Bilimsel Fıkralar... |
08-13-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bilimsel Fıkralar...UNUTKANLIK Bir bilim adaminin deney raporlarindan: 1 gun : Fare uzun sure labirentin icinde dolandi ama peyniri bulamadi Icguduleri zayif 3 gun : Negatif Sadece labirenti degil, odanin hemen her yerini aradi; tum dolaplari, cekmeceleri, kavanozlari karistirdi Hatta bir tablonun arkasina ve ceplerime bile bakti Bu fare tam bir salak 7 gun : En ufak bir ilerleme yok Artik arama istegini bile kaybetti, telefonla kosedeki bufeden iki karisik tost, bir ayran istemis Zekadan boylesine yoksun olusu deneylerimde yol almami onluyor 18 gun : Zamanla becerilerini gelistirmesi lazimdi,ama sifir! Bursa'dan aradi, 'kaygilanmamami, peyniri bulacagini' soyledi Ona gittikce peynirden uzaklastigini anlatmaya calistim, ama dinlemedi Ciddi zeka problemi! 74 gun : Umutsuzluga kapiliyorum; fare, henuz bir zeka belirtisi gosteremedi En son Tibet'ten aradi, hayatin anlami gibisinden birsey buldugunu soyledi Ama peyniri bulamamis ve artik umrunda da degilmis Aptal hayvan! Hayallerimden ve kariyerimden geriye kuflu peynirler kaldi 93 GUN : LABIRENTIN ICINE KOYMAYI UNUTTUGUM ICIN FARENIN PEYNIRI BULAMADIGINI FARKETTIM SOBA Bir gün bir jeoloji mühendisi, bir mimar ve birde fizikçi bir köyde IQ'sü çok yüksek olan ve kücük bir köyde yaşayan bir adamın yanına onu tanımak için gidiyorlarEve vardıklarında adamın karısı onları karşılıyor çay ıkram etdikten sonra kocasının bir işi olduğunu ve hemen gelecegini söylüyor Bu üçlü adamı beklerken evdeki sobanın çok qarip bi şekilde eyimli ve yerden yaklaşık 40-45cm yüksekte olduğunu fark ediyorlar ve çeşitli yorumlar yapıyorlar Fizıkçi: - Bence soba bu şekilde iken evdeki hava akımlarını dıkkate alırsak daha fazle ısıtır Mimar: -Bu soba evin mimarisine göre yapılmıştır Jeoloq: - Bu bölgenin jeotermal ve coğrafi konumundan dolayı böyledir Bunlar bu konuyu tartışıken adam gelıyorve tartışmaya son noktayı koyuyor -BORU YETMEDI EVLİLİK Adam karisi ile birlikte doktora muayene olmaya gider Muayene biter ve doktor odasindan cikarak kadinin yanina gelir ve: -'Kocanizin olmemesini istiyorsaniz su kagida yazdiklarimi uygulayacaksiniz' der 1-Sabahlari guler yuzle guzel bir kahvalti hazirlayinve ise mutlu gitmesini saglayin 2-Ogleleri eve geldiginde guler yuzle karsilayin ve guzel bir ogle yemegi ile takdir edildigini hissettirin, boylece gunun geri kalan kismini da iyi gecirmesine yardim edin 3-Aksamlari eve geldiginde yemek ozellikle guzel olmali Eve gelince eline bir kadeh icki verin dinlenmesini saglayin 4-Haftada en az uc kere birlikte olun, eger isterse daha fazla birlikte olunVe tamamiyla tatmin oldugundan emin olun'Eger bu dediklerimi harfiyyen uygularsaniz kocanizin saglik yonunden hicbir problemi olmayacak' der doktor Eve geldiklerinde adam karisina sorar, -'Ne dedi doktor sana? Kadin cevaplar: ÖLECEKMİŞSİN !! NOSTRADAMUS Nostradamus adındaki biradam geleceği ve kainattı görür İlk önceleri korkar ama sonra alışır Ona deliderler ama onlar gerçektir O, 1 ci 2 ci dünya savaş larını görür atom bombalarını doğanın yok oluşunu herşeyi ama herşeyi görür yani kısaca (0,500 yıl önce bugünü ve yarını gördü o gün o,na deli dediler bugün ise söydiklerini değerlendirmek bize düşüyor SAĞIR BİR BİLİM ADAMI ÇEKİRGELER ÜZERİNDE ARAŞTIRMA YAPIYORMUŞ ÇEKİRGENİN 1'İNCİ AYAĞINI KOPARMIŞ ÇEKİRGEYE ZIPLA DEMİŞ ÇEKİRGE ZIPLAMIŞ RAPORUNDA ÇEKİRGENİN 1'İNCİ AYAĞINI KOPARDIM ÇEKİRGEYE ZIPLA DEDİM ÇEKİRGE ZIPLADI DİYE YAZMIŞ ÇEKİRGENİN 2 VE 3'ÜNCÜ AYAĞINI KOPARMIŞ ÇEKİRGEYE ZIPLA DEMİŞ ÇEKİRGE YİNE ZIPLAMIŞ RAPORUNDA ÇEKİRGENİN 2 VE 3'ÜNCÜ AYAĞINI KOPARDIM ÇEKİRGE YİNE ZIPLADIDİYE YAZMIŞ BİLİM ADAMI ÇEKİRGENİN 4'ÜNCÜ AYAGINI KOPARMIŞ ÇEKİRGEYE ZIPLA DEMİŞ ÇEKİRGE ZIPLAMAMIIIŞ RAPORUNDA ÇEKİRGENİN 4'ÜNCÜ AYAĞINI KOPARDIM ÇEKİRGEYE ZIPLA DEDİM SONUÇ: ÇEKİRGE SAĞIR OLDU TEMEL Bir gün bütün ülkelerin bilim adamlarının davet edildiği bir uzay konferansı için Türkiyeden de bir bilim adamının da yollanması için davetiye gönderilmiş Düşünmüşler düşünmüşler kimi yollayalalım diye en sonunda Temeli göndermeye karar vermişler Temel konferansa gitmiş Konferans başlamış Rus bilimadamı hemen ilk uzaya biz gittik diye böbürlenmiş, Amerikalı bilim adamı aya ilk ayak basan biziz diye böbürlenmiş sırayla tüm ülkelerin bilim adamları konuşmuş, bir ara Amerikalı bilim adamı Temele dönmüş siz ne yaptınız ne çalışmalarınız var diye sormuş, salonda derin bir sessizlik olmuş ve bütün başlar Temele çevrilmiş Temel şöyle bir etrafına bakmış ayağa kalmış ve göğsünü kabartarak Biz Güneşe gidecağüz demiş Birden bir uğultu ve kıpırdanmalar başlamış ve hemen Rus sormuş ama mümkün değil henüz güneşe erimeden ulaşacak bir uzaygemisi yapılmadı demiş Temel yine göğsünü kabartarak biz onu da düşündük akşam serinluğunda gidecağuz demiş KONSERVE Bir fizikçi bir kimyacı ve bir matematikçi çölde kaybolmuşlar Yanlarında sadece 1 kutu konserveleri varmış ama konserveyi açabilecek herhangibir aletleri yokmuş Diğerleri Fizikçiye 'hadi bakalım fizik bilgini kullan ve aç konserveyi' demişler Fizikçi uğraşmış ama açamamış ve Kimyacıya vermiş Alda sen aç kimya bilginle demiş Kimyacı uğraşmış uğraşmış açamamış Sonra konserveyi matetatikçiye vermişler 'sıra sende' demişler Matematikçi konserve kutusuna bakmış bakmşş ve demişki: 'VARSAYALIM AÇIK' TEZ DANIŞMANI Bay Tilki bir gün ormanda dolaşırken Bay Tavşan'a rastladı Bay Tavşan bir şeyler yazmakla meşguldü - Kolay gelsin, Bay Tavşan Ne yazıyorsuunuz? - Doktora tezimin 1 bölümünü yazıyorum - 1 bölümde teziniz ne? - Tavşanlar tilkileri nasıl parçalar? - Yapmayın! Bu hiç de doğru değil Bu biir bilim ad***** yakışmayacak ciddiyetsizlik Teziniz kökten yanlış - Yaa! Öyle mi? dedi Bay Tavşan, 'Pekii, gel de deneysel kanıtı gör öyleyse' Bay Tavşan önde Bay Tilki arkada çalılığın arkasına doğru ilerlediler Bir süre sonra Bay Tavşan yüzünde gülümsemeyle çalılıktan çıkıp geldi ve yerine oturarak yazmaya devam etti Bir zaman geçti Bay Kurt'un yolu Bay Tavşan'ın bulunduğu yere düştü Bay Kurt sordu: - Kolay gelsin, Bay Tavşan Ne yazıyorsuunuz? - Doktora tezimin 2 bölümünü yazıyorum - 2 bölümde teziniz ne? - Tavşanlar kurtları nasıl parçalar? - Yapmayın! Bu doğru değil Bu bir bilimm ad***** yakışmayacak ciddiyetsizlik Teziniz kökten yanlış - Yaa! dedi Bay Tavşan,'Gel de sana deeneysel kanıt göstereyim' Bay Tavşan öönde Bay Kurt arkada çalılığın arkasına doğru ilerlediler Bir süre sonra Bay Tavşan yüzünde gülümsemeyle çalılıktan çıkıp geldi ve yerine oturarak yazmaya devam etti Biz de neler olduğunu merak ettik, tabii Çalılığın arkasına dolanıp baktık ki Majesteleri Aslan, Ormanın Kralı, haşmetle oturuyor ve etrafında parçalanmış kurt ve tilki Kıssadan Hisse: Tezinizin ne olduğu hiç önemli değildir; önemli olan tez danışmanınızın kim olduğudur ARABA Bir hafta sonu, bir makine mühendisi, bir elektronik mühendisi ve bir bilgisayar mühendisi üç arkadaş arabayla, dağ evine pikniğe gitmek isterler Giderlerken ıssız bir yerde arabaları bozulur Hepsi de bunun nedeni hakkında kendi meslekii tecrübelerini de katarak yorum yapmaya başlarlar Makine mühendisi: -Bunun mutlaka mekanik bir arızası vardıır der Elektronik mühendisi: - Yok yok bunun ateşlemesinde bir problem var, bujilerini temizleyelim der Bilgisayar mühendisi ise şöyle konuşur: -Çıkıp bidaha girelim belki düzelir !!! PROFESÖR Adamın biri balona binmiş ve uçarken yolunu kaybedip bilmediği bir yerde bir çayıra doğru sürüklenmiş Balonun aşağıda çok yaklaştığı bir sırada aşağıda birini görmüş ve sormuş: - Kayboldum, nerede olduğu söyleyebilir misiniz? - Bir çayırın üzerinde uçmakta olan bir balonun içinde şu kadar yüksektesin! Balondaki şahıs bu cevap üzerine: - Siz profesör olmalısınız - Evet, nereden anladınız? - Söylediğiniz herşey %100 doğru fakat vverdiğiniz bilgiler hiç bir işe yaramıyor Bunun üzerine aşağıdaki adam, yukarıya seslenir: - Siz de işadamı olmalısınız - Evet, siz bunu nereden anladınız? - Birincisi, kim olduğunuzu, nereden gelldiğinizi, nereye gitmek istediğinizi, amacınızı bilmiyorum ve tamamen kaybolmuş durumdasınız, buna rağmen size yardımcı olmamı bekliyorsunuz İkinci olarak da, benimle karşılaşmadan önce hangi durum ve pozisyonda idiyseniz şimdi de aynı yerdesiniz buna rağmen beni suçluyorsunuz SARIŞIN-GARSON VE İNTEGRAL İki erkek matemetikçi bir bara gider Birincisi ikincisine ortalama bir kişinin matematik hakkında çok az şey bildiğini söyler İkincisi buna katılmaz ve bir çok insanın yeterli miktarda matematikle başa çıkabileceğini iddia eder Birinci matematikçi tuvalete gider Onun yokluğunda ikinci matematikçi garson kızı çağırır Ona bir kaç dakika sonra arkadaşı döndügünde kendisini tekrar çağıracağını ve bir soru soracağını söyler Bütün yapacağı ``iks küp bölü üç' diye yanıt vermektir Kız tekrarlar:- `eks küp ne? ' Matematikçi düzeltir `iks küp bölü üç' Kız:- `Eks küp bölü üç? -' Evet der matematikçi Kız tamam deyip, kendi kendine mırıldanarak uzaklaşır, -`iks küp bölü üç, iks küp' Birinci matematikçi döner ve ikincisi kendi görüşünün doğruluğunu kanıtlamak için iddiaya girmelerini teklif eder Sarışın garson kıza bir integral soracağını söyler, birincisi gülerek kabul eder İkinci adam garson kızı çağırır ve sorar - `x karenin integrali nedir?' Garson kız yanıtlar -`x küp bölü üç', uzaklaşırken de ekler - `artı bir sabit sayı'! MATEMATİKÇİNİN METRESİ Bir doktor, bir avukat ve bir matematikçi bir metres ya da bir eş edinmenin iyi ve kötü yanlarını tartışıyorlardı Avukat der ki: -Kesinlikle metres daha iyidir Eğer bir karınız varsa ve boşanmak isterse, bir sürü yasal problem çıkar Doktor der: - Bir karınızın olması daha iyidir çünkü eş bir tür güven duygusu verir ve stress düzeyinizi düşürür, bu da sağlığınız için yararlıdır' Matematikçi der; - İkiniz de yanılıyorsunuz Hem metresiniz hem de karınız olmalı ki karınız metresinizle ve metresiniz karınızla olduğunuzu düşündüğünde siz rahat rahat matematik çalışıyor olabilesiniz KAÇ KİŞİ Bir matematikci, bir biyolog, ve bir fizikci sokak kahvesinde oturmuslar yolun karsi tarafinda ki binaya girip cikanlari gozluyorlarmis Once binaya iki kisinin girdigini gormusler Bir sure gecmis uc kisinin binadan ciktigini gormusler Fizikci : - ' Ölcme hassas degildi' Biyolog : - ' Üremislerdir' Matematikci : - ' Simdi iceri bir kisi daha girerse bina tam olarak bos olacaktir' MATEMATİKÇİ Yeni evli bir çift balaylarında Ürgüp-Göreme bölgesinde geziye çıkmaya karar verirler Yeraltı şehirlerini gezerlerken birden önlerine bir yol ayrımı çıkar ve duvarlarda artık çıkış yönünü gösteren okların olmadığını fark ederler Genç adam telaş içinde bağırmaya başlar: ``YARDIM EDIN KIMSE YOK MU?' Bir süre adamın kendi sesinin yankısından başka bir ses duymazlar 10-15 dakika sonra duydukları değişik bir ses şöyle demektedir: ``Merhabaaa! KAYBOLDUNUZ!' Morali daha da bozulan adam çaresizlik içinde tepinmeye başlar Genç kadın ise gayet sakin omuz silker ve: ``bu sesin sahibi mutlaka bir matematikçidir' der Kadının sakinliği üzerine canı daha da sıkılan adam : ``Hadi canım sen de! Nereden çıkardın bunu?' diye sorar Kadın: ``Üç nedenim var' der ve sayar: ``Bir, yanıtın gelmesi gereğinden uzun sürdü Iki, yanıtı doğru; kaybolduk Üç, bu yanıtın kimseye bir yararı yok!' KONSERVE Bilgin Çokbilgiç çılgın deneyi için biri mühendis, biri fizikçi ve biri matematikçi üç meslektaşını kaçırır Her birini ayrı bir hücreye hapseder Her hücrede kibrit, su ve konserve yiyecekler vardır, fakat konserve açacağı yoktur Bir ay sonra deneyinin sonucunu öğrenmek için meslektaşlarını ziyaret ettiğinde, mühendisin hücresini boş bulur Mühendis gizlice hücreye soktuğu ``Swiss-Army' çakısı ile konserve kutularından aliminyum kırıntıları kazımış Daha sonra bunları kibritlerin uç kısımlarındaki ecza ile karıştırarak yaptığı patlayıcı ile hücre duvarını havaya uçurmuş ve böylece kaçmayı başarmıştır Çokbilgiç 2 hücreye baktığında ise, fizikçiyi neşe içinde konserve bamya yerken bulur Konservelerin belli bir açı ile duvara atıldıklarında açıldıklarını keşfeden fızıkçi hem iyi bir hentbolcu olmuş, hemde yeni bir Quantum Teorisi geliştirmiştir Son hücreye baktığında, Çokbilgiç hücrenin bir köşesinde matematikçi dostunun cansız bedenini görür Duvarlardan birinde ise şöyle yazmaktadır: TEOREM:KONSERVELERİ AÇAMAZSAM ÖLECEĞİM İSPAT:FARZEDELİM Kİ BEN ÖLDÜM 2 KERE 2 Dünyanın en büyük zekalarının oluşturduğu bir topluluğa şu soru sorulur: ``2*2 nedir?' Mühendis iyice eskimiş sürgülü hesap cetvelini çıkarır, şöyle bir sallar ve sonuçta: ``399' diye ilan eder Fizikçi teknik notlarını karıştırır, problemi bilgisayarında kurar ve: ``yanıt 398 ile 402 arasındadır' der Matematikçi dünyadan uzak, bir süre huşu içinde düşüncelere dalar, sonra da: ``yanıtın ne olduğunu bilmiyorum ama bir yanıtın varlığını kesinlikle söyleyebilirim' der Filozof: ``Evet ama, 2*2 ile ne demek istiyorsunuz?' Mantıkçı: ``Lütfen 2*2'yi daha detaylı tanımlayınız' Muhasebeci, bütün kapı ve pencereleri kapatıp, dikkatlice çevresini kolaçan ettikten sonra: 'SİZ yanıtın ne olmasini isterdiniz?' diye sorar SANDIKLARIN SAYISI Bir matematik dersi sırasında okutman aniden duraksayıp önündeki masaya bir süre dikkatle bakar Sonra öğrencilerine dönüp 6 küme kağıt getirdiğini sandığını fakat ne şekilde sayarsa saysın masada sadece 5 küme olduğunu söyler Bir süre daha sessiz kalıp sonra da şu hikayeyi anlatır: '``Gençken Polonya'da büyük matematikçi Waclaw Sierpinski ile tanışmıştım O zamanlarda bile oldukça yaşlı ve unutkandı Bir seferinde herhangi bir nedenle yeni bir eve taşınmaları gerekmişti Karısı matematikçinin hafızasına fazla güvenmedıgı ıçın, bütün eşyaları ile birlikte sokağa çıktıklarında şöyle demiş: - Şimdi ben taksi çağırmaya gideceğim, bbu arada sen de 10 sandığımızın başında bekleKarısı gitmiş ve matematikçiyi hafifçe dalmış, kendi kendine mırıldanır halde bırakmış Birkaç dakika sonra karısı taksiyle birlikte döndüğünde, Bay Sierpinski (belki de gözünde küçük bir pırıldamayla) demiş ki: - On sandığımız olduğunu söylemıştın amaa ben sadece 9 tane saydım - Hayır, ON tane var! - Hayır, say bak: 0,1,2, |
|