Cevap : Cemil Meriç Köşesi |
02-23-2012 | #16 |
VANDETTA
|
Cevap : Cemil Meriç KöşesiGasbetilen Gençlik Kafası boş bırakılan, irfansız yetişen bir gençlik vardır; bunların kabahatlisi kendisi değildir Eğitim metodundan ileri geliyor Batının oyuncağı olan birtakım insanların uzun zamandan beri uyguladıkları metottan dolayı gençlerimiz böyle olmuştur Cemil Meriç
__________________
Milliyetçilik,faşizmin millete yutturulabilir halidir,aksini iddia edenler kendi milliyetçiliğini
savunanlara saygı duysunlar! Tek çare;Din birliğidir |
Cevap : Cemil Meriç Köşesi |
02-25-2012 | #17 |
VANDETTA
|
Cevap : Cemil Meriç Köşesiİrfan boşluğu kelimelerden başlıyor Münakaşa, aynı heykeli yapmaya çalışan birden fazla kişi demektir Samimi olarak, nefsaniyetten uzak her tartışma, barika-i hakikati tecelli ettirir Münakaşada ilk vasıf enaniyetten uzak olmaktır Türkiye’de bir münakaşa, bir anlaşma zemini kurulamamıştır Haklı bağırmaz, haksız bağırır; haklı feragat etmek zorundadır Bu memlekette hain yoktur, gafil vardır Bu ülkenin insanı kötü olamaz Ne kadar severseniz, sizi o kadar severler İslam ikna demektir, kucağını açmaktır İslam’ın İslam’dan başka davası yoktur Cemil Meriç |
Cevap : Cemil Meriç Köşesi |
02-27-2012 | #18 |
VANDETTA
|
Cevap : Cemil Meriç KöşesiBulanık akıyor şuur ırmağı, bulanık Derinlikleri seçilemiyor Aksettirdiği, gökte soluk bir kaç yıldız Neden eğilmek istiyorsun hep?Kalbini teşrih masasına yatırmaktan bıkmadın mı? Hayat dışarda Kaçıyorsun, erkekçe çalışmaktan, yaratmaktan, dövüşmekten kaçıyorsun Boş bulduğu ilk kulübeye sığınan bir köpek gibi Ve her kulübeden mantığın haşin eli boğazına sarılıp, kaçmaya zorluyor seni İnsan, selâhiyetinin sınırlarını çoktan mı aştı? Dünyanın batan bir gemiye benzemesi bundan mı? Tabiat, fare ile oynayan kedi gibi, soyumuzla alay mı ediyor? Tedirgin, küstah, azgın insan sürüleri Batan bir geminin ister serenine tırman, ister küpeştesine yan gel Bu ülke 89′dan beri su alan bir gemi 89′da tasfiye edilen yalnız Batı aristokrasileri, yalnız derebeylik nizam-ı içtimaisi değil; 89 burjuvazinin zaferi, ihtiyar Şark’ın da ölüm çanı Asırlarca krallardan baç alan Devlet-i Aliyye’nin mecalsiz avuçlarında fetih kılıcı yok artık, dilenci keşkülü var Birbirinin gırtlağına sarılacakları mesut günü iple çeken renk renk insan, ve nihayet çözülüş Hasta adam hâlâ can çekişiyor Can çekişen yalnız o mu? Dünyanın bütün tımarhaneleri bizim entelijansiyanın kafatası yanında birer aklıselim mihrakı Cemiyet tek mit’e dayalı: Atatürk miti Başka bağ yok İmparatorluğun birbirine düşman etnik unsurlardan mürekkep yamalı bohçası dikiş yerlerinden ayrılalı beri biz kendi kendine düşman insanlar haline geldik Mazi yok, tarihimizi tanımıyoruz Din ölüm yatağında İnsanları bir araya getiren hiçbir ideoloji doğmadı Nihayet dil de gitti elden Türk milleti Hangi millet? Milliyetçiyiz Hangi milliyetçilik? Batı’nın en bedbaht, en sarsak, en hasta fikir adamı basubadelmevt (ölümden sonra dirilme) hülyalarıyla avutabilir kendini Kadirşinas bir el, gübre altında kalan inciyi asırlarca sonra insanlığın tefekkür gerdanlığına iliştirebilir Dilin medeni memleketler argosundan çok daha büyük bir hızla değiştiği bir ülkede, yarım okka esrar içen bu kadar çılgınca bir hayale kaptıramaz kendini Hangi “posterite”? Bu millet on senede bir değişen hafızasız nesiller amalgamı O halde? Tefekkürün her ülkede bir nevi “martyr” olduğu belki bir vakıa Ama şehvet dolu bir “martyr” Bir ideal için ipe çekilmek ölümlerin en güzeli Nihayet manastır var Batıda Yaralanan insan köpek gibi sokağa terkedilmez Cemil Meriç |
Cevap : Cemil Meriç Köşesi |
02-28-2012 | #19 |
VANDETTA
|
Cevap : Cemil Meriç KöşesiBatılılaşmak, Batı irfanı ile kaynaşmaksa, Batılılaşamamıştık Batı medeniyeti liberalizme dayanıyordu, liberalizm sanayileşen Avrupa'nın, başka bir deyişle burjuvazinin dünya görüşüydü Bizde ne sanayi vardı, ne burjuvazı Avrupa'nın "Batılılaşınız" teklifi tek anlam taşıyordu: "kapitalizme teslim olunuz" Bürokratlarımız Batılılaşmaktan çok, Batılaşmış görünmek istiyorlardı Avrupa'yı tanımıyorduk ama kendimizi de unutmuştuk Korkuyorduk düşünceden Zirvelerde dolaşmamız yasaktı Batı'yı batın yapan düşünce fatihlerinin yalnız ismini biliyorduk Ne Locke çevrilmişti dilimize, ne Hobbes, ne Darwin Hegel, ışığı bize kadar gelmeyen bir yıldız Marx, mavi sakalın kırkıncı odası Harf devrimi kütüphanelerimizi dilsizleştirmişti Tek parti, çekil bir korse giydirmişti şuura 60'lardan sonra setler yıkıldı, izm'ler bulanık bir sel gibi aktı ülkemize Tanzimat'tan beri susmağa alışan halk, sesini yükseltmeğe başladı Yasak bölge kalmamıştı artık İslamiyet de serbestti, sosyalizm de İslamiyet serbestti ama müstağripler için bir abesler yığınıydı;din, gericilikti Şuurumuza vurulan o zinciri çoktan parçalamıştı Cumhuriyet İslam olmak, çağın dışına çıkmaktı Eğitim de, basın da, müstağriplerin elindeydi Gerçi halk imanından kopmamıştı Sığ, soğuk, katılaşmış bir iman Ama müstağripler yüzde yüz Batılıydılar ve Batı'nın değerlerine sadık kaldılar Yeni kuşaklara gelince Onlar bu sahte batıcılıktan tiksinmişlerdi Masallarla avutulamazlardı artık İkiye ayrıldılar Ülkelerinin mukaddeslerine sarılanlarla sosyalizme gönül verenler, Batı'nın kelimeleriyle: sağcılarla solcular İrfanımızı maziye bağlayan köprüler yıkılmış İslamiyet sisler içinde İhmalin, bilgisizliğin, bühtanın sisleri Kur'an'ı, "asrın idrakine söyletmek" Akif'in rüyasıydı Müslüman gençlik de aynı emel peşindedir İslam, içtimai bir nizam Yaşayan ve yaşayacak olan bir dünya görüşüAma bunu çağdaş insana kabul ettirmek kolay mı? Oysa sosyalizmSosyalizm, Tanzimat'la başlayan Batılılaşmanın, Cumhuriyetle kökleşen laik ve pozitif düşüncenin en efendice, en tabii sonucu değil mi? İmanını kaybeden, tarihten koparılan genç nesiller için son kurtuluştu sosyalizm Yıllarca çölde yaşamışlardı, vahaya koşuyorlardı çılgınca Önüne geçilmez bir alın yazısıydı bu İnsan her yasağa karşı düşkündür Sosyalizm de tehlikelerle dolu yasak bir bölge idi O da Avrupa'dan geliyordu ama, Avrupa'dan çok Doğu'nun ezilen milletlerine sesleniyordu Hürriyet, terakki, anayasa gibi soyut bir kavram değil, "bilimsel bir dünya görüşü" idi Gençlerimiz hürriyetin sarhoşluğu içinde bu memnu meyveyi kabuğu ve çekirdeği ile yutacaklardı ve yuttular Bir din oldu sosyalizm Marx, Hz Muhammed'in yerini aldı, Kapital Kur'an'ın Bir anlamda ilk defa Batılılaşıyorduk Marx, bütün eserleri dilimize çevrilen ilk ve son Batılı yazar Kanla mühürlenen bir Batılaşma Okuyan gençlik düğüne gider gibi ölüme koştu, sosyalizm uğruna Bilmiyorlardı ki; — Hiçbir düşünce bir ülkeden ötekine olduğu gibi aktarılamaz — İnsan düşünce için değil, düşünce insan içindir — Batan bir ülkeyi bir anda kurtaracak hiçbir sihirli formül, yani izm yoktur Avrupa'yla aramızda aşılmaz bir duvar var Doğu, kapitalist için de, sosyalist için de sömürülecek bir alandır Doğulu ise, bir yarı insan, şüpheli yandaş, tek kelimeyle düşmandır Zilletten kurtulmanın yolu haysiyetimizi ispattır Haysiyet, şuur ve fedakarlık demek Şuur hiçbir kiliseye bağlanmamak, her vesayeti reddetmek, kapılarını her ışığa açmak demektir Fedakarlık ise inandığı değerler uğruna her çileyi göze almak, hatta ölümü bile Saygıya layık insan kendi kafası ile düşünen ve düşüncesini haykırmaktan çekinmeyendir Marksizm de dışardan gelen bütün ideolojiler gibi bir felaket kaynağı olmuştur Çünkü, çocuklarımız hazırlıksızdılar Marksizmin de bir ideoloji olduğunu bilmiyorlardı İdeolojinin bir yarı hakikat, ilim kisvesine bürünmüş bir sınıf yalanı olduğunu anlayan var mıydı zaten Delikanlılar çarpıtılmış sloganları dünyaca geçerli bir hakikat sandılar Oysa Marksizim bir doktrin olmadan önce, bir araştırma yöntemidir Bir tekke şeyhi değildir Marx Belli bir çağda, belli bir bölgede yaşamış, her insan gibi, birçok zaafları olan bir düşünce adamı İnsanlığa en büyük armağanı: diyalektik Ama unutmayalım ki adına bunca cinayetler işlenen Marksizm, şuurlanmamıza da yardım etmiştir Evet, Türk insanı papağan Batıcılıktan gerçek Batıcılığa marksizmin sayesinde geçebilmiştir Descartes'in XVII Yüzyılda Avrupa'da başardığı düşünce devrimine benzeyen bir düşünce devrimi yaratmıştır bizde marksizm Avrupa'nın yalancılığının, kapitalizmin sömürüsüne dikkatimizi çekmiştir Anlatmıştır ki Batı düşüncesi dokunulmaz bir hakikatler bütünü değildir Her sınıfın, her milletin, her camianın kendini korumak için uydurduğu yalanlar var Batı'dan icazet almadıkça Batı'yı tenkit edemezdik Marksizim bize bu icazeti verdi Yani şuurumuza takılan zincirleri kırdı ve Avrupa büyüsünü bozdu Bir düşünce adamı Marksçı olabilir mi? Marksçılık, bir izme yani bir kiliseye bağlanmak, onun nas'larını değişmez hakikatler gibi kabul etmekse, elbette ki hayır İnsanlığın düşünce tarihinde Marksizme layık olduğu yeri vermek, bir Eflatun'a, bir İbn Haldun'a, bir Descartes'a veya bir Saint-Simon'a gösterilen saygıyı Marx'tan da esirgememek ise, elbette ki evet Marx çağdaş Batı düşüncesinin en büyük temsilcilerinden biri, belki de birincisidir Marksizmi dinleştirmek Marx'ı anlamamaktır Konserve hakikatler sunan bir şarlatan değildir Marx Marksizm tenkittir, şüphedir, araştırma yöntemidir Cemil Meriç - Mağaradakiler |
Cevap : Cemil Meriç Köşesi |
02-29-2012 | #20 |
VANDETTA
|
Cevap : Cemil Meriç KöşesiCemil Meriç ve eşi Fevziye Hanım |
Cevap : Cemil Meriç Köşesi |
03-03-2012 | #21 |
VANDETTA
|
Cevap : Cemil Meriç Köşesi"Bir uçurum gibi büyüyen sükut, hayattan, ışıktan, ümitten kopuş Nihayet gönlüme baharı getiren sesiniz Kırık bir tekne, karanlık bir deniz Ufukta siz olmasanız hayat denen bu yolculuk, bu rezil, bu pespaye, bu komik sürükleniş dayanılmaz bir çile olurdu Yeniden kendimi buldum mektubunuzda, ömrümün en kederli anları sizi kaybettiğimi sandığım anlardı: Şubat'in ilk günleri, Ankara Gökkubbenin bütün yıldızları başımda parçalandı ve güneş kahkahalar atarak uzaklaştı ufkumdan ve gece, ıslak, yağlı, isli bir gece bütün benliğimi bir ahtapot gibi kucakladı Kimsiniz? Otuz yıldır gördüğüm rüya Arzın bütün mevsimleri vardı mektuplarında, göğün bütün ışıkları vardı Şimdi yıldız yıldızdı kelimeler, simdi şimşek şimşek Arada gök kararıyordu Sonra vuslat gibi güzel bir fecir Mektupların fırtınayla doluydu, meltemle doluydu, lema ile doluydu, yani Lamiamla doluydu Kuşlar tarlada mı şakıyorlardı, içimde mi? |
Cevap : Cemil Meriç Köşesi |
03-08-2012 | #22 |
VANDETTA
|
Cevap : Cemil Meriç Köşesi"Toprak sarsılıyor! Hep birden esfel-i sâfiline yuvarlanmak istemiyorsak, gözlerimizi açmalıyız İnsanlar sloganla güdülmez Düşünceye hürriyet, sonsuz hurriyet Kitaptan değil kitapsızlıktan korkmalıyız Bütün ideolojilere kapıları açmak, hepsini tanımak, hepsini tartışmak ve Türkiye'nin kaderini onların aydınlığında fakat tarihimizin büyük mirasına dayanarak inşa etmek İşte, en doğru yol Cemil Meriç |
Cevap : Cemil Meriç Köşesi |
03-14-2012 | #23 |
VANDETTA
|
Cevap : Cemil Meriç KöşesiCemil Meriç'in Büyük Gazete Söyleşisi - 1976 Soru - Türkiye niçin Ortadoğu'nun Japonya'sı olamadı? Cevap - Niçin olsun? Ben Japonya'nın maddî fetihlerini, refahını, bir kelimeyle şevket ve ikbalini gıptaya şayan bulmuyorum Üç kıtaya hâkim olmuş bir medeniyetin, dünyaya adalet ve kardeşlik dağıtmış bir ülkenin hiç bir zıpçıktı "uygarlığı" taklide ihtiyacı yoktur Türkiye'nin kendisi kalması; insanlığın bütün keşiflerinden, bütün fetihlerinden faydalanarak ihtişamlı mazisine lâyık bir istikbal inşa etmesi başlıca muradım |
Cevap : Cemil Meriç Köşesi |
03-18-2012 | #25 |
VANDETTA
|
Cevap : Cemil Meriç KöşesiHarf devrimi faydalı mı, zararlı mı olmuştur? Yakın çağlarda Abdullah Cevdet gibi Avrupa irfanıyla sermest münevverler, elbise değiştirir gibi harf değiştirmemizi teklife yeltendiler Batılılaşmış entelijansiyamız bu teklifi can kulağı ile dinledi Harf devriminin fayda ve zararları ortadadır Ziya Paşa gibi: Eyvah bu bâziçede bizler yine yandık Zira ki ziyan ortada bilmem ne kazandık! demek budalaca bir şikâyet olur Lâtin harfleri kabul edilmiş, bu harflerle aşağı yukarı elli yıldan beri kitaplar basılmış, dergiler çıkarılmış, gazeteler yayınlanmıştır Dava bir karşı devrimle yeniden eski harflerimize dönmek değildir Nesillerin hafızası ile oynamanın ne vahim neticeler doğurduğunu biliyoruz: Dava, irfanımızı yeniden fethetmek Dava, ecdadın tefekkür hazinelerini bugünkü nesillerin tecessüsüne açmak, bir kelimeyle bugünü düne bağlamaktır Dâva; Lâtin harflerinin yanında İslâm harflerine de hayat hakkı tanınması, Osmanlıcanın mekteplerimize girmesi, ilmin ve ihtisasın sesine kulak verilmesi; inkırazın eşiğine sürüklenen zavallı ülkemizin kaderi üzerinde hiç bir peşin hükme saplanmadan düşünülmesidir Cemil Meriç |
Cevap : Cemil Meriç Köşesi |
03-18-2012 | #26 |
VANDETTA
|
Cevap : Cemil Meriç KöşesiBen Araf'tan ileri geçemedim Geçemem de artık Ama sana cennetin haritasını veriyorum Unutma ki biraz da seni taşıdığım için dizlerimin dermanı kesildi Bu bir şikayet değil, bir ikaz Nerelerden geçtik bilemezsin Cemil Meriç |
Cevap : Cemil Meriç Köşesi |
03-27-2012 | #27 |
VANDETTA
|
Cevap : Cemil Meriç KöşesiUmrandan Uygarlığa |
Cevap : Cemil Meriç Köşesi |
04-04-2012 | #28 |
VANDETTA
|
Cevap : Cemil Meriç KöşesiMustafa Kemal kafanın yalnız dışını değil içini de tanzime kalkıştı Batı şapkaydı Şapka ve itaat Kalabalığın yerine şef düşünecekti Kur’an rafa kalktı “Nutuk” çıktı ortaya Bir nutuk ve bir fırka Bir lokma ve bir hırka Önder önüne gelenin kellesini vurdurdu Fırka hiçbir zaman ağzını açmaya cesaret edemeyen kalabalıkların ağzına vurulan kilide bir yenisini daha ekledi Sonra yenildi içildi Ve hazret sirozdan kıvrandığı yataktan bir tanrı olarak kaldırıldı Bir tanrı veya bir şeytan Atatürkçüyüz Atatürkçülük asil cumhuriyetin resmi dinidir Mitosu olmayan sığ, dalsız budaksız bir din Tam robot dini Bu gidişle bütün dünyanın Atatürkçü olması gerekecek Yaşasın Atatürk, ulan biz Atatürkçüyüz İbadet ve iman bu üç beş hecede başlayıp bitiyor Cemil Meriç - Jurnal |
Cevap : Cemil Meriç Köşesi |
04-28-2012 | #29 |
VANDETTA
|
Cevap : Cemil Meriç KöşesiMisyonerlerin Türkiye’deki taktikleri, Hıristiyanlaştırmak değil, Müslümanlıktan uzaklaştırmak - Cemil Meriç |
|