Tevbe-75-77-103 |
08-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Tevbe-75-77-103, بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ ,وَمِنْهُمْ مَنْ عَاهَدَ اللَّهَ لَئِنْ آتَانَا مِنْ فَضْلِهِ لَنَصَّدَّقَنَّ وَلَنَكُونَنَّ مِنَ الصَّالِحِينَ Tevbe- 75 Yine onlardan kimi de الله'a şöyle ahdetmişlerdi: «Eğer bize lütuf ve kereminden ihsan ederse biz de elbette zekâtı veririz ve kesinlikle salihlerden oluruz» diye söz vermişlerdi فَأَعْقَبَهُمْ نِفَاقًا فِي قُلُوبِهِمْ إِلَىٰ يَوْمِ يَلْقَوْنَهُ بِمَا أَخْلَفُوا اللَّهَ مَا وَعَدُوهُ وَبِمَا كَانُوا يَكْذِبُونَ Tevbe-77 الله'a verdikleri sözü tutmadıkları ve yalan söyledikleri için, O da bu yaptıklarının sonucunu kıyamet gününe kadar yüreklerinde sürüp gidecek bir münafıklığa çevirdi خُذْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمْ وَتُزَكِّيهِمْ بِهَا وَصَلِّ عَلَيْهِمْ ۖ إِنَّ صَلَاتَكَ سَكَنٌ لَهُمْ ۗ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ Tevbe-103 Bunların mallarından bir sadaka al ki, onunla kendilerini hem temizler, hem de arındırırsın Bir de haklarında dua ediver Çünkü senin duan onların kalplerini yatıştırır الله işitendir, bilendir SALEBE Ebu Ummet-ul Bahilî'nin rivayet ettiğine göre Salebe İbni Hâtip Peygamber'imize " Ya Rasûlالله, الله'a duâ et de bana mal versin" dedi Peygamber'imiz onun bu arzusunu "Yâ Salebe, şükrünü edâ ettiğin az mal, şükrünü yerine getiremeyeceğin çok maldan daha iyidir" diye karşılık verdi Salabe yine de "Ya Rasûlالله , الله'a dua et de bana mal versin" diye ısrar etti Peygamberimiz ona "Ya Salabe, beni misâl almak istemezmisin? الله'ın Rasûlu gibi olmak istemezmisin? Nefsimi kudret elinde tutan الله'a yemin ederek söylüyorum ki, dağların benim için altın ve gümüş olmasını dilesem, olurlardı" diye cevap buyurdu Salabe bu sefer dedi ki, "Seni Hak dinle peygamber gönderen الله'a yemin ederim ki, bana mal versin diye الله'a dua edersen, her hak sahibine hakkını vereceğim, şöyle şöyle yapacağım" Bunun üzerine Peygamber'imiz "الله'ım, Salabe'ye mal nasib eyle" diye dua etti Salabe de koyun edindi Salabe'nin edindiği koyunlar böcek gibi üredi Öyle ki, sürüsüne Medine dar geldiği için vâdiye taşındı Bu yüzden öğle ve ikindiyi cemaatle kılıp, diğer vakitler cemaatten geri kalmaya başladı Bu arada sürü üremesine devam ettiği için Salabe başka bir yere taşınmak ihtiyacını duydu ve Cuma'dan başka hiçbir namazı cemaatle kılmamaya başladı Derken sürü böcek gibi üremeye devam etti Salabe de Cuma günleri kervanların yoluna çıkarak Medine'de olup bitenleri öğrenir oldu Bir gün Peygamber'imiz "Salabe ne yapıyor?" diye sordu O'na "Ya Rasûlالله, sürü edinince Medine'ye sığmaz oldu" diye başlayarak olup bitenleri anlattılar Peygamber'imiz "Yazık Salebe'ye, yazık Salebe'ye yazık Salebe'ye" diye buyurdu Bu sırada "Onların mallarından belirli bir sadaka al, böylece onları temizlemiş ve nefislerini arındırmış olursun Onlar için duâ et, senin duân onları huzura kavuşturur "(Tevbe süresi âyet: 103) meâlindeki âyet inerek zekat vermek farz kılındı Peygamber'imiz Cuheyne kabilesi ile Beni Suleym kabilesinden iki kişiye yazılı bir emirname verip zekât toplamakla görevlendirdi, onlara "Saleb Bin Hatib ile Beni Suleym'den falan adama varıp zekâtlarını alın" diye emir verdi Adamlar yola çıkıp Salebe'ye vardılar, Peygamber'imizin emirnamesini okuyarak kendisinden zekâtını vermesini istediler Salebe tahsildarlara "Bu cizyeden başka birşey değil, Bu cizyeden başka birşey değil, Bu cizyenin kardeşidir, gidin işiniz bitince bana yine uğrayın" dedi Bunun üzerine tahsildarlar Suleymi'ye yöneldiler Suleymi onların geldiğini duyunca develerin en semizini seçerek onu zekatlık olarak ayırdı ve tahsildarları onunla karşıladı Tahsildarlar bunu görünce " En semiz deveyi vermen gerekli değil, o yüzden bunu senden almak istemiyoruz" dediler Suleymi "Ne münasebet alın onu, ben gönül hoşnutluğu ile veriyorum Onu siz alasınız diye ayırdım" dedi Tahsildarlar görevlendirdikleri diğer zekâtları toplamayı bitirince geri dönerken Salebe'ye bir daha uğradılar, zekâtını vermesini istediler Salebe bu sefer onlara "Yanınızdaki yazıyı gösterin" dedi Yazıya göz atarken yine "Bu cizyenin kardeşidir, siz gidin ben ne yapacağımı düşüneyim" dedi Tahsildarlar Paygamber'imize döndüler O onları görür görmez daha kendileri ile konuşmadan "Yazıklar olsun Salebe'ye" dedi ve Suleymi'ye duâ etti Tahsildarlar da Peygamber'imize gerekSalebe'nin ve gerekse Suleyni'nin nasıl davrandığını anlattılar Bunun üzerine الله (CC) Salebe Hakkında: "Onlardan bir kısmı "Eğer الله bize mal bağışlarsa mutlaka zekat verir ve mutlaka salihlerden oluruz" diye söz verdiler Fakat الله onlara mal bağışlayınca onu cimrilik ettiler, arka dönüp sözlerinden caydılar الله da kendisine verdikleri sözden cayarak yalan söyledikleri için O'nun karşısına çıkacakları güne kadar kalblerine nifak ekmek suretiyle onları cezalandırdı" (Tevbe Suresi, Ayet: 75-77) mealindeki ayet indi Bu sırada Peygamber'imizin yanında bulunan Salebe'nin bir akrabası, inen ayeti duyunca Salebe'ye vararak ona "Yâ Salebe, anan ölesi, ulu الله senin hakkında öyle şöyle bir ayet indirdi" dedi Bunun üzerine yola çıkan Salebe, Peygamber'imize vararak zekatını almasını istedi Peygamber'imiz kendisine "الله, bana senden zekat almayı yasakladı" diye cevap verdi Peygamber'imizin bu cevabı üzerine Salebe başına toprak serperek döğünmeye koyuldu Peygamber'imiz ona "İşte senin amelin, verdiğim emri yerine getirmedin" dediPeygamber'imiz (aleyhissalatu ve sellem) vereceği zekâtı almak istemeyince evine döndü Peygamber'imiz (sav) Ahirete göçünce Salebe, zekât borcunu Hz Ebû Bekr'e getirdi, fakat Ebû Bekr de onu geri çevirdi Arkasından Hz Ömer'e getirince o da kabul etmedi Hz Osman'ın halifeliğe geçişinden sonra da Salebe Öldü |
|