Allah Sonsuz Bir İlme Ve Yaratma Gücüne Sahiptir |
08-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Allah Sonsuz Bir İlme Ve Yaratma Gücüne SahiptirGERÇEK DOST, KULLARI İÇİN HEP GÜZELLİK İSTEYEN ALLAH'TIR Kulları için bir imtihan ortamı olarak dünya hayatını yaratan Allah, onlar için sayısız nimetler bahşetmiştir İhtiyacı olacak veya seveceği her türlü koşul daha insan varolmadan önce kendisi için hazırlanmıştır Soluyacağı tertemiz hava, gökyüzünde uçan birbirinden güzel kuşlar, sayısız çeşitlilik ve güzellikteki bitkiler, son derece estetik çiçekler, eşsiz nimetler, sevdiği insanlar, kalpte coşku oluşturacak derecede sevimli ve güzel canlılar, kusursuz bir denge sistemi ve daha pek çok detayı Allah kendisi için varetmiştir İnsan dünyaya geldiğinde ihtiyacı olan herşeyi hazır olarak bulur Büyük bir konforla donatılmıştır Herşey kendi boyutlarına ve yaşam koşullarına uygundur Meyveler, yiyecekler, tüm dünya, içeriğindeki her ayrıntıyla tamamıyla insanın yaşam koşullarına uygundur İnsanın ise bunları elde etmek için göstermesi gereken neredeyse hiçbir çaba olmamıştır Mükemmel bir denge ve düzenle karşı karşıyadır Tüm bunları en ince detayına kadar onun için Rabbimiz varetmiştir Bunların yanı sıra imtihan ortamı olan dünya hayatı için, kullarına kılavuz olmak üzere elçileri aracılığıyla içinde hiçbirşeyin eksik bırakılmadığı bir de kitap indirmiştir İnsanın ihtiyacı olan her konuyu içinde bulduğu, Allah’ın rızasını kazanmanın yollarının apaçık anlatıldığı bir kitap: “Biz Kitap'ta hiç bir şeyi noksan bırakmadık” (Enam Suresi, 38) İnsana doğruyu yanlıştan ayıracak, hangi davranışların ve ahlakın Allah’ın rızasına uygun olacağının tarif edildiği, ihtiyacı olabilecek her konuyu eksiksiz olarak bulacağı hikmet dolu, yol gösterici bir kitap indirilmiştir: “Bu bir Kitap'tır ki, Rabbinin izniyle insanları karanlıklardan nura, O güçlü ve övgüye layık olanın yoluna çıkarman için sana indirdik” (İbrahim Suresi, 1) Herşeyi kendisi için en kapsamlı ayrıntılarla hazırlanmış olarak bulan insanın üzerine düşen ise Allah’ın emir ve tavsiyelerinin bulunduğu Kuran’a uygun bir ahlakla yaşamasıdır Yalnızca Allah’a yönelmiş bir kul olarak, hayatını, kendisi için sonsuz aklıyla en güzel detayları yaratmış olan gerçek dostunun, velisinin yani Yüce Allah’ın rızasına uygun olarak şekillendirmesidir Sevilmeye, anılmaya, yüceltilmeye, güvenilmeye, gerçek bir dost olarak yönelinmeye tek layık olan, insana herşeyi daha kendisi bile bunlardan haberdar değilken bahşeden Allah’tır Allah’ın tek dostu olduğunu bilen, O’nun gücüne ve kudretine sığınmış, O’nun üstün aklına ve rahmetine güvenen bir insanın, tek vekili de Yüce Allah’tır Allah’ın yaptığı herşeyin güzellik, hayır ve üstün bir aklın tecellisi olduğunu bilen bir insan yalnızca Rabbimiz’e güvenip, dayanır, yalnızca O’na sığınır Dolayısıyla imtihan ortamı olarak yaratılan dünya hayatında iman eden bir insanın temel vasıflarından bir tanesi Allah’a tevekkül olmalıdır Tevekkül insanın Allah’a güvenip dayanması, O’nu vekil edinmesidir Her anı, muhatap olduğu her olayı Allah’ın yarattığının farkına varmış bir Müslümanın tüm hayatı boyunca Allah’a tam tevekkül ile derin bir güven içerisinde olması imanının bir gereğidir Kendisi hiçbir şey değil iken onu yaratan, nimetlerle her yerden çepeçevre sarıp kuşatan Allah’a gereği gibi teslimiyet göstermek imanın en temel özelliklerindendir Sürekli sonsuz güzel ahlakıyla hayırlar yaratan Allah’tan başka, insanın vekil edinebileceği hiçbir dostu yoktur Dolayısıyla Kuran ahlakına uygun yaşayan bir Müslümanın hayatı boyunca tevekkül edeceği tek varlık Yüce Allah’tır Allah, “Allah'a tevekkül et; vekil olarak Allah yeter” (Ahzap Suresi, 3) diye buyurmuştur |
Allah Sonsuz Bir İlme Ve Yaratma Gücüne Sahiptir |
08-03-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Allah Sonsuz Bir İlme Ve Yaratma Gücüne SahiptirAllah Herşeyi An An Yaratır Her ne yana bakarsak bakalım, Allah o anda baktığımız yöndeki görüntüleri an an yaratır Doğduğumuz andan itibaren gördüğümüz görüntülerin kesintisiz, sürekli olması, Rabbimiz’in her an yaratmayı sürdürüyor olduğunun açık delilidir Nitekim, göklerin ve yerin, yani evrenin sabit ve kararlı olmadıkları, sadece Allah'ın yaratmasıyla varlık buldukları ve Allah yaratmayı durdurduğunda yok olacakları bir ayette şöyle haber verilir: "Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, Kendisinden sonra artık kimse onları tutamaz Doğrusu O, Halim'dir, bağışlayandır" (Fatır Suresi, 41) Elbette bu ayette maddesel evrenin Allah'ın kudreti altında tutulması anlatılmaktadır Allah evreni, dünyayı, dağları, canlı cansız tüm varlıkları yaratmıştır ve onları her an kudreti altında tutmaktadır Allah'ın Halik sıfatı bu maddesel evrende tecelli etmektedir Allah Halik'tir, yani herşeyi yaratan, yoktan var edendir Fatır Suresi'ndeki ayetin bir başka açıklaması da, insanların görmekte oldukları maddesel evren görüntülerini de Allah'ın her an tutmakta olduğudur (En doğrusunu Allah bilir) Allah zihnimize dünya görüntüsünü göstermemeyi dilese, tüm evren bizim için yok olur ve bir daha asla ona ulaşamayız "Kendileri yaratılıp dururken, hiçbir şeyi yaratamayan şeyleri mi ortak koşuyorlar?" (A'raf Suresi, 191) ayetinde ise yine insanların her an yaratılıp durdukları bildirilmektedir Yani gördüğümüz görüntülerin kesintisiz, sürekli olmasının nedeni Allah'ın onları her an yaratıyor olmasıdır Dolayısıyla, insan başta kendisinde olmak üzere her anında, her gördüğü, hissettiği varlıkta, Allah'ın sürekli yaratışının bir tecellisini görür Bu önemli gerçek, ayetlerde şöyle bildirilmektedir: "Ya da halkı sürekli yaratmakta olan, sonra onu iade edecek olan ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah ile beraber başka bir ilah mı? De ki: "Eğer doğru söylüyor iseniz, kesin-kanıt (burhan)ınızı getiriniz" De ki: "Göklerde ve yerde gaybı Allah'tan başka kimse bilmez Onlar ne zaman dirileceklerinin şuuruna varmıyorlar"" (Neml Suresi, 64-65) |
Allah Sonsuz Bir İlme Ve Yaratma Gücüne Sahiptir |
08-03-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Allah Sonsuz Bir İlme Ve Yaratma Gücüne SahiptirAllah Kuran’ın pek çok ayetinde Kendisi'nden korkmayı insanlara emretmiştir Bu ayetlerden bazıları şöyledir: Ey iman edenler, Allah'tan korkun Herkes yarın için neyi takdim ettiğine baksın Allah'tan korkun Hiç şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır (Haşr Suresi, 18) … Öyleyse ey iman eden temiz akıl sahipleri, Allah'tan korkun Doğrusu Allah, size bir zikir (uyaran, hatırlatan ve öğüt veren Kur'an) indirmiştir (Talak Suresi, 10) Bir başka ayette Allah insanlara güç yetirebildiği kadar Kendisi'nden korkmasını, Allah korkusunu elinden geldiğince arttırmasını tavsiye etmiştir: Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allah'tan korkup-sakının, dinleyin ve itaat edin… (Tegabün Suresi, 16) Kuran ahlakını bilmeyen veya tam yaşamayan bazı insanlar ise Allah’tan korkmanın önemi ve gerekliliğini yeteri kadar iyi anlayamamaktadır Bu, Kuran bilgisi yönünden eksik olmalarından ve Allah korkusunun gerçek anlamını bilmemelerinden kaynaklanmaktadır Allah korkusu, Kuran ahlakının yaşanmadığı toplumlarda yerleşik hale gelmiş birtakım korku türlerine hiçbir şekilde benzemez Kuran ahlakından uzak yaşayan insan toplulukları din ahlakından uzak kalmalarının doğal sonucu olan karamsar ruh halleri doğrultusunda pek çok korkunun esiri olmuşlardır Gelecek korkusu, yaşlanma korkusu, yalnız kalma korkusu, ölüm korkusu, ani bir hastalığa yakalanma korkusu, alay edilme korkusu, başarısızlık korkusu, deprem korkusu, ölümcül hastalığa yakalanma korkusu ve daha pek çok korku türünün tuzağına düşen bu insanlar son derece mutsuz bir hayat sürer, her an başlarına kötü bir şey gelebileceği endişesi içerisinde müthiş gergin bir halde yaşarlar İşte bu kişiler Allah korkusunu da kendi karanlık dünyalarında yaşadıkları korkular gibi sanma yanılgısına kapılmışlardır Oysa Allah korkusunun bu sayılan korku türleriyle hiçbir ilgisi ve benzerliği yoktur Allah korkusu, Allah’ın Yüce ahlakını bilen, Allah’ı tanıyan, O’nu çok seven bir insanda oluşan, saygı dolu, insanda coşku ve heyecan oluşturan çok asil bir duygudur Yukarıda sayılan korkuların aksine, insanı büyük bir huzur ve mutluluğa sevk eden, aklını ve cesaretini artıran, bitmek bilmeyen bir şevk ve coşkun bir imana sahip olmasını sağlayan, insana derin bir anlayış, hikmet ve heybet veren bir korkudur Allah’tan korkan kişi gelecek korkusu, ölüm korkusu, hastalık korkusu, yalnız kalma korkusu ve benzerleri gibi dünyevi korkulara kapılmaz Çünkü başına her ne gelirse, ne ile karşılaşırsa karşılaşsın, bunun, tek gerçek dostu olan Allah’ın kendisi için yarattığı en hayırlı kader olduğunu bilir Allah'ı kendisine vekil edinmiş olmanın konforunu yaşar, her işinde sadece Allah'a yönelip döner Allah Korkusu İnsana Güzel Bir Ahlak Kazandırır Allah’tan korkan bir insan toplumdaki en güvenilir kişidir Allah’tan korktuğu için yalan söylemeyecek, Allah’ın hoşnut olmayacağı kötü davranışlar sergilemeyecek, kendi çıkarları değil, başkalarının çıkarlarını gözetecek, kendi rahatını değil, başkalarının rahatını düşünecek, etrafına hep hayır ve güzellik sunmaya çalışacaktır Allah'tan korkan kişide samimiyet, dürüstlük, candanlık, vefa, sadakat, fedakarlık gibi güzel ahlaka ait tüm tavırlar en kaliteli şekilde görülür Allah korkusu taşımayan bir insanda ise bu özelliklerin gerçek anlamda ve devamlı bulunması mümkün değildir Zira Allah'tan, Rabbimiz'e hesap vermekten, cehenneme girip yaptığı kötülüklerin karşılığını görmekten korkmadığı için bu kısa dünya hayatında kendi çıkarlarından fedakarlıkta bulunup güzel davranışlar sergilemesini gerektiren bir durum olmadığını düşünür Allah'tan korkan bir Müslüman ise bunun tam tersi bir tavır ortaya koyar Her konuda Allah korkusundan kaynaklanan güçlü vicdanına başvurur ve çıkarlarını değil, güzel ahlakın sınırlarını korur Müslüman Cehennemdeki Azaptan Korkar Cehennemden korkmak, cehennemin azabını düşünerek Allah korkusunu arttırmak da Müslümanın önemli özelliklerindendir Allah ayetlerinde Müslümanların cehennem azabından yana korku duyduklarını belirtmektedir Bu ayetlerden bazıları şöyledir: "Ve ben, Müslümanların ilki olmakla da emrolundum" De ki: "Ben, Rabbime isyan ettiğim takdirde, büyük bir günün azabından korkarım" (Zümer Suresi, 12-13) De ki: "O, gökleri ve yeri yaratırken ve O, (hep) besleyen (hiç) beslenmezken, ben Allah'tan başkasını mı veli edineceğim?" De ki: "Bana gerçekten Müslüman olanların ilki olmam emredildi ve: Sakın müşriklerden olma" (denildi) De ki: "Şüphesiz ben, Rabbime isyan edersem o büyük günün azabından korkarım" (Enam Suresi, 14-15) Cehennemin varlığını düşünmek Müslüman için, imanını derinleştirecek, takvasını güçlendirecek, ahlakını güzelleştirecek önemli bir tefekkür yoludur Müslüman Allah'ın Kuran’da detaylı detaylı olarak bildirdiği cehennemden korkar, cehennemin özelliklerini daima aklında tutar ve cehennemin adeta bir adım ötede olduğunu varsayarak davranır |
Allah Sonsuz Bir İlme Ve Yaratma Gücüne Sahiptir |
08-03-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Allah Sonsuz Bir İlme Ve Yaratma Gücüne SahiptirALLAH'IN KADRİNİ HAKKIYLA TAKDİR ETMEK NASIL OLUR? İnsan her gün uyandığı andan itibaren Allah'ın kendisine verdiği nimetlerle karşılaşır Nefes alabilir, görebilir, duyabilir, düşünebilir, kalbi atar, hücreleri yenilenir Acıkır yemek yer ve lezzet alır, güç bulur Susar, susuzluğunu giderebilir KonuşabilirBunlar Allah'ın insan için yarattığı nimetlerden sadece bir kaç tanesidir Nimetlerin farkında olan insan için asıl önemli olan Allah'ın kadrini hakkıyla takdir edebilmektir Çünkü Allah şanı çok yüce olandır, herşeyin sahibidir, yaratıcısıdır Allah'ı üstün sıfatlarıyla düşünerek, tanımaya çalışmak gerekir Allah ayetlerde şanının yüceliğini bize şöyle bildirmektedir: Onlar, Allah'ın kadrini hakkıyla takdir edemediler Oysa kıyamet günü yer, bütünüyle O'nun avucundadır; gökler de sağ eliyle dürülüp-bükülmüştür (Zümer Suresi, 67) Kainatta; insanın kendi yaratılışından kıyametin meydana geliş aşamalarına, göklerin yaratılmasından denizlerin ve dağların varlığına kadar her olayda bir ihtişam ve sınırsız bir güç vardır Ve bu güç yalnızca üstün akıl sahibi olan Allah'a aittir Allah insanlara kitaplar indirmiştir ve peygamberler göndermiştir Kendisini hem yarattığı canlılarda sergilediği benzersiz sanatıyla ve ilmiyle, hem de kitapları ve peygamberleri vasıtasıyla bize tanıtmaktadır İnsana düşen ise Allah'ın yüceliğini, büyüklüğünü gereği gibi takdir edebilmek için olabildiğince derin düşünmektir YARATILIŞ AMACIMIZ NEDİR? Yaratılış amacımızı Allah bizlere Kuran'da şöyle bildirir: insanları yalnızca bana ibadet etsinler diye yarattım (Zariyat Suresi, 56) Bu ayetle bize haber verildiği gibi, insanın yeryüzünde bulunuş amacı yalnızca Allah'a kulluk etmek, O'na ibadet etmek, O'nun rızasını kazanmaktır İnsan dünyada bulunduğu süre boyunca bu konuda denenirAllah dünyada Kendisi'ne iman edenlerle, etmeyenleri birbirinden ayırmak ve iman edenlerden de hangisinin daha güzel davranışlarda bulunacağını belirlemek için insanları dener Bu yüzden bir insanın "ben iman ettim" demesi yeterli değildir İnsan yaşadığı süre boyunca, Allah'a olan imanı ve bağlılığı, dindeki kararlılığı kısaca Allah'a kulluktaki sabrı ile özel olarak yaratılan şart ve ortamlarla denenir Allah bu gerçeği bir ayetinde şöyle bildirir: O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır (Mülk Suresi, 2) Allah'a kulluk etmek ise insanın tüm yaşamını Allah'ın hoşnutluğunu, rızasını kazanmak amacıyla sürdürmesidir Yaptığı her işi Allah'ın razı olacağı en güzel şekilde yerine getirmeye çalışması, yalnızca Allah'tan korkup sakınması ve tüm düşüncelerini, sözlerini, fiillerini bu amaç doğrultusunda yapmasıdır |
Allah Sonsuz Bir İlme Ve Yaratma Gücüne Sahiptir |
08-03-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Allah Sonsuz Bir İlme Ve Yaratma Gücüne SahiptirAllah Sonsuz Bir İlme ve Yaratma Gücüne Sahiptir Evrendeki kusursuz düzen öyle mükemmeliklerle doludur ki, Allah bunları Kendi büyüklüğünü ve üstün gücünü düşünmemiz için yaratmıştır Kuran’da Allah’ın var ettiği bu düzenin yaratılış amacı ve mükemmelliği bildirilirken, " Sizin gerçekten Allah’ın her şeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah’ın ilmiyle her şeyi kuşattığını bilmeniz öğrenmeniz için" (Talak Suresi, 12) şeklinde buyrulmaktadır Bu nedenle müminlerin Allah’ın kadrini, yaratma ilmini ve sanatını hakkıyla takdir etmeleri, büyük önem taşımaktadır "Ey insanlar, eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, Biz sizi topraktan yarattık, sonra bir damla sudan, sonra bir alak'tan (embriyo), sonra yaratılış biçimi belli belirsiz bir çiğnem et parçasından; size (kudretimizi) açıkça göstermek için" (Hac Suresi, 5) " Gerçekten Allah her şeye güç yetirendir " (Bakara Suresi, 20) ayetiyle bildirildiği üzere Allah öyle büyük bir ilme sahiptir ki insana göre "sonsuz" olan, Allah'ın Katında bitmiş durumdadır Zamanın ilk yaratıldığı andan sonsuzluk anına kadar geçecek olan her olay, her düşünce, vakitleri ve şekilleri ile Allah'ın ilmiyle belirlenmiş ve O'nun Katında yaşanıp bitmiştir Allah'ın yaratma ilmi, bizim bildiğimiz ve bilmediğimiz tüm kavramlar için geçerlidir Nitekim " ve daha sizlerin bilmediğiniz neleri yaratmaktadır" (Nahl Suresi8) ayetiyle, Allah'ın bilmediğimiz nice şeyler yarattığına dikkat çekilmiştir Ramazan boyunca sizlere ulaşacak olan bu bölümde verilecek örneklerin tümü, Allah'ın dilemesiyle O'nun sınırsız gücü ve büyüklüğü ile gerçekleşmektedir Allah'ın ilmi sonsuzdur Biz ancak Allah'ın ilminden bize izin verdiği kadarını kavramaya güç yetirebiliriz Burada iman edenlere düşen önemli görev, Allah'ın büyüklüğünü hakkıyla takdir etmek, O'nun benzersiz varlığı ve yarattıkları üzerinde düşünmek ve anlayışlarının sürekli artması için dua etmektir Çünkü Kuran'da bu ahlaka sahip müminler, Allah Katından güzel bir karşılık ile müjdelenmişlerdir: “Ancak onlardan ilimde derinleşenler ile mü'minler, sana indirilene ve senden önce indirilene inanırlar Namazı dosdoğru kılanlar, zekatı verenler, Allah'a ve ahiret gününe inananlar; işte bunlar, Biz bunlara büyük bir ecir vereceğiz” (Nisa Suresi, 162) |
|