Duada Herşeyi İste!!! |
08-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Duada Herşeyi İste!!!DEĞERLİ bir okuyucumuz, dua ederken, açgözlü ve hırslı olmaktan korktuğunu dile getirmiş ve öğrendiği bir hikâyenin zihnini karıştırdığını yazmıştı Hikâyeye göre, büyük bir zâtın huzuruna iki adam çıkıyor Çok şey isteyen ve gözü yükseklerde olan biri yüksek koltuğa oturmak istiyor Mekânın sahibi büyük zât buna çok sinirleniyor Çünkü O’nun huzuruna çıkmak bile lütufken fazlasını istiyor Diğer adam, mütevazi olduğu için kenarda bir köşe bulup oturuyor O mekâna kabul edilmeyi bile en büyük lütuf olarak değerlendiriyor Bu tutum o zâtın çok hoşuna gidiyor ve mütevazi adamı en yüksek koltuğa alıyor Şöyle soruyor okuyucumuz: Acaba biz duada çok isterken hikâyedeki yüksek koltuğa oturmak isteyen hırslı adamın konumuna düşmeyecek miyiz? Gerçekte, yüksek koltuğa göz diken adamın tutumunun duayla, istemekle hiç ilgisi yok Aksine kıskançlıkla, bencillikle, tembellikle, gururla ve hırsla ilgisi var İki türlü istemek vardır: Birisinde yalnızca kendiniz için ister, başkasına verilmesini kıskanırsınız Aldığınızda dağıtmayacaksınız ve kendi nefsinize mal edeceksiniz Böylesi istekler ancak haris kalplerin eseri olabilir Diğer istemek ise şükürle, acziyetle, fedakârlıkla yoğrulmuştur Verenin kim olduğunu bilir, herkesin de elde etmesini ister, istemesi sadece kendisi için değildir İlmi öğrenmek kadar, öğretmek için ister Zenginliği yaşamak kadar, dağıtmak için ister Mutluluğu mutlu olmak kadar, mutlu etmek için ister İşte dua budur ve böylesi duanın sınırsızca yapılması bir insanın şanına çok lâyıktır Yukarıdaki hikâyedeki birinci adam öyle bir evladın haline benzer ki, babasını koltuğundan kaldırıp yerine oturmak ister Babasının küçük kardeşine sunduğu hediyeyi kıskanır Kıskançlık duygusu içerisinde dua edenler, hırsızdırlar, nankördürler, saygısızdırlar Onlar hak etmeye, lâyık olmaya çalışmazlar Onlar vermek için isteyenlerden değildirler Bencildirler, sadece kendi nefisleri için isterler Peygamber (asm) der ki, “Kalbiniz incelip duygulandığında dua etmeyi ganimet bilin” “Biriniz dua ettiğinde bolca istesin Çünkü, Rabbinden istemektedir” “Kendisi için istediğini başkası için de istemeyen bizden değildir” Bedeni bir mikroba yenilecek kadar güçsüz insan; kalbi, ruhu küçücük bir saygısızlıkla parçalanacak kadar hassas yaratılan insan, Rabbine dayanmaktan başka hangi yolla teselli bulabilir? Sözünü ettiğimiz çılgınca dua, hikâyedeki öyle bir evladın haline benzer ki, o evlat şöyle düşünür: “Sevgili annemiz ve babamız bizim için inanılmaz fedakârlıklara katlanıyorlar Gerekiyorsa yemiyorlar, bize yediriyorlar Bizim eğitimimiz için her türlü fedakârlığı göğüslüyorlar İçlerinden ve kalplerinden bizim iyiliğimiz için cömertçe dua ediyorlar ve bizim başarımızı kıskanmak söyle dursun, onur duyuyorlar Biz neden annemize ve babamıza daha lâyık birer evlat olmayalım? Neden zekamızı ve yeteneklerimizi geliştirmeye adanmayalım? Neden zenginleşip annemiz ve babamız hayrına muhtaç insanların yardımına koşmayalım? Neden onurumuzun yüksekliğiyle anne ve babamızın öldükten sonra da onurlarını ve namlarını yükseltmeye çırpınmayalım?” Bu örnekteki benzetmelerin penceresinden bakalım: Allah’ın en güzel ve en hassas yarattığı kulu için sunduğu ikram az mıdır? Herşey bir yana, tüm melekleri insanın atasına secdeye davet etmemiş miydi? En yakın huzuruna kabul ettiği tek varlık, insanların reisi olan Hz Muhammed (asm) değil miydi? Allah kendi sanat eseri olan insanın iyiliğini anne babanın evladı için istemesinden az mı istiyor? Kul daha alim olsa, böylece Allah’ın sanatının parlaklığını ilan etmeyecek midir? Kul helal kazanıp fakirlerin yardımına koşsa, bu Allah’ın sevgisinin yayılmasına katkı sağlamayacak mıdır? Sordum sorunun sahibi kardeşime: Sence Allah yürüyene neden koşar? Sence insanların arasında Allah’tan sevgiyle söz eden kulu hakkında Allah, Cebrail’e (as) ve sema meleklerine neden övgüyle söz eder? Sence sabahlara kadar uyuyan kullarının semasında, rahmetiyle sürekli “Yok mu Benden af dileyen, yok mu Benden hayır dileyen?” mânâlarıyla dolu nurları neden gönderir? Neden Kur’ân’da, “Duanız ve istemeniz olmazsa ne öneminiz var?” buyurur; neden “İsteyin, icabet edeyim!” der! Eğer Allah çok ve çeşitli vermek istemese, neden bu denli çok ve çeşitli yaratır? Neden yiyeceklerin binbirine bıktırmayacak ayrı renk, ayrı koku ve ayrı tat katar? Neden her birini mevsimlere bölüştürür? Neden baharı da güzel, yazı da zevkli, kışı da sonbaharı da heyecan verici güzelliklerle donatır? Neden O’nun yarattığı yağmur da güzeldir, kar da heyecan vericidir, rüzgâr da coşturucudur? Neden O’nun bulutlarına bakmaktan, gökyüzünü seyretmekten, denizine dokunmaktan, yıldızlarına yönelmekten mutluluk duyarsınız? Neden uyumak da güzeldir, uyanmak da Neden yorulmak da zevk verir, dinlenmek de; açlık da keyiflidir, tokluk da? Neden, gören kalpler için her detay ayrı bir güzellikle donatılmıştır? Çünkü O vermek istiyor Çünkü O isteyenler ve çalışanlar için beşyüz yıl genişliğinde birer cennet yaratmıştır Çünkü O, cömertliğinin sınırsızlığını anlayabilecek kullar yaratmıştır Çünkü O evreni, vermek için ve ne kadar bağışlayıcı olduğunu göstermek için yaratmıştır O zaman çılgınlar gibi dua et Bunaldığında önce O’ndan istemek aklına gelsin Sevincini paylaşman gerektiğinde önce O’na koş Sana çamurdan çıkarıp paketleyerek sunduğu bir elmayı ısırırken, elindekinin kimin hediyesi olduğunu farket Bir damla balı Allah’ın emriyle sana sunabilmek uğrunda ölümü göze alan kahraman arıları da hatırla Sonra da senin peygamberinin (asm) sabahlara kadar secdeye kapanıp, seccadesini ıslatan gözyaşları içerisinde hâlâ ve hâlâ isteyişini izle Herşeyi kendisine feda eden ve kendisine “Habibim” diye hitap eden Rabbine dua etmekten bir türlü vazgeçemeyişini düşün O zaman, neden çok dua etmen gerektiğini hissedeceksin… MUHAMMED BOZDAĞ |
Duada Herşeyi İste!!! |
08-24-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Duada Herşeyi İste!!!Bir kimsenin din kardeşinden dua istemesi de caiz ve müstehap olan bir eylemdir Hz Ömer’den gelen bir rivayette şöyle der: Umre yapmak için Resulullah’tan dua istedim İzin verdi ve şunları söyledi: ‘Kardeşciğim, bizi de duadan unutma’ Bu söylediği öyle bir kelime idi ki onun yerine dünya benim olsa istemezdim Bu olay da gösteriyor ki değil normal insanların birbirinden dua istemesi, maneviyatça büyük olan insanlar bile diğer sade insanlardan dua isteyebilir, istemelidir |
|