Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Kıssadan Hisse

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hepimizin, içinde, izler, kaldı

Hepimizin İçinde İzler Kaldı!

Eski 07-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hepimizin İçinde İzler Kaldı!



Çocukluğumuzdan kalma yaralar taşıdık bugüne, farkında bile değiliz İçimizde kabuk bağlamış, sonra kabuğu da düşmüş kaç iz var kim bilir?



Geçti zannettiklerimiz, unuttuklarımız, hatırlamadıklarımız; hepsi aklımızın, ruhumuzun bir yerinde duruyorlar Güzel giden bir rüyanın orta yerinde uçurumdan düşmek gibi! Yere çarptığın anı görmeden uyanırsın ya kan ter içinde, işte öyle bir duygu!

Aşkın ortasına gömülü duruyor kabuslar Bir ses, bir koku, bir cümle, bir film karesi; her ne tetikliyorsa an içinde, çıkıveriyorlar ortaya ama biz yine de göremiyoruz
Şimdiki çocuklar daha şanslı sanırım

Hepsinin psikolojik durumları önem taşıyor Okulda rehberlik, toplumda psikoloji dersi işleniyor Çocuğa nasıl yaklaşmalısınız? Bize yapılanı yapmamak için direniyoruz ama kurtarabildiğimiz gelecek nesil, kurtarılamamış geçmiş neslin elinden çıkıyor

Sokağın ortasında dondurma veya oyuncak diye tutturup ağladığımızda, bizi bırakıp gitmekle tehdit eden annemiz, aslında aklımıza ne kazıdığını bilmiyordu Yaptığımız yaramazlıklar sonucu, aşırı tepki göstererek kızan, hatta iki de tokat patlatan babamızın, bizi bir daha sevmeyeceği korkusunu nasıl yerleştirdik beynimizin alt köşesine, farkında değiliz

Çocuğun önünde kavga edilmemesi gerektiği bilgisi kaç yıl önce açıklandı ebeveynlere, bizim büyüklerimiz bu açıklamaya yetişememiş olmalı! Belki de şu anda hatırlamadığımız, kaç kavga fotoğrafı taşıyoruz aklımızın karanlık köşesinde?
Hepsi çocuklukta kalan görüntülerden ibarettir sanıyorsanız, yanılıyorsunuz!

Annemizin bizi sokağın ortasında bırakıp gideceği korkusu, büyüdükçe yerini yalnızlık korkusuna bırakmadı mı? Bu yüzden tutunup kalmadık mı yanlış adamlara, yanlış aşklara?

Babamızın bizi sevmeyeceği endişesi ile yapamadığımız masum çocukluk haylazlıkları, yıllar sonra eşimizin, değer verdiğimiz erkeklerin de bizi sevmeyeceği paniğine dönüşmedi mi? Bu yüzden, kişiliğimizden, yaşantımızdan, gereksizce ve fazla ödünler verip, sözüm ona yaramazlık yapmaktan vazgeçmedik mi? Üstelik o vazgeçişler, bir ömrü yiyip bitirmedi mi?

Kavga sahnelerinden üstümüzde kalan tozlar, yıllar sonra hakkımızı aramak için bile kavga edemememize, sinik, sönük kişiler olmamıza, özgüven eksikliğine sebep olmadı mı?

Bir türlü beceremediğimiz ilişkilerin, aşkı hep yanlış kişilerde aramamızın, sevgiyi fazla veya az verişimizin, kısacası bir türlü dengeyi bulamamamızın altında, masum günlerden kalan resimlerin izi var Kendimizle gerçek anlamda yüzleşmeden, ruhun derinlerindeki anıları temizlemeden, doğru ve aklı başında bir sevdaya sahip olmamız da zor görünüyor Biz, alacakaranlık kuşağı çocuklarıyız; hepimizin aşkı biraz hasarlı!






Candan Ünal

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.