Hapisten Kurtaran Namaz |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hapisten Kurtaran NamazHapisten Kurtaran Namaz Semerkand Aile Dergisi Gül bahçelerinin güzelliği ve mücevherleriyle ünlü Horasan şehrinin adil bir valisi vardır Vali halkına hizmet etmeyi kendine büyük bir nimet bilmektedir Ancak bu güzel diyarda son günlerde hırsızlık olayları sıkça görülür Vali bu konuda titiz davranarak askerlerini çoğunu bu olay için görevlendirir Askerler kısa sürede hırsızları yakalar Yalnız hırsızlardan biri bir yolunu bulup kaçar Horasanın dört bir tarafını aramalarına rağmen bir türlü bulunamaz Arama çalışmalarının hızla sürdüğü dönemde bir demircinin yolu Horasan diyarına düşer Alışverişini ve bütün ihtiyaçlarını giderdikten sonra demirci evine dönmek için yola koyulur Kaçan hırsızı bulmak için geceleri harıl harıl çalışan askerler demirciyi görürler Onu kaçan hırsız zannederek yakalarlar Diğer hırsızlarla birlikte valinin huzuruna çıkarırlar Vali demircinin bir an önce hapsedilmesini ve cezasının verilmesini söyler Demirci başına gelen bu durumdan dolayı çok üzülür Ama hiç kimseyi de hırsız olmadığına inandıramaz Ne askerler ne de vali onun sözlerine kıymet verir Biçare demirci hapishanede abdest alıp namazla Rabbine yönelir Gece boyu namaz kılıp dua eder Allah’tan (cc) namaz ile yardım diler Her Namazının ardından; “Ya Rabbi! Günahım olmadığını, ancak sen biliyorsun Beni bu zindandan, ancak sen kurtarırsın” diye gözyaşları içinde yakarır Horasan’ın adil valisi o gece bir rüya görür Dört kuvvetli kimse gelip, tahtını tersine çevirecekleri vakit uyanır Vali rüyasından tedirgin olur “Yanlış bir iş mi yaptım?” diye kara kara düşünür O da kalkar güzel bir abdest alarak iki rekât namaz kılar Namaz ile Allah’tan yardım diler Daha sonra tekrar uyur Yine rüyasında dört adamın gelerek tahtını yıkmak üzere olduğunu görür Vali gece boyu uykusuz kalır Bunca halkın kendisine emanet olduğunu düşünerek “Kusurum mu var?” diye gönlüne bir tasa düşer Bir mazlumun ahını almaktan Allah’a sığınır Yüreği Allah korkusundan titrediği bir anda bir şairin mısraları gelir aklına Hece hece dökülür kalbinden diline; Binlerce top ve tüfek, yapamaz asla, Gözyaşının seher vakti yaptığını Düşman kaçıran süngüleri, çok defa, Toz gibi yapar, bir müminin duası Vali sabah olur olmaz hapishane muhafızını çağırır Hapishanede bir mazlum kalmış mı, diye araştırılmasını ister Muhafız bunu bilemeyeceğini yalnız yeni hapse giren birinin durmadan namaz kılıp dua ettiğini söyler “Öyle dua ediyor ki gözyaşları oluk oluk dökülüyor” der Vali o mahkumun hemen yanına getirilmesini ister Karşısında demirciyi görünce halini hatırını sorar Bir müddet sohbet ederler Vali böylece demircinin durumunu anlar Yanlış bir karar vermekten dolayı da ondan özür diler Ayrıca ona bin gümüş hediye verir ve şöyle der: “Herhangi bir arzun olunca bana gel!” Demirci ise “Hakkımı helâl ettim ve hediyeni kabul ettim Fakat işimi, dileğimi senden istemeğe gelemem” der Vali “Niçin?” deyince! Demirci “Benim gibi bir fakir için, senin gibi bir sultanın tahtını birkaç defa tersine çeviren sahibimi bırakıp da, ihtiyacımı başkasına götürmem kulluğa yakışır mı? Namazlardan sonra ettiğim dualarla, beni sıkıntıdan kurtaran Rabbimi bırakıp da başkasına el acar mıyım hiç? Benim Rabbim nihayeti olmayan rahmet hazinesinin kapısını açmış, sonsuz ikram sofrasını herkes için kurmuştur Kim ondan bir şey istedi de, vermedi? İstemesini bilmezsen alamazsın Huzuruna edeb ile varmazsan rahmetine kavuşamazsın” der… |
|