Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
devleti, hakkında, herşey, osmanlı

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #16
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



93 Harbinde görülen göç ve göçmen felâketinin daha siddetlisi Balkan harbinde cereyan etti Yüzbinlerce Türk, herseylerini birakarak eriye eriye Istanbul'a eristiler ve Anadolu'ya dagildilar Balkanlarin, bilhassa Bulgarlarin yaptiklari zulüm tüyler ürpertici oldu Onbinlerce sivil Türk, kadin, ihtiyar, çocuk ve bebekler dahil olmak üzere her türlü iskencelerle dograndi





1DÜNYA SAVAŞI

1914-1918 senelerinde Ingiltere, Rusya ve Fransa'nin yer aldigi îtilâf devletleriyle, aralarinda Osmanli Devleti'nin de bulundugu Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan'dan meydana gelen ittifak devletleri arasinda meydana gelen ve Harb-i umûmi diye de bilinen savas
1789'dâ meydana gelen Fransiz ihtilâli ve çeyrek yüzyil süren ihtilâl savaslari; on dokuzuncu yüzyil içinde bir takim siyâsî, ekonomik ve sosyal gelismelere sebeb oldu Ihtilâlin ortaya çikardigi fikirler ve içtimaî müesseseler, devletlere oldugu kadar milletlerin davranislarina da yeni bir istikâmet verdi Bu gelismeler devletler arasi münâsebetlerin de yeni bir çerçeve içinde olmasina yol açti Liberalizm ve milliyetçilik hareketlerinin çikmasi, Italya ve Almanya'nin birliklerini kurmasini sagladi Almanya ve Italya, devletler arasi münâsebetlerde büyük devlet olarak yeralmak istediler Bu hareketler, Avrupa' da yeni bloklarin ortaya çikmasina ve bunlarin birbirleriyle çatismasina yol açti Bloklar arasindaki gerginlik, karsilikli silahlanmalara sebeb oldu Bu gelismeler, Balkanlarda milliyetçilik akimlarinin gelismesine ve Osmanli Devleti himayesindeki Balkan milletlerinin kaynasmasina sebeb oldu

Alman basbakani Bismark'in, Alman Imparatorlugu'nu kurmak için uyguladigi baris siyâseti,devletler arasindaki rekabeti arttirdi On dokuzuncu asirda meydana gelen sanayilesme ve sömürgecilik faaliyetleri, diplomatik münâsebetlerin alaninin Avrupa'dan Afrika ve Uzakdogu Asya'ya kaymasini sagladi Almanya'nin denizlerde ve sömürgelerde Ingiltere ile rekabete yönelmesi, dünyâ pazarlarini ele geçirmeye çalismasi ve askerî yönden güçlenmesi; diger devletler gibi Ingiltere'yi de endiseye sevk etti Nitekim Almanya, 1890'dan sonra tâkib ettigi politika ile Güney dogu Avrupa ve ön Asya'yi etkisi altina aldi Afrika ve Uzakdogu'da girisimlerde bulunmaya basladi Böylece Almanya, Ingiltere için denizlerde güçlü bir râkib, Avrupa'da da dengeyi bozan bir güç hâline geldi Bu da Ingiltere' nin güvenligi, Hindistan yolu ve deniz asiri çikarlari yönünden çok tehlikeliydi Almanya'nin gücünün ve etkinliginin azaltilmasini isteyen ingiltere, Almanya'yi ezmek için çesitli tedbirlere basvurdu

Fransa da, yâni basinda güçlü bir Almanya'nin bulunmasindan endise ediyordu 1870'deh beri Almanya'dan Alsace-Loren'i ele geçirmek ve intikam almak istiyordu Çikabilecek bir savasta müttefikleri ile birlikte Almanya'yi parçalamanin hesabini yapiyordu

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #17
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



Rusya ise, bati sinirlarinda birgüç olarak beliren Almanya'nin,, Dogu Avrupa'daki panislavist emellerine set çekmesinden endise ediyordu Bu sebeble Almanya'yi yikarak ve ona dayanan Avusturya-Macaristan Imparatorlugunu parçalayarak bu tehlikeyi ortadan kaldirmak, bütün Slavlari Rus hâkimiyeti altina alabilmek gayesini güdüyordu Ayrica, Ingiltere'nin karsi çikmasindan dolayi bir türlü alamadigi Istanbul ve bogazlari, Ingiltere ve Fransa'nin müttefiki olmasindan faydalanarak ele geçirmek ve sicak denizlere açilmak emelindeydi

Bütün bu gelismelerin hedefi olan Almanya ise, ekonomik ve siyâsî yönden dünyâda daha etkin hâle gelmek istiyordu, özellikle doguya dogru genislemek ve yeni pazarlar ele geçirmek emelindeydi Avrupa'nin gittikçe güçten düsen devleti Avusturya-Macaristan Imparatorlugu ise, kendisine en büyük zararin panislavizmden gelecegini biliyordu Rusya'nin destegi ve kiskirtmasiyla harekete gecen, büyük iddialar pesinde kosan Sirbistan'i ortadan kaldirarak, doguya dogru genislemek ve Rus etkisini Balkanlardan uzaklastirmak istiyordu

Italya ise, Almanya ile ittifak içinde bulunmasina ragmen gizlice Fransa ile anlasmisti Gayesi, Avusturya'nin hâkimiyeti altinda kalan Italya topraklarini kurtararak, Akdeniz ve çevresinde yeni sömürgeler elde etmekti

Büyük devletlerin hepsi bir harbin çikmasinda kendi çikar ve emelleri açisindan fayda görmekte ve harbin çikmasi için zahirî sebebler aramaktaydilar

Avrupa'da Almanya, Avusturya-Macaristan ve Italya'dan meydana gelen üçlü ittifak ve Ingiltere, Fransa ve Rusya'dan meydana gelen üçlü îtilaf bloklarinin kurulmasi ve savas hazirliklarinin devam ettigi sirada Osmanli Devleti; ittihâdcilarin tesvik ve tahrikiyle girdigi Balkan harbinden maglûb çikmis, pek çok vatan topragini kaybetmis, düzenli ve disiplinli ordulari daginik, bitkin ve teçhîzâtsiz olup, perisan bir hâldeydi Çikacak bir harbe girmeye maddî gücü ve tahammülü olmadigi gibi, böyle bir harbe girmeyi gerekli kilacak birsebeb de yoktu

28 Temmuz 1914 günü Avusturya-Macaristan veliahdi Arsidük Fransuva Ferdinand'in Saraybosna'da bir Sirpli tarafindan öldürülmesi üzerine, Avusturya, Sirbistan'a agir bir ültimatom verdi ve harb ilân ettigini bildirdi Rusya Sirbistan'in, Almanya da Avusturya'nin yaninda harbe girdi Böylece bir hafta içinde Avrupa, dünyâ çapinda bir harbe sürüklendi Almanya Rusya'ya, Rusya'nin müttefiki olan Fransa da Almanya' ya savas ilân etti Fransa'yi ezmek ve ardindan Rusya üzerine yürümek üzere hazirlanan Almanya' nin Belçika'dan geçmesi gerekiyordu Belçika geçis izni vermeyince, Almanya Belçika'ya savas îlân etti Fransa ve Rusya' nin müttefiki olan Ingiltere de bu sirada Almanya ve Avusturya'ya savas ilân etti Belçika'ya giren Almanlar hizla Fransa üzerine yürüdüler, ilk anda geri çekilen Fransizlar, Marne nehri üzerinde kuvvetli bir savunma hatti kurdular Bu hatti yaramayan Almanlar, dogu cephesine dönüp, Ruslari iki defa maglûb ettiler Avusturya ise hiç bir basari saglayamadigi gibi Ruslara da yenildi Galiçya, Ruslar tarafindan isgal edildi Denizlerde Ingiltere ile Almanya arasinda meydana gelen iki savasin ilkini Almanlar, digerini ise Ingilizler kazandi

Bu arada Almanya'nin Uzakdogu'da yayilmasini istemeyen Japonya, 23 Agustos 1914'de Almanya'ya savas îlân ederek itilâf devletlerinin yaninda yer aldi

Trablusgarb ve Balkan savaslarindan yenik çikan Osmanli Devleti, ordu ve donanmasini islâha çalismasi yaninda, bloklara ayrilmis Avrupa'da kendisini siyâsî yalnizliktan kurtarma tesebbüslerine giristi 23 Ocak 1913'de düzenledikleri Bâb-i âlî baskiniyla iktidari ele geçiren Ittihâd ve Terakkî firkasinin ileri gelenlerinden olan Cemâl Pasa, Fransiz dostlugundan faydalanarak Osmanli Devleti'ni îtilâf devletleri safina sokmak istediyse de netice alamadi Çünkü Osmanli Devleti'nin, itilaf devletleri yaninda yer almasi, Fransa ve Ingiltere'nin müttefiki olan Rusya' nin isine gelmiyordu, itilâf devletleri arasinda yer alma tesebbüsleri neticesiz' kalan Ittihad ve Terâkki ileri gelenleri, Enver Pasa'nin Alman hayranligi sebebiyle Almanya'nin yaninda yer almak için tesebbüse geçtiler Harbin baslamasindan bes gün sonra, 2 Agustos 1914'de sadrâzam Saîd Halim Pasa, harbiye nâziri Enver Pasa, dâhiliye naziri Talat Pasa ve Meclis-i meb'ûsân reisi Halil beylerden meydana gelen dörtlü grup; Fransa tarafdâri olan Cemâl Pasa ile diger vükelâ ve Meclis-i meb'ûsânin haberi olmadan Osmanli-Alman ittifakini imzaladilar Daha önceki bütün harbler, Meclis-i meb'ûsân ve hey'et-i vükelâdan baska sarayda toplanan fevkalâde harb meclisinin karariyla ilân edilirdi Birinci dünyâ harbine girisin ilk basamagi olan bu ittifak andlasmasi, pâdisâhtan, bütün meclislerden ve yetkililerden gizli olarak imzalanmak suretiyle Osmanli Devleti' 'nin yikilisi hazirlandi Hiçbir millî menfeat saglamayan, fakat pek çok yükümlülükler getiren bu ittifak andlasmasinin imzalanmasindan sonra, ihtiyat tedbiri olarak ertesi günden baslamak üzere seferberlik ilan edildi Harb hazirliklarina vakit bulabilmek için zahiri olarak tarafsizligini ilân eden Ittihâd ve Terakki, 11 Agustos Sali günü Goeben ve Breslau isimli Alman zirhlilarinin ingiliz takibinden kurtulmak üzere Çanakkale bogazindan girmelerine müsâde etti

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #18
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



Bu Alman zirhlilarinin Çanakkale bogazindan içeri girmesinden ise, sadrazamin, kabinenin, Meclis-i meb'ûsânin, hey'et-i vükelânin ve Enver Pasa haricindeki diger Ittihâd ve Terakki ileri gelenlerinin de haberi olmadi O günün aksami Saîd Halim Pasa' nin yalisinda toplanan Encümen-i veküleâya biraz geç gelen harbiye nâziri Enver Pasa, içeri girerken gülerek; "Bir oglumuz dünyâya geldi" dedi Hemen îzâh ederek, Alman gemilerinin Ingiliz takibinden kurtarmak için içeri alinmalarini kendisinin emrettigini söyledi Bu suretle Enver Pasa, Almanya'nin Türkiye'yi istedigi zaman harbe sokacak bir vaziyete gelmesini te'min etmek gibi târihin hiç bir zaman affetmiyecegi bir cinayeti tek basina isledigi gibi, faciaya ses çikarmayan arkadaslari da suç ortakligini kabul etmis oldular

Bütün bu gelismelere ragmen Osmanli Devleti'nin tarafsiz oldugunu kabul eden itilâf devletleri, Osmanli Devleti'nin tarafsiz kalmasini ve harbe girmemesini saglamak için gayret sarfettiler Fransa ve Ingiltere büyükelçileri, sadrâzami ziyaret ederek protesto notasi verdiler

Itilâf devletlerinin bu tesebbüsleri karsisinda, hükümet, Alman sefirine müracaat ederek bir müddet gemilerin silâhtan arindirilmasini istediyse de, vaziyete hâkim olan Alman sefîri, hükümetin bu istegini kesin olarak reddetti Alman sefirinin bu davranisi üzerine, Saîd Halîm Pasa'nm yalisinda toplanan Encümen-i vükelâ, Alman zirhlilarini Osmanli Devleti tarafindan satin alinmis gibi göstermeye karar verdi, Itilâf devletleri bu hayalî satis oyununa inanmamis olmakla beraber, Osmanli Devleti'nin tarafsizligini te'min için, inanmis göründüler Gemilerin Alman mürettebattan arindirilmasini istedilerse de bu istekleri kabul edilmedi Alman gemilerinin birincisine Yavuz, ikincisine de Midilli adi verildi Biraz sonra da donanma baskumandanligina Alman filo kumandani Amiral Souchon (Suson) Pasa tâyin edildi Böylece tarafsiz kalmaya giden bütün yollar kapatildi

Almanya, dogu Avrupa'daki Rus kuvvetlerinin bir kismini üzerinden atabilmek için Osmanli Devleti'nin bir an önce harbe girmesini istiyordu Enver, Talat ve Cemâl Pasa disindaki diger Osmanli idarecileri ise, devletin mali ve askerî durumunun iyi olmadigini ileri sürerek harbe girisin geciktirilmesini istiyorlardi Fakat ittihadcilarin Balkan harbinde halk üzerinde biraktiklari kötü hâtiralarin silinmesini isteyen, böylece binde bir ihtimâlle de olsa ulasilacak bir Alman zaferinden sonra kendi ikbâllerinin daha parlak olacagini zanneden, gerçekte ise sâdece Alman ordularinin üzerinde bulunap Avrupa' daki yükünü hafifletmek isteyen harbiye naziri Enver Pasa ve kabinenin bâzi üyeleri, devletin bir an evvel savasa girmesini istiyorlardi Netîcede Enver Pasa'nin izniyle amiral Souchon donanmayi alarak 29-30 Ekim 1914 gecesi Karadeniz'e çikti Odesa ve Sivastopol gibi Rus limanlarini bombaladi Böylece fiilen harbe giren Osmanli Devleti'ne karsi îtilâf devletleri harb îlân ettiler

Gerek Almanya gerekse Itti-hâd ve Terakkî ileri gelenleri, Rusya ve Ingiltere'nin hâkimiyeti altinda bulunan veya sömürgesi olan müslümanlari ayaklandirarak bu iki devlete gaile çikaracaklarini ümid etmislerdi Ancak çesitli sebeblerle beklenen netice alinamadi Harbin basladigi ilk zamanlarda tarafsizligini îlân eden Italya; Ingiltere ve Fransa' nin bâzi vâdlerde bulunmasi üzerine 20 Mayis 1915'de Avusturya' ya, Agustos 1915'de de Almanya ve Osmanli Devleti'ne karsi savas îlân ettigini bildirerek itilâf devletleri yaninda yer aldi ikinci Balkan savasinda kaybettigi topraklari geri almak isteyen Bulgaristan da, 6 Eylül 1915'de Almanya ve Avusturya ile imzaladigi andlas-malar geregince Sirbistan'a karsi savasa girdi

Osmanli Devleti'nin fiilen harbe girmesinden sonra itilâf ve ittifak devletleri degisik cephelerde savasmaya basladilar

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #19
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



1 Kasim 1914'de Ruslarin Dogubâyezîd'den sinirimiza tecâvüz etmeleri ile Kafkas cephesi açildi Ruslar ilk iki muharebede maglûb edildi ise de tâkib edilip atilamadi "Dondurucu kista taarruz dogru olmaz Ilkbahara te'hir edelim" tavsiyelerine ehemmiyet vermiyen Enver Pasa'nin bizzat idare ettigi Sarikamis harekâtinda dondurucu kisin da etkisiyle en kiymetli ordu birliklerimiz imha edildi Ruslar, 1915'e kadar Van, Mus, Bitlis; 1916'dan sonra Erzurum, Erzincan, Trabzon, Bayburt, Gümüshane'yi zabt ederek Sarkî Anadolu'yu ellerine geçirdiler

1 Kasim 1914'de Ingilizlerin Süveys'te Akabe'yi bombardiman etmeleri üzerine Filistin-Sûriye cephesi açildi Bahriye naziri Cemal Pasa'nin basinda bulundugu ve büyük hayâllerle 1915'de yapilan kanal harekâti iki defa basarisizlikla neticelendiBu bölgeye gönderilen ordumuz zayiat vererek Gazze'ye çekildi 1917*de meydana gelen üç Gazze savasinin ikisini ordularimiz kazandi ise de, üçüncüsünde yenildi 1918 Nablus meydan muharebesinde de, Ingilizlerin oyunlarina aldanan bedevilerin ihaneti neticesinde yenildi Neticede Suriye Filistin, Sam, Haleb ve Beyrut elimizden çikti

Ingilizlerin 1 Kasim 1914'de Basra körfezine asker çikarmalari ile Irak cephesi kurulmustu Umûmi kumandanliga tâyin edilen Süleyman Askerî Bey, ingilizlere maglûb oldu ve civar yerler düsman eline geçti Albay Halil Bey'in Küt zaferini kazanmasina ragmen, bundan istifâde edilemedi, ingilizlerin bu havalideki askerleri tamamen temizlenmeden, Iran seferine girisilip, kuvvetler dagitildi Bundan istifâde eden düsman, takviye kuvvetleri alarak 11 Mart 1917'de mukavemet görmeden Bagdad'i ele geçirdi Sehrin düsüsü ile Irak bölgesi de elimizden çikti

Birinci Dünyâ savasi esnasinda Çanakkale'de de çok mühim savaslar oldu Gauben ve Breslau gemilerinin Osmanlilara siginmasindan sonra düsman Çanakkale üzerine yüklendi 1915'den sonra Çanakkale'de meydana gelen savaslar sehamet destanlari ile doludur Kirte, Zigindere ve Anafartalar, Kocaçimen, Conkbayiri, Kanlisirt, Kirtetepe, Kanlitepe, Aslantepe muharebeleri cereyan etti Düsmanlar muvaffak olamayacaklarini anlayinca belli etmeden gizlice çekilmeye basladilar ve 1916 Ocagi'nda tamamen çekilip gittiler

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #20
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



Türk milletinin târihinde ayri bir önem tasiyan ve 9 aya yakin süren Çanakkale muharebelerinde 250000 kadar sehîd verilmis, yeni yetisen bir nesil burada erimistir Neticede Türk cesareti Ingiliz sogukkanliligini, Türk azmi Ingiliz inadini ve Türk vatanseverligi Ingiliz gururunu yenmis, sanli târihimize "Çanakkale geçilmez" ibaresini yazdirmistir

Avrupa'da durumun îtilâf devletleri lehine gelistigini gören Romanya da, bâzi topraklar elde edebilecegini düsünerek 28 Agustos 1916'da itilâf devletlerinin yaninda harbe girdi

Denizlerde de savaslar oldu Yavuz ve Midilli gemilerinin Rus sahillerini bombardiman etmelerinden sonra Ruslar da Trabzon'u bombaladilar, Ingilizler Gazze ve Iskenderun limanlarini, donanmamiz Batum'u bombardiman etmisti Kanal'da, Gazze'de, Suriye ve Çanakkale muharebelerinde Ingilizler tayyareden de istifâde ettiler

1917*de Rusya'nin savastan çekilmesi ile bosalan yeri Amerika doldurdu Bu durum merkezî kuvvetlerin aleyhine oldu Bu tarihte bütün devletlerde bir yorgunluk ve bikkinlik basgösterdi Rusya'nin savastan çekilmesiyle imzalanan Brest-Litovsk andlasmasi ile Osmanli Devleti, dogudaki topraklarini istilâdan kurtardigi gibi, Kafkasya'daki isyanlari firsat bilerek Baku'yu ele geçirmeye kalkisti Ancak 1917 Haziran'inda, Yunanistan'in itilâf devletleri safinda savasa girmesi ve ayrica 1918 yazi sonlarina dogru itilâf devletlerinin bütün cephelerde umûmî bir taarruza geçmeleri, merkezi devletlerin sonunu getirdi

1918 Eylül'ünde Bulgarlar, Makedonya cephesinde Fransiz taarruzu neticesinde yenilince, mütâreke istediler Bulgarlarin savastan çekilmesiyle Almanya yolu kesilmis, daha önemlisi, Istanbul, Trakya yönünden bir saldiriya açik duruma gelmisti Bu sirada sayisi dokuza çikan Türk ordulari hayli uzaklarda savasiyordu Gerek bu durum, gerekse Suriye cephesindeki yenilgi, yillardir zafer vadiyle aldatilan millete, Ittihâd ve Terakkî'nin siyâsetinin basarisizligini göstermisti Savasa devam etmekte hiç bir fayda yoktu, 1918 Mart'inda sadrâzam olan Talat Pasa, mütârekeyi imzalayacak bir hükümetin kurulmasina imkân vermek için 7 Ekim 1918'de istifa etti Hükümeti daha çok itilâf firkasi mensuplari ile Ahmed Izzet Pasa kurdu Bu sirada dört yildir Anadolu Türk erkeklerini cepheden cepheye kosduran, yüzbinlerce sehîd veren, gâlib fakat maglûb sayilan Osmanlilar, mütâreke istemek mecburiyetinde kaldilar Bagdâd-Kerkük arasindaki Kûtül-Amare'de Osmanlilarca esir alinan ve Büyükada'daki kampta bulundurulan Ingiliz generali Townshend (Tavnsend) araciligi ile Londra'ya basvuran Ahmed Izzet Pasa hükümeti, Bozcaada yaninda Limni adasindaki Mondros limaninda demirleyen Ingiliz Akdeniz donanmasi amirallik gemisi Agamemnon zirhlisi içinde, dikte ettirilen mütâreke sartlarini 30 Ekim 1918 günü imzalamak mecburiyetinde kaldi Bu mütârekenin imzalanmasi esnasinda, Osmanli Devleti'ni bahriye nâzin Rauf, hâriciye müstesari Resâd Hikmet ve erkân-i harb kaymakami Sâdullah beyler temsil etti Amerika cumhurbaskani Wilson'un ünlü on dört maddelik prensiplerini Ingiltere ve Fransa kabul etmislerdi Bu Wilson prensiplerinde; "Osmanli Devleti'nin Türk olan bölgelerinde, itirazsiz olarak Türklerin hâkimiyeti saglanacak ve bir bölgenin halkicoklukça hangi idareyi istiyorsa, o idareye tâbi olacaktir" hükümleri de vardi

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #21
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



Bütün bunlara ragmen, Ingilizler müttefikleri Fransizlara bile bildirmeden Akdeniz baskumandani visamiral Arthur Calhorpe (Kaltorp)'a, Londra'dan telsizle bildirdikleri, bütün Osmanli târihinde görülmemis korkunç bir esaret ve teslim olus vesikasi olan yirmi bes maddelik Mondros mütârekesini dikte ettirerek ve hiç bir îtirâzina yer vermiyerek Osmanli temsilcilerine imzalattilar

Bu mütârekenin imzalanmaini tâkib eden günlerde, keyfî idareleri, ikbâl ve makam hirslari sebebiyle Osmanli Devleti'nin yikilmasina, milyona varan müslüman-Türk evlâdinin sehid olmasina ve Anadolu disindaki bütün topraklarimizin elden çikmasina sebeb olan ittihâd ve Terakki'nin üçlüsü olan Talat, Enver ve Cemâl pasalar ile diger ileri gelenleri yurt disina kaçtilar

Halkimizin seferberlik dedigi dört yil süren Birinci dünyâ harbinde Osmanli ordulari; Kafkasya cephesinde ve Karpatlardaki Galiçya'da Ruslarla; Makedonya' da Yunanistan ve Fransizlarla; Çanakkale'de Ingiltere-Fransa-Italya ve (Hintli, Avusturalyali) sömürgeleriyle; Sûriye-Filistin ve Irak cephelerinde, Yeni Zelanda ve Hindistan dâhil, Ingiltere Imparatorlugu ordulari ile san ve serefle kahramanca çarpisti Bu kahramanliklar halk türkülerine yedi düvelin önünde; "Osmanliydi ki dayandi" sözleriyle aksetmistir

Basta Ingiltere, Fransa ve Rusya olmak üzere, Amerika, Belçika, Brezilya, Çin, Kosta Rika, Küba, Yunanistan, Guatemala, Haiti, Honduras, italya, Japonya, Liberya, Montenegro, Nikaragua, Panama, Portekiz, Romanya,Sirbistan ve Siam'dan meydana gelen itilâf devletlerine karsi; Almanya, Avusturya-Macaristan ve Bulgaristan'dan meydana gelen ittifak devletlerinin yaninda harbe giren Osmanli Devleti, Hicaz, Yemen, Asir, Irak, Suriye, Filistin, Lübnan ve Misir'i kaybetti Osmanli Devleti'nin Birinci dünya harbindeki asker zayiatinin yekûnu ise 3842580 (üç milyon sekiz yüz kirk iki bin bes yüz ****en) kisidir Dört milyona yaklasan bu müdhis yekûnun 550000'i (bes yüz elli bin ) sehîd; 891364'ü (sekiz yüz doksan bir bin üç yüz altmis dört) malûl; 103731 'i (yüz üç bin yedi yüz otuz bir) kayip; 2167841'i (iki milyon yüz altmis yedi bin sekiz yüz kirk bir) yarali ve 129644'ü (yüz yirmi dokuz bin alti yüz kirk dört) esirdir Bu esirlerin büyük bir kismi esarette ölmüstür Memleketin çesitli bölgelerinde açlik, salgin, bulasici hastalik ve muhaceret (göç) sebebiyle telef olan sivil ahâli kurbanlari bu yekûna dâhil degildir Pek çok harb gemimizin de tahrîb oldugu bu harb esnasinda, Osmanli Devleti'nin daha önceki harbler sebebiyle zâten zayif durumda bulunan hazînesi iflâs hâline geldi, iste bütün bu millî felâketlere sebeb olanlarin, daragaçlariyla beraber kurduklari idarenin mâhiyetini de, faciaya sebeb olanlarin basindaki Talat Pasa; "Bizim bu memlekette kurdugumuz idare, olsa olsa münevver bir istibdâddir" diyerek ifâde etmistir Kurulan dîvân-i harb, kaçak olan Talat, Enver ve Cemâl pasalar ile Dr Nâzim'i giyabî olarak îdâma mahkûm etti

Birinci dünyâ harbinden sonra îtilaf devletleri kazançli çikarken, ittifak devletleri zararli çikmis, en degerli topraklari ellerinden alinmistir 1815 Viyana kongresinde kurulan, ancak on dokuzuncu yüz yil boyunca önemli degismelere ugramakla beraber umûmî olarak 1914 yilina kadar gelen Avrupa siyâsî haritasi ile güçler dengesi yikildi Bunun neticesinde Almanya, Avusturya-Macaristan ve Osmanli Imparatorluklari parçalanarak yerlerine küçük ve yeni bir çok devlet kuruldu Avrupa'da yeni bir siyâsî harita ve güçler dengesi ortaya çikti Daha genis mânâda dünyâda yeni bir statüko kuruldu Ancak bu degisiklik, müttefik devletlerin lehine idi itilâf devletleri; yenilen devletlerin topraklarini küçültecek, bâzilarini isgal edecek veya o topraklarda yeni devletler kuracak, askerî kisitlamalar ve yasaklar koyacak sekilde andlasmalar kabul ettirdiler Bunun neticesinde yikilan üç imparatorlugun biraktigi bosluk, basta Ingiltere olmak üzere; Fransa, Italya ve Japonya gibi devletler tarafindan doldurulmak istendi

Birinci dünyâ harbinden en kârli çikan devlet Ingiltere idi Almanya'yi yenilgiye ugratmakla Avrupa'dan adasina gelebilecek tehlikelerden ve denizlerde bu devletin rekabetinden kurtulmus oldu Diger taraftan Almanya' yi Ortadogu'dan uzaklastirarak, güçlü bir rakîbi ortadan kaldirdi ve böylece bölgeye hâkim oldu Ayni zamanda Rusya'yi etkisiz hâle getirdi ve Fransa'yi da ikinci plânda birakti Neticede, dünyânin bir numarali devleti hâline geldi

Fransa ise; Almanya ve Avusturya-Macaristan devletlerinin yenilmesi ve parçalanmasi ile sinirlarindaki iki büyük tehlikeden kurtuldu Avrupa'da ve Ortadogu'da elde ettigi kazançlarla da Ingiltere'den sonra ikinci devlet oldu

Italya, Avusturya'dan aldigi topraklarla kuzeye dogru genisledi Anadolu'da kendisine birakilan payi az buldugundan Ingiltere ve Fransa'ya kirgin olmakla beraber, elde ettigi adalar ve yerlerle Akdeniz ve çevresinde etkili duruma geldi Japonya ise, Uzak Dogu'da genis çikarlar elde ederek dünyâda söz ve etki sahibi oldu

Birinci dünyâ harbi sebebiyle gerek îtilâf, gerekse ittifak devletlerinin kendi bünyelerinde de bâzi siyâsî hâdiseler meydana geldi

Ancak Birinci dünyâ harbi sirasinda ve sonrasinda yapilan andlasmalar, yenilenlere çok agir sartlar getirdiginden, gâlib devletlerin de çikarlarina aykiri oldugundan ilk zamanlardan itibaren tepkilere, anlasmazliklara ve yeni mes'elelerin ortaya çikmasina yol açti Bunlar da barisin uzun sürmemesine sebeb oldu Dünyâda kisa bir müddet sonra yeniden bir umûmî savas tehlikesi basgösterdi

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #22
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



1KOSOVA SAVAŞI



Birinci Kosova Meydan Muharebesi (1362-1389): Osmanlilarin kurulusundan itibaren kuvvetlenmesi, Avrupa kitasinda fetihlerde bulunmasi, buradaki devletleri endiseye sevketti Tek baslarina karsi koyamayacaklarini anlayan bu devletler, ittifak halinde harekete karar verdiler ve anlastilar Sirp Krali Lazar ile Bosna Krali Tvartko ve Arnavud Prensi Jorj Kastriyota öncülügünde; Bulgar, Arnavud, Ulah, Sirp Prensleri de ittifaka katildilar Hayati muharebe meydanlarinda geçerek, Islâm Dini'nin cihad emrini yerine getiren, Birinci Sultan Murâd Hân, Osmanli Devleti aleyhine yapilan Hiristiyan ittifakindan, casuslar vasitasiyla haberdar oldu Gerekli tedbirleri yerinde ve zamaninda alinmak suretiyle, düsmanin dikkatini çekmeden, plânli olarak harbe hazirlanildi Haçli ittifakina karsi, Anadolu beyliklerinden yardimci kuvvetler istenerek, gönüllüleri davet edildi Balkanlar'daki ittifaki bozmak için, Vezir-i âzam Çandarlizâde Ali Pasa, otuzbin kisilik kuvvetle 1388'de, Bulgarlari saf disi ederek, Bulgaristan ve Mora isgal etti

Türkler'i, Balkanlar'dan atmak için hazirlanan ittifaka karsi bütün hazirliklarini tamamlayan Sultan Murad Hân, Harp Meclisi'nin ardindan, altmisbin kadar mevcutlu Osmanli ordusu ile Anadolu beylikleri kuvvetleri ve gönüllü Müslümanlar ile 1389'da, Sirp Krali Lazar'in merkezi olan Pristine istikametine hareket etti Rumeli Akinci kumandani Gazi Evrenuz Bey ile Pasa Yigit kumandasindaki Osmanli öncü kuvvetleri, Kosova'da müttefik Haçli kuvvetleriyle karsilastilar Osmanli ordusunun, Balkanlar'da ilerlerken, geçtigi yerlerde yagma, tahribat yapmamasi, Islâmi Hiristiyanlara çok iyi tanitti Islâmiyet hakkinda bilgileri olmayan halk, hayretler içinde kaldilar Idarecilerinden zulüm, eziyet, kötü muameleden baska birsey görmeyen ahâli, bundan sonraki seneler Türk idaresini arzu ve istekle beklediler ve benimsediler

Muharebe öncesi toplanan harp divaninda; istisareden sonra Sultan Murad-i Hüdavendigâr; kumandan ve hey'ete:

"-Cümleniz berhudar olasiniz Firasetinizi açikça bildirdiniz Gayri hepimiz biliriz ki, zafer ancak Allahü teâlânin yardimiyla gerçeklesir Küffar ordusu 'bizden fazladir Fakat Müslüman mücahid kâfirden secâatlidir Beglerim,, pasalarim, hadi göreyim sizi Bu gece, asker evlâdciklarimi hosça tutasiniz Onlara, Yüce Allah'imiza dua etmelerini vaziyet edesiniz Helâllasasiniz Ola ki yarin, çogumuz cennette bulusuruz" hitabini yapip, kendisi de mübarek Berât gecesi Kur'ân-i kerîm okuduktan sonra harb meydanindaki çadirinda, firtina devam ederken, tarihe geçen su duayi Allahü teâlâdan niyaz etti:
"-Ya Rabbim! Bu firtina, su âciz Murad kulunun günâhlari yüzünden çiktiysa, masum askerlerimi cezalandirma Onlari bagisla Allahim Onlar ki buraya kadar, sadece Senin adini yüceltmek, Islâm dinini kâfirlere duyurmak için geldiler Bu firtina âfetini, onlarin üzerinden def eyle Senin sanina lâyik bir zafer kazanmalarini nasip eyle Onlara öyle bir zafer kazandir ki, bütün Müslümanlar bayram ede Müslümanlari mansûr ve muzaffer eyle Ve dilersen o bayram gününde su Murâd kulunu sana kurban olsun Önce beni gazi kildin, sonra sehid et"

1389 yazinda Kosava'da, düsmana karsi harp nizami alan Osmanli ordusuna Sultan Murad Hân kumanda edip, merkez kuvvetlerinin basindaydi Vezir-i Âzam Ali Pasa, Sultan'in yanindaydi Ordunun sag kolunda Sehzade Bâyezid, Rumeli Beylerbeyisi Kara Timurtas Pasa, Akinci Beyi Evrenuz Bey, sol kolda Karesi Sancakbeyi Yakup Beg, Anadolu Beylerbeyi Saruca Pasa bulunuyor ve kumanda ediyordu Merkez kuvvetlerinin önünde Yeniçeriler ve onlarin önünde de toplar vardi Her kolun önüne biner okçu yerlestirildi Haçli ordusunun merkezinde bulunan Sirp despotu Lazar, birliklere komuta ediyordu Sag kola Lazar'in yegeni ve damadi Brankoviç, sol kola Bosna Krali Tvartka kumanda ediyordu Düsman kuvvetleri Sirp, Bosna, Macar, Ulah, Arnavud, Leh ve Çeklerden meydana gelip, mevcudu Osmanli kuvvetlerinden fazlaydi Muharebe 9 Agustos 1389 günü Haçhlar'in top atisiyla basladi Türk ordusunun kahramanligi ve harp plâninin mükemmelligi ve muvaffakiyetle tatbiki neticesinde, üstün Haçli ordusu, sekiz saat içerisinde bozuldu Sag kalan Haçli kuvvetleri geri çekilip, çareyi kaçmakta buldular Muharebenin kazanilmasinda ve düsmani imha ve takip edilmesinde, Sehzade Bayezid'in büyük rolü oldu Haçli kumandani Lazar ile oglu, yüksek rütbeli kumandanlar ve mahiyyetleri esir edildiler Murad Hân, zaferden sonra devrin an'anesi geregince, sükran ifadesiyle muharebe meydaninda dolasirken, Lazar'in damadi, yarali sirp asilzadelerinden Milos Obiliç'in halini sorarken sehid edildi Sultan Murâd-i Hüdâvendigâr'in sehâdetinden önceki vasiyyetinde, Bâyezid Hân, Osmanli Sultani oldu ikiyüzbinlik Haçli ordusunun kumandanlari dahi öldürülüp, Kosova'da zafer kazanilmasi neticesinde; Osmanli Devleti Balkanlar'a kesin olarak yerlesti ve Sirp Kralligi yikilarak, Sirbistan, Türk hakimiyetine geçirildi Bölgeye, Türk ve Islâm nüfusu iskân edilerek, hakimiyet pekistirildi

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #23
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



1VIYANA KUŞATMASI


Mohaç'ta Macaristan ordusunu tamamen imha edip bölgeyi Osmanli Devleti sinirlari içine katan Kanunî Sultan Süleyman Han, savastan sonra Budapeste' ye gelip Macaristan'in yeni statüsünü tesbit etmisti Buna göre Macaristan, Osmanli Devleti'ne bagli bir krallik olarak bilinen ve Mohaç muharebesine katilmayan Transilvanya (Erdel) voyvodasi Zapolya'ya verilecekti Nitekim Kanunî Sultan Süleyman Han 16 Ekim 1526'da Macaristan tacini Zapolya'ya veren târihî fermanini imzaladi ve Budapeste'de Macaristan tahtina geçirdi Kuzeydogu Macaristan'da Tokay sehrinde toplanan Macar diet (asiller) meclisi Zapolya'yi kral tanidi Macar kralliginin Bohenya tacina bagli olan ve Osmanli ordularinin girmedigi Bohenya, Moravya, Slovakya ve Silezya gibi ülkeler ise, Mohaç'ta öldürülen Macar krali Layos'un karisi ve ispanyaAlmanya imparatoru CharlesOuint'in kardesi olan Avusturya arsidükü Ferdinand'da kaldi Kanunî Sultan Süleyman istanbul'a döndükten sonra harekete geçen Ferdinand, Bratislava'da Osmanlilara karsi olan asillerden tesekkül ettirilmis bir diet meclisi toplayarak kendini Macaristan ve Bohenya krali îlân ettirdi Agabeyi Ispanya Almanya imparatoru CharlesQuint' in de destegini alarak iyice güçlenen Ferdinand, Tokay meydan muharebesinde Zapolya'yi yenerek Budapeste'yi (Budin) almis ve Macaristan'in büyük bir kismini ele geçirmisti Bunun üzerine Zapolay, Kanunî Sultan Süleyman Han'dan yardim istedi

Kanunî Sultan Süleyman Han, Mohaç zaferi ve kiliç hakkiyla zaptettigi genis Macaristan ülkelerinin Alman asilli bir hükümdarin eline geçmesine müsâde edemezdi Bu, Osmanli Devleti için vahim neticeler dogurabilirdi

Kanunî Sultan Süleyman Han sefer hazirliklariyla mesgulken, Macaristan'dan fethedilen arazinin geri verilmesi karsiliginda baris yapmak istegiyle Ferdinand'in elçileri geldi Fakat Almanlari, Budin ve Macaristan' dan çikarip atmak, Ferdinand'a gözdagi vermek, bulunabilirse, Alman ordusunu yakalayip yok etmek arzusunda olan Kanunî Sultan Süleyman Han, o zamanin âdetleri geregi elçileri tevkif ettirdi Hazirliklarini tamamladiktan sonra serbest birakip savas için yola çiktigini söyleyip Ferdinad'a gönderdi

10 Mayis 1529'da istanbul'dan hareket eden Süleyman Han, 20 Haziran'da Sofya'ya ve 18 Agustos'da Mohaç ovasina ulasti Zapolya da 6000 Macar askeri ile orduya katildi ve burada Pâdisâh' in elini öpmekle sereflendi Eylül' de Budin'i kusatan sultan Süleyman Han, teslim teklifinin reddedilmesi üzerine siddetli bir muhasara savasina basladi 8 Eylül'de kale kapilarindan biri ele geçirilip umûmî hücum baslatilinca, ümit kalmadigini anlayan müdâfiler, hayatlarina dokunulmamak sartiyla kaleyi teslim ettiler Kisa zamanda gösterilen bu muvaffakiyet karsisinda, Osmanli hâkimiyetine daha fazla karsi duramayacagini anlayan Bogdan voyvodasi besinci Petro Raves de ordugâha gelerek bir tâbiiyyet andlasmasi imzaladi Elbasan sancakbeyi Hasan Bey'i Budin'de muhafiz birakan Kanunî, 12 Eylül' de Macar taht sehrinden ayrilip Viyana üzerine yürüdü Bu arada Ferdinand'in adamlari tarafindan kaçirilmak üzereyken izvornik sancakbeyi Sultanzâde Bâli Bey' in ele geçirdigi meshur Macar taci, yeniçeri sekbanbasisi tarafindan Zapolya'ya giydirildi

Kanunî Sultan Süleyman Han, 22 Eylül'de Almanya sinirini geçti Ertesi gün Bâli Bey'in kardesi Semendire sancakbeyi Sultanzâde Mehmed Bey, Alman öncü kuvvetlerinin büyük bir kismini Viyana'nin on bes kilometre güneydogusundaki Bruck kasabasi yakinlarinda imha etti Esir edilen Alman kuvvetleri komutani Christophe Von Zedlitz ve alti general Sultan'a gönderildi 27 Eylül'de Viyana önlerine gelen ordu-yi hümâyûn, hiristiyanligin en büyük devleti olan Alman imparatorlugu'nun baskentini muhasaraya basladi

Kanunî Sultan Süleyman Han, 120000 kisilik bir orduyla Budin' den ayrilip Viyana üzerine yürüdügü haberi duyulunca, sâdece Almanya'da degil, bütün Avrupa' da müthis bir telas ve korku baslamis, Türklerin gelisi karsisinda, o sirada had safhada olan mezhep mücâdeleleri bile bir tarafa birakilarak, Viyana'ya yardim kampanyasi açilmis ve Avrupa'nin her yerinden muhtelif milletlere mensup yardim kuvveti akin akin gelmeye baslamis, hattâ muhâsaradan biraz evvel bu kuvvetlerin büyük bir kismi kaleye yerlesmisti Osmanli ordusunun hasmetinden büyük bir korkuya kapilan Ferdinand, alelacele sehri terkederek kaçmis, yerine ihtiyar ve tecrübeli bir asker olan, Kont Nicolos Von Salm'i kale komutani olarak birakmisti Müdâfaa hazirliklarina baslayan Kont Salm de, Türk ordusu gelmeden Viyana yakinlarindaki mahalleleri tamamen yakip yikmis, birinci istihkâm hattindan yirmi adim içerde ikinci bir istihkâm insâ etmis, Tuna sahillerine kaziklar diktirerek müdâfaa için gerekli tedbirleri almisti Osmanli humbaracilarinin yakici te'sirlerinden korunmak için evlerin ahsap çatilarini yiktirmis, top güllelerinin te'sirini azaltmak için de, sokaklarin kaldirimlarini söktürmüstü Ayrica iki ay yetecek kadar erzaki te'min edip, sehirdeki sivil halki disari çikarmisti

Kanunî Sultan Süleyman Han, Viyana'ya gelirken hiç bir zaman kaleyi alma gayesini gütmemis, istedigi zaman bunu gerçeklestirebilecegini göstererek göz dagi vermek istemisti Üstelik yeni fethedilmis olan Macaristan'da islâm idaresi tam yerlesmeden Viyana'nin da alinip askerin çok genis bir alana yayilmasi, stratejik bakimdan hatali olurdu Kisin yaklasmasi kale çevresinin yogun yagmurlar sebebiyle bataklik hâline gelmis olduguna aldirmadan kaleyi kusatmisti

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #24
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



Kaleyi muhasaraya baslayan Kanunî Sultan Süleyman Han, on yedi gün boyunca döverek, sehrin surlarini iyice tahrip etmisti Bu sirada bir Osmanli güllesinin isâbetiyle kale komutani Kont Salm de öldürülmüstü Çevreden aldigi istihbaratlar sonunda Viyana'ya yüzelli kilometre uzaktaki Linz'de Alman ordusunun da Osmanli ordusunun karsisina çikmayacagi anlasilinca, CharIesQuint'e verilen cezanin yeterli olduguna kanâat getiren Kanunî Sultan Süleyman Han, orduya muhasarayi kaldirma emrini verirken, çesitli beyler kumandasindaki akinci kuvvetlerini akina göndererek,Avusturya, Güney Almanya (Bavyera), Muravya, Bohenya Slovakya, Silezya (simdiki Çekoslovakya) ve Slovesya gibi Alman Imparatorlugu'na bagli ülkeleri bastan basa çignetti 16 Ekim'de Viyana önlerinden hareket eden ordu-yi hümâyûn, 25 Ekim'de Budin'e 16 Aralik'ta da istanbul'a döndü
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #25
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



2BALKAN SAVAŞI


I Balkan Savasinda Osmanli Devletinin agir maglubiyete ugrayip Balkanlardan çekilmesi sonucunda, Balkanlarda siyâsî bakimdan büyük bir bosluk ve dengesizlik meydana geldi Ganimetin paylasilmasinda anlasamiyan Balkan devletleri, birbirine düstüler
Sirbistan askeri, hareket dolayisiyla, Sirp-Bulgar ittifakinin çizdigi ve kendisine ayirdigi arazi parçasindan daha büyük bir bölgeyi ele geçirmisti Sirplarin bu arazi bölgelerini geri vermemesi anlasmazligin dügüm noktasini teskil ediyordu Diger taraftan Londra Konferansinda en büyük payi Bulgaristan'in almasi, diger müttefiklerin hosnutsuzluguna sebebiyet vermisti Bulgarlarin Ege kiyisina ulasmis olmasini Yunanlilar sert tepki ile karsilamislardi Bu husus, Yunanistan ile Sirbistan'i birbirine yaklastirmis ve aralarinda ittifak anlasmasi akdine sebep olmustu Sirbistan ile Yunanistan'in birbirlerine yaklastiklarini gören Bulgaristan, bu iki devlete tam hazirliklarini yapmadan önce 29-30 Haziran 1913'de saldirdi Ancak Bulgar ordusu Yunanlilar ve Sirplar tarafindan Makedonya'dan çikarildi Bu sirada Bulgaristan'dan pay almak istiyen Romenler de savasa girdiler ve kisa zamanda Bulgar Dobruca'sini ele geçirdiler Bulgar ordulari birkaç cephede savasmak zorunda kaldigi için yenilmeye basladi

Osmanli Devleti de bu tarihî firsati kaçirmadi ve bütün özellikleri ile bir Türk sehri olan Edirne'yi geri aldi

Bu yenilgiler üzerine Bulgarlar, bir yandan Romanya kralina basvurarak Balkanli devletlerle, bir yandan da Babiâli'ye basvurarak Osmanli Devletiyle baris yapmak istediler

II Balkan Savasi sonunda, Bulgaristan'la diger Balkan devletlerinin imzaladiklari 10 Agustos 1913 tarihli Bükres Antlasmasi, Romanya ile Bulgaristan'in yeni sinirini belirtiyor, Tuna'nin güneyinde kalan önemli bir arazi parçasini Güney-Dobruca dahil Romanya'ya birakiyordu

Osmanli Devleti ile Bulgaristan arasinda 29 Eylül 1913 tarihinde imzalanan Istanbul Antlasmasi ile Bulgaristan, Kirklareli, Dimetoka ve Edirne'yi Osmanli Devletine geri verdi Antlasmada Bulgaristan'da kalan Türklerin de durumu ele alinmakta, Türklerin mülkiyet haklarina saygi gösterilecegi de belirtilmekte idi

Osmanli Devleti ile Yunanistan arasinda imzalanan 14 Kasim 1913 tarihli Atina Antlasmasi ile Girit kesin olarak Yunanistan'a birakildi Ege adalarinin ne olacagi da büyük devletlerce kararlastirilacakti Büyük devletler ancak 1914 Subatinda Londra'da, bu adalardan Imroz, Bozcaada ve Meis bir yana, digerlerinin Yunanistan'a ve Italya isgalinde olanlari da Italya'ya kalmasina karar verdiler Ancak bu karar üzerinde henüz bir anlasmaya varilamadan I Dünya Harbi çikti Sirbistan'la antlasma ise 13 Mart 1914'de Istanbul'da imza edilmistir Sirbistan'la Osmanli Devletinin artik ortak siniri olmadigindan, sadece Sirbistan'da kalan Türklerin durumlari düzenlenmistir

I Dünya Savasi öncesi dönemde Osmanli Imparatorlugu, Afrika ile ilgisini kesmis, Balkanlarda agir toprak kaybina ugramis, Bulgaristan'dan geri aldigi Edirne ile Dogu-Trakya'da kalabilmistir Balkanlardaki devletlerin güçlenmesi ise, Avusturya-Macaristan ve Almanya' nin burada ilerleme egilimlerine ve Rusya ile Ingiltere'nin nüfuzlarina set çekmisti





2KOSOVA SAVAŞI

Ikinci Kosova Meydan Muharebesi (1472-1451): Türklerin Avrupa'daki, ilerleyisini durdurmak için, Hiristiyan devlet ve milletler, her maglubiyetin ardindan yeni ittifaklar kuruyorlardi Osmanli Sultani Ikinci Murad Hân (1421-1451) devrinde, 1444'deki Varna maglubiyetinin öcünü almak hissiyle, Macar Kral Naibi Hunyadi Yanus, Almanya, Polonya, Romanya ve diger ülkelerden doksanbin kisilik ordu topladi 1448'de Osmanli Devleti'ne tâbi Sirbistan'a giren Hunyadi Yanus'un kumandasindaki müttefik kuvvetlerin, buralari isgal haberi üzerine, Ikinci Sultan Murâd Hân, süratle harekete geçti Anadolu'daki Karamanogullari Beyliginden ve Sirbistan'dan yardimci kuvvetler alan Sultan Murad Hân, Ekim 1448'de Kosova'da düsmanla karsilasti Iki ordunun mevcudu da esit durumda olmasina ragmen, Osmanlilar devrin en üstün atesli silahlarina ve topa sahipti Müttefik ordusu agir zirhli olup, çesitli milletlerden meydana geliyordu Türkler ise muharebe egitim ve tecrübesi ile üstün taktik kabiliyet vasiflari yaninda, sarsilmaz bir iman birligi içindeydiler Sultan Murad Hân, Türk-Islâm an'anesi geregince, muharebeden önce sulh teklif etti Sulh, Haçli taassubu ile red edilince, düsman ordusu hakkinda bütün bilgileri degerlendirerek, harp nizâmi alindi Osmanli ordusunun merkezinde Ikinci Sultan Murad Hân, sag kolda Saruca Pasa, sol kolda, Dayi Karaca Pasa bulunuyordu Öncü kuvvetler, Akinci beylerinden Hizir Bey, Isa Bey, Turahan Bey, ihtiyat da Sinan Bey kumandasinda toplanmisti Hunyadi Yanus'un kumandasindaki müttefik ordusunun saginda Macarlar, Sicilyalilar, sol kolda da Almanya, Polonya, Romanya kuvvetleri vardi
17 Ekim 1448 tarihinde Hunyadi Yanus, zaferden emin bir sekilde taarruzla muharebeyi baslatti Müttefik askerler, coskuyla hücum etmesine ragmen, Türkler karsisinda birinci gün üstünlügü saglayamadilar Türklerin geri çekilecegini uman Hunyadi Yanus, ikinci gün ögleyin baslatilan taaruz da neticesiz kalinca, gece baskinina tesebbüs etti fakat basarili olamadi Muharebenin üçüncü günü olan 19 Ekim sabahi baslayan taarruzda, Osmanli ordusu, sahte ric'at taktigini tatbik ederek, mukavemet etmeden geri çekildi Sag ve sol kollar açilarak, müttefiklere Osmanli merkez kuvvetleri hedef tayin ettirildi Türkler'in kaçtigini zanneden Haçli ordusu zafer kazandik hissiyle suursuzca merkez istikametine ilerledi Merkezde safha safha geri alinirken, düsmanin iyice dagildigi tespit edilince, karsi taarruza geçildi Merkeze girmis olan düsman kuvvetleri, yandan ve geriden sarildi, iyice çevrildigini anlayan Haçlilar, ümitsizce bir an karsilik verdiler ve kaçmaya basladilar Önceden kaçanlar ve geri çekilenler disinda Haçlilar muharebe meydaninda imha edildi

Ikinci Kosova Meydan Muharebesi neticesinde, Türklerin Balkanlar'dan atilamayacagi kesinlesince, Avrupalilar taarruzu birakip, müdafaaya geçtiler Balkanlar'da baslatilan menfaat mücadelesi, hosgörü ve adalet prensiplerini tatbik etme siyasetince Osmanlilar lehine neticelendi


Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #26
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



2VIYANA KUŞATMASI

Köprülü Fazıl Ahmed Paşa'nın vefatı üzerine, 5 Kasım 1676 tarihinde Merzifonlu Kara Mustafa Paşa sadrazamlığa getirildi Rusya seferinin, yapılan barış antlaşmasıyla bitmesinden sonra, Macaristan'da Avusturya'ya karşı isyan edip tekrar Osmanlı Devleti himayesini isteyen Tökeli İmre (Emeric Thökely), Merzifonlu Kara Mustafa Paşa tarafından Orta Macaristan Kralı ilan edildi

Macarların lideri konumuna gelen Tökeli İmre, Avusturya kralı I Leopold'a karşı direnişe geçti Tökeli'nin Osmanlılardan yardım istemesi üzerine, bunu fırsat bilen Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Viyana'yı kuşattı(14 Temmuz 1683)

60 gün süren kuşatma sırasında Viyana'ya 18 büyük yürüyüş gerçekleştirildi Ancak büyük ve son saldırı için Merzifonlu Kara Mustafa Paşa sürekli bekliyordu Bu arada Papanın çağrısı üzerine Lehistan Kralı Jan Sobiyeski Viyana'nın yardımına yetişti

Düşmana 80 bin kişilik ordusuyla büyük moral ve güç kazandıran Lehistan Kralının gelmesiyle, Osmanlı Ordusu iki ordu arasında sıkıştı Kırım kuvvetlerinin yeterli gayreti ve mücadeleyi göstermemesi üzerine, Osmanlı ordusu dağıldı ve büyük bir bozguna uğradı; ordu hızlı ve düzensiz şekilde Belgrad'a doğru geri çekildi

İkinci Viyana Kuşatması'ndaki başarısızlık Sultan Dördüncü Mehmed'in Merzifonlu Kara Mustafa Paşaya olan güvenini sarsmadıysa da, düşmanları sadrazamı başarısızlığın tek sorumlusu olarak gösterdiler Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Belgrad'da idam edildi Yerine Kara İbrahim Paşa sadrazamlığa getirildi

Viyana önlerinde bozguna uğrayan Osmanlı Ordusu geri çekilince düşman kuvvetleri Macaristan girdi Sırasıyla Vişgrad (18 Haziran 1684), Uyvar (19 Ağustos 1685), Budin (2 Eylül 1686) kaleleri Avusturyalıların eline geçti Diğer taraftan Venedik, Avusturya ile anlaşarak Osmanlı Devleti'ne karşı cephe açtı ve adaların bazılarını ele geçirdi Venedik Yunanistan'da Patras, Korent, İnebahtı, Mizistre gibi önemli kalelere ve son olarak Atina'yı ele geçirdi (25 Eylül 1687) İkinci Viyana Kuşatması'nın Osmanlı tarihinde önemi büyüktür Şimdiye kadar bu denli büyük bir yenilgiye uğramayan Osmanlı Devleti artık gerilemeye başlıyordu İkinci Viyana Kuşatması'ndan sonra Avrupa Devletleri Türkleri Avrupa'dan çıkarma umuduna kapılıp kutsal ittifakı kurdular

Avusturya ve Venedik'e karşı alınan mağlubiyetler ve önemli kalelerin kaybedilmesi Osmanlı Devleti'nde büyük yankı uyandırmıştı Ordu da isyanlar başladı Askerler başarısızlığının sebebi olarak Sultan Dördüncü Mehmed'i suçluyorlardı Askerlerin isteği ile sadrazam olan Siyavuş Paşa, bütün devlet adamlarının hazır bulunduğu bir toplantıda Sultan Dördüncü Mehmed'in tahttan indirilerek yerine Şehzade Süleyman'ın tahta geçirilmesine dair bir karar aldı Sultan Dördüncü Mehmed 8 Kasım 1687 tarihinde tahttan indirildi

ANKARA SAVAŞI


Osmanli sultâni Yildirim Bâyezid ile Timur Han'nin 1402 senesinde Ankara'da yaptiklari muharebe Yildirim Bâyezîd Han; Nigbolu zaferiyle Rumeli'de Osmanli hâkimiyetini te'sis ettikten sonra, Anadolu'da birligi saglamak için harekete geçti Bu niyetle Aydin, Mentese, Karaman ve isfendiyarogullari beyliklerine son verdi Ancak bu beyliklerin basindaki beyler, Asya'da kuvvetli bir devlet kurup, batiya yönelen Timur Han'a sigindilar Ayni sekilde Tîmûr Han'nin hükümdarligina son verdigi Karakoyunlu beyi Kara Yûsuf ile Tebriz hükümdari Ahmed Bey de Yildirim Bâyezîd'e siginmis, Erzincan beyi Mutahharten de akrabalarini Yildirim Bâyezîd'e göndererek yardim istemisdi Tîmûr Han'a siginan Anadolu beyleri, Osmanli sultâni hakkinda; Tîmûr Han'nin önünden kaçan beylerde Yildirim Bâyezîd'e Timur'la ilgili olmadik seyler söyleyip kötüleyerek, her iki müslüman Türk hükümdarinin arasini açtilar, iki taraf da karsilikli kendilerine siginanlari müdâfaa ettiler Tîmûr Han, Yildirim Bâyezîd'e mektup göndererek kendisine siginanlarin iadesini istedi Bu mektuplarda her iki hükümdarin birbirlerine hakaret dolu sözlere yer verdikleri ilim adamlari arasinda kabul görmemektedir Bu gün bilinen hakaret dolu mektuplarin sahte oldugu isbatlanmistir Yildirim Bâyezîd, Tîmûr Han'nin istegini kabul etmeyince savas kaçinilmaz oldu

Tîmûr Han, kuvvetli bir ordu ile, Anadolu içlerine dogru harekete geçti Bunu haber alan Yildirim Bâyezîd de, Istanbul kusatmasini kaldirarak, kuvvetlerini Bursa'da toplamaya basladi Bursa'dan hareket eden Osmanli ordusu, iki koldan yürüyerek Ankara önüne geldi Bu sirada Tîmûr Han Sivas'i ele geçirmisdi Onun, Sivas'da oldugunu haber alan Yildirim Bâyezîd, agirliklarinin bir kismini Ankara'da birakarak Akdagmadeni ve Kadisehri daglik mintikasinda mevzi almak istedi, iki ordunun öncü kuvvetleri Sivas ve Tokat bölgelerinde karsilastilar ise de, Osmanli sultâni Sivas ile Tokat arasindaki geçitleri tuttugundan, burada muharebe yapmayi kendisi için tehlikeli gören Timur Han Kayseri'ye dogru yürüdü Timur Han, Bâyezîd'i kendisine dogru çekmek istediyse de duruma vâkif olan Yildirim Bâyezîd bu oyuna gelmedi ve yapacagi taarruzun zamanini bekledi

Tîmûr Han Kirsehir üzerinden hizla Ankara önlerine gelerek kaleyi kusatti Kale muhafizi Yâkûb Bey, kaleyi siddetle müdâfaa etti Tîmûr Han Osmanli ordusunun gelecegini tahmin ettigi yolu iyice tahkirn etti Osmanli ordusu ise onun hiç beklemedigi taraftan ve tahmininden çok erken Ankara önlerine geldi

Osmanli ordusunun merkezinde sultân Yildirim Bâyezîd bulunuyordu Yaninda sadrâzam Çandarlizâde Ali Pasa, sehzade Isa, Mustafa ve Musa Çelebiler yer aliyordu Sag cenahta bulunan Anadolu birliklerine vezir Tîmûrtas Pasa, sol cenahta yer alan Rumeli birliklerine sehzade Süleyman Sah kumanda ediyordu, ihtiyat kuvvetlerinin basinda da Sehzade Mehmed Çelebi bulunuyordu Sol cenahin ihtiyat kuvvetlerini, Sirbistan despotu ve Sultân'nin kayin biraderi Stefan Lazreviç'in kumandasinda yirmi bine yakin zirhli sirp askeri meydana getiriyordu Merkez ihtiyatinda Karakoyunlular, sag cenahin ihtiyatinda Kara tatarlar denilen Türklesmis Mogollar yer aliyordu Ayrica Süleyman Sah'in kumandasinda akinci kuvvetleri de vardi Osmanli askerinin sayisi yetmis binden fazla idi

Tîmûr Han, ordusunun merkezinde yer almisti Torunu Muhammed Mirza, zirhli ve atli olan Mâverâünnehr askeri ile ihtiyatta idi Diger torunlari Pir Muhammed ve Iskender Mirza, Muhammed Mirza'nin yaninda yer aliyorlardi Sag cenaha üçüncü oglu Mîransah, sol cenaha ise dördüncü oglu Sahruh Mirza kumanda ediyordu Zirhli otuz iki fil, ordunun önünde dizilmisti Ikiye ayrilmis olan merkez kuvvetlerin sag tarafina Tîmûr Han'nin ikinci oglu Ömer Seyh Mirza, sol tarafina ise Emir Celâl islâm kumanda ediyordu Akkoyunlu sultâni Osman Bey ile Emîr Cihan Sah'in tümenleri sag cenahin önünde yeralmisti Mutahharten Bey Karamanoglu, Aydinoglu, Menteseogiu, Germiyanoglu, Saruhanoglu ve Candaroglu, sag cenahta yer almislardi Çagatay sultâni Mahmüd Han, Timur'un yaninda idi





Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #27
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



Muharebe günü sabah namazindan sonra Yildirim Bâyezîd, askerlerine veciz bir hitabede bulundu Fakat karsi taraf da sünnî müslüman ve Türk oldugu için, askerin, hiristiyan ordularina karsi gösterdigi basariyi gösteremiyecegi ortada idi

Iki ordu, Ankara'nin kuzey dogusundaki Çubuk ovasinda 28 Temmuz 1402 târihinde karsilasti Burada, o devrin en büyük kumandanlarindan ikisi arasinda târihin en büyük savaslarindan biri oldu Fil görmemis Osmanli atlari ürktü Osmanli ordusundaki Kara tatarlarin aniden Tîmûr tarafina geçip, Rumeli sipahilerinin arkasindan ok atmaya baslamalari, Osmanlinin taarruz gücünü kirdi Bu sirada Osmanli ordusundaki Karaman, Candar, Germiyan, Aydin, Mentese ve Saruhanli sipahileri karsi tarafta bayrak açmis olan beylerini görünce, Tîmûr Han'in tarafina geçtiler Yildirim Bâyezîd'in yaninda az bir asker kaldi Osmanli ordusunun bir kismi geri çekildi Kara Tîmûrtas ve Fîruz pasalar, birlikleri tamamen bozuluncaya kadar dayandilar Yildirim Bâyezîd gün batarken üç bin kisi ile Çataltepe'de muharebeye devam ediyordu Burada süren üç saatlik vurusmadan sonra maglûbiyeti anlayinca etrafindaki askerleri yararak kurtulmak istedi Yildirim Bâyezîd'in ati yaralaninca oglu ile beraber Çagatay hani sultan Mahmüd Han'in kumanda ettigi birlik tarafindan esir alindi

Tîmûr Han kendisini iyi karsiladi ve tesellîde bulundu Bir Osmanli pâdisâhina yarasir sekilde, izzet ve ikramda bulundu Timur'un, Yildirim Bâyezîd'e iyi davranmadigi iddialari uydurmadir Ancak esaret zilletini çekemeyen Yildirim Bâyezîd Han, kederinden ve nefes darligindan kirk dört yasinda vefat etti Tîmûr Han ölüm haberini alinca; "Yazik oldu, büyük bir mücâhid kaybettik" demekten kendini alamadi

Ankara savasi ortaçagin en büyük meydan muharebesidir Iki yüz binden fazla Türk askeri birbiri ile savasmistir Anadolu topraklarinda iki müslüman devlet arasinda yapilmis olan büyük meydan muhârebelerindendir Ankara savasinin önemli neticeleri arasinda; AnadoluTürk birliginin parçalanmasi, Bizans ve istanbul fethinin elli yil daha uzamasi ve Osmanli Devleti'nin gelismesinin en azindan yarim asirdan daha fazla gecikmesi sayilabilir

Tîmûr Han, Ankara savasinda kirk bine yakin zayiat vermistir Hâlbuki o bu muharebeye kadar alti binden fazla kayip vermemisti Buna Osmanli ordusundaki sevk ve idarenin mükemmeliyeti sebeb olmustur Bâzi tarihçiler, Yildirim Bâyezîd ile harb ettigi için Tîmûr Han'i haksiz olarak kötülemekte, harp sahasinda olanlari, zulüm ve ortaligi kana boyamak seklinde bildirmektedir Hâlbuki bunun iki devlet arasinda bir hâkimiyet savasi oldugu unutulmamali, bu savas tarafsiz ele alinip degerlendirilmelidir

BELGRAD'IN FETHİ



Kanûnî Sultan Süleyman tahta çıktığında Avrupa'nın en güçlü devleti Roma-Germen İmparatorluğu (Almanya) idi Almanya İmparatoru Şarlken Macaristan'a hakim olmak için Macar kralı ile yakın akrabalık ilişkileri kurmuştu Macar Kralı İkinci Lui, Şarlken'e güvenerek vergilerini ödemiyor kendisine gönderilen Osmanlı elçilerini öldürtüyordu

Fatih Sultan Mehmed, Avrupa'da düzenlediği seferlerde Sırbistan'ı almıştı Ancak stratejik bir öneme sahip Macaristan alınamamıştı Kanûnî Sultan Süleyman Macaristan'ı almak üzere harekete geçti Belgrad, karadan ve Tuna ırmağındaki Osmanlı donanması tarafından kuşatıldı Şehir, gayet iyi savunulmasına rağmen teslim olmak zorunda kaldı (29 Ağustos 1521) Belgrad Muhafızlığına Balı Paşa getirildi Bu sefer sonunda İstanbul'a gönderilen bazı Belgradlılar kurulan Belgrad köyüne yerleştirildi

Belgrad'ın fethi, Kanûnî Sultan Süleyman'ın ilk fethidir

Belgrad, bundan sonraki yıllarda Osmanlı Devleti'nin Avrupa'ya açılan en büyük kapısı oldu Bu sebeple Belgrad'a Darü'l-cihad" denildi




CERBE SAVAŞI


Turgut Reis'in İspanyollar'ın elinde bulunan Cerbe adasını kuşatması üzerine, Andrea Doria komutasındaki bir Haçlı donanması İspanyollara yardıma geldi Yapılan Cerbe Deniz Savaşında büyük bir zafer kazanıldı Cerbe Osmanlılara geçti (1559)




ÇALDIRAN SAVAŞI


Yavuz Sultan Selim, babası Sultan İkinci Bayezid ve kardeşleri ile taht mücadeleleri vererek tahta çıktığında, Osmanlı Devleti sıkıntılı bir dönem yaşıyordu Bu bunalımlı dönemin en büyük sebebi Doğu'daki Şii-Safevi Devletiydi Bu devletin ortadan kalkmasıyla huzur sağlanacak ve Türkistan yolu Osmanlılara açılacaktı

Yavuz Sultan Selim'in en büyük amacı doğudaki bütün Türk İslam devletlerini tek bir devlet çatısı altında birleştirmekti Yavuz Sultan Selim, 1514 yılı baharında ordusuyla birlikte İran seferine çıktı Osmanlı kuvvetleri, Erzincan'dan Tebriz'e doğru yürüyüşüne devam etti

Çaldıran'da 23 Ağustos 1514'te yapılan savaşta Osmanlı kuvvetleri büyük bir zafer kazanırken, Safeviler bozguna uğradılar Şah, kaçarak hayatını zor kurtardı

Yavuz yoluna devam ederek Tebriz'e girdi Şehirdeki birçok sanatçı ve ilim adamı İstanbul'a gönderildi Bu zafer sonucunda Şah İsmail eski prestijini kaybetti Bu sayede Doğu Anadolu'da Osmanlılar için bir tehlike kalmamış oldu

15 Eylül 1514'te de Tebriz'den Karabağ'a hareket eden Yavuz'un amacı, kışı orada geçirip, baharda İran'ı tümüyle almaktı Ancak şartlar müsait olmadığı için Amasya'ya gidildi Çaldıran Zaferi'nden sonra, Erzincan, Bayburt kesin olarak Osmanlı hakimiyetine geçti Kemah kalesi alındı 12 Haziran 1515'de kazanılan Turnadağ zaferi ile Dulkadiroğlu beyliğine son verildi Diyarbakır, Mardin ve Bitlis Osmanlı hakimiyetine girdi Böylece Anadolu'da Türk birliği sağlanmış oldu




EĞRİ KALESİ FETHİ


Durumun kötüye gittiğini anlayan Sultan Üçüncü Mehmed devlet büyüklerini toplayıp şöyle dedi:

"Ceddimiz, devletimizin kurucusu Osman Gazi Hazretleri'nden, büyük dedemiz Kanuni Sultan Süleyman'a kadar bütün padişahlar askerin önünde sefere çıkmışlardır Dedemiz Sultan İkinci Selim'le (Sultan İkinci Selim) cennetmekan pederimiz Sultan Murad (Sultan Üçüncü Murad) bu usulü bozdular Biz dahi, başlangıçta seferi paşalarımıza ısmarlamakla hataya düştük Asker evlatlarımız bizi başlarında görmek isterler Kararımız odur ki; yakında sefere çıkacağız Hazırlıklar tamamlansın Küffara haddini bildirmeye gitmek gerekir"

Sultan Üçüncü Mehmed kendisine karşı çıkan annesi Safiye Sultan'a da şöyle der:

"Valide, biz Sultan oğlu sultanız, kullanmayacaksak Eyüp Sultan Camiinde bu kılıcı niçün kuşandık? Kararımız karardır, sefere çıkacağız Taht uğruna devleti feda etmeyiz"

20 Haziran'da ordu hareket etti ve kuşatılan Eğri Kalesi 12 Ekim 1596'da padişaha teslim edildi




Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #28
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



EĞRİBOZ SAVAŞI


Sultan İkinci Süleyman kendi iç meseleleriyle uğraşırken, Venedik ve Lehistan'da da karışıklık yaşanıyordu Ancak o an için asayişi sağlamış olan Avusturya, Osmanlı'nın içinde bulunduğu kaos ortamından yararlanmasını bildi Tuna'yı geçen Avusturya kuvvetleri Eğri (14 Kasım 1687), İstoni ve Belgrad kalelerini (6 Eylül 1688) ele geçirdiler

Belgrad'ın düşmesi Avrupalılara Balkanların yolunu açtı Bosna, Erdel ve Eflak Avusturyalılar tarafından işgal edildi Bu ilerleyiş karşısında toparlanan Osmanlı kuvvetleri karşı saldırıyı başlattılar 30 Ekim 1688'de Çelebi İbrahim Paşa komutasındaki Osmanlı kuvvetleri Eğriboz zaferini kazandılar 1689 yılı yazında Sultan İkinci Süleyman, Avusturya seferine çıktı

Sadrazam Köprülü Fazıl Mustafa Paşa komutasındaki yenilenmiş Osmanlı kuvvetleri, 8 Temmuz 1690'da Gladova ve Orsova'yı geri aldılar Kanije 11 Temmuz 1690'da düşman eline geçtiyse de, Osmanlı kuvvetleri 8 Ekim 1690'da Belgrad'ı geri almayı başardılar Böylece Tuna Hattı yeniden kurulmuş oldu




FAS'IN FETHİ

Osmanlı Devleti Fas'a kadar olan tüm Kuzey Afrika'yı topraklarına katmıştı Sultan Üçüncü Murad tahta geçtiği sırada Fas'ta iktidar mücadeleleri boy gösteriyordu Fas Osmanlı'dan yana olanlar ve Portekiz'den yana olanlar diye ikiye bölünmüştü

1578 yılında Fas sultanının da ricası ile Fas'a giden Ramazan Paşa komutasında ki Osmanlı kuvvetleri Vadi-üs Sebil'de yapılan savaşta Portekiz kuvvetlerini yendiler ve böylece Fas Sultanlığı Osmanlı himayesine alındı





HACOVA ZAFERİ


Eğri Kalesi'nin fethinden sonra, Osmanlı birlikleri ilerleyerek 15 Ekim 1596 günü Haçova'da Avrupa ordusuyla karşılaştı Bu ordu da Avusturya, Alman, Erdel, İspanyol, Fransız, Çek ve Leh kuvvetleri vardı

Avusturya Arşidükü Maxmilien komutasındaki düşman kuvvetleri ile yapılan savaşta Osmanlı birlikleri, düşman birliklerinin tüfek atışlarına maruz kaldı Pek çok askerimiz şehit oldu

Ordu merkezinin ele geçirilip padişahın ayrıldığı haberi yayıldı Ancak bu gelişmelerden haberi olmayan akıncılar canla başla savaşa devam ediyordu Yalnızca bu akıncı birliklerinin mücadelesi bile düşman ordusunun dağılmasına yetti ve kazanılan Haçova Zaferi ile Osmanlılara Viyana yolu açıldı (26 Ekim 1596)

Haçova Savaşı'ndan sonra Sultan Üçüncü Mehmed İstanbul'a döndü Avusturya Cephesi'ne Satırcı Mehmed Paşa atanmıştı Tata Kalesi'ni geri almayı başaran Satırcı Mehmed Paşa, Budin'in kuzeyindeki Vaç bölgesinde düşman kuvvetleri karşısında başarılı olamadı Bu arada Avusturya temsilcileri ile bir barış antlaşması yapılmaya çalışıldıysada, olumlu bir sonuç alınamadı Bir süre sonra Avusturya kuvvetleri Kanuni Sultan Süleyman zamanında fethedilen Yanıkkale'yi (Raab Kalesi) ele geçirdiler (1598)

INEBAHTI SAVAŞI


Kıbrıs'ın alınması Avrupa'da bir Haçlı donanmasının hazırlanmasına neden oldu Don Juan komutasındaki Haçlı donanmasında Venedik, İspanya, Malta, Papalık ve diğer İtalya hükümetlerine ait gemiler bulunuyordu Osmanlı Donanmasının değerli komutanları Pertev Paşa ve Uluç Ali Paşa bu karşılaşma sırasında savunma yapılmasını istedilerse de Kaptan-ı Derya Ali Paşa saldırıda bulunulmasını istedi

İki donanma Mora'nın kuzey, Orta-Yunanistan ile Karlıeli'nin güney kapılarında bulunan İnebahtı körfezinde karşılaştı (7 Ekim 1571) Şiddetli çarpışmalardan sonra Kaptan-ı Derya Ali Paşa ve beraberindekiler şehit düştü

Osmanlı donanması beklemediği bir darbe aldı ve çok sayıda gemisi batırıldı Savaşta büyük başarılar göstererek gemilerini kurtarmayı başaran Uluç Ali Paşa Sokullu Mehmed Paşa tarafından, Kaptan-ı Deryalığa getirildi

Sokullu Mehmed Paşa yeni bir donanma hazırlamasını istedi Bunun için çok sayıda malzemeye ihtiyaç olduğunu kısa süre içinde böyle bir donanmanın hazırlanmasının zor olduğunu söyleyen Uluç Ali Paşa'ya Sokullu; "Bütün donanmanın demirlerini gümüşten, halatlarını ibrişimden, yelkenlerini atlastan yapabiliriz Hangi geminin malzemesi yetişmezse gel benden al" demesi Osmanlı Devletinin o dönemdeki gücünü göstermesi açısından önemlidir

Sokullu Mehmed Paşa gönderilen Venedik elçisine İnebahtı Deniz Savaşıyla ilgili olarak
"Biz Kıbrıs'ı almakla sizin kolunuzu kestik, siz İnebahtı'nda bizi yenmekle, sakalımızı traş ettiniz Kesilen kolun yerine yenisi gelmez, fakat kesilen sakalın yerine daha gür çıkar"


Bununla beraber İnebahtı faciasından sonra kaybedilen binlerce denizciyi yerrine getirmek kolay olmamış ve tecrübesiz, leventlerden teşkil edilen yeni donanma Osmanlı'ya Akdeniz'de eski kudretini kazandıramamıştır Artık Avrupa siyasetini yönlendirecek ve ticaret yollarını hakimiyet altına alacak Hint Seferleri gibi büyük projelere de edilmemiştir

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #29
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



KANİJE KALESİ ZAFERİ


Satırcı Mehmed Paşa iki yıldır hiçbir askeri başarı kazanamamıştı Bu süre içinde bazı Osmanlı kaleleri Avusturyalıların eline geçmişti Mehmed Paşa'nın idamı üzerine, Sadrazam Damat İbrahim Paşa ordunun başına geçti ve Belgrad'a geldi Bu sırada Avusturya barış istemişti

Avusturyalılar daha önce geri aldıkları Eğri'yi ve Hatvan'ı bize vermeyi önerdiler Bu öneriye karşılık, Osmanlı temsilcileri Estergon, Neograd, Vürek ve Yanıkkale'yi istediler Antlaşma yapılamadı

Belgrad'da kışı geçiren Damat İbrahim Paşa, Kanije Kalesi'ni kuşatıp sıkıştırmaya başladı Kuşatma devam ederken, kale içinde esir olan Türklerin canlarını feda etmek uğruna havaya uçurdukları barut deposu kalenin harap olmasına yol açtı Ancak yine de teslim olmayan Kanije Kalesi'nin yardımına bu seferde Philippe Emmanuel komutasındaki 20000 kişilik bir ordu geldi İki ateş arasında kalan Osmanlı ordusu kahramanca savaşmaya devam etti Yardıma gelen düşman ordusunun geri çekilmesi üzerine, 40 gün süren bir kuşatmadan sonra Kanije teslim oldu

Beylerbeyliğin merkezi Kanije'ye alındı, Kanije Beylerbeyliği Tiryaki Hasan Paşa'ya verildi Sultan Üçüncü Mehmed, bu başarısından dolayı Damat İbrahim Paşa'ya kendisi padişah olarak yaşadığı sürece sadrazamlıkta kalacağı vaadinde bulundu (10 Eylül 1601) Kanije kalesini geri almaya çalışan Arşidük Ferdinand, Kanije'yi büyük bir orduyla kuşattı Tiryaki Hasan Paşa komutasındaki az sayıda asker iki aydan fazla kaleyi korudu Yiyecek içecek malzemesi ve cephanesi tükenmeye başlayan Osmanlı kuvvetleri beklenmedik bir çıkışla kendisinden kat kat üstün görünen düşman ordusunu Kanije kalesi önünde yendi (18 Kasım 1601) Bu zaferden sonra İstolni, Belgrad ve Estergon, 1603'de de Uyvar fethedildi

KIBRIS'IN FETHİ


Kıbrıs Venediklilerin elinde bulunmaktaydı Mısır'ın alınmasından sonra Memluklülere vergi veren Kıbrıs, Osmanlılara vergi vermeye başlamıştı Ekonomik, stratejik ve coğrafi yönden çok önemli olan Kıbrıs seferinin kolay olacağı düşüncesiyle Lala Mustafa Paşa Kıbrıs Seferine taraftar olurken, Sokullu Mehmed Paşa ise yeni bir Haçlı Seferine yol açacağı endişesiyle Kıbrıs'ın fethine muhalif kalmıştı

1570 yılının Ekim ayında Kıbrıs'taki irili ufaklı tüm şehirler alınmış, Kıbrıs'ın başkenti durumundaki Lefkoşe Osmanlıların eline geçmişti Ancak Kıbrıs'ın en önemli kentlerinden olan Magosa henüz alınamamıştı Lala Mustafa Paşa komutasındaki Osmanlı birlikleri yardımcı birliklerin de gelmesiyle, Magosa kalesini karadan ve denizden kuşatmaya başladı Yaklaşık bir yıl süren kuşatmadan sonra Magosa da teslim olmak zorunda kaldı (4 Ağustos 1571) Adaya Türkler yerleştirildi




KIRIM SAVAŞI



Ondokuzuncu yüzyilda, Rusya'ya karsi, Avrupa devletlerinin Türkiye ile müttefik oldugu büyük savas Osmanli Devleti ile müttefiki Ingiltere, Fransa ve Italya, Ruslar'a karsi savastilar
Kirim Savasi'nin görünen sebebi; Kudüs'teki Islâm, Hiristiyan ve Musevi dinlerince mukaddes olan makamlar mes'elesidir Savasin asil sebebi ve Avrupa devletlerinin Türkiye'nin yaninda Ruslar'a karsi ittifak etmeleri; Ingiltere'nin, Hindistan'daki Müslüman Gürganiyye-Baburlüler Devleti'ni yikip, bölgenin hakimiyetini saglama faaliyetleridir Bu gayenin tahakkuku için engel kabul ettigi Osmanli Devleti'ni büyük savasa sokup, Rusya ile mesgul etmek istemesidir Ruslar'in Akdeniz' e inmesini kendi güvenligi ve Ortadogu'daki menfaatlerine ters düsen Fransa'yi da, büyük savasin içine sürüklemeye Ingiliz siyaseti muvaffak oldu Fransa Imparatoru Üçüncü Napolyon Bonapart da, ülke içinde, kralcilara karsi ahâlinin destegini saglamak için kilisenin destegine muhtaçti Ingiltere, Üçüncü Bonapart'i, Rus Çari Birinci Nikola'nin, Kudüs'de, Katolikler'e karsi Ortadokslar'i ayaklandirdigini ileri sürdü Kirim Savasi'na sonradan katilan Sardenya Kralligi da Italya birligini kurmak için siyasi destege ihtiyaci vardi Italyan Piemento hükümetini de büyük savasla mesgul eden Ingilizler, Büyük Britanya Imparatorlugu topraklarina toprak, hazinelerine zenginlik katarken, dünya hakimiyeti için engel gördügü Islâmiyeti de, yikmak için faaliyetlerini daha da artiriyordu Çarlik Rusya'si Bahriye Naziri Prens Mençikofu, büyükelçi sifatiyla 28 Subat 1853'de Istanbul'a gönderip, Türkiye'ye baska bir devletin taarruzuna karsi yardim teklif etti Çok cüretkârane yapilan teklife karsi müttefiklerin yardimi talebi de sahte olup, çabalari yaldizli reklâm propagandasi ve sahte dostluktu Müttefiklerin teklifine aldanip da; 26 Eylül 1852'de Bâb-i Âlî'de yüzaltmisüç kisi toplayip, Rusya'ya savas ilân eden Mustafa Resîd Pasa'nin hareketi, kahramanlik gibi görünse de; sonucu büyük bir aldanis ve Osmanlilarin yipratilma hareketidir

Rusya, "Sicak Denizlere Inme" siyaseti geregince; Balkanlar'daki Slavlar'in ve Ortadokslar'in hâmiligini, yardim teklifi karsiligi, Türkiye'den istiyordu Ihtilâller ülkesi Fransa da, Ortadogu'daki katoliklerin koruyuculugunu yapmak istiyordu Fransiz Devlet Baskani Imparator Üçüncü Napolyon Bonapart da ülke içinde iktidarini kuvvetlendirmek için Kudüs'deki mukaddes makamlar meselesinin içine girdi Rusya ve Fransa, kendi emparyalizmi için bu hesaplar içindeyken, Osmanli Sultani Abdülmecid Hân; hakimiyet prensibiyle hareket edip, Kudüs'teki mukaddes makamlarin ülkesi içinde bulundugunu ve bu eserlere hizmetlerin Osmanlilarca ifâ edildigini ilân etti Kendi hesaplari pesinde olan ülkeler tarafindan Sultan Abdülmecid Hân'in tepkisi büyük hayrete sebebiyet verdi Fransa Ingiltere'nin de tesvikiyle Rusya'ya karsi Osmanli Devleti'nin yaninda oldugunu ilân etti Sonradan Papalik Italya'sinin da katildigi Kirim Savasi'nda, Ingiltere ve Fransa, sahte dostluklarla Osmanli Devleti'nin yaninda yer aldi Bu dostluga aldanmakta Koca Mustafa Resîd Pasa'nin büyük rolü vardir Rus Çari Birinci Nikola, "Hasta Adam" lâkabini taktigi Osmanli Devleti topraklarindan Eflâk ve Bogdan'a, 3 Temmuz 1853'de girdi

Rus isgal kuvvetleri Baskumandani Pres Gorçakof, bu harekâtin isgal olmadigini ilân etti Ruslar'in Osmanli sinirini geçerek yayinladiklari beyanname, büyük hayrete sebep oldu Rus Disisleri Bakani Nesselro'de de Avrupa ülkelerine bu isgalin Türkiye'ye savas ilân etmek olmadigini bir beyanname ile ilan etti

Ruslar'in, Eflâk ve Bogdan'a girmesiyle, Rumeli Ordu Kumandani Ömer Lütfi Pasa, ordusu ile Tuna Cephesine geldi Ömer Pasa, Ruslar'a; Eflâk ve Bogdan' in onbes gün içinde tahliyesini isteyip, aksi taktirde harekete geçilecegi bildirildi 28 Eylül 1853'de Rus elçilik personelinin Türkiye'yi terketmesiyle; Bogazlarin, tarafsiz milletlerin ticaret gemilerine açik oldugu ilân edildi Rumeli Ordu Kumandani Ömer Pasa'nin teklifi, Rus Baskumandani General Gorçakof tarafindan kabul edilmedi

Ömer Pasa'nin altmisbin kisilik kuvvetine karsi, Ruslarin, Tuna boyunda yüzellibin kisilik kuvveti vardi Türk Ordusu, zamanla takviye edildi 23 Ekim 1853'de, iki vapur, asker yüklü olarak çektigi sekiz dubadan meydana gelen Ruslar'in Tuna Filosuna Isakçi önünde Türkler'in ada bataryalarindan ates açildi Savasta iki duba batirildi Diger duba ve vapurlar yaralanarak, Ruslar'in üçyüz askeri telef edildi

Ruslar, Balkanlar'i çevirerek, Sirplarla Makedonya Rumlari'ni Türkler'e karsi ayaklandirip Osmanli Devleti'ni zor duruma düsürmek istedi Ömer Pasa, Rus harekâtina karsi 22 Ekim 1853'te, Kalafat'a girerek, onlari sasirtti Anadolu Cephesinde de Müsir Abdülkerim Nâdir Pasa, Kafkasya'da harekâtda bulunup, Seyh Samil ile irtibat kuruldu Kafkasya'daki yerli ahâliden, Ruslar'a karsi destek saglandi Ekim sonunda Dogu Karadeniz ve Batum civarindaki Sekvetli Kalesi fethedildi Ruslar kaleyi geri almak için karadan ve denizden kusattilarsa da, büyük kayip vererek geri çekildiler Kafkasya Cephesi'nde Ruslar'in Muraviev kumandasindaki yüzaltmisbin askerine karsi, Abdülkerim Pasa kumandasinda yüzellibin asker mevcuttu Ingiltere ve Fransa'nin gönderdigi müttefik donanma, Besike Körfezi önlerinden Kasim 1853'de Istanbul'a gelip, Beykoz'a demirledi Rumeli Ordusu, Kasim 1853'de Ruslar'a karsi Tuna boyundan hareket ederek, 5 Kasim'da Oltenico Zaferi'ni kazandilar Ruslar bozgun halinde Bükres'e çekildiler Kafkasya Cephesi' ndeki Anadolu Ordusuna erzak ve mühimmat götüren Osman Pasa kumandasindaki oniki gemilik Türk filosu, Karadeniz'deki siddetli firtinadan dolayi Sinop Limani'na siginmisti Türk filosunu takip eden Rus Amirali Nochimof, takviye alip, gerekli kesfini tamamlayinca 30 Kasim 1853'de Sinop'u basti Sinop limanindaki Türk filosundan alti Türk ve bir Ingiliz ticaret gemisini batirip, iki bin Türkü sehid ettiler Sinop'un Müslüman mahalleleri üçyüzonsekiz Rus topuyla bombardiman edildi Ikibinbesyüz ev tahrip edilip, yerli ahâliden sehid olanlar oldu Ruslar'in, insanlik disi Sinop baskini, ünya kamuoyunda infiale sebep oldu Rus amiralinin, bombardimandan sonra olaydan duydugu teessürünü bildirmesi, Eflak ve Bogdan'i isgal edip, bunun sinir tecavüzü olmadigini beyannameler ile ilân etmeleri gibi aksi tesir yapti Istanbul'daki Ingiliz ve Fransiz donanmalari 1853 sonunda Karadeniz'e açildi Rumeli Ordusu, Tuna boyundan hareket ederek Çatana Muharebesi'nde, 5 Ocak 1854 de binbesyüz Rus'a karsi yediyüzdoksan sehid vererek, zafer kazandi Bu yenilgi üzerine Çar, Rus baskumandani Gorçakof'u vazifesinden alip, yerine Maresal Paskieviç' i tayin etti Balkanlardaki Rus propogandasi yayginlastirildi Rus Ajanlar, "Çarlik, Yunanlilar'a Istanbul'u kazandirmak için Balkanlarda Osmanli, Ingiltere ve Fransa ile savasiyor" propogandalarini yaptilar Yunanlilar, Ayasofya'da ayin yapmak hayaliyle Rus vaadine aklanip; para, mühimmat, teskilatçi subay yardimi da alarak, Epir ve Teselya'da ayaklandilar Yunan ayaklanmasini bastirmak için, Osmanli Devleti Keçecizade Fuat Pasa'yi gönderdi Fuad Pasa, l Nisan 1854'de Nardo'da zafer kazandi Fransizlar da, Atina ve Pire'ye asilere karsi asker çikardilar

Rus yayilmasinin önüne geçmek için Ingiltere ve Fransa'nin Balkanlar'daki isgali kaldirma istegine, Avusturya-Macaristan Imparatorlugu ile Prusya da katildi Ingiltere, Fransa, Osmanli Devletinin yaninda fiilen savasa katildi Müttefikler, Kuvvetlerini 31 Mart 1854 de Geliboluya topladilar Ingiltere kuvvetlerine Lord Raglan, Fransa kuvvetlerine de Maresal Arnard kumanda ediyordu Tuna boyunda Ömer Pasa, 17 Nisan 1854 de Küçük Eflâk ile Sirbistan arasindaki Kalafat Muharebesi'nde Rus taarruzunu zaafa ugratti Müttefik donanmasina Odesa'dan ates açilmasi üzerine sehir bombardiman edildi Sekiz gemiden meydana gelen müttefik filosu, Ruslar'in onbes gemisini batirip, istihkâm ve tahkimatlarini, mühimmat depolarini, tersane tesislerini bombardimanla tahrip ederek, onüç gemiyi de ele geçirdiler


Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey

Eski 05-01-2009   #30
ysnkrks
Varsayılan

Cevap : Osmanlı Devleti Hakkında Herşey



Ruslar, 15 Mayis'ta Tuna nehri kiyisindaki Silistre' yi ****enbin askerle kusatti Bu kusatmaya karsi Silistre'yi onbin askerle Musa Pasa müdafaa etti 25 Haziran'a kadar sanli bir mücâdele veren Türk kuvvetleri, Ruslar'a onbesbin ölü ve yirmibesbin yarali verdirdiler Rus Maresali Paskieviç ve üç general yaralandi Dokuz Rus generalinin öldürüldügü Silistre'de Paskieviç'in yerine Generel Gorçakof tayin edildi Türkler'in tekrar hakim oldugu Silistre'de üçbin sehid verildi Silistre'yi büyük bir kahramanlikla müdafaa eden Musa Pasa, namaz kilmak için abdest alirken, bombardiman esnasinda gülle isabet etmesi neticesinde sehid oldu Az sayidaki Türk kuvvetlerine yenilen Ruslar Silistre kusatmasini kaldirdilar Ruslar Silistre'den geri çekilirken otuzbin askerle daha takviye edildiler 8 Temmuz'da Yerköy Muharebesi'ni de kaybeden Ruslar, Iki general ve altibin asker de burada kaybettiler Eflak ve Bogdan'da binlerce ölü ve yarali vererek çekilen Rus kuvvetlerinin yerine 6 Agustosta Türk kuvvetleri girdi Rus zulmünden bikan Romanyalilar, Osmanli kuvvetlerini sevinçle karsilayip, büyük merasimler tertip ettiler Romanyalilar Hiristiyan olmasina ragmen Hilâl'in, Salib'e galibiyetinden dolayi Bükres Büyük Kilisesi'nde dua ettiler Yüzyillardir Osmanli hakimiyetinde bulunmalarina bir kere daha sükrettiler Osmanli Devleti ve müttefikleri, Avusturya-Macaristan Imparatorlugu ile anlasma yapip, Eflâk ve Bogdan'in, Tuna' nin güvenligini bunlara verip, Kirim'a saldirmaya karar verdiler Ingiliz ve Fransiz donanmasi Baltik'a açilip, Ruslar'i taciz etti Rumelideki Türk kuvvetleri mevcudu, yüz****enbine kadar çikarildi Temmuz ayindan beri Varna'da bulunan ellibesbin kisilik müttefik kuvvetleri, Eylül ayinda Krim'a hareket etti Rüstem Pasa ve Fransiz Arnaud, Ingiliz Lord Raglan kumandasindaki müttefik kuvvetler; elliyedibin asker, ****endokuz savas gemisi ve ikiyüzaltmisyedi nakliye gemisiyle, 14 Eylül 1854 de Kirim Yarimadasi'na çikartma yapti Müttefik kuvvetlerin hedefi, Ruslar'in Karadeniz'deki en kuvvetli ve müstahkem liman sehri Sivastopol'dü 19 Eylül' de Eskihisar mevkiinden hareket eden müttefik kuvvetleri, Prens Mençikof idaresindeki, General Gorçakofun da bulundugu ellibin Rus askerine karsi 20 Eylül'de Alma'da muharebeye tutustular Alma Muharebesi'nde Ruslar besbin ölü, onikibin yarali, müttefikler de binsekizyüz ölü ve üçbin yarali verdiler Alma'da zafer kazanan müttefiklerin hedefi Sivastopol idi Ruslar sehir limanindaki donanmalarinin bir kismini batirarak trafige kapayip, denizden asker çikarilmasini zorlastirdilar Osmanlilar ve müttefikler Kinm'a devamli asker, silah, mühimmat ve erzak gönderdiler

Sivastopolu çevirip, sehir yakinlarindaki Balaklava limanini isgal ettiler 25 Ekim'de Balaklava, 5 Kasim 1854 de înkerman muharebelerinde Ruslar, doksanbin askerle savasmalarina ragmen yenildiler Müttefiklerin gayesi, Mençikofu devamli takip edip, sikistirarak, büyük kuvvetlerle Sivastopol'ü kusatip, sehri zaptetmekti, înkerman yenilgisine dayanamayan Rus baskumandani Prens Mençikof kederinden öldü Yerine General Gorçakof tayin edildi

1854-1855 kisinda Kirim'da askeri harekâtin durmasina ragmen, siyasi faaliyetler yogunlasti Italyan birligini temin için Sardenya Kralliginin Piemento hükümeti, müttefiklerin destegini saglamak için anlasma ile Kirim'a onbesbin asker gönderdi

Sistemlesen bir ideal haline gelen "Rus yayilma siyaseti"nin Çar Deli Petro gibi büyük takipçisi olan birinci Nikola, Osmanlilarin üst üste kazandigi zaferleri kabullenemiyerek, intihar etti Yeni Rus Çari ikinci Alexandre, Çarlik zulümlerine devam edecegini ilan ederek Mart 1855 de tahta çikti

Müttefikler, 1855 baharinda büyük hazirlik yaparak, Kirim'in asker, silah, mühimmat ve erzak stokunu takviye ettiler Komuta kademesinde dedegisiklik oldu Fransiz baskumandanligina General Pelissier, Lord Raglan'in hastaliktan ölmesiyle de yerine Ingiliz generali Simson tayin edildi Müttefik kuvvetleri mevcudu, ikiyüzbin civarindaydi 24 Mayis'ta Ruslar'in Sivastopol'a asker sevkiyati yaptigi stratejik öneme haiz Kerç Bogazina müttefiklerin asker çikartmasiyla harekât baslatildi Buharli savas gemilerinden meydana gelen yirmiiki gemilik Müttefik filosu Azak Denizi'ne gönderildi Ruslar'in Karadeniz sahilleri isgal edilerek, çok kayip verdirildi Yazin bütün siddetiyle devam eden çarpismalardan sonra, Eylül ayinda Sivastopol'a karsi büyük umumi hücuma geçildi Rus Baskumandani Gorçakof devamli yardim alarak asker mevcudunu artirdi Gorçakof, müttefikleri Karadeniz'e dökmek için büyük hazirliklara giristi Devamli bombardiman edilen Sivastopol'un 8 Eylül'de Malakof istihkamlarinin zaptedilmesiyle Ruslar dayanamayacaklarini anlayip, sehri terketmeye basladilar 9 Eylül'de müttefiklerin eline geçen Karadeniz'in en mühim sehri Sivastopol, bombardiman ve Ruslarin yanginlariyla harabe haline gelmisti

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.