Dünya'nın Oluşumu |
07-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Dünya'nın OluşumuDünya'nın Oluşumu Genel Yunan Mitolojisi "Başlangıçta kaos vardı" der Daha sonra bu kaostan Gaia oluşmuştur, yani toprak, başka bir deyişle "Toprak Ana" Hesiod der ki, "Gaia'dan gökyüzü yükseldi", yani Uranos Gökyüzü, yani Uranos; toprağın, yani Gaia'nın hem oğlu hem eşi oldu O zamanlarda, gökyüzü ve yeryüzü birbirine o kadar yakındı ve birbirlerine öyle büyük bir aşkla sarılmışlardı ki, aralarındaki sınır ayırt edilemezdi Bereketli, yeşil Gaia, Uranos'un yağmurlarıyla ıslanınca, Eros ortaya çıktı; yaratıcı aşkın ruhu Eros, bir varlıktan çok, Gaia'nın ruhu olarak tanımlanır; yeryüzü ve gökyüzünü birlikte kılan bir güç Gaia ve Uranos'un kucaklaşmasıyla ilk varlıklar oluşmaya başladı Gaia, Uranos'un kolları arasında mutlulukla kıpırdandığında, narin, yeşil, yumuşak tepeler oluştu ve Gaia bu tepelerden Titanları doğurdu; düşünme yeteneğine sahip ilk varlıkları Titanlardan sonra Gaia, yüz kollu, dev canavarlar doğurdu Babaları Uranos onları görür görmez nefret duydu, iğrendi ve toprağın içine geri itti Gaia acıyla kıvranıyordu, bu kıvranmalardan yeryüzündeki büyük taşlık dağlar oluştu Ancak Uranos, Gaia'ya eziyet etmekten vazgeçmiyordu Gaia, acı içinde ilk çocukları olan Titanlar'a seslendi Babaları ve yarı kardeşleri olan Uranos'a karşı kendisiyle birlik olmalarını istedi Ancak Titanların hemen hepsi Uranos'tan ölesiye korkuyorlardı; Gaia'nın yardım çağrısına karşılık vermediler Ancak içlerinden biri, Cronus, annesine yardım edeceğini belirtti Titanların en cesuru olan Cronus, annesine yardım edip babasını saf dışı bıraktıklarında Evren'in idaresinin kendisine geçeceğini sezinliyor olmalıydı Bunun üzerine Gaia, Cronus'un pençeye benzeyen güçlü elleri için demiri yarattı Yerden biten bu demiri çakıl taşıyla biledi, bir orak haline getirdi ve Cronus'a verdi "Bununla babanı hadım edeceksin!" dedi Cronus orağı aldı, ve gece olduğunda uykuya çekilen babasının üzerine atıldı ve onu hadım etti Böylece gökyüzü, sonsuza dek yeryüzünden ayrılmış oldu, artık dünyaya hükmedecek hükümdarların, toprağa ayak basmaları gerekecekti; gökyüzünden yeryüzüne hükmetmek olanaksızlaşmıştı Babasının erkeklik organını kesen Cronus, ardına bile bakmadan oradan uzaklaştı Kesilmiş erkeklik organından toprağa damlayan kanlardan yeni varlıklar doğdu İlkin, İntikam Tanrıçaları Erinysler doğdu Bu tanrıçalar, birçok söylencede yer almış olan korkunç yaratıklardır "Suçluları kovalayıp duran bir nevi mitolojik polistirler" diye anlatır onları bir yazar Uranos'un kesilmiş erkeklik organından damlayan ikinci kan damlalarından Gigantlar doğdular Yeryüzü görünümündeki Gaia, gökyüzü görünümündeki Uranos, fiziksel özellikleri pek bilinmeyen ancak insan görünümünde olduklarını düşünülen Titanlar ve yüz kollu devlerden sonra; Gigantların dış görünüşleri pek garipti İnsanlara benzer bir yapıları vardı ancak vücutlarının alt kısmında yılan biçimli bir kuyruk bulunuyordu İki ayakları üzerinde duruyorlar ancak sürüngen özellikleri de gösteriyorlardı Organ uçtu ve sonunda suya düştü Üzerinde bulunan spermler tuzlu deniz suyu ile birleşti ve bir köpük oluşturdu Bu köpük Kıbrıs Kıyıları'nda karaya vurdu ve içinden güzeller güzeli Aşk Tanrıçası Aphrodite çıktı Aphrodite, göğün kızıdır ve ilk tanrıçalardan biridir Roman mitinde kendisine Venüs ismi verilmiştir; sabah ve akşam yıldızı olarak görünmüştür Uranos hadım edilip, kesik organından Erinysler, Gigantlar ve Aphrodite doğduktan sonra, Cronus tahta geçmiş oldu Ancak Cronus'un babasından daha da zalim bir tanrı olacağını kimse bilemezdi Yüz kollu dev kardeşlerini kurtaracağı yerde onları daha da derinlere, Tartaros'a itti Tartaros, Yeraltı Dünyası'nın en derin, en korkunç, en karanlık yeridir ve Homeros tarafından "Tartaros'un yeraltı dünyasına olan uzaklığı, dünyanın gökyüzüne uzaklığı kadardır" diye tanımlanır Oraya düşmek, bir varlığın başına gelebilecek en kötü şeydir Cronus, kendisine ayak bağı olacaklarını düşündüğü kardeşlerini Tartaros'a hapsettikten sonra keyfine baktı ve kardeşi Rhea'yı kendisine eş olarak aldı Fakat hayal kırıklığına uğramış olan Gaia, Cronus'un ihanetine bir kehanetle yanıt verdi ve Cronus'un keyfini kaçırdı: "Babana yaptıklarının aynısını günün birinde çocuklarından biri de sana yapacak" Rhea, Cronus'a bir sürü çocuk doğurdu Böylece eski Yunan Tanrıçaları ve Tanrıları birer birer ortaya çıktılar Cronus, annesinin kehanetinden korkuyor, Rhea doğurdukça çocukları yutuyordu Rhea, bu durumdan elbette hoşnut değildi ancak, günün birinde doğacak çocuğunu sever de kıyamaz, yutamaz umuduyla doğurmaya devam ediyordu Ancak Cronus akıllanacağa benzemiyordu Oysa Rhea'nın sabrı tükenmişti, yine hamileydi ve bu sefer doğacak çocuğunu Cronus'un midesine göndermeye hiç niyeti yoktu Annesi Gaia'dan akıl aldı, ve onun öğüdüne uyarak çocuğunu dağlık bir yere gidip doğurdu ve oğlunu keçi sütü ile besledi Sonra da onu Kuretler'e verdi Kuretler, o dağlık bölgede yaşayan küçük tanrıcıklardı, ama neden tanrıydılar, ne gibi tanrısal özelliklere sahiptiler bilinmemektedir Kuretler, eğer Cronus oralara yaklaşacak olursa korkunç sesler çıkarıp bebeğin sesini duymamasını sağlayacaklarına söz verdiler Sonra Rhea, yerden bir kaya parçası aldı, onu battaniyelere sardı ve yutması için Cronus'a sundu Cronus'un gözü öylesine dönmüştü ki battaniyeyle beraber yuttu kayayı Rhea'nın bir sonraki doğumuna kadar rahatlamıştı Ancak Rhea bir daha doğurmadı Aradan yıllar geçti, Zeus büyüdü, genç ve kuvvetli bir tanrı oldu Günün birinde Metis'e, Akıllı ve Bilge Peri'ye rastladı Zeus, ona aşık oldu Metis'e hayatını anlattı Babasının çılgınlıklarından, yeraltına hapsedilmiş kardeşlerinden bahsetti Metis, öğrendikleri karşısında kayıtsız kalamadı ve Zeus'a yardım etmeye karar verdi Hemen büyülü bir iksir hazırladı ve babasına içirmesini tembihleyerek bunu Zeus'a verdi Zeus, babasının sarayına saki olarak bir şekilde kendisini kabul ettirdi ve şarabına büyülü iksiri karıştırıp içirmeyi başardı İksir hemen etkisini gösterdi, Cronus birer birer yuttuğu çocuklarını kusmaya başladı Çocukları, Cronus'un midesinden çıktıktan sonra babalarının karşısına dikildiler: Ocak ve Ev Düzeni Tanrıçası Hestia, kolunda bir demet başak ile tasvir edilen Bereket Tanrıçası Demeter, evliliğin koruyucusu Hera, Yeraltı Dünyası'nın tanrısı Hades ve Denizler Tanrısı olan Poseidon Hepsi de Zeus'un önderliğinde babalarına karşı birleştiler ve şiddetli bir savaş başladı Zeus, Tartaros'tan yüz kolluları çıkardı Onlar da kendilerini esaretten kurtaran Zeus'a minnettarlıklarını bildirmek için onun yanında savaştılar Hatta Zeus'a şimşekli silahlar armağan ettiler Böylece savaş, Zeus ve kardeşlerinin üstünlüğü ile sona erdi, Bu savaşın 10 yıl kadar sürdüğü söylenir Cronus, Zeus ile anlaşmaya razı olmuş, iktidarı devredip Mutlular Adası'na, kader ve kısmete yön vermek üzere atanmıştır Cronus altedilince, Zeus önderliğinde yepyeni bir düzen kurulmuştur Zeus, kendisini "Gökyüzü'nün ve Yeryüzü'nün Tanrısı", Poseidon'u "Denizlerin ve Irmakların Tanrısı", Hades'i "Yeraltı Dünyası'nın Tanrısı" ilan edip, zirvesi devamlı bulutlarla kaplı olan Olympos Dağı'na yerleşti Kendisine karşı gelen Titanlar'ı Tartaros'a kapatarak cezalandırdı Ancak birer Titan oldukları halde kendisine başkaldırmayan Prometheus ve Epimetheus kardeşleri "İnsanın Yaratılışı" nda görevlendirdi Savaşta diğer Titanlar'ın başında bulunan Atlas ise en büyük cezayı, Yerküre'yi omuzlarında taşıma cezasını aldı |
|