Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dışavurumculukekspresyonizm

Dışavurumculuk-Ekspresyonizm

Eski 07-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dışavurumculuk-Ekspresyonizm



Sanata Felsefi Açıdan Bakış:

İster Kuzey Avrupa'da 20yyın başlarında somut olarak ortaya çıkan ve 1925'e kadar süren bir sanat akımını belirtsin , isterse 1910-20 yıllarında alman edebiyat okulunu ve onun sinema alanındaki yansımasını belirtsin, dışavurumculuk (ekspresyonizm) terimi, birinci dünya savaşından önce ve sonra görülen ve dönemin sanatçıları tarafından şiddet dolu ve kaygı verici bir estetik anlayışı aracılığıyla yansıtılan huzursuzluk, tedirginlik ve başkaldırı atmosferini çağrıştırır

Doksanların başında herkes bir sabırsızlık içindeydi Hayalkırıklığı insanların alışılmış güdülerinden olmuş, Avrupa karşıtlıkların ve sarsma, devirme arzularının kıtası haline gelmişti Kültürel hava , belki de en belirgin ölçüde Almanya'da , devrim kokuyordu

Almanya'da duyarlılık, toplum ve değerler açısından yaşanan derin bir bunalıma denk düşer dışavurumculuk: kötümserlik, ütopya, düş kurma zevki, her çeşit gerçeğe baş kaldırı, iç dünyaya kaçış olarak belirtebileceğimiz dışavurumculuğun içeriği , bunu yaratan toplumsal koşullardan ayrılamaz

Biçim açısından her nekadar başka akımlarla yakınlık kurulabilirse de , dışavurumculuk hareketindeki özgünlüğün , kendisini yaratan kuşaktan , bu kuşağın sıkıntısından , daha önceki bütün sanat biçimlerine karşı köktenci başkaldırısından kaynaklandığı kesindir
JM Palmer

Schiller, Goethe ve Novalis kuşağının içinde yaşadığı dönem , hala, Werther'e acı çektiren , önyargıların derin izlerini taşıyan ve yavaş yavaş sanayileşip burjuvazinin niteliklerini kazanacak olan feodal Almanya'dır Dışavurumcu şairlerse bu tamamlanmış sanayileşmenin sonuçlarına ürkerek bakarlar; kentlerden, toplumsal karşıtlıklardan ve sefaletten büyük ölçüde etkilenmişlerdir

Nitekim bu toplumsal bağlamı bilmeden Heym'in , Becher'in , Jakop van Hoddıs'in şiirlerindeki temaları anlamak mümkün değildir
JMPalmıer

Almanya'da 1918-19 yıllarında yaşanan toplumsal çalkantı sonucu: değişimin gerçeklikleri karşısında hiçbiri ayakta kalamayacak ve 1919'dan itibaren kimi dışavurumcuların ya ılımlı kuramlarının yetersizliğini hissettikleri ya da Weimar Cumhuriyetinin orta sınıf sosyalizmini hayal kırıklığına uğrayarak redettikleri için doktriner sola yaklaştıkları , kimilerinin o yavan siyasi entellektüalizme kapıldıkları, kimilerinin de sanayi kapitalizmine muhalefet ederken sanayi öncesi kurumlar adına bütün bilimi, teknolojiyi , sanayii yadsıma noktasına varıp ilk Naziler oldukları gözlenecekti

Dışavurumcu şair, dilin dengesinin bozulmasına ve dünyanın yok olup gitmesine karşılık ortaya , benzetmelerle yüklü olan ve içinde hem dilsel bir büyünün hem de gizemli görüntülerin oluşmasına yol açan imgeler atar

Heyecanlar, çarmıha gerilmiş bedenleri çağrıştıran kavramlar, gerçeğe olduğu gibi doğaüstüne de tanıklık eden darmadağınık ve kendinden geçişin simgesi cümleler, ''hata''yı belirleyen zamanın sarsıntıları hem çığlığın hem de ''ilk olan''ın derinliğine yapılan dalışlardan başka bir şey değildir

*

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.