullanılabilmekte, bazı durumlarda da egzematöz dermatit tanımı kullanılabilmektedir
Egzema akut (ani) ve kronik (uzun süreli) olabilmektedir
Akut egzema: Akut egzemada hızlı gelişen kırmızı bir döküntü, su toplaması ev şişlik görülür

Kronik egzema: Akut egzema uzun sürdüğünde kronik egzema halini olur Deri uzun süren egzemaya bağlı olarak koyu, kalınlaşmış ve çatlaktır
Eğer her iki devre arasında ise buna da subakut egzema denir Psikolojik stresler egzemayı başlatabilir veya tetikleyebilir

Egzema çeşitleri:
  • Atopik dermatit: Genellikle çocukluk döneminde başlar, ailesel geçiş olabilir Genellikle ailede astım, saman nezlesi ve egzeması olan bireyler vardır
  • İrritan kontak dermatit: Su, deterjan, kuvvetli kimyasal ve sürtünme sonucu derinin tahriş olması sonucu gelişen bir egzema türüdür Atopik egzemada da bu etkenler egzemayı tetikleyebildiğinden karışabilirler
  • Alerjik kontak dermatit: Toplumdaki çoğu insanın tepki vermediği, nikel, parfüm, lastik, saç boyası gibi etkenlerle temas sonrası gelişen bir egzema türüdür Dermatoloji uzmanlarının uygulayacağı alerjik yama testi hangi etkenin alerjiye neden olduğunu ortaya çıkarır
  • Asteotik dermatit: Özellikle alt bacaklarda kuruluğa bağlı gelişen bir egzema türüdür
  • Numuler dermatit (Diskoid egzema): Bu egzema türü deriye olan bir travma sonrasında gelişebilir Üzeri pullu kırmızı para şeklinde alanlar aylarca kalabilir
  • Seboreik dermatit: Malassezia denen bir mantarın salgıladığı toksik bir maddenin tetiklediği düşünelen saçlı deri ve yüz de görülen bir egzema türüdür
  • Enfektif dermatit: İmpetigo dediğimiz bakteri enfeksiyonu veya mantar enfeksiyonları da mantar enfeksiyonları da dermatiti görüntüsü oluşturabilir
  • Gravitasyonel egzema: özellikle yaşlı kişilerin alt bacaklarında özellikle varis varlığına bağlı olarak gelişen bir egzema türüdür
  • Otitis eksterna: Dış kulak yolunu etkileyen bir egzema türüdür
Egzemanın tedavisi
  • Banyo: Banyo ve duş sıklığı azaltılmalıdır, ılık su ile banyo yapılmalıdır Klasik sabunlar yerine az deterjan içeren sabunsuz temizleyiciler tercih edilmelidir Dermatoloji uzmanları size uygun olan temizleyicileri önerecektir
  • Kıyafetler: Yumuşak tekstil ürünler tercih edilmeli, yün ve sentetik kumaşlar tercih edilmemelidir
  • İrritanlar: Toz, su, kimyasal, deterjan ve travma gibi tahriş edici etkenlerden uzak durulmalıdır
  • Nemlendiriciler: Banyo sonrasında gerekirse de normal zamanlarda veya kaşıntı olduğunda deriyi nemlendirin Özellikle parfümsüz nemlendiriciler kullanın Nemlendirici konusunda dermatoloji uzmanından destek alın
  • Lokal kortizonlu ilaçlar: Yüzeyel kortizonlu krem ve merhem uygulaması kaşıntılı alanlara 5-15 gün boyunca uygulanmalıdır Bu ilaçlar muhakkak doktor kontrolünde kullanılmalıdır Muhakkak hangi bölgelere ne sıklıkla ve ne süre kullanılılacağına dikkat edilmelidir Genellikle kaşıntılı ve kızarık alanlara 1-2 kere uygulanır Bazen farklı vücut bölgelerine farklı kuvvetteki merhem veya kremler egzemanın şiddetine göre uygulanabilir
  • Pimecrolimus krem: Yeni bir antienflamatuar ilaçtır, atopik dermatitte kortizonlu kremler göre yan etkisi az olan alternatif bir ilaçtır
  • Antibiotikler: Egzemayı etkilediği veya başlattığı düşünülen bir bakteri var ise antibiyotik kullanılır Bu bakteriler sıklıkla Staphylococcus aureus veya Streptococcus pyogenesdir
  • Antihistaminikler: Antihistaminikli tabletler kaşıntıyı engeller, özellikle gece kullanımı faydalıdır
  • Diğer tedaviler: Kortizon ve bağışıklık sitemin baskılayan ilaçlar içeren tabletler, foto terapi şiddetli, yaygın ve yukarıdaki tedaviler cevap vermeyen olgularda kullanılabilir
Egzemalar genellikle uzun sürer Cilt kuruduğunda muhakkak nemlendirilmeli ve sabun kullanımından kaçınılmalıdır Eğer bu önlemler 2 hafta içinde etkili olmazsa muhakkak doktora başvurulmalıdır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta

Eski 08-04-2012   #23
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta






Eldeki egzema neden gelişir?
El egzeması veya dermatiti bir çok nedenle gelişebilir
Eldeki egzemaları oldukça yaygındır Bir çok kişide bu durum kuruluk ile başlar, daha sonra kırmızı, üzerleri kabuklu alanlar gelişir Bir çok neden deriyi tahriş edebilir Su ile aşırı temas, havanın aşırı kuru olması, sabun, deterjan, çeşitli çözücü kimyasallar, temizleme ürünleri, lastik eldiven, hatta deriye uygulanan kişisel bakım ürünleri bile deriyi tahriş edebilir Deri bir kez kuru olduğunda, tahriş edici etkisi olmayan su ve bebek ürünleri bile deriyi tahriş eder ve egzemayı şiddetlendirir Doktorunuz eliniz için kullanacağınız ürünler konusunda sizi bilgilendirecektir Sıklıkla kullandığınız ürünleri değiştirmek ve tahriş edici maddelerden uzak kalmak hastalığı daha iyi hale getirir
Deri reaksiyonlarına olan hassasiyet genellikle aileseldir Bu hassasiyete sahip olan kişilerde saman nezlesi ve astım bulunabilir Bu kişilerde gıda alejisi ve atopik dermatit/egzema denen hastalık bulunabilir Derinin kırmızı ve kaşıntılı olması allerjinin olduğunu gösterir ki bu allerji normal kimselerde reaksiyona yol açmayan maddelerle karşı gelişir





El Egzaması



Etken olan nedenin bulunması
Dermatoloji uzmanınız olası etkenin bulunması ve bundan korunmak konusunda sizi bilgilendirecektir Bu döküntü allerjik midir? Tahriş sonucu mu gelişmiştir? Dermatoloji Uzmanınız bunu saptamak amacıyla size çeşitli sorular soracaktır Daha evvelden böyle bir durumunuz olup olmadığı daha evvelden astım, saman nezlesi ve diğer rahatsızlıkların olup olmadığı sorgulanır Doktorunuz gün boyu elinize temas eden maddeleri, krem ve losyonları, eldiven giyip giymediğiniz sorabilir Doktorunuz bu döküntüye neden olan sebebi bulmak amacıyla el ve ayaklarınıza ve de vücudun diğer alanlarına muayene edebilir Ayrıca herhangi bir enfeksiyon ve hastalık bulunup bulunmadığını saptamak için bir takım testler isteyebilir Gerekirse deriden kazıntı ile örnek alıp mikroskopta inceleyebilir Genellikle hastalığa neden olan sebep 3 grup altında sınıflandırılabilir: Temas eden maddelerle gelişenler, bünyesel nedenlerle oluşanlar ve derinin mantar enfeksiyonudur
Eğer doktorunuz dış faktörlerden şüpheleniyorsa allerjik yama testi yapabilir Bu testte deride allerjik reaksiyon oluşturabilecek çeşitli maddeler sırt derisine yapıştırılır Daha sonra test sonucu okunarak allerjiye sebep olan maddelerin listesi hastaya verilir

Nasıl tedavi edilir?
Dermatoloji Uzmanınız derinizi iyileştirecek yöntemleri size anlatır Eğer enfeksiyon var ise ağızdan antibiyotik verilir Medikal krem ve merhemler önerilebilir İyileşme sürecini hızlandırmak amacıyla tahriş edici maddelerden uzak durulmalıdır Doktorunuzdan bu konuda yardım isteyiniz


Ellerin korunması gerçekten önemli midir?

Ellerinizin normale dönmesi birkaç ayı alabilir Ellerinizdeki bu döküntünün geçmesi ve tekrar etmemesi için şu kurallara uyulmalıdır:
  • Ellerinizi sabun, deterjan ve diğer kimyasallardan, marketlerde ve eczanelerde satılan vinil eldivenler kullanarak koruyun Bu eldivenlerden birkaç çift alarak, banyo, mutfak ve çamaşırda farklı eldivenler kullanın Plastik/latex eldivenler kullanmayınız Eldivenleriniz delindiğinde yenileriyle değiştiriniz Eldivenleri işiniz bittikten sonra kurulayınız Çamaşırda, sebzeleri soyarken, turunçgilleri ve domatesi tutarken de eldiven giyin
  • Mümkün olduğu kadar bulaşık makinesi kullanın Giysileri ve bulaşıkları elle yıkamaktan kaçınınız
  • Ellerinizi ılık su ve hafif sabunlarla yıkayınız ve yıkarken yüzüğünüzü çıkarın Çünkü yüzük altında biriken sabun egzemanızı şiddetlendirebilir
  • Soğuk havalarda dışarı çıkarken deriyi kurumaktan koruyan deri eldivenler giyin, ellerinizi yumuşak tutan ürünler kullanın Bu ürünleri gün boyunca ihtiyacınız oldukça kullanın
El egzemaları bulaşıcı değildir Bazı mantar hastalıkları el egzemalarına benzemekle beraber dermatoloji uzmanının yapacağı basit bir test tanıyı kolaylaştırır Eldeki döküntü bazen şiddetlenip, bazen iyileşir Hastalığın alevlendiği dönemden önce hangi maddeleri kullandığınız ve hangi aktivitelerde bulunduğunuzu sorgulayın, doktorunuza bu konuda bilgi verin Eldeki bir çok döküntü inatçı karakterde olduğundan tedavinizi düzgün uygulayın, doktorunuzla temasta kalın

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta

Eski 08-04-2012   #24
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta






Bir çok kadın ve erkek tüy ve kıllarını kozmetik, sosyal, kültürel veya tıbbi amaçlarla yok etmek istemektedir Tıbbi olarak kılların tedavisi gereken durumlar hirsutismus ve hipertrikozdur Hirsutismus kadınlarda erkeklik hormonu olan androjenlerin etkili olduğu yüz, göğüs, sırt, karın bölgelerde kılların aşırı artışıdır Hipertrikoz ise doğumsal olarak veya ilaçlarla androjenlere bağımlı olmayan alanlarda kılların artmasıdır
Diğer epilasyonun gerektiği durumlar ise:
  • Psödofolikülit (yalancı kıl kökü iltihabı: kıl dönmesi)
  • Bir yerden başka bir yere kıllı derinin cerrahi olarak konulması sonrasında buradaki istenmeyen kılların ortadan kaldırılması için
  • Erkeklerde cinsiyet değiştirme ameliyatları sonrası
Kılı yok eden yöntemler nelerdir?

Kılların geçici olarak ortadan kaldırılması:
  • Tıraşlama
  • Epilasyon
  • Depilasyon
  • Renk açma
Kılların geçici olarak azaltılması
  • Eflornithine hydrochloride (VANIQA cream)
  • Fotoepilasyon (IPL ile epilasyon)
  • Lazerli epilasyon
Kılların kalıcı olarak ortadan kaldırılması
  • Elektrolisis (iğneli epilasyon)
Kılın yok edilmesi için, her hastada iyi sonuç veren mükemmel bir yöntem yoktur Aşırı kıllanmaya sebep olan hastalıklara, kılın kalınlığı , tedavi edilecek bölge gibi faktörlere göre değişir Ayrıca hastanında kalıcı veya gecici yöntem istemesine göre tedavi alternatifler değişir Bütün bu olasılıklara göre tedavi seçeneğine karar verilir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta

Eski 08-04-2012   #25
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta






Erkek tipi saç dökülmesi (Androgenetik alopesi) nedir?
Saç dökülmesi tıp dilinde alopesi olarak bilinir Eğer bu durum hormonlar(androjenler) ve genetik ile ilişkili ise androgenetik aolpesi olarak bilinir ve kelliğe neden olur Erkek tipi alopeside saç çizgisi geriye doğru çekilmiştir veya tepe bölgesinde dökülme vardır Benzer tip saç dökülmesi kadınlarda kadın tipi saç dökülmesi olarak bilinir Tepe bölgesindeki saçlarda incelme olur, genellikle erkeklere göre daha az şiddetlidir

Kelliğin sebebi nedir?
Erkek tipi dökülme kalıtımsaldır ve genetik oalrak kodlanmış dihidrotestesteron denen hormonun etkilerine hassasiyet sonucu gelişir Dihidrotestesteron saçın anajen dediğimiz gelişme safhasını kısaltır ve kıl köklerinin küçülmesineneden olur ve böylelikle ilerleyici biçimde saçlar gid erek incelir Dihidrotesteteronun üretimi 5-alfa redüktaz dediğimiz bir enzim tarafından düzenlenir

Saçın gelişim evreleri nelerdir?
Tüm saç kökleri normal saç döngüsü süreci içinde belirli oranlarda farklı evrelerde bulunurlar Saç gelişimi aktif ve dinlenme fazlarını içerir Gelişme periodu anajen faz olarak bilinirve bu süreç 2-6 yıl sürer Bu evrede kıl kökleri uzun ve derindir ve kalın koyu renkli kıllar bulundururlar Saçların % 90'ı anajen evrededir

Anajen evreden sonra katajen faz dediğimiz birkaç hafta süren geç evresi görülür Bu evrede kıl kökü büzüşür Dinlenme fazı veya telojen faz dediğimiz fazda 2-4 ay sürer Bu sürecin sonunda saçlar yeniden anajen faza geçerler Telojen fazın sonrasında yeni bir anajen evre başlar, saçlar kökünden ayrılırve dökülür ve yeni saç gelişmeye başlar

Dihidrotestesteron vücutta nerelerde bulunur?
Dihidrotestesteron saçlı deriyi de içermek üzere bir çok dokuda bulunur

5-alfa redüctazın vücuttaki görevi nedir?
5-alfa redüktaz dihidrotestesteron üretimini düzenleyen bir enzimdir Enzim protein yapıda bir madde olup bir kimyasal reaksiyonu hızlandıran katalizör olarak gören yapar 5-alfa redüktazın etkinliği bazı ilaçlar tarafından engellenebilir

Erkek tipi dökülmede genetik yapının önemi nedir?
Erkklerde görülen erkek tipi dökülme genetik olarak belirlenen, dihidrotestestoronun etkilerine daha fazla duyarlık sonucu gelişir

Erkek tipi dökülme ne sıklıkta görülür?
Erkek tipi dökülme tüm yaşam boyunca erkeklerin % 50'sinde meydana gelir Hastalık farklı popülasyonlarda farklı oranda görülür, bu muhtemelen genetik ile ilgilidir Beyaz ırkta ellili yaşlarda farklı seviylerde kellik problemi görülürken, Japon ve Çinli gibi ırklarda daha az görülür

Erkek tipi saç dökülmesinde hangi ilaçlar kullanılır?
Günümüzdeki tedavi seçenekler şunlardır:
• Saç ekimi
• Kozmetikler
• Takma saç ve peruk
• Minoksidil solüsyon
• Finasterid tablet (Tip II alfa redüktaz inhibitörü)

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta

Eski 08-04-2012   #26
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta






Et benleri sık görülen, deriden çıkıntı yapan, zararsız yumuşak deri gelişimleridir Aşağıdaki adlarla da bilinirler:
  • Akrokordon
  • Papillom
  • Yumuşak fibromlar
  • Pedunculated (saplı anlamında)
  • Filiiform (ipliksi)
Et benleri ne zaman oluşur?
Et benleri kadın ve erkeklerde yaşlanma ile ortaya çıkarlar

Et benleri nasıl görünür?
Deri renginde olabildikleri gibi, koyu renkli de olabilirler Büyüklükleri ise 1 mm den 5 cm e kadar değişebilir Dah çok boyun, kotluk altı ve kasık gibi kıvrım bölgelerinde görülürler Özellikle aşırı kilolu ve Tip II diabeti(şeker hastalığı) bulunanlarda çok sık ve yaygındırlar

Et benleri nasıl oluşur?
Et benleri derinin en üst tabakası olan ince bir epidermis işle kaplanmış, gevşek kollajen lifleri ve damar dokusundan oluşmuştur
Et benlerinin nedenleri belli değildir Bununla beraber aşağıda ki faktörler gelişiminde rol alabilir:
  • Deriyi oğuşturmak, tahriş etmek ve sürtünme
  • Özellikle gebelik ve jigantizm dediğimiz bir hastalık gibi büyüme faktörlerinin arttığı durumlar
  • İnsülin direnci
  • Human papilloma virüsü (siğil virüsü)
Et benleri hangi yöntemlerle tedavi edilir?
  • Kriyoterapi (dondurma)
  • Cerrahi olarak çıkartma
  • Koterizasyon
  • Steril bir cerhi iplikle bağlanması

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta

Eski 08-04-2012   #27
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta






Kıl kökü iltihabı kıl köklerinin iltihaplandığı bir grup hastalığa verilen addır Bu hastalıkta deride kırmızı üzeri iltihaplı noktacıklar görülür

Kıl kökü iltihabı neden görülür?
Kıl kökü iltihabı folikülit infeksiyonlar, derinin uzun süre hava almayacak şekilde kaolaı kalması nedeniyle veya bazı hastalıklarda karşılaştığımız bir durumdur

İnfeksiyonlar:
Eğer infeksiyon düşünüğlüyorsa mikrobu saptamak için kültür alınmalıdır

Bakteri
Bakeriler bağlı kıl kökü iltihabı genellikle stafilokokus aureus denen bakteri iel oluşur Bu enfeksiyon derindir ve deride çıbanlar oluşturur Hijyene dikkat edilmeli, antiseptik temizleyiciler, antibiotikli kremler ve ağızdan antibiotik kullanılmalıdır
Havuz foliküliti Pseudomonas aeruginosa denen bakterinin iyi klorlanmamış havuzlarda yaptığı bir enfeksiyondur Gram negatif folikülitPseudomonas aeruginosa veya benzeri organizmaları yüzde yaptığı bir enfeksiyondur Sivilce tedavisinde terasiklin denen antibiotik kullanılırken nadiren gelişir

Maya mantarları
Folikülite neden olan en yaygın maya mantarı Pityrosporum ovaledir malassezia olarak da bilinir Malassezia foliküliti (Pityrosporum foliküliti)genellikle gençlerde sırtın üst kısmını etkileyen sivilce benzeri kaşıntılı bir durumdur Nemlendiricile ve kullanılan antibiotikler kesilir Haftalarda lokal ve ağızdan mantar ilaçları kullanılır

Mantarlar
Saçlı derideki mantarlar ( tinea capitis) genellikle pullanma ve saç kaybı ile seyrederken nadiren folikülitte görülebilir Tedavide mantar ilaçları kullanılır

Kıl dönmesine bağlı tahriş (Yalancı folikülit)
Kıl dönmesi tıraş, ağda sonrasında görülebilen bir durumdur Kültür yapıldığında herhangi bir mikrop üremez
Sakal bölesinde görülürse bu duruma pseudofolikülit barbe denir
Yalancı folikülite kadınların bacaklarında sık rasrlanır Genellikle de kaşıntılıdır Kılların alınması bir süre durudurulmalıdır En az 3 ay kıllar çekme yöntemlerinden biri ile alınmamlıdır Bayanlar için en nazik yöntem elektrikli traş aletleridir Ayrıca lazer ile yapılan epilasyon da oldukça faydalıdır

Temas reaksiyonları

Uzun süre havasız kalma
Vazelin bazlı merhemler, nemlendiriciler, yapışkan bamtlar bazen herhanbi bir mikrobun bulunmadığı kıl kökü iltihabına neden olabilirler Bu durumda yağsız nemlendiriciler kullanılmalıdır

Kimyasalar
Katran ve benzeri yağlar folikülite neden olabilir Bu ajanlardan uzak durulmalıdır

Lokal kortizon kullanımı
Lokal kortizonun uzun süreli kullanımı folikülit yapabilir Perioral dermatit yüzde nemlendiricilerin ve kortizonlu kremlerin uyardığı bir folikülit türüdür tedavisinde tetrasiklinli antibiotikler kullanılır

Bazı inflamatuar hastalıklar
Bazı hastalıklarda kıl kökünün derin kısmındaki inflamasyon harabiyet oluşturduğu için kıl kaybı ve skar gelişir Bu hastalıklar liken planus, diskoid lupus eritematozus and foiküulitis dekalvansdır Tedavi altta yatan hastalığa göre yapılır Tanı koymak için deri biyopsisi gerekir

Bağışıklık sisteminin baskılanması
Eozinofilik folikülit AİDS hastalarında görülen bir durumdur Nedeni halen anlaşılamamaıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta

Eski 08-04-2012   #28
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta






Melasma erişkinlerin yüzlerinde görülen kahve renkli lekelerdir Genellikle yüzün iki tarafı da etkilenir En sık yanaklar, burun, alın ve dudak üstünde görülür

Kimlerde melasma görülür?
Melasma genellikle kadınlarda görülür Melasması olan kişilerin ancak %10 u erkektir Koyu tenli kişilerde melasma görülme sıklığı daha fazladır

Melasma neden olur?
Melasmanın nedeni belli değildir Ailesinde melasmalı kişiler olan bireylerde melasma daha sık görülür Hormonal değişiklikler melazmayı tetikleyebilir Gebelikte gelişirse gebelik maskesi olarak adlandırılır Doğum kontrol hapları da melazmaya neden olabilir Bununla beraber menapozdan sonra yapılan hormon tedavisi böyle bir lekelenmeye yol açmaz

Güneş melasma gelişimini tetikleyebilir Güneşten gelen ultraviyole ışığı veya kuvvetli lambalardan yayılan ışık, deride pigment (deriyi boyayan madde) üreten melanosit denen hücreleri uyarabilirler Koyu renk tenli kişilerde açık tenli kişilere göre melanositler daha aktiftirler Bu melanositler normal koşullar altında çok miktarda pigment üretirler, fakat bu durum ışığa maruz kalındığında veya hormonal yükselmeler olduğunda artar Kazara güneşte kalmak melasmanın tekrar etmesine yol açar Derideki herhangi bir tahriş, esmer tenli kişilerde pigmentin artmasına yol açarak melazmayı kötüleştirir Melasma ile birlikte olan herhangi bir iç hastalığı yoktur

Melasma tanısı nasıl konulur?
Melasmaya çok rastlandığından ve bir çok hastanın yüzündeki bulgular karakteristik olduğundan tanı kolaylıkla konulur Nadiren diğer cilt hastalıklarından ayırmak için biyopsi almak gerekir

Nasıl tedavi edilir?
Melasma da kesin bir tedavi olmadığından bir çok tedavi geliştirilmiştir Melasma gebelik sonrası kaybolabileceği gibi yıllarca veya ömür boyu da devam edebilir

Melasmanın tedavisinde ilk yapılması gereken güneşten koruyucuların kullanılmasıdır Bu güneşten koruyucular hem ultraviyole A hem de ultraviyole B ışınlarına karşı koruma özelliği olan güneşten koruyucular olmalıdır Koruma faktörü 30' un üzerinde olan koruyucular tavsiye edilmektedir Ek olarak titanyum oksit ve çinko oksit içeren fiziksel olarak güneş ışınlarını yansıtan güneşten koruyucularda kullanılabilir Güneşten koruyucular sadece güneşli günlerde değil, her gün içerde ve açık havada kullanılmalıdır Anlamlı oranda ultraviyole ışığına yolda yürürken, araba kullanırken ve pencerenin arkasında otururken maruz kalınır
Cildi tahriş edebilecek kremler, temizleyiciler veya makyaj malzemeleri melasmayı kötüleştirebildiğinden yasaklanmalıdır Melasma doğum kontrol haplarının kullanımı ile başlamışsa bu ilacın kullanımı kesilmesinden sonra melasma düzelebilir Doğum kontrol haplarının kullanımına deri rengini açıcı kremler kullanarak devam edilebilir
Melasma tedavisinde kullanılan bir çok renk açıcı krem vardır Bu ilaçlar melanositleri hasarlamak yerine, melanositlerin pigment üretimini azaltarak etkili olurlar En yaygın renk açıcı olarak kullanılan kremlerin içinde hidrokinon bulunur Bu melasmanın hafif formlarında günde 2 kez uygulanır Melasmanın düzelmesi yaklaşık 3 ayı alır Tretinoin, kortizon ve glikolik asit içeren kremlerin hidrokinon ile kombinasyonu renk açma özelliğini arttırır Melasmayı tedavi etmekte kullanılan diğer ilaçlar azeleik asit ve kojik asittir Tedaviden maksimum faydayı sağlamak için dermatoloji uzmanınızın uyarılarına tamamıyla uyunuz Unutmayın ki güneşten koruyucu kremler mutlaka renk açıcı kremlerle birlikte kullanılmalıdırlar Bazı renk acıcı kremler güneşten koruyucu da içerebilirler

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta

Eski 08-04-2012   #29
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta






Ultraviyole radyasyonun zararları anlaşılmadan önce güneş ışığının sağlıklı yaşam için gerekli olduğu bilinirdi Gerçekten güneş ışığının bazı hastalıkları tedavi edici özelliği vardır Fakat güneşe fazla maruz kalmaktan kaçınılmalıdır Fazla güneş, yanık, kırışıklıklık, çil, kılcal damar genişlemesine ve deri kanserine neden olur Bazen de kızarıklık ile seyreden allerjik reaksiyonlara neden olabilir

Güneş Işınları
Güneş görünen ve gürünmeyen ışınları saçar Görünmeyen ışınlar ultraviyole (morötesi) A (UVA) ve ultraviyole B (UVB) olarak bilinir ve bir çok probleme bu ışınlar neden olur Bu ışınlar bronzlaşmaya, güneş yanığına ve güneş hasarına neden olur Güvenli bir UV ışını yoktur

Tehlikeli UV ışınları yaz ayında yüksek rakımlı yerlerde ve ekvatora yakın bölgelerde daha yoğundur Güneşin zararlı etkileri rüzgarlı havada ayrıca su, kum ve kardan yansıma ile artar Bulutlu havada bile UV radyasyon yeryüzüne ulaşır ve deride hasara yol açar

Güneşten korunma
Güneşten korunma, deri hasarının oluşmasını ve kanser riskini azaltır Güneşten korunmak için güneşin yeryüzüne en dik geldiği saatlerde güneşe maruz kalınmamalıdır Giysiler UV ışınlarına emer yada yansıtır, fakat beyaz gevşek dokunmuş, pamuklu bir kumaş ve deriyi sıkıca saran ıslak kıyafetler iyi bir koruma sağlamaz Vücuda sıkı dokunmuş kıyafetler daha iyi koruma sağlar Dışarı çıkarken geniş şapka ve gözlük takılması ve koruyucu kıyafetler giyilmesi önerilir Eğer güneşe maruz kalınacaksa en az 15 faktörlü güneşten koruyucu krem kullanılmalıdır

Güneşten koruyucular, güneş ışınlarına emerek, yansıtarak veya dağıtarak etkili olur Merhem, krem, jel, losyon ve sprey şeklinde olabilir Üzerinde SPF (sun protection factor = güneşten koruyucu faktör) numarası bulunur Daha yüksek SPF numarası UVB ışınlarının neden olduğu güneş yanıklarına karşı daha fazla koruma sağlar Bazı güneşten koruyucular geniş spektrumludurlar ki hem UVA hem de UVB ye karşı koruma sağlar Bu koruyucular güneşin diğer etkilerinden de korunmayı sağlar Bununla birlikte hiç bir güneşten koruyucu mükemmel değildir

Güneşin etkileri
Güneş yanığı - Güneş yanığı oluşma riski güneş ışınlarının en güçlü olduğu 1000- 1600 saatlerinde en fazladır Sıcak havalarda bu olasılık daha fazladır, çünkü sıcak UV ışınlarının etkisini arttırır Fakat bulutlu günlerde de güneş yanığı oluşabilir
Güneşten korunma kış aylarında da önemlidir Kar güneş ışınlarının %80ini yansıtır ve deride hasara ve güneş yanıklarına sebep olabilir Dağda yapılan kış sporları güneş yanığı riskini arttırır, çünkü yüksek rakımlı yerlerde güneş ışınlarını bloke eden atmosfer daha incedir
Eğer çok fazla güneşte kalınırsa deride bir kızarıklık meydana gelir ve bu kızarıklık 24 saatte maksimuma ulaşır Şiddetli güneş yanıklarında deri hassasiyeti, ağrı, ödem ve su toplaması görülebilir Ateş, halsizlik, mide rahatsızlığı ve şuur bulanıklığı şiddetli güneş yanıklarında meydana gelebilir, bu durumda dikkatli bir tıbbi takip gerekirEğer şiddetli bir güneş yanığı ve ateş varsa, dermatoloji uzmanı tarafından ağrı ve ödemi azaltacak ve enfeksiyondan koruyacak ilaçların kullanımını önerilir Soğuk ve ıslak kompresler veya banyo ve rahatlatıcı losyonların kullanımı şikayetleri azaltmaya yardımcı olur

Bronzlaşma - Bronz ten sıklıkla yanlış bir inanış olarak bir sağlık belirteci olarak bilinmektedir Fakat Dermatoloji uzmanları bronz tenin güneş hasarı sonucu meydana geldiğini söylemektedir Bronz ten güneş ışınları derimize girdiğinde, deride daha fazla melanin pigmenti (boyası) üretilmesi sonucu gelişir
Solaryum kaynaklı ışınlar da, güneş ışınları gibi derimiz için zararlıdır Bir çok solaryum cihazı UVA ışığı yayar UVA ışığı ile yapılan araştırmalar, bu ışığın derinin daha derin tabakalarına indiğini ve de erken deri yaşlanması ve kanserinden sorumlu olduğunu göstermiştir

Yaşlanma - Açık havada çalışan insanların veya güneşten koruyucu kullanmadan güneş banyosu yapan kişilerin ciltleri sert, kaba bir görünüm alır ve bu kişiler olduklarından daha yaşlı görünür Güneş yaşlılık lekesi dediğimiz lekelere ve ileride kansere dönebilen üzeri kabuklu deri değişikliklerine (aktinik keratoz) neden olur Bu deri değişiklikleri güneşe maruz kaldıktan yıllar sonra ortaya çıkarYaşam boyu güneşe maruz kalma en fazla 20 yaşın altında olduğundan, çocukların güneşten korunması çok önemlidir

Kırışıklıklar - kırışıklıklar doğrudan güneş ışığından etkilenir Sigara içilmesi de kırışıklıkları arttırır Dermatoloji veya estetik cerrahi uzmanları kimyasal peeling,laser cerrahisi, dermabrasyon ve çeşitli dolgu maddeleri ile bu kırışıklıkları tedavi edebilir

Deri Kanseri - Deri kanserlerinin %90 ından fazlası güneş gören yerlerde görülür Yüz, boyun kulak, ön kol ve eller en sık görüldüğü yerlerdir
Deride en fazla görülen 3 kanser tipi Bazal Hücreli karsinoma, Squamöz hücreli karsinoma ve Melanomdur

Bazal hücreli karsinoma genellikle açık tenli kimselerde yüz , kulak, burun ve ağız etrafında görülür Kırmızımsı bir yama şeklinde başlayabileceği gibi; pembe, kırmızı veya beyaz renkli kabarıklıklar şeklinde de başlayabilir İyileşmeyen ya da kısmi iyileşen kabuklu yara şeklinde görülebilir Bu tür kanserler erken yakalanırlarsa kolay tedavi edilir

Skuamöz hücreli karsinoma genellikle hafif pullu yama şeklinde veya kabarık karnabahar biçiminde görülebilir Erken yakalanır ve tedavi başlanırsa kolay tedavi edilir Nadiren tedavi edilmezse öldürücü olabilir

Melanom en tehlikeli olan deri kanseri türüdür Genellikle etrafı düzensiz, koyu kahve veya siyah ben benzeri oluşumlar şeklinde görülebilir Bazen kırmızı, mavi, beyazı da içeren çok renkli şekilde görülebilir Bu tip kanserler vücudun herhangi bir yerinde meydana gelebilir ve ancak erken yakalanırsa tedavi edilebilir Eğer erken tanınmazlarsa; vücudun diğer alanlarına yayılarak ölüme neden olabilir

Allerjik reaksiyonlar - Bazı insanlar güneşe maruz kaldıklarında allerjik reaksiyon geçirebilir Bu reaksiyonlar güneş ile yalnızca kısa bir temas sonrasında görülebilir Güneş allerjisinde kırmızı lekeler, kabarıklıklar ve su toplaması bulguları olabilir Kullanılan kozmetik, parfüm, bitki, deriye uygulanan ilaç ve güneşten koruyucu kremler güneş ile birlikte allerjik reaksiyona neden olabilir Doğum kontrol hapları, antibiyotikler, tansiyon ilaçları ve bazı depresyon ilaçları güneş ile birlikte çeşitli reaksiyonlara neden olabilir Böyle bir durumla karşılaşırsanız Dermatoloji Uzmanına başvurunuz

Hastalıklar - Uçuk, Zona ve nadir rastlanan bir hastalık olan Lupus eritematozus güneşle tetiklenebilirUltraviyole ışınları gözde de katarağa kadar gidebilen hasara neden olur

Güneşten Korunma Önerileri
  • En az 15 faktörlü geniş spektrumlu güneşten koruyucular dudak da dahil olmak üzere, tüm güneş gören alanlara, bulutlu havalarda bile uygulanmalıdır
  • Suda iken veya terli iken güneşe maruz kalırsanız suya dayanıklı güneşten koruyucu kremler kullanınız
  • Güneşten koruyucunuzu 15 saatte bir uygulayın
  • Geniş şapka ve gözlük kullanın
  • Gölgede kalmaya çalışın
  • Güneşten koruyan sıkı dokumalı kıyafetler giyin
  • Saat 1000- 1600 saatleri arasındaki açık hava aktivitelerinizi daha erkene veya geç saate alın
Herkes güneşli günlerden hoşlanır Bu önerilere uyarak güvenli bir şekilde açık havada kanser ve yaşlanma kaygısı olmadan çalışabilir ve zaman geçirebilirsiniz

Alıntı Yaparak Cevapla

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta

Eski 08-04-2012   #30
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cilt Kliniği-Herşey Ve Tedavileri A,Dan Z,Ye Bu Başlıkta






Herpes Simpleks Virüs (HSV) derinin herhangi bir yerinde su kabarcıkları ve yaralara neden olan bir virüstür Bu yaralar genellikle ağız ve burun etrafında, cinsel bölgede ve kalçada oluşur
HSV enfeksiyonları aralıklı olarak tekrar ettiği için rahatsız edici olabilir Yaralar ağrılı ve rahatsız edicidir Kronik hastalığı olanlar ve yeni doğanlar viral enfeksiyonlar ciddidir

HSV tipleri : Tip 1 ve Tip 2
Tip1 virüsü ağız etrafında uçuğa neden olur Bir çok hasta virüsü bebeklik ve çocukluk döneminde alır
Virüs genellikle virüsü taşıyan aile bireyleri veya arkadaşlardan bulaşır Bulaşma öpme, ortak çanta, kaşık, havlu kullanımı ile olur Yaralar genellikle dudak, ağız, burun, çene veya yanaklarda virüsü taşıyan kişi ile temastan kısa süre sonra gelişir
Tip 2 virüs cinsel bölgede uçuğa neden olur Enfeksiyonu taşıyan kişi ile cinsel temastan sonra bulaşır

Herpes nedir?
Herpes 6 çeşit virüsten oluşan bir virüs ailesini tanımlamak için kullanılan bir terimdir Herpes virüs ailesinde Herpes simpleks virüs, Ebstein-Barr virüs, su çiçeği ve zona virüsü bulunur


Herpes Simpleks Tip 1
Sıklıkla ağız etrafında uçuğa neden olur İnce şeffaf sıvı içeren kabarcıklar genellikle yüzde görülür Daha az sıklıkla cinsel bölgede enfeksiyona neden olabilir Bazen yaralar üzerinde enfeksiyon oluşturabilir Hemşire, doktor, diş hekimi ve diğer sağlık çalışanları el parmaklarında nadiren herpes enfeksiyonu geçirebilir

Birincil ve tekrarlayan enfeksiyon olmak üzere iki tip enfeksiyon görülür Bir çok kişiye virüs bulaşmakla birlikte sadece %10 kişide uçuk meydana gelirVirüsü bulaştıran kişi ile temastan 2-20 gün sonra birincil enfeksiyon gelişir ve 7-10 günde iyileşir
Su kabarcıklarının sayısı bir taneden kabarcık gruplarına kadar değişir Kabarcıklar gelişmeden evvel deride kaşıntı ve hassasiyet vardır Kabarcıklar kolaylıkla patlar ve sızıntılı, kabuklu bir hal alırlar Kabuklar kalktığında altta kırmızı bir deri görülür
Birincil enfeksiyondaki yaralar tamamen iyileşir ve nadiren iz bırakır Bununla birlikte virüs vücutta kalmaya devam eder Virüs sinir hücrelerine yerleşerek orada dinlenme aşamasında kalır
Bir çok hastada uçuk tekrar eder Tekrar eden enfeksiyon, genellikle ilk enfeksiyon alanında veya yakınında gelişir Enfeksiyon birkaç haftada bir veya daha nadir tekrar eder
Tekrar eden enfeksiyonlar birincil enfeksiyona göre hafif seyreder Enfeksiyon ateşlenme, güneşe maruz kalma ve adet görme gibi faktörlerle tekrar eder Bazen enfeksiyon bir neden olmadan da tekrar edebilir

Herpes Simpleks Virus Tip 2
Herpes simpleks virus tip 2 ile oluşan enfeksiyon kalça, penis,vajina ve rahim ağzında enfeksiyonu bulunduran kimse ile cinsel temastan 2-20 gün sonra bulaşır Birincil ve tekrarlayan enfeksiyonlar ağrılı ve kaşıntılı yaralar, ateş, kas ağrısına ve idrar yaparken yanmaya neden olur HSV tip 2 cinsel bölgenin dışında da enfeksiyona neden olabilir, fakat enfeksiyon genellikle belden aşağıdaki bölgede görülür
Tip 1 de olduğu gibi enfeksiyon yeri ve tekrarlama sıklığı değişebilir Birincil enfeksiyon hastanın fark edemeyeceği kadar hafif seyredebilir Yıllar sonra HSV tekrar eder ve bu birincil enfeksiyon sanılır Birincil ataktan sonra virüs o bölge sinirlerine yerleşir ve adet dönemlerinde, ateşlenmede, stres durumunda ve çeşitli faktörlerle aktifleşerek tekrarlayan enfeksiyona neden olur Ağrı ve deride hassasiyet birincil ve tekrarlayan enfeksiyon başlamadan bir veya birkaç gün önce başlar

HSV enfeksiyonu tanısı nasıl konulur?
HSV enfeksiyonunun görünümü tipiktir ve tanıyı doğrulamak için test yapmaya gerek yoktur
Bununla beraber tanıda şüphe olursa enfeksiyon alanından laboratuar analizi için materyal alınabilir veya kanda virüse karşı gelişen antikorlar aranabilir Cinsel bölgedeki herpes sifiliz ile karışabilir Çok az sayıda olguda uçuk rahim ağzında olduğunda hasta uçuk geçirdiğini fark etmez, çünkü bu bölgedeki uçuklar ağrısız seyreder

Herpes enfeksiyonları nasıl tedavi edilir?
Herpes enfeksiyonundan koruyan bir aşı yoktur Asiklovir, famsiklovir ve valasiklovir adlı ilaçlar uçuğu etkili bir şekilde tedavi ederler Bu ilaçlar hastalığın iyileşmesini hızlandırmak veya tekrar etmesini engellemek için kullanılabilir Düşük dozda tedavi uçuk ataklarının sayısı ve sıklığını azaltmak için yeterlidir


Hastalıktan nasıl korunulabilir?
Vücudun herhangi bir yerinde yanma, kaşıntı, batma gibi bulgular var ise bu uçuğun bir belirtisi olarak kabul edilmeli ve diğer kişilerle olan temas engellenmelidir Ağız etrafında uçuk görüldüğünde öpme ve ortak eşya kullanımı yasaklanmalıdır Cinsel bölgesinde hastalık bulunanlar cinsel temastan kaçınmalıdır Kondom kullanımı hastalığın bulaşmasını engelleyebilir

Hastalık aktif olmadığı zamanda bulaştırıcı mıdır?
Hastalık aktif olmadığı dönemlerde de bulaştırıcıdır Uçuğun % 80 'i deride herhangi bir bulgu yokken bulaşır Hastaların bir çoğu, enfeksiyonun sadece hastalığın aktif olduğu dönemde bulaştığını sanmaktadır Bu duruma hastalığın bulgusu olmadan virüs yayılması denmektedir ve bu durum araştırmalarca gösterilmiştir Son zamanlarda hayatında hiç birincil veya tekrarlayan uçuk geçirmeyen hastaların kanında virüse karşı antikorlar olduğu ve de bu kişilerin virüsü yaydıkları saptanmıştır Devamlı asiklovir tedavisi alan hastalarda hastalığın bulguları görülmezken, virüs sayısı da azalmıştır Aynı durum famsiklovir, valasiklovir gibi yeni ilaçlar için de geçerlidir Bu ilaçların düzenli olarak günlük alımının virüsün sağlam kişilere bulaşmasını engellediği düşünülmektedir, fakat bu durum ispatlanmamıştır

Diğer şiddetli herpes enfeksiyonları
Göz enfeksiyonları - HSV gözü etkileyerek Herpes keratitine neden olabilir Bu enfeksiyonda gözde ağrı, batma, güneş ışığına karşı hassasiyet olur Tedavi yapılmazsa gözde kalıcı hasar yapabilir İlaçların kullanımı bu riski azaltır Gözde herpes enfeksiyonu düşünülen hasta göz hastalıkları uzmanı tarafından muayene edilmelidir
Gebelerde enfeksiyon - Cinsel bölgede uçuğu bulunan bir hasta doğum esnasında hastalığı bebeğine geçirebilir Doğum eğer annenin birincil enfeksiyonu sırasında gelişirse bebekte önemli bir hastalık tablosuna yol açar Cinsel bölgesinde uçuk olduğunu bilen gebeler bebeklerini korumak için doktorlarına bu durumdan bahsetmelidir
Gebe olan kadınlar özellikle gebeliğin son dönemlerinde aktif olarak cinsel bölgelerinde enfeksiyon olan eşleriyle cinsel temasta bulunmamalıdır
Yeni doğan bebekler annelerinden cinsel bölge dışında olan enfeksiyonu da alabilir Eğer anne veya çocuk bakıcısının dudaklarında veya ellerinde de aktif herpes enfeksiyonu mevcutsa, bebek herpes enfeksiyonuna yakalanabilir Aktif HSV enfeksiyonunu olan anne ve aile bireyleri, yeni doğan bebekle temastan kaçınmalıdır
Cinsel bölge ve dışında aktif herpes enfeksiyonu bulunmayan annelerin doğumunda özel bir dikkate gerek yoktur Çünkü enfeksiyon aktif olmadığından bebek için bir risk yoktur
HSV kanserli hastalar, organ nakli yapılanlar, önemli ve kronik hastalığı olanlarda bağışıklık sistemi baskılanmış olduğu için yaşamı tehdit eden enfeksiyonlara neden olabilir

Herpes tedavi edilebilir mi?
Herpes enfeksiyonlarında tam tedavi olmamakla birlikte, araştırmalar tekrarları azaltmak veya ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalara devam etmektedir Bununla beraber bu deneysel çalışmalar sinirdeki virüsü ortadan kaldıramamaktadır Bundan dolayı bu araştırmalar aktif hastalığı olmayan hastalarda virüsün yayılımını engellemeyi hedeflemektedir


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.