Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hayatımızdaki, kitabın, yeri

Kitabın Hayatımızdaki Yeri

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kitabın Hayatımızdaki Yeri




KİTABIN HAYATIMIZDAKİ YERİ

Kur an ın ilk emri oku! dur Vahiy oku diyerek başlıyor Oku emrine, okuma yazma bilmeyen bir Peygamber muhatap oluyor Peygamberimizin elinde henüz bir kitap da olmadığına göre ne okuyacak?

1-Bundan sonra vahyedilecek kitabı,

2-Kainat kitabını

Peki, okuma yazma bilmeyen bir Peygamber nasıl okuyacak?

-Düşünmek, yaratılışın hikmetini anlamak, ibret nazarı ile kainat kitabını gözden geçirerek tefekkür etmek de bir nevi okuma sayılır Bu anlamda en mükemmel okumayı da hiç şüphesiz Peygamberimiz yapmıştır

Allah kitaplı bir toplum öngörmüştür İnsanlığın atası, ilk peygamber Adem Babamıza 10 sahife gönderilmiştir Ardından Şit( as) 50, İdris( as) 30 ve İbrahim(as) a 10 sahife gönderilmiştir İlk dönem sahifeler halinde gelen vahiy daha sonra büyük kitaplar halinde gelmeye başlamıştır:

Hz Musa(as) a Tevrat,

Hz Davut (as) a Zebur

Hz İsa (as) a İncil,

Hz Muhammed (sas) e Kur an-ı Kerim gönderilmiştir

Tevrat,Zebur ve İncil tahrif edilmiş bir halde halen elde mevcuttur The Bible (Kitab-ı mukaddes) olarak adlandırılan bu kitaplar iki bölümden oluşur İlk bölüm, Ahd-i Atik(Tevrat ve Zebur),ikinci bölüm ise Ahd-i Cedid( İncil ve daha sonra gelen mektuplar) dan oluşur

Allah her topluma Peygamber göndermiştir Hintlilerce kutsal sayılan Vedalar ve Upanişatlarda anlam yönünde ayete benzeyen bazı ifadelere rastlanılmasında şaşılacak bir durum yoktur Muhtemelen Peygamberlerin öğretileri dilden dile dolaşırken söz konusu kitapların yazıldığı sırada kayıtlara da geçmiş olmalıdır

Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür Söz uçar yazı kalır denilir Bu anlayıştan hareketle tarih boyu insanlar, tarihlerini, elde ettikleri bilgi, bulgu ve tecrübelerini kaydetmek için çeşitli yollar aramışlar, ilk çağlarda çeşitli şekil ve figürleri taşlara işlemişler, daha sonraları yazının icadı ile kitaplar yazılmaya başlanmıştır Tarih kitaplarında yazının ilk defa MÖ 3500 yıllarda Sümerler tarafından bulunduğu belirtilmektedir O zamandan bu güne kadar milyonlarca kitap yazılmış, matbaanın icadı ile de kitap yazımı ve basımı işi kolaylaşmış ve hızla yayılmaya başlanmıştır Daha önce el yazması kitapları sadece belli kimseler elde edebilirken matbaanın icadı, kitap basım işinin maliyetinin düşmesi ile isteyen her kes kitaba ulaşır hale gelmiştir

Akıllı insan kendi aklı ile birlikte başkalarının aklından da yararlanan kimsedir Denenmişler denenmez İnsanlığın büyük bedel ödeyerek elde ettiği tecrübeyi yeniden denemek akıl karı değildir Bu sebeple geçmiş toplumların tecrübelerinden yararlanarak geleceğe daha donanımlı bir şekilde yürümek gerekir Bunun için de yararlı olan en azından işimiz ve mesleğimizle ilgili kitapları okumamız, okuyan bir fert ve okuyan bir toplum olmamız gerekiyor

Bilim ve teknolojide, şiir ve edebiyatta, sanat ve zanaatta özetle kültür ve medeniyette gelişmiş olan toplumlar, gelişmişliklerini çok okumaları ve düzenli çalışmaları sayesinde elde etmişlerdir

Üzülerek ifade edelim ki millet olarak okumayla aramızın fazla iyi olduğu söylenemez 72 milyonluk bir ülkede gazetelerin toplan trajının bir buçuk milyonu bulmamasından, yeni basılan bir kitabın bir seferlik baskısının 5000 yada 10000 olmasından pekala anlayabiliyoruz

Türkiye nin kültürel seviyesinin, AB ülkeleriyle karşılaştırıldığında oldukça gerilerde olduğu görülür Almanya da 11 bin 332, İngiltere de 4 bin 937, İspanya da 5 bin 209 ve Fransa da 4 bin halk kütüphanesi bulunuyorken, Türkiye de bu sayı yalnızca bin 435 Bu kütüphanelerden yaklaşık 256 sı personel olmadığı gerekçesiyle kapalı tutulurken diğerlerinin birçoğunda uzman personel sıkıntısı yaşanıyor Türkiye, kütüphanelerde çalışan uzman personel bakımından da AB ülkelerine oranla oldukça gerilerde bulunuyor İngiltere de halkın yarısı kütüphaneye üye iken Türkiye de bu rakam sadece yüzde 6 da kalıyor Yapılan bir başka araştırmaya göre, Türkiye de okuma alışkanlığı kazandırması gereken öğretmenlerin bile okuma alışkanlığına sahip olmadığı anlaşılıyor

Türkiye de 5 kişiye 1 kitap düşüyor! Almanya da halk kütüphanelerinde toplam 104 milyon kitap bulunurken Türkiye deki kütüphanelerde toplam 13 milyon kitap mevcuttur Yine Almanya da halk kütüphanesi başına düşen kitap sayısı 25 bin iken Türkiye de bu sayı 6000 dir AB ortalaması ise 16000 Almanya da kişi başına 13 kitap düşerken Türkiye de 5 kişiye 1 kitap düşüyor AB ortalamasına ise kişi başına 3 kitap düşüyor Yapılan bir araştırmada ülkemizde kahvehanelerin okul sayısını üçe katladığı ortaya çıkmıştır Türkiye de 42 bin 268 ilk ve ortaöğretim kurumuna karşılık, (Ayrıca, 11 bin civarında da okul öncesi kurum da bulunuyor) kahvehane sayısı 123 bin 659, meyhane sayısı ise 16 bin 426 dır

Lise öğrencileri, ders dışında pek kitap okumuyorlar çünkü kendileri için hayati bir önemi haiz olan ÖSS ye çalışıyorlar Üniversite gençliği de pek okumuyor Bu durumda;

1-Diplomalı cahiller yetişiyor

2-Mesleğini okuduğu okuldan biraz bilen, mesleği dışındaki konularda tamamen cahil meslek erbabı yetişiyor

3-Beyin, bilgi ile donanmayınca, onun yerini dedikodular, kuruntular, vehimler, korkular, tahminler, önyargılar dolduruyor

4-Eğitimsiz bir insanın günlük hayatta kullandığı kelime sayısı 500, eğitimli olduğu sanılanların ise 1000 kelimeden ibaret kalıyor

5-Okumayan kimselerin hayal dünyası dar oluyor, bu da onun hem başarısını hem de kazancını sınırlıyor

6-Bilinçsizlik yanlış yaşam tarzlarına yönelmeye ve zararlı alışkanlıkların edinilmesine yol açıyor Bu da yaşam kalitesini düşürüyor

7-Bilinçsizce yaşam tarzı sebebiyle, kah sağlığımızı bozuyoruz, kah işimizde önlenemez zararlarla karşılaşıyoruz Bütün bunlar cebimize ve bütçemize dokunuyor

8-Bilinçsizlik insani ilişkilerimizi de etkiliyor Kimisi ile küsüyoruz, kimisi ile kavda ediyoruz, yaralanmalar ve cinayetle sonuçlanan hadiselerle karşılaşıyoruz

9-Kitabi bilgi ile donanmayan zihinler, kaynağı ve aslı belirsiz rivayet kültürü ve hurafelerle doluyor

10-Bireylerin iradesini ve kararlarını bilgi donanımlı beyinler yönetmeyince, iç güdüler iradeye ve kararlara hükmetmeye başlıyor, bu da tehlikeli sonuçlara yol açıyor

Bu sebeple cehaletin karanlığından ve bilinçsizliğin tehlikelerinden korunmak için okuyan bir birey olmamız ve okuyan bir nesil yetiştirmemiz gerekiyor

Kitap okuma faaliyetinden azami bir fayda elde edebilmek için okuyucunun, bilinçli bir okuma yapması, hangi kitabı niçin okuması gerektiğini iyi bilmesi gerekiyor

İlim ilim bilmektir

İlim kendin bilmektir

Sen kendini bilmezsen

Ya nice okumaktır

Okumaktan murat ne

Kişi Hakkı bilmektir

Çün okudun bilmezsin

Ha bir kuru emektir

Demek ki, okumaktan maksat, hayatı yaratılış gayesine göre bilgili ve bilinçli bir şekilde yaşamaktır Yaşanmayan bilgi yükten başka bir şey değildir Günümüzde nitelikli suçlar ve nitelikli dolandırıcılıklar niçin okuduğunu ve neyi okuması gerektiğini bilmeyen yüksek diplomalılar arasından çıkıyor Böyleleri için Kur an-ı Kerim, Kitap yüklü merkepler (Cuma,5) benzetmesini kullanıyor

1-Bilinçli bir okuma, insanı olgunlaştırır ve geliştirir

2-Bilinçli bir okuma, insanın bilgi ve görgüsünü artırır, yaşam kalitesini yükseltir

3-Bilinçli bir okuma, insanı aydınlatır, hayatı kolaylaştırır, zorluklara karşı direnç ve güç sağlar

4-Bilinçli bir okuma, hayata anlam katar, insanın kendisini manen iyi hissetmesini ve mutlu olmasını sağlar

5-Bilinçli bir okuma, insanı hem mesleğinde hem de toplumda ayrıcalıklı bir konuma yükseltir

Zaten Allah da Kur an-ı Kerim de, Deki hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?(Zümer,9) buyurarak, bilenin mutlak üstünlüğüne işaret ediyor

Okuyarak aydınlanmış kimseler nerede olursa olsun hemen kendini belli ediyor zaten

Kitap Okuma Takip Edilecek Usul:

1-İlköğretimde ve lise de yararlı her türlü kitap okunmalı ve kitap okuma alışkanlığı kazanılmalıdır

2-Üniversitede, meslekte uzmanlaşmak için daha ziyade mesleğe yönelik kitaplar okunabilir

3-İş hayatında ise meslekle ilgili her türlü yayının yanında, günlük hayatta karşılaştığımız sorunlar, tartışılan problemler ve ilgimizi çeken yayınlar da imkanlar ölçüsünde okunmalıdır Buna göre;

Günlük bir gazete,

Haftada bir kitap,

Ayda bir dergi okuyan kimse okur kabul edilebilir

Biz okumaya verdiğimiz önem dolayısı ile Kutlu Doğum Haftasında 1000 adet kitap dağıtacağız Biz bunları sırf etkinlik olsun diye değil, okunsun diye dağıtıyoruz Lütfen okuyunuz Hatta ailenizde okuma saatleriniz olsun Haftada birkaç kez, ailece toplanarak bir konuyu okuyup yorumlayınız Böylece, bir süre sonra ufkunuzun genişlediğini, zihninizde yeni açılımların oluştuğunu, dünyaya, hayata, olaylara ve insanlara bakışınızın değiştiğini göreceksiniz

(Mukadder Arif UÜKSEL/Divriği Müftüsü

(Merkez Kültür Camii,28032008 Cuma)


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.