Bir Fasl-İ Hazan |
07-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Fasl-İ HazanBir Fasl-ı Hazan BİR FASL-I HAZANDAN SONRA BAHARA KAVUŞMAK! Bir fasl-ı hazandan sonra baharlara kavuşmak ne büyük bir lütuftur! Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen uzun bir imtihan devresi, yüreği mengenelerde sıkıştırır, hayat suyunu emer gibi silkeleyip, cam kırıklarıyla dolu duvarlara fırlatılan boş bir çuval mesabesine indirdiği süreçten sonra, acı veren ne varsa tatlılaşıp, yatağının tersine yol almaya başlayan hayatın membaı bir nehir gibi hissedersiniz kendinizi… Artık bileylenmiş, kavileşmiş, olgunlaşmışsınızdır Gözleriniz yepyeni ışıltılar saçarak bakar dünyaya… Çocuğuna sevgi nazarlarıyla bakan bir annenin şefkatiyle yaklaşırsınız size acı veren ve verdiren herkese ve her şeye… Kimseye borçlu değilsinizdir Aksine herkes borçlanmış gibidir sizin metanetinize, direncinize, tavizsizliğinize… Ne ki insan bu ya, kaldıramaz çoğu geldiğiniz bu mertebeyi… Bir küçük neden, basmakalıp bir kaç sefil sözcükle sizi alt etmek, pişman etmek yaptıklarınıza, delişmen bir gayret gösterir Umutlarını yeşertememenin acısını sizden çıkarmak istercesine kene gibi yapışır, başardığınız her şeye… Umutlarını nasıl yok etmişlerse sizdeki umudun yaşamasına da tahammülleri yoktur artık! Yüreğinizin dehlizlerindeki kılcal damarlar gibi kök salmış yaşamsal tercihlerinizin ulvi semerelerini hoyratça tarumar etmek ister, hiç umursamadan, suçluluk duymadan… Hazan mevsimlerini sizin açınızdan bitmesini istemeyen karanlık yolun, karanlık şövalyeleri gibi çalışırlar aleyhte Kişisel mabedlerinde yeknesak terennümlerle bitmeyen bir azimle beddua ederler Haksızlıklarının sebebini kendilerini değil de sizi gördüklerinden nefis muhasebesi denilen o kutlu zirvenin basamaklarından çıkmaya teşebbüs bile etmezler Suçlu bellidir, suç bellidir kem nazarlarında… Suçlu direniş gösterdiğiniz için siz, özgürlük muştucularısınız, suç, direngenlikle yaşam pınarlarını koruyan ilkeleri yaşama içirmenizdir! Hayatın bağrında ilahi akislerin karşılık bulacağı azmi yaşayabildiğiniz, karanlık yolun yolcularına kendi suçlarını adeta yüzlerine vurduğunuz için siz ebediyen suçlusunuzdur! Mesleğinizi ne kadar seviyor olursanız olun, onlar sizi mesleğinizden mahrum etmeyi pek büyük bir marifet olarak görüp yüz kızartıcı cürümlerini sürdürebileceklerini sanırlar! Ancak nasıl ki dünyanın gidişatında ebediyen “gece sürecek” diye bir yasa olmadığı için, karanlık yolun şövalyelerinin de hep istekleri, arzuları olacak diye bir yasa yoktur! Hele hele bin yıl sürecek diye nutuklar atılmasına rağmen yüz yıl bile yaşaması muhaldir zulüm sistemlerinin… Bu kendi kendilerini kandırmanın ötesine gitmez Birilerinin hayalleri tuzla buz olmaktadır böyle takıntılarla yazık… Karanlık şövalyelerin ötekileştirdikleri birileri ise bin bir umutla dolu, gelecek baharların inşası için canhıraş bir gayretle özgürlük şarkılarını tutturarak aydınlık ufuklara yürümektedir “Kervan yürür it ürür” darb-ı meseli yani… Görünürde özgürlük nidaları havaya savrulan balonlar gibi durmaktadır, saldırgan ve iflah olmaz kinci sömürgenler tarafından oluşturulan sahne içinde Fakat hiçbir şey göründüğü gibi değildir Hele de halk düşmanlarının özgürlük karşıtlarının göstermek istediği gibi hiç değil! Zorlu geçen bir kış mevsiminden sonra dipdiri gelen tabiatla kış günlerinin sonunun geldiğinin ılık baharların gelişinin müjdecisi olan yaşananlar ve yaşatılanlar, karanlığın ölümünün habercisidir Benim için yeniden çok sevdiğim mesleğime geri dönmek, uzun süren bir hazan mevsiminden sonra, tüm sıcaklığıyla gelen bahara erişmek gibiydi Beni en sevdiğim meşgaleden ebediyyen kopardıklarını düşünen, gafil, gafil oldukları kadar gaddar, kinci ve kıskanç bir üvey anne gibi ideallerimin önüne set çekenler, adeta sonun başlangıcını yaşar oldular Elbette gece edediyyen sürmez, aydınlık bir sabahı hep vardır Elbette tüm haklarımız gasp edilip ağlarken, ebediyyen sürmeyecekti acımız, kayıplarımız, mahrumiyetimiz… Her şeyin bir sonu olduğu gibi, ayrımcılıkların, zulümlerin, dayatmaların da bir sonu gelecekti Geldi de… Ben bu ülkenin zencisi değilim Özbeöz çocuğuyum İnancıyla, idealleriyle, hayalleriyle, çabalarıyla emeğinin hakkını veren eğitimcisiyim… Ufuklarımızın daha çok aydınlanacağı ilmin şualarıyla ışıyacağı günleri dört gözle bekliyorum Umudumu asla yitirmeden… ŞÜKRAN TAŞDELEN |
|