Ebced Hesabı... |
07-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ebced Hesabı...Arkadaşlar forumda ebced hesabı ile ilgili pek çok konu var Aradım bulamadım Yeri burası mıdır onu da bilmiyorum Ancak yazıyı görünce sizinle paylaşmak istedim Umarım faydalı olur Ebced Hesabı -İsmail Yakıt “Ebced” kelimesi, Arap alfabesindeki harflerin kolay ezberlenebilmesi için, harflerin birleştirilmesiyle meydana gelen 8 anlamsız kelimenin ilkidir Ebced, ilk kelimenin adı olduğu gibi, aynı zamanda diğer kelimelerin tümünün de adıdır Yani ebced, eski alfabeye verilen addır “Abcad, ebicad, ebiced ve abucad” da denmesine rağmen tutunmuş şekli ebced dir 8 anlamsız kelime soldan sağa doğ- ru şöyle sıralanır: Ebced, Hevvez, Hutti, Kelemen, Sa’fas, Karaşet, Sehaz ve Za- zağ Son kelime “Zazığlen” veya “Zazağlen” şeklinde de okunmuştur Ebced’in menşei hakkında çok şeyler söylenmiştir Bunların pek çoğu rivayetler- den oluşmaktadır Alfabeyi oluşturan 8 kelimenin ilk 6?sının Medyen ülkesinin krallarının adları olduğu; 6 şeytanın adı olduğu; haftanın günlerinin her birinin adı olduğu; ilâhî Isimlerin baş harfleri olduğu; Hz Adem (AS)’in cennetten kovuluşunun evreleri olduğu; İlâhî emirleri ve yasakları verdiği; Pers hükümdarı Sâbûr’un çocuklarının adları olduğu vs gibi birbirinden farklı rivayet ve yorum- lara konuyla ilgili kaynaklarda sıkça rastlanmaktadır Bunun yanısıra ebcedi dinî motiflerle açıklayan kaynaklar da vardır Ebced Hesabı Ebced’in en büyük özelliği “Ebced hesabı” adı verilen bir işlemde kullanılmasıdır Buna göre, ebced ifadesindeki her harfin bir sayı değeri vardır ve bu değerlerden istifadeyle bir çok konuda pek çok işlemler yapılmıştır İşte bunların her birine bu hesabın adı verilir Ebced alfabe düzeninin harfleri 1?den 9?a, 10?dan 90?a, 100?den 1000?e doğru numaralandırılır Eskilerin “hisâb el-cümel” dedikleri, ebced hesabının 4 çeşidi vardır: “Büyük”, “en büyük”, “küçük” ve “en küçük” ebced hesabı Yukarıdaki tablo, eskiden büyük ebced (cümel-i kebîr) olarak ele alınmış, ama bugün küçük ebced (cümelsağir) olarak değerlendirilmektedir Kultanıldıgı Yerler Ebced alfabe düzeninde her bir harfin bir rakama tekâbül etmesi keyfiyeti, Türk-İslâm kültüründe, hemen hemen her sahaya yayılan bir kullanımı ortaya koymuştur Rakamla ifâde edilecek şeyler yazıyla, yazıyla ifâde edilecek şeyler de rakamla sembolize edilir olmuştur Kullanıldığı yerler kısaca şöyle sıralanabilir: Günlük ihtiyaçlarda: Özel notlar ve ticarî ilişkilerde kullanılmıştır Meselâ: 100 akçe alacağı olan birisi alacaklı olduğu kişiye bir kağıt üzerinde bir kaf harfı yazıp gönderince hem alacağını istemiş, hem de konuyu aracıdan saklamış oluyordu İsim sembolü olarak: İki veya daha fazla kelimenin sayı değerlerinin aynı olmasından istifadeyle birini söylemekle diğeri kastedilmiş kabul edilerek halk arasında kullanılagelmiştir Meselâ: “Muhammed” kelimesi 92?dir “Aman’ kelimesi de 92?dir “Mevlevî” kelimesi de 92? ettiğinden bu kavramlar arasında bir alaka kurulmuştur En meşhurlarından biri şudur: Aman lafzı senin ism-i şerîfinle müsavidir Anınçin aşıkın zikri amandır ya Resulullah Keza bu konuda ilim = amel = sa’y kelimelerinin sayı değeri 140?dır Hem sayı değeri itibariyle hem de anlamca aralarında bir irtibat vardır Hilâl, lâle ve Allah lafzı da sayı değeri bakımından 66 etmektedir Bu husustan dolayı kültürümüzde hilâl ve lâleye daha özel bir yer verilmiştir Çocuğa isim verilirken: Doğum tarihinin bir kelime veya bir, iki isimle belirlenmesidir Hangi isimler çocuğun doğduğu seneyi ebced hesabıyla verirse, o isimlerden biri çocuğa verilmiştir Meselâ: H 1311?de doğan çocuğa “Mahmud Bahtiyar”, “Süleyman Hurşid”, “Yusuf Mazhari’, “Ömer Rıza” ve “Recep Servet” gibi isimlerden biri verilebilir Çünkü bunların her biri 1311 etmektedir Kitap ve Makalelerde: Eskiden kitapların önsöz, giriş, takdim sayfaları ile numa- ra almayan sayfalar hep ebced alfabesine göre numaralandırılmıştır Kitapların ay ve sene kayıtları, yazı bölümleri ve madde başlıkları hep ebced düzenine göre tanzim edilmiştir Resmi devlet kayıtlarında: Devlet arşivlerinde yer alan birçok resmî belgeler, tutanaklar, fezleke ve mazbatalar, tarihler başta olmak üzere vak’anüvis kayıtları, vakıf kayıtları ile sayım ve envanter hesapları hep bu hesaba göre tanzim edilmiştir İlimlerde: Fizik, matematik, geometri ve astronomide sıkça kullanılmıştır “Sa’fas” kelimesinin harfleri kullanılmıştır Astronomide buyük rakamlar “ğayn” harfinin birkaç tekrarı ile de sağlanabilmiştir Ebced hesabı, musikide de kullanılmıştır Buna göre sesler ve perdeleri ebced alfabe düzeninden istifade edilerek oluşturulan bir “ebced notası” ile belirlenmiştir Bu hesabın en çok kullanıldığı yerlerden biri hiç şüphesiı mimarlık tır Özellikle Mimar Sinan, eserlerinde, boyutların modüler düzeninde çok sık kullanılmıştır Temel lslâmî kavramlardan oluşan bu hususa birkaç misal verelim: Süleymaniye’de zeminden kubbe üzengi seviyesi 45, kubbe alemi 66 arşın yüksekliktedir Ebced’e göre “Âdem’ 45, “Allah” lafzı da 66 etmektedir Yine Selimiye’de de kubbeyi taşıyan 8 ayağın merkezlerinden geçen dairenin çapı 45 arşındır Kubbe kenarı zeminden 45, minare alemi buradan itibaren 66 arşındır Süleymaniye ve Selimiye’nin görünen silüetleri 92 arşındır ki, bu da “Muhammed” kelimesinin karşılığıdır Cifr ve Vefk ilimlerinde : Ebced hesabı ayrıca cifr, vefk gibi ilimlerde, astrolojide, define aramada da kullanılmıştır Tasavvuf ve Din ilimlerinde : Ebced hesabının tasavvuf ve din ilimlerinde kullanıldığına şahit olmaktayız Özellikle “Kelime-i Tevhid” veya “Esmâ-i Hüsn”a”dan bir ismin kaç aded zikr edi- leceği ebced tablosuna göre tayin edilir Kur’an tefsirlerinde ve hatta Kadir gece- sinin tayininde de ebcedin kullanıldığını bilmekteyiz Tarih düşürmede : Ebced hesabının en fazla en fazla kullanıldığı yer hiç şüphesiz tarih düşürmedir Bunun için o olayın tarihini verecek ustalıklı bir kelime veya mısra söylenir ki, hesaplandığında o olayın tarihi ortaya çıkar lşte “tarih düşürme sanatı” adı veri- len bu sanat divan edebiyatı boyunca kullanılmış ve bütün kültür varlıklarımızın kitabelerinde yer almıştır Eski ve gelecek olayların tarihlerini bulmada: Özellikle Kuran-ı Kerim ve hadislerden yapılan çalışmalarla geçmiş ve gelecek olaylara ait tahminler yapılmıştır İstanbulun Fethinin “beldetun tayyibetun…” cümlesinden çıkartılması gibi Bediüzzaman said-i Nursi’nin Sikke-i Tasdik-i Ğaybi adlı eserinde bununla ilgili çok sayıda örnek bulunmaktadır Kaynak: İsmail Yakıt, Türk-lslam Kültüründe Ebced Hesab ve Tarih Düşürme, ötüken Ist 1992 KURAN’DA EBCED HESABI Arapça alfabedeki her harfin sayısal bir değeri vardır Yani Arapçada her harf bir rakama tekabül eder Bundan istifade edilerek çeşitli hesaplamalar yapılır İşte yapılan bu hesaba “ebced hesabı” ya da “hisab-ı cümel” denir 115 Kuran’da ebced, alfabe düzeninin her bir harfinin bir rakama tekabül etmesi özelliğinden faydalanan Müslümanlar, bunu çeşitli sahalarda kullanmışlardır Cifr ilmi de bu yöntemlerden birisidir Cifr; İstikbalde muhtemel olacak işlerden haber veren ilmin adıdır Buna göre sembolik şekiller ve harflerin ebced sayı karşılıkları üzerinde yapılan yorumlar, bu sahayla meşgul olan kimselerin başvurdukları yollardan biridir Ebced ile cifr yöntemleri arasındaki en önemli fark: Ebced gerçekleşmiş olanın, cifr ise gerçekleşmesi muhtemel olanın ilmidir 116 Bu hesap yöntemi, çok eski tarihlere kadar uzanan ve daha henüz Kuran indirilmeden önce kullanımı çok yaygın olan bir yazım şeklidir Arap tarihinde geçen tüm olaylar, harflere rakam değeri verilerek yazılır ve böylece her olayın tarihi de kayda geçilmiş olurdu Bu tarihler, her kullanılan harfin özel rakam değerlerinin toplanmasıyla elde ediliyordu İşte söz konusu bu ebced yöntemiyle, Kuran’da geçen bazı ayetler incelendiğinde, bu ayetlerin anlamlarına uygun olarak birtakım tarihlere denk geldiğini görürüz Ve bu ayetlerde bahsedilen olayların, ebced hesaplarıyla elde edilen tarihlerde gerçekleştiğini gördüğümüzde ise, söz konusu ayetlerde olaya ilişkin gizli bir işaret bulunduğunu anlarız (Doğrusunu en iyi Allah bilir) 1969 Yılında Ay’a Çıkılmasına Kuran’da İşaret Edilmektedir Saat (kıyamet vakti) yakınlaştı ve Ay yarıldı (Kamer Suresi, 1) “Şakka” kelimesi Arapçada “ikiye yarılma, ayrılma” manasından başka “çizilme, kabartma, toprağı sürme, toprağın kazılması” gibi manalarda da kullanılmaktadır: Biz şüphesiz, suyu akıttıkça akıttık, sonra yeri yardıkça yardık; böylece onda taneler bitirdik, üzümle, yoncalar, zeytinler, hurmalar, boyları birbiriyle yarışan ve içiçe girmiş ağaçlı bahçeler Meyveler ve otlaklıklar (Abese Suresi, 25-31) Görüldüğü gibi bu ayette “şakka” kelimesi “ikiye yarılma, ayrılma” manasında değil, “toprağın yarılıp, çeşitli ekinlerin bitmesi” manasında kullanılmıştır “Şakka” kelimesi bu şekilde değerlendirildiğinde (Kamer Suresi, 1 ayetinde geçen) “Ay’ın yarılması” anlamı yanında, aynı zamanda 1969 yılında Ay’a çıkma olayında Ay toprağı üzerinde yapılan faaliyetler de anlaşılır (En doğrusunu Allah bilir) Nitekim bu konuda çok önemli bir işaret daha vardır Kamer Suresi’nde geçen bu ayetin bazı kelimelerinin ebcedi bizlere 1969 rakamını vermektedir Bu hesaplama yönteminde vurgulanması gereken önemli bir nokta da, yapılan hesaplamalarda çok büyük ya da çok ilgisiz sayıların çıkma olasılığıdır İlgili sayının elde edilme ihtimali son derece zayıf olmasına rağmen, böylesine net bir rakamın hesaplanması oldukça dikkat çekicidir … Saat yakınlaştı ve Ay yarıldı… HİCRİ: 1390 MİLADİ: 1969 1969?da Amerikalı astronotlar Ay üzerinde incelemeler yapmış, Ay’ın toprağı çeşitli aletlerle kazılmış, yarılmış ve örnek alınarak Dünya’ya getirilmiştir |
|