’’Yâ Allah!.. Yâ Nevfel!..’’ |
08-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
’’Yâ Allah!.. Yâ Nevfel!..’’Sevgili Peygamberimiz bir gün Eshâb-ı kirâm ile sohbet ederken, “Şehîdliğin fazîletlerini” anlatıyorlardı Şehîdlerin şefâ’ati hakkında buyurdu ki: - Kıyâmet gününde şehîdler, mahşer yerine gelirlerken, orada bulunan Peygamberler ayağa kalkarlar Onlar, çocukları, akrabâları ve dostlarından 70 bin kişiye şefâ’at ederler Bu sözleri işiten Hz Nevfel, Resûlullah efendimizden, şehîd olmak için duâ istedi Resûlullah efendimiz de duâ ettiler Bir müddet sonra, muhârebeye çıkıldı Peygamber efendimiz de aralarında bulunuyordu Bu muhârebe Hz Nevfel’in duâsından sonraki ilk muhârebe idi Ve bu muhârebedeHz Nevfel şehîd düşerek, arzûsuna kavuştu Peygamber efendimiz ve Eshâbı, muhârebeden dönüyorlardı Karşılamaya gelenler arasında, Hz Nevfel’in hanımı, çocukları ve yaşlı annesi vardı Yaşlı annesi, “Gazânız mübârek olsun” dedikten sonra Resûlullaha, oğlunu sorduPeygamber efendimizin gözleri nemlendi Oğlunun şehîdlik haberini vermeye mübârek kalbi dayanamadı Elleriyle arkayı işâret edip, yoluna devam etti Hz Nevfel’in annesi, Peygamber efendimizin hemen arkasından gelen, Allahın arslanıHz Ali’ye de aynı şekilde oğlunu sordu O da şehîdlik haberini veremeyip, arkayı işâret etti Yaşlı kadın daha sonra,Hz Ömer’e ve Hz Osman’a rastladıOnlara da oğlunun durumunu sorduOnlar da cevap veremeyip Resûlullahın yaptığı gibi arkayı işâret ettiler En son gelen Hz Ebû Bekir idi Kadıncağız büyük bir ümitle sevgili Peygamberimizin azîz arkadaşına yaklaşarak aynı şeyleri sordu Hz Ebû Bekirkendi kendine düşündü: “Yâ Rabbî! Ne kadar zor bir durumdayım Eğer doğruyu söylersem, mahzûn kalbleri üzmüş olacağım Bunu yapmaktan sevgili Peygamberimiz çekindi O’na nasıl aykırı davranabilirim Sen bana öyle bir şey ilhâm et ki, bu gariplerin yüreği daha fazla yanmasın Allahım!” Daha sonra, Hz Ebû Bekir, bütün kalbiyle: - Yâ Allah! Yâ Nevfel!diye bağırdı İşte o sırada, yaydan fırlamış ok gibi bir atlı, yıldırım hızıyla yanlarına yetişerek dedi ki: - Buyur yâ Sıddîk, beni mi çağırdın? Bu atlı, Hz Nevfel’den başkası değildi Sonra, Cebrâil aleyhisselâm gelip, Peygamber efendimize şunları söyledi: - Yâ Resûlallah! Hak teâlânın selâmı var “Eğer Peygamberin mağara arkadaşı Sıddîk, bir kere daha (ALLAH) deseydi, yüceliğim hakkı için, bütün şehîdleri diriltirdim Çünkü, Ebû Bekir, câhiliyye devrinde bile yalan söylememiştir”buyurdu Bu hâdiseden sonra, Hz Nevfel senelerce yaşadı Nihâyet, “Yemâme” cenginde tekrar şehîdlik şerbetini içti (alıntı) |
|