_Telgrafçı Akif'in Hikayesi_ |
08-13-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
_Telgrafçı Akif'in Hikayesi_Hüseynik'ten Çıktım Şeher Yoluna Hüseynik'ten çıktım şeher yoluna Can ağrısı tesir etti koluma Yaradanım merhamet et kuluna Yazık oldu yazık şu genç ömrüme Bilmem şu feleğin bana cevri ne Telgrafın direkleri sayılmaz Atik hanım baygın düştü ayılmaz Böyle canlar teneşire koyulmaz Yazık oldu yazık şu genç ömrüme Bilmem şu feleğin bana cevri ne Lütfü gelsin telgrafın başına Bir tel vursun musul da gardaşıma Yazık oldu yazık şu genç ömrüme Bilmem şu feleğin bana cevri ne Bu parçayı çoğumuz bilir Hikaye Şu: 1892'de Harput Posta Müdürü olan yakışıklı, merd ve herkes tarafından sevilen sayılan Akif, Hüseynik'te oturur, sabahları Saray Yolu ile Harput'a çıkardı Akif bir rivayete göre uçarı, gece gündüz eğlence alemlerinde gezer tozar cinsten Bir sürü de sevdalısı var Kızkardeşi Ati Hanım bir kardeşi de Musul'da olduğundan abisine aşırı düşkün Telgrafçı Lütfü'de Akif'in Müdürlüğü döneminde PTT'de göreve başlamış, Akif'in çok sevdiği bir şahsiyettir Akif hiç beklenmedik bir zamanda Hüseynik'ten Şehre (Harput) çıkarken yolda kalp krizi geçirir ve ölür Ölüm olayı duyulunca bütün bir şehir halkı hele, sevdalıları arkasından günlerce gözyaşı dökerler İşte tam bu sırada Saçlızade Hacı Vehbi Efendi yukarıdaki bu güzel ve hazin şarkıyı güftesiyle ve bestesiyle meydana getirmiştir ALINTIDIR |
|