Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
mevlana

Hz. Mevlana

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hz. Mevlana



Mevlana’nın Asıl Adı Nedir?


Asıl adı, Muhammed olan Celaleddin’in daha yaygın unvanı Mevlana Celaleddin-i Rumi’dir Ona Rumi denilişi, sanat ve düşünce hayatının o asırlarda diyarı Rum diye anılan Anadolu’da geçmiş ve bu yurtta ebedileşmiş olmasındandır Horasan’ın (Afganistan Türkistan’ı) Belh şehrinde doğmuştur


Mevlana’nın Ana ve Babası Kimdir?


Babası Sultanu’l ulama (Bilginlerin sultanı) diye tanınan Bahattin Velet’tir Annesi ise Mümine Hatun’dur

Babası, çağının en büyük bilginlerindendi Annesi Mümine Hatun ise Harzemşahlar İmp hanedanından gelme bir prensestir


Mevlananın Eş ve Çocukları Kimlerdir?


Mevlana, daha 18 yaşında iken Karaman’da babası tarafından Semerkandlı Hace Şerafettin’in kızı Gevher Hatun’la evlendirilmiş ve bu evlilikten iki erkek evladı olmuştu Bunlardan ilk oğlu Sultan Veled, ikinci oğlu ise Alaeddin’dir Ancak Alaeddin, daha Mevlana hayatta iken 1262 yılında vefat etti Mevlana birinci karısının vefatından sonra Konya’da Kerra Hatun’la evlendi Bu evlilikten ise Muzafferüddin Alim Çelebi ile Melike Hatun dünyaya geldi


Mevlana Kimlerden Ders Aldı?


Mevlana, ilk eğitimini babasından aldı Babası, çağının en büyük bilginlerindendi 12 Ocak 1231’de babasının ölümü üzerine, eğitimini Seyyit Burhanettin Tirmizi’nin yanında sürdürdü Mevlana babasından Fen ve Din ilimleri, Tirmizi’den de Tasavvuf ilmini öğrendi Onun hayatında dönüm noktası olan diğer bir alimse Şemsi Tebziri’dir


Mevlana’nın Babası, Horasan’dan Anadolu’ya Niçin Göç Etmiştir?


Harzemşahlar, Bahattin Velet’in manevi nüfuzundan çekinirlerdi Bir süre sonra bu yüzden araları açıldı Bunun üzerine Bahattin Velet, Belh’ten ayrılmak zorunda kaldı O sıralarda Mevlana, daha küçük bir çocuktu Babası ile birlikte, İran’dan, Bağdat’tan geçerek Hicaz’a geldi Hac ibadetinden sonra da, Şam yoluyla, Anadolu’ya geçtiler Anadolu’daki Selçuklu İmparatorluğunun ihtişamlı bir çağıydı Bahattin Velet, Anadolu Selçuklu Devleti’nin merkezi Konya’da çok büyük bir saygıyla karşılandı Mevlana yirmi dört yaşlarındaydı


Mevlanna’nın Ana ve Babası Nerede Öldü?


Mevlana’nın annesi Mümine Hatun Karaman(Larende) şehrinde, babası Bahattin Velet ise 1231 tarihinde Konya’da vefat etti


Mevlana’nın Hayatındaki En Önemli Kişi Kimdi?


1244 yılında Konya’ya Tebrizli Mehmet Şemsettin adında bir derviş geldi Bu esrarlı kişinin Pek yüksek duyguları ve görüşleri vardı Tebrizli Şems’in Konya’ya gelişi Mevlana’nın hayatını büsbütün değişik bir yöne yöneltti Mevlana o sıralarda 37 yaşlarındaydı O güne kadar Mevlana; ciddi, ağır başlı büyük bir bilgin olarak tanınmıştı Büyük bir fikir adamıydı Tevrizli Şems’in gelişi ise Mevlana’nın duygu dünyasını alt üst etti ve onu bir gönül adamı haline getirdi


Şems-i Tebrizi, Konya’dan Neden Kaçtı?


Şems-i Tebrizi, Mevlana’nın duygu dünyasını alt üst etmiş ve onu bir gönül adamı yapmıştır Şems, Mevlana’daki deha ateşini büsbütün tutuşturdu Mevlana, Şems’ten başka herkesi ihmal etmeye başlamıştı Bu durum, kendisini sevenleri de, çömezlerini de son derece üzüyordu hatta Şems’i ölümle bile tehdit etmekten geri kalmadılar Bu durumdan sıkılan Şems de, 1246 yılında, Konya’dan gizlice Şam’a kaçtı


Şems-i Tebrizi Konya’ya Geri Döndü mü?


Mevlana, Şems-i 15 ay süren sohbetine dayanamamıştı Onun gitmesiyle perişan oldu Bu sonucu beklemeyen çömezleri ise, yaptıklarına pişman oldular Şems’in Şam’da olduğunu biliyorlardı Mevlana, dönmesi için ona birçok mektup yazdı Sonra da, oğlu Sultan Velet’i 20 kişilik bir kafileyle Şam’a gönderdi Mevlana’nın mektuplarıyla Şems, yumuşayarak, ayrılmasından 9 ay sonra 1246 yılında Konya’ya dönmeye razı oldu


Daha Sonra Şems Nereye Gitti?


Mevlana, Konya’nın en yüksek, en aydın tabakası ile birlikte Şems’in meclisine devama başladı Mevlana artık ne ders ne de vaaz veriyordu Kendi iç dünyasına dalmıştı Öğrencileriyle çömezleri bu durumdan da hoşnut olmadılar Bu kuvvetli hoşnutsuzluk karşısında Şems, 1247 yılında ansızın ortadan kayboldu Bu esrarengiz gidiş, hiçbir zaman aydınlanamadı


Mevlana Nerede ve Ne Zaman Öldü?


Mevlana, 17 Aralık 1273 tarihinde 66 yaşındayken Konya’da öldü Hastalığı, yüksek ateş yapan bir karaciğer rahatsızlığıydı Cenazesinde, bütün Konyalılarla birlikte Hıristiyanlar ve Yahudiler de vardı Türbesini Selçuklu veziri Alemettin Kaysar yaptırdı Mevlana’nın ölüm anına, Şeb-i arus (Düğün gecesi) denir Bu gece, aşığın maşuğa (’a) kavuştuğu gecedir


Mevlana Nasıl Bir Kişiliğe Sahipti?


Mevlana, islam ve gayri islam bütün insanlıkça beğenilmiş bir sanat adamıdır Fikir ve kişi özgürlüğüne olağanüstü değer vermiş, insanı adeta kutsal bir varlık derecesine yükseltmiştir Sonsuz derecede hoşgörülüdür Büyük bir Türk şairi ve mutasavvıfı, bilgin ve fikir adamıdır En kötü insanı bile, bağışlanmaya, sevilmeye laik görür Pakistan’ın dev şairi Muhammed İkbal’e ilham kaynağı olmuştur Alman şairi Goethe’yi ve ünlü ressam Rembrant’ı derinden etkilemiştir


Mevlana Şiirlerini Niçin Farsça Yazmıştır?


Mevlana’da Türklük sevgisi çok güçlüdür O yüzyılda Türkçe, Anadolu’da ileri bir şiir dili olarak daha gelişmemiş bulunuyodu Mevlana da bu yüzden şiirlerini Farsça yazıyordu Hatta buna üzülerek söylediği şu mısra pek ünlüdür: "Aslem Türk-est egerci hinduguyem" (Her ne kadar Farsça söylüyorsam da, aslım Türk’tür)


Mevlevi Tarikatı Nedir?


Mevlana Celaleddin Rumi tarafından kurulan, oğlu Sultan Velet tarafından tanzim edilen bir tarikattır Şems-i Tebrizi Mevlana’nın hayatında bir dönüm noktasıdır Şems, Mevlana’yı kitapların dışında ki sırlara ermek yolunda, ileri bir iman ve heyecan alemine götürür, Ona sema zevkini tattırır, onu Ney’in büyülü dünyasına sokar


Çelebi: Tarikatın başına denir Mevlana’nın torunlarından seçilir Konya’da Mevlana’nın türbesi olan dergahta otururdu


Şeyh: Mevlevi hanenin başına şeyh denirdi Şeyh, dedeler arasından seçilirdi; yalnız şeyhliği Çelebinin tastik etmesi gerekirdi


Dede: 1001 günlük çileyi tamamlayan dervişe denirdi


Sema: Mevlevi dervişlerinin ney, nısfiye gibi çalgılar eşliğinde, kollarını iki yana açıp, sağ avucunu gökyüzüne, sol avucunu yeryüzüne döndürerek Hakk’tan alıp halka dağıtarak yaptıkları ayin


Ayin: Mevlevi dervişlerinin katıldığı müzikli raks töreni Aynı zamanda tören esnasında okunan şiirlerede ayin denirdi Ayinde, "Mutrip" denilen saz heyetiyle "Ayinhan" denilen okuyucular bir "Ayin-i Şerif" çalıp okurlar Dervişler de bu nağmeye uyarak, "Sema" raksı yaparlar, kendilerinden geçercesine dönerler


Ney: Türk müziğinde ve özellikle tasavvuf müziğinde yer alan kaval biçiminde, yanık sesli, kamıştan bir üfleme çalgısıdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.