![]() |
Atatürk'ten Devlet Adamlığı Dersi |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Atatürk'ten Devlet Adamlığı Dersi![]() Atatürk’ün başyaveri Salih Bozok anlatıyor ![]() Başkumandan, düşmandan kurtardığı İzmir’de geçireceği ilk gecesinin tarif edilemez sevincini yaşıyordu ![]() İzmir’deki yeni evinde Mustafa Kemal Paşa ilk gecesini çalışarak geçirdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Konu nedir? Vali anlattı: -Sayın Konsolos, İngiliz tebaasından olan vatandaşlar ile Rum, Ermeni, Yahudi gibi azınlıkların güven altında bulunduklarını belirtir bir “güvence” istiyorlar ![]() ![]() Mustafa Kemal Paşa, Konsolos’un Türkçe bildiğini biliyordu, öyle olduğu halde öfkesini belirtmek için sordu: -Ee, peki daha ne istiyormuş? Bu soruya Konsolos Türkçe cevap verdi ![]() -Tebaamız hakkında hükümetinizden yazılı teminat istiyorum! Konsolos garip bir biçimde diklenmişti… Paşa’nın sesi havada kırbaç gibi şakladı: -Yunanlılar zamanında kendi tebaanızı daha emniyette mi görüyordunuz? Konsolos gerisinde İngiliz devletinin bulunduğunu belli eden bir kasılma ile: -Evet, dedi ![]() ![]() -Öyleyse buyurun tebaanızla birlikte Yunanistan’a gidin, efendim! Konsolos kendisinden umulmayacak bir cesaret gösterdi: -Yani majestelerimin hükümetine savaş mı açıyorsunuz? Mustafa Kemal iyice öfkelenmişti fakat öfkesini tuttu ve Konsolos’a: -Siz kiminle ve ne konuştuğunuzu biliyor musunuz? Ben Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Türk Orduları Başkomutanıyım ![]() ![]() ![]() O kasım kasım kasılan Konsolos, Mustafa Kemal Paşa’nın son cümlesi üzerine sapsarı kesildi ve tek bir kelime söylemeden kapıdan çıktı gitti ![]() -Yüz vermeyin Vali Bey! Bunlar karşılarında hala Babıali Hükümeti var sanıyorlar ![]() Kollarında ve omuzlarındaki işaretlerden Amiral rütbesinde olduğu anlaşılan İngiliz Donanması Komutanı, Hükümet Konağı’nın kapısından girerek Mustafa Kemal Paşa’nın odasına doğruldu ![]() ![]() -Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ile görüşmek istiyorum! dedi ![]() Birlikte odaya girdiler kapı kapandı ![]() -Çok güç koşullar altında bir savaş kazandınız, sizi asker olarak içtenlikle kutlarım ![]() ![]() ![]() Amiral bir süre sonra konuya girmiş: -Ülkenin kontrolünüz altında bulunan bölümünde bizim tebaamız ve sizin azınlıklarınızdan Ermeniler,Rumlar var ![]() -Hiç kuskunuz olmasın Amiral! Türkiye’deki bütün insanlar gibi tebaanız ve sözünü ettiğiniz azınlıklar da TBMM Hükümeti’nin eşit koruması altındadır ![]() ![]() -Suç işleyenler? -Suç işleyenler Sayın Amiral, dünyanın her yerinde olduğu gibi, ülkemizde de adaletin huzuruna çıkarlar… Suçlu iseler, cezalarını elbette çekeceklerdir… -Fakat Paşa Hazretleri, fevkalade günler geçirdik ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Son cümleye kadar Amiral’i gülümseyerek dinleyen Mustafa Kemal Paşa, dünyanın koparacağı gürültü ile kendini tehdide girişince, sözünü bıçak gibi kesmiş: -Şu “Efendi Devlet” rolünü bir kenara koyunuz Amiral! Milletleri de tehdit etmekten vazgeçiniz! İngiltere ve müttefiklerinin kıyameti koparıp koparmayacağını düşünmem! Bunlar memleketimin iç işleridir; kimsenin bu işlere karışmasına müsaade etmem! Majestelerinin devleti memleketimizin azınlıkları ile uğraşmaktan vazgeçsinler! ![]() ![]() Amiralin benzi kül gibi olmuş: -İngiltere Hükümeti’nin tebaasını her yerde koruma hakkı, devletler hukuku teminatı altındadır ![]() ![]() İşte o zaman Mustafa Kemal Paşa’nın tepesi iyice atmış: -Arkaladığınız Yunan ordusunun denizde yüzen leşlerini herhalde görmüş olmalısınız! Türk ordusu asayişi sağlayacak güçte olduğu gibi, limanı (o dönemde İngiliz donanması İzmir limanında bulunmaktaydı) boşaltacak güçtedir de… İsterseniz, Türk’e ihanet eden tebaanızın ve azınlıklarınızın adaletten kaçan sefillerini geminize doldurabilirsiniz! Donanmanızın da en kısa zamanda limanı terk etmesini istiyorum! Mustafa Kemal Paşa’nın cümleleri, art arda Osmanlı tokatları gibi Amiralin yüzünde şakladıkça, Amiral ne yapacağını şaşmış ve en sonunda: -İngiltere’ye savaş mı açıyorsunuz? demiş ![]() İşte Paşa burada son sözünü söylemiş: -Savaş açmak mı? Siz yoksa Sevr Antlaşması’nın hala yürürlükte olduğunu mu sanıyorsunuz? Biz onu çoktan yırttık… Karşımda oturuşunuzu, sizi konuk saymama borçlusunuz! Fakat görüyorum ki, nezaketimizi kötüye kullanmak eğiliminiz var… Buna müsaade edemem ![]() ![]() ![]() Bir balmumu heykeline dönmüş Amiral… Şişe gerine girdiği Mustafa Kemal Paşa’nın odasında oturduğu sandalyede küçüldükçe küçülmüş ve sonunda kekeleyerek: -Affedersiniz! demiş ve yerlere kadar eğilerek geri geri kapıya gidip dışarı çıkmış ![]() Ruşen Eşref hem düşünceli hem de gülüyordu: -Paşa, Amirali anasından doğduğuna pişman etti ![]() ![]() ![]() Karşısında Babıali Paşası bulacağını sanıyordu herhalde… “İngiltere devletini kendi devletine eşit gören “bir Paşa ile karşılaştığı için, ihtiyatsızlık edip karaya çıktığına kim bilir nasıl lanet etmiştir… Aradan bir saat geçti geçmedi… İngiliz gemisinden bir müfreze ve bir teğmen çıktı ![]() ![]() “Gelsin” dedi ![]() Teğmeni içeri aldım ![]() ![]() ![]() ![]() -Peki teğmen! Hükümetimiz ültimatomunuzu inceler ve hükümetinize gereken karşılığı verir ![]() Teğmen önce dışarı çıkacakmış gibi bir hareket yaptı, sonra da Ruşen Eşref’e dönüp: -Başkomutan ellerini öpmeme müsaade buyururlar mı? Ruşen Eşref, Teğmenin dileğini Paşa’ya söyledi, Paşa: -Nereden icap etmiş sor bakalım! dedi ![]() Teğmen: -Asker olarak zaferlerine, insan olarak kendisine hayranım… Lütfetsinler ![]() ![]() Teğmen Paşa’nın elini öptü, Paşa da Teğmenin yanağını okşadı ![]() ![]() Az sonra Ruşen Eşref’i çağırdı: -Metni okudunuz mu? Ne istiyorlar? -Paşam Amiral ile görüştüklerinizin yazı ile de pekiştirilmesi isteniyor ![]() -Öyleyse Halide Hanım’ı (Edip Adıvar) bulunuz, hemen tercümesini yapsın ve metin olarak bana getirsin… Öte yandan bir kopyasını şifre ile Dışişleri Bakanlığına gönderin gerekeni yapsınlar… Durumu, ordu komutanı Nurettin Paşa’ya da bildiriniz ![]() Olay kısa bir süre içinde şehirde duyulmuştu… İngiliz ve Fransızlar, kendi devletlerinin uyruğunda olanları gemilere bindirmeye başlamışlardı ![]() Tanrı, iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır; Yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için Allah'ı kullanırlar ![]() Giordano Bruno (… ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|