Dünya Miras Listesinde Türkiye |
07-17-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Dünya Miras Listesinde TürkiyeDünya Miras Listesinde Türkiye Bütün insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen evrensel değerlere sahip kültürel ve doğal sitleri dünyaya tanıtmak, toplumda sözkonusu evrensel mirasa sahip çıkacak bilinci oluşturmak ve çeşitli sebeplerle bozulan, yokolan kültürel ve doğal değerlerin yaşatılması için gerekli işbirliğini sağlamak amacıyla UNESCO’nun 17 Ekim – 21 Kasım 1972 tarihleri arasında Paris’te toplanan 16 Genel Konferansında sorunun uluslararası bir sözleşme konusu yapılmasına karar verilmiş ve 16 Kasım 1972’de “Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme” kabul edilmiştir Türkiye, bu sözleşmeyi 23 Mayıs 1982 tarihinde onaylanmış ve 1983 yılında Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir 2000 yılı sonu itibariyle Dünya genelinde Dünya Miras Listesine kayıtlı 690 kültürel ya da doğal varlık bulunmaktadır Bunların 530 tanesi kültürel/arkeolojik sit, 137 tanesi doğal sittir 23 tanesi ise karma (kültürel/doğal) sittir Her yıl gerçekleşen Dünya Miras Komitesi toplantıları ile bu sayı artmaktadır Ülkemiz, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünün sorumluluğu altında yürüttüğü çalışmalar neticesinde bugüne kadar Dünya Miras Listesine 9 adet varlığımızın alınmasını sağlamıştır Bu varlıklardan; İstanbul, Safranbolu, Boğazköy, Nemrut Dağı, Xanthos-Letoon, Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Truva Arkeolojik Kenti kültürel, Pamukkale ve Göreme-Kapadokya hem kültürel, hem doğal miras olarak listeye alınmıştır Dünya Miras Listesinde Yer Alan Doğal ve Kültürel Varlıklarımız İstanbul ve Tarihi Alanları Dünya Miras Listesine Alınma Tarihi : 6121985 Liste Sıra No : 356 Niteliği : Kültürel İÖ 7 yy'da kurulan İstanbul'un kuzeyde Haliç, doğuda İstanbul Boğazı ve güneyde Marmara Denizi ile çevrile kısmı günümüzde “Tarihi Yarımada” olarak anılmaktadır Kent, Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlayan stratejik konumu nedeniyle tarihi boyunca kentte hüküm süren uygarlıklar için daima çok önemli olmuştur Bu özellikleri ile kent, Roma, Bizans ve Osmanlı gibi büyük İmparatorlulara başkentlik yapmıştır Bu görkemli geçmişi ile farklı dinleri, kültürleri, toplulukları ve bunların ürünü olan yapıtları benzersiz bir coğrafyada bir araya getiren İstanbul, UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer almaktadır İstanbul’un Tarihi Alanları, 6121985 tarihinde Dünya Miras Listesine 4 ana bölüm olarak dahil edilmiştir Bunlar; Hipodrom, Ayasofya, Aya İrini, Küçük Ayasofya Camisini içine alan Arkeolojik Park; Süleymaniye Koruma Alanı; Zeyrek Camisi ve çevresini içine alan Zeyrek Koruma alanı ve Tarihi Surlar Koruma alanını içermektedir Dünya Miras Komitesi Dünya Miras Listesinde yer alan varlıkların korunma durumunu izlemekte ve kendisine iletilen tüm bilgi ve tavsiyeleri değerlendirerek kararlar almaktadır İstanbul’un Tarihi Alanları, 2003 yılındaki 27Dönem Dünya Miras Komitesi toplantısının “Dünya Miras Listesine kayıtlı varlıkların korunma durumu” başlıklı gündem maddesinde yer almıştır ve somut adımlar atılmadığı takdirde “Tehlike altındaki Dünya Mirası Listesi”ne kaydedilmesi tehlikesi ile karşı karşıya olduğu belirtilmiştir Bu karar üzerine Genel Müdürlüğümüz 2004, 2005, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında İstanbul’un Tarihi Alanlarının korunma durumuna ilişkin beş ayrı ilerleme raporunu Dünya Miras Komitesine sunmuştur Nihai karar 2009 yılında alınacaktır Göreme Milli Parkı ve Kapadokya Dünya Miras Listesine Alınma Tarihi : 6121985 Liste Sıra No : 357 Niteliği : Doğal / Kültürel Kuzeyde Kızılırmak, doğuda Yeşilhisar, güneyde Hasan ve Melendiz Dağları, batıda Aksaray ve kuzeybatıda Kırşehir ile sınırlanan Kapadokya bölgesi Kalkolitik Dönemden beri devamlı yerleşim alanı olmuştur Alanın en önemli özelliği, Erciyes Dağı ve Hasan Dağı tüflerinin, rüzgar ve su aşınması sonucunda oluşan olağanüstü kaya şekilleri ve kışın ılık, yazın serin olan ve bu nedenle her mevsim için uygun iç iklim koşulları taşıyan kayaya oyma mekanlardır Göreme, özellikle 7-13 yüzyıllar arasında baskılarından kaçan Hıristiyanların yerleşmesiyle Hıristiyanlığın önemli bir merkezi haline gelmiştir Volkanik tüflerden oluşan peri bacaları ile birlikte yüzyılların birikiminin buluştuğu bu doğal ve kültürel miras, Dünya Miras Listesinde bulunmaktadır Divriği Ulu Camisi ve Darüşşifası Dünya Miras Listesine Alınma Tarihi : 6121985 Liste Sıra No : 358 Niteliği : Kültürel Divriği ve civarında en erken yerleşim Hititler Dönemi’ne kadar inmektedir Yöre, Mengücekoğullarının yönetimi altında olduğu dönemde Turan Melek Şah tarafından camii ile birlikte 1228-1229 yıllarında yaptırılmıştır İslam mimarisinin bu başyapıtı iki kubbeli bir türbeye sahip bir cami ve ona bitişi bir hastaneden oluşmaktadır Yapılar, mimari özelliklerinin yanı sıra, sergilediği Anadolu geleneksel taş işçiliği örnekleriyle UNESCO Dünya Miras Listesinde yer almaktadır Hattuşa (Boğazköy) -Hitit Başkenti Dünya Miras Listesine Alınma Tarihi : 28111986 Liste Sıra No : 377 Niteliği : Kültürel 1986 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine alınan Çorum, Boğazköy’deki Hattuşa, Hitit İmparatorluğunun başkenti olarak Anadolu’da yüzyıllar boyu çok önemli bir merkez olmuştur Önceleri ilk sahipleri olan Hattiler tarafından “Hattuş” olarak adlandırılan şehir, Hitit egemenliğine geçtikten sonra “Hattuşa” adını aldı MÖ 1700’lerde Kuşşara şehrinin kralı Anitta tarafından alınan Hattuşa, yine Anitta tarafından yıkıldı Yazılı kayıtlarda Anitta ilk Hitit kralıdır Yaklaşık yüzyıl kadar sonra şehir, I Hattuşili tarafından tekrar kurularak 400 yıldan uzun bir süre hüküm sürecek olan bir uygarlığın başkenti haline getirildi Coğrafi olarak içinde bulunduğu alan şehre doğal koruma sağlamaktadır Günümüzde görülebilen kların büyük çoğunluğu Büyük Kral IV Tudhaliya dönemine aittir Bu klar arasında tapınaklar, kraliyet konuları ve surlar sayılabilir NEMRUT DAĞI Dünya Miras Listesine Alınış Tarihi: 11121987 Liste Sıra No : 448 Niteliği : Kültürel Adıyaman’ın Kahta ilçesinde 2150 m Yüksekliğindeki Nemrut Dağı yamaçlarında hükümdarlık yapmış olan Kommagene Kralı I Antiochos’un tanrılara ve atalarına minnettarlığını göstermek için yaptırdığı mezarı, anıtsal heykelleri ve benzersiz manzarası ile Helenistik Dönemin en görkemli klarından birisidir Anıtsal heykeller doğu, batı ve kuzey teraslarına yayılmıştır Doğu terası kutsal merkezdir ve bu nedenle en önemli heykel ve mimari klar burada bulunmaktadır İyi korunmuş durumdaki dev heykeller kireçtaşı bloklarından yapılmıştır ve 8-10 m yüksekliktedirler Nemrut Dağında, Dünya Miras Listesine alındıktan sonra çeşitli tarihlerde kazı ve araştırma çalışmaları sürdürülmüştür Varlığı bilinmekle beraber kral mezarı, henüz keşfedilememiştir XANTHOS - LETOON XANTHOS Dünya Miras Listesine Alınma Tarihi : 9121988 Liste Sıra No : 484 Niteliği : Kültürel Fethiye’ye 46 km uzaklıkta, Kınık köyü yakınlarında bulunan Xanthos, Antik Çağda Likya’nın en büyük idari merkezi idi MÖ 545’te Perslerin egemenliğine girene kadar bağımsız olan kent, bundan yaklaşık olarak yüzyıl kadar sonra tamamıyla yanmıştır Bu yangından sonra şehir tekrar inşa edilmiş, hatta MÖ II yy’da Likya Birliğinin başkenti olma görevini üstlenmiştir Daha sonra Romalıların kontrolüne giren kent, bundan sonra Bizans egemenliğine girmiş ve 7 yy’daki Arap akınlarına kadar Bizans egemenliğinde kalmıştır Yerleşen her uygarlığın inşa ettirdiği yapılarda Likya gelenekleri, Helenistik ve Roma dönem etkilerini gösteren bu merkez 1988 yılında UNESCO Dünya Miras Listesine alınmıştır LETOON Xanthos’a 4 km uzaklıkta bulunan Letoon, Antik Çağda Likya’nın dini merkezi konumundaydı Bu kutsal alanda Leto, Apollon ve Artemis tapınakları ile birlikte, bir manastır, bir çeşme ve Roma Tiyatrosu kları bulunmaktadır Artemis ve Apollo’nun annesi Leto’ya adanmış olan en büyük tapınak, batıda bulunan ve peripteros tarzında yapılmış Leto Tapınağıdır ve 3025 m’ye 1575 m büyüklüğündedir Doğuda yer alan Dor tarzında yapılmış olan Apollo tapınağı, Leto tapınağından daha az korunmuş durumdadır ve 2790 m’ye 1507 m boyutları ile daha küçüktür Her iki tapınağın ortasında yer alan ve en küçük tapınak olan Artemis tapınağı 1820 m’ye 870 m’ye boyutlarındadır Letoon, Xanthos ile birlikte UNESCO Dünya Miras Listesinde yer almaktadır PAMUKKALE Dünya Miras Listesine Alınma Tarihi : 9121988 Liste Sıra No : 485 Niteliği : Doğal / Kültürel Çaldağ’ın güney eteklerinden gelen kalsiyum oksit içeren suların oluşturduğu görkemli beyaz travertenler ve geç Helenistik ve erken Hıristiyanlık dönemlerine ait klar içeren Hierapolis arkeolojik kenti, antik çağlardan bugüne kadar ulaşan en çarpıcı merkezlerden biridir Denizli’ye 2 km uzaklıkta bulunan bu alan, ayrıca çok çeşitli rahatsızlıklara iyi geldiğine inanılan şifalı suları ile de ünlüdür Antik kentin MÖ II yüzyılda Bergama krallarından II Eumenes tarafından kurulduğu, adını ise Bergama’nın kurucusu Telephos’un eşi Heira’dan aldığı sanılmaktadır Eski kaynaklara göre metal ve taş işlemeciliği dokuma kumaşları ile ünlü olan kent, Büyük Konstantin döneminde Frigya bölgesinin başkentliğini yapmış, Bizans döneminde Piskoposluk merkezi olmuştur Bu özellikleri ile bu çarpıcı alan Dünya Miras Listesinde yer almaktadır Dünya Miras Komitesi, Pamukkale’nin mevcut durumu, termal su dağılımı ve Yönetim Planı hakkında güncel bilgiler istemiştir Genel Müdürlüğümüzce bu Pamukkale’nin son durumu ile ilgili bir rapor hazırlanarak 2006 yılı Ocak ayı sonunda Dünya Miras Komitesi’ne iletilmiştir SAFRANBOLU Dünya Miras Listesine Alınma Tarihi : 17121994 Liste Sıra No : 614 Niteliği : Kültürel Karadeniz kıyılarını, Batı, Kuzey ve Orta Anadolu’ya bağlayan yol üzerinde yer alan tarihi Safranbolu Şehri, coğrafi konumu nedeniyle çok eski devirlerden beri yerleşim görmektedir 14 yy’nın başlarından bu yana Türklerin hakimiyetinde olan Safranbolu, özellikle 18 yüzyılda Asya ve Avrupa arasındaki ticaretin önemli bir merkezi olmuştur Türk kentsel tarihinin bozulmamış bir örneği olan bu şehir, geleneksel şehir dokusu, ahşap yığma evleri ve anıtsal yapılarıyla bütünü sit olarak ilan edilen ender kentlerden biri olarak Dünya Miras Listesinde yer almaktadır TRUVA Dünya Miras Listesine Alınma Tarihi : 2121998 Liste Sıra No : 849 Niteliği : Kültürel Truva, dünyadaki en ünlü arkeolojik kentlerden birisidir Truva’da görülen 9 katman, kesintisiz olarak 3000 yıldan fazla bir zamanı göstermekte ve Anadolu, Ege ve Balkanların buluştuğu bu benzersiz coğrafyada yerleşmiş olan uygarlıkları izlememizi sağlamaktadır Truva’daki en erken yerleşim katı MÖ 3000-2500 ile erken Bronz Çağı’na tarihlenmektedir, daha sonra sürekli yerleşim gören Truva katmanları MÖ 85 – MS 8 yy’a tarihlenen Roma Dönemi ile sona ermektedir Truva, bulunduğu coğrafi konum nedeniyle burada hüküm süren uygarlıkların diğer bölgelerle ticari ve kültürel bağlantıları açısından daima çok önemli bir rol üstlenmiştir Truva ayrıca gösterdiği kesintisiz katmanlaşma ile Avrupa ve Ege’deki diğer arkeolojik alanlar için referans görevi görmektedir İlk olarak 1871’de Heinrich Schliemann, daha sonra W Dörpfeld, CW Blegen tarafından kazılmış olan bu görkemli arkeolojik şehirde kazılan halen Tübingen Üniversitesi tarafından sürdürülmektedir |
|