Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kitap Dünyası

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
abdulazizden, efendimize, mektup, resulullah, sav, sultan

Sultan Abdulaziz'den Resulullah (S.A.V.) Efendimize Mektup....

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sultan Abdulaziz'den Resulullah (S.A.V.) Efendimize Mektup....







Yavuz’dan sonra Mısır’a giden Padişah Sultan Abdülaziz’in Rasulullah’a yolladığı mektub


Osmanlı Sultanları’nın manevi veçheleri üzerine söylenecek çok söz var Yavuz’un Sina Çölünde attan indiğine, “Rasulullah önümüzde yürürken biz atın sırtında nasıl gidelim” bir tarihi hatıradır Özellikle Yavuz’dan sonra Belde-i Mukaddes’ten gelen emenatlere, her yıl Mekke ve Medine’ye gönderilen surre alaylarına gösterilen hürmet ve tazim gerçekten insanı etkiliyor


Bunların çoğundan bir şekilde haberdarız ama Osmanlı Sultanlarının Avrupa’ya, Almanya, Avusturya ve Macaristan’a seyahatlerde bulunan, Yavuz’dan sonra Mısır’a giden Padişah Sultan Abdülaziz’in Rasulullah’a bir mektup yazdığından çoğumuzun haberi yoktu…


Doğrusu Avrupa’yla ilişkilere çok önem veren, resim, güzel sanatlar, müzik ve askeri alandaki değişim adımlarıyla dikkati çeken Sultan Aziz’in son derece sadakat kokan böyle bir mektubu kaleme almış olması da şaşırtıcıdır

Evet, mektup Rasulullah’ın maneviyatına ithafen yazılmış


Oldukça hürmet, ta’zim ve ağdalı bir dili olan bu mektupta Sultan Abdülaziz’in manevi cephesi açıkça görülüyor

Mektubun içeriğine değinmeden Kutsal emanetlerle ilgili bazı detaylar vermek doğru olacak sanıyorum…


***


Yavuz’un Doğu Seferinden sonra Osmanlı’nın “hizmetine” geçen Kutsal belde Mekke ve Medine, o günden 1920’li yıllara kadar Osmanlı’nın; bakım, onarım ve hizmeti altındaydı Her yıl düzenli olarak İstanbul’dan özel bir alay yola çıkar, Kabe’nin örtüsü, anahtarı bu alayla beraber Mekke’ye kadar kervanla giderdi Yol güzergahında uğradığı her beldede büyük törenler düzenlenir, şehrin ileri gelenleri bu töreni organize ederdi


Osmanlı Padişahları için Surre Alayı göndermek, karşılamak ayrı bir önem taşırdı Bu görev her yıl Hac mevsiminden önce hiç aksatılmadı


Kutsal emanetlerin İstanbul’a nakli ise Medine’nin işgalinden sonra Fahrettin Paşa’nın eliyle olmuştur Bir kısmı zaten o zamanda Topkapı’da bulunan emanetler, Medine’nin işgalinden sonra tümüyle İstanbul’a nakledilmiştir

Ancak burada önemli bir ayrıntıyı sizinle paylaşmama izin veriniz


İngiliz donanması İstanbul’a girdiğinde, İstanbul sokaklarında İngiliz bayrakları, askerleri görünmeye başlayınca Sultan Reşad’ın talimatıyla Kutsal emanetlerin güvenli bölge olarak Konya’ya nakli kararlaştırılıyor Hazırlıklar başlıyor ama kimse hazırlığı gönüllü yapmıyor, çünkü kimsenin İstanbul’u terk etmek gibi bir niyeti yok Sultan Reşad’a, durum arz ediliyor ve, “Sultanım, Kutsal emanetler İstanbul’un evsahipliğindedir Bu emanetler İstanbul’un muhafızıdır Uygun görürseniz İstanbul’dan başka bir yere nakletmeyelim” diye ikna ediliyor Sultan Reşad bu açıklama üzerine Konya’ya nakilden vazgeçiyor ve kendiside İstanbul’da kalıyor…


Bu yaklaşımda gösteriyor ki Osmanlı’nın kutsal emanetler konusundaki hassasiyeti oldukça üst noktadadır


***


Gelelim Sultan Abdülaziz’in Resulullah’a yazdığı o mektuba…


Mektubun orijinal hali bugün Topkapı Sarayındadır Muhtemelen Fahrettin Paşa’nın emanetleri İstanbul’a naklettiği o listede bu mektup da yer almıştır Sultan’ın kendi kaleminden, gönlünden düşen kelimelerle yazdığı her satırından belli olan o mektup bugün Hırka-i Saadet’te bulunuyor


Mektupta Hazreti peygambere ümmet, Mekke ve Medine’ye hadim (hizmetçi) olmak şerefine kavuştuğunu belirten Sultan Aziz, mektubuna Besmele ve Salat-u selamla başlıyor Kendi eliyle hazırladığı zarfı iki yerinden kırmızı mum ile mühürleyip adeta “özel”leştirmiş


Mektup o kadar nazik bir dille kaleme alınmış ki Osmanlıca’nın leziz ve mütevazi üslubu tümüyle yansımıştır Giriş bölüm salat, selam ve hamdle başlayan mektup, bu sözlerle size mektup yazmak suretinde bulunan "ben günahkarı bağışlayın” diye devam ediyor


Sultan’ın Kendisini tarif eden cümleleri mektuptan aktarmama izin verin: “İşbu mücrim-ü asi ve her bir karı asi Abdulaziz Han bin Mahmud Han Gazi ümmetini nezd-i risaletpenahinizde cürm-i isyani hesab olunacağını munkır ve mu’terif olarak der-i merhamet medarınıza arzuhal-i pür melal takdimine cür’et eyledim…” Bu nasıl bir hürmet, nasıl bir tazimdir…


Diyor ki Sultan Aziz, “Ben ki Mahmud han oğlu; günahkar, isyankar Abdulazizim O hesap gününde ümmetinizi koruyup, gözettiğiniz o günde merhametinize sığınmayı arz etme cüretinde bulunuyorum efendim…” Ve mektubuna aynı hürmet ve af dileyen, günahkar bir kul ruhuyla devam ediyor Sultan Aziz, üzerindeki bütün emanetlerin gereğini layıkıyla yerine getirmek, Allah ve kul haklarını eda etmek, Müslümanların kendi idaresinde olan mallarını israfa düşmeden yerli yerinde sarf etmek, gizli ve açık bütün düşmanlar üzerine galip gelmek, bütün mü’minler ile birlikte sıhhat ve afiyet içinde, rıza-i ilahiyyeye muvafık ömür sürmek, mahşer günü arz yıkılmadan ilk girenler ile birlikte cennete girmek için Rasulullah ’in şefaatine sığınıyor


Ve günahkar ve mücrim haliyle böyle bir mektubu kaleme almaya cüret ettiği için tekrar tekrar özür diliyor ve; “Ene’l abdul müznibüd daif el muhtacu ila fuyuzatı meliki’l latif el muncı ve’lmunteci ila ra’feti’r rauf El müsemma bi Abdulaziz Han ibni’l Gazi Mahmud Han sellmehu’l meliku’l Mennan…” diye sona erdiriyor…


***


Müminlerin hizmetkarı, sorumlusu, halifesinden, Müminlerin Emiri, Rasulullah’a yazılan bu mektup baştan sonra bir sadakat, samimiyet ve iltifat kokusu yayıyor O koku hala Topkapı’da her okunduğunda Sultan Aziz’in hürmetine ve mütevaziliğine şahadet ediyor


Ruhun Şad olsun Ey Ceddi !

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.