Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız |
09-16-2008 | #16 |
Gözyaşı
|
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık OlduysanızTeşekkürler inşallah eklemeye çalışırım yorumun için sağol
__________________
|
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız |
09-17-2008 | #17 |
suskun
|
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık OlduysanızTek kelimeyle harikydı arkadaşım:)
__________________
'' Milli Benligini Yitirmis Uluslar Başka Milletlerin Avıdır !!!! '' Mustafa Kemal ATATÜRK |
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız |
09-17-2008 | #18 |
Gözyaşı
|
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık OlduysanızOkuyan gözlerine sağlık arkadaşım |
Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız Bölüm 2 |
09-25-2008 | #19 |
Gözyaşı
|
Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız Bölüm 2Aşk, insanoğlunun hissettiği en güzel duygu Onunla beraberken çok mutlu ve huzurlusunuz Ama ne yazık ki, aşkınız sonsuza kadar devam edemiyor FIRTINALI başlayan aşklar kasırgayla sona erebilir Ama işler umduğunuz gibi gitmeyebilir Onunla yaşadığınız unutulmaz anlar sizin için bir kabusa dönüşebilir Bu durumda yaşanan güzelliklerin ardından her şeyin bittiğine inanmak elbette ki çok zor Fakat bu zor dönemi aşmanın da yolları var Yeter ki kendinizi iyi hissetmekten alıkoymayın Unutmayın kendinizi harap ederek hiçbir yere varamazsınız Uzmanlar, bu zor dönemi en iyi şekilde atlatmanız için şunları öneriyor: Sosyal yaşamdan kopmayın Bu dönemde yalnız kalmak isteyebilirsiniz, ancak yalnızlık, kendinizi iyi hissetmenizi sağlamayacak, sizi daha çok yıpratacaktır Aileniz ve arkadaşlarınızla daha çok zaman geçirin, belki de onları uzun zamandır ihmal ediyordunuz Onunla beraberken yapmak isteyip de yapamadığınız şeyleri yapın Size, onu hatırlatacak şeyleri ortadan kaldırın İmkanınız varsa kendinize yakın hissettiğiniz biriyle küçük bir tatil yapın Kafanızı toplamanız için faydalı olur Küçük şeylerden zevk almaya çalışın, mutlu olmak sizin elinizde Güçlü olun ve onun sizi hak etmediğini düşünün Tüm bunların ardından, kendinizi asla yeniden aşık olmaya zorlamayın Sizi en mutlu eden şeyleri yeniden düşünün, o olmadan önce neler yapardınız şöyle bir sayın Tüm bunlara rağmen içinde bulunduğunuz zor durumdan kendinizi bir türlü kurtaramıyorsanız, mutlaka bir Arkadaşınıza derdinizi paylaşabilirsiniz |
Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız Bölüm 3 |
09-25-2008 | #20 |
Gözyaşı
|
Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız Bölüm 3Aşk acısı çekiyorsanız yada karşılıksız bir sevdaya düşmüş iseniz kurtulmanız imkansız değildir Sadece biraz çaba sarfetmeniz gerekir Yapmanız gerekenlerden bazılarını aşağıda maddeler halinde bulabilirsiniz 1 Kesinlikle içinizde geri dönermi dönmezmi şeklinde bir umut bırakmamanız, kararlarınızı ona bırakmamanız ve onun düşüncesi ne olursa olsun kendi kararınızı uygulamanız gerekir 2 Artık ondan vazgeçtikten sonra ona karşı hayranlık yada nefret duyguları beslememeniz gerekir Özellikle de bir sebepten ayrıldığınız yada sizi reddeden birine karşı nefret besleyebilirsiniz; fakat nefretiniz onu unutmanızı zorlaştıracaktır 3 Size onu hatırlatacak duygu yüklü şarkılardan kaçınmalısınız Bu çok önemlidir Bu şarkıları dinlemeye devam ederseniz bu yazıyı hiç okumayın daha iyi “Çoktan unuturdum seni çoktan Ah bu şarkıların gözü kör olsun” 4 Eğer mümkünse ondan ve çevresinden uzaklaşmanız yararınıza olacaktır 5 Eğer uzaklaşmak mümkün değilse, onunla konuşmayacağım veya görmemezlikten geleceğim diye kendinizi kasmanız bir işe yaramayacağı gibi, tam ters sonuçlar da alabilirsiniz Onu görmekten ve onunla konuşmaktan kaçınmak yerine ona herhangi biriymiş gibi davranmak en mantıklı davranış olacaktır 6 Mümkünse ona olan sevginizi hiç dile getirmemeniz, özellikle üçüncü şahıslardan ve hatta kendinizden bile saklamanız yararınıza olur 7 Kendinizi yeniden aşık olmak için zorlamayın Bana göre en çok yapılan hata budur Birini unutmak adına kendinize yapay bir aşk elde edebilirsiniz ve durumunuzun daha da karmaşıklaşmasına neden olabilir 8 Son olarak “ben hiç bir zaman onu unutamayacağım” şeklinde sıradan insan düşüncesine kendinizi kaptırmayın Mutlaka unutacaksınızdır Bir çok kişi unutamam sanmış ama unutmuştur “bir rüyadır gelir geçer her aşk bir gün hayal olur unutulmaz denen günler unutulur unutulur” |
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız |
09-25-2008 | #21 |
|
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık OlduysanızSon mısralar gerçekden güzeldi hakkaten unutulur unutulur insan sonuçta ama verdiğin madderi harfiyen uygulayabilcek insan sayısının umduğumuzdan daha az olduğunu düşünüyorum keşke herşey söylemek kadar kolay olsa bide uygulamaya geçirebilsek paylaştığın için tşkler Gözyaşı ellerine sağlık arkadaşım |
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız |
09-25-2008 | #22 |
|
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık OlduysanızSon mısralar gerçekden güzeldi hakkaten unutulur unutulur insan sonuçta ama verdiğin madderi harfiyen uygulayabilcek insan sayısının umduğumuzdan daha az olduğunu düşünüyorum keşke herşey söylemek kadar kolay olsa bide uygulamaya geçirebilsek paylaştığın i çin tşkler Gözyaşı ellerine sağlık arkadaşım |
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız |
09-26-2008 | #23 |
Gözyaşı
|
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanızokuyan gözlerine sağlık ben teşekkür ederim sudenaz arkadaşım |
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız |
11-25-2008 | #24 |
Gözyaşı
|
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık OlduysanızAyrılığı seçtin mi her şeyi götüreceksin yanında Geriye hiç bir şey kalmayacak Söylenmemiş sözler kalmamalı bıraktığın yerde -ki ben en çok onları duydum- Gittin mi adamakıllı gideceksin !!! Hiç bir özlem kalmamalı dönüşleri emziren Demem o ki Böyle gidilmez!!! Büyük olmalı ayrılık !!! Uçsuz bucaksız, dursuz duraksız olmalı Telefonun numaraları sesime düşmemeli Yolların yoluma değmemeli Hiç bir anıya, hiç bir dizeye, hiç bir şarkıya yenilmemeli ayrılık Şiirler okununca unutulmalı Hasret dokununca uyutulmalı Rakının, şarabın diktasında titrerken yürek Gözyaşlarının debisi arttığında Gece inmişken ayak parmaklarına kadar Yahut gün doğarken Yatağının diğer yastığındaki boşluk tecavüz ederken gözlerine Ne bileyim tek başına yiyeceğin sofrana iki kişilik servis açtığında Susacaksın Duracaksın Gitmenin hakkını vereceksin !!! Ayrılık gurur duymalı seninle Gidersen Sözün ayaklarına geçiyorsa Ayakların yakınımdan geçmeyecek Ayrılığı seçtin mi büyük olacak ayrılık Ayrılığı seçtin mi?!!! |
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız |
11-25-2008 | #25 |
Gözyaşı
|
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık OlduysanızSen misin neşemi götüren zalim Senin de bugün son gülüşün olsun Aşkımı burnumdan getiren zalim Dönüşü olmayan gidişin olsun En kötü günümü arattın bana Ne benli hayalin nede düşün olsun Melekten bir şeytan yarattın bana Dönüşü olmayan gidişin olsun Kimseden merhamet dilenmemiştim Kapımda dilenmek son işin olsun Kimseye ah edip ilenmemiştim Dönüşü olmayan gidişin olsun Ben aşkın narına yandım seninle Mum gibi eriyip sönüşün olsun Gözyaşın ismimi yazsın diline Dönüşü olmayan gidişin olsun Hıçkıra hıçkıra çığlık çığlığa Martılar misali ötüşün olsun Peşimde koşuştur soluk soluğa Dönüşü olmayan gidişin olsun Sarhoşa meze ol meyhanelerde Günahkar ellerde bitişin olsun Enkazın bulunsun viranelerde Dönüşü olmayan gidişin olsun |
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız |
11-25-2008 | #26 |
Gözyaşı
|
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız |
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız |
11-25-2008 | #27 |
Gözyaşı
|
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız |
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız |
05-22-2009 | #28 |
Gözyaşı
|
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık OlduysanızAyrılıklar hep acı verir ve zaman en iyi ilaçtır Yaşamakta olduğunuz bu sürecin ‘geçici’ bir süreç olduğunu bilmelisiniz Aradığınız kişinin o olduğunu sanmıştınız ama siz istemediğiniz halde ayrılmak zorunda kaldınız Ayrılık acısı hayatınızı mı kararttı? Üzülmeyin, yalnız değilsiniz Başlangıcı olan herşeyin bir sonu vardır Ayrılıklar hep acı verir ve zaman en iyi ilaçtır Yaşamakta olduğunuz bu sürecin 'geçici' bir süreç olduğunu bilmelisiniz İnsanlara yardımcı olmak isteyen medyum ve tarot okuyucusu Brenda, ayrılık acısı çekenlerin bu sıkıntılı süreci mümkün olduğunca çabuk atlaması için tavsiyeleri şöyle: 1Gereksiz bütün iletişimi kesin Çok gerekmedikçe ayrıldığınız kişiyle konuşmayın Ayrıldığınız kişiden çocuğunuz varsa veya aranızda henüz kapatmadığınız parasal ve maddi konularınız vs o kişiyle (sadece bu konuları konuşmak amacıyla) temas kurabilirsiniz Ama ortak arkadaş ve dostlarınızla sohbetlerinizde bile o kişiden bahsetmeyin Ortak sosyal çevre nedeniyle aynı ortamlara girmeniz gerekiyorsa, nazikçe selamlaşmak dışında o kişiyle yalnız kalmayın ve konuşmayın 2Sizin için duygusal anlamı veya anısı olan, o kişinin size verdiği objelerden derhal kurtulun Hediyeler, notlar, mektuplar vs Bunları ayrıldığınız kişiye geri vermeyin Maddi değeri olmayan eşyaları atın Satılabilecek olanları (giysiler vs) satın veya hayır kurumlarına bağışlayın Hiçbir koşulda bunların size geri gelmeyeceğinden emin olun 3Arkadaşlarınızla daha sık vakit geçirin Zor zamanlarda arkadaş desteği önemlidir Ama arkadaşlarınızı ağlama duvarına çevirmeyin Onlarla birlikte yapacağınız başka etkinlikler sizi oyalayacaktır 4Hemen başka bir ilişkiye atlamayın! Çivi çiviyi söker diyerek hemen başkasıyla ilişkiye giren insanlar vardır Ama bu yanlıştır! Başka insanlarla tanışmak tamam ama başka insanlarla duygusal ve cinsel ilişkiye başlamak içn çok yanlış bir dönemdesiniz Kalbinizde ayrılık acısı varken doğru kişiyi bulsanız bile doğru ilişkiyi yaşayamazsınız 5Eğlenceli ve yaratıcı bir şeyler yapın Daha önce vakit ayıramadığınız için başka bir zamana ertelediğiniz bir şeyler yapın Dans kursuna gidin, egzersize başlayın 6Ayrıldığınız kişinin hiç hoşlanmadığınız negatif yanlarını düşünmeye çalışın İnsanlar ayrılmışsa bir sebebi vardır Ayrılık acısı yaşarken insanlar hep ‘yaşanan mutlu günleri’ düşünür ama bu düşüncenin size bir yararı olmaz Kendinize “Ayrılmamız iyi oldu, çünkü” diye başlayan bir liste yapın Ayrılık sürecini bir ‘arınma’ süreci olarak düşündüğünüzde psikolojik değişiminizi olumlu bir raya oturtabileceksiniz 7Ayrıldığınız kişi hakkında duygularınızı ve düşüncelerinizi bir kağıda yazın Bu kağıdı asla o kişiye göndermeye kalkmayın! Bu kağıdı bir süre sakladıktan sonra yok edin gitsin Ayrıldığınız kişiye artık duygularınızı açıklamanın anlamı yoktur Çünkü o artık sizin duygularınızı önemsemediği için sizin hayatınızdan çıkıp gitti Ona olan duygularınızı açıklamanız onu geri getirmez Aksine sizi zayıf ve patetik gösterir 8Yalnız kalmaktan korkmayın! Dünyanın sonu değil bu Bu sizin yaşadığınız acıları ve sıkıntıları yaşayan milyonlarca insan var yeryüzünde Kendinizi tekrardan iyi hissedecek ve yeni birini nasıl olsa bulacaksınız 9Duygusal meselenizi aklınızda ve kalbinizde tam olarak bitirmeden önce ayrıldığınız kişiyle arkadaş olmayı falan düşünmeyin Ayrılırken "dost kalmak" nazik bir temennidir Ama insanlar ayrıldıkları kişilerle çok nadiren dost kalabilirler Duygusal dengenizi tekrar yoluna koyduktan sonra, ancak o zaman o kişiyle arkadaş olarak devam etmek isteyip istemediğinize karar verebileceksiniz Daha önce değil 10Ayrılık acısı çekerken alkole ve yemek yemeye sardırmayın! Acınız unutmak için başkasıyla seks yapmaya da kalkmayın Hiçbir faydası olmaz! Yaşadığınız bu acılı sürecin en iyi ilacı zamandır Bu süreçte kendinize karşı sabırlı ve nazik olun Ayrılıktan ötürü kendinizi suçlamayın Bu deneyimden bir şeyler öğrenmeye çalışın Yaşananların bir hata değil, ileriye giden yolda yaşadığınız bir öğrenme süreci olduğunu düşünün Yazar hakkında: Brenda on yılı aşkın süredir tarot okumaları da yapan bir medyum İlişkiler, finansal ve ailesel sorunlar konusunda bugüne kadar yüzlerce kişiye yardımcı oldu wwwintuitivereadingsorg üzerinden kendisine mail atabilir veya telefonla görüşebilirsiniz |
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız |
05-22-2009 | #29 |
Gözyaşı
|
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık OlduysanızNeden aşk acısı çekiyoruz? Aşk acısı çekenler, içim acıyor derler Aşk acısı başka hiçbir acıya benzemiyor, çok kötüyüm Fakat, acısız da aşk olmaz, daha doğrusu ilişki olmaz! Neden aşk acısı çektiğimizin bütün detaylarını Psikoterapist Ferhan Özenen ile tartıştık Aşk ilişkisi hepimizin hayatının vazgeçilmez bir parçası Hayranlık duygusuyla başlayan, gün geçtikçe, karşınızdakinden daha fazla bir şeyler beklediğimiz, daha çok bir şeyler vermek istediğimiz; yüreğimizi pır pır ettiren, aklımızı çelen karışık süreç Ve istediğimiz gibi gelişmediğinde de bizi acılara boğan Fakat sanırım, aşk ve aşk acısına dair soru işaretlerinizi bu röportaj cevaplayacak Ha, bir de unutmadan; Her ilişki bir alışveriştir ve pazarlığa tabiidir Pazarlığınızı iyi yapın! - Önce, aşkın tanımını yaparak başlayalım mı? Danışanlarımla çalışırken de farkediyorum; aşk ve sevgi tanımları Türk dilinde birbirlerinden ayrılıyor Oysa, başka dillerde aynlmıyor Bizdeki tanımına göre sevgi, biraz daha durmuş oturmuş bir şey; aşk ise insana heyecan veren, yüreğini hoplatan bir duygu Öte yandan Eric Fromm,Olgun olan sevgiyle, olgun olmayan sevgi arasında çok büyük fark var, der Sanki bizim, ergen aşkı dediğimiz, olgun olmayan şeye toplumumuzda aşk deniyor Yani, birine duyulan heyecana, gizeme, bilinmezliğe ve cinsel olarak ten çekimine aşk deniyor - Ten çekimi nedir ki? Sürekli kimyasal olduğu söyleniyor; tenim çekti, tenim çekmedi deniyor Ten çekimi kimyasal olabilir, işin o tarafını bilmiyorum, organikçi değilim Ama çalıştıkça farkedivorum ki, insanın teninin çekmediği insanlar, her zaman gerçekten teninin çekmediği insanlar olmuyor! İlişki kurmaya korkan insanlar, karşıdaki insanda gerçekten ilişki kurma potansiyeli buldukları zamanlarda bunu, "Tenim çekmedi" şeklinde açıklayabiliyorlar Onun için, bunlar hep çok karışık kavramlar - Aşk acısı da çok karışık bir kavram aslında Evet, mesela aşk, birine karşı duyduğun aşırı heyecan ve gizem mi? Çünkü aşkta, aşık olunacak kişide şu özellikler olmalı şeklinde, kafanda kurduğun özellikleri karşı tarafa pro-jekte etme, yansıtma var Örneğin; çok güzel birini mi istiyorsun, onun çok güzel olduğunu düşünüyorsun Ama olgun sevgi başka bir şey Bu noktada söz edilen, aşk acısı mı, ayrılık acısı mı? Çünkü ikisi arasında çok fark var Aşk acısında, özlem ve ulaşamama var Sanki bizim, mazohizm dediğimiz şey var Özellikle Türk kültüründe Veya kadın olmanın getirdiği bir şey Çünkü özellikle kadınları, aşk acısı çekerken görüyoruz Ya da erkekler bunu daha az itiraf ediyorlar Sonuçta, elle tutulmayan, gözle görülmeyen, ilişki haline gelmemiş bir aşkı, daha çok kadınların yaşadıklarını gözlüyorum Dolayısıyla, aşk acısında birini beğenmek ama onu elde edememek, ulaşamamak var Oysa, buna hiçbir şekilde aşk denilemez! Ancak kişinin kendi kafasındaki şeyin acısıdır bu ACILAR ANCAK YASLA BİTER! - Aşk acısı nedir? Aşk acısı için, ortada bir ilişki olması ve bu ilişkinin bir şekilde bitmesi, yani ayrılık acısı olması gerektiğini söylüyorsunuz? Aslında aşk, sevgi acısı dediğimiz şey, yaşanmışlığın acısıdır Birini beğenip, olmayınca da onun acısını çekmek değil; bu kadar irrasyonel bir acı olamaz Öte yandan sevdiğimiz kişiyi kaybettiğimizde de acı çekmeden olmaz! Herkes bunu değişik şekillerde yaşar Ama, yaşanmışlık olmadan, karşındaki insanla bir ilişkin, bir alıpverdiğin olmadan, bunun acısını çekmek, olacak şey değil Aksi taktirde bu, acı çekmekten zevk almak anlamına geliyor Ya da hırs olabilir, başarısızlığın acısı olabilir Yoksa, ortada bir ilişki olmadan ya da 2-3 aylık bir ilişkinin bitmesiyle duyulan acıyı, ayrılık acısı olarak açıklamak bizim bilimimizde mümkün değil - Bu taktirde, ayrılık acısını biraz daha açalım Ayrılık acısı, nesne kaybıdır Kayıp da her zaman acı verir, travma getirir Ve yaşanan kayıbın arkasından muhakkak yas tutulması gerekir Bu da tedaviyle birlikte 1,5 - 2 sene gibi bir süreyi kapsar Tedavisiz Bilemiyorum süresini Ama yas tutulmadığı zaman, gerçek anlamda başka ilişkilere geçilemiyor Çünkü acılar ancak yasla biter - Bu noktada, yas döneminde ilişkiyi kafada halletmiş olmak, ilişkiyle ilgili pazarlığımızı da yapmış olmak var değil mi? Tabii Ama herkes bunu yapamayabilir Yaşanan ilişkinin, geçmişte hangi ilişkiye tekabül ettiğini bulmuş olmayabilir Yine de en azından, o insanın senin için ne anlama geldiğini, onu kaybetmekle ne kaybetmiş olduğunu; kayıp duygusundaki esas nedeninin o kişiyi kaybetmek mi, yoksa sana yakın olan herhangi bir nesneyi kaybetmek mi olduğunun cevapları verilirse iyi olur Yani, acı çekmenin nedeni, "Yalnızlıktan korkuyor olmak mı, yoksa o kişinin hayatındaki değeri mi?" gibi sorular cevaplanmalı KAÇINCI DERECEDEN AŞK ACISI? - Ayrılık acısı sanıp da çektiğimiz acı ya da acılar gerçekte neler? Ayrılık acılarının da dereceleri var mı? Var Çünkü her türlü ayrılık bir travma Örneğin, ilk ayrılık doğumla gerçekleşiyor Sonra ilk 2 yaştan sonra, bireyselleşmeyle birlikte anneden uzaklaşma var ki, bu noktada anneyle ilişkimizin ne kadar güvenli olduğu çok önemli Yani, çocuk arkasını dönüp baktığında anne orada mı, güven ilişkisi sağlanmış mı? (İkinci ergenlik döneminde bu kriz tekrarlanır) Aynca, ailede babanın rolü önemli; erkek çocuk için de kız çocuk için de Anne babayı ne kadar önemsiyor? Anne, bir erkekle (babayla) tamamlanmak ihtiyacını duyan bir anne mi? Çünkü böyle bir ihtiyaç duymadığı zaman, sağlıksız ilişkiler ortaya çıkıyor Ve bu tür sağlıksız ilişkiler içinde yetişen kişiler, flörtlerinde elde etme hırsı içinde olan, elde ettiği anda da karşısındakini değersiz bulan kişiler oluyor Dolayısıyla, 0-2 yaş arasında kurduğumuz ilişkiler, hayat boyu kurduğumuz ve kuramadığımız tüm ilişkileri; ayrılıklarımızı, kayıplarımızda duyduğumuz acının derecesini etkiliyor - Bir de, yine aşkın kimyası teorisine göre, aşk-evlilik 3 senede biter deniyor Bu taktirde, en en geç 3 senede bir yeni aşklar mı yaşamak durumundayız? Hayır, aslında tam tersi, sevgi gün geçtikçe çoğalması, yeşermesi gereken bir şey Çünkü sevgide tamamlanma ve tamamen bir bilinçaltı seçim var Hiçbir karşı cins seçimi tesadüf değil! Yani, seçtiğin insan, mutlaka senin birtakım bilinçaltı ihtiyaçlarına karşılık veren bir insandır Bu, erkek için de böyle, kadın için de böyle Onun için de sevgi, birliktelik gittikçe yeşermesi, hoşlaşması, gittikçe artan olması gereken bir süreç Sevgi, aşk nasıl 3 senede biter? Fakat psikolojide attaehment (sevgiyle bağlı) teorisi var Ve bu teori; Çocuk 3 sene içinde annesine güvenmeyi öğrenir diyor 3 sene sonra, eğer çocuk annesiyle güvenli bir ilişki kurabilmişse, çıkıp gider; yani anneye bağımlı olmaz, bağlı olur Ama o 3 sene boyunca da hep, Anneye güveneyim mi, güvenmeyeyim mi? tereddütünü yaşar, Bırakır mı, acaba beni bırakmaz mı? gibi Sanırım, aşkın kimyası 3 senede bitiyor, diye ortaya atılan da bu 3 sene Çünkü aşk ilişkisinde de ilk 3 sene, yüreği pır pır ettiren, soru işaretlerinin bol olduğu bir dönemdir GERÇEK AŞK; 3 SENE SONRA BAŞLAR! Peki, ya 3 sene sonra, aşk ilişkisinde de tıpkı anne-çocuk ilişkisinde olduğu gibi rahatlıyor muyuz ? Eğer güven ilişkisi kurabilirsek evet Karşımızdaki insanın sevgisine, ilgisine güvenirsek, o pır pır hali bitiyor Ve bize de, sanki aşkımız sona ermiş gibi geliyor - Oysa, tam da bu sırada gerçek anlamda ilişki başlıyor? Kesinlikle Bazı teorisyenlerin ikinci dönem diye adlandırdıkları, ilişki başlıyor Ve ilişkilerin esas zamanı ikinci dönemdir Çünkü insanlar birbirlerinin gerçeklerini görürler; projeksiyonlar, heyecanlar, bırakır mı, bırakmaz durumları biter Gerçek bir sevgi ilişkisi ve gerçek bir alışveriş başlar Çünkü artık, karşındakini olumlu ve olumsuz yönleriyle olduğu gibi kabul etme vardır Fakat, sadece ikinci döneme geçip, tamam aşk bitti deyip, ayrılmalar yaşanmıyor Karşındakinin olumsuz yönlerini gördüğünde de gitmeler oluyor Hiçbir insan mükemmel değil Ya da gerçek ilişki, gerçek sevgi, gerçek güven istemiyorlar; ondan ayrılıyorlar sevgililerinden ikinci döneme geçildiğinde Ama tabii o anda, bunun pek farkında olmayabilirler Gerçek sevgiyi bilmiyor, ilişki içinde olmaya katlanamıyor veya sevilmeyi hakettiklerini düşünmüyor da olabilirler - Aşkta ikinci döneme geçildiğinde ve Artık aşkım bitti deyip ayrılmalarda, bilmediğimiz bir şeyi yaşayamamak durumu var mı ? Üstelik, sonunda acı çekeceğimizi bile bile Tabii ki İnsanlar çocukluklarında neyle motive olmuşlarsa, hayatları boyunca ona devam ederler Ama kaybedilen nesneye karşı mutlaka acı yaşanır Acı, bazen çok ağır depresyonlara neden olur Fakat bu şekilde yaşanan ağır depresyonların temelinde, tamamen çocukluk döneminde yaşanan ilişkiler vardır Yani, olay ayrılık acısını aşar, geçmişe döner Ne kadar acı çektiğimiz, ilişkide nasıl davrandığımıza da bağlıdır İlişki isteyip istemememiz, ilişkiyi hak ettiğimizi görmememiz, seçtiğimiz insan Bunlar tamamen çocukluğumuzda yaşadığımız tecrübelerle bağlantılı DELER DE GEÇER! Ayrılık acısı nasıl geçer? Geçmez! Ya da, Deler de geçer diyeyim Nietzsche'nin bir lafı vardır:Acılar insanı büyütür, ölmezsek büyürüz Ama çaresi yok, doğum acıyla-travmayla başlıyor ve ondan sonra hayat boyu çok çeşitli travmalar, acılar yaşıyoruz Bir yerde, büyümek için acıyı da tecrübe olarak yaşamamız gerekiyor Acı yetmez Ayrılık acısında da, çocukken hiç elimizde olmayan tecrübeye bağlı olarak; gerek yataklara düşüren depresyonlar halinde, gerekse daha hafif acılar yaşıyoruz Bu nedenle, acıyı geçirmeye çalışmaktansa, acıyı yaşamak gerekiyor İlişki sonrası yaşanan acı, iki sene içinde geçer, diyebilirim - Sürekli aşk acısı çekmeyi bir başkaldırı olarak yaşamaya ne diyorsunuz peki? Acı çekmeyi seviyor olmak Aşk acısı çekmeyi bir başkaldırı olarak göremiyorum Gerçek anlamda bir ilişki kurmayı, başkaldırı olarak görüyorum - İlişki içinde de aşk acısı çekilir mi? İlişki içinde aşk acısı yaşayan insan çok fazla Bir kere sürekli kaybetme korkusu var, panik var, bağımlılık var, başkalarına duyduğun kızgınlıkları o kişiye projekte etme var, ilişki içinde olmaktan korkma var (ki bu da ilişkinin sona ermesinden korkmadır), ilişkiyi hak etmediğini düşünerek ilişkiyi sabote etme var; bütün bunlar hep acı, ilişki acısı ERKEK KAÇAN KADIN SEVMEZ(!) - İlişki içinde acı çekmemeleri için çiftlere neler öneriyorsunuz? Eş terapilerinde yaptığımız, iletişimlerini düzeltmek İletişimde de, açıklık önemli Doğru bir iletişim kurabilmek için, önce kendini tanımak, kendine karşı samimi olmak gerekiyor Bir de çiftler oyundan bahsediyor İlişkiler, sürekli bir oyun içinde yürütülmeye çalışılıyor Fakat, bir ilişkide oyun olduğu sürece, o ilişki bitmeye mahkumdur! Yanlış bir kanı da, sanki kendini teslim etmezsen, sevdiğini söylemezsen, kendini açık etmezsen, karşındaki peşinde koşar şeklinde Doğru koşar, fakat o insanla ilişki kurulmaz! Karşınızdaki, kaçma-kovalama oyunu peşindeyse sürekli kaçmak zorundasın, çünkü yakalandığın anda olay biter Sürekli kaçmak istiyorsan, böyle bir ilişkiye girersin Örneğin, erkekler kaçan kadın sever, denir Hayır! Kovalamayı seven erkek, kaçan kadın sever! Gerçek bir ilişki isteyen insan, tam tersine karşısındaki insanın kendisini sevmesini, teslim olmasını, ona güvenmeyi ister - Öyleyse, olgun sevginin, gerçek bir ilişkinin tanımı nedir? Olgun sevgi için cinsel heyecanın yanı sıra, şefkat gerekiyor, özdeşleşme yani empati kurmak gerekiyor İlişkiye ve sevilen kişiye kendini adamak gerekiyor Kendini adama, köle olma anlamında değil; kendini sunmak, teslim olmak anlamında İdealizasyon gerekiyor; onu idealize etmek ama olgun formda (çünkü idealizasvonun çok çeşitli formları var) Onu görmeden idealize etmek değil Kişiyi her yönüyle, olumsuzluklarını da bilerek idealize etmek; yani onun bir şeyine hayran olmak Ve karşımızdakini özgür bir birey olarak kabul etmek Sonuçta, günlük hayatta yapılan klasik sevgi tanımıyla, olgun sevgi tanımı birbirinden çok farklı Sağlıklı ve mutlu bir ilişki için, olgun sevgi şart |
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık Olduysanız |
05-22-2009 | #30 |
Gözyaşı
|
Cevap : Aşk Acısı Çeken Birine Aşık OlduysanızAşk Acısı İçin Yorumlar acilarin en kotusu olmakla beraber, kimilerinin hic yasamadigi hep yasattigi aci olarak da kalacaktir sevgiliden ayrilmak veya asik olunan sahis tarafindan reddedilmek sonucu cekilir zamana birakmak lazim yaşamıştır bi çok kişi her acı gibi geçer ama zar geçer zor geçer zar zor geçer ruyalarda onu gorup, ismini haykirarak uyanmak $eklinde tezahur eden ve bir turlu gecmek bilmeyen, en kotu aci turu zaman herşeyin ilacidir diyip atlatilmaya chalisilir lakin ben bizzat denedim tatmiyan zor anlar 6 ay kabiz gezmeyi yegliyebilir insan "gün gelir bir gün başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide o eski ağrı ansızın geri teper dilerim geri teper yoksa gerçekten bitmişsinizdir" turkce kurallarini ihlal eden soz obegi sebebine gelince; ayni anlama gelen iki kelime bir tamlama olu$turamaz kurtarmasun allah beni bu derd-i hevadan derdun ile dil baglamayan zevkini bilmez dindirmesün alah gozumun yasını zira aşkın ile kan aglamayan zevkini bilmez hemen "november rain" kurlerine ba$lanmasi gereken durum adami cok uzer, insanliktan cikarir, o olur kilo verme yöntemi bir tür rejim sigaraya falan başlatan, çok ağlatabilen fakat eninde sonunda geçen acı türü siğil gibidir, önemli olan geçeceğine inanmaktır zayıf düşünce azar, "geçmez geçmiyo ahhh acıyo " diyerek yana yakıla yaşanırsa eninde sonunda cerrahi müdahale gerekir: siğili yakarlar ve izi kalır karsiliksiz sevmeninbirine tapmaninve duslerde dahi onsuz olamamanin hissettirdigi duygu her gün görüpte biraz daha hayran biraksada o gözlere bakip ne kadar uzak oldugunu hep ama hep anlatsada aşk üçgeninin hapsettikleri toplamı 180 olur (bkz: olaylara yanlış açıdan bakma kabiliyeti) ölüm acısının bile ancak bir yıl sürdüğü bir dünyada bi süre sonra unutulur diye düşündüğüm yaşanmışlık aski yaratiriz , sonra da acisini çekeriz kendi disinda bir insana baglanan ve o insana dair beklentilerle dolan kisinin karsi taraftan umdugunu bulamayinca kendini uzerinde buldugu bir cesit fay hatti, dunyanin karanlik kosesi bir his olarak ask acisi bobrek agrisindan veya dogum sancisindan daha disli olmaya meyillidir, cekeni surungen haline getirir ilaci, tedavisi yoktur, zamanla yasanip atilmasi gerekir, ve gectigi zaman bile eski ask akla dustugunde romatizmali diz kapagi gibi usul usul sizlar (bkz: ben bugun bunu gordum) oldurmeyen her sey bizi daha da guclendirirse bu galiba bir insani en cok guclendirecek sey olmali "askin dogurdugu istek, yani bütün yüzyillarin sairlerinin dinlenmeden sayisiz biçimlerde dile getirdikleri ve bir türlü tüketemedikleri gibi, hakkini da veremedikleri bu istek (belli bir kadinin elde edilmesinden sinirsiz bir mutluluk, elde edilememesinden de anlatilmaz bir aci duyuracagini hissettiren bu istek), kaynagini bireyin günlük gereksinimlerinde ve yoksunluklarinda bulamaz sevilen varligin elde edilememesinden dogan aci için de durum aynidir bu mutluluk da, bu aci da; kendi amaçlarinin gerçeklesmesi konusunda yerine baska bir sey konulmayacak bir firsati ele geçirmis oldugunu kavrayan ve bunun hem kazanilabilir hem de kaybedilebilir oldugunu bilen tür ruhunun çirpinislaridir yalnizca türün sinirsiz bir hayati vardir ve bundan ötürü, sinirsiz bir istek duyan, sinirsiz bir doygunluga erisen ve sinirsiz aci çekebilen sey, yalniz tür ruhudur ama tutkulu askta, bütün bunlarin, ölümlü bir insanin yüregine sikistirilmis oldugunu görüyoruz öyleyse, bu çesit bir gönlün, neredeyse patlayip dagilacak gibi olmasina ve içine dolan sonsuz zavallilik ile sonsuz coskunlugu dile getirecek sözü bulamayisina sasirmamak gerekir" seklinde koyuyor noktayi schopenhauer çok şiddetli bir acıdıröyle ki kişi başka acılar yaşayarak aşk acısını unutmayı bile deniyebiliren kötüsü kişinin sanki yaşamıyormuş gibi bir hal almasıdırhayatındaki her şeyin değerini yitirmesi,yaşam sevincinin ve isteğinin diplere vurması en önemli göstergelerdir karsinizdakinin sizi eskisi kadar sevmedigini fark ettiginiz anda karniniza saplanan agri da ask acisinin bir tezahurudur ya soyleyemediginiz icin yada soyleyip karsilik alamadiginiz icin cekersiniz* genellikle kizlar cektirir askerlikte basiniza gelirse yandiniz once vukuat adam olursunuz ve bi suru ceza almaya baslarsiniz yaraniz ustalikla ve derin bir sekilde acilmissa once firar sonra da olum gelir akliniza herseyin bi gun gececegini bilmenize ragmen aciniz hic dinmeyecekmis gibi sizi degisik sonlara dogru suruklemeye calisir sabahları bıçaklanmışsın gibi bir acıyla uyanma durumudur |
|