Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kitap Dünyası

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kullanılan, takvimler, tarihte

Tarihte Kullanılan Takvimler

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tarihte Kullanılan Takvimler



miladi takvim - miladi yılı - takvim çeşitleri - hicri takvim - rumi takvimTarihte Kullanılan Takvimler nelerdir - Tarihte Kullanılan Takvimler hakkinda bilgiler

12 Hayvan Takvimi

Celali Takvimi (meliki takvim)

Rumi Takvim

Hicri Takvim

Miladi Takvim

12 Hayvan Takvimi


Asıl adi 12 hayvanlı Türk yıllığı olan bu takvim, 12 yılın 5 katı olan 60 yıllık devreleri ile Gök Türkler’de, Uygur Türkleri’nde, Tuna-Bulgar Türkleri’nde, İtil Bulgar Türkleri’nde ve daha önceleri de büyük ihtimalle Hun Türkleri’nde kullanılmış olup, Türkler arasında çok yaygın bir sistem olmuştur Gök Türk yazıtları, Uygur kitap ve hukuk belgeleri, Tuna Bulgarları’nın yazıtları, Bulgar Hakanları Listesi bu takvimle tarihlendirilmiştir Hatta, Manas Destanı’ndaki bazı olaylar bile On İki Hayvanlı Türk Takvimi ile tarihlendirilmiştir Türk Takvimi’nde bir gün 12 bölüme ayrılır, her bölüme ‘Çağ’ adı verilirdiBir çağ iki saat, dolayısıyla bir gün de 24 saat idi Herbir çağ ise sekiz ‘Keh’ten ibaretti Yılbaşı olarak gece-gündüz eşitliğinin yaşandığı 21 mart, Nevruz günü alınırdı Bu eski Türk takvimi, her biri bir hayvan adı ile anılan “ 12 yıllık” devre esasına dayanıyordu Yılların adları şöyle idi:


1 yıl : Sıçkan (fare),

2 yıl : Ud (sığır-öküz),

3 yıl : Bars (pars),

4 yıl : Dabışkan (tavşan),

5 yıl : Nuh (Lu)( ejderha)(timsah),

6 yıl : İlan (yılan),

7 yıl : Yunt (at),

8 yıl : Koy (koyun),

9 yıl : Biçit (maymun),

10yıl : Tabuk (tavuk),

11yıl : İt (köpek),

12yıl : Tonbuz (domuz)


Bir yılda 12 ay vardı Aylar birinçay (birinci ay) , ikinçay (ikinci ay), üçünçay (üçüncü ay), dördünçay (dördüncü ay), beşinçay (beşinci ay), altınçay (altıncı ay), yedinçay (yedinci ay), sekizinçay (sekizinci ay), dokuzunçay (dokuzuncu ay), onunçay (onuncu ay), onbirinçay (onbirinci ay) ve onikinçay (onikinci ay) diye adlandırılmıştır Güneşin iki batışı arası bir gündür


Edouard Chavannes’in “Le Cycle turc des Douze Animaux 12 Hayvanlı Türk Takvimi”, adlı araştırmasına göre Asya’da kullanılan 12 Hayvanlı takvim Türklere ait bir takvim sistemiydidi ve Çinliler bu takvimi Türklerden almışlardı Chavannes bu yüzden de araştırmasının adını 12 Hayvanlı Türk Takvimi koymuştur Bu takvimin çıkışını Kaşgarlı Mahmut şu şekilde anlatır: Türk hakanlarından birisi, birkaç sene önce yapılmış bir savaşı öğrenmek istemiş, ama o savaşın yapıldığı yıl konusunda bir anlaşma sağlanamamış bunun üzerine hakan, ileri gelenlerle bir kurultay düzenleyerek, “biz bu tarihte nasıl yanıldıksa, bizden sonra gelecek olanlar da yanılacaktır; öyleyse şimdi göğün on iki burcu ve on iki ay sayısınca her yıla bir ad koyalım ve yaptıklarımızı bu yılların geçmesiyle anlayalım; bu, aramızda unutulmaz bir anı olarak kalsın” deyince, ulus bu öneriyi hemen onaylamış bundan sonra hakan ava çıkmış ve beraberinde bulunan askerlerine yaban hayvanlarını ilısu’ya doğru sürmelerini emretmiş askerler, hayvanları sıkıştırarak bu nehre doğru sürmüş hayvanlardan bazılarını avlamışlar, bazıları ise nehre atılıp karşı yakaya yüzmüş karaya ilk defa sıçan çıktığı için, birinci yıla sıçan yılı demişler; sıçandan sonra, sırasıyla sığır, pars, tavşan, timsah, yılan, at, koyun, maymun, tavuk, köpek ve domuz karaya ulaşmışlar ve bu nedenle sonraki yıllara bunların adı verilmişdaha sonra, bu yılların her birinde bir hikmetin olduğu düşünülerek fal tutulmuş ve kehânete baş vurulmuş mesela sığır yılına girildiğinde, savaşlar çoğalırmış; çünkü öküzler sürekli olarak birbirleriyle vuruşur ve tos yaparlarmış tavuk yılında yiyecek çok olur, ancak insanlar arasında karışıklık çıkarmış; çünkü tavuğun yemi danedir ve daneyi bulabilmek için çöpleri ve kırıntıları birbirlerine karıştırırmış


İçinde bulunduğumuz yılı(2007) domuz yılı olarak tanımlayan bu takvimin 1900′lerin başına dek orta asya türkleri arasında, özellikle de avam sınıfında yaygın olduğu söylenir Zira Zeki Velidi Togan’ın anılarında anlattığına göre kimliğini gizleyerek kaçmaya çalıştığı sıralarda yolunu kesen rus askerleri kimliğini sorgulamak için adını, soyadını, yaşını sorduklarında: “valla yılan yılında doğmuşum…” demiş, böylelikle askerleri cahil bir göçebe olduğuna ikna etmiştir


Celali Takvimi (meliki takvim)


a) Güneş yılını esas almıştır


b) Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah döneminde eski İran takvimi esas alınarak hazırlanmış ve uygulanmaya başlanmıştır Bu Takvime, Takvim i Melikşahi de denilmiştir (BSelçuklularda Sultan Melikşah'ın isteği ile Nizamülmülk tarafından Ömer Hayyam ın başkanlığında bir komisyona hazırlatılmıştır)


c) Hicri takvimin kullanımına devam edilmiş, Celali takvim yalnızca ekonomik işlerin düzenlenmesinde kullanılmıştır


d) Başlangıç tarihi olarak 1079 yılı alınmıştır(Hicri 471 yılının ramazan ayının 9gününden (Miladi 15 Mart 1079) itibaren uygulanmaya başlanmıştır)


e) Büyük Selçuklular 'ın dışında Ekber Şsah zamanında (1556 1603) Hindistan'da kurulan Babürlüler de kullanmıştır


f) Babür İmparatorluğu tarafından da kullanılmıştır


g) Nevruz (21 Mart) yılbaşı olarak kabul edilmiştir


h) Melikşah ın ölümünden sonra terk edilen bu takvimden yarararlanılarak gregoryen takvimi oluşturulmuştur


i) Osmanlı daki devletin resmi takvimi demek olan müneccimbaşı takvimleri de celali takvimi düzeninde hazırlanmıştır

Rumi Takvim


Tarih boyunca insanlar toplumsal ve ekonomik işlerin düzenlenmesi için sanal zaman birimlerini saat, gün, hafta, ay, mevsim, yıl başlangıç ve bitiş tarihlerini belirlediler, takvim şeklinde bunları tespit edip uyguladılar


Zamanın belirlenmesinde güneş, dünya ve ay hareketleri esas alındı


Tanzimata kadar Hicri takvim kullanılırken, Tanzimatta yılbaşı Mart ayına alınarak Rumi takvime geçildi Takvimler arasında zaman farkı vardı Hicri ile Miladi takvim arasında 11, Rumi ile Miladi arasında 13 gün fark vardı Cumhuriyette Miladi takvime 26 Aralık 1925'de geçildi 1 Martta başlayan Mali takvim uygulaması ise 1983'e kadar devam etti


2006 miladi yılında, Hicri yıl 1427, Rumi yıl 1422'1yi göstermektedir Takvimlerdeki eksik yılları ilk düzelten Sezar'dır Sezar peş peşe gelen 4 yılın ilk üçünü 365, sonuncu yılı 366 yaptı İÖ 45 yılını 85 gün artırdı, bu takvim Jülyen takvimi olarak 1600 yıl kullanıldı 13 Gregorius 1582'de 4 Ekimden 15 Ekime atlatarak yılı 10 gün kısalttı, artıkyılları kaldırdı, peş peşe gelen 4 yüzyılın üçünün normal ve 400 tam bölünen yüzyıl başlarının artık yıl olacağını kararlaştırdı Bu Gregoryen takvimine göre 1700, 1800, 1900 normal, 2000 artıkyıl oldu 1 Ocak yılbaşı olarak tespit edildi Evrensel, uluslararası ortak takvim Gregoryen takvimidir, İslam dünyasının bir bölümünde Hicri takvim kullanılmaktadır


Rumi takvim, mali takvimdir Bu, Jülyen takvimine göredir Tanzimatta resmi olarak Rumi takvime geçildi Yılbaşı Mart idi 1870'e kadar Hicri takvimin de kullanılması ikiliğe yol açmıştı

Hicri Takvim


Ömer zamanında Hicretin 17 yılında alınan bir kararla Hicretin olduğu yıl Hicri Takvimin 1 yılı ve o yılın Muharrem ayı da Hicri Kameri takvimin yılbaşısı kabul edilmek suretiyle, o yıl 1 Muharrem'in rastladığı 16 Temmuz 622 tarihi de Hicri Kameri Takvimin başlangıcı olarak kabul edilmiştir Uygulamada Hicri Takvim olarak bu bilinmektedir İslam ülkelerinde kullanılan Hicri takvim Muhammed'in MS 622'de Mekke'den Medine'ye hicretiyle başlar Hicri - Kameri takvim, ayın dünyanın etrafında dönüşüne göre tanımlanır Bir yıl Muharrem, Safer, Rebiülevvel, Rebiülahir, Cemaziyelevvel, Cemaziyelahir, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade ve Zilhicce adı verilen 12 aydan oluşur Her bir Kameri ay yaklaşık 295 gün sürer ve bir Kameri yıl 354 gün olarak elde edilir Bu nedenle Kameri takvimde 6 adet 29 günlük 6 adet 30 günlük ay bulunur Hangi ayların 29 ya da 30 gün süreceği ayın fazı göz önünde bulundurularak Şeyh ül İslam tarafından belirlenir


Ancak gerçek Kameri ay 295 günden 44 dakika 3 saniye daha uzun olduğundan 12 Kameri ayın belirlediği 354 günlük kuramsal Kameri yıldan 8 saat 48 dakika 36 saniye daha uzundur 30 yılda bu hata 11 gün 0 saat 18 dakika 0 saniye olacağından eşzamanlılığı sağlamak için 30 yıl boyunca 19 adet 354 gün süreli ve 11 adet 355 gün süreli yıl oluşturulur 355 günlük yıllar son aya bir gün ilave edilerek gerçeklenir Böylece eşzamanlık sağlanır ve ancak 2400 yılda bir takvime tekrar 1 gün ilave etmek gerekir


Kameri yılın ortalama vakti günlerin yıllara göre dağılımından (19x354+11 x 355) / 30=354 gün 8 saat 48 dakika olarak hesaplanır Bugün kullanılan güneş yılı yaklaşık 365 gün 5 saat 48 dakika olduğundan Kameri yıl güneş yılından yaklaşık 10 gün 21 saat daha kısadır Buna göre, 1 Kameri yıl güneş yılının 09702 katına, 1 güneş yılı Kameri yılın 10307 katına karşı düşer Ayrıca hicret 15 Temmuz 622'de gerçekleştiğinden, kameri takvimin miladi takvimine göre 621536 yıl kadar faz farkı bulunur Eğer örneğin 1 Ocak 1993'ün hicri takvimdeki karşılığını bulmak istersek yukarıdaki değerlerden (1992-621536) x l0307=14125372 buluruz Hicri takvime göre 1412 yıl geçmiş olduğundan bu tarih hicri 1413 yılına karşı düşer


Hicri takvimin haricinde Osmanlı İmparatorluğunda 1678'den sonra maliye ile ilgili işlerde Rumi takvim de kullanılmaya başlanmıştır Mali yılın başlangıcı 1 Mart olarak kabul edilir Rumi yıl 365 gün olup güneş yılına karşı düşen miladi yıl ile eş uzunluktadır Rumi yıl her 33 yılda 354 gün olan hicri yılı bir yıl geçer Bu farkı gidermek için Rumi yıldan her 33 yılda bir hicret yılı düşülür; buna sıvış yılı denir Her iki takvim arasında ayrıca 13 günlük bir fark bulunur Ayrıca Rumi yıl miladi 584'te başlatıldığından Rumi yılı bulmak için Miladi yıldan 584 çıkarmak gerekir Aylar Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Teşrini-evvel, Teşrini-sani, Kanuni-evvel, Kanuni-sani, Şubat olarak adlandırılır Örneğin Miladi 1 Ocak 1993 tarihi Rumi 19 Kanuni-evvel 1408 tarihine karşı düşer


Osmanlı İmparatorluğunin sonuna kadar mali işlemlerde kullanılan Rumi yıl 1925'te Miladi takvim yılının kabul edilmesi üzerine terk edilmiştir

Miladi Takvim


Hz İsa'nın doğumunu tarih başlangıcı ve dünyanın güneş etrafındaki dönüş süresi olan 365 gün 6 saatlik zamanı yıl olarak kabul eden takvim


Dönencel yıl müddeti 365, 2425 gün üzerine kurulmuş olan bu takvimde, bir yıl uygulamada yaklaşık 365 gün 6 saat alınmak suretiyte, kalan 6 saatlik fark her dört yılda bir 24 saate çevrilerek bu bir günlük süre, normal şartlarda yirmi sekiz gün süren Şubat ayına ilâve edilmiş ve böylece her dört yılda bir Şubat ayının yirmi dokuz gün sürdüğü kabul edilmiştir Bu tür yıllara da "fazlalık yıl" veya "artık yıl" ismi verilmiştir


Milâdi takvimin ilk şekli olan Jülyen takvimi, MÖ 46 yılında Roma'nın kuruluşunun 708 yıldönümünde, İskenderiyede yaşayan astronomi bilgini Sosigenes'in tavsiyesi üzerine Roma İmparatoru Julies Cesar tarafından yapılmıştır Julies Cesar tarafından gerçekleştirilen bu takvim reformu sırasında Roma'da günlerin sayılması konusunda düzensizlik görülmüş; buna da rahip ve papazların bazı çıkar hesapları yüzünden tarihleri istedikleri şekilde değiştirmeleri sebep olmuştur Bu düzensizliğin giderilmesi amacıyla Julies Cesar yılbaşı gününü 1 Mart'tan 1 Ocak tarihine çevirmiş, yıl bir defaya mahsus olmak üzere 445 gün'e çıkarılarak düzensizlik ortadan kaldırılmıştır Böylece MÖ 46 yılının 1 Ocağında Jülyen takvimi yürürlüğe girmiş olmasına rağmen uygulama çözüm getirmemiştir


Dört yılda bir gün eklemekle takvim yine kesin bir şekilde düzeltilmiş olmuyor, bu hesaplamaya göre arada yine 1000 yılda 7,5 günlük bir fark kalıyordu Bir yılda 0,007784 yıllık fark, başlangıçta önemsiz gibi görünüyorsa da zaman geçtikçe fazlalaşacağından, ban yanlışlıkların ortaya çıkmasına sebep olabilirdi Gerçekten de, bu takvimin,1500 yıl kullanıldıktan sonra, güneş yılından 10 gün geri kaldığı anlaşılmıştır Tarih, 21 Mart olması gerekirken eldeki takvimde 11 Mart görfinmekteydi


Papa XIII Gregorius'un 1582 yılında Jülyen takviminde görülen düzensizliğin giderilmesi amacıyla yaptığı çalışmalar sonunda toplanan Ruhâni meclis, her dört yüz yılda üç artık yılın atılarak bu farkın giderilmesini sağladı Buna göre dörtyüzün katları olan bin altıyüz, ikibin, ikibin dört yüz yılları artık yıl olarak düşünülemez Bu da Greğorius takvimi reformunun son özelliğini meydana getirir Yine bu takvim çerçevesinde MS 325 yılında takvimin başlıca kurallarını belirleyen İznik Konsülü, Güneş Çevriminin esas alınarak mevsimlerin güneş çevrimine yerleştirilmesine karar vermiştir İznik Konsülünün toplanmasından, 1582 yılına kadar ki fark olan 1257 yılda bu farkın on güne ulaştığı anlaşılmış, o günkü takvim gününe on gün eklenmiştir Böylece Roma'da 4 Ekim 1582 Perşembe gününü doğrudan doğruya IS Ekim Cuma gününe bağlama kararı alınmıştır Bu sayede hafta içinde günlerin sırası da değişmemiş oluyordu İşte bu değişme ve toplantıyı (İznik Konsülü) düzenleyen Papanın ismine atfen, bu takvime Gregorien (milâdî) Takvimi denir Gregorien Takvimi Fransa'da 1582 yılında kabul edilerek, 9 Aralık 1582'den hemen 20 Aralığa geçilmiştir İngiltere 1752 yılının 3 Eylül günü kabul ettiği bu takvimle doğrudan 14 Eylül gününe geçmiştir


Gregorien takviminde yılbaşının 1 Ocak tarihi olarak kabul edilmesi 1752 yılında gerçekleşti O tarihe kadar 24 Aralık ile 1 Ocak tarihlere çiftyıl adı verilmekteydi


On iki aydan oluşan miladi yılın aylarının isimleri ve bu ayların süreleri şöyledir: Ocak 31; Şubat 28, 29; Mart 31; Nisan 30; Mayıs 31; Haziran 30; Temmuz 31; Ağustos 31; Eylül 30; Ekim 31; Kasım 30; Aralık 31 Ayrıca her yıl ilkbahar, yaz, sonbahar, kış olmak üzere dört mevsime ayrılmıştır Yıl, her biri kavuşum ayının dörtte birine tekabül eden elli iki haftaya bölünmüştür


Milâdî yılı Hicrî yıla çevirmek için önce eldeki milâdî tarihten 622sayısı çıkarılır; kalan sayı 33'e bölünür; bölüm, kalan sayıya eklenir: Hicri yıl = (Milâdi yıl-622) x 31 Bir hicri yılı milâdi yıla çevirmek için ise şu formül uygulanır:


Miladi yılı = Hicri yılı x 33 + 622


Her ne kadar miladi takvim Hz İsa'nın doğum gününü 1 Ocak (başlangıç) olarak kabul ediyorsa da bunun kesin olmadığı bilinmektedir


Türkiye'de Miladi Takvimi İlk olarak Osmanlı devletinde İttihat ve Terakki partisi zamanında Takvim-i Garbi ismiyle 1917'de yürürlüğe konan Hıristiyan takvimi, Cumhuriyetin kurulmasıyla gerçekleştirilen köklü devrimler sırasında resmen kabul edilmiştir 26 Aralık 1925 tarih ve 698 sayılı "Takvimde Tarih Mebdeinin Tebdili" hakkındaki kanunla, Hicri 1342 Ocak ayının ilk günü 1 Ocak 1926 olarak değiştirilmiş ve bu tarihten itibaren yeni takvim yürürlüğe girmiştir TBMM tutanaklarında kanun şu şekilde resmilik kazanmıştır:


Kanun No: 698 Kabul tarihi: 26121925 Madde 1 Türkiye Cumhuriyeti dahilinde resmi devlet takviminde tarih başlangıcı olarak uluslararası takvim (milâdî Gregorien) başlangıç kabul edilmiştir


Madde 2 1341 senesi Kânûn-i evvelinin otuz birinci gününü takip eden gün,1926 senesi Kânûn-i sânîsinin birinci günüdür


Madde 3 Hicrî Kamerî takvim öteden beri olduğu üzere özel hallerde kullanılır Hicrî Kamerî ayların başlangıcını rasathane resmen tesbit eder


Madde 4 İşbu kanun neşri tarihinde muteberdir


Madde 5 İşbu kanunun ahkâmını icraya İcra Vekilleri Hey'eti memurdur TBMM Kanunlar Dergisi, c1 V, Atatürk İnkılâbı, Kültür Bak Yay Ankara 1984, s 497)


"1927 yılından itibaren Türkiye müslümanları ve hristiyanlar halkı ilk kez ortak bir yıl hesabı kullanmaya başladılar Aynı şekilde, yine ilk kez, birçok Türk, Avrupa âdetlerine uyarak yılbaşlarında birbirlerine iyi dileklerini ilettiler" (bk Paul Geııtizon, Mustafa Kemal ve Uyanan Doğıı, çev Fethi Ülkü, Kültür Bakanlığı yayınları, Ankara 1983 s 145 Gotthard Jaschke, Yeni Türkiye'de İslamlık, Türkçesi, Hayrullah Örs, Ankara, 1972 s 29-30)


Cumhuriyet devrimlerinden sadece birisi olan milâdi takvimin kabulüyle Türkiye müslümanlarının bin yıllık islamî geçmişleriyle aralarına engeller konulmuş ve bundan böyle hristiyan Noel baba kültürü halk arasında yaygınlık kazanarak batılılaşma resmî devlet politikası halini almıştır Hafta tatilleri pazar gününe alınmış,1935 yılında ise Yahudilerin hafta tatilleri olan cumartesi günleri yarım gün tatil edilmiş, 1974 yılında cumartesi tatili tam güne çıkarılmıştır Ancak Müslümanların tatili olan cuma günleri için aynı durum söz konusu olmamıştır (Geniş bilgi için bk Noel ve Hicri takvim md)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.