Çocuk Dünyasında Özgüven |
08-23-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Çocuk Dünyasında ÖzgüvenÇocuk dünyasında özgüven ‘‘Avazı çıktığı kadar bas bas bağırdı, o da yetmemiş gibi etinden et kesmişsin gibi ağlamaya başlamadı mı? Bu da yetmedi yerlerde sürünüp tepindikçe tepindi… Neymiş efendim, yemekte sadece puding yiyecekmiş; bizimle birlikte o da televizyon seyredecekmiş; marketin rafından aldığı çikolatayı yerine koymayacakmış; odasını toplamayacakmış… “Ne zor şeymiş çocuk yetiştirmek, en küçük şeyler bile probleme dönüşebiliyor Ne yapacağımı bilememek beni yıpratıyor Hele de canının istediği şeyleri yerli yersiz yapma isteği, başına buyruk hareketleri ne yapacağımı şaşırıyorum” Özgüven eksikliği, çocuğumuzda yersiz gördüğümüz davranış bozukluğu olarak addettiğimiz, hatta bazen müdahaleden aciz bile düştüğünüz durumların hepsinin altındaki etkenin yaptığımız davranışlar olduğunu düşününce kabulde ne kadar zorlanıyoruz değil mi? İnsanın kendine güvenme duygusu… Kişinin kendisi olmaktan memnun olması ve bunun sonucunda kendisi ve çevresiyle barışık olma durumu Kişinin özünde olan, sahip olduğu değerlere güveniyle oluşturduğu tablo… Çocuktaki kendine güven duygusu bir gecede oluşmaz, tek şeye de bağlı değildir Büyük ölçüde anne baba tarafından şekillendirilir Her an yaşanan her olay çocuk için önemlidir Bir binanın yapımı gibi her hareket bir tuğla değerindedir Her bir tuğla bina için ne kadar önemliyse çocuğun özbenliğinin oluşmasında her gün yaşanan olaylar o kadar değerlidir Anne-babası tarafından her şartta sevildiğini gören çocuklar, hayatta her zaman bir adım daha öndedirler Kendilerinin değerli ve farklı olduklarını hissederler ve bu sevgiden değerden güç, kuvvet alırlar Çocuk şayet anne-babasının yanında güven içinde olduğunu bilirse bu küçük dünyadan çıktığında da büyük dünyanın içinde güven içerisinde kalmayı başarabilir Bunun yanı sıra çocukların büyümelerine rağmen üzerine düşen görevleri yapmamaları annelerin şikâyet ettikleri konulardan bir tanesi Yataklarını toplamamaları, çok naz yapmaları, dişlerini fırçalamamaları, terli terli su içmeleri, ders çalış demeden çalışmamaları vs… gibi ‘Üstünü başını topla, kılık kıyafetini düzenli tut, elbiselerini giy’ gibi aslında çocuklarımızın kendilerinin yapması gereken, kendi vazifeleri olan konuları anne babalar sürekli hatırlatmak durumunda kalırlar Artık elbisesini giymesi, ödevini yapması çocuğun anne-babanın görevi haline gelir Anne-babanın iyi niyetle gerçekleştirdikleri bu bilinçsiz davranış sonucu çocuklar bir türlü büyüyemez, kendilerini yetiştiremez, özgüven sağlayamazlar Halbuki küçük yaştan itibaren çocuklarımızı belli bir şekilde yönlendirmiş ve beklediğimiz davranışları önceden açıklamış olmalıyız Sadece destek olma nisbetinde payımız olmalı, karışma ve karıştırmaya varmamalı 10 yaşındaki kızınız kahve yapabiliyor mu? Hayır, yapamıyor çünkü biz onu üstüne başına döker diye mutfağa bile sokamıyoruz Bir çocuk 18 aylıkken yemek yemeye başlayabilir Bizim çocuklarımız kaç yaşında yemeğini kendi yemeğe başlıyor Hassasiyetlerimizin sınırı olmalı Çocuk dünyasındaki tesirlerin bu derece ehemmiyet teşkil ettiği malûmken ona özgüven ve sorumluluk duygusunun verilmesi için müdahale uzaklığımızı doğru belirleyebilmeliyiz Çocukların bir şeyi kendi başlarına başarır hale gelmeleri özgüvenlerinin gelişmesi açısından önemlidir Çocuğa başarıyor olduğu, güven telkini ne kadar doğru verilirse çocuk bu derecede motive olur Bir laboratuvar deneyini örnek verebiliriz Pireler, hayret verici uzaklıklara zıplayarak giderler Ama onlar kapalı bir kapta uzun süre tutulur, sonra kapak kaldırılır, artık sıçrayamadıkları görülür Pireler kabın ağzı kapalıyken kapağa defalarca çarptıkları için şartlandırılırlar Kapak, yerinde olsa da olmasa da artık ancak kapağın yüksekliğine sıçrayabileceklerine inanırlar Kendimize ve çocuklarımıza çizdiğimiz sınırlar onların dünyası için çok önemli Çocuklara özgüvenlerini kazandırmak için hepimizin pratiğe geçireceği birkaç hazır teklifimiz var: *Ona zaman ayırmak, aile için onun vazgeçilmez biri olduğunun ona hissettirilmesi, onun için önemli olan şeylere önem vermek gerekir lSık sık söz hakkı vermek, konuşurken yüzüne bakmak, ciddiye alındığını hissettirmek lSık sık onu sevdiğinizi söylemek lOlumlu davranışlarını kesinlikle takdir etmek lOlayları olumsuz yönleriyle kesinlikle değerlendirmemek lKorku ve endişelerini anlamaya çalışmak lOnu küçük düşürmemek, kıyas yapmamak lOnun için mutlu ve huzurlu bir aile ortamı sağlamak lDüşünce ve inançlarını eleştirmeden dinlemek lÇocuğun yaptığı işe karışma sınırını iyi belirlemek lKendi kapasitesine uygun hedefler belirlenmesine yardımcı olmak, potansiyelini keşfetmesi için riske girmesine fırsat vermek Swette Marden; “İnsanoğlunun içinde uyuyan güçler vardır Kendisi bile şaşırır Çünkü bu güçlere sahip olduğu aklından bile geçmez Bu güçleri uyandırıp eyleme geçebilirse, o kişinin hayatında büyük bir devrim olur” Cenâb-ı Hakkın her insanın dünyasında tezyin ettiği istidatları vardır Önemli olan onların ortaya çıkarılması, köreltilmemesidir Çocuğumuzla gerçek, özlü bir iletişim kurmak, ona verebileceğimiz en değerli armağan olacaktır Çocuğun duygu dünyasına yabancı olmayan, onu eşsizliği içinde sevip kabul eden anne-baba, böylece özgüveni yüksek çocuklar yetiştirecektir Ancak pek çoğumuz yüksek bir özgüvenle yetişmedik Duygularımızı baskılamak, sansürden geçirmek öğretildi birçoğumuza Dünyaya merakla açılan gözlerimiz kayıtsızlıkla aralanmaya başladı Giderek kendi iç dünyamıza yabancılaşırken çocuklarımıza da yabancılaşıyoruz Oysa çocuklar bize dünyaya taptaze bir bakışla bakmayı yeniden öğretebilir Yahut da kendimize güvenme telkini öylesine yanlış verildi ki kendimiz içimizde bir güç olduğuna inanır olurken, en değerli (!) addedilen en çok tutulan kitapları okurken içimizde bir devin yattığını düşünmeye başladık ve tevekkül hâletinden tamamen sıyrıldık Yani o özgüven ölçüsünü tutturamadık, halbuki Ona dayanan sırtın asla yere gelmeyeceği telkinine yahutta imanı kazananın kâinata meydan okuyabilecek kadar kuvvet aldığını dinlemeye muhtacız Ne zaman insan acziyetini fark eder ve ettirirse o zaman kuvvetli olduğunu görecektir Çocukla birlikte büyüme ve yetişme sanatından kendimizi mahrum bırakmayalım Bu bize özgüveni yüksek bir çocuk yetiştirirken onunla birlikte büyümenin yollarını açar |
|