Töton Şövalyeleri |
07-26-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Töton ŞövalyeleriTöton Şövalyeleri Kökenbilim - Töton Şövalyeleri Hakkında - Töton Şövalyeleri Tarihi - Avrupa Tarihi - Yabancı Tarih Töton Şövalyeleri,Kudüs Azize Meryem Hastanesi ve Töton Şövalyeleri Tarikatı (Latince:Ordo domus Sanctæ Mariæ Theutonicorum Hierosolymitanorum,Almanca: Orden der Brüder vom Deutschen Haus St Mariens in Jerusalem,İngilizce: Order of the House of St Mary of the Germans in Jerusalem) ya da kısa adıyla Töton Şövalyeleri, bir Cermen-Roman dini tarikatıdır Tarikat, Katolik hacılara, hac yolunda yardım etmek, hasta ve yaralı Katoliklerin bakımlarını sağlamak üzere hastane kurmak amacıyla kurulmuştur Adlarını özellikle Ortaçağ’da Haçlı Seferlerine katılarak duyurdular Normalde asıl üyelerin sayısı her zaman sınırlıydı ancak ihtiyaç durumunda gerek gönüllülerin gerekse paralı askerlerin katılımıyla sayıları hayli artmaktaydı Avrupa’da sekiz yüzyıla yakın süre varlığını korumuş bir şövalye kurumudurGeneli Alman şövalyelerden oluşmaktaydıPolonya üzerinde büyük nüfuzları mevcuttuOrta Çağ'da III Haçlı Seferi esnasında(1190) Orta Avrupa'da Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'na bağlıydılarPapa III Innocent tarafından şövalye olarak kabul edildiler ve 19 yy’da Napolyon dönemine kadar yaşamayı başardılar 12 yüzyılın sonunda Akka’da kurulan tarikat, Haçlı Seferleri sırasında denizaşırı toprakların (Ortadoğu’da) savunulmasında önemli rol üstlenmiştir Özellikle Akka Limanı'nın korunması ve vergi toplanması konusunda çok işe yaramıştır Hıristiyan kuvvetlerinin yenilip, Ortadoğu’dan çekilmesinin ardından tarikat, Transilvanya’ya taşındı Burada 1211 yılından itibaren, Macaristan’ın Kumanlar karşısında verdikleri mücadeleye katıldılarPapa’nın hükmünü, Macar egemenliğine tercih edince Macaristan’dan kovuldular İlerleyen yıllarda hürmet ve bağış gördüler, güçlendilerZamanla Avrupa'nın en güçlü şövalyeleri haline geldiler Türklerin ve Arapların kutsal toprakları birer birer fethetmesi ile sonunda tüm Haçlılar bu diyarlardan kovuldular Bu gelişmelerden birkaç yıl sonra Polonyalılar bölgedeki doğal dinlere inanan halkları özelikle Litvanya'yı Katolikleştirmek istiyordu Bunun için Töton Tarikatı'na yardım çağrısında bulundu Kutsal Topraklardan kovulan, yersiz kalan Tötonlar için iyi bir tekliftiYurt edinebileceklerdiPrusya bölgesine yerleşen Tötonlar bölgedeki halkı Katolikleştirmek için çok ağır şartlar uyguladılar Bölge halkı gene aynı dine inanan Litvanya'ya sığındı 1230 yılında, Grand Master Hermann von Salza (Teuton Şövalyeleri'nin Lideri) ve Duke Konrad I of Masovia (Polonya Kralı) birlikte, Baltık Ülkelerine karşı Prusya Haçlı Seferi’ni başlattılar Bu seferin hemen ardından tarikat, işgal edilen Baltık Ülkeleri topraklarında bağımsız bir manastır devleti kurdu Akabinde, Courland, Livonya ve Estonya’yı işgal ettiler Ardından Polonya Kralı, tarikatı, kendilerine ait toprakları işgal etmekle suçladı Tarikat, Litvanya’nın da hıristiyanlaştırılmasının ardından asıl amacını yani Haçlı İdealini yitirdi Çünkü çevrelerinde, hıristiyanlaştırılması ya da yokedilemsi gereken kafirler kalmamıştı Bu durumda artık hıristiyan komşularıyla çekişmeleri gerekecekti Polonya Krallğı, Büyük Litvanya Dükalığı ve Novgorodlular (Livonyalıların asimile olmasından sonra ortaya çıkan topluluk) en büyük rakipleri oldular Ekonomik açıdan güçlü bir bölgeye hakimdiler ve feodal krallıklarını ayakta tutmak üzere Avrupa’nın çeşitli bölgelerinden paralı askerler topladılar Böylelikle, Baltık Denizi civarında, önemli bir yerel güç haline geldiler 1410 yılında, Polonya-Litvanya koalisyon kuvvetleri, Grunwald Savaşı’nda tarikat kuvvetlerini hezimete uğrattılar ve tarikatın askeri gücünü büyük oranda yok ettiler 1515 yılında, Kutsal Roma-Cermen İmparatoru I Maximilian , Polonya-Litvanya kralı I Sigismund ile bir evlilik anlaşması yaptı Bunun ardından Roma-Cermen İmparatorluğu, Polonya karşında tarikatı desteklemekten vazgeçtiBir zaman sonra 1525 yılında, tarikatın başı olan Brandenburglu Albert Luteranizm’i kabul etti ve Prusya Dükalığı’nın ilk dükü oldu Ardından, Estonya ve Litvanya ve ayrıca tarikatın Almanya sınırları içinde kalan kısmı da Luteranizmi seçti Tarikat, hatırı sayılır bir miktarda Katolik nüfus barındıran toğrağı 1809 yılına kadar hakimiyeti altında tuttu Napolyon’un ordularının saldırmasıyla, tarikat son topraklarını da kaybetti Bundan sonra varlığını, hayırsever ve geleneksel olarak devam ettirdi Tarikat, 1938 yılında Hitler tarafından dağıtıldı ancak 1945 yılında yeniden kuruldu Günümüzde, hayırsever amaçlar doğrultusunda Avrupa’da faaliyet göstermektedir Şövalyeler, üzerinde siyah bir haç olan uzun beyaz elbiseler giyerlerdi Daha sonra bu imge Prusya Krallığı ve Almanya tarafından Demir Haç Madalyası olarak da kullanıldı Tarikatın parolası ise “Yardım et, koru ve şifa dağıt”tır Kuruluş Kronikçi Jean d’Ypres’in aktardığına göre, 1143 yılında, Papa II Celestine, Hospitallere (St Jean Şövalyeleri), eski Fransızca ve Latince konuşan Alman hacı topluluklarına tahsis edilmek üzere Kudüs’te bir hastahane kurulması emrini verdi Her ne kadar kuruluşa Hospitaller imza atmış olsa da bu Domus Theutonicorum her zaman Papa’nın denetiminde ve Almanlara ait oldu Almanlara ait böyle bir kurum sayesinde bu Alman kökenli dini tarikat, Papa’nın da hamiliğinde 12 yüzyıl boyunca büyüme ve güçlenme fırsatı yakaladı 1187’de Kudüs’ün yitirilmesinin ardından, tarikata üye Lübeck be Bremenli bazı paralı askerler, Akka savunması sırasında buraya bir hastahane inşa ettiler Burası, tarikatın Ortadoğu’daki çekirdek merkezi haline geldi Müteakip, Papa III Celestine, tarikatı tanıdığını açıklamıştır ve bu rahiplere Augustinian Rule vermiştir 1198 yılına gelindiğinde, tarikat kendisine Tapınak Şövalyeleri’ni örnek alarak silahlı bir kuvvet halini alarak kabuk değiştirdi Tarikatın genel yöneticisi ve komutanı statüsündeki önderine de Grand Master büyük yönetici denir Teutonların en büyük ideali, Papa’nın işaret ettiği gibi Kudüs’ü tekrar geri kazanmak ve Müslüman Sarazenlerden korumaktı Grand Master Hermann von Salza’nın yöneticiliğinde, bu kardeşlik tarikatı, hacılara yardım etme ve kollama görevini ikinci plana atarak, daha çok savaşçı bir kimlik kazandılar Akka’ya yerleşen şövalyeler, 1220 yılında Akka’nın kuzeybatısında bulunan Monfort’u (Starkenberg) ele geçirdiler Bu kale Kudüs ve Akdeniz arasında kalan bölgeyi kontrol ediyordu Stratejik açıdan çok önemli olan bu kale 1229’da Grand Master’in yani büyük yöneticinin ikamet ettiği merkez olarak kabul edildi Tarikat merkezi olan bu kale 1271’de tekrar müslümanların denetimine geçti ve Tötonlar Akka’ya çekildiler Tarikatın, Tarsus’ta da (o günkü Ermenistan topraklarına sınır olan) bir kalesi bulunuyordu Ayrıca önemli Avrupa devletleri (Kutsal Roma-Cerman İmp, Yunanistan ve Filistin) ve soylular tartafından bağışlanmış toprakları mevcuttu (Harita 1) İmparator II Frederick, yakın arkadaşı olan Hermann von Salza’yı Reichfürst yani İmparatorluk Prensi olarak atadı Ve Salza’nın etkinliği artırmak ve diğer Alman prensleriyle denk sayılmasını sağlamak üzere Alman prensleriyle pazarlık etti II Frederick’in yönetimi sırasında (ki aynı zamanda Kudüs Kralı idi), 1225 yılında düzenlenen Haçlı Seferi’nde krala refakat ettiler Hermann von Salza Kutal Kabir Kilisesi’nde kralın bildirisini hem Almanca hem de Fransızca olarak topluluğa okudu Frederick açısından bakıldığında Tötonların onun gözündeki değeri anlaşılabiliyorAncak Tötonlar, Ortadoğu’da hiçbir zaman siyasi, askeri ve lojistik açılardan Tapınakçılar ve Hospitaller kadar etkin olamadılar 1221 yılında, Macaristan Kralı II Andrew, Tötonları maiyetine kabul etti ve tarikat üyelerini Transilvanya’daki Burzerland yakınlarına yerleştirdi II Andrew, kızını Hermann von Salza’nın oğlu ile evlendirmek üzere müzakerelerde bulundu Oğlu, Salza’nın yerine Thuringia prensiliğini yürütüyordu Tarikattan önemli bir isim olan Theoderich önderliğinde, şövalyeler Macaristan’ı, Kumanlara karşı savundular Bu süre zarfında, bulundukları bölgeye daha önce de Macar Krallığı topraklarında yaşamış olan Transilvanya Saksonlarını yerleştirdiler 1224 yılına gelindiğinde, Macar Kralı’nın himayesi yerine o anda Papa olan III Honorius’la müzakere ederek, Papa’nın önderliğini kabul ettiler Bu duruma kızan ve önlem alması gerektiğini düşünen II Andrew, giderek güçlenen Töton Şövalyelerini topraklarından çıkardı ancak Almanya’dan gelen göçmenlerin topraklarında yaşamalarına izin verdi Töton Şövalyeleri'nin dördüncü lideri Hermann von Salza(1209-1239) 1226 yılında, orta-batı Polonya’da hüküm süren Masovia Dükü I Konrad, şövalyelere, pananist Baltık Prusyalıları’na karşı sınırlarını korumaları karşılığında, Culmerland’da kendilerine ait bir bölge teklif etti Hermann von Salza bu yaygın Haçlı Seferi’nin, Teuton Şövalyeleri için Ortadoğu’daki asıl savaş için iyi bir sınama olacağına kanaat getirdi Golden Bull of Rimini’nin yönetimi sırasında, Alman imparatoru II Frederick, tarikatın Prusya’yı işgal edebilmesi ve sömürgleştirebilmesi için Alman Krallığı ve Papa adına özel bir imtiyaz verdi Prusya’nın şövalyeler tarafından ele geçirilmesi sırasında çok kan döküldü Ve bu süreç yaklaşık 50 yıl aldı Bu süre zarfında hıristiyanlığı kabul etmeyen Prusyalılar işkenceyle boyun eğdirildiler, öldürüldüler ya da sürüldüler Prusyalılar ve tarikat arasındaki savaş çok gaddarca geçmişti Öyle ki, Tarikata ait kroniklerde Prusyalılar, kestaneye benzer zırhlarıyla, lokal bir tanrının mücevher sandığına girmeyi bekleyen yaratıklara benzetiliyor Prusyalı yerel soylular, Haçlı Seferi sonrasında, şövalyelerin onlardan birçok haklarını aldıklarını deklare ettiler (Treaty of Christburg) 1260-1283 arasındaki Prusyalı Ayaklanması sonrasında birçok Prusyalı soylu göç etmek zorunda kaldı ya da farklı bölgelere dağıtıldı-yerleştirildi Yerinde kalan Prusyalılar ise Cermen toprak sahipleriyle iyi ilişkiler kurmaya başladılar ve zaman içinde asimile oldular Samland gibi sınır bölgelerinde bulunan köylüler ise Pomesania gibi nüfusu yoğun yerlerdekilere göre çok daha rahat ve geniş haklara sahip olarak yaşamaktaydılar Hıristiyanlık, batıdan doğuya doğru, yavaş yavaş Prusya kültürünün bir parçası oldu Piskoposlar, gönülsüz de olsa Prusyalı inancını Hıristiyanlığın içirisine katıştırdılar Çünkü şövalyeler, kanunsuz ve yarı paganist yerlileri kontrol etmenin, bu şekilde çok daha kolay olacağını düşündüler Tarikat, Prusya’yı, tıpkı Hospitaller’in önce Rodos ardından da Malta’yı ele geçirmeleriyle kıyaslanabilecek şekilde, Papalığın ve Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’nun tanıdığı imtiyazla işgal etti Tarikat, kayıpları telafi etmek üzere, yeni kazanılan topraklara -kısmen yok edilmiş- yerli halkın arasına, Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’ndan göç almak üzere politikalar belirledi Alman ırkından oluşan bu kolonistler, Cermen, Flemen ve Hollanda’dan geldiler Bir kısım Mosavialı (daha sonra Masurialılar) da bunlara katıldı Kolonistler arasında soylular da vardı, kentliler ve köylüler de… Bu yeni göçle beraber zaman içinde Prusya halkı Almanlaştırıldı Göçmenler, eskiden Prusyalıların yaşadığı şehir veya kasablara kalabalık gruplar halinde yerleştiler Tarikat, kendi imkânlarıyla birçok kale (Ordensburg) inşa etmişti Bu kalelerin bazıları Prusyalı Ayaklanması’nda, bir kısmı da Büyük Litvanya Dükalığı ve Polonya Krallığı’nın saldırıları sırasında (tarikatın genel olarak savaş halinde olduğu 14 ve 15 yüzyıllarda) yıkılmıştır Tarikat tarafından kurulan başlıca şehirler, Königsberg (1255’te Bohemya Kralı II Otokar adına – yokedilmiş bir Prusya şehri üzeine kurulmuştur), Allenstein, Elbing ve Memel’dir 1236’da, bir İngiliz tarikatı olan St Thomas Şövalyeleri, Töton Şövalyeleri Tarikatı’nın yönetimini ve kanunlarını kabul etti1237’de, Başka bir Alman kökenli keşiş şövalye tarikatı olan Livonia Tarikatı da Töton Şövalyeleri'ne katıldı Tarikatın nüfuzu, Prusya, Livonia, Semigelia ve Estonya’ya değin genişlemişti Sıradaki görev ve amaç, Ortodoks Rusları, Roman Katolik inancına çevirmekti Ancak tarikat, Novgorod Prensi Alexander Nevsky karşısında Peipus Gölü Savaşı’nda ağır bir yenilgi alınca, bu tasarı ortadan kalkmış oldu Geleneksel olarak, belirsiz sayıdaki bir Töton kuvvetinin, 1241’de Moğollara karşı bir Haçlı Birliği oluşturulan Legnica Savaşı’nda yeraldığına inanılır Ancak günümüzde “Labuda” tarafından, ilgili iddiayı ortaya atan The Annals of Jan Dlugosz (Jan Dlugoz; eski tarihte yaşamış kronikçi) üzerinde yapılan analizler ışığında varılan sonuç; Tötonların bu savaşta yer aldıklarına dair bilginin, ilgili esere sonradan başkaları tarafından eklendiği yönündedir Legnica ayrıca Moğolların batıya doğru ulaştığı en uç noktadır Novgorod 1242 yılında, Töton Şövalyeleri Novgorod halkına saldırdılar (günümüzde Rusya’da yer alır Bir zaman için Fin-Ugorlar ve Rusların beraber yaşadığı bağımsız bir devletti, Sonra III Ivan tarfından Rusya hakimiyetine alındı) ancak Alexander Nevsky yönetimindeki prenslik ordusu tarafından püskürtüldüler Bu svaş Rusya’da Buz Savaşı olarak bilinir Litvanya’ya Karşı Kudüs Krallığı’na ait topraklarda bulunan ve Teutonların Ortadoğu’daki en önemli merkezi olan Akka'nın 1291’de düşmesinin ardından tarikat, mücadelesini pagan Litvanya karşısında zafer kazanmaya ve bu kafirleri Katolik-Hıristiyan dinine döndürmek üzere faaliyetlere kaydırdı Tarikat merkezi’ni de Ortadoğu’da Haçlı Devletlerini yeniden canlandırıncaya kadar Venedik’e taşıdılar Ayrıca Litvanya Dükalığı karşısındaki mücadele de bir Haçlı Seferi’ydi (Litvanyalılar 14 yüzyılın sonuna kadar yani bütün Doğu Avrupa’dan çok sonra Hıristiyanlığı kabul ettiler) Litvanyalılara karşı verilen mücadeleye, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerden şövalyeler, günahlarından kurtulmak ve askeri deneyim kazanmak üzere belli dönemler için katılmaktaydılar Iki taraf arasındaki mücadele çok sert geçti Hıristiyan olmayanlar, Teutonların gözünde ikinci sınıf insanlardı ve o dönemde Hıristiyan olmayanların köle edilmesi olağan bir durumdu Boyun eğdirilmiş Prusyalılar, şövalyeler tarafından çoğunlukla, kaybettikleri kendi topraklarında köle olarak çalıştırılıyordu Polonya Karşısında Pomerelia (Pomerenians) Dükalığı’nın vekaleti konusundaki anlaşmazlıklar, 14 yüzyılın başında, tarikatı bir sınır mücadelesine sürükledi “The Margraves of Brandenburg” (Alman Prensliği), dükalığı, 1306’da Polonya Kralı Wenceslaus’un ölümünden sonraki fırsatçı hareketleri yüzünden, dükalığı suçladı Polonya Dükü I Wladislaw’da babasından kendisine kalan miras üzerinden çaldıklarını belirterek, Bradenburgların suçluluğunu bildirdi Ancak Danzig’teki Pomerelialı soylular bu duruma karşı çıktılar ve Brandenburgdan yardım istediler Wladyslaw Danzig’e dönebilecek ve savunabilecek durumda değildi Bradenburglar da bu durumdan istifade ederek kolaylıkla bir kale kazanmış oldular Bu durumdan kurtulmak isteyen Wladyslaw, çareyi Teutonlardan yardım istemekte buldu Tarikatın 1300 civarında hakim olduğu yerler Tarikat, Polonyalı Landmeister Heinrich von Plötzke komutanlığında, Bradenburgları Danzig’ten 1308 yılında atmayı başardı Von Plötzke, Tötonlara verilmek üzere Wladyslaw’a 10000 gümüş Mark sundu Ancak Wladyslaw bu tutardan sadece 300 gümüş Marklık bölümü Tarikata verebileceğini belirtti Parayla ilgili bu red cevabının ardından şövalyeler Danzig Şehrini ve Danzig Kalesi’ni terk etmekten vazgeçtiler ve şehirde huzursuzluk doğmaya başladı Bir sonraki ay, şövalyeler, kendilerine karşı başlatılan bir ayaklanmayı, paralı alman şövalyelerin büyük gayretiyle, çok kan dökerek de olsa bastırmayı başardılar13 Eylül 1306 tarihli Soldin Anlaşması ile tarikat, Bradenburglardan, Danzig, Schwetz ve Dirschau şehirleri ve hinterlandlarını ayrıca 10000 gümüş mark kazanmış oldu Pomerelia’nın kontrolünü sağlayan tarikat, böylece Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’nun komşusu olmuştu Haçlı Seferi’ne katılacak kuvvetler ve maddi destek, Batı Avrupa’dan yapılan yolculuklarda, Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu topraklarından direk olarak Pomerelia’ya ve Prusya’ya geçmiş olacaktı Bu arada Polonya’nın Baltık Denizi ile olan bağlantısı da kesilmişti Litvanya ve Prusya paganlarına karşı verilen mücadelede Polonya genellikle iyi bir müttefik oluyordu Ancak bunun dışındaki tüm konularda tarikat, azılı bir düşman olrak Polonya’yı karşısında görecekti Danzig’in fethi, tarikat için yeni bir dönemin başlaması demek oluyordu İlk kez Katolik - Hıristiyan bir güç ile bu denli büyük ve ciddi bir çatışma yaşanmıştı Tapınak Şövalyeleri’nin, Papalık tarafından lağvedilmesi ve gördükleri zulüm, Teutonları endişeye düşürdü ve merkezlerini 1309 yılında, Venedik’ten Marienburg (Malborg)’a taşıdılar Böylece, bir anlamda Papa’ya bağlılığı doğrultusunda Prussian Landmeister - Prusya Yöneticisi vasfı taşıyan Teutonların lideri Grand Master – Büyük Yönetici olarak anılmaya başlanacaktı Papa’nın muhtemel baskısından da Venedikte olduğundan çok daha uzak kalacaktı Zaten ardından Papa, şövalyelerin görevlerini kötüye kullanıp kullanmadığı konusunda bir soruşturma başlattı Ancak tarikat, zamanın hukuk adamları tarafından kollandılar ve aklandılar Fakat pagan Litvanyalılara karşı verilen mücadele boyunca, intikam isteyen Polonyalılar ve Papalığın kanuni tehditleriyle yüzleşmek durumunda kaldı 1343 yılındaki Kalisz antlaşmasıyla, Tötonlar ve Polonya arasındaki açık savaş sona erdi Şövalyeler, Kuyavia ve Dobrozyn civarını Polonya bıraktı, Kulmerland ve Danzig’I de içine alan Pomerelia’yı ellerinde tuttular Gücün Doruğunda İddiaya göre 1337 yılında, Kutsal Roma Cermen İmparatoru IV Louis tarafından, tüm Litvanya ve Rusya’yı ele geçirmek üzere tarikata imparatorluk imtiyazı tanınmıştı Grand Master Winrich von Kniple (1351 – 1382)’ın yönetimi döneminde, tarikat Avrupa’nın en kalabalık ve saygın şövalyelik kurumu durumuna ulaşmıştı (Harita 3) İsveç Kralı Albert, Victual Kardeşler ismiyle Gotland’da korsanlık yapan grubu yenmeleri ve bu çevredeki korsan tehdidini ortadan kaldırmaları durumunda bu stratejik Baltık adasını tarikata bırakacağını taahhüt etti1398 yılındaki bir akınla, Grand Master Konrad von Jungingen yönetimindeki şövalyeler adayı ele geçirdiler ve Victual Kardeşler isimli korsanları Gotland’dan ve Baltık Denizi’nden kovmayı başardılar 1386 yılında, Litvanya dükü Büyük Dük Jogaila baptis olarak Katolik Hıristiyanlığı kabul etti Polonya Kraliçesi Jadwiga ile evlendi ve Wladyslaw II Jagiello ismini alarak Polonya Kralı oldu Iki ülke arasında kurulan ve aslen kişisel olan bu bağ, tarikatın varoluş nedeni olan paganizmin ortadan kalkması gibi olasılık meydana getirmişti Şövalyeler, başlangıçta Jagiello ile kuzeni Vytautas’ın arasını açmaya çalıştılar Ancak Vytautas, tarikatın kendi topraklarını işgal etme niyetinde olmasından şüphelenince bu plan başarısızlıkla sonuçlandı Jagiello’nun baptis olarak Katolik Hıristiyanlığı kabulu, resmi olarak Litvanya’nın Katolikleştirilmesini başlattı Bundan sonra, tarikatın Litvanya’ya karşı yürüttüğü mücadelenin varlık sebebi ve Katolik amacı ortadan kalkmıştı ancak Litvanya ve Polonya ile çekişmeler ve savaşlar hep sürdü 1407 yılına gelindiğinde, Töton Tarikatı en geniş sınırlarına ulaşmıştı Hakimiyet alanı Prusya, Pomerelia, Samogitia,Courland,Livonya,Estonya,Gotland, Dagö, Ösel ve 1402’de Brandenburg’dan kazanılan Neumark’a uzanıyordu |
|