Hz. Üzeyr (A.S) |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. Üzeyr (A.S)İsrailoğullarına (Yahudilere) göre meşhur bir peygamber olan Üzeyr (as)'ın adı Kur'an-ı Kerîm'de geçmektedir Fakat İslâm'a göre onun peygamber olup olmadığı hususunda ihtilaf vardır Üzeyr (as)'ın adı hakkında da alimlerin farklı yorumları vardır Bazı alimlere göre onun adı Arapça bir isimdir Diğer bazı alimlere göre ise, Üzeyr kelimesi Arapça değil, İbranicedir (el-Ukberî, İmlau ma menne bihi'r Rahman, Mısır, 1961, II, 7) İbranice'de Üzeyr kelimesinin karşılığı "Azra"dır Tevrat'ın bu dildeki nüshasında böyle geçmektedir (Biblio Hobraica, nşr Rud Kittel, Stuttgart,1952; Esra, VII,1; Nehemio, VIII,13) Üzeyr (as), Harun Peygamber'in neslinden gelmektedir (es-Sa'lebî, el-Arais, Mısır, 1951, 344) Üzeyr (as)'ın adı, Kur'an-ı Kerîm'de bir yerde geçmektedir: "Yahudiler 'Üzeyr, Allah'ın oğludur; dediler Hristiyanlar da: Mesih Allah'ın oğludur', dediler Bu, onların ağızlarıyla geveledikleri sözlerdir (Sözlerini), önceden inkâr etmiş(olan müşrik)lerin sözlerine benzetiyorlar Allah onları kahretsin, nasıl da (haktan batıla) çevriliyorlar! Hahamlarını ve rahiplerini Allah'tan ayrı rehber edindiler, Meryem oğlu Mesîh'i de Oysa kendilerine yalnız tek Tanrı olan Allah'a ibâdet etmeleri emredilmişti Ondan başka ilâh yoktur O, onların ortak koştukları şeylerden münezzehtir" (et-Tevbe, 9/30, 31) Burada söz konusu olan Üzeyr (as) hakkında çeşitli rivâyetler vardır En meşhuru İbn Abbas'ın rivâyetidir Buna göre, Yüce Allah İsrâil oğullarının elinde bulunan Tevrat'ı onlardan aldı Tevratın içinde bulunduğu sandığı kaybettiler Aynı zamanda Tevrat zihinlerinden de silindi İsrail oğulları buna çok üzüldüler Bilhassa Üzeyr (as) Allah'a çok ibâdet etti; O'na yalvarıp yakardı Allah'tan inen bir nur, onun kalbine girdi Unutmuş olduğu Tevrat'ı hatırladı Ondan sonra Tevrat'ı yeniden İsrail oğullarına öğretti Daha sonra Tevrat'ın içinde bulunduğu sandık bulundu Bunun üzerine Üzeyr (as)'ın öğrettiğinin aslına uygun olduğunu gördüler Bunun üzerine Üzeyr (as)'ı çok sevdiler Fakat bu hususta aşırı gittiler "O, olsa olsa Allah'ın oğludur" dediler (İbn Cerir et-Taberî, Camiu'l-Beyân, Mısır,1951, X,111) Bu âyetler, onların bu hususta aşırı gitmelerini ve Hristiyanların da, İsâ (as) Allah'ın oğludur diye söylemelerini reddetme mahiyetinde nazil olmuştur Onların bu sözlerinin batıl olduğu anlatılmış ve Yüce Allah'ın, onların bu iddialarından münezzeh olduğu ifâde edilmiştir (el-Beydâvî, Envaru't-Tenzîl ve Esraru't Te'vîl, Mısır, 1955, I, 196) Yahudilerin bu hususta aşırı gitmeleri, Kur'an'ın başka yerlerinde de tenkid edilmiştir "Vay haline o kimselerin ki, Kitabı elleriyle yazıp, az bir paraya satmak için, "Bu Allah'ın katındandır " derler Ellerinin yazarlığından ötürü vay haline onların! Kazandıklarından ötürü vay haline onların!" (el-Bakara, 2/79) mealindeki âyette Yahudiler kasdedilmektedir Onların Tevrat'ı tahrif ettikleri, ondan sonra kendileri tarafından yazılan bir kitabı Allah'ın kitabı diye tanıtmaları söz konusudur Onlar bu şekilde kitab yazmışlar, Allah'ın kelâmı olarak ileri sürmüşler ve bununla menfaat ile nüfûz sağlamaya çalışmışlardır Bu âyette, onların bu yaptıkları tenkid edilmektedir (Muhammed Ali es-Sâbûnî, Safvetu't-Tefâsir, İstanbul, 1987, I, 71 vd) Aşağıdaki âyette de, Yahudilerin bu durumu tenkid edilmiştir: "Onlardan bir grup, okuduklarını kitaptan sanasınız diye kitabı okurken, dillerini eğip bükerler Halbuki okudukları, kitaptan değildir Söyledikleri Allah katından olmadığı halde, "Bu, Allah katındandır " derler Onlar bile bile Allah'a iftira ediyorlar" (Âlu İmran, 3/78) İbn Abbas (ra)'dan nakledildiğine göre, bu ayette de Yahudiler kasdedilmektedir Buna göre, onlar Allah'ın kelâmını kaybetmişler Kendi uydurduklarını Allah'ın kelamı olarak tanıtmaya çalışmışlar Onların bu yaptıkları yalan ve uydurmadır (ez-Zemahşerî, el-Keşşâf, Kahire,1977, I, 182 vd) Üzeyr (as) ile ilgili bulunduğu söylenen diğer bir ayet de şöyledir; "Yahut görmedin mi o kimseyi ki, evlerinin çatıları duvarları üzerine çökmüş (yıkık dökük olmuş) ıssız bir kasabaya uğradı "Ölümünden sonra Allah bunları nasıl diriltir acaba!" dedi Hemen Allah onu öldürdü, yüz sene sonra tekrar diriltti "Ne kadar kaldın burada?" dedi "Bir gün yahut bir kaç saat" dedi Allah ona: "Bilakis yüz sene kaldın Yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamıştır Bir de eşeğine bak Seni insanlar için bir âyet (ibret işâreti) kılalım diye (yüz sene ölü tuttuk sonra tekrar dirilttik) Şimdi sen kemiklere bak, onları nasıl birbiri üstüne koyuyor, sonra ona nasıl et giydiriyoruz " dedi Durum kendisince anlaşılınca, "Şüphesiz Allah'ın her şeye kadir olduğunu bilmeliyim" dedi (el-Bakara, 2/259) Bu ayette söz konusu olan zatın kim olduğu hususunda çeşitli rivâyetler vardır Fakat alimlerin ekseriyetine göre bu zat, Üzeyr (as)'dır (el-Beydâvî, Envaru't-Tenzîl, I, 57) Hz Muhammed (sas), Üzeyr (as)'ın peygamber olup olmadığı hususunda şöyle buyurmuştur: "Bilmiyorum, Üzeyr peygamber midir, değil midir?" (Ali Nasıf et-Tâc, III, 302) Bundan dolayı İslâm inancında Üzeyr (as)'ın peygamberliği ihtilaflı kabul edilmiştir Peygamber olsun veya olmasın, Üzeyr (as) Allah'a tam manasıyla inanmış, kamil imân sahibi olan bir zattı Hayatı boyunca, Allah'ın rızasını kazanmak için şerden kaçmış, hayra koşmuştur Çevresindeki insanları da bu şekilde inanmaya ve Allah'ın emir ile yasaklarına riâyet etmeye davet etmiştir Nureddin TURGAY |
|