![]() |
Az Amelle Çok Kazanabiliriz |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Az Amelle Çok KazanabilirizAllah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz mü'minler kardeştir ![]() ![]() Muaz (radıyallahu anh) şöyle demiştir: Hz ![]() - En üstün iman nedir? Diye sordum: - Allah için sevmen, Allah için buğz etmen, dilinden Allah'ın zikrini kesmemendir, dedi ![]() - Daha nedir? Ya Resulallah! Deyince de: - Kendin için sevdiğin şeyi insanlar için de sevmen, kendin için hoş görmediğin şeyi başkaları için de hoş görmemendir, buyurdu ![]() Birbirimizi Allah için sevmek, Allah-u Zülcelal'in katında çok makbuldür ![]() ![]() ![]() ![]() Başka bir hadis-i şerifte, Büreyde (radıyallahu anh)'dan rivayetle, Hz ![]() ![]() ![]() Yine, Ebu Hureyre (radıyallahu anh)'dan rivayetle, Hz ![]() “Cennette yakut sütunların üzerine yaratılmış, yeşil zümrütten odalar vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah’ın rızasına aşkla koşmalısın İnsan, nasıl çok şiddetli bir sıcağın altında kalınca, çok susar ve karşısında bir su görünce aşk ve muhabbetle o suyun üzerine giderse, Allah-u Zülcelal'in katındaki ecir ve sevaplara da aynı aşk ve muhabbetle olarak yönelmelidir ![]() Bir Allah dostuna sormuşlar: “Mesbuk (namazın birinci rek’atından sonra cemaate yetişen ve namazının bir kısmını imamla geri kalan kısmını da imam selam verdikten sonra kalkıp kendi başına kılan) kimse, imam selam verdikten sonra, namazını tamamlamak için ne zaman ayağa kalkmalıdır?” O Allah dostu, bu soruya hiç beklemedikleri bir şekilde: “İmsaktan önce kalkması lazımdır ![]() ![]() Tabi, onlar hikmetle konuşuyorlardı ![]() Bu, bütün ibadetler için geçerlidir ![]() ![]() Allah-u Zülcelal'in rızasını kazanmak için amel yapan, Allah'ın dinine hizmette bulunan bir kimseyi gördüğümüz zaman, onu ne kadar seversek, o oranda menfaatini görürüz ![]() ![]() Dünya hayatında, birbirlerini Allah için seven iki kişiden birisi doğuda, diğeri batıda olsa, Allah-u Zülcelâl bu kimseleri kıyamet gününde bir araya getirip sayısız nimetlerle mükâfatlandırarak şöyle buyuracaktır: “İşte benim için sevdiğinizin mükâfatı budur ![]() Bütün dünya senin olsa bile… Bizden önceki insanların hepsi de Allah-u Zülcelal'in rızası için çok büyük fedakârlıklar yapmışlardır ![]() İbn-i Samani isminde bir zat, müminlerin emiri (Halife) olan Harun Reşid'in yanına gitmişti ![]() ![]() ![]() “Senin bu kadar askerin, malın mülkün olmasına rağmen, hasırın üzerine oturarak göstermiş olduğun tevazu, Allah-u Zülcelal'in katında padişahlık şerefinden daha şereflidir ![]() Bu sözleri, Harun Reşid'in çok hoşuna gitti ve şöyle dedi: “Senin bu söylediklerinden daha güzelini, dünyada görmedim ![]() ![]() İbn-i Samani dedi ki: “Bütün dünyanın malı senin olsa, Azrail (aleyhisselam) karşına geldiği zaman, o mal-mülk ne işe yarar ki! Öyle ki, Allah-u Zülcelâl bir kimseye şeref, güzellik, saltanat ve dünya malı verdiği zaman, bütün bunları Allah-u Zülcelal'in istediği biçimde; saltanatını ise adalet ile yerine getirirse o kimse Allah-u Zülcelal'in muhlis kullarından olur ![]() İbn-i Samani'nin bu söyledikleri, Harun Reşid'in çok hoşuna gitti ![]() - Bana biraz daha sohbet et, dedi ![]() - İnsan için iki yer vardır ![]() ![]() - Onu ölünceye kadar bırakın, dedi ![]() - Ey Harun Reşid! İbn-i Samani; “Harun'u ölünceye kadar bırakın dedi ![]() ![]() - Sen benden şikâyetçi misin? Niçin böyle dedin? Niye sordu ![]() - Ne kadar güzel bir şeydir ki, sen ölseydin, diyeceklerdi ki; ‘Emir'l Mü'minin Allah-u Zülcelal'in korkusundan öldü ![]() - Doğru söylüyorsun, dedi ![]() Hakikaten de insanın başına, bir musibet gelse, malını kaybetse, hastalansa, hatta ölse dahi, Allah rızası için olduğu zaman, bundan daha güzel bir şey olamaz ![]() Biraz dikkat, biraz incelik! Mü'min, kendi nefsinin doktoru olmalıdır ![]() ![]() Tabi ki biz, az bir amel yaptığımız zaman; “Bu ibadetin bir faydasını görmedim, boşu boşuna ibadet yapıyorum ![]() ![]() ![]() ![]() Hızır (aleyhisselam) bir gün, Hace Abdulhâlik Gücdevani'nin (kuddise sırruhu) yanına geldi ![]() ![]() ![]() - Helaldir, niçin yemiyorsun? Diye sordu ![]() - Biliyorum, helaldir ![]() ![]() ![]() Bakınız! Ne kadar nazik bir durum… Bazı zamanlar, aklımıza; “İbadet yapıyorum, zikir yapıyorum ama hiçbir menfaat görmüyorum” gibi düşünceler geliyor ![]() ![]() ![]() Bizden önceki insanlar, çok büyük fedakârlıklar yaptıkları halde, bir menfaat elde etmeleri çok güçtü ![]() ![]() Bir padişah sarığının üzerine şöyle yazdırmıştı: “Dünyanın mülkü ve bu saltanat sarığı bana, benden öncekilerden kaldı ![]() ![]() Bu şekilde dünyadan ayrılanlara ne mutlu! ![]() ![]() ![]() Kendileriyle beraber ne büyük ameller götürdüler ![]() Anlatıldığına göre, Zünnun-i Mısri (kuddise sırruhu) padişahın veziri ile oturmuş sohbet ediyorlardı ![]() - Ben padişahtan bir mal elde etmek, bir menfaat sağlamak için daima onun hizmetindeyim ![]() ![]() ![]() - Sen kendin gibi olan bir kula daima hizmet ediyorsun, yine de ondan korkuyorsun ![]() ![]() Hakikaten de böyledir ![]() ![]() ![]() Allah-u Zülcelâl, kendi fazlı ve keremi ile bizlere muamele etsin ve hepimize razı olacağı şekilde salih amel nasip etsin ![]() ![]() ![]() İLİM MECLİSİNDEN SOHBETLER Gülistan Dergisi Ocak 2009 sayısı |
![]() |
![]() |
|