Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çıkmazları, insanın, modern

Modern İnsanın Çıkmazları!!!

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Modern İnsanın Çıkmazları!!!




Modern insanın çıkmazları!!!



Ünlü psikoterapist Viktor Frankl, başından geçen bir olayı anlatır: Saat gecenin üçüdür Frankl’ın telefonu çalar

Telefonun diğer ucunda intihar etmek üzere olan bir kadın vardır: “ İntihar etmeye karar verdim; ama ölmeden önce bir psikoterapist olarak sizin ne diyeceğinizi merak ettim” der Frankl her türlü yöntemi deneyerek onu intihardan vazgeçirir Kadın, intihar etmeyeceğine ve Frankl’ı ziyarete geleceğine söz verir Kadın, sözünü tutar ve aralarında sıcak bir sohbet gerçekleşir Sohbetleri sırasında Frankl, kadını intihardan vazgeçiren nedenin, onu yaşamaya ikna etmek için yaptığı konuşmalar olmadığını anlar Kadın, gecenin saat üçünde uyandırılmasına rağmen sabırla onu dinleyen, onunla konuşan birisinin de bu dünyada var olduğunu, dolayısıyla dünyanın yaşamaya değeceğini düşünerek vazgeçmiştir intihardan


Modern insanın temel problemi, modernizmin ürünü olan yaşama biçiminin onu esir almasıdır Adına “refah toplumu” adını verdiğimiz ve insanın maddî tatminine yönelik modernizmin ona gerçekten refahı sağlayıp sağlamadığı bugün bir kesim Batı insanının sorgulamasına muhatap olmuştur Kızılhaç örgütünde hemşire olarak çalışan ve birçok ülkeyi gezen bir Batılının sözlerini unutamıyorum Şöyle diyordu bu Batılı: “ Gezdiğim birçok ülkede çok önemli bir tespitim oldu Hayatın daha sade, daha basit olduğu yerlerde insanların daha mutlu olduklarını, refah seviyesi yüksek yerlerde de daha mutsuz ve iç huzurundan yoksun olduklarını gördüm


Onun bu sözleri, Erich Fromm’un refah toplumunu sorgulamasının belki de somut bir örneği Refah kelimesinin “bolluk” anl****** geldiğini vurgulayan Fromm, bolluğun her zaman olumlu anlam taşımadığını savunur Mesela hasadı bol olan bir çiftçi için “bolluk” olumlu bir anlam taşırken, Nil Nehri’ni taşıracak kadar bol yağan yağmur olumsuz anlam taşır Maddî bolluk anl****** refah yaşayan Batı toplumunun içinde bulunduğu durumun bu açıdan değerlendirilmesi gerektiğini söyler Fromm


Sahip olma hastalığı!


Modernizmle eşanlamlı kullanılan bu “refah” anlayışı insanları hangi noktaya getirdi? Tabii ki, televizyonu ya da müzik seti olmayan insanlar normal görülmemeye başlandı Tüketici olmayı bir onurlu hâl görür oldu modern insan Bu yaşama biçimi insanların fizik ötesi dünyaya ait tasavvurlarını bile değiştirdi Artık modern toplumun insanı cenneti her şeyin bulunduğu, kredi kartlarını limitsiz kullanabileceği ve hatta sadece her istediğini değil, komşusundan biraz daha fazlasını alabileceği devasa bir süpermarket olarak hayal etmekte Artık insan kendi değerini sahip olduğu şeylerle ölçmekte Ona göre kendisinin ne olduğu değil, neye sahip olduğu önemli artık


Modernizmi doğuran endüstriyel süreç insanların “ sahip olma ”, “ edinme ” duygusunu geliştirdi Hatta yeteri kadarını değil, daha fazlasını elde etme duygusudur bu Ama insanca yaşamanın ve mutlu olmanın temel ilkesi “ sahip olma” değil, insanın “kendisi olması”dır Batı insanının manevî bunalımının temelinde bu önemli ayırımın yattığını, insanın kendi varlığını anlamlandırması için alemin kozmik yapısında kendisine bir yer biçmesi ve maneviyatın göz ardı edilmemesi gerektiğini belirten psikolog ve psikoterapistlerin sayısı belki de post-modern bir söylem içinde artmaktadır Onlara göre depresyonların, iç sıkıntılarının temelinde bu gerçek yatar


Bugün Batı modernizminin çocuklarının bir kısmı babalarının miraslarını kabul etmeyerek, kimlik arayışına girmişler, kendilerini katı bir akılcılığa kilitleyen dünya görüşüne isyan etmişlerdir Batı’da milyonlarca insan, Doğu dünyasından gelen özellikle Hint kökenli dinî ve felsefî akımlara katılmaktadırlar Bu akımların en önemli özelliği insanın iç dünyasına, insanî ilişkilere önem vermeleri ve modernizme aykırı gelen tabii bir hayat biçimi öngörmeleridir İnsanlar modern dünyanın getirdiği bunalımın stresinden kurtulmak istemektedirler Çağdaş psikiyatri veya psikoterapiye alternatif arayışındadırlar


Birey hızla toplumdan uzaklaşıyor


Modern insan kendisinden uzaklaşmakta, tabiatla kendisi arasındaki bağı, diğer insanlarla insanî ilişkilerini gerçekleştirecek ortamı kaybetmektedir İlim ve teknolojinin gelişmesi ile modern dünyanın en önemli özelliği haline gelen “ferdiyetçilik”, kişiyi toplumdan soyutlanmış bir varlık haline getirmiştir Kişi toplumun ortasında yaşar, tamamıyla ona bağımlıdır; ama onun ne işe yaradığını anlayamaz Seyyid Hüseyin Nasr bugün Batı’nın modern kentlerinde yaşayan hemen herkesin bir şeylerin eksik olduğunu sezinlediğini, bunun da tabiatı mümkün olduğunca saf dışı eden yapay bir çevreden kaynaklandığını belirtir Nasr’a göre modern insan tabiata birlikte yaşayacağı bir varlık olarak değil, kendisinden mümkün olarak yararlanılacak bir fâhişe gözüyle bakmıştır Bunu doğuran motivasyon da şüphesiz insanın sahip olma duygusudur Nasr, insanın var oluşunun tabiatla ilgili bu hayatî boyutunu kaybetmesi ile ortaya çıkan boşluğun kimi zaman şiddet, kimi zaman umutsuzluk şeklinde tezahür ettiğini belirtir


Batı’yı baz alarak bir değerlendirmede bulunursak, 18 yüzyılda endüstrileşme ile başlayan ve şehirde yaşamayı gerektiren modernizm, kültürel sistemin de değişmesine, geleneksel değer ve inançların zedelenmesine yol açtı Kültürel değişim ekonomik büyümenin kaçınılmaz bir sonucuydu Bu süreçte Hıristiyanlığın başarısız olması halinde insanlar ahlâkî değerlerini kaybedeceklerdi; çünkü ahlâk standartlarının kaynağı Hıristiyanlık’tı Nihayet Hıristiyanlık başarısız oldu ve Bryan Wilson gibi din sosyologlarının da belirttiği üzere dinin tesis ettiği ahlâkî kontrol, sekülerleşme neticesinde yerini mekanik ve bürokratik araçlara bıraktı Kilise artık insanların işi olduğu zaman gittikleri bir “postane” gibi algılanmaya başlandı Günlük hayatta modern aletlerin kullanımı insanlar arası ilişkileri asgari düzeye indirdi Tabii bu da insanın yapısına aykırıydı Bu gerçeğin güzel bir ifadesini Batılı bir Müslüman’ın şu sözlerinde buldum: “ İslam dünyasında insanlarla, mesela camide yan yana namaz kıldığınız kimse ile fiziksel bir temasınız söz konusudur; yanınızdaki kimseye dokunursunuz Birisiyle buluştuğunuz zaman el sıkışırsınız Fakat Batı toplumunda kız arkadaş vb dışında insanlarla fiziksel temasınız yoktur Sanırım Batı toplumu insan bağını kaybetti Dinin toplumda bu anlamda yeri yok Din, pazar günleri yaptığınız bir şeyden ibarettir


Bu Batılının sözleri bugün Müslümanların belki de farkına varmadıkları bir nimete sahip olduklarını ortaya koyuyor İnsanın sosyal bir varlık olduğunu vurgulayan çok önemli bir özellik bence Ama bu özelliği modernizmle birlikte yavaş yavaş kaybettiğimizi hem kendimde hem de başkalarını gözlemimde şahsen ben artık iyice fark ediyorum Modernizmin aletlerine esir olmuş gibiyiz Onlar bizim için bir araç olmaktan ziyade hayatın kendisi olma yolunda hızla yol alıyorlar Günlük hayatımızın telaşı modern hayat biçimiyle azalacak yerde gitgide artıyor Kilometrelerce uzakta olan bir arkadaşımdan sayfalar dolusu bir mektup almayı bazen o kadar arzuluyorum ki Ama telefon veya internet buna izin vermiyor Kendisiyle işyerinde aynı odayı paylaştığım oda arkadaşım bir taraftan cep bilgisayarındaki telefon ve adresleri gözden geçirirken diğer taraftan çok uzaklardaki bir arkadaşına mektup yazması gerektiğini; ama bir türlü elinin değmediğini son altı aydır sürekli söylüyor Belki bir on sene önce bu mektup bu kadar gecikmeyecekti Ama arkadaşım için artık internet birinci haberleşme vasıtası oldu


Modernizmin çocuğu modernizmin aletlerinin hem sahibi hem de esiridir Modernizmin Batı’da insanları bazı tabii özelliklerinden uzaklaştırdığı hususunda şüphe yok Ama bizim de Batı’nın yolunda olduğumuz bir başka gerçek Artık sokakta insanlarla selamlaşmıyoruz; kapı komşumuzun isminin ne olduğu dahi bizi ilgilendirmiyor; sıkıntılarımızı, dertlerimizi paylaşacağımız insanların sayısı giderek azalıyor Bir ihtiyacımızı gidermek için en yakınlarımıza bile müracaat etmekten çekiniyoruz Yazımızın başında değindiğimiz intihara kalkışan kadın gibi birçoğumuz dertlerimizi başkalarıyla paylaşamamanın sıkıntısını yaşıyoruz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.